- 14 Haziran 2018
- 3.775
- 7.571
Erkeklerin beyinlerinin en dibinde neyi kurguladıklarını asla bilemeyecegiz. 1 hafta sonra ailemle tanıstıracagım eski sevgilim, "seninle ölüme bile yürürüm" dedikten iki gün sonra beni terk etti. Nedeni, niçini olmuyor bazen.. En olmaz dediginiz oluyor, en beklentisiz oldugunuz bir anda önünüze seriliyor...Arkadaşlar selamlar, bayadır siteye uğramıyordum. İnsan bir derde düşmesin, çare ararken tekrar geldim. Tabii çareyi burada aramaktan değil ama benzer şeyler yaşayanlardan fikir alabilmek ve belki biraz rahatlamak amaç.. 1,5 yıllık gerçekten çok ama çok güzel giden bir ilişkim vardı. Ben bile nasıl bu kadar mükemmel olabilir bir şey ve bir adam diyordum. Ben 28 yaşındayım, sevgilim 30 yaşındaydı. Benden önceki ilişkileri hep çok kısa sürmüş, en uzunu bizimki kadar olmuş ama sürekli tartışırdık demişti bir keresinde. Bizim bir elin parmağını geçmeyecek saçma konularımız oldu sadece. Ben uzun süreli kötü bir ilişkiden çıkmıştım, kimseyi hayatıma dahil etmek istemiyordum. Sonra bir gün iş yerinde bir arkadaşın nikahında doğru düzgün bir konuşmamız oldu diyebilirim.. Ondan sonra hep birilerine beni sormuş, kırk takla attı hayatıma girmek için. Ben o kadar kötüyüm ki o zamanlar (eskisini sevdiğimden değil, kendimi onca süre mutsuz olduğum bir ilişkide tutmanın değersizliğinden) O hep istedi beni, ben onu üzmemek için bir ilişkiye başlayabileceğimden emin olmak istedim. Velhasıl olduk sonunda ve çok güzeldi. Çok anlayışlı, sakin yapılı ama çok eğlenceli, her istediğimi yapan, ilişkide gerçekten el üstünde tutan bir insandı ve sevgisini çok güzel belli eder, çok güzel sözler söylerdi. Ben de tabii kaptırdımNeyse arkadaşlar kötüyken de hemen en ufak tartışmada çözmek yerine bitirmek isterdi. Ona o kadar emek verdim ve öyle güzel anılar biriktirmesini sağladım ki kimseden görmediği ilgili ve sevgiyi gördü. Bir keresinde benim gibi yaklaşan kimse olmadığı için belki afallıyorum, gitmeyeceğim diyenler gittiği için belki demişti. Terk edilmek korkusu mu, yoksa bir kere tartışınca hep öyle devam edecek korkusu mu bilmiyorum. Bir de iş sebebiyle hayatı değişiyor şehir dışına, belki daha da uzağa gidecek. Biraz ciddileşecek diye korktuğunu da düşünüyorum çünkü evliliğe karşı bir önyargısı olduğunu düşündüm hep, öyle de duyuyordum yani biraz. Ama küçük değilsin ki ya, hiçbir ilişki mükemmel de değil. Eminim kimseden aynı şeyleri göremeyecek bir daha biliyorum. O istemedikçe ben anlam vermeye çalıştım, benim suçummuş gibi aksettirdi çünkü bazı şeyleri, o zaman konuşarak çözebiliriz dedim baya bir süre konuşmaktan da kaçtı. Başka türlüsünü bilmiyor, 30 yaşında ama ilişkilerde çok acemi olduğunu düşünüyorum, ya da ben böyle olduğum için benden yüzlerce bulabileceğini sanıyor, bilmiyorum.. Sorunumuz benim anladığım, onun önemli bir anında yanında olmadığımı söylemesi (ki bu süreye kadar hiçbir şey düşünmek istemiyorum, hayatımda başka hiçbir şey olmasını istemiyorum demesine rağmen), bir arkadaş mevzusu vardı bu konuda biraz olsun yanımda olmasını istedim, yapıcılığımı korudum ama yapıcı olmamakla suçladı. İnsanlar mutlu mesut evliliklerine bakarken biz neden başka insanlar yüzünden tartışıyoruz bak bu bize zarar veriyor