- 5 Haziran 2016
- 3.642
- 9.331
Güncelleme:
Arkadaşlar dün konuyu açmıştım iyi ya da kötü yorum yapan herkese teşekkür ederim. Sizin yorumlarınızdan sonra dün inceldiği yerden kopsun mantığı ile akşam üzeri önce annesi ile konuşmaya gittim sonra da onunla. Yaşananları da kısaca özet geçeceğim ve sonunda gelinen durumu açıklayacağım.
Öncelikle poğaçasına içeceğine de mi karışıyorsun diyen arkadaşlara tekrar ediyorum ki olay, yediğini içtiğini saymak değil. Olay zaten henüz ''adam olamamış'' bir erkeği çok sevdiğim ve vazgeçmek istemediğim için biraz olsun düzeltmeyi denemek.
Onun vereceği 600 TL'yi bırakın 1000 TL bile olsa ben ona muhtaç değilim 10 saat değil 16 saat çalışır gider o aradaki açığı kapatırım. Ama birçok arkadaşın da dediği gibi evlenmeden böyle olan insan evlenince zor toparlanır. Biraz sıkıyı görmesi lazım. Biraz sorumluluk edinmesi lazım. Eğer evlenmeye niyeti varsa ben demeden birikim yapabiliyor olması lazım.
Neyse dün olanlara geleyim. Öncelikle annesiyle oturdum konuştum. Bana eti senin kemiği benim dedi. Bizim oğlan böyle eğer bu konuyu çözebiliyorsanız evlenin benim sana kapım hep açık dedi. Sonra iş çıkışını bekledim benimkinin. Çıktı yanıma geldi yine lay lay lom hadi gezelim yemeğe gidelim tavırlarında. Sen bir gel şuraya konuşacağız dedim çektim kenara.
Sonra tabi buradan aldığım gazla giriş cümlem şöyle oldu:
''Canım sen kendini evlenmeye hazır hissetmiyor musun? Ya da evlenmeye hazırsın da benimle ilgili soru işaretlerin mi var ya ayrılırsam diye? Böyle bir şüphen varsa bu şüphe ile devam ettirmeyelim zaten bırakalım olacağına varsın.''
Tabi ben burdan girince ve konuyu ayrılığa getirince onun da kayış koptu başladık tartışmaya. Önce biraz ağır konuştuk karşılıklı. Sonra bu ben gidiyorum dedi bıraktı beni sokakta gitti. Ama biliyordum evin önünde oturacağını. Gittim evinin önüne gerçekten de beklediğim gibi eve girmemişti sokakta kapının önünde oturuyordu üzgün üzgün.
İki seçeneğim vardı o anda ya bağırıp çağırmaya devam edip iyice kırıp dökecek sonra da yürüyüp gidecektim. Sonrası Allah kerim. Ya da son bir kez uzlaşmayı deneyecektim. Tabi ki sevgimden ötürü son kez konuşmayı denedim. Basamakta oturuyordu ben de eğildim önüne (Havada buz gibi soğuk ama nasıl donuyorum bir yandan da çaktırmıyorum)
Bak canım dedim eğer bu dediklerim seni üzüyorsa, seni zora sokuyorsa, kendini benimle bir yola girmeye hazır hissedemiyorsan, bunu bana dürüstçe söyle. Ne kötü bir söz söyleyeceğim ne kötü bir şey yapacağım. Ailemi de alıp bir süre tatile gideceğim. Seni hiç rahatsız etmeyeceğim. Ben para konularını kendim için değil geleceğimiz için konuştum seninle. Ailelerimizin durumu yok her şeyi biz yapmak zorundayız bir yerden başlayalım ucundan tutalım diye konuştum seninle. Ben seninle evlenip bir ömür seninle yaşlanmak ve sonra da ölmek istiyorum ama sen buna kendini tam olarak hazır hissedemiyorsan, o sorumluluğu şimdi alamam diyorsan o gül yüzüne kurban olayım ki söyle ben de gideyim sen de rahat et bende..''
