Savurgan Nişanlı/Koca (Nasıl Adam Edilir?)

Ben şöyle çözüm buldum..ben sürekli kendim birikim yapıyorum kendisine söylemeden. birde şu var birşey alıp taksite sokunca ödüyor onu. Kendi birikimlerimide yine evime gerekince harcıyorum. Çünkü bende para olduğunu bilirse daha rahat olur. hani derler ya adamın 2 yakasını bir yapmıycaksın işte bu söz böyle kişiler için geçerli..:)
 
Bence siz çok üstüne gidiyorsunuz evlilik konusunda da belki adam korkmuş olabilir biraz oluruna bırakın düğün evlilik para biriktirme bu konuları bir müddet açmayın bakalım nolacak ayrıca ondan sürekli para istemek yerine nisandan sonra gidip eşya taksidine gidin ki 2000 lira gerçekten ör yetecek bir maaş borçsuz evlenmek en güzeli soyle söyleyim evlenince daha masraflı olacak iki gün önce eşim ve bebeğim ile dışarı çıktık markete uğra alışveriş yap yemek ye avm de takıl derken 1000 lirada fazla harcıyoruz gerçekten borçsuz evlenmeye çalışın
 
Bilmiyorum ki düzelir mi. Ama daha nisan bile olmamisken paranı alıp biriktireyim demek de sıkıntı. Ben olsam vermem ki daha 6 aydır berabermissiniz. Ama para biriktirebilmek de bir meziyet. Sonradan kazanilamiyor. Maaşı da normal aslinda. Asgari ücretle bir aile geçiniyor düşününce. Poğaça için yemek için normal ihtiyaç diyoruz ama gune vurunca baya para gidiyor bunlara. Ben eşime evde kahvaltılik ekmek arası yapıyorum öğle yemeği de akşamdan yaptığım yemeği koyuyorum yemek kartıyla da market alışverişi yapıyoruz. Ciddi tasarruf sağlıyor. Küçük ama etkili şeyler. Sigaraya çözüm bulamadım ama
 

Bende çalışıyorum evet. Poğaçadan kastım yani demek istediğim hani evden kahvaltı yaparak da çıkabilir illa her sabah dışarıda yemek zorunda değil. Yani poğaça sucuk dedim diye oradan vurmayın beni lütfen. Yani hani kadınlar bilir ev ekonomisi diye birşey vardır cebindeki parayı bilir ona göre ev mutfak malzemesini alırsın cebindekini yettirirsin hatta kenara da ayırırsın ki faturalara ona bura kiraya yetişsin diye. Ama bizimkinde hiçbir şekilde para tutma olayı yok. O an cebinde para varsa o bitecek. Bırakın kenara ayırmayı ne kira ne fatura ne başka birşey ödemeden 2000 TL ile ay sonunu zor görüyor. Allah başınıza vermesin ama bu kadar değer verdiğiniz birisinin bu kadar dikkatsizce hareket etmesi bir süre sonra sizi de üzmeye ve bunaltmaya başlıyor.

Maaşı çok dusukmus, 1000 lira arttırması için evden yiyip icmesi lazım ki annesine üstüne para veriyormus. Siz çalışıyor musunuz?
1000 lira zaten kesinlikle beklemiyorum veremez de. Verse bile gider borç alır milletten o kadarına gerek yok. 600 TL dediğim de örnek verdim yani onu da zora sokmadan düğün için ev masrafı için kenara koyabileceği bir mebla olsun diye. Ben de çalışıyorum ama ben onun tam tersi minibüs parası vermeyip yürüyerek eve gidecek kadar da ordan burdan kıyta kıyta para biriktiriyorum.

Annesinin parası yoksa evi kim geçindiriyor peki faturaları kim ödüyor,mutfak alışverişini kim yapıyor sağlık harcamalarını kim ödüyor.

Annesi korsan taksi şöförlüğü yapıyor. 40 yaşlarında bir kadın genç daha. Tanıdıklarını getirip götürüyor. Günde 30 40 50 TL bir kazancı var. Onla da evin borcunu harcını ödüyor. Yani kadın kendine yetiyor. Nişanlımdan da senelerdir bir şey göremediği için bana durumu anlattı ve şimdi adam edemezsen evlenince çok çekersin dedi. Yani bu para konularının başlangıcı annesinin benimle konuşması ve nişanlımın huylarını anlatması oldu.


