- 20 Ekim 2016
- 6.442
- 30.252
Yoo aralarında gayet saygılı düzgün yaşayan insanlar da var. Siz bizim başımıza böyle bi şey gelse göç eden tüm türklerin suriyelilerden beklediğiniz gibi yaşayacağını söyleyebilir misiniz? Ben katiyen söyleyemem. Ayrıca bu misafirlik konusu da çok ilginç hakikaten. Ben de göçmenim mesela 60 sene önce gelmiş bizimkiler kusura bakmazsanız ev sahibi gibi yaşıyoruz misafir gibi değil. Öyle veya böyle geldik çünkü.Ben olumsuz yorumların ırkçılıktan değil artık yaka silkecek duruma gelinmesinden kaynaklandığını düşünüyorum. Bizim milletimiz dünya üzerindeki belki en merhametli mazluma kapı açan bir millet. Onlar ilk geldiklerinde herkes kucak açmıştı olumsuz söylemlerde bulunan kimse yoktu. Şuanki şikayetler de gerçekten mazlum olana değil yüzsüzlüklere yapılıyor. Yarına ne halde olacağımız hiçbirimizin belli değil ama misafir olduğun bir yerde de misafir gibi yaşarsın. İnsan hakkı ırka bakmıyor, nerde yaşarsan yaşa ister o ülkenin vatandaşı ol ister başka ülkenin, insanların hakkına gasp etmek her yerde, her dinde vebal
Valla bende böyle diyordum. 8 senedir Mersin'de Suriyelilerle yaşıyoruz. Bunlara insan bile demek istemiyorum. Ben çocuk parkında kapalı kaydırakta sigara içen iki Suriyeli yaratıkla kavga ettim mesela. Bana diyor ki ara polisi bana bişi yapmıyor deyip gülerek kasık bölgesini kaşıdı biri kaydırağın içinde. Bir Türk asla yapmaz bunu. Aradım gelmedi polis. Suriyeli muhabbetine polis bile gelmiyor artık. Kaç kere kavşakta orda burada sıkıştırdılar saymıyorum artık. Kadınlara laf taciz neler neler. Parkta kadınlarla çocukları görüyoruz , yemin ederim vahşiler. Şok içerisinde izleyip ,alıp çocuğunu gidiyorsun. Gitmezsen mutlaka çocuğuna zarar geliyor ve anneleri asla müdahale etmiyor. Sürekli bir laubalilik , umursamazlık ve şiddet yanlılığı var. Artık Mersin'de sokakta işyerlerinde falan insanlar Suriyeli görünce bir savaş moduna giriyor önce. Önyargılı olmayayım dedikçe daha beteriyle karşılaşıyorsun. Ben geçen sene taşındım, sitede Suriyeli var mı diye sordum. Binada değil , sitede. Kesinlikle hayır ,asla Suriyeliye kiraya vermiyoruz cevabı aldım. En büyük sebeplerinden biri de ahanda konu sahibinin yaşadıkları. Valla çok zor bunlarla yaşamam Allah hepimize sabır versin.Suriyeli olduklarını ve Arapça yazılı kağıtlar attıklarını belirtmeniz süper olmuş. Belli zaten Türk olmadıkları bizim insanımız hiç yapmaz böyle şeyler. Herhalde ev sahipleri de Suriyeli anlayışsızlığından belli çünkü.
Yorumlar da birbirinden güzel . Valla anlamıyorum bu ırkçı arkadaşlardaki kendine güveni daha dün burnumuzun dibinde patlama oldu şehir bitti. Yarın bizim de başımıza gelebilir ki çok da uzak ihtimal değil. Allah yine göstermesin ama merak ediyorum bu üstten üstten konuşan herkesi. Konuya başka yorumum yok.