Ve evet hemen hemen bu cümlelerin geçtiği bir konuşma yaptıktan sonra tabi doğal olarak gözlerim doldu ağlamaya başladım. Ağlamamın sebebi ise acındırmak için değil tamamen ya hazır değilim derse ya kaybedersem diyeydi. Durdu birkaç saniye. Sonra bir anda ayağa kalktı beni de kaldırdı sarıldı bana kocaman. Hiçbir şey demedi döndü cüzdanını açtı. İçinde 650 TL para vardı. Ben dedi yüzükleri almak için bu ay sonu nişan yapacağız diye ay başından beri kenara ayırdım bu parayı dedi. Sana vermememin sebebi ise olur da buluştuğumuzda birşey istersin alamam mahçup olurum diye düşündüm dedi. Ama madem bu konu seni bu kadar üzdü ve seninle evlenmeye hazır olmadığımı düşündürdü, al bitanem sende dursun dedi. Önümüzdeki ay da sana 750 vericem gider bankamızda biriktirirsin olur mu dedi. Ya da istersen eşya alalım taksitlendirelim ben ödeyeyim böyle yapsak hoşuna gider mi dedi.
Sonrası barışma mutluluk sevinç gözyaşları öpücükler vsvs. Yani adamın içine KK kadını kaçmış gibiydi. (Burada herkes beyaz eşya aldır demişti, adam kendi ağzıyla söyledi hanginiz ikna etti onu çabuk söyleyin. )
Neyse neticede sorunu çözmüş oldum. Çözmemde buradan aldığım gazın etkisi oldu. Her ne kadar sert dille eleştirmiş arkadaşlar olsa da onlara da teşekkür ediyorum çünkü onların sayesinde PASTANE NİŞANI yapmış olduğum adamın beni ne kadar sevdiğini bir kez daha görmüş oldum ve evlenme konusunda ne kadar doğru bir karar verdiğimi anladım. :)))
İnşallah biz erelim muradımıza siz de çıkın kerevetinize. Sağlıcakla. :)
Arkadaşlar dün konuyu açmıştım iyi ya da kötü yorum yapan herkese teşekkür ederim. Sizin yorumlarınızdan sonra dün inceldiği yerden kopsun mantığı ile akşam üzeri önce annesi ile konuşmaya gittim sonra da onunla. Yaşananları da kısaca özet geçeceğim ve sonunda gelinen durumu açıklayacağım.
Öncelikle poğaçasına içeceğine de mi karışıyorsun diyen arkadaşlara tekrar ediyorum ki olay, yediğini içtiğini saymak değil. Olay zaten henüz ''adam olamamış'' bir erkeği çok sevdiğim ve vazgeçmek istemediğim için biraz olsun düzeltmeyi denemek.
Onun vereceği 600 TL'yi bırakın 1000 TL bile olsa ben ona muhtaç değilim 10 saat değil 16 saat çalışır gider o aradaki açığı kapatırım. Ama birçok arkadaşın da dediği gibi evlenmeden böyle olan insan evlenince zor toparlanır. Biraz sıkıyı görmesi lazım. Biraz sorumluluk edinmesi lazım. Eğer evlenmeye niyeti varsa ben demeden birikim yapabiliyor olması lazım.
Neyse dün olanlara geleyim. Öncelikle annesiyle oturdum konuştum. Bana eti senin kemiği benim dedi. Bizim oğlan böyle eğer bu konuyu çözebiliyorsanız evlenin benim sana kapım hep açık dedi. Sonra iş çıkışını bekledim benimkinin. Çıktı yanıma geldi yine lay lay lom hadi gezelim yemeğe gidelim tavırlarında. Sen bir gel şuraya konuşacağız dedim çektim kenara.
Sonra tabi buradan aldığım gazla giriş cümlem şöyle oldu:
''Canım sen kendini evlenmeye hazır hissetmiyor musun? Ya da evlenmeye hazırsın da benimle ilgili soru işaretlerin mi var ya ayrılırsam diye? Böyle bir şüphen varsa bu şüphe ile devam ettirmeyelim zaten bırakalım olacağına varsın.''
