Bir yerlerde ayni kaderi yasayan Hamza'lar varmis demek... Hamza dediniz ya icim cok bir acidi nedense benim hamzam gitmisti keske sizinki sizle kalsaydi ...Canim senin hikayeni böyle okumamistim daha önce gunlerdir icime atmisim hep su an boşaldı yaşlar ilk gün gibi acıdı icim bugün tam 81 gün oldu bende minik hamzami kaybedeli o ebenin yüzünü hic unutamıyorum dudaklarını ısırdı kadın söyleyemedi herkes acidi halime Allahim cok zor cok özledim melegimi cokRabbim yardimcimiz olsun canim yeniden hayirlisi ile bebek kokusu doldursun evlerimize
Bir yerlerde ayni kaderi yasayan Hamza'lar varmis demek... Hamza dediniz ya icim cok bir acidi nedense benim hamzam gitmisti keske sizinki sizle kalsaydi ...
Basiniz sagolsun... Cok uzgunum aciniz cok taze hepsini bizde yasadik disarilara cikamazdim evlere sigamazdim ... Gelecek gibi olurdu ama hic gelmedi ... Karnimda gibi olurdu ama hic yoktu... Bebek gormeye dayanamazdim baliklarimiz vardi hala o baliklarimiz yasiyor ; bu baliklarin cani var benim oglumun yok der aglardim... Her sey nasip kismet elbet bunda da hayirlar var elbet cektiklerimiz bos degil...
Allaha emanet olun ...
amin canım keşke öyle olsa.bizim minik eve gelmiş çok şükür annesini bu süreç deldi de geçti.senin iyi dileklerin de çok kıymetli benim için sağol canımCok tesekkur ederim. Cok gecmis olsun bebegin zor da olsa annesiyle olmasina cok sevindim. Keske hicbir bebek ölmese anneleri aglamasa .
İnsallah canim benim o gunun hayali ile yasiyorum inan ki Allah nasip eder insallah hepimizedegil mi eşyaların bitkilerin bile uzun omurleri oluyor biz hic nefes bile aldıklarını göremedik ama muhakkak bir hayri var insAllah cennette bol bol öpüp koklayacağız
Cok sevindim canim benim gecmis olsun rabbim saglik sihhat versin.amin canım keşke öyle olsa.bizim minik eve gelmiş çok şükür annesini bu süreç deldi de geçti.senin iyi dileklerin de çok kıymetli benim için sağol canım
Allahım sabırlar versin. Ben böyle yıkıldım ağladım siz kim bilir nasılsınız. Çok zor gerçekten çok zor yaşamayan kimse bilemez sizin hisleriniziCanım bebeğim seninle hikayemiz 5 Mart 2016'da başladı
Gebelik testi alıp ta iki çizgiyi gördüğüm gün inanamamıştım
Gözlerimde sevinç yaşları koştum babana, abine
Onlar da inanamamış olacaklar ki hepimiz bir akşam günü sevinçten mutluluktan şaşırdık kaldık
Kalbimiz küt küt sabahı zor ettik, babanla o akşamın sabahında hastaneye gittik
Keseni gördük, pıt pıt kalp atışlarını duyduk ilk defa
O gün bize kendini anlattın ben de varım artık dedin
O günden sonra hani bayramlık elbiselerini ilk kez giymiş çocuklar olur ya sürekli elbiselerine ayakkabılarına bakarlar yüzlerinde masumlukla birlikte tatlı bir tebessüm , işte biz senin varlığını öğrendiğimiz günden sonra hep böyle bir ifade ile dolandık ortalıklarda ben, baban ve abin
İnsan korkusundan karnını tutar mı ben hep karnımı tuttum aman sana bir şey olmasın diye
İnsan hamile olduğunu söyleyemez mi ben bir kaç kişi dışında kimselere diyemedim
Baban herkese hemen söyledi ama
Seninle birlikte neler değiştirdik hayatımızda
En önemlisi de bahçesi olan bir eve geçtik, iki katlı kutu gibi sımsıcak her yeri pancurları bile beyaz
Bahçesinde çiçekler var domatesler var, baban tavuk aldı sen taze yumurta ye , onları yürüyünce kovala diye :)
Onu bırak babana bütün mobilyaları tek tek beyaza boyattım , abinle bir yaz boyunca mobilyalarla uğraştılar
Taşınma esnasında evet stres yaşadım zaten sen beni daha iyi biliyorsun çünkü birlikte yaşadık
Annenin her zamanki halleri işte...
Abiciğin senin hatırına taşınma yükünü üzerine aldı benim yapamadığım ağır işlerin hepsini büyük bir sabırla
özveriyle abiciğin yaptı
Bir kere yetmez dediğim her yeri camları orayı burayı üçer dörder kere sildi ...
Ama üç ay uğraştık yeni evimiz için , sen bu evde doğ büyü diye...
Darbeler atlattık , kafamızdan savaş uçakları geçti, evimizin önünden silahlı adamlar
Her yerden bomba sesleri duyduk, sen de duydun
O gece seni göremeyeceğim diye öyle korkup abine sarılmıştım ki anlatamam...
O zamanları da atlattık yavrum
8 ay boyunca benimle beraber işe gittin geldin seninle çalıştım,
20 gün boyunca da işten doğum iznine ayrılıp evde seninle beraber vakit geçirdik ...
...
Özele gittiğimiz ilk aylarında kız dediler sana
Taşınma esnasında kızsın diye abinin bütün gelmeyen kıyafetlerini biliyordum bir gün abine kardeş geleceğini seçip sakladığım bütün kıyafetlerini başka çocuklar giysin diye verdim çünkü sana kız demişlerdi
O kıyafetleri verirken hatta abine dedim ki ya kardeşin erkek olursa,
...