Ne zor olduğunu bilirim evli değilim ama dünya kadar sevdiğin insana para gibi saçma sapan bir mevzu yüzünden gönül koymaya başlayınca ne kadar üzgün hissediyor insan bir bilseniz. Keşke ailem emekli öğretmen değil de çok zengin hali vakti yerinde insanlar olsalardı da hiç bu durumlara düşmeden herşeyin en güzelini alabilseydim yapabilseydim. Bugün beyaz eşyalara mobilyalara bakıyorum milyarlarca lira para tutuyor. Bir ev dizmek, bir eve yerleşmek hiç kolay değil çok uzun ve masraflı bir süreçten geçiyor. Ben de böyle didinirken onun elini taşın altına sokmaması geleceğimiz konusunda tedirgin olmama neden oluyor.
 

Nilnalıyken bilmemde evlenince tüm gelir yönetimi bana ait oldu. Çünkü evlenme arefesinde eşimin birsürü kredi borcu birsürü ödenmemiş fatura faiz kyk borcu çıktı. Birini kredi kartıyla ödemiş, başka bişey için kredi çekmiş, nakit lazım olmuş bankamatikten nakit kredi çekmiş . Çekmiş harcamış çekmiş harcamış ona buna vermiş ortada çöp yok. Maaşını komple bana vermesi şartıyla evlendim. 5 yıllık evliyiz, borçlar ödendi, bu sırada her yıl tatile gittik, yemeden içmeden kesmedik, bende işe girdim para biriktirdik şmdi kredi çekip ev aldık ödüyoruz. Halen maaş yatınca benim hesaba aktarırız, ikimizde aylık harçlık alırız. Fatura yönetimi de bende. Eşimde kredi kartı yok. Sadece harçlığının olduğu hesap kartı var. Bu şekilde biz düzlüğe çıktık.

Ohooo şimdi okudumda siz daha evli değilmişsiniz. Evliliği,bırak nişan bile yok .kusura bakmayında karışmaya hakkınız yok. Bu devirde nasıl güvensin. Hadi diyelim maaşı aldınız ve sonra ayrıldınız. Bu kadar karışmayın. Şuanda sizi ilgilendirmez.
 

Şu an verilen fikirler arasında en mantıklısı o geldi. Beyaz eşyaları henüz almadık topluca alacağız. Bu peşin fiyatına taksitlendirip satıyorlar ya öyle bir şeyi onun kredi kartından halledip aylık ödemeyi de onun maaşından kesilecek şekilde ayarlatabilirim. Böylece o evine aldığı eşyayı ödediği için sesini çıkarmaz ben de onunla her ay para mevzuları açmaktan kurtulurum. O beyaz eşya taksitlerini öderken ben de mobilyalar için para biriktiririm. Bu şekilde konu kapanır. Çünkü gerçekten rahatsız edici bir şey bu kadar para mevzusu konuşmak bir yerden sonra midemi bulandırıyor.


İşte bende bundan bahsediyorum bugün tek başına bir market alışverişi 50 liradan aşağı çıkamıyorsun. Annemle birlikte çıkıyoruz 100 liradan aşağı çıkamıyoruz. Meyve, sebze diğer gıda ürünleri hayat çok pahalı ve her geçen gün zam geliyor. Biz bir de kira ödeyeceğiz. Faturalar olacak. Aldığımız maaşları toplasan 4000 TL ediyor. 1500ü kiraya gitse. Yani evlenmeden çok üstüne gitmek de doğru değil ama evlenip aynı eve girince borç batağına kredi batağına girmek de büyük rezillik o zaman da gelir burada konu açarım herhalde eşim kredi borcunu bile ödemiyor ne yapmalıyım diye.


Poğaça diyince arkadaşlar gömdüler ama kastım 1 TL'lik o poğaçalar değildi. Hani şu simit saraylarında satılan 7-8 tl lik hamur işleri var ya. Yanına bir iki de içecek. Yani kahvaltısı her gün fiks 10-15 TL. Ayda 300 450 TL yapıyor. E bu adam zaten 2000 TL ile geçiniyor. Her sabah da dışarıda yeme evinde kahvaltını et öyle git. Evine yumurta ekmek al evinde hazırla annen de faydalansın en azından. Kadının emekliliği bile yok taksi şöförlüğü yapıyor.

