- 12 Haziran 2020
- 2.085
- 7.220
- 108
Herkese hayırlı günler dilerim. 41 yaşındayım ve tam 20 yıldır özel sektörde çalışıyorum. Emeklilik için 58 yaş ve 7000 iş gününe tabiiyim. Bugün itibariyle pirim günümün dolmasına yaklaşık 2 yıl var . Zaten pirim günüm dolsa bile 58 yaşına kadar beklemek zorundayım . Çalıştığım sektör beni asla 58 yaşına kadar çalıştırmaz bizim sektörde maksımum 45 yaşında şutlarlar.
Eşimden ayrılalı 2,5 yıl oldu ayrı şehirde tek yaşıyorum .İki oğlum var babalarındalar ilköğretimde okuyorlar . Bu zamana kadarki birikimimle başımı sokacak bir ev aldım oturuyorum. Maaşım öyle devasal değil asgari ücretin bir iki tık üzerinde geçiniyorum elhamdulıllah oyle yuklu sepetli senetim borcum yok ufak defekler dışında . Orta halli mutevazi bir insanım maaşımı aldığım zaman aylık rutin fatura ...vb. ödemelerimi yaparım oğlumun dersane parasını öderim geriye kalan kısmınıda (maaşımın çeyreğiyle diyelim) birikim yapmaya çalışırım . Satış ağırlıklı çalıştığım için bütün iş telefon konuşmalarım para konuludur . Çünkü her üç ayda tutturmam gereken kotalarım var . Ayrıldıktan sonra ciddi olarak bir beyefendiyle tanışmıştık olmadı nasip değilmiş . Hem evliliğimde hem sonraki ilişkimde arkamdan beni para delisi olmakla suçladılar . Hatta boşandıktan sonra görüştüğüm kişi ne yapacak mezaramı götürecek yarın öldükten sonra evlatları mezarına eder çatır çutur harcarlar demiş.Çok zoruma gitti. Çünkü kendiside eşinden ayrılmış ve nafaka ödüyor olmasından dolayı üzerine pek düşmedim bunalmasın diye yüzde 90 ben karşılıyordum harcamaları . Kıyafet desen hem ben hem çocuklarımı sefil etmem neye ihtiyacımız varsa alırım düzgün temiz giyinirim evimde mutfağımda eksiğim yok çok şükür . Misafir almayı ve gitmeyi severim ağırlarım misafirlerimi evimde .yazın çocuklarımı alır bir hafta on gün iyi bir yerdeki otelde tatilimizi yaparız pikniklere gideriz gezeriz cafelerde takılırız . Bir yere gidecek olsam elim boş gitmem ufak tefek ya hediye alır yada yiyecek götürürüm . Hem kendi geleceğimi hem çocuklarımın geleceğini düşünmek zorundayım .Çünkü ben özel sektörde çalışıyorum patron şirketi iki dudak arasındayım yani bu kriz ortamında ne zaman işten çıkartırlar yada işyeri kapanır bilemem. Çocuklarım küçük daha lisede bile değiller şu an babalarındalar ama çocuklarımı bir kenara atamamki onların dersanelerini üniversite okumalarını geleceklerini düşünürüm .
Anlayamadığım kısım neden böyle suçlanıyorum , yani herkes eline aldığı maaşın son kuruşuna kadar har vurup harman savuruyormu hiçmi kendi geleceğini ve çocuklarının geleceğini düşünmüyor kimse . Belki devlet memuru olsam bende düşünmezdim ama özel sektör olunca iki kuruş bir kenara atma gereği hissediyorum...Ben mi çok düşünüyorum geleceği
Eşimden ayrılalı 2,5 yıl oldu ayrı şehirde tek yaşıyorum .İki oğlum var babalarındalar ilköğretimde okuyorlar . Bu zamana kadarki birikimimle başımı sokacak bir ev aldım oturuyorum. Maaşım öyle devasal değil asgari ücretin bir iki tık üzerinde geçiniyorum elhamdulıllah oyle yuklu sepetli senetim borcum yok ufak defekler dışında . Orta halli mutevazi bir insanım maaşımı aldığım zaman aylık rutin fatura ...vb. ödemelerimi yaparım oğlumun dersane parasını öderim geriye kalan kısmınıda (maaşımın çeyreğiyle diyelim) birikim yapmaya çalışırım . Satış ağırlıklı çalıştığım için bütün iş telefon konuşmalarım para konuludur . Çünkü her üç ayda tutturmam gereken kotalarım var . Ayrıldıktan sonra ciddi olarak bir beyefendiyle tanışmıştık olmadı nasip değilmiş . Hem evliliğimde hem sonraki ilişkimde arkamdan beni para delisi olmakla suçladılar . Hatta boşandıktan sonra görüştüğüm kişi ne yapacak mezaramı götürecek yarın öldükten sonra evlatları mezarına eder çatır çutur harcarlar demiş.Çok zoruma gitti. Çünkü kendiside eşinden ayrılmış ve nafaka ödüyor olmasından dolayı üzerine pek düşmedim bunalmasın diye yüzde 90 ben karşılıyordum harcamaları . Kıyafet desen hem ben hem çocuklarımı sefil etmem neye ihtiyacımız varsa alırım düzgün temiz giyinirim evimde mutfağımda eksiğim yok çok şükür . Misafir almayı ve gitmeyi severim ağırlarım misafirlerimi evimde .yazın çocuklarımı alır bir hafta on gün iyi bir yerdeki otelde tatilimizi yaparız pikniklere gideriz gezeriz cafelerde takılırız . Bir yere gidecek olsam elim boş gitmem ufak tefek ya hediye alır yada yiyecek götürürüm . Hem kendi geleceğimi hem çocuklarımın geleceğini düşünmek zorundayım .Çünkü ben özel sektörde çalışıyorum patron şirketi iki dudak arasındayım yani bu kriz ortamında ne zaman işten çıkartırlar yada işyeri kapanır bilemem. Çocuklarım küçük daha lisede bile değiller şu an babalarındalar ama çocuklarımı bir kenara atamamki onların dersanelerini üniversite okumalarını geleceklerini düşünürüm .
Anlayamadığım kısım neden böyle suçlanıyorum , yani herkes eline aldığı maaşın son kuruşuna kadar har vurup harman savuruyormu hiçmi kendi geleceğini ve çocuklarının geleceğini düşünmüyor kimse . Belki devlet memuru olsam bende düşünmezdim ama özel sektör olunca iki kuruş bir kenara atma gereği hissediyorum...Ben mi çok düşünüyorum geleceği