Her şey yolundaydı mutluyduk, annen sürekli okuyup araştırıyordu sana iyi bir hastane bulabilmek için
Özele gidenlerin başlarına gelen olumsuz olayları okudukça dedim ki Devletten başka sığınacak neyimiz var ne varsa Devlet Hastanesinde var çünkü her türlü insan gelip gidiyor oralara doktorlar daha deneyimli özele göreve o günden sonra devlet hastanesinde karar kıldım...
7 ay olmuştu sen güzel güzel gelişiyordun kıpırdıyordun karnımda
Sordum bir kaç kez doktora , hocam beşiğini alacağız kız mı diye
Suratsız bir ifade ile doktor kız denildiyse kızdır dedi
Üstelemedim üstelesen de ne fayda ki karşındaki sanki doktor değil
Bir gün gittik baban babaannen abin bir gün boyunca sana beşik baktık , pembe beyaz sade ama bir o kadar güzel beşiğini aldık
Yetmez dedim kızıma, babası duvar kağıdı yapalım babanla abin duvar kağıdını yaptılar pembe pembe
Yatağın seni terletir rahatsız eder diye üzerine yünden incecik yatak yapalım dedim babaannene
Babaannen gitmiş evinden battaniye getirmiş sana yatak yapmaya gerek yok bunu altına örteriz diye
Dedim olmaz benim kızım yatmasın bunda , rahatsız olur batar ...Ben yaparım yünden yatağını...
Halını aldım pembe pembe
Bütün elbiselerini borçlarımız da olsa da en iyisinden en güzelinden aldık
En iyi bezleri en iyi mamaları sulukları biberonları stokladım durdum
Sen gelmeden merhemlerini kremlerini şampuanlarını bile aldık yavrum ...
Abiciğin bütün pembe beyaz ütülediğim elbiseciklerini tek tek öperek kaldırdı dolabına
Hastane çantası denilen şeyi öyle bir hazırladık ki akıllara zarar üç çocuk çıkar hastaneden...
Bir anne çok erken vakitlerde bebek hareketlerini hissedebilir mi ben hissettim , o günden sonra da hareket etmediğin zamanlar hareket etmen için yapmadığım şeyler kalmadı
Sen hep hareket ettin sen kuzum...
Her on beş günde yirmi günde bir gittik aynı doktora , istikrar olsun diye
Hep iyi olduğunu söylediler bize , iyiydin sen...
...
Son gidişimde doktora ödemim çok, kaşınıyorum dedim yüzüme dahi bakmadı
Gebelikte olur bunlar dedi doğumu bekleyeceğiz ağrın sızın olursa gel dedi gönderdi beni sen de duydun
Doktor önce bacak boyun haftana göre kısa dedi sonra son adet tarihimle uyumlu dedi bütün ısrarlarıma rağmen sorun yok git evinde dinlen ağrın sızın olursa gel dedi
Hüsnü kuruntu yapmadan sen gelirsin diye oturdum bekledim evimde
Sana kazaklar ördüm, ultrason görüntüne baktım, doktora güvendim bekledim bekledim...
Hep seninle konuştuk , sevdik seni
Hele o abin sana neler etti neler
Sevdi konuştu çık artık kız çık dedi sen anlayabildin mi konuşmalarını....
Mhrs'den 01.12.2016' ya randevu aldık doktordan çünkü ne ağrım vardı ne sızım sen de 39 haftalık olmuştun
Babanla gittik hastaneye, babanın çok işleri vardı sen uğurunla gelecektin belli ki
Onun bile işlerini açmıştın kuzum
Git sen bekleme dedim babana
Baban gitti ben de nts'ye girdim
Bağladılar nts'yi senden ses yok
Panikledim terledim doktorun biri geldi biri gitti ses yoktu senden
...
Yalvardım doktorlara ölmüş olamaz hayır olamaz
Hepsi öldüğünü söylediler inanmadım yalvardım yine nolur nolur tekrar bakın diye
Tekrar baktılar , tekrar tekrar baktılar
Sen bizi bırakıp gitmiştim. Kalakaldım oralarda yapayalnız
Abin mesaj çekti o ara kardeşim iyi mi diye
Diyemedim kardeşin ölmüş ...
Babanı aradım yavrumuzun kalp atışı yok gel diye
Baban nasıl geldi nasıl buldu beni bilmiyorum ama ben acil koridorlarında bir et kütlesi halinde bir tekerlekli sandalyede kaderimize gidiyordum seninle
Babanı gördüm gözlerinden boncuk boncuk döküyordu...
Abine kardeşinde bir sorun var dedim sonra ne yazdı bilmiyorum...
Baban anlatmış her şeyi abine
Atmış kendini dışarı o abiciğin ağlamış yürümüş, yürümüş ağlamış...
...
Yatırdılar beni devlet hastanesinde özel bir odaya
Doktorlar hemşirelerden başka kimse yok sanki
Getirdiler koluma mavi bir bileklik taktılar
O acıyla anlamadım senin erkek olduğunu...
Yeni doğmuş bebeklerin ve annelerin seslerini duymasam sanacağım ki hastanede tekim
Yanıyor ciğerim yanıyor
Yalvardım Rabbime nolur bizden seni almasın diye
Gördüklerim bir rüya olsun, sen bir hereketle belli et kendini diye
Okşuyorum karnımı boncuk boncuk gözyaşları içinde konuşuyorum seninle
Nolur kuzum nolur evladım bizi bırakma diye
...