dedim ama olmadı. En son zorla görüşmeye ikna olduğunda beyefendi, hep aklıma eseni yaptığımı, onun fikirlerini önemsemediğimi söyledi, çok yazdım, aradım, gittim evet ama birbirimizi yanlış anladıysak çözelim istedim. Çünkü maalesef yeminler, sözler havada uçuşuyordu, bunun bana verdiği güvenle adım at boşver dedim, gururum ezildi. En son istemiyorum, öyle bir duygum yok dedi. Benim ona söylemeye hiç cesaret edemediğim bir şeyi söyledi. Gerçekten anlamıyorum bu devirde bu kadar uyumlu olduğun, eğlendiğin, sevdiğin, güldüğün, sana sadık ve dürüst, her koşulda yanında dimdik duracak ve fiziksel olarak da hep harika bulduğunu söylediğin bir insanı bu kadar kolay silebilir mi insan? Kolay mı kuruluyor ilişkiler, kolay mı güveniliyor insana.. Şunu söyleyebilirim ki hiç sevmemiş derseniz arkadaşlar başka ilişkiler de yaşadım ya da yaşayanlardan gördüm. Gerçekten kayboluyorduk birbirimizin gözlerinde, herkes ideal çiftsiniz falan diyordu. Nasıl oldu hiç anlamadım.. Bu kadar net şekilde duvar ören, iten, istemiyorum, duygum yok diyen insan (biraz da inatçı, gamsız bir insan) anlar mı kıymetini? Bir şeylerin yarım kaldığını hissediyorum içimde.. Hayal kurduğunu söyleyen bir adam bu kadar kolay gidebilir mi? Kaybetmeyi nasıl alır göze? Sevgiyle, pişmanlıkla dönmesini isterdim ama bazen sadece pişman olsa da olur diyorum böyle dönmeyecekse. Yaşadığım zor şeylerden sonra beni ikna etti girdi hayatıma ve ben tekrar dağıldım.. Sahiplenemedi ilişkimizi zorluklarda, sadece iyiyken iyiymişiz, kötüyken bir hiçmişim gibi.. Yaşayan varsa bunu beri gelsin lütfen. Duyduğum ve gördüğüm çoğu erkekte olduğu gibi bu zamana kadar erkek arkadaşlarım geri döndü hep büyük ya da küçük bir adımla ama onu bilemiyorum, anlayamıyorum. İlk defa birinde bu kadar takılı kalıyorum. En son uzuncana bir mesajla (maalesef ) bir özetini yaptım bana yaşattıklarının, hislerimin, vs.. Sonunda da onu, ona rağmen sevdiğimi ama her şeyin zamanla biteceğini, kendisinin daha iyi bildiğini ve yokluğunda kendime bu zamanı tanıyacağımı, artık istediği gibi hayatında olmadığımı ve her şeyi silebileceğini söyledim. Bunu söylediğim için pişman değilim çünkü hiç yalan söylemedim ona ve kimseye. Bu zamana kadar yaşadığıma duyduğum saygıdan bunu söylerken hiç çekinmedim, o aksini söylese de. Şimdi muhtemelen son olacağına inanmıyor yazdığımın ama yazmamı da söylediğine göre zaten istemiyor. Benim tarafımdan ona gidecek hiçbir adım yok artık çünkü fazlasıyla yaptım, kendimi ufacık hissedene kadar, o da bana yaşattığı güzel şeylerin hatrınaydı.. Bir insan en güzel ilişkisini bu kadar kolay sallayıp, anında unutup geçebilir mi? Bu kadar üzülmüyor ya da üzülmemiş gibi yapıyor olabilir mi? Sorsan üzüldüm tabii diyor ama ben ilişkimize dair binlerce güzel şey anlatıp şair olurken o put gibi duruyor, papağan gibi istemiyorum, şöyle böyle, aynı şeyleri söyleyip duruyor. Sorunca aklıma geliyor tabii ama her ilişkinde iyi kötü anıların aklına gelir falan diyor böyle çok dik bir duruşla, bu nasıl oluyor yahu? Asla ayrılmak diye bir şey yoktu hani diyor insan, sanki 18'ime yeni girmişim gibi, yani "ah" diyorum arkadaşlar.. (Bir de rica ederim ikimizi de tanımadığınız için yorumlar, öneriler ya da eleştiriler dozunda olsun ) Bu arada biteli 2 ay oldu ama o sürece yokluğumu hiç hissetmedi, tabii benden dolayı