Yani davulun sesi uzaktan hoş gelir.

Bakın siz ne güzel kısıtlamışsınız. Evden kahvaltısını hazırlıyorsunuz öğle yemeğini siz hallediyorsunuz. Ev geçindirmek böyle birşey işte. Ben de bunları düşünüyorum stres oluyorum ama bizimkinde gram değişim yok. Sizin eşiniz muhtemelen kazancını eve veriyordur sizden birşey sakınmıyordur. Siz de elinizdeki parayı doğru şekilde yönetip borca harca girmeden hayatınızı idame ettiriyorsunuzdur. Olması gereken de bu. Ben onun parasına muhtaç değilim yeri gelir ondan daha çok kazanırım ama sadece benim kazancım üzerinden ilerleyen bir evlilik kaç sene ilerleyecek bir yerden sonra kavgalar başlayacak. Belki yeri gelecek senin paran benim parama dönecek. Şimdiden sıkıyı vermezsem en azından nişanı yaptıktan sonra vermezsem ilerde herşeyin daha kötüye gideceğini düşünüyorum ne bileyim.
 
Kendisi ailesi kadar evlenmeye hevesli degil heralde ya da evlenince ortak kredi ceker oderiz mantiginda.Her ikisi de cirkin.Birakin olacagina varsin.Ne diye paraliyorsunuz kendinizi.Dugun masraflari ciddiyetinde olmayan adami siz nasil yola getireceksiniz ? Annesi de biliyor tehlikeyi sizi maşa olarak kullaniyor.Valla bir daha dusunun derim ben.Yas 28 se 28.Ne olmus yani ?
 
Aynen ben de bunları söylemiştim ilk başta mantıklı geldi. Tamam dedi bi zaman sonra para verirken tantana etmeye başladı. Nişan için de kredi çekmek zorunda kalmıştık. Düğün öyle olmasın dedim ama işte... yaramıyor bunlara iyilik
 
Bizimki ortaklaşa bir karardı. Eve bize harcar . Zaten bekar hayatı boyunca dışarda yemiş bıkmış. Şimdi tek özel harcaması sigara işte. Bu ekonomik kararlar birlikte alınıp uygulanırsa başarılı olur. Sizin itelemenizle bir yere kadar. İçinden gelmesi lazim. Yoksa size "sen sendır edip duruyorsun her şeye karisiyorsun." demeye başlar.
 
Para gibi basit bir meseleden ayrılmam diyorsunuz da hersey para.

Siz şimdi çalışıyorsunuz evlendiniz çocuğunuz oldu ne yapacaksınız?adamın huyu bu.
Bu saatten sonra değişmez.kendinizi yordugunuzla kalirsin.
Kim kimi degistirebilmiski şimdiye kadar.
Onun düşünmesi lazım sizin bu söylediklerinizi.
Evlenirseniz o yine kendi hayatına devam eder siz üstünüze başınıza bişey alamadan bebeğinizin ihtiyaçlarını karsilayamadan koca bir ömrü tuketirsiniz.

Kişinin kendine yaptığını yedi cihan bir araya gelse yapamaz dedikleri...
 

Ben para konusunu açtığımda zaten karşı çıkma gibi bir durumu olmadı. Hatta kendi ağzı ile söyledi hayatım çok haklısın ben para tutamıyorum elimde sen harcamalarımızı kontrol edebilirsin diye. Ama bana bunu söylediğinde çoktan maaşının yarısını gömmüştü. Yani hani aramızda öyle bir savaş yok para ver yok vermicem gibisinden. Sadece tamam tamam diyip erteleyip duruyor o da bir yerden sonra sinirlerimi bozuyor. Şimdi en son dediği şey şuydu.

