Spor ve Sağlık İçin Motivasyon Taktikleri

100. sayfanın ve 1000. mesajın onuruna, bugün ana kuralları tekrarlayacağız.

Diyet forumunda gördüğüm bazı başlıklar beni gerçekten üzüyor. Genelde herkes yılların birikimini 1 ayda, birkaç haftada vermeye çalışıyor. Oysa hayat katı bir "ne verirsen, onu alırsın" prensibine dayalı. O yüzden bugün genel bir tekrar yapacağız.

1- ŞOK DİYET ZALİMLİKTİR!

Şok diyetler, vücudun dengesini bozar.
İsveç diyeti, ameliyata gireceği için acilen kilo vermesi gereken kilolu hasta insanlara TEDAVİ amacıyla uygulanır.

Eğer hasta değilseniz, tedavi vücudunuza zarar verir.

Siz durup dururken, hasta değilken, bir rahatsızlığınız yokken
ilaç içiyor musunuz?
Hiçbir sorununuz olmadığı halde doktora gidip "beni ameliyat et" diyor musunuz?

Öyleyse sağlıklı ve tıkır tıkır işleyen vücudunuza ani ve sarsıcı diyetler uygulayarak onu şoka sokmayın.

Çünkü şok diyet bitince, dengesi bozulan vücudunuzun intikamı acı olur.
O şok diyete uyum sağlayan vücut, normal düzene dönünce kendisini hala kıtlıkta sanıp ona göre yağ depolar.

Şok diyetler işe yarasaydı; her yıl yeni şok diyetler piyasaya sürülmez, herkes şok diyet uygulayıp incecik olurdu.

Şok diyetlerde gördüğünüz kilo kaybı yağ değil, kas ve su kaybıdır!

2- TARTIYA GÜVENMEYİN!

Kilonuzun azalması, sağlıklı zayıfladığınız anlamına gelmeyebilir.

Onun yerine aynaya güvenin, nasıl sıkılaştığınızı ve inceldiğinizi ölçmeye çalışın.


3- DİYET YOK!

Diyet demek;
Kısıtlama demek.
Kurallar demek.
Baskı demek.
Tutsaklık demek.

Hiçbir diyeti "bir ömür" uygulayamazsınız!

Kısıtlamalar, yasaklar, "az ye, yememelisin, neden o baklavayı yedin, ah yine diyeti bozdun" gibi baskılar, bir süre sonra "patlama günlerine" ve "karbonhidrat atağına" sebep olur.

Gözünüzün doymadığı, ne yerseniz yiyin hala aç hissettiğiniz ve sonrasında pişmanlık çektiğiniz o günler, diyet günleri yüzündendir.

4- SPOR MU?? HAYATINI AKTİF YAŞA!

Başta dilediğiniz kiloya varırken size yardımcı olacak spor programları işe yarar elbette ama unutmayın, bu BİR ÖMÜR sürecek bir yolculuk. Her gün 1 saat spor yapmanıza gerek yok. Haftada 3 gün, sadece 30 dakika, yeterli. Tüm hayatınız boyunca sürdürebileceğiniz bir kural düzeni bu.

Asansör yerine merdiven kullan, işe yürü, araba yerine bisiklet kullan, sürekli hareket halinde ol, bakkala ekmek almaya sen git, o kalçalar oturmaya bir saniye fırsat bulamasın.

Ve mutlaka 1 gün dinlenme verin kendinize. Günde 4-5 saat spor yapmak ve vücuda dinlenecek vakit vermemek sizi zayıflamaya götürmez.

İpucu: Kas çalışmak zayıflamaya giden yoldur. Kas oranınızı arttırırsanız, vücudunuzun bazal metabolizması iyileşir, daha çok kalori harcarsınız.

5- DÜZENSİZLİKLER İÇİNDE DÜZEN

İşte en önemli kurallardan biri.

Çoğu "zayıflayacağım, bu kez olacak, haydi başlıyoruz" gazıyla başlanan çoğu diyet günlüğünün yarım kalmasının en büyük sebebi, insanların ilk hatada kendisini affetmemesidir. Oysa hayat gelgitlerle dolu, bir gününüz mutlu ve enerjik, diğer gününüz yorgun ve depresif olabilir.

Öyle bir düzen oturtmalısınız ki tüm düzensizlikler içinde bile devam etsin.

Bunu sağlayan şey de olabildiğince esnek bir kurallar düzeni uygulamaktır.

Ve "Yine başlıyoruz" yerine "Kaldığım yerden devam" mantığını sürdürmektir.


6- SABIR, SABIR, SABIR


O kilolar 1 günde gitmedi, o yüzden 1 haftada 10 kilo vermek yanlış. Dilediğiniz kiloya dönmek belki yıllar alacak. Sık sık pes edecek, kaçamak yapacak, yoldan çıkacaksınız. Bir sonraki gün o yola geri dönebiliyorsanız, telafi edebiliyorsanız, inatla ve kararlılıkla devam ediyorsanız olur bu iş.

1 yılınızı verip, hakkını vererek bu yola girip 1 sene sonra "iyi ki geçen yıl başlamış, iyi ki yapmışım" demek var.
Bir de 1 yıl sonra bile aynı yerde saymak ve sızlanmak var.

Yeter ki devam edin.

7- BEBEĞİNE VERMEYECEĞİN YİYECEĞİ YEME


"Bisküvi ile besleniyorum, sabah kahvaltıda yağlı poğaça yiyorum, her gün 1 litre kola içiyorum, bazen dışarıdan hamburger söylüyoruz, dayanamadım cips yedim" lafların unutalım artık.

Bir bebeğin önüne "Al ye" diye koyamayacağınız yapaylıkta, paketli ve işlenmiş, içeriğinde ne tür katkı maddeleri olduğunu bilmediğiniz, nasıl pişirildiğini görmediğiniz yiyiecekleri artık eve sokmayın.

Eve alırsanız, yersiniz. Evde olan, mideye gider. Kaçamaklara izin vermemek için, derhal çöpe atın o abur cuburları. Faydası yok, zararı var. Yiyaeceğiniz her şey için önce "bunu yemek bana ne kazandıracak" sorusunu sorun.

8- SON KURAL: KENDİNİZİ DAHA FAZLA SABOTE ETMEYİN


Neden yiyorsunuz, zayıflamayı neden istiyorsunuz, neden işler yolunda gitmiyor, yine neden şeker krizi atlattınız? Yardım alın. Vücudunuzda bir sorun olabilir. Her diyet herkese uymaz. Vücudunuzu dinleyin. Ona iyi gelenleri seçin. Sebze sizi hafif mi hissettiriyor, öyleyse menünüzde sebzelere ağırlık verin. Süt ürünleri rahatsız mı ediyor, azaltın. Gerekirse uzman yardımı alın.
 
Leithia Leithia Merhaba canıım :KK25: Gerçekten topiğin ve ilgin çok motive edici :KK200: Bir konuda kafam karıştı ve senden de fikir almak istedim Hoppa
Ben 17 yaşındayım, 170 boyunda 64 kilo civarındayım.. Geçen yıl 1 ay fitness a gitmiştim yazın ve güzel sonucunu aldım. Onun dışında kendim de evde spor yapıyordum tabiii. Hem kilo verdim hem sıkılaştım.
Bu yaz da tekrardan spora ve tam anlamıyla sağlıklı yaşama başladım. Şimdi fitness a gidebileceğim sadece 1 ayım var. 1 ay fitness a gidip yürüyüş mü yapsam yoksa fitness a hiç gitmeden evde kendim mi spor yapsam o_O Mesela yürüyüş, cardiyo, ip atlama gibii . Ve pilates toplarım (büyük,küçük), lastiğim ve çemberim de var . Ama nasıl bir yol izlemeliyim şu iki ayda eylüle kadar karar veremiyorum :KK42: Fikirlerini bekliyorum canıım :KK37:
 
100. sayfanın ve 1000. mesajın onuruna, bugün ana kuralları tekrarlayacağız.

