Fedakarlık yaptıkça kendimizden ödün veriyoruz, kendimizden ödün verdikçe hiç olmadığımız bir karaktere bürünüyoruz.
Sonra kendimizi sucluyoruz. Cokkk sonra çok sevdiğimiz evlatlarımızı sucluyoruz. " onlar için yaptım, onlar için katlandım, onlar olmasa çoktan gerekeni yapmıştım" gibi.
Ne oluyor peki? Evlatlarımız büyüdüğü zaman beklenti içine giriyoruz. Hele beklentilerimizi karşılamasınlar. O zaman yaptığınız tüm fedakarliklari (!) evlatlarimizin önüne serip duygusal şiddet uyguluyoruz.
Şunu anlamamız lazım. Çok verdikçe mutsuz oluyoruz, mutsuz olunca da mutsuz evlatlar yetiştiriyoruz.
Her şey kararında güzel.