Dünya iyilerin yüzü suyu hürmetine duruyor diyorlar ya doğruymuş oğlum
Yanıma babaannen dışında kimseyi almıyorlar bir ordu gibi doktor hemşire yanımıza gidip geliyor
Bir doktor geldi upuzun kıvırcık saçları var lüle lüle
Öyle güzel , öyle naif bakıyor ki halime içi ezilmiş
Oysa ki benim gibi kaç tanesini görüyor günde
Yapıştım ellerine benden çok çok küçük
Nolur dedim evladımın babasını alın buraya ben onsuz bunu da yapamam , gücüm yok
Yasakmış aslında dayanamadı bize aldı babanı içeri biri gelirse odadan çıksın doğum oluncaya dek yanında kalsın dedi
Babaannen gitti odadan baban geldi
Sarıldık birbirimize yağmur gibi döktük döktük döktük
Verdiler sancıyı bana mısın demiyor senin yokluğunun acısının üstüne çıkamıyor
Hiç acı hissetmiyorum çünkü
12 saat sancı verdiler, hemşireler kendilerine işkence gördüklerinden beni gelen parmakladı giden parmakladı öyle parmak ki sen hissettin mi oğlum , kusuyorum sürekli , mide boş sürekli safra çıkartıyorum
...
bir anne bağırmasına bir bebek ağlaması eşlik ediyor sürekli anneliğimden kadınlığımdan utanıyorum ,utanıyorum
ağlıyorum ağlıyorum ...
Hiç suyum yokmuş gelmedi
sen geldin su gelmedi ...
Öyle görmek istiyordum ki seni doğum yaparken insan doğrulabilir mi, seni görmek için doğruldum
Sağ bacağınla ayağını gördüm hemen yatırdılar beni miniciktin ayakların babana benziyordu
Ben bağırdım yırttım ortalığı ama sen ağlamadın sessiz oğlum minik oğlum
Bekledim ne kadar insan varsa orada yalvardım ne olur evladımı gösterin bana diye
Psikologların biri geldi biri gitti seni görmemem için de
Ama nafile ben seni 9 ay dile kolay 273 gün karnımda taşıdım biz her şeyi senle beraber yaptık
Seni nasıl göstermezlerdi
Sonunda baktılar ki yıkacağım orayı gözlerini alnını gösterdiler seni yeşil bezlere sarmışlardı
Orada dediler ERKEK olduğunu
Ben hangi derdimize yanayım be oğlum kız dediler erkek oldun
İyi iyi dediler ölünü elimize verdiler ...
Baban da erkek olduğunu ekranda görmüş dökmüş yine yağmur gibi çünkü o hep erkek istiyordu seni
Aldılar götürdüler seni bir daha hiç birleşmemek üzere
Beni yine yalnız bir odaya aldılar
Sabah olmuştu, her yerde bebek ağlamaları ...
Babana mesaj çektim yavrumuza otopsi yaptırma diye
Ben senin bir tek tırnağına kıyamazken nasıl sana otopsi yaptırabilirim ki
Baban da yazmış nasıl kıyarım ben kuzuma yaptırmam diye
O soğuk morglarda bir dakika bile beklemene razı olmadı içim
Kendim yeni doğurdum seni yatıyorum tek bir odada
Babana dedim al oğlumuzu yerine yerleştir diye
Camdan dışarı baktım beş tane güvercin konmuşlar pencereye sanki senden haber getirmişler...
Babanın hep içinde uhdeydi sen doğduğunda dedenin mezarına koyup bak baba torunun geldi diyecekti
Dedim babana al oğlumuzu canlısı olmasa da götür evladımı koy dedesinin üstüne
Baban, babaannen, amcan ve daha bir sürü kişi aldılar seni önce dedenin üstüne koymuşlar sonra da yerine yerleştirdiler kuzum seni
Kocaman adamların girdiği mezara sen minnacık bedeninle girdin meleğim
Tek üzüntüm keşke ben de seni o soğuk odada da olsa görebilseydim ama dayanamazdım ondan korktum senin o halini görürsem yaşayamamaktan çok korktum oğlum
Bir de senin o soğuk odada bir dakika dahi kalmana içim elvermedi , toprak daha sıcaktır oğlum üşüme istedim
Gül gibi bir evlatmışsın minnacık burnun varmış
Gözlerin kapalıydı gördüm babana benziyordu
Alnın ve sacların tıpkı abindi gördüm...
Ağlamaktan gözümde lens te yoktu ama gördüm seni uzaktan da olsa gözlerini alnını saclarının azcık bir yerini görebildim çok güzeldin...
Babaannen dedi tırnakların bile uzamış :)
Senin yerine yerleştiğin gün de hastanede hep yanmakla gözyaşı döküp çaresizlikle geçti bir de her yerde ağlayan bebek sesleri vardıBenim sessiz oğlum
Telefonlarım çaldı çaldı hiç duymadım hiç kimselerle konuşamadım...
Ertesi gün baban harici kimseleri istemedim yanımda
Baban geldi çıktık hastaneden kucağımız boş , gözümüzde yaş
Pijamalarımla sana koştum ayağımda terlikler kış her yer kar , ayakkabımı bile giymemişim o zaman fark ettim
İkindi cenaze zamanı vardık sana
Her yerde insanlar cenaze arabaları
Gözümde yaşlar hangisi diyorum bir yandan da koşuyorum benim oğlum hangisi
Baban o arada senin gibi minnacık bir bebek tabutu gösterdi
İçimdeki yangın söner mi bakmadım bile hiç bir şey hissedemedim bile o yavrucağa
Gittik mezarına hafiften kar yağmış ilk kar'ın...
Babanla sarılıp öyle ağladık ki o soğukta ne kadar o vaziyette kaldık hiç bilmiyorum ama üzerindeki karlar erimişti gözyaşlarımızdan...
O gündür bugündür hep ağlıyoruz yavrum ama gelmiyorsun işte gelmiyorsun...