Diyet forumunda gördüğüm bazı başlıklar beni gerçekten üzüyor. Genelde herkes yılların birikimini 1 ayda, birkaç haftada vermeye çalışıyor. Oysa hayat katı bir "ne verirsen, onu alırsın" prensibine dayalı. O yüzden bugün genel bir tekrar yapacağız.

1- ŞOK DİYET ZALİMLİKTİR!

Şok diyetler, vücudun dengesini bozar.
İsveç diyeti, ameliyata gireceği için acilen kilo vermesi gereken kilolu hasta insanlara TEDAVİ amacıyla uygulanır.

Eğer hasta değilseniz, tedavi vücudunuza zarar verir.

Siz durup dururken, hasta değilken, bir rahatsızlığınız yokken
ilaç içiyor musunuz?
Hiçbir sorununuz olmadığı halde doktora gidip "beni ameliyat et" diyor musunuz?

Öyleyse sağlıklı ve tıkır tıkır işleyen vücudunuza ani ve sarsıcı diyetler uygulayarak onu şoka sokmayın.

Çünkü şok diyet bitince, dengesi bozulan vücudunuzun intikamı acı olur.
O şok diyete uyum sağlayan vücut, normal düzene dönünce kendisini hala kıtlıkta sanıp ona göre yağ depolar.

Şok diyetler işe yarasaydı; her yıl yeni şok diyetler piyasaya sürülmez, herkes şok diyet uygulayıp incecik olurdu.

Şok diyetlerde gördüğünüz kilo kaybı yağ değil, kas ve su kaybıdır!

2- TARTIYA GÜVENMEYİN!

Kilonuzun azalması, sağlıklı zayıfladığınız anlamına gelmeyebilir.

Onun yerine aynaya güvenin, nasıl sıkılaştığınızı ve inceldiğinizi ölçmeye çalışın.


3- DİYET YOK!

Diyet demek;
Kısıtlama demek.
Kurallar demek.
Baskı demek.
Tutsaklık demek.

Hiçbir diyeti "bir ömür" uygulayamazsınız!

Kısıtlamalar, yasaklar, "az ye, yememelisin, neden o baklavayı yedin, ah yine diyeti bozdun" gibi baskılar, bir süre sonra "patlama günlerine" ve "karbonhidrat atağına" sebep olur.

Gözünüzün doymadığı, ne yerseniz yiyin hala aç hissettiğiniz ve sonrasında pişmanlık çektiğiniz o günler, diyet günleri yüzündendir.

4- SPOR MU?? HAYATINI AKTİF YAŞA!

Başta dilediğiniz kiloya varırken size yardımcı olacak spor programları işe yarar elbette ama unutmayın, bu BİR ÖMÜR sürecek bir yolculuk. Her gün 1 saat spor yapmanıza gerek yok. Haftada 3 gün, sadece 30 dakika, yeterli. Tüm hayatınız boyunca sürdürebileceğiniz bir kural düzeni bu.

Asansör yerine merdiven kullan, işe yürü, araba yerine bisiklet kullan, sürekli hareket halinde ol, bakkala ekmek almaya sen git, o kalçalar oturmaya bir saniye fırsat bulamasın.

Ve mutlaka 1 gün dinlenme verin kendinize. Günde 4-5 saat spor yapmak ve vücuda dinlenecek vakit vermemek sizi zayıflamaya götürmez.

İpucu: Kas çalışmak zayıflamaya giden yoldur. Kas oranınızı arttırırsanız, vücudunuzun bazal metabolizması iyileşir, daha çok kalori harcarsınız.

5- DÜZENSİZLİKLER İÇİNDE DÜZEN

İşte en önemli kurallardan biri.

Çoğu "zayıflayacağım, bu kez olacak, haydi başlıyoruz" gazıyla başlanan çoğu diyet günlüğünün yarım kalmasının en büyük sebebi, insanların ilk hatada kendisini affetmemesidir. Oysa hayat gelgitlerle dolu, bir gününüz mutlu ve enerjik, diğer gününüz yorgun ve depresif olabilir.

Öyle bir düzen oturtmalısınız ki tüm düzensizlikler içinde bile devam etsin.

Bunu sağlayan şey de olabildiğince esnek bir kurallar düzeni uygulamaktır.

Ve "Yine başlıyoruz" yerine "Kaldığım yerden devam" mantığını sürdürmektir.


6- SABIR, SABIR, SABIR


O kilolar 1 günde gitmedi, o yüzden 1 haftada 10 kilo vermek yanlış. Dilediğiniz kiloya dönmek belki yıllar alacak. Sık sık pes edecek, kaçamak yapacak, yoldan çıkacaksınız. Bir sonraki gün o yola geri dönebiliyorsanız, telafi edebiliyorsanız, inatla ve kararlılıkla devam ediyorsanız olur bu iş.

1 yılınızı verip, hakkını vererek bu yola girip 1 sene sonra "iyi ki geçen yıl başlamış, iyi ki yapmışım" demek var.
Bir de 1 yıl sonra bile aynı yerde saymak ve sızlanmak var.

Yeter ki devam edin.

7- BEBEĞİNE VERMEYECEĞİN YİYECEĞİ YEME


"Bisküvi ile besleniyorum, sabah kahvaltıda yağlı poğaça yiyorum, her gün 1 litre kola içiyorum, bazen dışarıdan hamburger söylüyoruz, dayanamadım cips yedim" lafların unutalım artık.

Bir bebeğin önüne "Al ye" diye koyamayacağınız yapaylıkta, paketli ve işlenmiş, içeriğinde ne tür katkı maddeleri olduğunu bilmediğiniz, nasıl pişirildiğini görmediğiniz yiyiecekleri artık eve sokmayın.

Eve alırsanız, yersiniz. Evde olan, mideye gider. Kaçamaklara izin vermemek için, derhal çöpe atın o abur cuburları. Faydası yok, zararı var. Yiyaeceğiniz her şey için önce "bunu yemek bana ne kazandıracak" sorusunu sorun.

8- SON KURAL: KENDİNİZİ DAHA FAZLA SABOTE ETMEYİN


Neden yiyorsunuz, zayıflamayı neden istiyorsunuz, neden işler yolunda gitmiyor, yine neden şeker krizi atlattınız? Yardım alın. Vücudunuzda bir sorun olabilir. Her diyet herkese uymaz. Vücudunuzu dinleyin. Ona iyi gelenleri seçin. Sebze sizi hafif mi hissettiriyor, öyleyse menünüzde sebzelere ağırlık verin. Süt ürünleri rahatsız mı ediyor, azaltın. Gerekirse uzman yardımı alın.
Yine süperdi canım çok sağol
 
Kızlar daha öncede bu foruma mesaj atmıştım belki hatırlarsınız. Sizi çok severek takip ediyorum. Ben 17 yaşındayım. 1.66 boylarında 62 kiloyum. Geçen yaz azim ederek 69 kilodan 56 kiloya kadar indim. Her şey çok güzeldi benim için ama daha sonra kışın tekrar kilo alıp 66lara kadar çıktım. Şuan da 62 kiloyum. Kendimi bildim bileli çok aşırı kilolu olmasam da balık etliyim. Benim bir çok kuzenim var benimle yaşıt. Hiçbirinin kilo problemi yok, istedikleri her şeyi yiyebiliyorlar. Kuzenim benim iki katım yiyor ama 43 kilo. İstedikleri her şeyi giyebiliyor da. Bende bazen şunu düşünüyorum acaba kilo konusu birazcıkda genetik midir? Çünkü ben çocukluktan beri böyleyim bu çok yedim o yüzden böyleyim meselesi değil. Yani sizce bu biraz da yapı meselesi mi?
 
100. sayfanın ve 1000. mesajın onuruna, bugün ana kuralları tekrarlayacağız.

