Tamamlanamamışlık Hissi

TheKnack

Kullanıcı üyeliğini pasifleştirmiştir.
Üyelik İptali
Kayıtlı Üye
6 Nisan 2016
1.992
6.152
Herkese merhaba. Uzun zamandır beraber yaşadığım ve son zamanlarda hep evde olmanın getirdiği boş zamandan dolayı daha çok kafama takılan bir durumdan bahsetmek istiyorum. Ne yaparsam yapayım içimde bir olmamışlık hissi var. Nasıl kelimlere dökmem gerektiğini bilemiyorum zorlanıyorum açıkçası. Örneğin bazen bir yerde çok mutlu bir fotoğraf gördüğümde mideme yumruk yemiş gibi oluyorum. Kıskançlık değil ha, asla içimdeki boşluğu doldurup o kadar mutlu olamayacakmışım hissi. Genel olarak kendimi ezik görüyorum. Yeterince başarılı değilmişim, yeterince kültürlü değilmişim, çevremdeki herkes tüm bu konularda benden fersah fersah ilerideymiş gibi. Ama bu konularda da çalışıyorum yani. 5 yaşında okumayı öğrendim o günden beri deliler gibi kitap okurum, iyi seçerim kitaplarımı da. İyi filmler izlerim. Kaliteli müzik dinlerim. Psikolojiyle ilgilenirim. Yetenekli olduğum konular var biliyorum. Sahnede herkesi kendime hayran bırakırım mesela. Çok güzel şeyler yazarım, edebiyattan, şiirden anlarım. Ama hep bir eziklik var. Çok çok tanıdık ortamlar dışında, ki bazen onlarda bile, fikirlerimi beyan edemiyorum aynı eziklik ve ben kesin yanlış yaparım korkusundan. Dışarıdan çok rahat ifade edebiliyor gibi görünüyorum ama içimde bunları yaşıyorum. Gün sonunda yalnız ve eksik hissediyorum, asla mutlu olamayacakmışım gibi. Sürekli depresif takılan biri gibi düşünmeyin lütfen, çok da espri yaparım çevremdeki insanları güldürürüm. Ama öyle işte hep bir eksiklik, olmamışlık hissiyle beraberim. Yine biraz daha çok seviyorum eskiye nazaran kendimi ama. Ve bir süredir sürekli hiçbir şey yapmadan yatmak istiyorum. Öyle de yapıyorum zaten. Akademik alanda yapmam gereken şeyler var acilen. Okunacak şiir kitaplarım var, yazılacak satırlarım var. Meditasyon ve egzersize başlamam gerek. Yapsam da iyi gelecek bunlar biliyorum. Ama içimde ateşleyici gücü bulamıyorum. Gün boyu pasif bir biçimde yatağıma uzanıyorum, internete giriyorum, akşam yemeğini yiyor uyuyorum. Ve her defasında vicdan azabı çekiyorum bunu yaptığım için. Ama parmağımı kıpırdatacak enerji, coşku bulamıyorum. Anksiyete bozukluğu problemim de var. Bir yıldır cipralex kullanıyorum. Karman çorman oldu farkındayım ama anlatması zor geliyor. Görüşlerinizi, önerilerinizi duymak istedim. Şimdiden teşekkürler.
 
İnsan öğrendikçe, aslında ne kadar az şey bildiğini fark edip, daha çok şey öğrenmek istiyor. Boşuna "ignorance is bliss" denmemiş yani.

Bir de ölümlü olduğunun bilincinde olmak da bu yetersizlik hissine neden oluyor diye düşünüyorum. Yani verilmiş sayılı gün var, hiçbiri boşa gitmesin istiyor insan.

En azından bende böyleydi durumlar. 30 yaş krizi olarak vurmuştu, kendimle ne yapacağımı bilemiyordum resmen.

Sonra saldım. Evet ölümlüyüm ve hiçkimseye bir şey ispat etmeme gerek yok. Mis gibi bir berraklığa geldim diyebilirim. Her şeyi bilemem, her şeyi okuyamam, izleyemem, dinlemem. "Anda kalmak" diyorlar ya hani, tam da o. O an canım neyi istiyorsa benim için en kıymetlisi o.

Sizden farkım, ben kendimi çok seviyorum. Bilmişliklerim, cahilliklerim, sorularım, cevaplarım, doğrularım, yanlışlarım... Hepsi benim, hepsi beni bugüne taşımış minik parçalar. Kendimü sevdiğim için de kim hakkımda ne düşünmüş asla umrumda değil.

Salın kendinizi biraz. Hayat kısa, kuşlar uçuyor.
 