İnsanlar o günden sonra teselliye mi geldiler sevinmişler de mi gelmişler veya ne kadar patavatsızlarmış anlamadım hiç
kimi der hayırlı değildi belki ondan öldü
kimi der belki hırsız arsız olacaktı
kimi der üzülmeyin bir daha olur
kimi der bak göreceksiniz bu sefer olacak, kız olacak
öldürsen katil olursun...Kovsan evinden hürmetsiz olursun...
sen insanlara ne yaptın oğlum ne yaptın ki bu kadar...
Senin yerine kardeşlerin inşallah gelsin, ama senin yerin dolar mı unutulur mu veya senden çok sevilebilir mi
...
Şimdi yokluğunun bugün tam 3 ay 31 günü yani dört ay oldu ... Dile kolay yaşayana zor...
Ne hayaller ne umutlar biriktirmiştik sana şimdi karnımda dahi olsan 9 ay ile avunup mezarına gitmekle teselli buluyoruz
Şimdi pembe beşiğinde ultrason görüntün, hastane çantan ve hastane belgelerin yatıyor , sıra numarana kadar her bir şeylerini saklıyorum oturup ağlıyorum...
Son ultrason görüntünde sırt üstüsün sanki gerçekten o beşikte yatıyorsun...
Eşyalarını şununu bununu kaldır diyenlere inat her şeyin sanki bizimle varmışcasına duruyor ben olduğum sürece de duracak ...
Seni pembeler içinde büyütemedim ama mezarına hep pembe çiçekler diktik , onları bile kıskanıp çalmışlar üzerinden tekrar diktik
Abiciğin o yetenekli elleri ile öyle güzel toprağına şekiller yaptı ki sanki senle beraber denizde kumdan kaleler evler yaptınız beraber...
Ben ağladım çok hem de çok hala her gün ağlıyorum dört duvar içinde tek sana gitmek için evden çıkıyorum
Baban ağladı kendini heder ediyor her gün , işe vuruyor az konuşuyor içine atıyor artık
Ama abin ağlamamak için gözlerini tavana dikiyor hala, dudaklarını yiyor işte ondan çok korkuyorum oğlum
Tek tek çamaşırlarını öpen, karnımda seni öpüp koklayan senle konuşan o abinden çok ama çok korkuyorum oğlum...
Sen hep bizimlesin ta ki ne zaman biz bu dünyadan senin dünyana gideceğiz işte o zamana dek de hep bizimle olacak, en çok sen sevilecek, en çok sen özleneceksin...
Sevi çok ama çok seviyoruz
Annen Baban ve Abin...
Sessiz oğluma !!!
Annen
Allah razı olsun canim benimAllahım sabırlar versin. Ben böyle yıkıldım ağladım siz kim bilir nasılsınız. Çok zor gerçekten çok zor yaşamayan kimse bilemez sizin hislerinizi
merhaba arkadaşlar aynı kaderi paylaşmak yazdığınız satırları okumak...tarifi yok bu acının geçmiyor bitmiyor bende 6 ay önce baturalp imi kaybettim üstelik yaşadıklarımız o kadar aynı ki okurken kendim yazmışım gibi hissettim benim hikayemde 3 yılllık evlim 3. aşılama ile oğluma hamile kalmıştım devlet hastanesinde onu testte öğrendiğim an inanamadım sabaha kadar uyuyamamıştım hastaneye gidip kan sonuncunda da varlığını öğrendiğim ana endişe kaplamıştı aslında kesesi olacak mı kalp atışı duyulacak mı derken hepsini sorunsuz halletmiştik erkek olacağını öğrenince babası çok sevinmişti sonra yavaş yavaş tekmelerini hissetmeye başladım alışverişini tamamladık beşiğini kurduk derken tam 30 haftalık olmuştuk az kaldı kucağıma alacağım derken mide ağrısı ile gittiğim acilde öldüğünü kalp atışının olmadığını söylediler bana sonrası yok durdu hayat o gün orada psikologlar uzman doktorlar ultrasona aldılar emin olmak için baktım doktorun gözlerine yalvarırcasına olumlu bir şey söylesin diye maalesef dedi kalp atışı yok hayır dedim ölmedi buraya gelirken bile kafasını dayadı elimle dokundum ama gitmişti oğlum sonra aldılar beni apar topar doğumhaneye eşim yanımda gözler kıpkırmızı ama benim yanımda ağlamıyor bana destek olmaya çalışıyor derken aldılar özel odaya koluma taktılar mavi bantCanım bebeğim seninle hikayemiz 5 Mart 2016'da başladı
Gebelik testi alıp ta iki çizgiyi gördüğüm gün inanamamıştım
Gözlerimde sevinç yaşları koştum babana, abine
Onlar da inanamamış olacaklar ki hepimiz bir akşam günü sevinçten mutluluktan şaşırdık kaldık
Kalbimiz küt küt sabahı zor ettik, babanla o akşamın sabahında hastaneye gittik
Keseni gördük, pıt pıt kalp atışlarını duyduk ilk defa
O gün bize kendini anlattın ben de varım artık dedin
O günden sonra hani bayramlık elbiselerini ilk kez giymiş çocuklar olur ya sürekli elbiselerine ayakkabılarına bakarlar yüzlerinde masumlukla birlikte tatlı bir tebessüm , işte biz senin varlığını öğrendiğimiz günden sonra hep böyle bir ifade ile dolandık ortalıklarda ben, baban ve abin
İnsan korkusundan karnını tutar mı ben hep karnımı tuttum aman sana bir şey olmasın diye
İnsan hamile olduğunu söyleyemez mi ben bir kaç kişi dışında kimselere diyemedim
Baban herkese hemen söyledi ama
Seninle birlikte neler değiştirdik hayatımızda
En önemlisi de bahçesi olan bir eve geçtik, iki katlı kutu gibi sımsıcak her yeri pancurları bile beyaz
Bahçesinde çiçekler var domatesler var, baban tavuk aldı sen taze yumurta ye , onları yürüyünce kovala diye :)
Onu bırak babana bütün mobilyaları tek tek beyaza boyattım , abinle bir yaz boyunca mobilyalarla uğraştılar
Taşınma esnasında evet stres yaşadım zaten sen beni daha iyi biliyorsun çünkü birlikte yaşadık
Annenin her zamanki halleri işte...
