- 18 Ocak 2017
- 7
- 1
- 1
- Konu Sahibi hayalperest__
-
- #1
Merhabalar,uzun süredir takip ediyorum burayı.Çok düşündüm yazıp yazmama konusunu ama sonunda yazmaya karar verdim.
Çok uzun olacak ama sıkılmadan okumanızı istiyorum.Ben 5 aylık evliyim.Eşimle üniversitede tanıştık ve severek evlendik.4.5 senenin ardından.İlişkimiz hep uzaktan yürüdü zoru başardık dedik ama her şey bitti.Hayallerimiz suya düştü.
Ben şehir dışına gittim.Ailemi,arkadaşlarımı,doğum büyüdüğüm yeri bırakıp eşimin doğup büyüdüğü yere.Orada yaşamayı eşim istemiyordu ama işi gereği mecburiyetten orada kalmıştı.Bende İstanbul'un boğuculuğundan,trafiğinden,havasından sıkılmış sakin yer diye sevdiğim yanımda diye kabul ettim.Kötü bir yer de değildi nişanlılık sürecinde annemle gidip gördük hatta ben sevmiştim.Arkadaşlarım,çevrem bana yapabilecek misin dediklerinde "yaşanmayacak bir yer değil,ben sevdim,sakin benlik" demiştim.
Ama baştan konuşmuştuk eşimle çok kalmayacaktık orada ben KPSS'ye hazırlanıp memur olup başka yere gidecektik.İstanbul, ilk planlarım arasında yoktu ama zaman yaklaştıkça aileden ayrılma düşüncesi beni onu da planıma dahil etmeye itti. Eşime gideriz dediğim 3.seçenek arasında sunuyordum hep.Hatta içimin buruk olduğunu ama onunla evleneceğim için mutlu olduğunu söylüyordum. Evet vee sonunda o gün geldi biz evlendik. İlk zamanlar tatildi,eve doğalgaz girmişti onlarla uğraşıldı derken 1 ay bir şekilde geçti.Bayrama ailemin yanına geldik eşim bende 3 gün önce döndü ben ailemle biraz daha vakit geçirmek istedim.Ailemin yanından döndükten sonra eşim işe gittikten sonra evde sabahtan akşama kadar yalnızdım.Evde durmak istemiyorum,boğuluyorum,nefes alamıyorum.Sürekli ağlıyordum.Eşim her geldiğinde beni ağlamış,mutsuz görüyordu ve bundan dolayı tartışmalarımız çıkıyordu.Boşan git o zaman keşke getirmeseydim seni gibi laflar ediyordu.Beni mutlu etmek için elinden geleni yaptı her akşam dışarıya çıkarıyordu ama nafile ben evde olduğum zaman çok kötü oluyordum sürekli ailemi düşünüyordum.
Dışarı çıksak bile içimdeki sıkıntı bi nebze gidiyordu ama ailem sürekli her yerde aklımdaydı.Onlara bir şey olacak diye korkuyordum.Eşimin ailesiyle yakın oturuyoruz 2 hafta onlar yoktu onlar geldikten sonra ben haftaiçi her gün oraya kahvaltıya gidiyordum.Sabahtan akşama kadar oradaydım.Bazen yemekleri orada yiyorduk.Fazlasıyla vakit geçiriyordum orada.Diyeceksiniz ki "oturaydın evinde ne işin var" bu lafı duydum ben arkadaşlarımdan hatta eşimden de ama evde duramıyorum,boğuluyorum ne yapayım diyordum.2 ayım her gün ağlamaklı kimi zaman belli ederek,kimi zaman içime içime ağlayarak ,her gün ailemi düşünerek, üzüntüden midemi bozacak kadar,kemiklerim batacak kadar zayıflarak geçti.