Tabi ben burdan girince ve konuyu ayrılığa getirince onun da kayış koptu başladık tartışmaya. Önce biraz ağır konuştuk karşılıklı. Sonra bu ben gidiyorum dedi bıraktı beni sokakta gitti. Ama biliyordum evin önünde oturacağını. Gittim evinin önüne gerçekten de beklediğim gibi eve girmemişti sokakta kapının önünde oturuyordu üzgün üzgün.
İki seçeneğim vardı o anda ya bağırıp çağırmaya devam edip iyice kırıp dökecek sonra da yürüyüp gidecektim. Sonrası Allah kerim. Ya da son bir kez uzlaşmayı deneyecektim. Tabi ki sevgimden ötürü son kez konuşmayı denedim. Basamakta oturuyordu ben de eğildim önüne (Havada buz gibi soğuk ama nasıl donuyorum bir yandan da çaktırmıyorum)
Bak canım dedim eğer bu dediklerim seni üzüyorsa, seni zora sokuyorsa, kendini benimle bir yola girmeye hazır hissedemiyorsan, bunu bana dürüstçe söyle. Ne kötü bir söz söyleyeceğim ne kötü bir şey yapacağım. Ailemi de alıp bir süre tatile gideceğim. Seni hiç rahatsız etmeyeceğim. Ben para konularını kendim için değil geleceğimiz için konuştum seninle. Ailelerimizin durumu yok her şeyi biz yapmak zorundayız bir yerden başlayalım ucundan tutalım diye konuştum seninle. Ben seninle evlenip bir ömür seninle yaşlanmak ve sonra da ölmek istiyorum ama sen buna kendini tam olarak hazır hissedemiyorsan, o sorumluluğu şimdi alamam diyorsan o gül yüzüne kurban olayım ki söyle ben de gideyim sen de rahat et bende..''
Ve evet hemen hemen bu cümlelerin geçtiği bir konuşma yaptıktan sonra tabi doğal olarak gözlerim doldu ağlamaya başladım. Ağlamamın sebebi ise acındırmak için değil tamamen ya hazır değilim derse ya kaybedersem diyeydi. Durdu birkaç saniye. Sonra bir anda ayağa kalktı beni de kaldırdı sarıldı bana kocaman. Hiçbir şey demedi döndü cüzdanını açtı. İçinde 650 TL para vardı. Ben dedi yüzükleri almak için bu ay sonu nişan yapacağız diye ay başından beri kenara ayırdım bu parayı dedi. Sana vermememin sebebi ise olur da buluştuğumuzda birşey istersin alamam mahçup olurum diye düşündüm dedi. Ama madem bu konu seni bu kadar üzdü ve seninle evlenmeye hazır olmadığımı düşündürdü, al bitanem sende dursun dedi. Önümüzdeki ay da sana 750 vericem gider bankamızda biriktirirsin olur mu dedi. Ya da istersen eşya alalım taksitlendirelim ben ödeyeyim böyle yapsak hoşuna gider mi dedi.
Sonrası barışma mutluluk sevinç gözyaşları öpücükler vsvs. Yani adamın içine KK kadını kaçmış gibiydi. (Burada herkes beyaz eşya aldır demişti, adam kendi ağzıyla söyledi hanginiz ikna etti onu çabuk söyleyin.
Neyse neticede sorunu çözmüş oldum. Çözmemde buradan aldığım gazın etkisi oldu. Her ne kadar sert dille eleştirmiş arkadaşlar olsa da onlara da teşekkür ediyorum çünkü onların sayesinde PASTANE NİŞANI yapmış olduğum adamın beni ne kadar sevdiğini bir kez daha görmüş oldum ve evlenme konusunda ne kadar doğru bir karar verdiğimi anladım. :)))
İnşallah biz erelim muradımıza siz de çıkın kerevetinize. Sağlıcakla. :)
Son düzenleme: