• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

neden böyleyiz?

okudugum kadariyla gözümde esinden sevgi ve ilgi dilenen bi kadin canlandi. Yapmayin bunu kendinize, mis gibi 2 tane evladiniz var, size yol arkadasi olarak yeter de artar bile. Öncelikle kocanizdan beklentinizi kesin, cocuklari alin disari cikin, alistirin disarda onlarla takilmaya, yiyip icip gezin, sosyal ortamlara sokun cocuklari, bu size de iyi gelir.
 
Bu erkekler çocukları ileride kadın ondan boşanamasın diye istiyor herhalde. Ne zaman benzer konu görsem çocukları ile tehdit ediyorlar ama ilgi, alaka sıfır. Babalık görevini yerine getiriyor mu? hayır. Sırf karısına hayatı zehir etmek için çabalıyorlar. Doğru korunsaydınız ikinci olmazdı keşke daha dikkatli olsaydınız çünkü eşiniz başından beri işini yürütemeyen batıp çıkan biri. Onunla bir gelecek çok zor. Kaldı ki size karşı sevgisi kalmadığı gibi saygısı da kalmamış. Tehditlerine kanıp hayatınızı onunla geçirerek her gün depresyona girmeyin çocuklarınız küçük olduğu için eşiniz öyle kolay alamaz. Bence boşanın. Bunun dışında söylenebilecek bir şey yok maalesef.
 
hani imkansızdır demiyorum ama

bunlar daha hiç çocuk yokken, kadın çalışıyorken bile adam işsiz kaldığı anda, o saniye daha kürtaj parası bulamayan bir çift (evlenirken düğün de yapmamalarına rağmen ortada para yok, kenara bi para atalım demeden evlenmişler, 3 kuruş biriktirmeden de gebe kalmış sanırım)
şu anda kadın zaten çalışamıyordur + 2 çocuk, adam iş kurmuş bağkurunu yatıramıyor

kumarı hangi parayla oynayacak ki?

yok adam aslında kazanıyor da kumarda yiyorsa bilemeyiz tabi de
anladığım adam yetemiyor madden, yetmediği için de iyice cılkı çıkmış işin, ki en başta işsiz kaldığı an adam depresyona girmiş, kadın sürekli depresyonda, 2 depresif karakterle tüm bu değişikliğin olması normal değil mi?
Ben daha evlenmeden kumar veya benzeri bir batak durumu oldugunu dusundum aslinda, adam muhtemelen bir noktaya kadar kisa sureli yukselisler (kazanc) yasadi, o sirada depresyondaki sevgilisinin yanında yuruyen duzgun biriydi. Evlilik ve ustune gelen surpriz gebelikle "erkeklik(!)" kodlari depresip daha cok oynayip daha agir batti ve herseyden sorumlu tuttugu durup durup gebe kalan karisini suclama evresine gecti (ee bu halti yiyorsan korun madem be adam derler ama kumarbaz niye kendini suclasin ki? Adamin elinde suclamak icin hazir gerekçeside var "kisirlik") ve sonuc karisinin yuzune bakmayan sorumsuz, para yetistiremeyen, yetistiremedikce daha beter bataga dusen bir adam.

Ee simdi kadin issiz, eline bakan iki yavrucak var ve adamin kafasinda tum bunlarin gunah kecisi kadin. O da genlerine islenmis seyi uyguluyor ve kadini zorbaliyor iste.


Ortada 3 kurban var, 2 bebek bir kadin.

Kadin nikah oncesi yukseltilip, yuceltilip kandirilmis, sonra herseyini bu adama yagdirmis, nikah oncesi musmutlu olan iliskisine de dayanarak (surpriz ya da degil) gebe kalmis.

Adam bir noktada kumar (vb) sorununu paylassa belki kadin hic cocugu olmadan aksiyon alip bosanacakti ya da 2.cocugu yapmayacakti, bilemiyorum. Tek gordugum secim haklari elinden alınmış bir kadin...



Ekleme: evet dedigin gibi daha henuz ilk gebelikte dahi kurtaj parasi bulamayacak hale dusmeleri gibi doneler beni kumar vb bir batak oldugunu dusunmeye itti.