Biraz akışına bırakmak sağlıklı sanırım. Eskiye göre ben de kendimi daha çok seviyorum sanırım, dış görünüşüme kafayı takmıştım ki takılacak bir şey de yok aslında, artık bu konuda kendime acımasız eleştiriler yapmıyorum. Bazı insanların nasıl davrandığını, ne düşündüğünü pek önemsememeye başladım. Kendini sevme konusundaki pürüzleri biraz giderdiğimi düşünüyorum. En üsttekileri süpürüp temizledim, derinlerdekiler kaldı hani kendimle baş başa kaldığımda açığa çıkanlar.
Biri bana benzer dertlerle gelse bir konuşma yaparım ki sanırsınız yaşamın sırrını çözmüşüm :)
Mindfullness'a eğildim bir süredir. İyi de geliyor gibi. Ama bu kendini sevme olayı hızlıca olmuyor benim anladığım. Cemre önce havaya, sonra suya en son toprağa düşer ya onun gibi.
Teşekkür ederim güzel mesajınız için.
 
Çok korumacı ya da cok otoriter ebeveynleriniz mi vardı acaba ? Bu duygular genelde cocukluktan geliyor. Öğretmeniniz mi sıkıntılıydı ?
Otoriter, kontrolcü ebeveynlerim vardı. İlkokul öğretmenlerim düzgün okuyamayan çocukları döver, pek başarılı olmayanlara biraz ikinci sınıf muamelesi yapardı. Okuyamadı diye bir kızın burnunu kanattığını hatırlıyorum. Ebeveynlerimde ilkokula başladığımda en iyi notları almazsam beni okuldan alıp evlendireceklerini söylemişti. Ondan biraz belki takıntı haline getirdim.
 
Tamam sebebini bulduk. Bundan kurtulmak icin iki yol var ya aileyle iletisimi tamamen keseceksin ya da uzman desteği alacaksın. Çocukluk travmalarının sadece uzman desteğiyle aşılacağını düşünüyorum. Ben kendimi gelistireyom mükemmel biri olayım farklı hissederim olmuyor maalesef.
Ayrıca dipnot: O öğretmenlerin Allah belasini versin.
 
Bir psikolojik danışmanım var. Evet haklısınız zaten bu duygu durumu içindeyken ne kadar kendinizi geliştirseniz de memnun olamıyorsunuz. Kendinizin açığını arayıp duruyorsunuz. Teşekkür ederim önerileriniz için.
 
Bu 2 yolu neye dayandırıyorsunuz. Derinliğini bile bilmediğiniz bir hayat hakkında ya aile ile iletişimi kesin ya da terapi alın demek mi dogru? Tabiki de terapi alabilir ama ya aileyle iletişimi kesin demek bu sorunun cevabı olmayacaktır. Çünkü artık o korkutulan çocuk değil, bir yetişkin.
 
Sizde kendinizi eksik hissediyorsanız yani Biraz relax olun.Yaptıklarınızla hatalarınızla eksiklerinizle siz özelsiniz.Geçmişinizinde payı var bu hislerinizde.Umarım kurtulursunuz bu düşüncelerden.
 
Tecrübe çünkü. Benim ailem yüzümden hsisettiklerimin aynisini yaşıyor. Ve bu ebeveynler toksik ebeveynler diye geçiyor 7 yasinda da aynı 37 yaşında da aynı davranıyor.Ben ne zaman iliskimi kessem mesafe koysam bu duygulardan da kurtuluyorum. Herkws kendi doğrusunu yazıyor
 
Sizde kendinizi eksik hissediyorsanız yani Biraz relax olun.Yaptıklarınızla hatalarınızla eksiklerinizle siz özelsiniz.Geçmişinizinde payı var bu hislerinizde.Umarım kurtulursunuz bu düşüncelerden.
Hissediyorum valla ne yalan söyleyeyim çok çok eksik ve değersiz hissediyorum hatta bazen. Dünyaya kattığım hiçbir şey yok sanki. Teşekkür ederim güzel dilekleriniz için.
 
Benim aile değil sülale. Hepsini sildim büyük yükten kurtuldum.
 
Danışmanınız bu konu hakkında fikir vermiştir. Neler olabileceği konusunda. Hipnoterapi düşündünüz mü hiç?
Hayır hipnoterapi düşünmedim, açıkçası danışmanımın çok katkısı da oldu bana. Bir süredir mecburen dönemden dolayı sohbetlerimizi bırakmak zorunda kaldık. Yine de bazen ne bileyim hep içimde bir noktada hissedeceğim gibi.
 
Benim aile değil sülale. Hepsini sildim büyük yükten kurtuldum.
İnsallah ben de maddi bagimsizligimi kazandığımda yapacağım bir şeyler. Kilometrelerce ötede bile bir sey yapmaya çekinmenin, her telefon çaldığında korkmanın, baskasına hesap vermenin ağırlığı ezikliği oluyor. Bazı hanımlar "premses" gibi muamele gördüğü için anlamayabiliyor. Hoş bence iki muamele de yanlış.
 
Uzman desteği alıyor musunuz? Alıyorsanız başladığınızdan beri duygularınızda değişmeler oldu mu?
Alıyorum ve oldu evet. 1,5 senedir devam ediyor-dum. Biraz da kendime kızıyorum sanırım onca zaman oldu ben hâlâ bu duyguları tamamen silip atamadım kendimden diye.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…