Seni çok iyi anlıyorum. Bizde yaşadık. Malesef hayvan gibi yaşıyorlar. Su patlama olayı yalan. Çünkü aynısı oldu. Resmen salonun ortasında parkelerin üstünde halı yıkadılar. Parkeleri silmiyolar yıkıyolar. Arabistan sıcak ülke olduğu için parke kültürü yok onlarda. Heryer fayans. Bizim bütün tavan rutubet oldu. Öylemi dolap içlerindeki giysiler bardaklar dahi rutubet oldu. Ev sahibi hiç bişey yapmadı. Zaten ev sahibine bile kapı acmiyolar. Merdivenci su istio onu bile asla vermiyorlar. İki çocukları vardı. Ama müstakil evde sanıyolardi kendilerini her gece üçe kadar at kosturuyolardi . Ama her gece. Ben bebek arabasini kapımın önüne taşırdim hep. Onlar bina girişine koyardı. Bı kere boş buldum diye bina girişini ben bıraktım arabayı. Bı baktık bizim arabanın üstüne koymuşlar arabayı. Biz bebek arabası temiz olsun diye her ay kumaşlarıni çıkarıp yikardik düşün yani. Cinnet gecircektik artk. Son taşındık. Bütün mobilyalar çöpe gitti. .bı ev dolusu mobilya koltuklar giysiler. Zararım çok büyüktü. Evde astımlı bebeğim vardı. Evde içine rutubet kokusu işlemeyen hiç bişey kalmamıştı temizlik yapmaktan perisan olduk. Biz kiraciydik orda. Taşındık kurtulduk. Her yerin iyisi kötüsü vardır . Ama aklı olan Suriyeli ailenin altında yaşamasın. Gerçekten medeniyet asla yok.Kızlar ne olur akıl verin ben aklımı kaçırmak üzereyim çünki
Eşimle boğazımızdan kıstık üstüne kredi çekip tam istediğimiz gibi bir ev aldık. Komşuluk, çevre kültürü bizim içim çpk önemli. Eşim biz evi almadan öncede o binada araştırma yaptı, ev sahipleriyle kiracılarla konuştu nasıldır iyi midir vs diye. Herşey yolunda gitti, iyi cevaplar aldık içimize de sindi aldık. Üst kat komşumla da aram iyiydi, derken biz taşındıktan 7-8 ay sonra kadın evini kiraya verdi taşındı gitti. Üst katımızı yüksek bi miktardan Suriyeli bir aileye kiraya vermiş. İnsandır başımızın üstünde yeri var, ancak bu insanlar beni çıldırtmanın eşiğinde. Evin içinde 4 tane atom karınca gibi çocuk, topuklarını vura vura her gün her saat salonda depar atıyorlar. Anaokulu öğretmeniydim, çocuk severiz eşimle ses etmedik. Bir gün eltimden döndüm evi su basmış, tavanlardan lambaların köklerinden sular fışkırıyor eve, mobilyalarımın ayakları şişti oturdum ağladım hıncımdan. Bi hışımla yukarı çıktım apartman görevlisini de yanıma alıp, suriyeli kadın bizi eve almadı evimde misafirim var gidin şimdi diyor. Evlerinde musluk patlamış herkes gayet normal olağan bişey gibi suların içinde geziyor evde, kimse yadırgamıyor. Derler ya kira malı el malı, öyle umurlarında değil. Ev sahibi eski komşumu aradım kadın ilgilenmedi bile, aa öyle mi tüh tüh dedi, yarım ağızla ben bi arayayım konuşayım dedi. Teşekkürler! Neler çektim o evin tavanlarını düzeltene kadar asla kurumuypr sürekli sıva atıyordu. Tam oh çekerken sürekli balkonlarımızdan kağıt, poşet, çer çöp temizler oldum. Bizim balkon cephesinde yalnızca üst katın çocuğu var, balkonumda her gün yırtılmış çocuk çizimleri, yarım