Ozur duzeltmesi: Arkadaslar ciddi boyutta hastayim (dusuk tansiyon sorunu yaşıyorum 3-4 gundur) o sebeple daginik yaziyor olabilirim, okuyanlardan ozurdilerim 💓
 
Ne diyeceğimi bilemedim. Soğumuş sizden ama düzen bozmak da istemiyor. Soğumanın altında büyük ihtimalle size maddi manevi borçlanmış olması var. Çok zor durumdasınız. Çalışmaya başlamanız lazım. Böylece hem havanız değişir hem hayata tutunursunuz, böylece belki boşanmak için de güç toplarsınız. Gerekirse çocukları iş yerine onun başına atıp gidin o terapiye. Boşanmaya kalkarsanız size bırakmayacağı çocuklara 2 saat bakabilecek mi bakalım.
Bakamaz kesinlikle. Bu arada soğumakta değil aramızda olan şey. Yani soğuyan insan arzulamaz. Bazen öyle mesajlar atıyor ki benim eşim bu değil diyorum. Her yolu denedim, kavga ettim, konuştum, küstüm , görmezden geldim. Maddi değil ama evet manevi borcu çok bence bana. Bu arada işi öyle dükkanlı falan değil. Aktif geziyor motorla. Çocukları bırakamam. Dürüst olayım bakıcıya da ben güvenemiyorum. Zaten 1.5 yaşında ve 2.5 yaşındalar
 
Kendimi gördüm kısmen sizde lohusa depresyonuna girmissiniz doğumdan sonra insan eski vücuduna 2 yıl sonra dönermis ve siz 2 yıl olmadan ikinciye hamile kalmışsınız ve yine depresyon lohusa depresyonu da gelmiş üstüne eşinde isinden dolayı girmiş depresyona baktığında işin zor dışarı çıkıp hava almak için de olsa en azından ailenizden falan destek alin
Kendi ailem uzakta. Eşimin aileside destek olmaya çalışıyor ama herkes aktif çalışıyor ne kadar olabilir yani. Kaldı ki bana eşim hayat arkadaşı oldu bunun sözünü bana o verdi. Benim beklentim ondan
 
Muhtemelen artık seni beğenmiyor maalesef. Yaşadıklarının da umrunda olduğunu sanmıyorum. Boşan desek boşanmazsın. Allah yardımcın olsun. Birde nolur gerçekten korunun gerekirse hem spiral hem prezervatif kullanın çift dikiş korunun
Aşkım ben hep + prezervatif ile korunuyordum. Sanırım o dönemde ablama gitmiştik bir hafta annemle tahmini olarak onun dönüşünde hamile kaldım. Prezervatif + hap vardı ama yinede hamile kaldım. Hatta doğum yapana kadar regl olmaya da devam ettim
 
Merhaba arkadaşlar. Aslında buraya yada bu tarz bir platforma oturup dertlerini yazan birisi hiç olmadım. Ama şuan sağlıklı düşünemiyorum. Mental olarak çok kötü durumdayım ve kesinlikle tarafsız fikirlere ihtiyacım var. Öncelikle eşimle çok iyi giden bir ilişkimiz vardı. Eşim artık işi daha fazla ciddileştirmek istiyordu. Lakin ben o dönem özel sebeplerden dolayı depresyon tanısı almıştım. Ama eşim hiç vazgeçmedi ve benimle her seansa geldi, her seans sonuda gerçek anlamda destek oldu.

O dönem geçince ben ve eşim çok daha güzel bir ilişkiye sahip olduk. Corona dönemi olduğu için sade bir nikahla birleştirdik hayatımızı. Herşey harikaydı. Takii eşimin şirketi iflas verene kadar. Gerçekten çok kötüydü. Ben çalışıyordum ama onun evde oturuyor olması bile problemdi eşim için. Sorumsuz bir karakteri olsa gerçekten bende sorun ederdim. Ama kendisini bildiğim için sadece bak böyle şeyler olabilir önemli olan birlikte hareket ederek bunları aşmamız lazım tarzı cümlelerle yanında olduğumu , nikahta takılan altınlarla kurabilecekse yeni bir iş kurmasını söyledim. Çünkü yapabileceğim tek şey buydu.