sakın iletişime geçme. Arada mutlu olduğun,göründüğün fotoğraflar paylaş. çok sık paylaşma ama. o iletişime geçmeden sen sakın iletişime geçme. seni kaybettiğini anlasın. çünkü seni cepte gördüğü için birşey yapma gereği duymaz.Arkadaşlar selamlar, bayadır siteye uğramıyordum. İnsan bir derde düşmesin, çare ararken tekrar geldim. Tabii çareyi burada aramaktan değil ama benzer şeyler yaşayanlardan fikir alabilmek ve belki biraz rahatlamak amaç.. 1,5 yıllık gerçekten çok ama çok güzel giden bir ilişkim vardı. Ben bile nasıl bu kadar mükemmel olabilir bir şey ve bir adam diyordum. Ben 28 yaşındayım, sevgilim 30 yaşındaydı. Benden önceki ilişkileri hep çok kısa sürmüş, en uzunu bizimki kadar olmuş ama sürekli tartışırdık demişti bir keresinde. Bizim bir elin parmağını geçmeyecek saçma konularımız oldu sadece. Ben uzun süreli kötü bir ilişkiden çıkmıştım, kimseyi hayatıma dahil etmek istemiyordum. Sonra bir gün iş yerinde bir arkadaşın nikahında doğru düzgün bir konuşmamız oldu diyebilirim.. Ondan sonra hep birilerine beni sormuş, kırk takla attı hayatıma girmek için. Ben o kadar kötüyüm ki o zamanlar (eskisini sevdiğimden değil, kendimi onca süre mutsuz olduğum bir ilişkide tutmanın değersizliğinden) O hep istedi beni, ben onu üzmemek için bir ilişkiye başlayabileceğimden emin olmak istedim. Velhasıl olduk sonunda ve çok güzeldi. Çok anlayışlı, sakin yapılı ama çok eğlenceli, her istediğimi yapan, ilişkide gerçekten el üstünde tutan bir insandı ve sevgisini çok güzel belli eder, çok güzel sözler söylerdi. Ben de tabii kaptırdımNeyse arkadaşlar kötüyken de hemen en ufak tartışmada çözmek yerine bitirmek isterdi. Ona o kadar emek verdim ve öyle güzel anılar biriktirmesini sağladım ki kimseden görmediği ilgili ve sevgiyi gördü. Bir keresinde benim gibi yaklaşan kimse olmadığı için belki afallıyorum, gitmeyeceğim diyenler gittiği için belki demişti. Terk edilmek korkusu mu, yoksa bir kere tartışınca hep öyle devam edecek korkusu mu bilmiyorum. Bir de iş sebebiyle hayatı değişiyor şehir dışına, belki daha da uzağa gidecek. Biraz ciddileşecek diye korktuğunu da düşünüyorum çünkü evliliğe karşı bir önyargısı olduğunu düşündüm hep, öyle de duyuyordum yani biraz. Ama küçük değilsin ki ya, hiçbir ilişki mükemmel de değil. Eminim kimseden aynı şeyleri göremeyecek bir daha biliyorum. O istemedikçe ben anlam vermeye çalıştım, benim suçummuş gibi aksettirdi çünkü bazı şeyleri, o zaman konuşarak çözebiliriz dedim baya bir süre konuşmaktan da kaçtı. Başka türlüsünü bilmiyor, 30 yaşında ama ilişkilerde çok acemi olduğunu düşünüyorum, ya da ben böyle olduğum için benden yüzlerce bulabileceğini sanıyor, bilmiyorum.. Sorunumuz benim anladığım, onun önemli bir anında yanında olmadığımı söylemesi (ki bu süreye kadar hiçbir şey düşünmek istemiyorum, hayatımda başka hiçbir şey olmasını istemiyorum demesine rağmen), bir arkadaş mevzusu vardı bu konuda biraz olsun yanımda olmasını istedim, yapıcılığımı korudum ama yapıcı olmamakla suçladı. İnsanlar mutlu mesut evliliklerine bakarken biz neden başka insanlar yüzünden tartışıyoruz bak bu bize zarar veriyor dedim ama