Diyet forumunda gördüğüm bazı başlıklar beni gerçekten üzüyor. Genelde herkes yılların birikimini 1 ayda, birkaç haftada vermeye çalışıyor. Oysa hayat katı bir "ne verirsen, onu alırsın" prensibine dayalı. O yüzden bugün genel bir tekrar yapacağız.

1- ŞOK DİYET ZALİMLİKTİR!

Şok diyetler, vücudun dengesini bozar.
İsveç diyeti, ameliyata gireceği için acilen kilo vermesi gereken kilolu hasta insanlara TEDAVİ amacıyla uygulanır.

Eğer hasta değilseniz, tedavi vücudunuza zarar verir.

Siz durup dururken, hasta değilken, bir rahatsızlığınız yokken
ilaç içiyor musunuz?
Hiçbir sorununuz olmadığı halde doktora gidip "beni ameliyat et" diyor musunuz?

Öyleyse sağlıklı ve tıkır tıkır işleyen vücudunuza ani ve sarsıcı diyetler uygulayarak onu şoka sokmayın.

Çünkü şok diyet bitince, dengesi bozulan vücudunuzun intikamı acı olur.
O şok diyete uyum sağlayan vücut, normal düzene dönünce kendisini hala kıtlıkta sanıp ona göre yağ depolar.

Şok diyetler işe yarasaydı; her yıl yeni şok diyetler piyasaya sürülmez, herkes şok diyet uygulayıp incecik olurdu.

Şok diyetlerde gördüğünüz kilo kaybı yağ değil, kas ve su kaybıdır!

2- TARTIYA GÜVENMEYİN!

Kilonuzun azalması, sağlıklı zayıfladığınız anlamına gelmeyebilir.

Onun yerine aynaya güvenin, nasıl sıkılaştığınızı ve inceldiğinizi ölçmeye çalışın.


3- DİYET YOK!

Diyet demek;
Kısıtlama demek.
Kurallar demek.
Baskı demek.
Tutsaklık demek.

Hiçbir diyeti "bir ömür" uygulayamazsınız!

Kısıtlamalar, yasaklar, "az ye, yememelisin, neden o baklavayı yedin, ah yine diyeti bozdun" gibi baskılar, bir süre sonra "patlama günlerine" ve "karbonhidrat atağına" sebep olur.

Gözünüzün doymadığı, ne yerseniz yiyin hala aç hissettiğiniz ve sonrasında pişmanlık çektiğiniz o günler, diyet günleri yüzündendir.

4- SPOR MU?? HAYATINI AKTİF YAŞA!

Başta dilediğiniz kiloya varırken size yardımcı olacak spor programları işe yarar elbette ama unutmayın, bu BİR ÖMÜR sürecek bir yolculuk. Her gün 1 saat spor yapmanıza gerek yok. Haftada 3 gün, sadece 30 dakika, yeterli. Tüm hayatınız boyunca sürdürebileceğiniz bir kural düzeni bu.

Asansör yerine merdiven kullan, işe yürü, araba yerine bisiklet kullan, sürekli hareket halinde ol, bakkala ekmek almaya sen git, o kalçalar oturmaya bir saniye fırsat bulamasın.

Ve mutlaka 1 gün dinlenme verin kendinize. Günde 4-5 saat spor yapmak ve vücuda dinlenecek vakit vermemek sizi zayıflamaya götürmez.

İpucu: Kas çalışmak zayıflamaya giden yoldur. Kas oranınızı arttırırsanız, vücudunuzun bazal metabolizması iyileşir, daha çok kalori harcarsınız.

5- DÜZENSİZLİKLER İÇİNDE DÜZEN

İşte en önemli kurallardan biri.

Çoğu "zayıflayacağım, bu kez olacak, haydi başlıyoruz" gazıyla başlanan çoğu diyet günlüğünün yarım kalmasının en büyük sebebi, insanların ilk hatada kendisini affetmemesidir. Oysa hayat gelgitlerle dolu, bir gününüz mutlu ve enerjik, diğer gününüz yorgun ve depresif olabilir.

Öyle bir düzen oturtmalısınız ki tüm düzensizlikler içinde bile devam etsin.

Bunu sağlayan şey de olabildiğince esnek bir kurallar düzeni uygulamaktır.

Ve "Yine başlıyoruz" yerine "Kaldığım yerden devam" mantığını sürdürmektir.


6- SABIR, SABIR, SABIR


O kilolar 1 günde gitmedi, o yüzden 1 haftada 10 kilo vermek yanlış. Dilediğiniz kiloya dönmek belki yıllar alacak. Sık sık pes edecek, kaçamak yapacak, yoldan çıkacaksınız. Bir sonraki gün o yola geri dönebiliyorsanız, telafi edebiliyorsanız, inatla ve kararlılıkla devam ediyorsanız olur bu iş.

1 yılınızı verip, hakkını vererek bu yola girip 1 sene sonra "iyi ki geçen yıl başlamış, iyi ki yapmışım" demek var.
Bir de 1 yıl sonra bile aynı yerde saymak ve sızlanmak var.

Yeter ki devam edin.

7- BEBEĞİNE VERMEYECEĞİN YİYECEĞİ YEME


"Bisküvi ile besleniyorum, sabah kahvaltıda yağlı poğaça yiyorum, her gün 1 litre kola içiyorum, bazen dışarıdan hamburger söylüyoruz, dayanamadım cips yedim" lafların unutalım artık.

Bir bebeğin önüne "Al ye" diye koyamayacağınız yapaylıkta, paketli ve işlenmiş, içeriğinde ne tür katkı maddeleri olduğunu bilmediğiniz, nasıl pişirildiğini görmediğiniz yiyiecekleri artık eve sokmayın.

Eve alırsanız, yersiniz. Evde olan, mideye gider. Kaçamaklara izin vermemek için, derhal çöpe atın o abur cuburları. Faydası yok, zararı var. Yiyaeceğiniz her şey için önce "bunu yemek bana ne kazandıracak" sorusunu sorun.

8- SON KURAL: KENDİNİZİ DAHA FAZLA SABOTE ETMEYİN


Neden yiyorsunuz, zayıflamayı neden istiyorsunuz, neden işler yolunda gitmiyor, yine neden şeker krizi atlattınız? Yardım alın. Vücudunuzda bir sorun olabilir. Her diyet herkese uymaz. Vücudunuzu dinleyin. Ona iyi gelenleri seçin. Sebze sizi hafif mi hissettiriyor, öyleyse menünüzde sebzelere ağırlık verin. Süt ürünleri rahatsız mı ediyor, azaltın. Gerekirse uzman yardımı alın.
@puantiyeli_kelebek burayı bir okur musun
 
Merhaba konunuzu yeni kesfettim,ben evde spor yapmak istiyorum tum vucut olarak sıklasmaya ihtiyacim var aslinda ama yogunluk karin,gobek cevresi ve kalca.Kisa bir sure once bir ay kadar blogilates ve zaman zaman fitnessblender yapmistim.Sinav nedeniyle biraktim fakat yeniden basliycam.Nasil bir program ve beslenme sekli onerirsiniz?
Leithia merhaba!Yaklasik iki ay kadar once sormustum sana bunu.Bu sorumdan sonra bir arayis icerisine girdim o surec arasinda motivasyonum kayboldu biraz.Spor yaptim ama duzensiz yaptim.Ama en azindan yapabildim diyorum.İki hafta oncesine kadar birakmistim artik biraz.Hem donemimin yaklasmasi hemde 5 6 gundur spor yapmamanin,sagliksiz beslenmenin sonucunda gobegimin ciktigini fark etmemle spora devam etmem bir oldu.Ve bir haftadir cok guzel bir spor programi izliyorum kendimce.Cok arastirdim ve sonunda bana uyacak bir program bulamayinca kendim hazirladim.Soyle ki pzt gunu karin bacak kalca sali gunu gogus ve kol cars dinlenme pers karin sirt omuz cuma cardio(20 dk fazlasina dayanamiyorum henuz ayrica cardio onerilerine acigim)umartesi ise kaslarimi esnetiyorum rahatliyorum.pazar yine dinlenme.Sence programim nasil?Ayrica her spor gunum 1 saat suruyor.Benim amacim fit gorunmek ve acikcasi hafif kasli bir gorunume ulasmak.Sence hareketlerimi dambilla yapsam bu goruntuye ulasabilir miyim?Boyum 165 kilom 53-54
 
Merhaba bel inceltmek için hangi hareketler yapılmalı ve kaç haftada etki eder yapan arkadaşlar yardımcı olabilirler mi?