yamalak boya kalemleri, üzeri arapça yazılı şeker çikolata paketleri temizlemeye başladım. Yukarı çıktım kibarca uyardım, tamam tamam dediler ama hiiiiç, tam gaz devam aksine atılan çöpler arttı. Apartmanda başkaları da rahatsız olmuş başka sebeplerden, ev sahibi kadını onlar adına da ben aradım, kadın bana "he he çıkarıcam yakın zamanda onları sen merak etme dedi". Üstünden 3 ay geçti. Şimdi de balkona sürekli umarsızca su dökmeleri yüzünden balkonumun tavanı kafamıza dökülüyor, yosun tutmuş şakır şakır su akıyor balkonumuza üstten, tepemize düşecek ev. Çıktım yukarı oğulları açtı, türkçesi de düzgün, "bizden değil abla diyip" başından attı. Eşim eski ev sahibini arayıp sert konuştu, kaç aydır uyarıyorsunuz başka birşeyle yine zarar veriyorlar benim cebim para kaynamıyor hani çıkaracaktınız dedi, "Kimseyi çıkaramam benim kredi borcum var çıkarırsam biterim, gidin ne derdiniz varsa onlarla çözün" diyip şak kapattı telefonu. O günden beri asla telefonlara bakmamaya başladı. Üst kattan hiçbir yaptırım alamıyoruz, ev sahibinden de.Neye sinirleneceğimi şaşırdım, eşimin de sinirleri inanılmaz bozuk
Not: Kimsenin dili dini ırkıyla sorunum yok, benim canımı sıkan vurdumduymazlık ve toplu yaşam alanlarındaki görgüsüzlük. Ne tavanlar ne duvar asla tam anlamıyla kurumuyor,boyatıyoruz boyattıkça tepemize iniyor sıvasıyla. Daha yeni taşındık evin kredisi bitmedi, taşınmamız mümkün değil burayı satmadıkça gelin görün ki perişan her yer nereye nasıl satacağım bu evi ben. Satılığa koydum, gelip gezen ağız burun büküp gidiyor. Komşulardan da duyuyorlardır tabi üst katları kötü almayın diye. Çıktıkları çıkacakları da yok, allah aşkına bir yol gösterin bana.
İnanın okurken buradan çıldırdım. Allah yardımcınız olsun. Bence polise gidin. Evinizi mahvediyorlar.Şikayetçi olun.Kızlar ne olur akıl verin ben aklımı kaçırmak üzereyim çünki
Eşimle boğazımızdan kıstık üstüne kredi çekip tam istediğimiz gibi bir ev aldık. Komşuluk, çevre kültürü bizim içim çpk önemli. Eşim biz evi almadan öncede o binada araştırma yaptı, ev sahipleriyle kiracılarla konuştu nasıldır iyi midir vs diye. Herşey yolunda gitti, iyi cevaplar aldık içimize de sindi aldık. Üst kat komşumla da aram iyiydi, derken biz taşındıktan 7-8 ay sonra kadın evini kiraya verdi taşındı gitti. Üst katımızı yüksek bi miktardan Suriyeli bir aileye kiraya vermiş. İnsandır başımızın üstünde yeri var, ancak bu insanlar beni çıldırtmanın eşiğinde. Evin içinde 4 tane atom karınca gibi çocuk, topuklarını vura vura her gün her saat salonda depar atıyorlar. Anaokulu öğretmeniydim, çocuk severiz eşimle ses etmedik. Bir gün eltimden döndüm evi su basmış, tavanlardan lambaların köklerinden sular fışkırıyor eve, mobilyalarımın ayakları şişti oturdum ağladım hıncımdan. Bi hışımla yukarı çıktım apartman görevlisini de yanıma alıp, suriyeli kadın bizi eve almadı evimde misafirim var gidin şimdi diyor. Evlerinde musluk patlamış herkes gayet normal olağan bişey