- 28 Mayıs 2011
- 1.353
- 1.171
- 333
- 32
- Konu Sahibi Esmerapunzel
-
- #201
Şimdi bence olay bekaret mevzusu değil “Teslimiyet” mevzusu. Sevişiyor olmak teslimiyet anlamına gelmiyor. Ona kaybetme korkusu vermemişsiniz. Sizi o kadar cepte görüyor ki şu şartlarda hiç sevişmemiz olsanız bile tavrı evlilikten yana olmazdı. Arada belli sınırlar olmalı. Kadın ağırlığını koymayı bir süre sonra bırakıyor ve evlilik hevesine düşüyor(mecburi ve haklı olarak) şimdi ben size çok benzer bir durumu yaşamış olduğum ve o anki sevgilimin 29 yaşında olduğunu söylemek istiyorum. Ağzımdan “nişan” çıkar çıkmaz on gün sonra hır çıkararak beni bırakmıştı. Ve dönmemişti. Peki şu an ne mi yapıyorum? Onunla ayrıldıktan sonra tanıştığım çocuk peri masalı gibi kısa süreli bir ilişkinin ardından(iki ay) çiçek çikolatasını alıp koşa koşa aileme geldi ve şu an nişanlıyız. Aradan 7 ay geçti tamışmamızın ardından ve ben size evlenmeye hazır olan ve olmayan iki erkek arasındaki bin farkı yüz sayfa anlatabilecek tecrübeye sahip biri olarak şunu öneriyorum: o kişiden ayrılın. Yaşanmışlıkmış şuymuş buymuş, heeeeepsi unutuluyor hem de öylesine güzel şekilde unutuluyor ki. O adamla on sene nişanlı kalsanız da, evliliğe varsanız da doğru kişi o değil. Dönüm noktasındasınız. Samimiyetime inanın. Asla bilmediğim bir konuda iddialı konuşmam. Bu ilişki üzerine düşünülmeye değmeyecek kadar net şekilde ortada. Tüm uçları pislikli değnek. Ortada bir yerde kendinize yer bulmaya çalışmaya layık görmüyorum sizi. Harika bir adama tuzlu kahve yapmayı hak ediyorsunuz. Berbat bir adamdan zehir içmeyin. Saygılar.Öyle bir mantıkla düşündüğünü sanmıyorum. Çünkü bekaretin her şey olduğunu düşünmüyorum. O da böyle düşünüyor. Hayatımda o olmazsa duygusal yönden çökerim ama bekaretim gitmiş ilerisi nasıl olacak diye düşünmem. Bu bi görüş meselesi
Valla ünlüler ne zaman ki hamile kalıyor ya da sevgilileri hamile kalıyor o zaman evleniyorlar..görüyoruz yani çogu düğünde 3..4 aylık hamile oluyor..konu sahibi de evlenmek istiyorsa bi denesin zira başka şansı yok adamin evlenmek için sebebi yok..Hemen cinselliğe çekilmiş,alacağını almış gelmiş konu. Çok saçma, öyleyse bu kadar ünlü kişiler neden evleniyor onlarda aynı evde yaşayıp her istediğini özgürce yaşayamıyor mu?
Konu sahibi sevgilin evliliğe hazır değil ve doğruluk payı olsa bile annesi biraz işin bahanesi bence. Ana kuzusu da değil diyorsun.O istedikten sonra ailesi ne yapabilir ki?
Onlar istisna saysan elin parmaklarını geçmez. Genel konuşuyorum ben.Valla ünlüler ne zaman ki hamile kalıyor ya da sevgilileri hamile kalıyor o zaman evleniyorlar..görüyoruz yani çogu düğünde 3..4 aylık hamile oluyor..konu sahibi de evlenmek istiyorsa bi denesin zira başka şansı yok adamin evlenmek için sebebi yok..
