Şimdi 25 yaşındaki halimle annemle konuştuğum zaman senin akademik başarından çok sosyal eksikliğinin güçlenmesi bizim için daha önemliydi. Zeki, başarılı ama yalnız, kimseyle anlaşamayan bir insan olmanı istemedik.
Çok güzel bir örnek yazmışsınız. :) özellikle bu kısmı alıntıladım ki ben de tam olarak böyle düşünüyorum. Ve nasıl yapıldığı hakkında bir yol göstermiş oldunuz :)
Fikrini beyan eden herkese çok teşekkür ederim. Bazı bilgiler çok Ufuk açıcı onları araştıracağım mutlaka. Okullarda zep yani zenginleştirilmiş eğitim planı uygulanabiliyor . Yada en azından öyle birşey var diyelim. Bunu yapanın sertifikalı bir öğretmen olması gerekiyormuş . Yada başka herhangi bir öğretmenin de yardımcı olabileceği söyleniyor . Oğlum 1 günde bu duruma gelmedi ki , sonuçta öğretmeni de idare de rehberlik de durumu biliyor. Ama bu alanda kimse bize yardımcı olmak istemedi . Sorun da ordan kaynaklanıyor zaten . Eğitim alsa aldığı eğitimi de yazarım yada bu kader yakınmamı gerektirecek birşey kalmaz herhalde . Oğlumun özellikle 1. Sınıfı okumasına hiç gerek yoktu. Ama sınıf öğretmeni sınıf atlama gibi bir karar almadı. Şu an zaten sınıf atlama söz konusu olamaz sınıf atlama kurum içinde yapılan birşey , sınıf atlasa ortaokula başlaması lazım.
Bir de oğlumun kararlarını ve Benim tutumumu eleştirenler olmuş. Kimyada normal şartlarda diye bir kural vardır onu formülün başına ekleriz. şu anki durumumuz normal şartlarda değil. Siz çocuğunuza birşey söylediğinizde kabul edebilir ama benimki etmiyor ve sorguluyor zorla herhangi birşey yaptıramam. Sonuçta o da bir birey aldığı kararların olumlu olumsuz etkilerini yaşayarak görecek. Ben sadece olması gerekeni söylüyorum ve eğer kafasında o olayı çözersr kabul ediyor. Boyu uzun olduğu için basketbola daha yatkın olabileceğini düşündüm isteyip istemediğini sordum istemediğini söyledi. Ben belki sever diye kursa götürdüm ama topa dokunmadı mesela . Oyna diye zorlayamam ki?
Bir de bunu anlatmaktan gerçekten yoruldum okula başladığımızda diğer veliler de neden okumayı öğrettin vs diye Benimle çok konuşmuşlardı . Erken okuyan çocukları olan varsa bilirler bu süreçte benim hiçbir katkım olmadı esasında . Kendi kendine öğrendi . 2 yaşındaki çocuğunuz siz sayılar şarkısını söylerken 3-5 söylemeden sonra sayıları saymaya başlıyor , yada renklerle ilgili oyun oynuyorsunuz pat diye renkleri öğreniyor . İzlediği bir çizgi filmde gördüğü şekilleri hemen öğreniyor . Eğer ben öğretseydim şu an 5 ve 3 yaşında iki kızım daha var onlara da öğretirdim. Her çocuğun gelişimi farklı. Ortanca kızım resim çizmeyi küçük kızım şarkı söylemeyi seviyor . Ortanca kızıma bol bol boyama kitabı kalem resim defteri alıyorum . Küçük kızıma mikrofon aldım bir de radyo aldım bazen radyo açıyorum şarkı dinliyor bazen de çocuk şarkılarını kaydedip dinlettiriyorum hem dinliyor hem eğleniyor. Ama mesela oğlumun bu alanlarda bir merakı yok sadece 3 boyutlu makina araba vs çizer. İlla bir yetenek yada üstün zeka gibi görünmemeli çocuğun sevdiği şeyi desteklemek lazım.