Ticaret işlerinden anlamam ama en azından yanında olduğumu bilsin istedim hep. Daha sonra bir mucize oldu ve benim hamile olduğumu öğrendik. Mucize diyorum çünkü doktor eşim için kısır demişti. Ben o dönem durumlardan dolayı başta aldırmak istedim ama inanırmısınız ona bile maddi gücümüz yoktu. Ailelerimizin desteği ile yaşıyorduk. Birde benim maaşım. Doğal olarak eşim daha çok strese girdi. Gerçekten altınlarla bir iş kurdu ve hızlada topladı. Sadece daha çok çalışması gerekiyordu artık. Benim doğumum yaklaştıkça işleri kötüleşmiş ve tekrar iflas eşiğine gelmişti. Böyle böyle kızım doğdu biz yine toparladık. Ama bu durumlar oldukça eşim benden uzaklaşmaya başladı. Yada ben öyle hissettim. Bu durumu ona açık açık sordum ama yok öyle bir şey diyip geçti. Sonra kavgalar başladı. Ben çocuklu hayata adapte olmakta zorlanıyordum. Mesela en basiti tek dışarı çıkmaktan korkuyordum. Ya altına yaparsa ya acıkırsa gibi. Bu yüzden mümkün olduğunca eşimle çıkıyordum.

Tam kızımla hayata alışmıştım ki 5 aylık hamile olduğumu öğrendim hemde korunmama rağmen. Bu sefer ben psikolojik olarak çöktüm. Hayatım bitmişti. Bir ara eşimi bile suçladım sen hani kısırdın diye. Sürekli ağlıyor depresif bir halde yaşamaya çalışıyordum. Yeniden gelen hamilelik kiloları, her gün bir evin içinde dönüp durmak derken hoşgeldin depresyon! Yeter mi? Hayır. Doğum sonrası çok büyük bir depresyon daha yaşadım. Eşim ise hiç anlayışlı davranmadı. Sürekli kendine gel kafayı yedin hastaneye yat falan diyordu. Bana bunları derken çevremizdeki insanlara aaa üstündeki çok yakışmış vs falan gibi iltifatı eksik etmiyordu. Gereksiz kaygılar başladı. Eşim daha çok çalışmaya başladı ben evde 2 çocukla tek. Evden çıkmak 6 ayda bire düştü. Ben iyice delirdim. Psikoterapiye başlamak istedim. Ama eşimin sigortası olmadığı için 300 tl gibi bir ücret talep ediyor devlet. Daha ilk seansın sonunda eşim hep mi alacaklar diye sordu. Sonra terapiyi konuşmak için söze başladığımda yoğunum konuşuruz akşam dedi. Kapattık. Annem, kayınvalidem ablam vs hatta karşı komşum bile sordu bu arada ne oldu ne dedi diye. Konulan tanı yeme bozukluğu. İntihar meyilliliğim varmış ve bunu yapmadığım için kendimi cezalandırıyormuşum.

Bunun bir sonraki evresi bulimiya nevroza ve kusturmaya başlar ilaç + terapi şart, daha da ilerlerse anoreksiya nevroza ki ondada yatış ile tedavi var dedi. Yani ben anlamıyorum. Eve geçtiğimde eşim hiç sormadı. Diğer randevu tarihini söyledim. Annem o gün izinli değil neyine güvenip o güne randevu aldın dedi. Dedim ki randevuyu ben değil doktor verdi. Kabul etmeseydin diyor. Bunun için tartıştık. Sonra ki gün ben evde sinir krizi geçirdim. Tabi çocuklara gözükmeden. Baktım geliyor kriz kaçtım hemen çocukların yanından. Ama eşim haberdar değil. Bu noktaya gelene kadar ona her gün bildiğiniz yalvardım. Konuş benimle, sohbet edelim, ben çok yanlız hissediyorum dedim. Dışarı çıkalım dedim sürekli ya hava soğuk ya hava sıcak dedi. Ne zaman yorgun ve hasta hissediyorum desem bende dedi geçti. Ben bakıyorum, benim ilk tanıdığım adam değil. Eskiden öf desem nasıl içlenirdi. Şimdi umrunda değil. Ben kızıldım ve sırf rahatsız hissediyor diye Doğala döneyim diye maddi baskı uyguladı bana. Sakıza trilyon versem gık demedi ama saç boyası ve kızılsa param yok dedi geçti. Dipleri gelmiş gezmemek için Doğala döndüm mecbur.

