Önce anne mi çocuk mu?

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Önce ben. Ben iyi olmazsam ne çocuklarıma yetebilirim, ne hayata, ne eşime.
Evlat da olsa fazla fedakarlık doğru değil. Kantarın topunuzu kaçırmamak lazım.
Evlat sozkonusuysa yapılan hiçbir şey fedakârlık olmuyor ki zaten, ne yapıyorsak analık babalık görevi olarak yapıyoruz, ama olur olmaz her yaptığını da (karninda taşımak, beslemek, büyütmek, korumak, giydirmek, okutmak, ...vs ) fedakârlık olarak görenler bunları sürekli sözlü veya davranışları ile çocuğun başına kakarak en büyük kötülüğü yapıyorlar kendi evlatlarına, çocuk da ne bilsin, anam anam cefakar anam diyip inanıyor. Sonra gelsin bağımlılık gitsin psikoz...
 
Gördüm Calci hoş olmamış ama insanlar işte bayılıyor buna.
Kendini çocuk için harcayınca en iyi anne ödülü alacaklarını sanıyorlar.
Sonra o büyüyen çocuklar kendi istedikleri hayatlara atılmak istediğinde "senin için saçımı süpürge ettim" anneliği başlıyor.
Yada "elin kızı benden değerli mi, ben seni 9 ay taşıdım, geceleri uykusuz kaldım" vs vs.
 
Dil bağı gayet basit tedaviyle halledilen bir sey diye biliyorum ben aslinda ama butun gece uyumadan cocuk basinda durup gunduz nasil ayakta duruyorsunuz? Bu cocukla gunduz nasil vakit geciriyorsunuz her gece sabahlayarak orayi anlamadim. Abartiyorsunuz gibi geldi.

Sağlik sorununu bir kenara birakirsak cocuktan dolayi kendini unutmuş bir insanla eş olarak hayat gecirmek kolay degildir, kimse sevismeyi bile gorevden goren biriyle evli olmak istemez ama tabi ortada cocuk olunca bizim toplumda evlilikler boyle seylerden dolayi bitmez, bir sekilde devam eder.

" kocamla cinsellik yaşamam gerek"
Diye dusunulmuyor normalde istek oluyor insanda.
 
İkisinden birini sadece seçmek şart mı?
Yeri gelir öncelik çocuk olur yeri gelir öncelik kendim olurum
Kendimi tamamen arka plana atmak beni mutsuz edeceği için çocuğu da mutsuz edecek sonuçta
Her türlü anne mutsuzken ev ortamı mutsuz olacak

Ha cinsellik istemiyorsanız da istemiyorum deyin yani
Bahane üretmeye gerek yok bence
Bana bu konu cinsellik yaşamak istemiyorum demeye cesaretim olmadığı için bahane üretiyorum konusu gibi geldi
 
İstediğiniz kadar çocukların üzerine titreyin, "Onlar için, önceliğim onlar" deyin; insanın önceliği hep kendidir. Çocuğunuz için öncelikli olarak bir şey yapmadan kendinizi huzursuz hissedersiniz ve kendinizi huzurlu hissetmek için çocuğunuz için bir şeyler yapar durursunuz. Ne kadar "Çocuk için" gibi görünse de, bu kendi iç huzurunuz için yaptığınız bir şeydir.

Yani herkes öncelikli olarak kendisi için yapar bir şeyleri, sadece farkında olmaz.

Bunu fark ettiğimde ergendim.
Annem kadar çocuklarının üzerine titreyen ve dahi onları sıkboğaz edebilen başka bir anne görmedim çevremde. Aşırı evhamlı, başıma bir iş gelir bir şey olur korkusuna peşimde dört dönen, sürekli yardım eden, talep etmeden yığan, yüzümü gözümü sürekli okuyup "İyi misin?" diye teftiş eden, her konuda iyiliğimi düşünen, aşırı verici, aşırı fedakar bir kadın. Bakarsanız kendisini yok saymış bir kadın diyebilirsiniz.

Ama olanı söyleyeyim; beni kendisine bağımlı hale getirdi. :) Bunun için psikolojik destek almak durumunda kaldım. Çünkü anneme onaylatma istemim oluyordu elimde olmadan pek çok şeyi. Sonra, sorumluluk almakta zorlanıyordum. Çünkü hep annem almıştı yükümü. Bekarken bir kere yemek pişirip bir kere adam akıllı ev temizliği yaptığımı bilmem. Annem asla yaptırmazdı "Ben yaparım, siz misafirsiniz bu evde, yarın öbür gün evlenip gidersen kendi evinde yaparsın, sen keyfine bak" derdi. Kendim için kalkıp kahvaltı hazırladığımı bilmem anne evinde. Önüme serpme servis edilirdi. Şimdi bu iyilik miydi mesela bana? İş bilmem, alışkanlık edinmemişim, ben nasıl düzende tutacağım kendi evimi? Şimdi dahi o kadar erinirim ki kendimi beslemeye bile. Biri hazır yapıp getirse hayır demem ama acımdan kıvranana kadar da kendim için bi şey hazırlamam.

