Merhabalar.
Aslında hatırı sayılır bir süredir forumu ziyaretçi olarak takip etmekteyim.Kısa bir süre önce de, site üyesi sizlerin aranızdaki dayanışma ve yardımlaşmasına imrendim ve ben de bunun bir parçası olmak istedim.Üye oldum, şimdi de sizlerden değerli fikirlerinizle yardımcı olmanızı rica ediyorum.
Üç hafta kadar önce yaklaşık üç aydır görüştüğüm ve benimle evlenmek isteyen erkek arkadaşımdan ayrıldım.Görücü usulü tanıştırıldık,onun ablası ve benim bir ablam vasıtasıyla.Ben yüksek lisans mezunuyum,yurtdışında eğitim aldım bi süre, O yüksekokul.Uzun süre bunu kabullenebilir miyim diye düşündüm, bunu bana düşündürten davranışları oldu çünkü.Hatta bu formu hatmettim ziyaretçi olarak, yorumları okudum,bir süre sonra yendim bu düşüncemi.Kimse mükemmel değil, önemli olan iyi bir insan olması dedim hep. Malesef elimizdeki o diplomalar bu konuda çok fazla bir işe yaramıyor,hala da öyle düşünüyorum.Hep iyi bir insanla evlenmek istedim, ama gerçekten iyi,sakin,yanında huzur duyabileceğim biri.Herkes öyle birini ister ama ben yapım gereğiyle de sakin, çatışmalaran uzak biriyim.Bu sebeple benim için daha da önemli.Yetişme tarzı, kültürü farklı ama ben kabullenebilirim dedim, hala da öyle düşünüyorum.Bu güne kadar hiç böyle biri karşıma çıkmadı diyebilirim, çevrem fazla yok.Yanlış anlamayın beni lütfen ama hani bazı kızlar vardır ya uzaktan bakınca bu kızın kesin sevgilisi vardır diye düşünülür,benim de öyle oldugumu söylerler (lütfen yanlış anlamayın bu sözlerimi)
Özet olarak geçmek gerçekten zormuş, o beni çok beğendi(ya da laftaydı bilemiyorum artık)Evlenmek istiyordu ilk günden beri.Aklınıza gelebilecek her türlü aşk sözcüklerini esirgemiyordu.Gerçekten iyi bir insan ama bir ilk günden beri hissettiğim bir his vardı,dört abla ve anneden oluşan zincirin içine hapsolmuş gibiydi, yani aslında çok fazla ilişkisi olduğunu da sanmıyorum.Anladıgım kadarıyla gelirini de bırakmıyorlardı ona,ağzından kaçırdı bir kez,yani ailesinin hakimiyetinden kurtulamamış genç bir erkek,yani aslında hepimiz ailemizin hakimiyetindeyiz ama inşallah ne demek istediğimi anlatabilmişimdir. Son zamanlarda beni sevdiğini söylemeye başlamıştı ve bir an önce evlenmemizi istiyordu.Ama ben onun beni gerçekten istediğini hissedemiyordum,hatta bir gece şöyle dedi nerdeyse ağlayacaktım yanında: Sana bakıyorum da, böyle bir kızı elde etmek için ben hiçbirşey yapmıyorum,yani bilincinde hiçbişey yapmadıgının.(annesi, güzel kızların aslında çok kolay olduklarını,hiç uğraştırmadıklarını söylermiş hep)
Tartışma sebebimiz çok çocukça gelebilir O vardiyalı çalışıyor, haftaiçleri vardiyası elverdiğince görüşebildiğimiz kadar görüşüyorduk, haftasonları da yine vardiyası müsaitse görüşüyorduk .Üç hafta önce haftasonu mesaiye kalacaktı, ben de bir yakınıma gittim, akşam üzeri aradı ve eve geldiğini mesaiye kalmadıgını söyledi, ben de mesaj attım o zaman kaçta buluşuyoruz diye, çünkü haftaiçi zaten uzak bir yerde çalıştıgımdan yorgun halde buluşuyordum ,bir kaç saat görüşüp eve geliyordum.haftasonları en uygun zamandı görüşmemiz için.ve psikolojik olarak ben de hazırlıyordum kendimi bir iki aya kadar nişan ve yaza kadar da evlilik fikrine.Bu da en ufak bir fırsatı kaçırmadan birlikte vakit geçirmemiz,birbirimizi tanımamızı gerektiriyor değil mi?