Aynaya baktığım zaman cıvıl cıvıl görmeye alışık olduğum mutlu bir kız yok. Sanki başkasının hayatı bu hayat. Daha önce tartıştığımızda boşanmayı teklif ettim. Çocukları alırım diyor. Sanki bakabilecek. İki dakika tahammül edemez, kalkmış afra tafra yapıyor. Şeytan bir ara bırak ver çocukları görsün dedi ama ikiside çok küçük. 2.5 ve 1.5 yaşındalar. Çocuklarımı çok seviyorum ama şuan gerçekten yeterli hissetmiyorum. Sürekli olarak ağlama modundayım ve gerçekten terapiye ihtiyacım var. Herşey tamken neden eşim böyle yapıyor hiç anlamıyorum. Yani elbetteki hala maddiyat olarak harika değiliz son kurduğu iş biraz pürüzlü masraflarıda var o yüzden üstüne gitmek istemiyorum ama bende yoruluyorum. Ben gün içinde bazen yemek yemeyi geçtim tuvalete gitmek için fırsat bulamıyorum ama bana çocukları yatır ben açım diyor (bizim çocuklarımız biraz fazla yiyor, bir hastalıkları yok şükür gözleri aç o yüzden yatmadan 1.5 2 saat öncesi evde kimse gıda tükenmiyor yasak.) benim sesim biraz yükselse sesini düşür diyip duruyor millet rahatsız olur diye ama beni düşünmüyor. Bu arada aldatma yok. Çünkü fırsatı yok.

Utanıyorum ama bir iki kez telefonuna bile baktım. Gerçekten yok. Çalışıyor yorgun anlıyorum ama insan karısına seni seviyorum diyemezmi yani. Doğum günümde bana 1 kez seni seviyorum demedi mesela. Bunu ona söylediğim zaman off diyip göz devirdi. Sevgisi bittiyse bitti desin diyede konuştum, hayır seviyorum diyor. Doktoruna beraber danıştık bu arada, kısır değilmiş, sadece çok düşük ihtimalmiş ve ümitlenmesin diye abartarak söylemiş. Bende aşırı doğurgan olunca süprizi yaşamışız. Ve zaten bunu demeden bile çocukların ondan olduğu aşırı belli genleri çok baskın. Görseniz direkt bu çocuklar bu adamın dersiniz. Aldattığımıda düşünemez yani. Ama ne var neden böyleyiz ve ben ne yapacağım bilmiyorum. Ya ben hayat arkadaşıma sarılıp ağlayamıyorum rahatlayamıyorum.
Evliliğinizde elle tutulur ciddi bir sorun yok.biraz o biraz siz birbirinizi anlamanız lazım.çok bunalıyor olmanızı anlıyorum mahalle parkına bir gidin.eğer o sarılmıyorsa o sevdiğini söylemiyorsa siz yapın her erkek aynı değil dönem dönem böyle oluyor .yuv yılacak bir şey değil.haa sizi döver söver başkasına muhtç eder aldatır vs eyvllah ama yuva kolay kurulmuyor.iki çocuk anne ve baba ile büyümeyi hk ediyor. Sizde zayıf bir dönemde olduğunuz için belki böyle oluyor.lütfen güçlü olun
 
Merhaba arkadaşlar. Aslında buraya yada bu tarz bir platforma oturup dertlerini yazan birisi hiç olmadım. Ama şuan sağlıklı düşünemiyorum. Mental olarak çok kötü durumdayım ve kesinlikle tarafsız fikirlere ihtiyacım var. Öncelikle eşimle çok iyi giden bir ilişkimiz vardı. Eşim artık işi daha fazla ciddileştirmek istiyordu. Lakin ben o dönem özel sebeplerden dolayı depresyon tanısı almıştım. Ama eşim hiç vazgeçmedi ve benimle her seansa geldi, her seans sonuda gerçek anlamda destek oldu.

O dönem geçince ben ve eşim çok daha güzel bir ilişkiye sahip olduk. Corona dönemi olduğu için sade bir nikahla birleştirdik hayatımızı. Herşey harikaydı. Takii eşimin şirketi iflas verene kadar. Gerçekten çok kötüydü. Ben çalışıyordum ama onun evde oturuyor olması bile problemdi eşim için. Sorumsuz bir karakteri olsa gerçekten bende sorun ederdim. Ama kendisini bildiğim için sadece bak böyle şeyler olabilir önemli olan birlikte hareket ederek bunları aşmamız lazım tarzı cümlelerle yanında olduğumu , nikahta takılan altınlarla kurabilecekse yeni bir iş kurmasını söyledim. Çünkü yapabileceğim tek şey buydu.