Merhaba bunlar cok etkili hareketler.Bu konuda departmanim genis oldugundan bilgilendirme ihtiyaci hissettimAyni sorundan muzdariptim fakat suan spor yaptigim icin eridi gittiler.Sporu biraktigim an tekrar firtliyorlar.Plankleri 60 saniye.Digerlerini 10 tekrar 3 set seklinde yapmaniz yeterli bence.Kac haftada etki edebilecegini net soyleyemem.Cunku bunyeden bunyeye degisebilir bence.Ben spordan cabuk sonuc alabilen biriyim bunyem itibariyle ama belki siz gec aliyor olabilirsiniz yada erken aliyor olabilrsiniz beslenme seklinize,yasiniza bagli olarak.Kolay gelsin
gZnrpQ.jpg
JnXZBE.jpg
images (4).jpg
images (5).jpg
0m8RAV.jpg
3YN6Jj.jpg

df5e7ffef58b0ccc6b47b61f8e653b4b.jpg


 
Merhaba bunlar cok etkili hareketler.Bu konuda departmanim genis oldugundan bilgilendirme ihtiyaci hissettimAyni sorundan muzdariptim fakat suan spor yaptigim icin eridi gittiler.Sporu biraktigim an tekrar firtliyorlar.Plankleri 60 saniye.Digerlerini 10 tekrar 3 set seklinde yapmaniz yeterli bence.Kac haftada etki edebilecegini net soyleyemem.Cunku bunyeden bunyeye degisebilir bence.Ben spordan cabuk sonuc alabilen biriyim bunyem itibariyle ama belki siz gec aliyor olabilirsiniz yada erken aliyor olabilrsiniz beslenme seklinize,yasiniza bagli olarak.Kolay gelsin
Eki Görüntüle 1867721 Eki Görüntüle 1867722 Eki Görüntüle 1867723 Eki Görüntüle 1867724 Eki Görüntüle 1867725 Eki Görüntüle 1867726
Eki Görüntüle 1867727


Teşekkür ederim bilgiler için. Sizin beslenme şekliniz nasıldı?
 
Bir aylık tatil sonrası yeniden aranızdayım. Bu dönemde bir sürü soru gelmiş, en kısa zamanda cevaplamaya çalışacağım ve hatta bir de ilham yazısı ekleyeceğim. Beklettiğim için üzgünüm.

Başlangıç tarihimiz resmi olarak 15 Ağustos olacak, güzel bir pazartesi günü. Ancak resmi başlangıç o gün olmasına rağmen bugün ve yarın için ödev vereceğim takip edeceklere.

Nihayet barfiksim oldu, evde denedim ve amanın dedirtti bana! Ben şimdiye dek karın çalışmıyor muymuşum? Onca mekik, onca plank ve şınav nereye gitti? Barfiks çalıştığım günün ardından özellikle üst karında "bugün spor yapmayayım, kaslar dinlensin" dedirtecek keskinlikte bir karın ağrısı yaşadım. Biliyorsunuz barfiks ile kendinizi yukarı çekerken, önünüzde bacak yardımı alabileceğiniz bir sandalye olsa BİLE, vücudu yukarı taşımak için üst karın kaslarınızı yani core denen karın merkezinizi kullanıyorsunuz. Öyleymiş daha doğrusu, bunu şimdi anladım. Tavsiye ediyorum herkese.

Şimdi geçmiş sayfalardaki sorulara yanıt yazmaya başlayacağım. Tekrar hoşgeldiniz.
 
Leithia Leithia Merhaba canıım :KK25: Gerçekten topiğin ve ilgin çok motive edici :KK200: Bir konuda kafam karıştı ve senden de fikir almak istedim Hoppa
Ben 17 yaşındayım, 170 boyunda 64 kilo civarındayım.. Geçen yıl 1 ay fitness a gitmiştim yazın ve güzel sonucunu aldım. Onun dışında kendim de evde spor yapıyordum tabiii. Hem kilo verdim hem sıkılaştım.
Bu yaz da tekrardan spora ve tam anlamıyla sağlıklı yaşama başladım. Şimdi fitness a gidebileceğim sadece 1 ayım var. 1 ay fitness a gidip yürüyüş mü yapsam yoksa fitness a hiç gitmeden evde kendim mi spor yapsam o_O Mesela yürüyüş, cardiyo, ip atlama gibii . Ve pilates toplarım (büyük,küçük), lastiğim ve çemberim de var . Ama nasıl bir yol izlemeliyim şu iki ayda eylüle kadar karar veremiyorum :KK42: Fikirlerini bekliyorum canıım :KK37:

Geç kalmışım yanıt vermede ama olsun, kalan günleri kurtaralım. Bence ikisi de uygun. İkisinde de dikkat etmeniz gereken düzenlilik ve beslenme aslında. Evde de yapsanız, dışarıda da yapsanız sizi motive edecek ve asla sporu bırakmamanızı sağlayacak bir yöntemi tercih etmeye çalışın. Ben kendimde spor salonlarının motivasyonumu azalttığını gördüm, belki sizde tersi olabilir. Ama anahtar nokta, beslenmedir. Ne yaparsanız yapın, doğru beslenme ile iyi sonuç alırsınız. Ve tavsiyem, muhakkak ağırlık çalışın. Kas arttırmak zayıflamayı hızlandırıyor. Şişeceğim diye korkmayın, bu imkansız. Ağırlık çalışarak yapılan spor kasları güçlendirir, kaslar da çok kalori yakar. Kasları güçlenmiş biri oturduğu yerden bile kasları güçlenmemiş birine göre daha fazla kalori yakar.

Kızlar daha öncede bu foruma mesaj atmıştım belki hatırlarsınız. Sizi çok severek takip ediyorum. Ben 17 yaşındayım. 1.66 boylarında 62 kiloyum. Geçen yaz azim ederek 69 kilodan 56 kiloya kadar indim. Her şey çok güzeldi benim için ama daha sonra kışın tekrar kilo alıp 66lara kadar çıktım. Şuan da 62 kiloyum. Kendimi bildim bileli çok aşırı kilolu olmasam da balık etliyim. Benim bir çok kuzenim var benimle yaşıt. Hiçbirinin kilo problemi yok, istedikleri her şeyi yiyebiliyorlar. Kuzenim benim iki katım yiyor ama 43 kilo. İstedikleri her şeyi giyebiliyor da. Bende bazen şunu düşünüyorum acaba kilo konusu birazcıkda genetik midir? Çünkü ben çocukluktan beri böyleyim bu çok yedim o yüzden böyleyim meselesi değil. Yani sizce bu biraz da yapı meselesi mi?
Buna dair bir teori var. Ektomorf, endomorf ve mezomorf denen vücut yapıları var. Bu vücutların birbirine göre avantaj ve dezavantajları var. Mesela zayıf yapıdakiler çok zor kas görüntüsü elde ederler. Sizin vücut tipiniz ise kaslanmaya daha yatkındır, azıcık sporla bile fitleşebilirsiniz.