Daha sonra ailemin yanına geldim.Buraya geldiğimde yaşadığımı hissettim.Nefes aldığımı,hayatın güzelliklerini her şeyin farkına vardım.Eşime de söyledim bunu bana "gelme o zaman orada kal" dedi sinirlenerek olay orada patlak verdi.O sırada arkadaşımdaydım olayları titreye titreye ağlayarak anlatıyordum.Eşim annemi arayıp söylemiş dediğimi daha sonra annem aradı beni gelince konuşuruz diye.Gittim eve çocukluğumu bilen annemin çok yakın arkadaşı vardı.Orada yaşadıklarımı,eşimin annesinin laflarını titreyerek ona da anlattım.Oradayken eşimin annesinin laflarını o kadar takmıyordum ama ailemin yanına gelip kafa dinleyince sinir olmaya başladım.
Nişanlandığımız ilk günden beri sürekli "bizim gibi bir aile bulamazsınız,bizden iyisini bulamazsınız" deyip durdu."ben her şeyin en iyisini aldım,en kalitelisini aldım" diye övünüp durdu.Sinyalleri verdi aslında anlamayamadım ama.Eşim zaten annesinden bahsetmişti,kafamda soru işaretleri vardı ama gözümde pembe gözlükler göremedim.Düğünümden bir gün önce -daha önce bu mevzu geçmişti- takı muhabbetini açtı. Ben fazla sevmediğimi,takmak istemediğimi söylemiştim.O gün bana "sana o zaman niye düğün yapıyoruz ki sen nikahtan gitmeliksin" dedi.Teyzemede bi çıkışması oldu.Ama ben takmadım çünkü ertesi gün düğünüm var ben onu düşünüyorum.Aynı gün bana komşularının içinde gelinliğin altına aldığım yüksek converse tipi ayakkabı için(ben topuklu pek giyemiyorum,kına gecemde ayakkabım hiç rahat değildi ve ayaklarım su toplamıştı ki bunu da biliyor) "bu giyilir mi,gelinliğin yerlerde sürünecek sen bizi rezil mi edeceksin" dedi.Ben yine bir şey demedim.Görümcem sağolsun savunmuştu çünkü beni.Daha sonra bana benim moralim bozukken "eşyalarını başkası mı kullansın,aklını başına devşir evine sahip çık" gibi laflar etti.Ben eşimi aradım bir gün biriyle görüşüyormuş dedim. " Ayy yoksa hayatında biri mi var" dedi gülerek.Bende gayet ciddi keyfi bilir dedim.Benim onunla uğraşacak gücüm yoktu gerçekten orada.Başka bir zamanda "sen böyle yaparsan y(eşim diyelim) eve gelmez,toplantım var der,hayatına da biri girer,bizde oğlumuz için çözüm yolu buluruz" dedi.Ben yine bir şey diyemedim.Orada sürekli ağlamaklı,mutsuz moddayım çünkü.Benim annemle babam ayrılar.Abim annem ve kardeşime bakıyor.Bir gün eşimin annesi olacak kadın bana " annenle baban barışmaz mı,bak şu şu komşu vardı o kadar sene sonra tekrar evlendiler" dedi. Ben "biz istemiyoruz,öyle bir şey olamaz" dedim.Neden olmasın hem yalnız kalmasın annen,kardeşin dedi.Ben niye yalnız kalacakmış iki tane kocaman evladı var biz sahip çıkarız,hem gelir bende de kalır dedim.Bunu dememin ardından o kadın " aaa olur mu hiç ev ev üstüne kurulur mu" dedi.Ben sinir oldum tabii gerekirse ev tutarım ben yinede bakarım dedim.Sonrasında ne dedi sinirden hatırlamıyorum bile.O gün öğlen komşuya çıktık ve komşusu(daha 3 ay önce çekiştirdiği,arkasından cahil dediği) bana annen baban barışmaz mı dedi.Ben ağlamaya başladım.Bunun üzerine o kadın demez mi "ayy ben gelinim olduğu halde söyleyemiyorum,sen nasıl söylüyorsun"diye.