Ticaret işlerinden anlamam ama en azından yanında olduğumu bilsin istedim hep. Daha sonra bir mucize oldu ve benim hamile olduğumu öğrendik. Mucize diyorum çünkü doktor eşim için kısır demişti. Ben o dönem durumlardan dolayı başta aldırmak istedim ama inanırmısınız ona bile maddi gücümüz yoktu. Ailelerimizin desteği ile yaşıyorduk. Birde benim maaşım. Doğal olarak eşim daha çok strese girdi. Gerçekten altınlarla bir iş kurdu ve hızlada topladı. Sadece daha çok çalışması gerekiyordu artık. Benim doğumum yaklaştıkça işleri kötüleşmiş ve tekrar iflas eşiğine gelmişti. Böyle böyle kızım doğdu biz yine toparladık. Ama bu durumlar oldukça eşim benden uzaklaşmaya başladı. Yada ben öyle hissettim. Bu durumu ona açık açık sordum ama yok öyle bir şey diyip geçti. Sonra kavgalar başladı. Ben çocuklu hayata adapte olmakta zorlanıyordum. Mesela en basiti tek dışarı çıkmaktan korkuyordum. Ya altına yaparsa ya acıkırsa gibi. Bu yüzden mümkün olduğunca eşimle çıkıyordum.

Tam kızımla hayata alışmıştım ki 5 aylık hamile olduğumu öğrendim hemde korunmama rağmen. Bu sefer ben psikolojik olarak çöktüm. Hayatım bitmişti. Bir ara eşimi bile suçladım sen hani kısırdın diye. Sürekli ağlıyor depresif bir halde yaşamaya çalışıyordum. Yeniden gelen hamilelik kiloları, her gün bir evin içinde dönüp durmak derken hoşgeldin depresyon! Yeter mi? Hayır. Doğum sonrası çok büyük bir depresyon daha yaşadım. Eşim ise hiç anlayışlı davranmadı. Sürekli kendine gel kafayı yedin hastaneye yat falan diyordu. Bana bunları derken çevremizdeki insanlara aaa üstündeki çok yakışmış vs falan gibi iltifatı eksik etmiyordu. Gereksiz kaygılar başladı. Eşim daha çok çalışmaya başladı ben evde 2 çocukla tek. Evden çıkmak 6 ayda bire düştü. Ben iyice delirdim. Psikoterapiye başlamak istedim. Ama eşimin sigortası olmadığı için 300 tl gibi bir ücret talep ediyor devlet. Daha ilk seansın sonunda eşim hep mi alacaklar diye sordu. Sonra terapiyi konuşmak için söze başladığımda yoğunum konuşuruz akşam dedi. Kapattık. Annem, kayınvalidem ablam vs hatta karşı komşum bile sordu bu arada ne oldu ne dedi diye. Konulan tanı yeme bozukluğu. İntihar meyilliliğim varmış ve bunu yapmadığım için kendimi cezalandırıyormuşum.

Bunun bir sonraki evresi bulimiya nevroza ve kusturmaya başlar ilaç + terapi şart, daha da ilerlerse anoreksiya nevroza ki ondada yatış ile tedavi var dedi. Yani ben anlamıyorum. Eve geçtiğimde eşim hiç sormadı. Diğer randevu tarihini söyledim. Annem o gün izinli değil neyine güvenip o güne randevu aldın dedi. Dedim ki randevuyu ben değil doktor verdi. Kabul etmeseydin diyor. Bunun için tartıştık. Sonra ki gün ben evde sinir krizi geçirdim. Tabi çocuklara gözükmeden. Baktım geliyor kriz kaçtım hemen çocukların yanından. Ama eşim haberdar değil. Bu noktaya gelene kadar ona her gün bildiğiniz yalvardım. Konuş benimle, sohbet edelim, ben çok yanlız hissediyorum dedim. Dışarı çıkalım dedim sürekli ya hava soğuk ya hava sıcak dedi. Ne zaman yorgun ve hasta hissediyorum desem bende dedi geçti. Ben bakıyorum, benim ilk tanıdığım adam değil. Eskiden öf desem nasıl içlenirdi. Şimdi umrunda değil. Ben kızıldım ve sırf rahatsız hissediyor diye Doğala döneyim diye maddi baskı uyguladı bana. Sakıza trilyon versem gık demedi ama saç boyası ve kızılsa param yok dedi geçti. Dipleri gelmiş gezmemek için Doğala döndüm mecbur.