Abiciğin senin hatırına taşınma yükünü üzerine aldı benim yapamadığım ağır işlerin hepsini büyük bir sabırla
özveriyle abiciğin yaptı
Bir kere yetmez dediğim her yeri camları orayı burayı üçer dörder kere sildi ...
Ama üç ay uğraştık yeni evimiz için , sen bu evde doğ büyü diye...
Darbeler atlattık , kafamızdan savaş uçakları geçti, evimizin önünden silahlı adamlar
Her yerden bomba sesleri duyduk, sen de duydun
O gece seni göremeyeceğim diye öyle korkup abine sarılmıştım ki anlatamam...
O zamanları da atlattık yavrum
8 ay boyunca benimle beraber işe gittin geldin seninle çalıştım,
20 gün boyunca da işten doğum iznine ayrılıp evde seninle beraber vakit geçirdik ...
...
Özele gittiğimiz ilk aylarında kız dediler sana
Taşınma esnasında kızsın diye abinin bütün gelmeyen kıyafetlerini biliyordum bir gün abine kardeş geleceğini seçip sakladığım bütün kıyafetlerini başka çocuklar giysin diye verdim çünkü sana kız demişlerdi
O kıyafetleri verirken hatta abine dedim ki ya kardeşin erkek olursa,
...
Her şey yolundaydı mutluyduk, annen sürekli okuyup araştırıyordu sana iyi bir hastane bulabilmek için
Özele gidenlerin başlarına gelen olumsuz olayları okudukça dedim ki Devletten başka sığınacak neyimiz var ne varsa Devlet Hastanesinde var çünkü her türlü insan gelip gidiyor oralara doktorlar daha deneyimli özele göreve o günden sonra devlet hastanesinde karar kıldım...
7 ay olmuştu sen güzel güzel gelişiyordun kıpırdıyordun karnımda
Sordum bir kaç kez doktora , hocam beşiğini alacağız kız mı diye
Suratsız bir ifade ile doktor kız denildiyse kızdır dedi
Üstelemedim üstelesen de ne fayda ki karşındaki sanki doktor değil
Bir gün gittik baban babaannen abin bir gün boyunca sana beşik baktık , pembe beyaz sade ama bir o kadar güzel beşiğini aldık
Yetmez dedim kızıma, babası duvar kağıdı yapalım babanla abin duvar kağıdını yaptılar pembe pembe
Yatağın seni terletir rahatsız eder diye üzerine yünden incecik yatak yapalım dedim babaannene
Babaannen gitmiş evinden battaniye getirmiş sana yatak yapmaya gerek yok bunu altına örteriz diye
Dedim olmaz benim kızım yatmasın bunda , rahatsız olur batar ...Ben yaparım yünden yatağını...
Halını aldım pembe pembe
Bütün elbiselerini borçlarımız da olsa da en iyisinden en güzelinden aldık
En iyi bezleri en iyi mamaları sulukları biberonları stokladım durdum
Sen gelmeden merhemlerini kremlerini şampuanlarını bile aldık yavrum ...
Abiciğin bütün pembe beyaz ütülediğim elbiseciklerini tek tek öperek kaldırdı dolabına
Hastane çantası denilen şeyi öyle bir hazırladık ki akıllara zarar üç çocuk çıkar hastaneden...
Bir anne çok erken vakitlerde bebek hareketlerini hissedebilir mi ben hissettim , o günden sonra da hareket etmediğin zamanlar hareket etmen için yapmadığım şeyler kalmadı
Sen hep hareket ettin sen kuzum...
Her on beş günde yirmi günde bir gittik aynı doktora , istikrar olsun diye
Hep iyi olduğunu söylediler bize , iyiydin sen...
...
Son gidişimde doktora ödemim çok, kaşınıyorum dedim yüzüme dahi bakmadı
Gebelikte olur bunlar dedi doğumu bekleyeceğiz ağrın sızın olursa gel dedi gönderdi beni sen de duydun
Doktor önce bacak boyun haftana göre kısa dedi sonra son adet tarihimle uyumlu dedi bütün ısrarlarıma rağmen sorun yok git evinde dinlen ağrın sızın olursa gel dedi
Hüsnü kuruntu yapmadan sen gelirsin diye oturdum bekledim evimde
Sana kazaklar ördüm, ultrason görüntüne baktım, doktora güvendim bekledim bekledim...
Hep seninle konuştuk , sevdik seni
Hele o abin sana neler etti neler
Sevdi konuştu çık artık kız çık dedi sen anlayabildin mi konuşmalarını....
Mhrs'den 01.12.2016' ya randevu aldık doktordan çünkü ne ağrım vardı ne sızım sen de 39 haftalık olmuştun
Babanla gittik hastaneye, babanın çok işleri vardı sen uğurunla gelecektin belli ki
Onun bile işlerini açmıştın kuzum
Git sen bekleme dedim babana
Baban gitti ben de nts'ye girdim
Bağladılar nts'yi senden ses yok
Panikledim terledim doktorun biri geldi biri gitti ses yoktu senden
...