Leithia merhaba!Yaklasik iki ay kadar once sormustum sana bunu.Bu sorumdan sonra bir arayis icerisine girdim o surec arasinda motivasyonum kayboldu biraz.Spor yaptim ama duzensiz yaptim.Ama en azindan yapabildim diyorum.İki hafta oncesine kadar birakmistim artik biraz.Hem donemimin yaklasmasi hemde 5 6 gundur spor yapmamanin,sagliksiz beslenmenin sonucunda gobegimin ciktigini fark etmemle spora devam etmem bir oldu.Ve bir haftadir cok guzel bir spor programi izliyorum kendimce.Cok arastirdim ve sonunda bana uyacak bir program bulamayinca kendim hazirladim.Soyle ki pzt gunu karin bacak kalca sali gunu gogus ve kol cars dinlenme pers karin sirt omuz cuma cardio(20 dk fazlasina dayanamiyorum henuz ayrica cardio onerilerine acigim)umartesi ise kaslarimi esnetiyorum rahatliyorum.pazar yine dinlenme.Sence programim nasil?Ayrica her spor gunum 1 saat suruyor.Benim amacim fit gorunmek ve acikcasi hafif kasli bir gorunume ulasmak.Sence hareketlerimi dambilla yapsam bu goruntuye ulasabilir miyim?Boyum 165 kilom 53-54
Düzeniniz harika, dambıl kullanmanızı öneririm. Daha düzenli bir program isterseniz, P90X size çok uygun.
 
Günün Alıntısı: Kilo vermek için öneriler

1 nolu tavsiye: Ne istediğinize karar verin. Kilo vermek mi? Hayır, o zaman üzgünüm, yanlış yoldasınız.

Çünkü kilo vermek bir amaç değildir, kilo vermek bir sonuçtur.
Tekrar ediyorum, kilo vermek; sonuçtur. Asla amaç değildir. Olmamalıdır.

3 ayda 15 kilo verdim, 5 ayda 20 kilo verdim, bir hafta 3 kilo verdim diyenlerin söylediğine güvenmeyin. Marifet 3 ayda 15 kilo vermek değildir. Marifet, sağlıklı bir yaşam tarzına sahip olmaktır. Marifet o yaşam tarzını sonuna kadar korumaktır. Bunun da zaman olarak süresi ve kilo miktarı da olmaz. Hayatım boyunca kaç ayda kaç kilo verdiğimi takip etmedim. 3 ayda 15 kilo veren, eninde sonunda beslenme programını bırakır ve verdiği kiloları daha da fazlasıyla alır. Yani amacınız; zaman süre miktar sorununuz olmadan, bunu bir yaşam tarzı haline getirmek olmalı.

Yani; "Temiz beslenip sağlıklı yiyecekler tüketirseniz, diyet yapmadan elinde sonunda kilo verirsiniz."

2 nolu tavsiye: Kilo vermek istiyorsanız, yani sağlıklı yaşam ve beslenme istiyorsanız, şu anki beslenme ve hareket tarzının komple değişeceğini unutmayın. Tatlı mı yiyorsun, ya az yiyeceksin, ya hiç yemeyeceksin ya da sadece belli dönemlerde yiyeceksin. Bunun planını yapın. Misal, "sadece annemin tatlılarını yiyecem" deyin. (annenin farklı bir evde yaşadığını varsayıyorum)

Yani; "Eskisi gibi kaytarmalar, kaçamaklar yok."


3 nolu tavsiye
: Hareket edeceksin arkadaşım, uçarı kaçarı yok hareket edeceksin. Yapabiliyorsan bir spor salonunda, bir önceki otobüs durağından inip yürüyerek, merdiven çıkarak, yüzerek, koşarak hareket edeceksin. Bisiklete bineceksin, belki ağırlık çalışacaksın, ama muhakkak hareket edeceksin.

Yani; "Sporsuz sağlıklı yaşam yoktur."


4 nolu tavsiye: Yeni yaşam tarzını benimsediğine göre artık detaya girebiliriz.

Beslenme: protein ağırlıklı besleneceksin, yağın ve karbonhidratın kalitelisini seçeceksin. Kan şekerini hızlı yükselten ve düşüren gıdalardan uzak duracaksın. Fast food zehirdir. Şeker zehirdir. Her türlü sanayi ürünü, meyve suyu, kola vs gibi paket içecekler ve hazır gıdalar zehirdir. Beyaz un zehirdir. Tuz az zehirlidir. Elbette zehirlenmek isteyeceğiniz günler olacak, ama bunların da planın yapın. Ayda bir kez mesela. O zaman bile bunları akşam vakti değil en fazla öğlen yiyeceksin. Örnek gıdaları araştıracaksın. Misal yoğurt; arkadaşın kankan dostun olacak. Hem kaliteli protein hem kaliteli yağ içerir, üstelik kan şekerini yükseltmez.

Yani; "Bebeğine yesin diye vermeyeceğin yiyeceği sen de tüketmeyeceksin."


5 nolu tavsiye: Kan şekerini dengede tutmak önemli demiştik. Asla ve asla dolu mide ile uyumayacaksın. Hem acayip rüyalar görürsün hem de yediklerin sana yağ olarak geri döner. Deli gibi aç yatma tabii ki, ama uykudan 4-5 saat önce son lokmanı almış ol. Seni leptin denen bir hormonla tanıştırayım; geceleyin sen uyurken yağ yakar. Ama bu hormon çok nazlıdır, ürkektir. Yüksek kan şekerine hiç gelemez, hemen ortadan kaybolur.

Yani; kan şekerin yüksekse asla uyku yok.

6 nolu tavsiye: 1 nolu tavsiyeye geri dön. Bu bir yaşam tarzı, bunları yaptığında beslenme alışkanlığın komple değişmiş olacak, hayatına kaslarına eklemlerine hareket gelecek. Tüm bunların sonucunda vücudundaki yağlar yavaş yavaş erimeye başlayacak. Yani kilo vereceksin. Yani neymiş, kilo vermek bir amaç değil sonuçmuş.

Yani; kısa zamanda kilo verdiren yöntemlerden uzak dur.


7 nolu tavsiye: Bütün bunları az çok biliyordun zaten. En önemli tavsiye ise şu: kararının arkasında durmak. güçlü irade. Motivasyon. Kararlılık. Ya kendini iyice inandıracaksın, ya da inanmanı sağlayan ve sürekli motivasyonun yüksek tutan bir yakının olacak (eş-abi-anne-abla-arkadaş-kanka vs) Buna uyduğun takdirde, normal şartlar altında, sağlıklı bir insan olursun.

Yani; bu başlıkta birbirimizin motivasyonunu zirvede tutmaya devam edeceğiz.

ÖNERİLERE DEVAM


NASIL BESLENMELİ? (Alıntıdır)

Sabahları açken yeşil çay için, şu süzgeçli kısmı olan porselen fincanlardan edinin.

Kahvaltıda yulaf kepeği, yoğurt, tarçın, kuru kayısı ve ceviz/fındık parçalarını karıştırmak zamanla çok seveceğiniz bir seçenektir.

Yemekhane gibi yerlerde yemekler aşırı yağlı yapılır, herkes doysun diye pilavı makarnayı her gün çıkarırlar. Okulun/iş yerinin haftalık yemek listesini kontrol edin, menüyü çok yağlı ve karbonhidratlı bulduğunuz günlerde, "tatlı çıkıyormuş dayanamam kesin alırım" dediğiniz günlerde yemeğinizi evden götürün.

Meyveli yoğurdunuzu kendiniz yapın.

Sizi işlem görmüş gıdalara ya da tek tip gıdaya yönlendiren her türlü diyetten uzak durun, yok tatlandırıcıymış, süt tozuymuş, surumiymiş, uzak durun. Üzerinde yağsız ya da diyet/fit yazan yiyecek yemeyin, ne biçim işlem görüyor onlar.

Yoğurduğun yağı kimseyi zayıflatmaz da şişirmez de. Dukan diyeti yaptığım 10 günün sonunda bir yürüyüş yolunda gözlerim kararmış, yere oturmuş, hayatımdaki gelmiş geçmiş tüm kötü olaylara ağlıyordum. Kilo vermek için psikolojinizi düdükletmeyin.