Aynaya baktığım zaman cıvıl cıvıl görmeye alışık olduğum mutlu bir kız yok. Sanki başkasının hayatı bu hayat. Daha önce tartıştığımızda boşanmayı teklif ettim. Çocukları alırım diyor. Sanki bakabilecek. İki dakika tahammül edemez, kalkmış afra tafra yapıyor. Şeytan bir ara bırak ver çocukları görsün dedi ama ikiside çok küçük. 2.5 ve 1.5 yaşındalar. Çocuklarımı çok seviyorum ama şuan gerçekten yeterli hissetmiyorum. Sürekli olarak ağlama modundayım ve gerçekten terapiye ihtiyacım var. Herşey tamken neden eşim böyle yapıyor hiç anlamıyorum. Yani elbetteki hala maddiyat olarak harika değiliz son kurduğu iş biraz pürüzlü masraflarıda var o yüzden üstüne gitmek istemiyorum ama bende yoruluyorum. Ben gün içinde bazen yemek yemeyi geçtim tuvalete gitmek için fırsat bulamıyorum ama bana çocukları yatır ben açım diyor (bizim çocuklarımız biraz fazla yiyor, bir hastalıkları yok şükür gözleri aç o yüzden yatmadan 1.5 2 saat öncesi evde kimse gıda tükenmiyor yasak.) benim sesim biraz yükselse sesini düşür diyip duruyor millet rahatsız olur diye ama beni düşünmüyor. Bu arada aldatma yok. Çünkü fırsatı yok.

Utanıyorum ama bir iki kez telefonuna bile baktım. Gerçekten yok. Çalışıyor yorgun anlıyorum ama insan karısına seni seviyorum diyemezmi yani. Doğum günümde bana 1 kez seni seviyorum demedi mesela. Bunu ona söylediğim zaman off diyip göz devirdi. Sevgisi bittiyse bitti desin diyede konuştum, hayır seviyorum diyor. Doktoruna beraber danıştık bu arada, kısır değilmiş, sadece çok düşük ihtimalmiş ve ümitlenmesin diye abartarak söylemiş. Bende aşırı doğurgan olunca süprizi yaşamışız. Ve zaten bunu demeden bile çocukların ondan olduğu aşırı belli genleri çok baskın. Görseniz direkt bu çocuklar bu adamın dersiniz. Aldattığımıda düşünemez yani. Ama ne var neden böyleyiz ve ben ne yapacağım bilmiyorum. Ya ben hayat arkadaşıma sarılıp ağlayamıyorum rahatlayamıyorum.
Kocana kısır dediler, korunmana rağmen 2 defa hamile kaldın öyle mi? Keşke bize de kısır deseler ne diyim😁
Konuya gelirsek gerçekten nikiniz gibi bunalım birisiniz.eşiniz sizi çok sevmis olacak ki sürekli arkanızı toplamış.ben bile gıcık oldum size.sürekli bir bunalım, sürekli bir huysuzluk.kocanızı öpüp başınıza koyun.böyle diyorum da adam belli ki huysuz seviyor.gerçekten herkesin bir alıcısı var.maşallah.
 
Son düzenleme:
Merhaba arkadaşlar. Aslında buraya yada bu tarz bir platforma oturup dertlerini yazan birisi hiç olmadım. Ama şuan sağlıklı düşünemiyorum. Mental olarak çok kötü durumdayım ve kesinlikle tarafsız fikirlere ihtiyacım var. Öncelikle eşimle çok iyi giden bir ilişkimiz vardı. Eşim artık işi daha fazla ciddileştirmek istiyordu. Lakin ben o dönem özel sebeplerden dolayı depresyon tanısı almıştım. Ama eşim hiç vazgeçmedi ve benimle her seansa geldi, her seans sonuda gerçek anlamda destek oldu.