Yalvardım doktorlara ölmüş olamaz hayır olamaz
Hepsi öldüğünü söylediler inanmadım yalvardım yine nolur nolur tekrar bakın diye
Tekrar baktılar , tekrar tekrar baktılar
Sen bizi bırakıp gitmiştim. Kalakaldım oralarda yapayalnız
Abin mesaj çekti o ara kardeşim iyi mi diye
Diyemedim kardeşin ölmüş ...
Babanı aradım yavrumuzun kalp atışı yok gel diye
Baban nasıl geldi nasıl buldu beni bilmiyorum ama ben acil koridorlarında bir et kütlesi halinde bir tekerlekli sandalyede kaderimize gidiyordum seninle
Babanı gördüm gözlerinden boncuk boncuk döküyordu...
Abine kardeşinde bir sorun var dedim sonra ne yazdı bilmiyorum...
Baban anlatmış her şeyi abine
Atmış kendini dışarı o abiciğin ağlamış yürümüş, yürümüş ağlamış...
...
Yatırdılar beni devlet hastanesinde özel bir odaya
Doktorlar hemşirelerden başka kimse yok sanki
Getirdiler koluma mavi bir bileklik taktılar
O acıyla anlamadım senin erkek olduğunu...
Yeni doğmuş bebeklerin ve annelerin seslerini duymasam sanacağım ki hastanede tekim
Yanıyor ciğerim yanıyor
Yalvardım Rabbime nolur bizden seni almasın diye
Gördüklerim bir rüya olsun, sen bir hereketle belli et kendini diye
Okşuyorum karnımı boncuk boncuk gözyaşları içinde konuşuyorum seninle
Nolur kuzum nolur evladım bizi bırakma diye
...
Dünya iyilerin yüzü suyu hürmetine duruyor diyorlar ya doğruymuş oğlum
Yanıma babaannen dışında kimseyi almıyorlar bir ordu gibi doktor hemşire yanımıza gidip geliyor
Bir doktor geldi upuzun kıvırcık saçları var lüle lüle
Öyle güzel , öyle naif bakıyor ki halime içi ezilmiş
Oysa ki benim gibi kaç tanesini görüyor günde
Yapıştım ellerine benden çok çok küçük
Nolur dedim evladımın babasını alın buraya ben onsuz bunu da yapamam , gücüm yok
Yasakmış aslında dayanamadı bize aldı babanı içeri biri gelirse odadan çıksın doğum oluncaya dek yanında kalsın dedi
Babaannen gitti odadan baban geldi
Sarıldık birbirimize yağmur gibi döktük döktük döktük
Verdiler sancıyı bana mısın demiyor senin yokluğunun acısının üstüne çıkamıyor
Hiç acı hissetmiyorum çünkü
12 saat sancı verdiler, hemşireler kendilerine işkence gördüklerinden beni gelen parmakladı giden parmakladı öyle parmak ki sen hissettin mi oğlum , kusuyorum sürekli , mide boş sürekli safra çıkartıyorum
...
bir anne bağırmasına bir bebek ağlaması eşlik ediyor sürekli anneliğimden kadınlığımdan utanıyorum ,utanıyorum
ağlıyorum ağlıyorum ...
Hiç suyum yokmuş gelmedi
sen geldin su gelmedi ...
Öyle görmek istiyordum ki seni doğum yaparken insan doğrulabilir mi, seni görmek için doğruldum
Sağ bacağınla ayağını gördüm hemen yatırdılar beni miniciktin ayakların babana benziyordu
Ben bağırdım yırttım ortalığı ama sen ağlamadın sessiz oğlum minik oğlum
Bekledim ne kadar insan varsa orada yalvardım ne olur evladımı gösterin bana diye
Psikologların biri geldi biri gitti seni görmemem için de
Ama nafile ben seni 9 ay dile kolay 273 gün karnımda taşıdım biz her şeyi senle beraber yaptık
Seni nasıl göstermezlerdi
Sonunda baktılar ki yıkacağım orayı gözlerini alnını gösterdiler seni yeşil bezlere sarmışlardı
Orada dediler ERKEK olduğunu
Ben hangi derdimize yanayım be oğlum kız dediler erkek oldun
İyi iyi dediler ölünü elimize verdiler ...
Baban da erkek olduğunu ekranda görmüş dökmüş yine yağmur gibi çünkü o hep erkek istiyordu seni
Aldılar götürdüler seni bir daha hiç birleşmemek üzere
Beni yine yalnız bir odaya aldılar
Sabah olmuştu, her yerde bebek ağlamaları ...
Babana mesaj çektim yavrumuza otopsi yaptırma diye
Ben senin bir tek tırnağına kıyamazken nasıl sana otopsi yaptırabilirim ki
Baban da yazmış nasıl kıyarım ben kuzuma yaptırmam diye
O soğuk morglarda bir dakika bile beklemene razı olmadı içim
Kendim yeni doğurdum seni yatıyorum tek bir odada
Babana dedim al oğlumuzu yerine yerleştir diye
Camdan dışarı baktım beş tane güvercin konmuşlar pencereye sanki senden haber getirmişler...
Babanın hep içinde uhdeydi sen doğduğunda dedenin mezarına koyup bak baba torunun geldi diyecekti
Dedim babana al oğlumuzu canlısı olmasa da götür evladımı koy dedesinin üstüne
Baban, babaannen, amcan ve daha bir sürü kişi aldılar seni önce dedenin üstüne koymuşlar sonra da yerine yerleştirdiler kuzum seni
Kocaman adamların girdiği mezara sen minnacık bedeninle girdin meleğim
Tek üzüntüm keşke ben de seni o soğuk odada da olsa görebilseydim ama dayanamazdım ondan korktum senin o halini görürsem yaşayamamaktan çok korktum oğlum
Bir de senin o soğuk odada bir dakika dahi kalmana içim elvermedi , toprak daha sıcaktır oğlum üşüme istedim
Gül gibi bir evlatmışsın minnacık burnun varmış
Gözlerin kapalıydı gördüm babana benziyordu
Alnın ve sacların tıpkı abindi gördüm...