olmadı. En son zorla görüşmeye ikna olduğunda beyefendi, hep aklıma eseni yaptığımı, onun fikirlerini önemsemediğimi söyledi, çok yazdım, aradım, gittim evet ama birbirimizi yanlış anladıysak çözelim istedim. Çünkü maalesef yeminler, sözler havada uçuşuyordu, bunun bana verdiği güvenle adım at boşver dedim, gururum ezildi. En son istemiyorum, öyle bir duygum yok dedi. Benim ona söylemeye hiç cesaret edemediğim bir şeyi söyledi. Gerçekten anlamıyorum bu devirde bu kadar uyumlu olduğun, eğlendiğin, sevdiğin, güldüğün, sana sadık ve dürüst, her koşulda yanında dimdik duracak ve fiziksel olarak da hep harika bulduğunu söylediğin bir insanı bu kadar kolay silebilir mi insan? Kolay mı kuruluyor ilişkiler, kolay mı güveniliyor insana.. Şunu söyleyebilirim ki hiç sevmemiş derseniz arkadaşlar başka ilişkiler de yaşadım ya da yaşayanlardan gördüm. Gerçekten kayboluyorduk birbirimizin gözlerinde, herkes ideal çiftsiniz falan diyordu. Nasıl oldu hiç anlamadım.. Bu kadar net şekilde duvar ören, iten, istemiyorum, duygum yok diyen insan (biraz da inatçı, gamsız bir insan) anlar mı kıymetini? Bir şeylerin yarım kaldığını hissediyorum içimde.. Hayal kurduğunu söyleyen bir adam bu kadar kolay gidebilir mi? Kaybetmeyi nasıl alır göze? Sevgiyle, pişmanlıkla dönmesini isterdim ama bazen sadece pişman olsa da olur diyorum böyle dönmeyecekse. Yaşadığım zor şeylerden sonra beni ikna etti girdi hayatıma ve ben tekrar dağıldım.. Sahiplenemedi ilişkimizi zorluklarda, sadece iyiyken iyiymişiz, kötüyken bir hiçmişim gibi.. Yaşayan varsa bunu beri gelsin lütfen. Duyduğum ve gördüğüm çoğu erkekte olduğu gibi bu zamana kadar erkek arkadaşlarım geri döndü hep büyük ya da küçük bir adımla ama onu bilemiyorum, anlayamıyorum. İlk defa birinde bu kadar takılı kalıyorum. En son uzuncana bir mesajla (maalesef ) bir özetini yaptım bana yaşattıklarının, hislerimin, vs.. Sonunda da onu, ona rağmen sevdiğimi ama her şeyin zamanla biteceğini, kendisinin daha iyi bildiğini ve yokluğunda kendime bu zamanı tanıyacağımı, artık istediği gibi hayatında olmadığımı ve her şeyi silebileceğini söyledim. Bunu söylediğim için pişman değilim çünkü hiç yalan söylemedim ona ve kimseye. Bu zamana kadar yaşadığıma duyduğum saygıdan bunu söylerken hiç çekinmedim, o aksini söylese de. Şimdi muhtemelen son olacağına inanmıyor yazdığımın ama yazmamı da söylediğine göre zaten istemiyor. Benim tarafımdan ona gidecek hiçbir adım yok artık çünkü fazlasıyla yaptım, kendimi ufacık hissedene kadar, o da bana yaşattığı güzel şeylerin hatrınaydı.. Bir insan en güzel ilişkisini bu kadar kolay sallayıp, anında unutup geçebilir mi? Bu kadar üzülmüyor ya da üzülmemiş gibi yapıyor olabilir mi? Sorsan üzüldüm tabii diyor ama ben ilişkimize dair binlerce güzel şey anlatıp şair olurken o put gibi duruyor, papağan gibi istemiyorum, şöyle böyle, aynı şeyleri söyleyip duruyor. Sorunca aklıma geliyor tabii ama her ilişkinde iyi kötü anıların aklına gelir falan diyor böyle çok dik bir duruşla, bu nasıl oluyor yahu? Asla ayrılmak diye bir şey yoktu hani diyor insan, sanki 18'ime yeni girmişim gibi, yani "ah" diyorum arkadaşlar.. (Bir de rica ederim ikimizi de tanımadığınız için yorumlar, öneriler ya da eleştiriler dozunda olsun ) Bu arada biteli 2 ay oldu ama o sürece yokluğumu hiç hissetmedi, tabii benden dolayı