gibi suların içinde geziyor evde, kimse yadırgamıyor. Derler ya kira malı el malı, öyle umurlarında değil. Ev sahibi eski komşumu aradım kadın ilgilenmedi bile, aa öyle mi tüh tüh dedi, yarım ağızla ben bi arayayım konuşayım dedi. Teşekkürler! Neler çektim o evin tavanlarını düzeltene kadar asla kurumuypr sürekli sıva atıyordu. Tam oh çekerken sürekli balkonlarımızdan kağıt, poşet, çer çöp temizler oldum. Bizim balkon cephesinde yalnızca üst katın çocuğu var, balkonumda her gün yırtılmış çocuk çizimleri, yarım yamalak boya kalemleri, üzeri arapça yazılı şeker çikolata paketleri temizlemeye başladım. Yukarı çıktım kibarca uyardım, tamam tamam dediler ama hiiiiç, tam gaz devam aksine atılan çöpler arttı. Apartmanda başkaları da rahatsız olmuş başka sebeplerden, ev sahibi kadını onlar adına da ben aradım, kadın bana "he he çıkarıcam yakın zamanda onları sen merak etme dedi". Üstünden 3 ay geçti. Şimdi de balkona sürekli umarsızca su dökmeleri yüzünden balkonumun tavanı kafamıza dökülüyor, yosun tutmuş şakır şakır su akıyor balkonumuza üstten, tepemize düşecek ev. Çıktım yukarı oğulları açtı, türkçesi de düzgün, "bizden değil abla diyip" başından attı. Eşim eski ev sahibini arayıp sert konuştu, kaç aydır uyarıyorsunuz başka birşeyle yine zarar veriyorlar benim cebim para kaynamıyor hani çıkaracaktınız dedi, "Kimseyi çıkaramam benim kredi borcum var çıkarırsam biterim, gidin ne derdiniz varsa onlarla çözün" diyip şak kapattı telefonu. O günden beri asla telefonlara bakmamaya başladı. Üst kattan hiçbir yaptırım alamıyoruz, ev sahibinden de.Neye sinirleneceğimi şaşırdım, eşimin de sinirleri inanılmaz bozuk
Not: Kimsenin dili dini ırkıyla sorunum yok, benim canımı sıkan vurdumduymazlık ve toplu yaşam alanlarındaki görgüsüzlük. Ne tavanlar ne duvar asla tam anlamıyla kurumuyor,boyatıyoruz boyattıkça tepemize iniyor sıvasıyla. Daha yeni taşındık evin kredisi bitmedi, taşınmamız mümkün değil burayı satmadıkça gelin görün ki perişan her yer nereye nasıl satacağım bu evi ben. Satılığa koydum, gelip gezen ağız burun büküp gidiyor. Komşulardan da duyuyorlardır tabi üst katları kötü almayın diye. Çıktıkları çıkacakları da yok, allah aşkına bir yol gösterin bana.
Suriyeli olduklarını ve Arapça yazılı kağıtlar attıklarını belirtmeniz süper olmuş. Belli zaten Türk olmadıkları bizim insanımız hiç yapmaz böyle şeyler. Herhalde ev sahipleri de Suriyeli anlayışsızlığından belli çünkü.
Yorumlar da birbirinden güzel . Valla anlamıyorum bu ırkçı arkadaşlardaki kendine güveni daha dün burnumuzun dibinde patlama oldu şehir bitti. Yarın bizim de başımıza gelebilir ki çok da uzak ihtimal değil. Allah yine göstermesin ama merak ediyorum bu üstten üstten konuşan herkesi. Konuya başka yorumum yok.
Suriyeli olduklarını ve Arapça yazılı kağıtlar attıklarını belirtmeniz süper olmuş. Belli zaten Türk olmadıkları bizim insanımız hiç yapmaz böyle şeyler. Herhalde ev sahipleri de Suriyeli anlayışsızlığından belli çünkü.
