Sevgili Mune şu işaretlediğim yeri zaten herkes yapıverse ya da elinde olmayıp da yapmak istese zaten hayat bayram olur.
Dikkat edilince su yutmuyorsunuz, Marmara, Karadeniz sahillerinde çok sorun olmaz da, tuz oranı yüksek Ege ve Akdeniz sahillerinde denize girmek vücuttaki su kaybını arttırdığından ve Ramazan son yıllarda yaz aylarının en sıcak zamanlarına denk geldiğinden güneş çarpması riski de var, o yüzden oruçluyken denize girmiyorum, zaten gündüz belli bir saatten sonra Koala gibi az hareket eder hale geliyorum, akşam olsa da çayımı içiptüttürsem diye bekliyorum.
Yine de hamd olsun, bu yılda Ramazan'a erişmek nasip oldu, sağlıkla hayırlısıyla orucumuzu tutmak nasip olsun inşaallah.
1 - kitaba göre şirk zaten birine Allah diye tapmak anlamında kullanılmamıştır. ''eski büyüklerinizden, ölülerinizden yardım istediniz, o ölülerin kendine hayrı yok size nasıl yardım etsinler, Allah'tan başka kimden yardım isteyeceksiniz?'' anlamında ayetler var şirki anlatmak için. yani bir insana insan üstü özellikler atfetmektir, Allah gibi bu da bana yardım edebilir demektir. mesela evliya inancı gibi türbeler gibi.
sonra harama helal, helale haram demek de şirktir ve bunu hocalar çokça yaparlar. kitapta da aynen bu şekilde geçer, ''Allah'ın helal kıldıgını haram kıldılar'' diye... başörtüsü takmamanın haram oldugu geçmez kitapta ama bu hocalar bunu haram ilan eder. hatta en büyük günah gibi gösterirler. öte yandan şirk konusunda hiç konuşmazlar. birçok konuda bu böyledir.
2) faiz ile başlayan paragraf hakkında hiç kimse konuşmuyor ama? herkes varsa yoksa başörtüsünü, yüzmenin orucu bozmamasını falan konuşuyor. asıl önemli olan bunlar degil ki, bahsettigim şeylerdir. ayrıca kopyala yapıştır yapmadım kendim yazdım. seninki de iftiraya giriyorgerçi iki kişi daha iftira etmiş bu konuda ama cevap veremeyecegim herkese. kopya oldugunu düşünen ispatlar yoksa özür dilemek düşer.
3) sakınca oldugu söylemedim. kitabın anlatım şeklinden bahsettim. insanlar peygamber isimlerine takılı kalıyor ama bana göre aslında takılı kalınması gereken nokta peygamber kıssası üzerinden vurgu yapılan olaydır, davranıştır. bunu eleştirdim.
Yapmalıyız BenIpek, sofralarımızı, suyumuzu, ekmeğimizi paylaşmalıyız, az olması inan önemli değil, gönülden olmalı, yemiyeceğini değil, seninde yiyebileceğini paylaşmak gerekiyor.
Ben özellikle Ramazana çok başka bir gözle bakıyorum, diyebilirler Mune bu kadar ahkam kesiyorsun, sen sofranı donatmıyor musun diye, hayır, Ramazan'da benim soframda bir tas çorba birde salata olur, yiyemiyorsun zaten, bütün gün hiçbirşey yemeden durunca ağır yemekler yenmiyor, hergün bir çeşit çorba yaparım taze taze, o da en fazla 4 kişilik olur, olur ya aniden biri misafir oluverir iftar soframıza diye çünkü eşim sever misafiri, akşam saati birini koluna takıp getirir, mahçup olurum diye bir tabak fazla yaparım, kan şekeri düşüyor insanın, sütlü tatlı yaparım, birazda meyve, mide dediğin nedir ki zaten.
İbadet yarışına veya ben en iyisini bilirime gelmesin konu, herkes kendince birşeyler yapmaya çalışıyordur, eksiklerimiz, kusurlarımız, bilerek ya da bilmeyerek yaptıklarımız vardır mutlaka ama en azından hoşgörümüzü ayakta tutalım.
Yapmalıyız BenIpek, sofralarımızı, suyumuzu, ekmeğimizi paylaşmalıyız, az olması inan önemli değil, gönülden olmalı, yemiyeceğini değil, seninde yiyebileceğini paylaşmak gerekiyor.
Ben özellikle Ramazana çok başka bir gözle bakıyorum, diyebilirler Mune bu kadar ahkam kesiyorsun, sen sofranı donatmıyor musun diye, hayır, Ramazan'da benim soframda bir tas çorba birde salata olur, yiyemiyorsun zaten, bütün gün hiçbirşey yemeden durunca ağır yemekler yenmiyor, hergün bir çeşit çorba yaparım taze taze, o da en fazla 4 kişilik olur, olur ya aniden biri misafir oluverir iftar soframıza diye çünkü eşim sever misafiri, akşam saati birini koluna takıp getirir, mahçup olurum diye bir tabak fazla yaparım, kan şekeri düşüyor insanın, sütlü tatlı yaparım, birazda meyve, mide dediğin nedir ki zaten.
