- 18 Nisan 2019
- 83
- 33
- 30
-
- Konu Sahibi cimengozlu
- #1
Herkese merhabalar arkadaşlar,
Gerçekten zaman zaman çok büyük çıkmaza giriyorum ve bu yüzden akıl almaya ihtiyacım var sizden. Acaba ben mi abartıyorum diye düşünmeye başlıyorum. 25 yaşında çalışan 8 yıllık bir sevgililik döneminin ardından büyük badirelerle evlenen (aileler arası kültür çatışması nedeniyle psikolojik anlamda fazlasıyl yıprandım) ve şimdi 8 aydır evli olan bir kadınım. Küçük bir info verdiğim badirelere karşı koyan tek duygum kocama karşı duyduğum aşktı gerçi oda bana karşı aynı derecede aşık bundan eminim ıspatlıcak çok olay oldu. Neyse benim derdim şu ki eşim 8 yıl önce babasını 10 yıl önce annesini kaybetmiş fakat kalabalık ve birbirine çok bağlı bir ailesi var. Evebeynlerini kaybeden eşim bu süreçten biz evlenene kadar abisinde diğer abileri ile aynı binada oturacak şekilde yaşamış. Sorunun temelinin bu olduğunu düşündüğüm bu süreçte kendini bir fazlalık görmesinden kaynaklı sanırım her bulduğu boş vakitte kendini kahvehane kültürüne alıştırmış. Bekarlık süresince bu konu bana sıkıntı yaratmasa da evlendiğimizden beri tek tartışma konumuz bu. Mesela evliliğimizin 2. haftası kurban bayramıydı. Eşimin ailesi olan kayınlarım ve eltilerimde yürüme 5 dk lık mesafede, kendi annem babam ve kardeşlerimle araba ile 10 dk lık mesafede oturmaktayım. İlk bayramımızda doğal olarak bayram namazında çıktığımız evimize saat 3-4 gibi girdik hatta girdim. Çünkü eşim beni etlerle başbaşa bırakıp arkadaşları ile bayramlaşmaya gideceğini söyledi ne kadar içten içe kızsam da bayramda kalp kırmamak için 2-3 saate vakitlice gelmesini çünkü yemek yedikten sonra da annemlerle bayramlaşmamız gerektiğini söyledim. saat 7 oldu 8 oldu telefonlara cevap yok vs. ben hazırlandım çıktım evden bu sorumsuzluk karşısında tutamadım kendimi ağlayarak yol aldım aklımda annemlere belli etmemek için abisiyle işi çıktı bir saate gelir demek ve gecikmeli gelse bile hiç bir şeyi hissettirmemek vardı ki yoldayken aradı beni yalvardı onu bekleyip binaya girmem için ve bende sırf annemlerin hatrına öyle yaptım. O günü öylece bişey belli etmeden geçirdim. Ertesi haftalarda düzelme olmadı bi kaç ay boyunca evliliğe evine alışamadı eşim ama ben ne savaşlar verdim çünkü tek yaşantısını değiştiren o değildi bende değiştirmiştim. Ama ben çalışmama rağmen ev sorumluluğunu gelinlik sorumluluğumu elimden geçtiğince yapmaya çalışıyordum anneme haftada bir giderken eltilerimle 2-3 günde bir mutlaka görüşür bir hayat düzeni kurmuştum. Neyse sonrasında artık azalttı en azından haftada bir gider oldu. Vakitlerine daha çok dikkat eder oldu. Kaldı ki ben akşam saatlerinde arkadaşlarım ile görüşemezken onu kendimden çok uzaklaştırmamak ve bunaltmamak için haftada 1-2 gün 2-3 saat gittiğinde vakitlice dönünce bişey demiyordum. Ama son iki haftadır yaptıkları yok bu adam düzelmez kökten bir çözüm gerek bana dedirtti. 1. si iki hafta önce dedesinin kardeşi vefat etti cenaze zamanı mahşer gibi bir kalabalık ben desen 4-5 gündür evime uğrayamadım hatta ilk cenaze günü 10-12 kişilik yemeği temizliği 8-9 saate tek başıma hallettim böyle bir yoğunluktan bahsettiğim bir gün sevgili eşim, aşırı baş ağrısı çektiği o günlerde herkese başım çatlıyor eve gidip dinlenicem demesine rağmen eve uğrayığ ilaç içer içmez soluğu kavehanede almış. Fıttırdım tek kelime ile. Bu durumun peşine ertesi günlerde abisi rahatsızlandı bi 4-5 gün yine