Yorumlar da birbirinden güzel . Valla anlamıyorum bu ırkçı arkadaşlardaki kendine güveni daha dün burnumuzun dibinde patlama oldu şehir bitti. Yarın bizim de başımıza gelebilir ki çok da uzak ihtimal değil. Allah yine göstermesin ama merak ediyorum bu üstten üstten konuşan herkesi. Konuya başka yorumum yok.
En üzüldüğüm komşu konularından biri oldu. Benzer su olayında noterden ihtarname çekenleri duydum. Belediyeden bilirkişi rapor veriyor. Ve bütün herşeyi suçlu olan taraf ödüyor. Ayrıca apartmanca imza toplayabilirsiniz. Ev sahibi olsa zor ama sanırım kiracı iç in çoğunluk sağlanması yeterliEvin durumuyla hiç alakası yok, bina 3 yıllık mis gibi(ydi). Ev sahibi köylü kurnazı, bir şekilde kandırmış bu suriyelileri normal kira piyasasının çok üzerinde bir miktara anlaşmış. Tıkır tıkır da ödüyorlar. Kadının da eve ne olduğuyla hiç alakası yok, afedersiniz isterlerse büyük tuvaletlerini salona yapsınlar. Kadının kafası "ben o evde o binada oturmuyorum, kiram tık tık yatsın yeter". Birde sanırım sözleşmeyi uzun süreli yapmışlar, kalıcı kiracı gözüyle bakıyor bu suriyeylilere. O yüzden kendi pisliklerinde debelensinler, kendi pisliklerinden rahatsız olmazlar diyor olabilir.
Kızlar ne olur akıl verin ben aklımı kaçırmak üzereyim çünki
Eşimle boğazımızdan kıstık üstüne kredi çekip tam istediğimiz gibi bir ev aldık. Komşuluk, çevre kültürü bizim içim çpk önemli. Eşim biz evi almadan öncede o binada araştırma yaptı, ev sahipleriyle kiracılarla konuştu nasıldır iyi midir vs diye. Herşey yolunda gitti, iyi cevaplar aldık içimize de sindi aldık. Üst kat komşumla da aram iyiydi, derken biz taşındıktan 7-8 ay sonra kadın evini kiraya verdi taşındı gitti. Üst katımızı yüksek bi miktardan Suriyeli bir aileye kiraya vermiş. İnsandır başımızın üstünde yeri var, ancak bu insanlar beni çıldırtmanın eşiğinde. Evin içinde 4 tane atom karınca gibi çocuk, topuklarını vura vura her gün her saat salonda depar atıyorlar. Anaokulu öğretmeniydim, çocuk severiz eşimle ses etmedik. Bir gün eltimden döndüm evi su basmış, tavanlardan lambaların köklerinden sular fışkırıyor eve, mobilyalarımın ayakları şişti oturdum ağladım hıncımdan. Bi hışımla yukarı çıktım apartman görevlisini de yanıma alıp, suriyeli kadın bizi eve almadı evimde misafirim var gidin şimdi diyor. Evlerinde musluk patlamış herkes gayet normal olağan bişey gibi suların içinde geziyor evde, kimse yadırgamıyor. Derler ya kira malı el malı, öyle umurlarında değil. Ev sahibi eski komşumu aradım kadın ilgilenmedi bile, aa öyle mi tüh tüh dedi, yarım ağızla ben bi arayayım konuşayım dedi. Teşekkürler! Neler çektim o evin tavanlarını düzeltene kadar asla kurumuypr sürekli sıva atıyordu. Tam oh çekerken sürekli balkonlarımızdan kağıt, poşet, çer çöp temizler oldum. Bizim balkon cephesinde yalnızca üst katın çocuğu var, balkonumda her gün yırtılmış çocuk çizimleri, yarım yamalak boya kalemleri, üzeri arapça yazılı şeker çikolata paketleri temizlemeye başladım. Yukarı çıktım kibarca uyardım, tamam