Oysa o o hafta evde kalıp maç izlemeyi tercih etti.Ben buna çok üzüldüm, çarşıdan eve dönerken aradım,maçın ilk yarısı bitmişti, çarşıdayım şimdi gel dedim, gelemem dedi. eve geldim , dayanamadım tekrar aradım , yüksek ses tonuyla konuştum , ömrümde ilk defa birine öyle yüksek sesle hitap ediyordum, çok üzgündüm,hala da üzgünüm.Çarşıdayım şimdi gel o zaman dedim,halbuki evdeyim, gelemem dedi sen de eve git dedi. Nasıl kötü hissettim anlatamam. O zaman bir daha beni arama dedim bağırarak.Lütfen bunu 18 lik kızların sevgililerinin maç izlemeyi tercih etmelerine karşılık yaptıkları blöf gibi görmeyin. Bizim böyle bir lüksümüz yoktu, yani mümkün oldugunca birlikte vakit geçirmemiz gerekiyordu.Birbirimizi yeterince tanıyoruzdur, bir takım aşamaları geçmişizdir ilişkimizde, ben ona maça git bile derim arkadaşlarınla,herkesin kendi alanı olmalı. Diyeceksiniz , çocuk besbelli seni istememiş,sevmemiş, gelmemiş bile ,seven gider ,ama ben de öyle oldugunu düşünseydim yazmazdım buraya. Gerçekten evlenmek istediğini biliyordum, yani yarın gelin isteyin desem geleceklerdi,kendisi söylüyordu gelelim diye.ailesiyle tanıştırmak istiyordu bir an önce,ben zamana ihtiyacım oldugunu söyledikçe çok bozuluyordu. onu öyle gördükçe ben de psikolojik olarak ben de hazırlamaya başlamıştım kendimi bu fikre zamanla.Daha bir gece öncesi beni sevdiğini aşık oldugunu söyleyen yaşı otuzlarla başlayan bu adam, sevdiği insan gel diyor,gelemem diyor. Ve o geceki konuşmamızda ilk defa aramızaki farklılığı biraz yüzüne vurur gibi oldum ve bunun için vicdan azabı hissediyorum.Ama kendisi benden çok daha fazla maaş alan biri ve bunu zaman zaman hissettiriyordu laflarıyla,ben şaka olarak algılıyordum, şimdi ben ona karşı ettiğim bir cümle yüzünden vicdan azabı çekiyorum. İyi bir insan olugu için ve bu devirde iyi bir insanla karşılaşmanın çok zor oldugunu düşündüğümden ona bağlandım,ve özlüyorumda.
Ve bu ikinci ayrılışım İlki onu tanımadan önce biletini aldığım için mecburen onu tanıdıktan sonra tek basıma çıktıgım yurtdışı tatilinden dönmeden önce ilgisizliği yüzünden oldu, ben sırf bu kız gitti oralara, buldu başkalarını beni unuttu demesin diye onu aradım gunde bir kaç kez, o kaçtı,annemle misafirliğe gittim açamadım telefonu diye(bayramdı) ,sonra söylüyor yalan söyledim diye, ve ben bunu da tek başıma gitmiş olmamı kendine yediremediği için yaptıgını düşünüp ona hak verdim.
Ayrıl barış olmaz biliyorum,ama biraz ilgi gösterseydi, biraz bana değer verdiğini laflarıyla değil davranışlarıyla hissettirseydi böyle olmazdı, kendimi boşlukta hissettim hep. şimdi de çok üzgünüm, onu özlüyorum ama aramam.
Çok uzun yazdım, çok yüzeysel anlattıklarım ,akıl verip yardımcı olmanızı o kadar isterim ki ,Burada çok sert yorumlar da yapılıyor,inşallah samimiyetimle ve üzüntü duyarak sizlere paylaştıklarımı o yorumlara layık görmezsiniz.
çok teşekkür ederim şimdiden okuma zahmetiniz ve yardımınız için.
Aslında hatırı sayılır bir süredir forumu ziyaretçi olarak takip etmekteyim.Kısa bir süre önce de, site üyesi sizlerin aranızdaki dayanışma ve yardımlaşmasına imrendim ve ben de bunun bir parçası olmak istedim.Üye oldum, şimdi de sizlerden değerli fikirlerinizle yardımcı olmanızı rica ediyorum.