Yemeklerin yanında bol yeşil yapraklı salata tüketin, midede güzel yer kaplar.

Kuru kayısı - fındık poşeti hazırlayın günlük. Günlük hazırlayın ki abanmayın.

Kendinize iyi bir saklama kabı alın ve yemeğinizi evden götürün, kocaman salatalar yapın kendinize ve üzerine ne idüğü belirsiz peynirler, yağlı şinitzeller saçılmış hazır salataları da almayın.

Ayran için, süt için, yoğurt yiyin.

Fırında kabak, biber, patlıcan kızartın yağsız, yoğurtla tüketin.

Kepek ekmeğine abanmayın, mümkünse ekmek yemeyin ama b vitamini alın. (Tam tahıllılar iyi olur)

Bakliyat tüketin. Az yağlı yapıyorsanız ok, ama onun dışında da suyu süzülmüş nohut yemeği, yeşil mercimek yemeği süperdir. Salatalarınıza haşlanmış nohut, buğday, mercimek koyun. İnce bulgur ve sarımsaklı yoğurttan salata yapın, içine ot katın yiyin.

Pirinç pilavı yemeyin.

Bol su için.

Duraktan evinize, okuldan sahile, iş yerinden oraya buraya rahat yürüyeceğiniz kılık kıyafet seçin bir süre, şıklığa kastırmayın. Yürüyün, atlayın zıplayın.

----------------------------------


Zayıflamanın yolları, iki tanedir.

1) Karbonidratı minimum düzeyde tutacaksın ve sadece kaliteli karbonhidratları alacaksın (yani un-tuz-şeker yasak)
2) Egzersiz yapacaksın

E madem bu kadar kolay, neden milyarlarca dolarlık bir sektör bu dediğiniz duyar gibiyim.

Sebebi basittir: motivasyon.

Çok az insan bu basit iki kuralı kendiliğinden uygular. Çoğu kendini motive edecek şeyler arar, diyetler arar, diyetisyenler arar, kitaplar arar, programlar arar, birlikte yapacağı eş-dost-akraba-arkadaş arar...arar da arar. Bu yüzden her sene diyetisyenlere, diyetlere, kitaplara deli gibi para bayılır ama genel de kısa süreli bu motivasyon saman alevi gibi parlar gider ve geride çok daha kötü izler bırakır.

Yani zayıflamanın aslında bir ve tek numaralı kuralı motivasyondur. Kalan kurallar bu tek kuralın bentleri şeklindedir.

Ayrıca "zayıflamak" diye bir şey de yoktur. Sağlıklı beslenme vardır.
Amaç kilo vermek değildir. Zira yukarda yazdığım un, tuz, şeker birer zehirdir. Bunları hayatından çıkardığın anda zaten sağlıklı beslenmeye başlıyorsun demektir. Kilo vermek, bu beslenme şekline geçtiğinde kendiliğinden gelen şeydir.

Yani kilo vermek bir amaç değil, sonuçtur. Amaç sağlıklı beslenmektir.

Bunu iradenize kabul ettirebildiğiniz anda, bu işin büyük kısmını halletmişsiniz demektir.

Kilo kaybetmek değil, YAĞ KAYBETMEK hedef olmalıdır.

Haftada en az 2 kez hafif tempolu fitness, gün içerisinde mümkün olduğunca yürümek, glisemik endeksi düşük gıdalar tüketmek, karbonhidrattan mümkün olduğunca kaçınmak, protein ağırlıklı beslenmek, yatmadan en az 4-5 saat evvel yemek yemiş olmak, kesinlikle şekerli gıdalardan her türlü yapma besinlerden uzak kalmak sonucunda en fazla 6 ay içinde her insan yağ kaybederek zayıflar. Böylelikle kan şekeri sürekli dalgalanmaz, kas kaybı yağ kaybına göre çok çok düşük kalır, hatta yapılan fitness ağırlığına göre kas kaybetmek yerine kazanılabilir.

Burda kritik nokta geceleri yağ yakan leptin hormonunu salgılatabilmektir. Bunun çaresi de hareketli bir bünye, akşamları glisemik endeksi çok düşük yiyecek ve içecek tüketmekten geçer. O yüzden uyumadan en az 4-5 saat evvel yemekler yenmiş olmalıdır. Sonra içilecek olan tek şey şekersiz çay gibi içecekler olabilir.... Ne yazık ki, akşamları muhteşem yüzyıl izlerken ailece yenilen portakallar mandalinalar bile kan şekerini acayip yükseltirler.

--------------------------------------------
Gün içinde neden aniden uyku bastırır?


Öğle yemeği sonrasında görülür. Zehirli besinlerle beslendiğinizi gösterir.

Evet zehirli.
Unlu, şekerli gıdalarlar, yapma/paket besinlerle beslenmişsiniz demektir.

Bunun neticesinde kan şekeriniz hızla yükselmiştir.
Beyinde uyku hali yapar. Beyin hemen ilgili organlara talimat verir.
Bunun sonucunda pankreas ve karaciğer kudurmuş durumdadır.
Siz uyuklarken neredeyse tüm vücut teyakkuz halindedir.
Hızla insülin salgılayarak kan şekerini düşürmeye çalışırlar.
Karaciğer şekeri düşürebilmek için yağlanmaya başlar.
Siz kahve içerken yağlar önce karaciğer çevresine sonra da ilgili bölgelere (karın kalça vs) gönderilmeye başlanmıştır.
Zira hızla çıkan kan şekerini vücut hızla düşürmeye çalışmaktadır.
Kahve içtikten ve kafein kana karıştıktan bir saat kadar sonra, kendinize gelirsiniz. Zira kafein kan içinde en üst seviyeye çıkmış, bu sırada kan şekeri de hızla düşmeye başlamıştır.
Tam kendinizi bulduğunuzda (ki bu saat 3-4 gibi olan vakitlere tekabül eder) tekrar acıkırsınız.
Çünkü hızla yükselen kan şekerini düşürebilmek için vücut çok miktarda insülin salgılamış ve aynı hızda kan şekerini düşürmeyi başarmıştır.
Hatta bu saatlerde hafiften gözleriniz bile kararabilir.
Atıştırmalık birşeyler ararsınız
Simit-bisküvi gibi çayın yanına giden unlu mamul ararsınız.
Bulup yediğiniz de, oh be dersiniz, içim kıyılmış valla... ki gerçekten de kıyılmıştır.
Kan şekerini hızla düşmesi hayırlı değildir.
Ama aynı döngü, bir anda tekrar yaşanmaya başlar. Unlu mamül yine kan şekerini hızla yükseltir.
Pankreas ve karaciğer tekrar alarma geçer.
Bu size "Su içsem yarıyor" dedirtecek kilolar olarak döner.


Leithia notu: Bunlar internette bulduğum ve katıldığım alıntı metinlerdi, sizin de işinize yaraması dileğiyle.
 
Neden tartıya güvenmemeliyiz?

7A8mov.png


İki resim arasında sadece 2 kilo var. Sağda uzun süredir spor yapan, ağırlık çalışan Kelsey Wells 63 kilo ve fit bir görüntüye sahip. Soldaki hali ile arasında 20 kilo varmış gibi görünüyor. Amaç kilo kaybetmek, tartıda daha az çıkmak olmamalı. Yağ kaybetmek ile kilo kaybetmek arasında çok fark var.


Çünkü sağlıkla kilo vermek, kas yapısını güçlendirirken yağ kaybını hızlandırmak tartının bize gösterdiği rakamdan çok daha önemli.

Kelsey ayrıca 'tartıyı boşverin gitsin' anlamına gelen #ScrewTheScale hashtag'ini kullanarak kendi değişimiyle bütün takipçilerini de teşvik etmeyi amaçlıyor.