sürekli eşimin ailesindeydik ki şunu da belirteyim eşimi ailesinden uzaklaştırmamak ve ailesi ile kaynaşabilmek için çoğu zaman ziyaret veya davet etme organizasyonlarını ben yapmaktayım. Geçtiğimiz perşembeye kadar bu gitme gelme süreci sürdü. Cuma günü için perşembe akşamından eşime annemlere gideceğimi söyledim cuma günün kandil olduğunu unutarak birlikte gidelim gibi bi ifade kullanmadımo akşam. Cuma günü iş çıkışında saat 6-7 gibi annem yemeğe davet etti ve kandil günü olduğunu hatırlayarak eşime söyledim. Eşim ise tamam yemeğe gidelim ama ben erken kaçarım arkadaşlarla program yaptık dedi (Programda kahvehaneye gitmek!). Ben çıldırdım aileme ne diyerek çıkıcaksın bugün kandil kalkıp ibadet etmemiz camiye gitmemiz el öpmemiz gereken günde ne kahvehanesi diye. Oda inada bindirip kahveye gitmiyorum ama annemlere de gelmiyorum dedi, bende gelme zaten bu zihniyetle mesaiye kaldı derim dedim(Bu yalanı ise annemlere belli etmemek için söyleyecektim). O sinirle söylediği için bunu yine de geldi ben gelme diye ısrar etmeme rağmen. Ama cumadan beri bu konuyu aşamıyoruz çok canım sıkıldı hatta bi tartışmamızda ben tüm sorumluluklarımı yerine getirmeye çalışıyorum deyince çok belli sorumluluklarını yerine getirdiğin evi b*k götürüyor dedi. En çok zoruma giden de bu oldu. Kaldı ki ben sabag 7 akşam 7 çalışan bitiyim eve gelince yemeğimi yapan çamaşırlamı ihmal etmeyen haftasonu cumartesi günleri de diğer temizlik işleri ile günümü öldüren bir kadınım. Bu durum çok zoruma gidiyor nolur yardım edin!!! her huyunu suyunu sevdiğim bu adamı nasıl bu bağımlılıktan kurtarıcam??????
Kusura bakmayın biraz uzun oldu ama gerçekten bende mi sorun ben mi abartıyorum yoksa benim düşündüğüm gibi eşim mi bağımlı diye detaylı anlatmak istedim....
Gerçekten zaman zaman çok büyük çıkmaza giriyorum ve bu yüzden akıl almaya ihtiyacım var sizden. Acaba ben mi abartıyorum diye düşünmeye başlıyorum. 25 yaşında çalışan 8 yıllık bir sevgililik döneminin ardından büyük badirelerle evlenen (aileler arası kültür çatışması nedeniyle psikolojik anlamda fazlasıyl yıprandım) ve şimdi 8 aydır evli olan bir kadınım. Küçük bir info verdiğim badirelere karşı koyan tek duygum kocama karşı duyduğum aşktı gerçi oda bana karşı aynı derecede aşık bundan eminim ıspatlıcak çok olay oldu. Neyse benim derdim şu ki eşim 8 yıl önce babasını 10 yıl önce annesini kaybetmiş fakat kalabalık ve birbirine çok bağlı bir ailesi var. Evebeynlerini kaybeden eşim bu süreçten biz evlenene kadar abisinde diğer abileri ile aynı binada oturacak şekilde yaşamış. Sorunun temelinin bu olduğunu düşündüğüm bu süreçte kendini bir fazlalık görmesinden kaynaklı sanırım her bulduğu boş vakitte kendini kahvehane kültürüne alıştırmış. Bekarlık süresince bu konu bana sıkıntı yaratmasa da evlendiğimizden beri tek tartışma konumuz bu. Mesela evliliğimizin 2. haftası kurban bayramıydı. Eşimin ailesi olan kayınlarım ve eltilerimde yürüme 5 dk lık mesafede, kendi annem babam ve kardeşlerimle araba ile 10 dk lık mesafede oturmaktayım. İlk bayramımızda doğal olarak bayram namazında çıktığımız evimize saat 3-4 gibi girdik hatta girdim. Çünkü eşim beni etlerle başbaşa bırakıp arkadaşları ile bayramlaşmaya gideceğini söyledi ne kadar içten içe kızsam da bayramda kalp kırmamak için 2-3 saate vakitlice gelmesini çünkü yemek yedikten sonra da annemlerle bayramlaşmamız gerektiğini söyledim. saat 7 oldu 8 oldu telefonlara cevap yok vs. ben