Bizim gelir politikamız bu çünkü ''hane halkı harcasın ekonomi işliyor gözüksün''
Hane halkının elindeki para neye yetiyor herkes borç kapısında. Harcamaya teşvik mükemmel şuan ülkemizde. Ama hane halkının cebine destek sıfır.
2014 yılında 6.3milyar liradan 333,6 milyar liraya çıktı türk vatandasının kredi borcu.
Rakamlar her şeyi anlatıyor aslında.
Ekonomi işliyor gözüksün diye bir zamanlar yapılan " Alın verin ekonomiye can verin " kampanyası geldi aklıma. Hatta haberini de buldum :)
Asıl büyük harcamaları yapan kamu ; harcamalarına kısıtlama getirmesin , yatırıma çevirmesin , sonra da böyle güzide çözümler bulunsun.
‘Alın verin ekonomiye can verin’ kriz sakinleşsin yüzler gülsün
27 Ağustos 2009
TOBB’un “Kriz varsa çare de var” kampanyasının ardından Mehmet Ali Yalçındağ’ın başkanlığını yaptığı Türkiye Reklam Konseyi, “Alın verin, ekonomiye can verin” kampanyası başlattı. Yalçındağ, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın himayesinde devreye giren kampanyanın 15 Eylül’e kadar süreceğini belirterek, “Bir küçük sakız almak bile ülke ekonomisine olumlu katkı yapar” dedi.
TÜRKİYE Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB), “Kriz varsa çare de var” kampanyasının ardından Türkiye Reklam Konseyi de, “Alın verin, ekonomiye can verin” sloganıyla bir kampanya başlattı. Türk ekonomisinin patronu konumundaki Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Ali Babacan, tanıtım toplantısına katılarak, kampanyaya desteğini ortaya koydu. Türkiye Reklam Konseyi Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, “Global krizle birlikte dayanışmak her kesim için bir zorunluluk haline geldi. Devletler sanayicilerle, hizmet üretenlerle dayanışıyor, ayakta kalmaları için koşullar oluşturuyor. Üretenler tüketenlerle dayanışıyor. Biz de bir seferberlik başlatıyoruz” dedi.
Bir küçük sakız bile
Türkiye Reklam Konseyi’nin “Alın verin, ekonomiye can verin” kampanyası, projenin tarafları Basın Reklam Platformu Başkanı Ayşe Sözeri Cemal, Reklamcılar Derneği Başkanı Yiğit Şardan, Reklamverenler Derneği Başkanı Hakan Gören ve Televizyon Yayıncıları Derneği Başkanı Hidayet Karaca ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkan Yardımcısı Murat Yalçıntaş’ın hazır bulunduğu toplantıyla start aldı. Mehmet Ali Yalçındağ, “Alın verin, ekonomiye can verin” kampanyasının, bir küçük sakız almanın bile ülke ekonomisine nasıl olumlu etki yaptığını anlattığını vurguladı.
Yalçındağ, dünden itibaren başlattıkları “Ekonomik Canlılık Kampanyası”nın 15 Eylül’e kadar TV, basın, radyo, outdoor ve internete yayılan kamsamlı mecra üzerinden yürütüleceğini vurguladı. Kampanyanın amacının, Ramazan, bayram ve okula dönüş dönemlerini kapsayacak biçimde topyekün seferberlik başlatmak olduğu dile getirildi. Yalçındağ, DDB&Co’nun tasarladığı kampanyaya tüm tarafların “bilabedel” katıldığına dikkat çekti.
Prof. Deniz Gökçe, Merkez Bankası eski Başkanlarından Yaman Törüner, bankacı Akın Öngör ve gazeteci Meliha Okur’un rol aldığı kampanya filmlerini izleyen
Ali Babacan, TOBB’un “Kriz varsa çare de var” kampanyasına da destek verdiğini belirterek, “Türkiye Reklam Konseyi’nin önderliğinde başlatılan ‘Alın verin, ekonomiye can verin’ kampanyası da başarılı. Çok güzel mesajlar içeriyor” diye konuştu.
İç tüketim önemli
Kampanyanın tanıtımına TOBB Başkan Yardımcısı şapkasıyla katılan
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Murat Yalçıntaş, şunları dile getirdi: “TOBB’un ‘Kriz varsa çare de var’ kampanyası, çare odaklı olduğu ve iç tüketimin altını çizdiği için önemliydi. Global kriz ortamında iç tüketime sarılmak gerekir. Türkiye gibi 72 milyon nüfuslu bir ülkede iç tüketimin artışı, krizden çıkışta önemli rol oynar. Çünkü, üretim, tüketim ve istihdam birbiriyle sıkı sıkıya bağlıdır. Türkiye Reklam Konseyi’nin ‘Alın verin, ekonomiye can verin’ kampanyası da TOBB’un ‘kriz varsa çare de var’ çağrısıyla birebir örtüşüyor.”
Sakız, ekonomik krize iyi gelir
PROF. Deniz Gökçe, Türkiye Reklam Konseyi’nin kampanyası çerçevesinde hazırlanan filmde bakkal oldu. Gökçe, elindeki sakızı gösterip, şu mesajı verdi: “Bu sakız tüm ekonomik krizlere iyi gelir, sakinleştirir. Birisi bir sakız alır, bakkal kazanır. Bakkal eve giderken meyve sebze alır. Manav kazanır, yetiştiren köylü kazınır, ülke kazanır. Krizin son kalan etkileri de ortadan kalkar. İyisi mi sizde bir sakız alın. Ekonomik kriz sakinleşsin. Çekinmeyin alın verin ekonomiye can verin.”
Gül gibi ekonomi için bir demet çiçek
GAZETECİ Meliha Okur, çiçek satıcısı rolü üstlendiği kampanya filminde, şu çağrıyı yaptı: “Gül gibi bir ekonomi için bir demet çiçek de siz alın. Çünkü bu güller satılırsa bu gülleri eken de kazanır dikenleri eline bata bata toplayan da. Toplayan elindeki yaralara rağmen işine ve hayata tutunur, üretir bundan ülke kazanır. Krizin tüm etkileri solup gider. Çiçek gibi bir ekonomi için bir demet gül alın.”
Yüzü gülen ekonomi için oyuncak alın
MERKEZ Bankası eski Başkanlarından Yaman Törüner, kampanya için oyuncakçı olup, şu mesajı verdi: “Oyuncak sadece çocukları değil tüm ülkeyi sevindirir. Oyuncak satıldıkça oyuncakçı evine ekmek götürür. Ekmek yapmak için fırın yandıkça, ekmekçi de kazanır, unu üreten de kazanır, buğdayı yetiştiren de kazanır. Sonuçta tüm evlerin ocağı tüter, ülke kazınır. Krizin son etkileri de ortadan kalkar. Yüzü gülen bir ekonomi için gelin sizde bir oyuncak alın.”
Krizin etkisini sıcak simit alıp bayatlatın
DOĞAL Hayatı Koruma Vakfı Başkanı, bankacı Akın Öngör, Türkiye Reklam Konseyi’nin kampanyası için simitçi rolü alarak, şu çağrıyı yaptı: “Sıcak paranın dolaştığı canlı bir ekonomi için sıcacık bir simit alın. Siz simit alırsanız, simitçi kazınır, fırın da kazanır. Fırına un satan toptancının işi yürür, unu yapan üreticinin değirmeni döner. Sonuçta memleket kazanır. Krizin etkileri bayatlar gider. Çıtır çıtır sıcacık parayla dönen ekonomi için durmayın sizde gevrek bir simit alın.”
http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/12355087.asp