Sanırım bayağı uzun oldu okuduğunuz için teşekkür ederim daha yazacaklarım var ama bir alt mesaj da devam edeyim ona da burada fazla sıkmayayım.
Çok uzun olacak ama sıkılmadan okumanızı istiyorum.Ben 5 aylık evliyim.Eşimle üniversitede tanıştık ve severek evlendik.4.5 senenin ardından.İlişkimiz hep uzaktan yürüdü zoru başardık dedik ama her şey bitti.Hayallerimiz suya düştü.
Ben şehir dışına gittim.Ailemi,arkadaşlarımı,doğum büyüdüğüm yeri bırakıp eşimin doğup büyüdüğü yere.Orada yaşamayı eşim istemiyordu ama işi gereği mecburiyetten orada kalmıştı.Bende İstanbul'un boğuculuğundan,trafiğinden,havasından sıkılmış sakin yer diye sevdiğim yanımda diye kabul ettim.Kötü bir yer de değildi nişanlılık sürecinde annemle gidip gördük hatta ben sevmiştim.Arkadaşlarım,çevrem bana yapabilecek misin dediklerinde "yaşanmayacak bir yer değil,ben sevdim,sakin benlik" demiştim.
Ama baştan konuşmuştuk eşimle çok kalmayacaktık orada ben KPSS'ye hazırlanıp memur olup başka yere gidecektik.İstanbul, ilk planlarım arasında yoktu ama zaman yaklaştıkça aileden ayrılma düşüncesi beni onu da planıma dahil etmeye itti. Eşime gideriz dediğim 3.seçenek arasında sunuyordum hep.Hatta içimin buruk olduğunu ama onunla evleneceğim için mutlu olduğunu söylüyordum. Evet vee sonunda o gün geldi biz evlendik. İlk zamanlar tatildi,eve doğalgaz girmişti onlarla uğraşıldı derken 1 ay bir şekilde geçti.Bayrama ailemin yanına geldik eşim bende 3 gün önce döndü ben ailemle biraz daha vakit geçirmek istedim.Ailemin yanından döndükten sonra eşim işe gittikten sonra evde sabahtan akşama kadar yalnızdım.Evde durmak istemiyorum,boğuluyorum,nefes alamıyorum.Sürekli ağlıyordum.Eşim her geldiğinde beni ağlamış,mutsuz görüyordu ve bundan dolayı tartışmalarımız çıkıyordu.Boşan git o zaman keşke getirmeseydim seni gibi laflar ediyordu.Beni mutlu etmek için elinden geleni yaptı her akşam dışarıya çıkarıyordu ama nafile ben evde olduğum zaman çok kötü oluyordum sürekli ailemi düşünüyordum.
Dışarı çıksak bile içimdeki sıkıntı bi nebze gidiyordu ama ailem sürekli her yerde aklımdaydı.Onlara bir şey olacak diye korkuyordum.Eşimin ailesiyle yakın oturuyoruz 2 hafta onlar yoktu onlar geldikten sonra ben haftaiçi her gün oraya kahvaltıya gidiyordum.Sabahtan akşama kadar oradaydım.Bazen yemekleri orada yiyorduk.Fazlasıyla vakit geçiriyordum orada.Diyeceksiniz ki "oturaydın evinde ne işin var" bu lafı duydum ben arkadaşlarımdan hatta eşimden de ama evde duramıyorum,boğuluyorum ne yapayım diyordum.2 ayım her gün ağlamaklı kimi zaman belli ederek,kimi zaman içime içime ağlayarak ,her gün ailemi düşünerek, üzüntüden midemi bozacak kadar,kemiklerim batacak kadar zayıflarak geçti.