Erkekler için evliliğin çoğu cinsellik onu geçtim adam evli gibi yasıyor neden evlensin kı en ufak tartışmada yakacak gemi yok çeker gider..ne davayla uğrasır ne tazminat ne nafaka..ohh adamın bi eli yağda bi eli balda..evlenir mi...Onlar istisna saysan elin parmaklarını geçmez. Genel konuşuyorum ben.
Hem ne demek başka şansı yok, adamın evlenmek için sebebi yok. Denildiği gibi çoğunuz cinsellik için evlisiniz sanırım.
Hıhı eved.Erkekler için evliliğin çoğu cinsellik onu geçtim adam evli gibi yasıyor neden evlensin kı en ufak tartışmada yakacak gemi yok çeker gider..ne davayla uğrasır ne tazminat ne nafaka..ohh adamın bi eli yağda bi eli balda..evlenir mi...
Evlenseydi evlenirdi zaten...aynı evde yaşayip cinselliği yaşayabiliyorda evlenmek için anasınin ağzına mı bakıyor geçelim bunları..
Kredi borçları içinde olsunlar ne olacak ki...Daha iyi kendileri yapmış olurlar herşeyi..Ödenir gider sıkıntı olmaz bence..
Haklısınız da zorla yardım istenmiyor ki.."ben birşey yapmam evlendirirken diye birsey yok" demişsiniz. Ona istinaden yazdım. Aileler birşey yapmayabiliyor ve bunu da açıkça belirtebiliyorlar. Benim evliliğim sizinkinin tam tersiydi. Özellikle eşimin ailesi hiçbirşeye karışmadılar, herşeyi kendimiz yaptık. İkimizin de maaşı iyi olduğu için belki kredi öderken sıkıntı çekmedik. Önceleri üzülüyordum ama şimdi iyiki kredi borcu ile evlendim diyorum en azından kimseye minnetim olmaz.. Konu sahibine biraz cesaret vermek istedim :)Ailelerimiz evlenirken sifirdan ev kurdugumuz icin herseyimize yardimci oldular. Ve biz de sonra evimizi de alabildik arabamizi da ve baska birikimler.. yani ailelerin yardimci olmasi yeni evlenen is hayatina da yeni atilmis sayilan genclerin 1-0 onde baslamasini sagliyor. Hayatta kendimiz yaptik deyip gurur duyulacak cok baska seyler de var yani..maddi ve manevi.. kredi borcu icinde olmak bu devirde zor cevremden gordugum.. ben de ailemden de esimin ailesinden de boyle gordum.. kendi hayatimdan orneklendirerek tavsiyede bulundum.
Bir de olay “erkekler için” “kadınlar için” diye bir ayrım gerektirmemeli. Neden erkekler için evliliğin çoğu cinsellik olsun? Kadın için ne? İki taraf için de sevilerek, tutku duyularak yaşanması gereken bir süreçtir evlilik. Evlilik aşkı öldürür, bir süre sonra her şey sıkıcılaşır diye bir şey kabul edilmemeli daha en başında. Her gün keşfedilecek yüzlerce şey var. Ayrıca evliliğin ilk ayları değil fizyoloji el verdiği sürece cinsellik her iki kişi için de büyük bir öneme sahip olmalıdır. İlişkilerin tutku yanı böyle canlı kalır. Bu bahsi geçen arkadaş iki senede ooh istediğimi elde ettim evlenmek için sebebim kalmadı kafasında olabildiyse evlendikten sonra da iki sene içinde karısına olan cinsel arzusunu kaybedebilir. Burada kesinlikle cinsellikle ilgili bir doymulşuk olduğunu düşünmüyorum. Ne kadar acı da olsa gerçek şu ki, sizle evlenmeye hazır değil. Çünkü sizi hayatının en değerli hediyesi olarak değil hayatını yaşama yolunda bir engel olarak görmeye başlamış. Kayınvalidenin kıskandığını da net olarak bilemeyiz. Evlenmeye niyeti olmayan erkek ırkının bolca başvurduğu yöntemdir “annem senin hakkında şunu dedi, annem senin şu huyunun bize uymayacağını düşünüyor, annem kaşının altında gözün var diye seni sevmiyor” lakırdıları. Kayınvalidenin bunlardan haberi bile yoksa şaşmam. Olay bu şahsın kendisinde. Zorlarsanız sizi terk edecek ya da aldatacak. Bence sevgisini sınamanın ya da bu haksızlığa bir son vermenin tek bir çözümü var: tekmeyi basın gitsin. En azından her şeyin asıl nedenini ortaya dökecektir ve üç beş günlük acı yüzleşme, bir aylık depresyonun ardından ders alınmış halde mis gibi bir başlangıca hazır olursunuz.Hıhı eved.