Ağlamaktan gözümde lens te yoktu ama gördüm seni uzaktan da olsa gözlerini alnını saclarının azcık bir yerini görebildim çok güzeldin...
Babaannen dedi tırnakların bile uzamış :)
Senin yerine yerleştiğin gün de hastanede hep yanmakla gözyaşı döküp çaresizlikle geçti bir de her yerde ağlayan bebek sesleri vardıBenim sessiz oğlum
Telefonlarım çaldı çaldı hiç duymadım hiç kimselerle konuşamadım...
Ertesi gün baban harici kimseleri istemedim yanımda
Baban geldi çıktık hastaneden kucağımız boş , gözümüzde yaş
Pijamalarımla sana koştum ayağımda terlikler kış her yer kar , ayakkabımı bile giymemişim o zaman fark ettim
İkindi cenaze zamanı vardık sana
Her yerde insanlar cenaze arabaları
Gözümde yaşlar hangisi diyorum bir yandan da koşuyorum benim oğlum hangisi
Baban o arada senin gibi minnacık bir bebek tabutu gösterdi
İçimdeki yangın söner mi bakmadım bile hiç bir şey hissedemedim bile o yavrucağa
Gittik mezarına hafiften kar yağmış ilk kar'ın...
Babanla sarılıp öyle ağladık ki o soğukta ne kadar o vaziyette kaldık hiç bilmiyorum ama üzerindeki karlar erimişti gözyaşlarımızdan...
O gündür bugündür hep ağlıyoruz yavrum ama gelmiyorsun işte gelmiyorsun...
İnsanlar o günden sonra teselliye mi geldiler sevinmişler de mi gelmişler veya ne kadar patavatsızlarmış anlamadım hiç
kimi der hayırlı değildi belki ondan öldü
kimi der belki hırsız arsız olacaktı
kimi der üzülmeyin bir daha olur
kimi der bak göreceksiniz bu sefer olacak, kız olacak
öldürsen katil olursun...Kovsan evinden hürmetsiz olursun...
sen insanlara ne yaptın oğlum ne yaptın ki bu kadar...
Senin yerine kardeşlerin inşallah gelsin, ama senin yerin dolar mı unutulur mu veya senden çok sevilebilir mi
...
Şimdi yokluğunun bugün tam 3 ay 31 günü yani dört ay oldu ... Dile kolay yaşayana zor...
Ne hayaller ne umutlar biriktirmiştik sana şimdi karnımda dahi olsan 9 ay ile avunup mezarına gitmekle teselli buluyoruz
Şimdi pembe beşiğinde ultrason görüntün, hastane çantan ve hastane belgelerin yatıyor , sıra numarana kadar her bir şeylerini saklıyorum oturup ağlıyorum...
Son ultrason görüntünde sırt üstüsün sanki gerçekten o beşikte yatıyorsun...
Eşyalarını şununu bununu kaldır diyenlere inat her şeyin sanki bizimle varmışcasına duruyor ben olduğum sürece de duracak ...
Seni pembeler içinde büyütemedim ama mezarına hep pembe çiçekler diktik , onları bile kıskanıp çalmışlar üzerinden tekrar diktik
Abiciğin o yetenekli elleri ile öyle güzel toprağına şekiller yaptı ki sanki senle beraber denizde kumdan kaleler evler yaptınız beraber...
Ben ağladım çok hem de çok hala her gün ağlıyorum dört duvar içinde tek sana gitmek için evden çıkıyorum
Baban ağladı kendini heder ediyor her gün , işe vuruyor az konuşuyor içine atıyor artık
Ama abin ağlamamak için gözlerini tavana dikiyor hala, dudaklarını yiyor işte ondan çok korkuyorum oğlum
Tek tek çamaşırlarını öpen, karnımda seni öpüp koklayan senle konuşan o abinden çok ama çok korkuyorum oğlum...
Sen hep bizimlesin ta ki ne zaman biz bu dünyadan senin dünyana gideceğiz işte o zamana dek de hep bizimle olacak, en çok sen sevilecek, en çok sen özleneceksin...
Sevi çok ama çok seviyoruz
Annen Baban ve Abin...
Sessiz oğluma !!!
Annen
Ben bu yazıyı okuduktan sonra tevekkül etmem gerektiğini oğlumun çok iyi olduğunu anladım umarım benim gibi bebeğini kaybeden annelerin de bir nebze olsun içini rahatlatırMerhaba anneciğim...oluşumuma ,gelişimime ve gidişime
karar veren cenabı allah beni ve arkadaşlarımı
cennet bahçelerinde yaşatıyor. Ben de arkadaşlarım da en güzel cennet elbiselerini giyor en güzel
nimetlerden tadıyoruz sadece anne sütünün......
Tadını bilmiyoruz. Burada huriler var beni ve
arkadaşlarımı çok seviyorlar hatta hep bizi
emzirmek istiyorlar ama biz annelerimizi,sizleri
bekliyoruz sonra huriler ne kadar talihli olduğunuzu söylüyorlar. Ben seni, senin karnımda
varlığımı öğrendiğin andan sonraki gibi yeterince
tanımadan bilmeden çok ama çok seviyorum
sadece özlemiyorum çünkü hüzne ya da acıya
sebep olacak hiçbir şeyi hissettirmiyor rabbimiz.