Neyse ki üni. hayatımda tek yaşarken çoğu şeyi kotaracak, tecrübe edinecek imkanım oldu. Biraz öyle toparladım.

Bunlar iyilik mi yani bakarsanız?
Hepsi benim için mi?

Hayır.
Annemle bunun tartışmasını yaptığımızı hatırlıyorum.
"Sen kendini öyle iyi hissettiğin için yaptın. Benim için yaptığını söyleyip bana bu yükü sakın yükleme" dedim kendisine.

Çünkü ne olur biliyor musunuz?
Bir sıkıntı, bir sinir anında "Ben senin için neler yapıyorum, nelerden vazgeçtim, neler yaptım! Sen bunu mu yapacaktın?!" dersiniz. İlla denir bu ergenliğin karmaşasında, kaçış yok. Bu tarz anneler der. :) Çocuğunuza da suçluluk duygusu (Nankör evlat mıyım? soruları), istemediği halde yaptığınız şeylerin minnet(!) yükünü yüklersiniz. Bu çocuğu daha öfkeli hale getirir.

Ya susar, aşırı borçlu hisseder; sizin buyruklarınıza girer minnet yükünden ve ideali budur zannederek sizin anneliğinizi kopyalar; ya da ben gibi "Bunu istemedim ki senden, sen kendini rahatlatmak için yaptın durdun, bana bu yükü yükleyemezsin seni kimse kendini benim için parçala diye zorlamıyor" der, uyanırsınız. Şimdi böyle okununca da "Nankör" gibi duruyorum oradan sanki değil mi? Ama değilim. Annemin kıymetini bilirim, ama halinin sağlıklı olmadığının, beni de bozduğunun farkındayım.

(Böyle geniş zaman yazdım ama bunlar hep geçmiş zaman, hızlı yazdığım için düşünmeden yazıyorum üzerine)

Annemde gördüğüm, tespit ettiğim bu sağlıksız hali, kendi evladıma yaşatmamak için annemde gördüğümü uygulamıyorum evladıma. İçim rahat. Çocuğum kendi işini kendi görebildiği, kendi bir şeyler başarabildiği sürece ben huzurlu olacağım. Onun için kendimi paralamak zorunda(!) hissetsem esas huzursuz olurdum. Çünkü onun kanatlarını kırmaya yönelik hareketler olurdu bunlar. Onu tembelliğe, sorumsuzluğa, pes etmeye doğru çekerdi.

Annem hayret ediyor çocuk yetiştirişime; kendisi ile 30 yaşımdan sonra oturup konuştuk, annelik üzerine. Eh, geç oldu ama o da sanırım fark etti "Ben boşuna hepimizi hırpalamışım" diye. Çocuğumu, farkında biri olması üzerine yetiştiriyorum. Bana 6 yaşıma kadar yemeğimi yediren annemin aksine, çocuğum 2 yaşından beri kendi yemeklerini kendi yiyor. Salt kendimi huzurlu hissetmek adına, onun hayatından, farkında olmadan çalmak istemem çünkü. :)
 
Bence bir öncelik durumu olmamalı..
Hem kendi hem evlat hakkı aynı oranda gözetilmeli diye düşünüyorum..
Anne mutluysa çocuk mutludur, kendinden tamamen feragat eden çilekeş anne modu çocuk için çok iyi örnek değil bence..

Anne hem kendini hem çocuklarnı düşünmelidir diyorum ben..
 
Bu konu benim yıllardır kafamı kurcalayan bir konu. Diğer konuyla ilgisi hiç yok inanın.
Yıllardır aklınızda falan değildi, o konuya kadar çok emindiniz ne kadar iyi bir şey yaptığınıza, en mükemmel anne sizdiniz. Çocuğunuzun rahatsızlığı hakkında bir fikrim yok, bi sıkıntısı yokken bile nefes alışını takip etmiş biri olarak sizi biraz anladım. İmkanları biraz zorlayın derim. Size göre hava hoş, istek yok bişe yok. Ama ben eşinizi de iyi anlarım, cinsel isteksiz bir eş imtihanından geçtim. Mis gibi kocayı az kalsın boşuyordum. Tehlikenin farkına varın.
 