Ailecek dışarda aktivitelerimiz oluyor . Mesela eşim oğlum çok istiyor diye dron aldı beraber uçuruyorlar . Rüzgarlı havalarda uçurtma güzel bir seçenek oluyor , hafta sonları açık havada dolaşıyoruz bazen piknik yapıyoruz. Oğlum değişik taş ve düz ağaç dalı toplamayı seviyor kızlarım da yaprak topluyor ev vs yapıyoruz mesela . Takdir edersiniz ki artık sokaklar çocuklar için uygun değil. Biz apartmanda oturuyoruz ayrıca apartmanımızın bahçesi de yok. Oğlum küçükken taşınmıştık bu eve daha kızlar yoktu, aslında bizim için Bahçeli bir eve geçmek daha iyi bir seçenek gibi gözükse de maddi imkanlardan dolayı bir süre beklemeliyiz . Umarım şartları daha da iyileştirebiliriz.
Sosyal yönü geliştirmek sanıldığı kadar kolay birşey değil bu oğlum için olduğu kadar benim için de çok zor bir olay . Matematikte çarpım mı yapsın sosyal becerisi mi olsun bu ne bizim ne de çocuğun seçebileceği birşey . Herkes her alanda iyi olmayabiliyor . Bir de yaşanılarak öğrenilmiş şeyler var olumsuz durumlarla karşılaşınca kendini geri çekmek gibi mesela . Acımasız eleştiri yapanlar burda olduğu gibi hayatta da karşıma çıkıyor uğraşmak yerine hiç iletişime geçmemeyi tercih ediyorum. Her seferinde hayal kırıklığına uğramaktansa hiç hayal kırıklığı olmuyor. Ben bunu küçük yaşta çözmüştüm maalesef oğlum da öyle. Umarım bütün yavrular için en güzel kapılar açılır ..
Ben motor becerileri açısından yeterince teşvik edilmediğini düşünenlerdenim. Ama bunu bu şekilde yazmadım, çünkü yapılan bazı yorumlar bana da acımasız geldi.
Bu teşvik çocuktan çocuğa değişebilir.
Bunu henüz keşfedememiş olabilirsiniz.
Topu eline verip basketbol oynamasını beklemek bana biraz fazla geldi mesela.
Onun yerine belki ‘matematik sekseği’ gibi bir oyun uydurabilirsiniz.
Sekseğin içine işlemler yazıp kendinizce bir oyun kurmak gibi...
yada ince motor becerisi için değişik maketler olabilir.
Kibrit çöplerinden maketler yapılır bilirsiniz, onlardan gösterip kendi tasarımını yapmasını isteyebilirsiniz. Büyükçe bir şeye başlarsa tüm vücut çalıştırır :) hem kaba hem ince motor..
3 yaşındaki oğlumun üstün zekalı olduğunu düşünmüyorum ama kolay öğrenen ve ilgili bir çocuk.
harfleri öğrendi, basit kelimeleri yeni yeni okumaya başlıyor.
Sayıları tanıyor ve sayıyor.
Bir de babasının ilgi duyduğu seylere fazla meraklı.
Biz de ona bu şekilde destek çıkıyoruz.
Yıldızları ilk teleskopla gösterdiğimizde bir şey ifade etmedi. Ama sonra drone ucururken uzay aracı demeye başladı :)) sonra o uzay aracı ile gideceğimiz yerleri konuştuk, sonra gezegenleri. Sonra güneş sisteminin bir resmini çizdik, o karaladı, bir tane daha çizdik, birlikte boyadık.
(Boyaması gerçekten felaket :) )
Sonra babası ile 3 boyutlu bir maketini yapmaya başladılar. O sıra sıkıldı.
Sonra kaldırdık bir süre.
Şimdi geçenlerde yine sordu. Anne Jüpiter mi büyüktü? Diye. Sonra sorular devam edince yine meydana çıktı bizim maket :) meraklandıkça şimdi cevap vermek kolay. İlerisi için nasıl işler bilmiyorum.
Çırak falan veririz arrık sağa sola :)