Haklısınız da zorla yardım istenmiyor ki.."ben birşey yapmam evlendirirken diye birsey yok" demişsiniz. Ona istinaden yazdım. Aileler birşey yapmayabiliyor ve bunu da açıkça belirtebiliyorlar. Benim evliliğim sizinkinin tam tersiydi. Özellikle eşimin ailesi hiçbirşeye karışmadılar, herşeyi kendimiz yaptık. İkimizin de maaşı iyi olduğu için belki kredi öderken sıkıntı çekmedik. Önceleri üzülüyordum ama şimdi iyiki kredi borcu ile evlendim diyorum en azından kimseye minnetim olmaz.. Konu sahibine biraz cesaret vermek istedim :)
Bir de olay “erkekler için” “kadınlar için” diye bir ayrım gerektirmemeli. Neden erkekler için evliliğin çoğu cinsellik olsun? Kadınlar için ne? İki taraf için de sevilerek, tutku duyularak yaşanması gereken bir süreçtir evlilik. Evlilik aşkı öldürür, bir süre sonra her şey sıkıcılaşır diye bir şey kabul edilmemeli daha en başında. Her gün keşfedilecek yüzlerce şey var. Ayrıca evliliğin ilk ayları değil, fizyoloji el verdiği sürece cinsellik her iki kişi için de büyük bir öneme sahip olmalıdır. İlişkilerin tutku yanı böyle canlı kalır. Bu bahsi geçen arkadaş iki senede ooh istediğimi elde ettim evlenmek için sebebim kalmadı kafasında olabildiyse evlendikten sonra da iki sene içinde karısına olan cinsel arzusunu kaybedebilir. Burada kesinlikle cinsellikle ilgili bir doymuşluk olduğunu düşünmüyorum. Ne kadar acı da olsa gerçek şu ki, sizle evlenmeye hazır değil. Çünkü sizi hayatının en değerli hediyesi olarak değil hayatını yaşama yolunda bir engel olarak görmeye başlamış. Kayınvalidenin kıskandığını da net olarak bilemeyiz. Evlenmeye niyeti olmayan erkek ırkının bolca başvurduğu yöntemdir “annem senin hakkında şunu dedi, annem senin şu huyunun bize uymayacağını düşünüyor, annem kaşının altında gözün var diye seni sevmiyor” lakırdıları. Kayınvalidenin bunlardan haberi bile yoksa şaşmam. Olay bu şahsın kendisinde. Zorlarsanız sizi terk edecek ya da aldatacak. Bence sevgisini sınamanın ya da bu haksızlığa bir son vermenin tek bir çözümü var: tekmeyi basın gitsin. En azından her şeyin asıl nedenini ortaya dökecektir ve üç beş günlük acı yüzleşme, bir aylık depresyonun ardından ders alınmış halde mis gibi bir başlangıça hazır olursunuz.