Kelsey kendi cümleleriyle durumunu şöyle anlatıyor:
"Doğumdan önce 58kg'dım, kendi saçma algıma göre kilo hedefimin 55 olmasına karar verdim. En dar kot pantolonlarıma sığacaktım. Bir kaç ay bu bikini vücut rehberini uyguladıktan ve emzirdikten sonra, HEDEFİME ULAŞTIM, en küçük beden kot pantolonlara sığdım. Ama bilin bakalım ne oldu? O günden beri 8 kilo aldım TAM SEKİZ KİLO...


Hiçbir zaman bugün olduğundan daha az yağ ve daha çok kas kütlem olmamıştı. Hiç daha sağlıklı olmamıştım. Kendi vücudum içinde hiç bu kadar rahat hissetmemiştim."

https://www.instagram.com/p/BIVJquZAghL/
_________________
Günün motivasyonu:
http://ofpof.com/keyif/kilolu-kadinlar-zayif-olsalardi-nasil-gorunurlerdi/

Geleceğe yatırım yapın, şimdiden başlayın.
 
Günün Alıntısı: Kilo vermek için öneriler

1 nolu tavsiye: Ne istediğinize karar verin. Kilo vermek mi? Hayır, o zaman üzgünüm, yanlış yoldasınız.

Çünkü kilo vermek bir amaç değildir, kilo vermek bir sonuçtur.
Tekrar ediyorum, kilo vermek; sonuçtur. Asla amaç değildir. Olmamalıdır.

3 ayda 15 kilo verdim, 5 ayda 20 kilo verdim, bir hafta 3 kilo verdim diyenlerin söylediğine güvenmeyin. Marifet 3 ayda 15 kilo vermek değildir. Marifet, sağlıklı bir yaşam tarzına sahip olmaktır. Marifet o yaşam tarzını sonuna kadar korumaktır. Bunun da zaman olarak süresi ve kilo miktarı da olmaz. Hayatım boyunca kaç ayda kaç kilo verdiğimi takip etmedim. 3 ayda 15 kilo veren, eninde sonunda beslenme programını bırakır ve verdiği kiloları daha da fazlasıyla alır. Yani amacınız; zaman süre miktar sorununuz olmadan, bunu bir yaşam tarzı haline getirmek olmalı.

Yani; "Temiz beslenip sağlıklı yiyecekler tüketirseniz, diyet yapmadan elinde sonunda kilo verirsiniz."

2 nolu tavsiye: Kilo vermek istiyorsanız, yani sağlıklı yaşam ve beslenme istiyorsanız, şu anki beslenme ve hareket tarzının komple değişeceğini unutmayın. Tatlı mı yiyorsun, ya az yiyeceksin, ya hiç yemeyeceksin ya da sadece belli dönemlerde yiyeceksin. Bunun planını yapın. Misal, "sadece annemin tatlılarını yiyecem" deyin. (annenin farklı bir evde yaşadığını varsayıyorum)

Yani; "Eskisi gibi kaytarmalar, kaçamaklar yok."


3 nolu tavsiye
: Hareket edeceksin arkadaşım, uçarı kaçarı yok hareket edeceksin. Yapabiliyorsan bir spor salonunda, bir önceki otobüs durağından inip yürüyerek, merdiven çıkarak, yüzerek, koşarak hareket edeceksin. Bisiklete bineceksin, belki ağırlık çalışacaksın, ama muhakkak hareket edeceksin.

Yani; "Sporsuz sağlıklı yaşam yoktur."


4 nolu tavsiye: Yeni yaşam tarzını benimsediğine göre artık detaya girebiliriz.

Beslenme: protein ağırlıklı besleneceksin, yağın ve karbonhidratın kalitelisini seçeceksin. Kan şekerini hızlı yükselten ve düşüren gıdalardan uzak duracaksın. Fast food zehirdir. Şeker zehirdir. Her türlü sanayi ürünü, meyve suyu, kola vs gibi paket içecekler ve hazır gıdalar zehirdir. Beyaz un zehirdir. Tuz az zehirlidir. Elbette zehirlenmek isteyeceğiniz günler olacak, ama bunların da planın yapın. Ayda bir kez mesela. O zaman bile bunları akşam vakti değil en fazla öğlen yiyeceksin. Örnek gıdaları araştıracaksın. Misal yoğurt; arkadaşın kankan dostun olacak. Hem kaliteli protein hem kaliteli yağ içerir, üstelik kan şekerini yükseltmez.

Yani; "Bebeğine yesin diye vermeyeceğin yiyeceği sen de tüketmeyeceksin."


5 nolu tavsiye: Kan şekerini dengede tutmak önemli demiştik. Asla ve asla dolu mide ile uyumayacaksın. Hem acayip rüyalar görürsün hem de yediklerin sana yağ olarak geri döner. Deli gibi aç yatma tabii ki, ama uykudan 4-5 saat önce son lokmanı almış ol. Seni leptin denen bir hormonla tanıştırayım; geceleyin sen uyurken yağ yakar. Ama bu hormon çok nazlıdır, ürkektir. Yüksek kan şekerine hiç gelemez, hemen ortadan kaybolur.

Yani; kan şekerin yüksekse asla uyku yok.

6 nolu tavsiye: 1 nolu tavsiyeye geri dön. Bu bir yaşam tarzı, bunları yaptığında beslenme alışkanlığın komple değişmiş olacak, hayatına kaslarına eklemlerine hareket gelecek. Tüm bunların sonucunda vücudundaki yağlar yavaş yavaş erimeye başlayacak. Yani kilo vereceksin. Yani neymiş, kilo vermek bir amaç değil sonuçmuş.

Yani; kısa zamanda kilo verdiren yöntemlerden uzak dur.


7 nolu tavsiye: Bütün bunları az çok biliyordun zaten. En önemli tavsiye ise şu: kararının arkasında durmak. güçlü irade. Motivasyon. Kararlılık. Ya kendini iyice inandıracaksın, ya da inanmanı sağlayan ve sürekli motivasyonun yüksek tutan bir yakının olacak (eş-abi-anne-abla-arkadaş-kanka vs) Buna uyduğun takdirde, normal şartlar altında, sağlıklı bir insan olursun.

Yani; bu başlıkta birbirimizin motivasyonunu zirvede tutmaya devam edeceğiz.

ÖNERİLERE DEVAM


NASIL BESLENMELİ? (Alıntıdır)

Sabahları açken yeşil çay için, şu süzgeçli kısmı olan porselen fincanlardan edinin.

Kahvaltıda yulaf kepeği, yoğurt, tarçın, kuru kayısı ve ceviz/fındık parçalarını karıştırmak zamanla çok seveceğiniz bir seçenektir.

Yemekhane gibi yerlerde yemekler aşırı yağlı yapılır, herkes doysun diye pilavı makarnayı her gün çıkarırlar. Okulun/iş yerinin haftalık yemek listesini kontrol edin, menüyü çok yağlı ve karbonhidratlı bulduğunuz günlerde, "tatlı çıkıyormuş dayanamam kesin alırım" dediğiniz günlerde yemeğinizi evden götürün.

Meyveli yoğurdunuzu kendiniz yapın.

Sizi işlem görmüş gıdalara ya da tek tip gıdaya yönlendiren her türlü diyetten uzak durun, yok tatlandırıcıymış, süt tozuymuş, surumiymiş, uzak durun. Üzerinde yağsız ya da diyet/fit yazan yiyecek yemeyin, ne biçim işlem görüyor onlar.

Yoğurduğun yağı kimseyi zayıflatmaz da şişirmez de. Dukan diyeti yaptığım 10 günün sonunda bir yürüyüş yolunda gözlerim kararmış, yere oturmuş, hayatımdaki gelmiş geçmiş tüm kötü olaylara ağlıyordum. Kilo vermek için psikolojinizi düdükletmeyin.

Yemeklerin yanında bol yeşil yapraklı salata tüketin, midede güzel yer kaplar.

Kuru kayısı - fındık poşeti hazırlayın günlük. Günlük hazırlayın ki abanmayın.