İbadet yarışına veya ben en iyisini bilirime gelmesin konu, herkes kendince birşeyler yapmaya çalışıyordur, eksiklerimiz, kusurlarımız, bilerek ya da bilmeyerek yaptıklarımız vardır mutlaka ama en azından hoşgörümüzü ayakta tutalım.
......................
..................
Hadisleri dikkate almıyorum ben çok güvendiğim yerler dışında.
Sen belli başlı yerlere saplanmışsın dönüp duruyorsun.
Neye inanıyorsun tam olarak?
Anlamadığım bir şey var.Niye bir konudan bahsedilirken en uç örnekler verilir ki?Namazını da kıl,orucunu da tut,gıybet de etme,nefsine de hakim ol.Oruç tutup veya namaz kılıp her haltı yiyen elbet var ama konu şimdi bu mu? Denize girilmese daha iyi olur deniyor,bazı kişiler hemen savunmaya geçiyor.Başlıyorlar namazını kılıp da her olumsuzluğu yapanları söylemeye.Ya onların yaptığı namaz kılmamayı mı gerektirir,onun hesabını zaten verecek o kişiler.Sen ibadetini yapabildiğin kadar yap,başkasının yaptığı yanlışlar Allahın emirlerini değiştirmez ki.
Kapalı değilsin diye baş örtüsü yoktur demek bana göre büyük yanlıştır.Ben de kapalı değilim ama biliyorum ki örtünmek,hatta bunun nasıl olması gerektiği bile var.Sırf açığım diye buna bahane bulmama gerek yok ki.Allah'ın huzuruna çıktığımızda göreceğiz,anlayacağız,pişmanlıklarımızı yaşayacağız zaten ve o günü herkes yaşayacak.Bekleyelim,nasılsa göreceğiz.
Oruçken bence de denize girilmez.Nefis en nihayetinde.Gözümüzü haramdan sakınmanın nesi kötü.Herkes elbette takva boyutunda yaşamıyor hayatı ama bari 1 ay dikkat edelim.
Evet aslında israf haram olmasına rağmen en çok israf iftar sofralarında oluyordur belki de
Çok tezat olsa da gözü aç olan insan yemek işini abartıyor demek ki
Olmaması lazım ama özellikle misafirperverlikle iftar birleşince daha çok abartılıyor
Çorba, ana yemek, salata kafi aslında
Evet aslında israf haram olmasına rağmen en çok israf iftar sofralarında oluyordur belki de
Çok tezat olsa da gözü aç olan insan yemek işini abartıyor demek ki
Olmaması lazım ama özellikle misafirperverlikle iftar birleşince daha çok abartılıyor
Çorba, ana yemek, salata kafi aslında
Miskokulum var ya tek olay konuşmayan kazanır.
Hz Meryem 2 türlü oruç tutarmış.
Birincisi bizim tuttuğumuz gibi ikincisi konuşmama orucu. Hz Muhammed de tutarmış bu konuşmama orucundan.
Yani gıybet, dedikodu çok tehlikeli.
Ben de önceden çok dikkat etmezdim ama babamı kaybettikten sonra hayatın tamamen fani olduğunu hatırladım.
Şimdi mümkün mertebe doğru yaşamaya çalışıyorum.
Çek sakın dökmeee. Sakın..
Ben akşamları yemekleri dökmüyorum. Hatta bazen fazla yapıyorum.
Dondurma kaplarını falan atmıyorum köpeklere veriyorum. Bazen bir tas da süt koyuyorum çöp konteynerinin yanına. Bunlar doğal sadaka ve dua.
Çek sakın dökmeee. Sakın..
Ben akşamları yemekleri dökmüyorum. Hatta bazen fazla yapıyorum.
Dondurma kaplarını falan atmıyorum köpeklere veriyorum. Bazen bir tas da süt koyuyorum çöp konteynerinin yanına. Bunlar doğal sadaka ve dua.
Bizdede kalıyor bazen yemek,hemen kaplara boşaltıp kapımızın önündeki kedilere veriyorum..
Manen huzurlu hissediyorum kendimi..
Yok İpekcim ben dikkat etmeye çalışırım elimden geldiğince
Ekmek bile bayatsa yağ ve kaşarla fırına verir onla öğün geçiririm
Kalan yemeği ısıtır ertesi gün yerim
Ya da annem yakınsa aynı gün anneme de bi tabak veririm gibi.. ( Komşu tanımıyorum burda henüz )
İnsanlar bulamıyorken atmak bana ayıp geliyor
Bizdede kalıyor bazen yemek,hemen kaplara boşaltıp kapımızın önündeki kedilere veriyorum..
Manen huzurlu hissediyorum kendimi..
Konuşmayan kazanır demişsin,sana bir kitap ismi vereyim.İmam Gazali-Dil Belası .Kitabı okuduktan sonra istesen de konuşamayacaksın,keşke herkes okusa
O çok güzel bir huzur. Geçen eve giderken gördüm köpek konteynere tırmanmış eşeliyor. Onlar da öyle yaratılmış işte.. elimizden geldiğince verebilsek ne güzel olur..
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?