Konu sahibine saygısızlık olmasın ama rica etsem benim konuma da bakar mısınız ben de bu tarz bi durumdan dertliyimŞimdi bence olay bekaret mevzusu değil “Teslimiyet” mevzusu. Sevişiyor olmak teslimiyet anlamına gelmiyor. Ona kaybetme korkusu vermemişsiniz. Sizi o kadar cepte görüyor ki şu şartlarda hiç sevişmemiz olsanız bile tavrı evlilikten yana olmazdı. Arada belli sınırlar olmalı. Kadın ağırlığını koymayı bir süre sonra bırakıyor ve evlilik hevesine düşüyor(mecburi ve haklı olarak) şimdi ben size çok benzer bir durumu yaşamış olduğum ve o anki sevgilimin 29 yaşında olduğunu söylemek istiyorum. Ağzımdan “nişan” çıkar çıkmaz on gün sonra hır çıkararak beni bırakmıştı. Ve dönmemişti. Peki şu an ne mi yapıyorum? Onunla ayrıldıktan sonra tanıştığım çocuk peri masalı gibi kısa süreli bir ilişkinin ardından(iki ay) çiçek çikolatasını alıp koşa koşa aileme geldi ve şu an nişanlıyız. Aradan 7 ay geçti tamışmamızın ardından ve ben size evlenmeye hazır olan ve olmayan iki erkek arasındaki bin farkı yüz sayfa anlatabilecek tecrübeye sahip biri olarak şunu öneriyorum: o kişiden ayrılın. Yaşanmışlıkmış şuymuş buymuş, heeeeepsi unutuluyor hem de öylesine güzel şekilde unutuluyor ki. O adamla on sene nişanlı kalsanız da, evliliğe varsanız da doğru kişi o değil. Dönüm noktasındasınız. Samimiyetime inanın. Asla bilmediğim bir konuda iddialı konuşmam. Bu ilişki üzerine düşünülmeye değmeyecek kadar net şekilde ortada. Tüm uçları pislikli değnek. Ortada bir yerde kendinize yer bulmaya çalışmaya layık görmüyorum sizi. Harika bir adama tuzlu kahve yapmayı hak ediyorsunuz. Berbat bir adamdan zehir içmeyin. Saygılar.
Bazı erkeklerin 19 yaşında evliliğe mental olarak hazır olup,40 senelik evlilik yürütebilecek olgunlukta olduğunu gördüm. Bazılarının 35 yaşında olup hayatını yaşamayı ve bekarlığı savunduğunu da. Ve ikinci çeşit erkek hep şundan yakınır “kız evliliğe çok meraklıydı bunaldım” gerçek şu ki lütfen beni bağışlayın tabirlerim için ama işin aslı bu: erkek evlenecekse, sokakta, televizyonda, hatta uygunsuz sitelerde gördüğü o tutkulu kadını arıyor. Bağımsız kadını. Esir edemeyeceği, ideallerinden kocası için vazgemeyecek kadını. Kendini tümüyle vererek ilişki yaşayacak, sınırları olmayacak olan kadını. Bu kadını bulduğunda ulaşılmaz olduğuna inanıyor ve aşık oluyor. Fakat zaman geçtikçe o kadın erkeğe bağımlı birine dönüşünce tüm cazibesi gidiyor. Bunları 3+2 toplam 5 sene iki farklı kişide aynı durumu yaşayıp ayrılarak tecrübe etmiş biri olarak söylüyorum. Ne zaman ki ben o bağımsız kadın oldum geri döndüler, evlenmek istediler. Ne zaman ki ben kör kütük oldum geri çekildiler ve bahanelere başladılar. Şu an başka biriyle nişanlıyım ve nişanlım bana her şeyden önce hayran olduğunu söylüyor. Şimdi bu hayranlığın sona ermesine sebep olursam, bireyliğimin önüne onu koyarsam ki bunu arzuluyor ama aslında sonucun bu olmasını istemiyor, onu da kaybederim belki de. Ne kadar çok sevseniz de onsuz da gayet iyi yaşayabileceğinizi, her zaman beğenilecek bir kadın olduğunuzu hissettirmezseniz sizinle yuva kurmak istemeyecek. Bu hayatın çıplak bir gerçeği. Erkeklerin ulaşılmaz kadınlara