- 26 Ekim 2014
- 4.776
- 3.407
- 178
- Konu Sahibi dreamtheater34
-
- #921
Ne açıdan sakıncalı mı ben onu anlamadım? Fizyolojik mi psikolojik mi? Ya da endişen nedir anlamadım
Öbür üyeyi de alıntılamadım kendini bitirmiş zaten o sağa sola hakaret ederek, konuya değil halen başka şeylere odaklanıp, tek bir noktaya fikse olup başka şeyleri görmeyerek, duymayarak.
@Felix_Felicis
Seninle özel mesajla uzun uzun konuşalım bi ara =) ben de uğradım ama bu benim her çevremde dolaşana sapık dememi gerektirmiyor.
Neden 1 saat, sapıklık 1.saatten sonra mı başlıyor ki
mesela dedım ornek olarak :) doğaçlama yazdım :)
Sen bana prozac isteksizlik yapıyo diyen üyesin dimi coco
oyle bsy yazmış olabilirim ama emın degılım yazdım galıba
Yazmayacaktim ama bir şeyler yazma ihtiyacı hissettim .
Öncelikle arkadaşlar konu anne hassasiyeti değil . Buradaki anneye hak veren herkes ne yapalım ortalık çok kötü diyen herkes ama herkes hasta .
Hakaret olarak hasta demiyorum benim gibi Sosyal veya toplumsal Bilimler egitimi alan veya ugrasan arkadaşlar varsa gerbnerin bulduğu bu sendromu bilirler adı ADS sendromu.
Nedir bu sendrom;
Kamu kavramı sanayilesmeyle hayatimiza girdi ve bizler sürekli çalışmak zorunda olduğumuz bir hayat döngüsüne girdik . Asosyallestik.
"Uyan - yemek ye - uyu " hayatlarımız bundan ibaret olmaya başladı . Bu zaten istenen şeyin ilk ayağı .
İkinci kısım ve en önemlisi ise televizyon .
Hepimizin evlerinde var
Ve biz sürekli şiddet sahnelerine tanık oluyoruz. Televizyonlarda ne kadar şiddet sahnesine tanık olursak kendimizi o kadar tehlike altında hissederiz . Ne kadar tecavüz haberi alırsak o kadar içe kapanıyoruz .bunun sonucunda acımasız dünya sendromuna yakalanmış oluyoruz . Bu kavramlar literature yeni girmiş kavramlar haliyle Psikolojiyle baş başa ilerleyemiyor tedavisi ne şimdilik bilemiyoruz.
Acımasız dünya sendromuna yakalanan bireyler daha katı kanun ve duzenlemeleri desteklerler .
Korkan insanlar kendilerini bu korkudan kurtaracak her türlü çözüme sıcak bakarlar. En temel hak ve özgürlüklerinden bile taviz verebilirler. Boylece daha kolay denetlenebilecek, yönetilebilecek ve yönlendirilebilecegiz .hepimiz dis dunyayi buyuk olcude medya sayesinde taniyoruz.Ama gercek hayatta karsilasilan siddet, alkol tuketimi vs gibi seyler medyada gorduklerimizden cok daha az.Örnegin Amerikan medyasını dusunelim bize defalarca kez 11 eylül görüntülerini seyrettirdiler öyle ki artık amaerikanin ortadogudaki varlığını kabul ettik . Çünkü dünya acimasizdi ve Amerika kendini korumak için ortadoguda sivil oldurebilirdi.
Hanımlar biz bu propagandalara bilinçli olarak maruz kalıyoruz.
Amerika, Türkiye, Brezilya, İngiltere her ülke bunu yapıyor .her iktidar her kesim bunu yapıyor . Ne kadar korkarsak o kadar sineriz. Farkındayım konu bireysellikten toplumsal soruna kaydı ama benim üzerinde uzmanlaşmak istediğim kısım kitle psikolojisi .
Bakın tecavüz haberleri, taciz haberleri o kadar sizi etkisi altına almış ki başka bir insana iftira atılmasını, onuruyla oynanmasini annelik korkularinizi bahane ederek tolere edebiliyorsunuz. Televizyonu biraz azaltın.
Siz bence algı yönetimiyle gerçekleri birbirine karıştırıyosunuz.Sizin söylediğiniz şeyin adı psikolojik operasyon.Ben de bir süre psikoloji okudum, sizin bahsettiğiniz çok farklı bir şey.Amerika'nın orda yaptığı olay kendi yaptığı katliamları, savaşa girmeyi gerekçelendirmek ama bu durum bambaşka bir şey.Yani Türkiye'deki cinsel taciz-tecavüz vakalarını inkar etmek bence bu söylediğiniz.