Daha sonra ailemin yanına geldim.Buraya geldiğimde yaşadığımı hissettim.Nefes aldığımı,hayatın güzelliklerini her şeyin farkına vardım.Eşime de söyledim bunu bana "gelme o zaman orada kal" dedi sinirlenerek olay orada patlak verdi.O sırada arkadaşımdaydım olayları titreye titreye ağlayarak anlatıyordum.Eşim annemi arayıp söylemiş dediğimi daha sonra annem aradı beni gelince konuşuruz diye.Gittim eve çocukluğumu bilen annemin çok yakın arkadaşı vardı.Orada yaşadıklarımı,eşimin annesinin laflarını titreyerek ona da anlattım.Oradayken eşimin annesinin laflarını o kadar takmıyordum ama ailemin yanına gelip kafa dinleyince sinir olmaya başladım.
Nişanlandığımız ilk günden beri sürekli "bizim gibi bir aile bulamazsınız,bizden iyisini bulamazsınız" deyip durdu."ben her şeyin en iyisini aldım,en kalitelisini aldım" diye övünüp durdu.Sinyalleri verdi aslında anlamayamadım ama.Eşim zaten annesinden bahsetmişti,kafamda soru işaretleri vardı ama gözümde pembe gözlükler göremedim.Düğünümden bir gün önce -daha önce bu mevzu geçmişti- takı muhabbetini açtı. Ben fazla sevmediğimi,takmak istemediğimi söylemiştim.O gün bana "sana o zaman niye düğün yapıyoruz ki sen nikahtan gitmeliksin" dedi.Teyzemede bi çıkışması oldu.Ama ben takmadım çünkü ertesi gün düğünüm var ben onu düşünüyorum.Aynı gün bana komşularının içinde gelinliğin altına aldığım yüksek converse tipi ayakkabı için(ben topuklu pek giyemiyorum,kına gecemde ayakkabım hiç rahat değildi ve ayaklarım su toplamıştı ki bunu da biliyor) "bu giyilir mi,gelinliğin yerlerde sürünecek sen bizi rezil mi edeceksin" dedi.Ben yine bir şey demedim.Görümcem sağolsun savunmuştu çünkü beni.Daha sonra bana benim moralim bozukken "eşyalarını başkası mı kullansın,aklını başına devşir evine sahip çık" gibi laflar etti.Ben eşimi aradım bir gün biriyle görüşüyormuş dedim. " Ayy yoksa hayatında biri mi var" dedi gülerek.Bende gayet ciddi keyfi bilir dedim.Benim onunla uğraşacak gücüm yoktu gerçekten orada.Başka bir zamanda "sen böyle yaparsan y(eşim diyelim) eve gelmez,toplantım var der,hayatına da biri girer,bizde oğlumuz için çözüm yolu buluruz" dedi.Ben yine bir şey diyemedim.Orada sürekli ağlamaklı,mutsuz moddayım çünkü.Benim annemle babam ayrılar.Abim annem ve kardeşime bakıyor.Bir gün eşimin annesi olacak kadın bana " annenle baban barışmaz mı,bak şu şu komşu vardı o kadar sene sonra tekrar evlendiler" dedi. Ben "biz istemiyoruz,öyle bir şey olamaz" dedim.Neden olmasın hem yalnız kalmasın annen,kardeşin dedi.Ben niye yalnız kalacakmış iki tane kocaman evladı var biz sahip çıkarız,hem gelir bende de kalır dedim.Bunu dememin ardından o kadın " aaa olur mu hiç ev ev üstüne kurulur mu" dedi.Ben sinir oldum tabii gerekirse ev tutarım ben yinede bakarım dedim.Sonrasında ne dedi sinirden hatırlamıyorum bile.O gün öğlen komşuya çıktık ve komşusu(daha 3 ay önce çekiştirdiği,arkasından cahil dediği) bana annen baban barışmaz mı dedi.Ben ağlamaya başladım.Bunun üzerine o kadın demez mi "ayy ben gelinim olduğu halde söyleyemiyorum,sen nasıl söylüyorsun"diye.
Sanırım bayağı uzun oldu okuduğunuz için teşekkür ederim daha yazacaklarım var ama bir alt mesaj da devam edeyim ona da burada fazla sıkmayayım.