Kendinize iyi bir saklama kabı alın ve yemeğinizi evden götürün, kocaman salatalar yapın kendinize ve üzerine ne idüğü belirsiz peynirler, yağlı şinitzeller saçılmış hazır salataları da almayın.

Ayran için, süt için, yoğurt yiyin.

Fırında kabak, biber, patlıcan kızartın yağsız, yoğurtla tüketin.

Kepek ekmeğine abanmayın, mümkünse ekmek yemeyin ama b vitamini alın. (Tam tahıllılar iyi olur)

Bakliyat tüketin. Az yağlı yapıyorsanız ok, ama onun dışında da suyu süzülmüş nohut yemeği, yeşil mercimek yemeği süperdir. Salatalarınıza haşlanmış nohut, buğday, mercimek koyun. İnce bulgur ve sarımsaklı yoğurttan salata yapın, içine ot katın yiyin.

Pirinç pilavı yemeyin.

Bol su için.

Duraktan evinize, okuldan sahile, iş yerinden oraya buraya rahat yürüyeceğiniz kılık kıyafet seçin bir süre, şıklığa kastırmayın. Yürüyün, atlayın zıplayın.

----------------------------------


Zayıflamanın yolları, iki tanedir.

1) Karbonidratı minimum düzeyde tutacaksın ve sadece kaliteli karbonhidratları alacaksın (yani un-tuz-şeker yasak)
2) Egzersiz yapacaksın

E madem bu kadar kolay, neden milyarlarca dolarlık bir sektör bu dediğiniz duyar gibiyim.

Sebebi basittir: motivasyon.

Çok az insan bu basit iki kuralı kendiliğinden uygular. Çoğu kendini motive edecek şeyler arar, diyetler arar, diyetisyenler arar, kitaplar arar, programlar arar, birlikte yapacağı eş-dost-akraba-arkadaş arar...arar da arar. Bu yüzden her sene diyetisyenlere, diyetlere, kitaplara deli gibi para bayılır ama genel de kısa süreli bu motivasyon saman alevi gibi parlar gider ve geride çok daha kötü izler bırakır.

Yani zayıflamanın aslında bir ve tek numaralı kuralı motivasyondur. Kalan kurallar bu tek kuralın bentleri şeklindedir.

Ayrıca "zayıflamak" diye bir şey de yoktur. Sağlıklı beslenme vardır.
Amaç kilo vermek değildir. Zira yukarda yazdığım un, tuz, şeker birer zehirdir. Bunları hayatından çıkardığın anda zaten sağlıklı beslenmeye başlıyorsun demektir. Kilo vermek, bu beslenme şekline geçtiğinde kendiliğinden gelen şeydir.

Yani kilo vermek bir amaç değil, sonuçtur. Amaç sağlıklı beslenmektir.

Bunu iradenize kabul ettirebildiğiniz anda, bu işin büyük kısmını halletmişsiniz demektir.

Kilo kaybetmek değil, YAĞ KAYBETMEK hedef olmalıdır.

Haftada en az 2 kez hafif tempolu fitness, gün içerisinde mümkün olduğunca yürümek, glisemik endeksi düşük gıdalar tüketmek, karbonhidrattan mümkün olduğunca kaçınmak, protein ağırlıklı beslenmek, yatmadan en az 4-5 saat evvel yemek yemiş olmak, kesinlikle şekerli gıdalardan her türlü yapma besinlerden uzak kalmak sonucunda en fazla 6 ay içinde her insan yağ kaybederek zayıflar. Böylelikle kan şekeri sürekli dalgalanmaz, kas kaybı yağ kaybına göre çok çok düşük kalır, hatta yapılan fitness ağırlığına göre kas kaybetmek yerine kazanılabilir.

Burda kritik nokta geceleri yağ yakan leptin hormonunu salgılatabilmektir. Bunun çaresi de hareketli bir bünye, akşamları glisemik endeksi çok düşük yiyecek ve içecek tüketmekten geçer. O yüzden uyumadan en az 4-5 saat evvel yemekler yenmiş olmalıdır. Sonra içilecek olan tek şey şekersiz çay gibi içecekler olabilir.... Ne yazık ki, akşamları muhteşem yüzyıl izlerken ailece yenilen portakallar mandalinalar bile kan şekerini acayip yükseltirler.

--------------------------------------------
Gün içinde neden aniden uyku bastırır?

Öğle yemeği sonrasında görülür. Zehirli besinlerle beslendiğinizi gösterir.

Evet zehirli.
Unlu, şekerli gıdalarlar, yapma/paket besinlerle beslenmişsiniz demektir.

Bunun neticesinde kan şekeriniz hızla yükselmiştir.
Beyinde uyku hali yapar. Beyin hemen ilgili organlara talimat verir.
Bunun sonucunda pankreas ve karaciğer kudurmuş durumdadır.
Siz uyuklarken neredeyse tüm vücut teyakkuz halindedir.
Hızla insülin salgılayarak kan şekerini düşürmeye çalışırlar.
Karaciğer şekeri düşürebilmek için yağlanmaya başlar.
Siz kahve içerken yağlar önce karaciğer çevresine sonra da ilgili bölgelere (karın kalça vs) gönderilmeye başlanmıştır.
Zira hızla çıkan kan şekerini vücut hızla düşürmeye çalışmaktadır.
Kahve içtikten ve kafein kana karıştıktan bir saat kadar sonra, kendinize gelirsiniz. Zira kafein kan içinde en üst seviyeye çıkmış, bu sırada kan şekeri de hızla düşmeye başlamıştır.
Tam kendinizi bulduğunuzda (ki bu saat 3-4 gibi olan vakitlere tekabül eder) tekrar acıkırsınız.
Çünkü hızla yükselen kan şekerini düşürebilmek için vücut çok miktarda insülin salgılamış ve aynı hızda kan şekerini düşürmeyi başarmıştır.
Hatta bu saatlerde hafiften gözleriniz bile kararabilir.
Atıştırmalık birşeyler ararsınız
Simit-bisküvi gibi çayın yanına giden unlu mamul ararsınız.
Bulup yediğiniz de, oh be dersiniz, içim kıyılmış valla... ki gerçekten de kıyılmıştır.
Kan şekerini hızla düşmesi hayırlı değildir.
Ama aynı döngü, bir anda tekrar yaşanmaya başlar. Unlu mamül yine kan şekerini hızla yükseltir.
Pankreas ve karaciğer tekrar alarma geçer.
Bu size "Su içsem yarıyor" dedirtecek kilolar olarak döner.


Leithia notu: Bunlar internette bulduğum ve katıldığım alıntı metinlerdi, sizin de işinize yaraması dileğiyle.
harika bir paylaşım yapmışsın emeklerine sağlık. paylaşmak istiyorum izninle... başkaları da örebilsin okuyabilsin diye.. teşekkürler...
 
Motivasyona çok ihtiyacım var.55 kiloyum 1.68 boyundayım ama kilom sanki daha fazlaymış gibi görünüyor hiç sıkı değil karın bölgem ve ben gerçekten sağlıklı yaşamak ve onun için spor yapmak istiyorum kendimi dinç hissetmek istiyorum ama en fazla 1 hafta spor yapabiliyorum ne yapacağım ben kızlar
 
Selam Leithia Leithia ...

Bende haftanın 5 günü düzenli egzersiz yapıyorum.. Programım şu şekilde 40 dk pilates + 20 dk kardiyo yani 1 saati oluyor.. Sporumu evde yapıyorum ve haftasonu yürüyüş yapıyorum..

Benimde hedefim vucudumu sıkılaştırmak daha fit görünmek..
Boyum 165 kilom 58 ama daha ince görünmek istiyorum..

Motivasyonun harika geldi.. 4 gündür sağlık sorunlarım sebebiyle ara verdiğim sporuma başlıyorum hemde kahvemi içtim :KK66:

Teşekkür ederim , bana ilaç gibi geldin :)
 
X