Geçen burda bir anket yapıldı bdv'de gençliğinde/çocukluğunda cinsel tacize uğramış olan var mı diye sordu arkadaşın biri ve ezici çoğunlukla üyelerin çoğu hayatında en az bir kez tacize uğradığı yönünde oy kullandı.Ona da inanmıyosanız 5 tane kız arkadaşınıza sorun, bakın kaç tanesi cinsel tacize uğramıştır.
Medyanın çarpıttığı konusunda ise şöyle bir şey söyleyeceğim, bi zamanlar biliyosunuz ki aşkı memnu efsaneydi.İzlemeyen yoktu.Psikoloğun biri de tvlere çıkıp açıklama yapmıştı.Bu dizi bu kadar çok izleniyor çünkü insanlar kendilerini bu dizide bulabiliyorlar, maalesef aile içi ilişki, ensest, Türkiye'de oldukça sık rastlanan bir durum, bu nedenle dizinin bu kadar talep görmesi şaşırtıcı değil demişti.
Hayır . Kesinlikle yanılmıyorumSiz bence algı yönetimiyle gerçekleri birbirine karıştırıyosunuz.Sizin söylediğiniz şeyin adı psikolojik operasyon.Ben de bir süre psikoloji okudum, sizin bahsettiğiniz çok farklı bir şey.Amerika'nın orda yaptığı olay kendi yaptığı katliamları, savaşa girmeyi gerekçelendirmek ama bu durum bambaşka bir şey.Yani Türkiye'deki cinsel taciz-tecavüz vakalarını inkar etmek bence bu söylediğiniz.
Geçen burda bir anket yapıldı bdv'de gençliğinde/çocukluğunda cinsel tacize uğramış olan var mı diye sordu arkadaşın biri ve ezici çoğunlukla üyelerin çoğu hayatında en az bir kez tacize uğradığı yönünde oy kullandı.Ona da inanmıyosanız 5 tane kız arkadaşınıza sorun, bakın kaç tanesi cinsel tacize uğramıştır.
Medyanın çarpıttığı konusunda ise şöyle bir şey söyleyeceğim, bi zamanlar biliyosunuz ki aşkı memnu efsaneydi.İzlemeyen yoktu.Psikoloğun biri de tvlere çıkıp açıklama yapmıştı.Bu dizi bu kadar çok izleniyor çünkü insanlar kendilerini bu dizide bulabiliyorlar, maalesef aile içi ilişki, ensest, Türkiye'de oldukça sık rastlanan bir durum, bu nedenle dizinin bu kadar talep görmesi şaşırtıcı değil demişti.
Zaten sizlere sormamın sebebi de buydu. Anneme ve ablama bile anlatmayıp gelip sizlere anlattım ki, onunla mı gidip konuşmalıyım, abimle mi, ikisiyle birden mi vs.. Çünkü ablama anlatırsam, hele ki balkonda duyduklarımı, dünya savaşı çıkar, hiç hoş olmaz. Anneme anlatsam, üzmekten başka bir işe yaramaz. O yüzden fikir almaya geldim işte sizlere.
Keşke oturup karşılıklı konuşabileceğim, "neden böyle olduk?, sıkntı neydi?" diye samimi bir şekilde sorabileceğim biri olsaydı kendisi. Değil ama, belki de geç de olsa demek ki artık olması gerekiyor değil mi?
Hayır . Kesinlikle yanılmıyorum
Bir süre okuduğunuz psikolojiyle üzerinde master yaptığım konuları sorgulatmam.
Aşki memnunun çok seyredilmesinin sebebi tabiki insanların bu dizide kendisini bulması değil .
Biz de seyrediyorduk ve ailemizde ensest yok . Siz birileriyle ensest iliski yasadiniz diye mi seyrettiniz ? Tabiki hayir .
Söyleyen kişi kusura bakmasın hiçbir temeli olmayan bir idda . Sex ve şiddetin her zaman alıcısı vardır . Hayatımızda olmayan şeyler bize ilginç gelir ve seyrederiz .
Turk medyasinin en çok seyredilen dizisi kurtlar vadisi oldu .
Bizler mafya olduğumuz için mi seyrettik bunları ?
Mafyalik cetecilik de kendimizi mi bulduk ?
Medyada bir dönem kadın cinayetlerine yoğunlaşilir , başka dönem çocuk tacizlerine, başka bir zaman faili mechullere.
Buna göre çevremizden korkarız.
Taciz , tecavüz, cinayet hepsi varolan şeyler .
Ama somut bir delilimiz yokken, sebep yokken herkesi sapık olarak görüyorsak , başkasının onuruna dil uzatilmasini anlayışla karsiliyorsak ads ye yakalanmisiz demektir .
Bunun neresine karşı çıktınız ?
öbür üyeyi alıntılama zaten, anlatmamızın faydası olmuyor.
ben sakıncasını genel olarak sordum ne bileyim, o bölgeye dokunulmaması gerekiyor çünkü.