Ya bilmiyorum ben de tam tersi hep kendim dedim hala daha öyle diyorum.
Bir de gördüğüm şu bu kadar çocuğuna bağlı olan anneler aslında çok özgüvensiz çocuklar yetiştiriyor.
Çocuk anne biliyor, babayı bile bilmiyor.
 
Benim oğlum dil bağı ile doğdu, sünnet olurken cerrah ufak bir kesi ile dil bağını da kesmişti. Dil bağı ileri seviyelerde olanlarda peltek konuşmaya sebebiyet verebiliyormuş ama hiç etkilemediği de oluyormuş.
Biz her ihtimale karşı küçükken olsun bitsin istediğimiz için kestirmiştik.
 


hayatta her zaman öncelik değişkendir bence. bazen önce ben olur bazen önce cocuk olur.
neden ikisinden birini öne koymaya çalışayım.


iki türlü önceliğe de karşıyım ben.
 
Önce can sonra canan.
Bu kadar basit.
Ha bunu söyleyen de çocuk delisi bir kadın onun da altını çizerim.
Bize bir şey olsa hadi diyelim ki 10 gün hastanede yatisimiz gerekti.
Ne olacak o çocuklara?
Sürekli onlara yetineyim derken kendimize geç kalmayalım sonra pişman olmayalım.
Her çocuk mutlu anne ister .
O yüzden önce biz kendimize yetelim mutlu olalım sonra evladımızı ozguvenli yetiştirelim.
 
Dil bağını neden kesmiyor doktor onu anlamadım
Benim eşimde dil bağıyla doğmuş
Doktor minik bı kesik atmış oh mis
 
Yapılan hiçbirşey fedakarlık olmuyor diye genelleyemeyiz bunu. Yedirmek, içirmek, barınma hakkı zaten bunlar temel ihtiyaçları ve bunları sağlamakla sorumluyuz.
Benim kastettiğim farklı, örnek vereyim mesela kendime zaman ayırdım kahve içicem ama o arada çocuğum geldi benden kitap okumamı istedi ama benim kendimi on dakika da olsa dinlemeye ihtiyacım var. Sen şimdi resimlerine bak kahvemi içtikten sonra okuyayım derim, o kahveyi soğutmam çünkü nefes almaya benimde ihtiyacım var. Ha bu bebekken söz konusu olamaz genelde o çay kahve soğur bana muhtaç bir yavru vardır çünkü:)
Diğer türlü tabii çocuğum diye hemen her an istediklerinin olmayacağını, hayırı da bilmeli çocuklar.
 
hayatta her zaman öncelik değişkendir bence. bazen önce ben olur bazen önce cocuk olur.
neden ikisinden birini öne koymaya çalışayım.


iki türlü önceliğe de karşıyım ben.
Aslında bu da doğru.
Aklıma bir hikaye geldi senin yazını okuyunca.
Kadının birine demişler ki
Önce sen mi ölmek istersin yoksa evladının mi ?

Kadin iki evladına da bakmış.
Birisi engelli diğeri sağlıklı.

Sağlıklı olanı göstermiş
Ondan önce ben ölmek isterim acısını görmemek için.

Engelli olanı göstermiş
Ondan sonra ben ölmek isterim. Onu başkasına muhtaç etmemek için .

Aslında mantık bu sanırım.
İhtiyaca göre bazen biz bazen onlar önce gelmeli.
 
Neye gore olduguna gore degisir

Cocuk hastaysa onceligim odur
Ama basinda da beklemem
Ates dusurucusunu verdiysem uyuduysa yapilmasi gereken bir isim varsa yaparim
Tabi bunlar 3 yaşından sonra oluştu bende

Misafirlige gittiysem veya misafirim geldiyse ve planli bir seyse gunluk tv tablet izleme haklarini misafire denk getiririm sosyallesirim
Bir sey alma mevzusunda tabii ki ust bas kirtasiye gibi gereklilikse oncelik yine yavrularimindir hatta burada oncelik dusunulemez bile
Oyunccaga karsilik benim acil bir ihtiyacimsa oncelik benimdir
Basit yani

Bazi arkadaslar bir onceki konuyla bagdastirdiginizi soylemisler
O konuyu da biliyorum
Adami eve getirip cocuklarin onunde yaninda sevisilmiyorsa cocuklari odaya kitlemiyorrsa
Cocugu sokakta birakip sevgilisinin yanina gitmiyorsa
Cocugu ac birakip o cafe bu bar gezmiyorsa
Cocuklara ilk aydan baba dedirtip her hafta baska birini eve cagirip psikolojilerini bozmuyorsa
Kisaca sorumluluklarini, kendini bilen bekar bir anneyse cocuklarinin zarar gormeyecegi kesin olan flortunden kime ne
Arkadas sosyallesmesi gibi ya da kendine ayirdigi vakit gibi dusunulebilir
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…