O dönem geçince ben ve eşim çok daha güzel bir ilişkiye sahip olduk. Corona dönemi olduğu için sade bir nikahla birleştirdik hayatımızı. Herşey harikaydı. Takii eşimin şirketi iflas verene kadar. Gerçekten çok kötüydü. Ben çalışıyordum ama onun evde oturuyor olması bile problemdi eşim için. Sorumsuz bir karakteri olsa gerçekten bende sorun ederdim. Ama kendisini bildiğim için sadece bak böyle şeyler olabilir önemli olan birlikte hareket ederek bunları aşmamız lazım tarzı cümlelerle yanında olduğumu , nikahta takılan altınlarla kurabilecekse yeni bir iş kurmasını söyledim. Çünkü yapabileceğim tek şey buydu.

Ticaret işlerinden anlamam ama en azından yanında olduğumu bilsin istedim hep. Daha sonra bir mucize oldu ve benim hamile olduğumu öğrendik. Mucize diyorum çünkü doktor eşim için kısır demişti. Ben o dönem durumlardan dolayı başta aldırmak istedim ama inanırmısınız ona bile maddi gücümüz yoktu. Ailelerimizin desteği ile yaşıyorduk. Birde benim maaşım. Doğal olarak eşim daha çok strese girdi. Gerçekten altınlarla bir iş kurdu ve hızlada topladı. Sadece daha çok çalışması gerekiyordu artık. Benim doğumum yaklaştıkça işleri kötüleşmiş ve tekrar iflas eşiğine gelmişti. Böyle böyle kızım doğdu biz yine toparladık. Ama bu durumlar oldukça eşim benden uzaklaşmaya başladı. Yada ben öyle hissettim. Bu durumu ona açık açık sordum ama yok öyle bir şey diyip geçti. Sonra kavgalar başladı. Ben çocuklu hayata adapte olmakta zorlanıyordum. Mesela en basiti tek dışarı çıkmaktan korkuyordum. Ya altına yaparsa ya acıkırsa gibi. Bu yüzden mümkün olduğunca eşimle çıkıyordum.

Tam kızımla hayata alışmıştım ki 5 aylık hamile olduğumu öğrendim hemde korunmama rağmen. Bu sefer ben psikolojik olarak çöktüm. Hayatım bitmişti. Bir ara eşimi bile suçladım sen hani kısırdın diye. Sürekli ağlıyor depresif bir halde yaşamaya çalışıyordum. Yeniden gelen hamilelik kiloları, her gün bir evin içinde dönüp durmak derken hoşgeldin depresyon! Yeter mi? Hayır. Doğum sonrası çok büyük bir depresyon daha yaşadım. Eşim ise hiç anlayışlı davranmadı. Sürekli kendine gel kafayı yedin hastaneye yat falan diyordu. Bana bunları derken çevremizdeki insanlara aaa üstündeki çok yakışmış vs falan gibi iltifatı eksik etmiyordu. Gereksiz kaygılar başladı. Eşim daha çok çalışmaya başladı ben evde 2 çocukla tek. Evden çıkmak 6 ayda bire düştü. Ben iyice delirdim. Psikoterapiye başlamak istedim. Ama eşimin sigortası olmadığı için 300 tl gibi bir ücret talep ediyor devlet. Daha ilk seansın sonunda eşim hep mi alacaklar diye sordu. Sonra terapiyi konuşmak için söze başladığımda yoğunum konuşuruz akşam dedi. Kapattık. Annem, kayınvalidem ablam vs hatta karşı komşum bile sordu bu arada ne oldu ne dedi diye. Konulan tanı yeme bozukluğu. İntihar meyilliliğim varmış ve bunu yapmadığım için kendimi cezalandırıyormuşum.

Bunun bir sonraki evresi bulimiya nevroza ve kusturmaya başlar ilaç + terapi şart, daha da ilerlerse anoreksiya nevroza ki ondada yatış ile tedavi var dedi. Yani ben anlamıyorum. Eve geçtiğimde eşim hiç sormadı. Diğer randevu tarihini söyledim. Annem o gün izinli değil neyine güvenip o güne randevu aldın dedi. Dedim ki randevuyu ben değil doktor verdi. Kabul etmeseydin diyor. Bunun için tartıştık. Sonra ki gün ben evde sinir krizi geçirdim. Tabi çocuklara gözükmeden. Baktım geliyor kriz kaçtım hemen çocukların yanından. Ama eşim haberdar değil. Bu noktaya gelene kadar ona her gün bildiğiniz yalvardım. Konuş benimle, sohbet edelim, ben çok yanlız hissediyorum dedim. Dışarı çıkalım dedim sürekli ya hava soğuk ya hava sıcak dedi. Ne zaman yorgun ve hasta hissediyorum desem bende dedi geçti. Ben bakıyorum, benim ilk tanıdığım adam değil. Eskiden öf desem nasıl içlenirdi. Şimdi umrunda değil. Ben kızıldım ve sırf rahatsız hissediyor diye Doğala döneyim diye maddi baskı uyguladı bana. Sakıza trilyon versem gık demedi ama saç boyası ve kızılsa param yok dedi geçti. Dipleri gelmiş gezmemek için Doğala döndüm mecbur.