Kanka gitmek isteyene kibarca bir bay bay ay bir de biz kadınız ya ne o öyle gel bana gel bana bence sende suç bak biraz kendini geri çekseydin gelirdiArkadaşlar selamlar, bayadır siteye uğramıyordum. İnsan bir derde düşmesin, çare ararken tekrar geldim. Tabii çareyi burada aramaktan değil ama benzer şeyler yaşayanlardan fikir alabilmek ve belki biraz rahatlamak amaç.. 1,5 yıllık gerçekten çok ama çok güzel giden bir ilişkim vardı. Ben bile nasıl bu kadar mükemmel olabilir bir şey ve bir adam diyordum. Ben 28 yaşındayım, sevgilim 30 yaşındaydı. Benden önceki ilişkileri hep çok kısa sürmüş, en uzunu bizimki kadar olmuş ama sürekli tartışırdık demişti bir keresinde. Bizim bir elin parmağını geçmeyecek saçma konularımız oldu sadece. Ben uzun süreli kötü bir ilişkiden çıkmıştım, kimseyi hayatıma dahil etmek istemiyordum. Sonra bir gün iş yerinde bir arkadaşın nikahında doğru düzgün bir konuşmamız oldu diyebilirim.. Ondan sonra hep birilerine beni sormuş, kırk takla attı hayatıma girmek için. Ben o kadar kötüyüm ki o zamanlar (eskisini sevdiğimden değil, kendimi onca süre mutsuz olduğum bir ilişkide tutmanın değersizliğinden) O hep istedi beni, ben onu üzmemek için bir ilişkiye başlayabileceğimden emin olmak istedim. Velhasıl olduk sonunda ve çok güzeldi. Çok anlayışlı, sakin yapılı ama çok eğlenceli, her istediğimi yapan, ilişkide gerçekten el üstünde tutan bir insandı ve sevgisini çok güzel belli eder, çok güzel sözler söylerdi. Ben de tabii kaptırdımNeyse arkadaşlar kötüyken de hemen en ufak tartışmada çözmek yerine bitirmek isterdi. Ona o kadar emek verdim ve öyle güzel anılar biriktirmesini sağladım ki kimseden görmediği ilgili ve sevgiyi gördü. Bir keresinde benim gibi yaklaşan kimse olmadığı için belki afallıyorum, gitmeyeceğim diyenler gittiği için belki demişti. Terk edilmek korkusu mu, yoksa bir kere tartışınca hep öyle devam edecek korkusu mu bilmiyorum. Bir de iş sebebiyle hayatı değişiyor şehir dışına, belki daha da uzağa gidecek. Biraz ciddileşecek diye korktuğunu da düşünüyorum çünkü evliliğe karşı bir önyargısı olduğunu düşündüm hep, öyle de duyuyordum yani biraz. Ama küçük değilsin ki ya, hiçbir ilişki mükemmel de değil. Eminim kimseden aynı şeyleri göremeyecek bir daha biliyorum. O istemedikçe ben anlam vermeye çalıştım, benim suçummuş gibi aksettirdi çünkü bazı şeyleri, o zaman konuşarak çözebiliriz dedim baya bir süre konuşmaktan da kaçtı. Başka türlüsünü bilmiyor, 30 yaşında ama ilişkilerde çok acemi olduğunu düşünüyorum, ya da ben böyle olduğum için benden yüzlerce bulabileceğini sanıyor, bilmiyorum.. Sorunumuz benim anladığım, onun önemli bir anında yanında olmadığımı söylemesi (ki bu süreye kadar hiçbir şey düşünmek istemiyorum, hayatımda başka hiçbir şey olmasını istemiyorum demesine rağmen), bir arkadaş mevzusu vardı bu konuda biraz olsun yanımda olmasını istedim, yapıcılığımı korudum ama yapıcı olmamakla suçladı. İnsanlar mutlu mesut evliliklerine bakarken biz neden başka insanlar yüzünden tartışıyoruz bak bu bize zarar veriyor dedim ama olmadı. En son zorla görüşmeye ikna olduğunda beyefendi, hep aklıma eseni yaptığımı, onun fikirlerini önemsemediğimi söyledi, çok yazdım, aradım, gittim evet ama birbirimizi yanlış anladıysak çözelim istedim. Çünkü maalesef yeminler, sözler havada uçuşuyordu, bunun bana verdiği güvenle adım at boşver dedim, gururum ezildi. En son istemiyorum, öyle bir duygum yok dedi. Benim ona söylemeye hiç cesaret edemediğim bir şeyi söyledi. Gerçekten anlamıyorum bu devirde bu kadar uyumlu olduğun, eğlendiğin, sevdiğin, güldüğün, sana sadık ve dürüst, her koşulda yanında dimdik duracak ve fiziksel olarak da hep harika bulduğunu söylediğin bir insanı bu kadar kolay silebilir mi insan? Kolay mı kuruluyor ilişkiler, kolay mı güveniliyor insana.. Şunu söyleyebilirim ki hiç sevmemiş derseniz arkadaşlar başka ilişkiler de yaşadım ya da yaşayanlardan gördüm. Gerçekten kayboluyorduk birbirimizin gözlerinde, herkes ideal çiftsiniz falan diyordu. Nasıl oldu hiç anlamadım.. Bu kadar net şekilde duvar ören, iten, istemiyorum, duygum yok diyen insan (biraz da inatçı, gamsız bir insan) anlar mı kıymetini? Bir şeylerin yarım kaldığını hissediyorum içimde.. Hayal kurduğunu söyleyen bir adam bu kadar kolay gidebilir mi? Kaybetmeyi nasıl alır göze? Sevgiyle, pişmanlıkla dönmesini isterdim ama bazen sadece pişman olsa da olur diyorum böyle dönmeyecekse. Yaşadığım zor şeylerden sonra beni ikna etti girdi hayatıma ve ben tekrar dağıldım.. Sahiplenemedi ilişkimizi zorluklarda, sadece iyiyken iyiymişiz, kötüyken bir hiçmişim gibi.. Yaşayan varsa bunu beri gelsin lütfen. Duyduğum ve gördüğüm çoğu erkekte olduğu gibi bu zamana kadar erkek arkadaşlarım geri döndü hep büyük ya da küçük bir adımla ama onu bilemiyorum, anlayamıyorum. İlk defa birinde bu kadar takılı kalıyorum. En son uzuncana bir mesajla (maalesef ) bir özetini yaptım bana yaşattıklarının, hislerimin, vs.. Sonunda da onu, ona rağmen sevdiğimi ama her şeyin zamanla biteceğini, kendisinin daha iyi bildiğini ve yokluğunda kendime bu zamanı tanıyacağımı, artık istediği gibi hayatında olmadığımı ve her şeyi silebileceğini söyledim. Bunu söylediğim için pişman değilim çünkü hiç yalan söylemedim ona ve kimseye. Bu zamana kadar yaşadığıma duyduğum saygıdan bunu söylerken hiç çekinmedim, o aksini söylese de. Şimdi muhtemelen son olacağına inanmıyor yazdığımın ama yazmamı da söylediğine göre zaten istemiyor. Benim tarafımdan ona gidecek hiçbir adım yok artık çünkü fazlasıyla yaptım, kendimi ufacık hissedene kadar, o da bana yaşattığı güzel şeylerin hatrınaydı.. Bir insan en güzel ilişkisini bu kadar kolay sallayıp, anında unutup geçebilir mi? Bu kadar üzülmüyor ya da üzülmemiş gibi yapıyor olabilir mi? Sorsan üzüldüm tabii diyor ama ben ilişkimize dair binlerce güzel şey anlatıp şair olurken o put gibi duruyor, papağan gibi istemiyorum, şöyle böyle, aynı şeyleri söyleyip duruyor. Sorunca aklıma geliyor tabii ama her ilişkinde iyi kötü anıların aklına gelir falan diyor böyle çok dik bir duruşla, bu nasıl oluyor yahu? Asla ayrılmak diye bir şey yoktu hani diyor insan, sanki 18'ime yeni girmişim gibi, yani "ah" diyorum arkadaşlar.. (Bir de rica ederim ikimizi de tanımadığınız için yorumlar, öneriler ya da eleştiriler dozunda olsun ) Bu arada biteli 2 ay oldu ama o sürece yokluğumu hiç hissetmedi, tabii benden dolayı