Üç hafta kadar önce yaklaşık üç aydır görüştüğüm ve benimle evlenmek isteyen erkek arkadaşımdan ayrıldım.Görücü usulü tanıştırıldık,onun ablası ve benim bir ablam vasıtasıyla.Ben yüksek lisans mezunuyum,yurtdışında eğitim aldım bi süre, O yüksekokul.Uzun süre bunu kabullenebilir miyim diye düşündüm, bunu bana düşündürten davranışları oldu çünkü.Hatta bu formu hatmettim ziyaretçi olarak, yorumları okudum,bir süre sonra yendim bu düşüncemi.Kimse mükemmel değil, önemli olan iyi bir insan olması dedim hep. Malesef elimizdeki o diplomalar bu konuda çok fazla bir işe yaramıyor,hala da öyle düşünüyorum.Hep iyi bir insanla evlenmek istedim, ama gerçekten iyi,sakin,yanında huzur duyabileceğim biri.Herkes öyle birini ister ama ben yapım gereğiyle de sakin, çatışmalaran uzak biriyim.Bu sebeple benim için daha da önemli.Yetişme tarzı, kültürü farklı ama ben kabullenebilirim dedim, hala da öyle düşünüyorum.Bu güne kadar hiç böyle biri karşıma çıkmadı diyebilirim, çevrem fazla yok.Yanlış anlamayın beni lütfen ama hani bazı kızlar vardır ya uzaktan bakınca bu kızın kesin sevgilisi vardır diye düşünülür,benim de öyle oldugumu söylerler (lütfen yanlış anlamayın bu sözlerimi)
Özet olarak geçmek gerçekten zormuş, o beni çok beğendi(ya da laftaydı bilemiyorum artık)Evlenmek istiyordu ilk günden beri.Aklınıza gelebilecek her türlü aşk sözcüklerini esirgemiyordu.Gerçekten iyi bir insan ama bir ilk günden beri hissettiğim bir his vardı,dört abla ve anneden oluşan zincirin içine hapsolmuş gibiydi, yani aslında çok fazla ilişkisi olduğunu da sanmıyorum.Anladıgım kadarıyla gelirini de bırakmıyorlardı ona,ağzından kaçırdı bir kez,yani ailesinin hakimiyetinden kurtulamamış genç bir erkek,yani aslında hepimiz ailemizin hakimiyetindeyiz ama inşallah ne demek istediğimi anlatabilmişimdir. Son zamanlarda beni sevdiğini söylemeye başlamıştı ve bir an önce evlenmemizi istiyordu.Ama ben onun beni gerçekten istediğini hissedemiyordum,hatta bir gece şöyle dedi nerdeyse ağlayacaktım yanında: Sana bakıyorum da, böyle bir kızı elde etmek için ben hiçbirşey yapmıyorum,yani bilincinde hiçbişey yapmadıgının.(annesi, güzel kızların aslında çok kolay olduklarını,hiç uğraştırmadıklarını söylermiş hep)
Tartışma sebebimiz çok çocukça gelebilir
Oysa o o hafta evde kalıp maç izlemeyi tercih etti.Ben buna çok üzüldüm, çarşıdan eve dönerken aradım,maçın ilk yarısı bitmişti, çarşıdayım şimdi gel dedim, gelemem dedi. eve geldim , dayanamadım tekrar aradım , yüksek ses tonuyla konuştum , ömrümde ilk defa birine öyle yüksek sesle hitap ediyordum, çok üzgündüm,hala da üzgünüm.Çarşıdayım şimdi gel o zaman dedim,halbuki evdeyim, gelemem dedi sen de eve git dedi. Nasıl kötü hissettim anlatamam. O zaman bir daha beni arama dedim bağırarak.Lütfen bunu 18 lik kızların sevgililerinin maç izlemeyi tercih etmelerine karşılık yaptıkları blöf gibi görmeyin. Bizim böyle bir lüksümüz yoktu, yani mümkün oldugunca birlikte vakit geçirmemiz gerekiyordu.Birbirimizi yeterince tanıyoruzdur, bir takım aşamaları geçmişizdir ilişkimizde, ben ona maça git bile derim arkadaşlarınla,herkesin kendi alanı olmalı. Diyeceksiniz , çocuk besbelli seni istememiş,sevmemiş, gelmemiş bile ,seven gider ,ama ben de öyle oldugunu düşünseydim yazmazdım buraya. Gerçekten evlenmek istediğini biliyordum, yani yarın gelin isteyin desem geleceklerdi,kendisi söylüyordu gelelim diye.ailesiyle tanıştırmak istiyordu bir an önce,ben zamana ihtiyacım oldugunu söyledikçe çok bozuluyordu. onu öyle gördükçe ben de psikolojik olarak ben de hazırlamaya başlamıştım kendimi bu fikre zamanla.Daha bir gece öncesi beni sevdiğini aşık oldugunu söyleyen yaşı otuzlarla başlayan bu adam, sevdiği insan gel diyor,gelemem diyor. Ve o geceki konuşmamızda ilk defa aramızaki farklılığı biraz yüzüne vurur gibi oldum ve bunun için vicdan azabı hissediyorum.Ama kendisi benden çok daha fazla maaş alan biri ve bunu zaman zaman hissettiriyordu laflarıyla,ben şaka olarak algılıyordum, şimdi ben ona karşı ettiğim bir cümle yüzünden vicdan azabı çekiyorum. İyi bir insan olugu için ve bu devirde iyi bir insanla karşılaşmanın çok zor oldugunu düşündüğümden ona bağlandım,ve özlüyorumda.
Ve bu ikinci ayrılışım
Ayrıl barış olmaz biliyorum,ama biraz ilgi gösterseydi, biraz bana değer verdiğini laflarıyla değil davranışlarıyla hissettirseydi böyle olmazdı, kendimi boşlukta hissettim hep. şimdi de çok üzgünüm, onu özlüyorum ama aramam.
Çok uzun yazdım, çok yüzeysel anlattıklarım ,akıl verip yardımcı olmanızı o kadar isterim ki ,Burada çok sert yorumlar da yapılıyor,inşallah samimiyetimle ve üzüntü duyarak sizlere paylaştıklarımı o yorumlara layık görmezsiniz.
çok teşekkür ederim şimdiden okuma zahmetiniz ve yardımınız için.