Hiç böyle bir soruyla karşılaşmamıştım açıkçası önce bir kaldım
Aradım taradım birazcık zararıyla ilgili bir şey göremedim
Genel olarak "bir bebeği doğru şekilde tutmak" ile ilgili olan kısımlarda da bu şekil bir tutuş yoktu.
Belki fizyolojik açıdan çok tasvip edilmiyordur
Mahremiyet kavramından önce olduğu için zarar gören olmamış sanırım bundan ancak için rahat etmiyorsa yapmayabilirsin tabii ki :)
Yazmayacaktim ama bir şeyler yazma ihtiyacı hissettim .
Öncelikle arkadaşlar konu anne hassasiyeti değil . Buradaki anneye hak veren herkes ne yapalım ortalık çok kötü diyen herkes ama herkes hasta .
Hakaret olarak hasta demiyorum benim gibi Sosyal veya toplumsal Bilimler egitimi alan veya ugrasan arkadaşlar varsa gerbnerin bulduğu bu sendromu bilirler adı ADS sendromu.
Nedir bu sendrom;
Kamu kavramı sanayilesmeyle hayatimiza girdi ve bizler sürekli çalışmak zorunda olduğumuz bir hayat döngüsüne girdik . Asosyallestik.
"Uyan - yemek ye - uyu " hayatlarımız bundan ibaret olmaya başladı . Bu zaten istenen şeyin ilk ayağı .
İkinci kısım ve en önemlisi ise televizyon .
Hepimizin evlerinde var
Ve biz sürekli şiddet sahnelerine tanık oluyoruz. Televizyonlarda ne kadar şiddet sahnesine tanık olursak kendimizi o kadar tehlike altında hissederiz . Ne kadar tecavüz haberi alırsak o kadar içe kapanıyoruz .bunun sonucunda acımasız dünya sendromuna yakalanmış oluyoruz . Bu kavramlar literature yeni girmiş kavramlar haliyle Psikolojiyle baş başa ilerleyemiyor tedavisi ne şimdilik bilemiyoruz.
Acımasız dünya sendromuna yakalanan bireyler daha katı kanun ve duzenlemeleri desteklerler .
Korkan insanlar kendilerini bu korkudan kurtaracak her türlü çözüme sıcak bakarlar. En temel hak ve özgürlüklerinden bile taviz verebilirler. Boylece daha kolay denetlenebilecek, yönetilebilecek ve yönlendirilebilecegiz .hepimiz dis dunyayi buyuk olcude medya sayesinde taniyoruz.Ama gercek hayatta karsilasilan siddet, alkol tuketimi vs gibi seyler medyada gorduklerimizden cok daha az.Örnegin Amerikan medyasını dusunelim bize defalarca kez 11 eylül görüntülerini seyrettirdiler öyle ki artık amaerikanin ortadogudaki varlığını kabul ettik . Çünkü dünya acimasizdi ve Amerika kendini korumak için ortadoguda sivil oldurebilirdi.
Hanımlar biz bu propagandalara bilinçli olarak maruz kalıyoruz.
Amerika, Türkiye, Brezilya, İngiltere her ülke bunu yapıyor .her iktidar her kesim bunu yapıyor . Ne kadar korkarsak o kadar sineriz. Farkındayım konu bireysellikten toplumsal soruna kaydı ama benim üzerinde uzmanlaşmak istediğim kısım kitle psikolojisi .
Bakın tecavüz haberleri, taciz haberleri o kadar sizi etkisi altına almış ki başka bir insana iftira atılmasını, onuruyla oynanmasini annelik korkularinizi bahane ederek tolere edebiliyorsunuz. Televizyonu biraz azaltın.
Allah korusun yaSanırım aynı ülkede hatta aynı dünyada yaşamıyoruz.
Benim mahallemde ki bir kreş (fulya park çocuk evi) kadın öğretmen 3-4 yaşında erkek çocuklarını taciz edip, videoya çekiyor, sınıfta herkesin ortasında çocuklara uygunsuz şeyler yaptırıyor diye kapandı.
İlkokula giderken, öz dayım tarafından tacize uğradım.
Bizim okulun karşısında olan tontik kırtasiyeci amca 4 erkek çocuğuna tecavüz ettiği ortaya çıktı.
şimdi bunlar amerikanın bir oyunu mu?
çocuk mahremiyeti tartışılınca bi kendimi sorguladım da, hani "öpiyim mi, öptürcen mi, öpcen mi beni, gel bi sarılalım, kucak yap bakiyim" gibi cümleler kuruyorum, tek açığım çocukları öyle tutmak.
Ben böyle düşündüm en azından
Henüz mahremiyet kavramının oluşmadığı bir dönem olduğu için bebeğin kötü algılayacağını zannetmiyorum bunu
Belki dışarıdan birisi kötü niyetliyse bu amaçla tutuyorsa sıkıntı olabilir ancak diyorum :)
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?