Ay sonu maaşını alınca bana 1200 TL verecekmiş. Hem bu mart ayını hem de nisanı vermiş olacakmış. Bende döndüm dedim bana 1200 TL verip 800 TL ile nasıl koca nisan ayını geçireceksin. Ben geçiririm dedi. Birşey demedim. Tabi ki geçiremeyecek gidip avans çekecek birisinden borç alacak. 2000 TL ile geçinemeyen adam 800 TL ile nasıl yaşasın. Ha istese yaşar annesine 300 sigarasına 400 100 lirada cebine koyar acil durumda harcar. İş yeri evinin önünde yol masrafı yok. Kira derdi fatura derdi yok. Evde yemeği suyu var. İstese kuruş harcamadan ay geçirir ama bizimkinde nerde o 2000 TL bitirmeden huzur bulamıyor çünkü.

Zaten bende tahmin ediyorum bu para isteme alma mevzuları uzun vadede kavga olmasa bile tartışmalara neden olacak. Nişan için kredi çekmemek için nişanı bile evde yapacağız. Normalde bir kız istemez mi her şeyi güzel olsun iyi olsun neticede hayatında bir kere evlenecek . Ben böyle giderse düğün de yapmayıp nikahtan evleneceğim masraf olmasın kredi çekmeyelim diye.
 
Yorumlarda gördüm adamın poğaçasına içeceğine karışmayın diye ama şöyle bi şey var. Yanlış anlamadıysam nişanlısı bunu her gün yapıyor. Aylık baktığınız zaman bu önemli bir miktar oluyor. Ayrıca hepsi birbirinden zararlı şeyler

Evde sağlıklı bir kahvaltı yapabilir ya da alıp iş yerine götürebilir.

Ben her gün dışarda yemeye para harcayana kadar onun yarısı kadar parayla malzeme alır eve koyarım yani. Nişanlının eve katkısı da yokmuş
 
Valla ne yalan söyleyeyim burada yazılanlardan sonra evliliğe hevesli olmama durumunu bende ciddi ciddi düşünmeye başladım. Akıl akıldan üstündür derler. Ben de çok har vurup harman savuran birisiydim ama onunla hayatımı birleştireceğim için güzel bir hayatım mutlu bir evliliğim olsun diye hiçbir eksiğimiz olmasın diye bir anda kıstım harcamalarımızı. En kötüsünden haftada 20 lira kaş bakım masrafım olurdu onu bile kendim hallediyorum. Minibüs metrobüs kullanırdım artık yakın mesafelere yürüyorum. Çünkü hep aklımda kenarda biriktirdiğim paranın mutluluğu oluyor. Ama onda öyle bir rahatlık var. Dediği şey de 20000 TL kredi çekicem sonra evlenicez borcunu da ben ödicem. Ben de inatla karşı çıkıyorum kredi ile düğün nişan yapmam borçsuz evlenelim krediyi ilerde ev alırken çekeriz diye. Anlatmak istediğimi birebir anlamışsınız. Ciddiyetin farkında değil, lay lay lom gidiyor. Erkek zaten geç olgunlaşıyor 28 yaşında bir erkek demek zaten yarı çocuk demek.

Az önce aradı mesela sigara molasına çıkmış iş yerinde. İster istemez soğuk konuştum sezinledi bir şeyler. Ne oldu falan dedi. Yok birşey canım uyuyordum diyip geçiştirdim. Kadınlar kulübünde seni gömüp duruyorum sen ne beter bir herifmişsin senden bi yol olmazmış öyle diyorlar falan diyemedim tabi ki. O da bozuldu kısa kesti kapattı telefonu. Demem o ki burada söylenen şeyler ister istemez bizi etkiliyor. Hayatlarımızı sevdiklerimizi geleceğimizi. O yüzden en doğru kararı vermeye çalışıyorum. Evlenmeden para istemek tabi ki hoş değil ama mesela ben savurgan olsam ve o benden istese ben verirdim bu sevgi ile. Düşünmezdim yani ilerde ne olur diye. Dursun onda biriksin derdim. Demek ki o benim baktığım gibi bakmıyor bu ilişkiye ve evliliğe.

Aynen öyle zorla olabilecek bir şey değil. Zorla bir yere kadar itelenir. Bir yerden sonra patlar tartışmalar başlar. Oturup ciddi ciddi konuşmayı düşünüyorum bu konuyu onunla. Ya bu gün ya da ay sonunu mu beklesem diyorum.

Benim de en büyük korkum bu. İleride aynı şekilde devam etmesi. Sonuçta bir eve girince masraflarımız artacak belki gücüm yetmeyecek tek başıma sırtlamaya. Ben stres olup borç harç yüzünden üzülürken onun hayatına olduğu gibi lay lay lom devam etmesi bir yerden sonra boşanma sebebi haline gelir. Kimse boşanmak için evlenmiyor. Ömür boyu birlikte olmak ve birlikte ölmek adına aynı yastığa baş koyuyorsun. Ama böyle bir sıkıntı ufukta gözükürken nasıl adım atacağım bilmiyorum.

Kimisi diyor kendi haline bırak. Kimisi diyor eşya aldır takside bağla. Düşünüp duruyorum en doğrusu hangisi diye.
 
İlk etapta borca bağlamak mantıklı olabilir.

evlenmeden görmüş olursun en azından.

ortalama bin liralık bir taksite girsin.kalan parayla geçinmeye çalışsın.eğer gecinebiliyorsa bir umut var demektir.

Ama inanki ev gecindirmek çok zor.asgari ucretlevs. Nasıl geçiniyor insanlar bilmiyorum.hele cocuk olunca..
 
Poğaça diyince sanırım şöyle pastanede satılan 1, 1.5 liralık ürünleri sandılar ama benim kastım bu Lavazza, simit salonları gibi mekanlarda satılan hamur işleri. Genel anlamda poğaça dedim ne diyeyim o an zaten poğaça yemesine değil ki savurganlığına değinmek istedim. Yediği poğaçalar 8-10 TL yanına bir de içecek etti sana 15 lira. Ayda 450 lira. E zaten 2000 TL maaşın var. Bu lükse girmiyor mu benim gözümde lükse giriyor. Onun yerine kahvaltılık ürün al evde kahvaltını et bir yumurta pişir annen de yararlansın.

Mesela bir örnek; geçen haftalarda bir gün akşam annesine gideceğim o da orada yaşıyor tabi ki. Evden gitmeden koca bir tepsi börek yapıyorum. Akşam yemeği olarak. Masraf etmesinler hem de benim aşçılığım gelişsin diye. Yolda beni arıyor. Diyorum canım koca bir tepsi börek getiriyorum akşam yemeği olarak yanına da içecek alırız. Bana diyor ben çok açım ya sen gelene kadar 1 kilo et alıp pişireyim mi kasaptan. Böreğin yanında yeriz....

Yahu BÖREĞİN YANINDA 1 KİLO ET NE DEMEK bakın hatırladıkça sinirleniyorum. Getiriyorum işte yapmışım uğraşmışım zaten börek yiyeceksin yanına et de alayım mı demek nedir bunu sorması bile saçma sapan ve gereksiz müsriflik değil midir. Sonra başlıyor yine bir tartışma bir de bana kızıyor ne dedim ki ya diye.

Az çok ne demek istediğimi anlayabilmişsinizdir umarım.
EceZ sen çalışıyor musun?

Evet canım ben çalışıyorum onunla aynı maaşı alıyoruz aynı sektörde.
 

o zaman 1300 liranın çok az bi para olduğunun farkındasındır. bunla yesin mi içsin mi gezsin mi para mı biriktirsin? yani ben savurgan da olsam nişanlım sen bana parayı ver ayda 300 lira ile geçin dese dur bakalım noluyoruz derim. ne alaka yani. aldığı şeylere laf etmişsiniz ama poğaça ve içecek? yani bi insan her gün bi poğaça yese ayda olsun olsun 50 lira olsun, buna da laf edilmez. bence nişanlınız çok savurgan değil. günümüz şartlarında orta direğin bile altında bi para kalıyor eline. yetmemesi gayet normal.
 

Zaten 2 seçeneğim var ya kendi haline bırakacağım ve bunun sonu muhtemelen şiddetli bir kavga ve ayrılık olacak.
Ya da nişandan sonra beyaz eşyaları onun kredi kartından çekip ortalama 600-800 arası aylık taksitlendirme ile (1000 çok olabilir yine diyorum çok sıkarsam borç alır ya da avans çeker daha önce de yaptı çünkü parasız kalınca) ona ödeteceğim. Yani birisinin sonu doğrudan ayrılık ötekinin sonu düzeltmeye çalışma düzelmezse ayrılık.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…