Aynaya baktığım zaman cıvıl cıvıl görmeye alışık olduğum mutlu bir kız yok. Sanki başkasının hayatı bu hayat. Daha önce tartıştığımızda boşanmayı teklif ettim. Çocukları alırım diyor. Sanki bakabilecek. İki dakika tahammül edemez, kalkmış afra tafra yapıyor. Şeytan bir ara bırak ver çocukları görsün dedi ama ikiside çok küçük. 2.5 ve 1.5 yaşındalar. Çocuklarımı çok seviyorum ama şuan gerçekten yeterli hissetmiyorum. Sürekli olarak ağlama modundayım ve gerçekten terapiye ihtiyacım var. Herşey tamken neden eşim böyle yapıyor hiç anlamıyorum. Yani elbetteki hala maddiyat olarak harika değiliz son kurduğu iş biraz pürüzlü masraflarıda var o yüzden üstüne gitmek istemiyorum ama bende yoruluyorum. Ben gün içinde bazen yemek yemeyi geçtim tuvalete gitmek için fırsat bulamıyorum ama bana çocukları yatır ben açım diyor (bizim çocuklarımız biraz fazla yiyor, bir hastalıkları yok şükür gözleri aç o yüzden yatmadan 1.5 2 saat öncesi evde kimse gıda tükenmiyor yasak.) benim sesim biraz yükselse sesini düşür diyip duruyor millet rahatsız olur diye ama beni düşünmüyor. Bu arada aldatma yok. Çünkü fırsatı yok.

Utanıyorum ama bir iki kez telefonuna bile baktım. Gerçekten yok. Çalışıyor yorgun anlıyorum ama insan karısına seni seviyorum diyemezmi yani. Doğum günümde bana 1 kez seni seviyorum demedi mesela. Bunu ona söylediğim zaman off diyip göz devirdi. Sevgisi bittiyse bitti desin diyede konuştum, hayır seviyorum diyor. Doktoruna beraber danıştık bu arada, kısır değilmiş, sadece çok düşük ihtimalmiş ve ümitlenmesin diye abartarak söylemiş. Bende aşırı doğurgan olunca süprizi yaşamışız. Ve zaten bunu demeden bile çocukların ondan olduğu aşırı belli genleri çok baskın. Görseniz direkt bu çocuklar bu adamın dersiniz. Aldattığımıda düşünemez yani. Ama ne var neden böyleyiz ve ben ne yapacağım bilmiyorum. Ya ben hayat arkadaşıma sarılıp ağlayamıyorum rahatlayamıyorum.
Adınız nedir bilmiyorum ama göbek adıniz depresyon olmalıymış.bu ne büyük aşkmış ki yıllarca bunalım, depresyon diye diye adamın hayatını mahvetmişsiniz.adamcağız şimdi bile ciddi ciddi boşanmayı düşünmüyor şaştım kaldım valla.açık açık yazacağım gördüğüm en nankör insanlardan birisiniz.burada hergün kaç tane çiçek gibi kadın kaç yaşına geldim evlenemedim diye konu açıyor.bir iki beni içten sevmedi ya gözüm açık gideceğim diyor.ne diyim Allah da hep sizin gibilere veriyor maalesef.zamanında o kadar çok hayat arkadaşına sarılıp anlamışsın ki adamın kotası dolmuş.taş olsa çatlar yani.ben okurken çatladım.
 
Aşkım ben hep + prezervatif ile korunuyordum. Sanırım o dönemde ablama gitmiştik bir hafta annemle tahmini olarak onun dönüşünde hamile kaldım. Prezervatif + hap vardı ama yinede hamile kaldım. Hatta doğum yapana kadar regl olmaya da devam ettim
Allah herkese böyle kısırlık versin ne diyelim😁
 
Back