tamam dediler ama hiiiiç, tam gaz devam aksine atılan çöpler arttı. Apartmanda başkaları da rahatsız olmuş başka sebeplerden, ev sahibi kadını onlar adına da ben aradım, kadın bana "he he çıkarıcam yakın zamanda onları sen merak etme dedi". Üstünden 3 ay geçti. Şimdi de balkona sürekli umarsızca su dökmeleri yüzünden balkonumun tavanı kafamıza dökülüyor, yosun tutmuş şakır şakır su akıyor balkonumuza üstten, tepemize düşecek ev. Çıktım yukarı oğulları açtı, türkçesi de düzgün, "bizden değil abla diyip" başından attı. Eşim eski ev sahibini arayıp sert konuştu, kaç aydır uyarıyorsunuz başka birşeyle yine zarar veriyorlar benim cebim para kaynamıyor hani çıkaracaktınız dedi, "Kimseyi çıkaramam benim kredi borcum var çıkarırsam biterim, gidin ne derdiniz varsa onlarla çözün" diyip şak kapattı telefonu. O günden beri asla telefonlara bakmamaya başladı. Üst kattan hiçbir yaptırım alamıyoruz, ev sahibinden de.Neye sinirleneceğimi şaşırdım, eşimin de sinirleri inanılmaz bozuk
Not: Kimsenin dili dini ırkıyla sorunum yok, benim canımı sıkan vurdumduymazlık ve toplu yaşam alanlarındaki görgüsüzlük. Ne tavanlar ne duvar asla tam anlamıyla kurumuyor,boyatıyoruz boyattıkça tepemize iniyor sıvasıyla. Daha yeni taşındık evin kredisi bitmedi, taşınmamız mümkün değil burayı satmadıkça gelin görün ki perişan her yer nereye nasıl satacağım bu evi ben. Satılığa koydum, gelip gezen ağız burun büküp gidiyor. Komşulardan da duyuyorlardır tabi üst katları kötü almayın diye. Çıktıkları çıkacakları da yok, allah aşkına bir yol gösterin bana.
Bebeğinizin sağlığı çok çok önemli, allah korusun küf en büyük düşman astımda. Neyse ki kurtulmuşsunuz bu dertten allah bir daha yaşatmasın.Seni çok iyi anlıyorum. Bizde yaşadık. Malesef hayvan gibi yaşıyorlar. Su patlama olayı yalan. Çünkü aynısı oldu. Resmen salonun ortasında parkelerin üstünde halı yıkadılar. Parkeleri silmiyolar yıkıyolar. Arabistan sıcak ülke olduğu için parke kültürü yok onlarda. Heryer fayans. Bizim bütün tavan rutubet oldu. Öylemi dolap içlerindeki giysiler bardaklar dahi rutubet oldu. Ev sahibi hiç bişey yapmadı. Zaten ev sahibine bile kapı acmiyolar. Merdivenci su istio onu bile asla vermiyorlar. İki çocukları vardı. Ama müstakil evde sanıyolardi kendilerini her gece üçe kadar at kosturuyolardi . Ama her gece. Ben bebek arabasini kapımın önüne taşırdim hep. Onlar bina girişine koyardı. Bı kere boş buldum diye bina girişini ben bıraktım arabayı. Bı baktık bizim arabanın üstüne koymuşlar arabayı. Biz bebek arabası temiz olsun diye her ay kumaşlarıni çıkarıp yikardik düşün yani. Cinnet gecircektik artk. Son taşındık. Bütün mobilyalar çöpe gitti. .bı ev dolusu mobilya koltuklar giysiler. Zararım çok büyüktü. Evde astımlı bebeğim vardı. Evde içine rutubet kokusu işlemeyen hiç bişey kalmamıştı temizlik yapmaktan perisan olduk. Biz kiraciydik orda. Taşındık kurtulduk. Her yerin iyisi kötüsü vardır . Ama aklı olan Suriyeli ailenin altında yaşamasın. Gerçekten medeniyet asla yok.