meyillenmesinin nedeni bu. Eşiniz için bile ulaşılmaz olun. Her zaman fiziksel olarak bakımlı ve çekici olun ama bunu kendiniz için yapın. O zaman hiçbir erkek karısından, sevgilisinden kafasını kaldırıp başkasına bakmak istemeyecek. Üzgünüm ama o televizyonda ya da sokakta izlediği bağımsız kadın olabilmeniz gerekiyor ki sizi elden kaçırma korkusu taşısın. Bağımsızlıktan kastımı umarım anlamışsınızdır. “Sen beni esir edemezsin, bana saygı duyduğun kadar hayatımdasın” mesajını vermeyi kastediyorum. Bu işin başka yolu yok. Keşke olsaydı.Konu sahibine saygısızlık olmasın ama rica etsem benim konuma da bakar mısınız ben de bu tarz bi durumdan dertliyim
Yoo okul bitmeden teklif edip söz kesip te düğün için okulun askerliğin bitmesini bekleyenler var..5 senelik bir ilişki insanlara çok görünüyor ama henüz iş güç sahibi olmuş genç insanlar..O nedenle "5 senelik bir ilişkide çoktan evlenme teklifi yapardı" demek anlamsız kalıyor..Sonraki yorumlar böyle olunca yazmak istedim. (daha 23-24 yaşındalar)
Çok güzel betimlemişsin..Bazı erkeklerin 19 yaşında evliliğe mental olarak hazır olup,40 senelik evlilik yürütebilecek olgunlukta olduğunu gördüm. Bazılarının 35 yaşında olup hayatını yaşamayı ve bekarlığı savunduğunu da. Ve ikinci çeşit erkek hep şundan yakınır “kız evliliğe çok meraklıydı bunaldım” gerçek şu ki lütfen beni bağışlayın tabirlerim için ama işin aslı bu: erkek evlenecekse, sokakta, televizyonda, hatta uygunsuz sitelerde gördüğü o tutkulu kadını arıyor. Bağımsız kadını. Esir edemeyeceği, ideallerinden kocası için vazgemeyecek kadını. Kendini tümüyle vererek ilişki yaşayacak, sınırları olmayacak olan kadını. Bu kadını bulduğunda ulaşılmaz olduğuna inanıyor ve aşık oluyor. Fakat zaman geçtikçe o kadın erkeğe bağımlı birine dönüşünce tüm cazibesi gidiyor. Bunları 3+2 toplam 5 sene iki farklı kişide aynı durumu yaşayıp ayrılarak tecrübe etmiş biri olarak söylüyorum. Ne zaman ki ben o bağımsız kadın oldum geri döndüler, evlenmek istediler. Ne zaman ki ben kör kütük oldum geri çekildiler ve bahanelere başladılar. Şu an başka biriyle nişanlıyım ve nişanlım bana her şeyden önce hayran olduğunu söylüyor. Şimdi bu hayranlığın sona ermesine sebep olursam, bireyliğimin önüne onu koyarsam ki bunu arzuluyor ama aslında sonucun bu olmasını istemiyor, onu da kaybederim belki de. Ne kadar çok sevseniz de onsuz da gayet iyi yaşayabileceğinizi, her zaman beğenilecek bir kadın olduğunuzu hissettirmezseniz sizinle yuva kurmak istemeyecek. Bu hayatın çıplak bir gerçeği. Erkeklerin ulaşılmaz kadınlara meyillenmesinin nedeni bu. Eşiniz için bile ulaşılmaz olun. Her zaman fiziksel olarak bakımlı ve çekici olun ama bunu kendiniz için yapın. O zaman hiçbir erkek karısından, sevgilisinden kafasını kaldırıp başkasına bakmak istemeyecek. Üzgünüm ama o televizyonda ya da sokakta izlediği bağımsız kadın olabilmeniz gerekiyor ki sizi elden kaçırma korkusu taşısın. Bağımsızlıktan kastımı umarım anlamışsınızdır. “Sen beni esir edemezsin, bana saygı duyduğun kadar hayatımdasın” mesajını vermeyi kastediyorum. Bu işin başka yolu yok. Keşke olsaydı.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?