hazırlandım çıktım evden bu sorumsuzluk karşısında tutamadım kendimi ağlayarak yol aldım aklımda annemlere belli etmemek için abisiyle işi çıktı bir saate gelir demek ve gecikmeli gelse bile hiç bir şeyi hissettirmemek vardı ki yoldayken aradı beni yalvardı onu bekleyip binaya girmem için ve bende sırf annemlerin hatrına öyle yaptım. O günü öylece bişey belli etmeden geçirdim. Ertesi haftalarda düzelme olmadı bi kaç ay boyunca evliliğe evine alışamadı eşim ama ben ne savaşlar verdim çünkü tek yaşantısını değiştiren o değildi bende değiştirmiştim. Ama ben çalışmama rağmen ev sorumluluğunu gelinlik sorumluluğumu elimden geçtiğince yapmaya çalışıyordum anneme haftada bir giderken eltilerimle 2-3 günde bir mutlaka görüşür bir hayat düzeni kurmuştum. Neyse sonrasında artık azalttı en azından haftada bir gider oldu. Vakitlerine daha çok dikkat eder oldu. Kaldı ki ben akşam saatlerinde arkadaşlarım ile görüşemezken onu kendimden çok uzaklaştırmamak ve bunaltmamak için haftada 1-2 gün 2-3 saat gittiğinde vakitlice dönünce bişey demiyordum. Ama son iki haftadır yaptıkları yok bu adam düzelmez kökten bir çözüm gerek bana dedirtti. 1. si iki hafta önce dedesinin kardeşi vefat etti cenaze zamanı mahşer gibi bir kalabalık ben desen 4-5 gündür evime uğrayamadım hatta ilk cenaze günü 10-12 kişilik yemeği temizliği 8-9 saate tek başıma hallettim böyle bir yoğunluktan bahsettiğim bir gün sevgili eşim, aşırı baş ağrısı çektiği o günlerde herkese başım çatlıyor eve gidip dinlenicem demesine rağmen eve uğrayığ ilaç içer içmez soluğu kavehanede almış. Fıttırdım tek kelime ile. Bu durumun peşine ertesi günlerde abisi rahatsızlandı bi 4-5 gün yine sürekli eşimin ailesindeydik ki şunu da belirteyim eşimi ailesinden uzaklaştırmamak ve ailesi ile kaynaşabilmek için çoğu zaman ziyaret veya davet etme organizasyonlarını ben yapmaktayım. Geçtiğimiz perşembeye kadar bu gitme gelme süreci sürdü. Cuma günü için perşembe akşamından eşime annemlere gideceğimi söyledim cuma günün kandil olduğunu unutarak birlikte gidelim gibi bi ifade kullanmadımo akşam. Cuma günü iş çıkışında saat 6-7 gibi annem yemeğe davet etti ve kandil günü olduğunu hatırlayarak eşime söyledim. Eşim ise tamam yemeğe gidelim ama ben erken kaçarım arkadaşlarla program yaptık dedi (Programda kahvehaneye gitmek!). Ben çıldırdım aileme ne diyerek çıkıcaksın bugün kandil kalkıp ibadet etmemiz camiye gitmemiz el öpmemiz gereken günde ne kahvehanesi diye. Oda inada bindirip kahveye gitmiyorum ama annemlere de gelmiyorum dedi, bende gelme zaten bu zihniyetle mesaiye kaldı derim dedim(Bu yalanı ise annemlere belli etmemek için söyleyecektim). O sinirle söylediği için bunu yine de geldi ben gelme diye ısrar etmeme rağmen. Ama cumadan beri bu konuyu aşamıyoruz çok canım sıkıldı hatta bi tartışmamızda ben tüm sorumluluklarımı yerine getirmeye çalışıyorum deyince çok belli sorumluluklarını yerine getirdiğin evi b*k götürüyor dedi. En çok zoruma giden de bu oldu. Kaldı ki ben sabag 7 akşam 7 çalışan bitiyim eve gelince yemeğimi yapan çamaşırlamı ihmal etmeyen haftasonu cumartesi günleri de diğer temizlik işleri ile günümü öldüren bir kadınım. Bu durum çok zoruma gidiyor nolur yardım edin!!! her huyunu suyunu sevdiğim bu adamı nasıl bu bağımlılıktan kurtarıcam??????
Kusura bakmayın biraz uzun oldu ama gerçekten bende mi sorun ben mi abartıyorum yoksa benim düşündüğüm gibi eşim mi bağımlı diye detaylı anlatmak istedim....