Abimle neden 3-5-10 kez bu konu hakkında konuştum?
Kendi abimi ve eşiyle yaşadıklarını, ben biraz uzak kalmakla birlikte ailemle yaşadıklarını dikkate alarak bu konuşmaları yaptıysam benim de bir bildiğim olmalıdır takdir edersiniz ki. Yıllar içindeki gözlemlerim ve verdiği tepkiler, kişiliğiyle ilgili fikirlerim beni bu hassasiyetlere itmişti. Sebeplerden bazılarını şöyle açıklayabilirim:
Yeğenim 6 aylık olduğunda, annesinin doğum izni bittiğinde, çocuğa kimin bakacağı konuşulurken, kendisinin "Ben bakıcıya kadın da olsa güvenmem, el insanıdır, yabancı insanı evime sokmam, çocuğu anneme götüreceğim, o bakacak, biz de 1-1,5 ayda bir görmeye gideriz" diye bir teklifte bulunması. Bu teklif abim tarafından geri çevrilmişti. Çünkü annesi başka bir ilde yaşıyor. Daha önemlisi, ablamın bakması söz konusu olduğunda, "Olmaz, onun evinde koskoca adam var" demesi. Koskoca adam dediğinin, o zamanlar 15 yaşında olan ablamın oğlu yani kendi çocuğunun öz kuzeni olması. Yine aynı konu için "Zaten onun eşi de minibüs şoförü, ben şoför adama güvenmem, eve erken geldiği bir gün kızım evde olursa ne yapacağı belli olmaz, ne de olsa el oğlu" demesi. Bu ve buna benzer cümleler duyunca ve benim eşim de sonuçta bir "el oğlu" olunca, o konuşmaları abimle yapmak, soru işareti bırakmak istememek benim hakkımdı diye düşünmüştüm.
Bana "kendi doğursun elletsin o zaman" dedi, buna hiç takılmadım, sapık muamelesi yapmasına mı takıldım?
O cümleyi, balkonda abimle konuşurken abime kurdu, bana değil. Benim duyduğumun farkında olduğunu sanmıyorum. Bu, duyunca üzülmediğim anlamına gelmiyor, onu savunduğum da düşünülmesin. Ama bu ve bu tarz cümleler onun genel yapısında var. Bizim üzerimizden abimin üzerine gitmek, genelde bizi kötüleyerek abimin kendi tarafında çekmeye çalışmak onun yıllardır yaptığı şeyler ve hiç birimiz şaşırmıyoruz artık neredeyse. Kendisi özellikle kendi eşine nerede nasıl konuşacağını ve davranacağını pek ayarlayamayan biriydi, hep böyle oldu. Bunları nereden biliyorum, ben de arada bir abimle dertleşiyorum fırsat bulunca, oradan biliyorum. Yoksa oradan buradan, ablamdan annemden vs.deen duyduğum dedikodularla kurduğum cümleler, yaptığım tespitler değil bunlar. Buna patavatsızlık mı denir, ayarsızlık mı denir artık adı her ne ise. Belki söylediklerini duyduğumu bile bilmiyordur. Çünkü ben duyup geri dönüp giderken o hala balkon kapısına arkası dönük şekilde saydırmaya devam ediyordu.
Niye çocuğum olmadığını en başta söylemedim?
Konuyla ilgisinin olduğunu pek düşünmedim.
Kaldı ki çocuğum olmamasını da ekleyerek böyle bir hikaye "uydurmak" yakıştırmasına gerçekten üzüldüm. Hala inanmayanlarınız olabilir. Hala aklında soru işareti olanlar olabilir. Seve seve cevaplarım.