Hem dünyada nefes alıp veren ya da dünyaya gelemeden anne rahminin içinde ruhu buraya
alınan hiçbir arkadaşımız acının ne olduğunu
bilmiyor nasıl rahminize düşerken acı çekmediysek
buralara çağrılırken de acı çekmedik aksine
buralara gelmek için hepimiz çok istekliydik bu
isteği yine allah vermişti. Hem acı ya günahlara kefaret olsun diye ya da kişinin makamı yükselsin
diye çektirilirmiş ama anneciğim bizim hiç
günahımız olmadı hani vildan deniyor ya bize yani
cennet çocukları bizim makama da ihtiyacımız yok
ki.hz.ibrahim sizi anlatıyor bize dünyada
doktorların sizi bizim adımıza bilgilendirmesi gibi bi şey bu,ve ekliyor''size öğreteceklerimi kıyamet
koptuğunda sakın unutmayın annelerinizi almadan
hiç biriniz cennete girmeyin.çünkü onlar sizler
yanlarından alınınca çok üzüldüler onları o kutlu
günde sevindirin..''.anneciğim üzüntünün ne
olduğunu bilmiyorum ama hissedemediğimize göre iyi bir şey olmamalı,ben şanslı bir bebeğim ve sen
de şanslı bir annesin çünkü milyonlarca beden
varken ben sana sen bana seçilmiştin.ve şimdi
herkesin gelmeye çalıştığı yerde seni bekliyorum
ve herkesin hesap korkusuyla titrediği günde
kundaktaki halimle kucağına verilicem bana kavuşmanın mutluluğuyla hesabın sana nasıl
geldiini hissetmeyeceksin yine ben sana ortalığın
kavrulduğu o sıcak günde cennetten buz gibi sular
getiricem ve rabbime ayrılığımla üzülen anne ve
babamı müsade et bugün sevindireyim diyeceğim
ve bizim bir istediğimizi iki etmeyen allah, bizi en büyük sevgiyle seven, sana sadece sevgisinin ve
şefketinin en küçük zerresini veren allah tebessüm
ederek ne yapmak istediğimi soracak ben de senin
ellerinden tutup cennete getiricem, sizin için burada
hazırlıklar yapıyor hz. Ibrahimin her söylediğini
aklıma kazıyorum.biz burada tekrar bir aile olunca başka insanlar sana çok özenecek çünkü ebedi
hayatınızda ebeden hanenizi şenlendirecek ve hiç
büyümeyecek olan bir yavrun var ben varım...sen
şimdi hamilelere ya da yaşayan akranlarıma
özenerek bakıyorsun oysaki onlar en fazla on sene
daha sevimli olcaklar sonra ergenlik sıkıntıları başlayacak ya da başka problemlemler daha da
büyüdüklerinde kendi hayatları olacak bekledikleri
istedikleri gibi vakit geçiremeyecek anneleri belki
annelerini çok üzecek onlar kötü şeyler yapacaklar
ya da başkalarının kötülüklerinden etkilenecekler
ama ben hiç büyümeyeceğim seni hiiiiiç üzmeyeceğim.anneciğim benim olduğum yer çok
güzel lütfen benim için üzülme hem kendini
suçluyormuşsun bana olanlar için halbuki benim
varlığıma da yokluğuma da karar veren bir kudret
var o bizim için her zaman iyi olanı seçer ama bazı
şeyler görünürde o an için iyidir bazı şeyler o an için kötü ancak sonrası için o an göremediğimiz
akıbeti için iyidir.anneciğim bizim ayrılığımızda
böyle inan sonradan anlayacaksın ikimizin de
seçilmiş olduğunu,anne benim için sahip olduğun
her şeyi düşünmeden feda edebileceğini biliyorum
bana olanlar senin suçun değildi hem sen benim annemsin allahın kulusun senin de benim de asıl
sahibimiz o ,sen onun sana verdiği şefkat ve
sevgiyle bağlısın bana inan ki o ikimize de
zulmetmedi sadece sabret lütfen isyan etme ve
lütfen gücünü aşan şeyler için kendini suçlama ben
seni tanıyor, biliyorum mahşer günü milyonlarca insan içinde seni bulacam ve seni kendimle cennete
getirene kadar ağlayıp feryad edeceğim.senden
isteğim işimi zorlaştırmam büyük günahlardan
uzak durman ve farz olanları yerine getirmen
çünkü şefaat hakkımı aşan günahlara sahip
olursanız ben de üzülücem ...yanında olsaydım bana her şeyi sen öğretecektin anneciğim lütfen
bana üzüntünün ne olduğunu öğretme şefaatimi
aşan günahlardan uzak dur olur mu? hastaneden
eli boş döndüğünüz günü hatırlıyorsun değil mi
aynı şeyleri bana yaşatma anneciğim cennetteki
evime sizsiz dönmek istemiyorum...şefaatimi aşmasından korktuğum günahlardan biri de
kaderimden kendini sorumlu tutmak oysaki
gidişim hem senin hem de benim kaderimdi ve
lütfen kadere isyan etme çünkü ikimiz içinde en
hayırlısı en iyisi buydu.allah sana ve bana
zulmetmedi anneciğim..
İki gün önce üç yaşına bastin Hamza...
Neye kime benzerdin olsaydin kaç kez operdik ellerinden yanaklarindan ...
Kac kez yuzumuzde kocaman bir gulumsemeyle havalara atip tutardik seni ...
Senin ozleminle biraktiklarinla ve bitmeyen yangininla gecen koca bir uc yil , kim bilir daha kac yil...
Sen yoksun ya bogazimiz dugum dugum kelimeler buruk , kimse kimseyi uzmek istemiyor gibi sessiz... Sanki az konusursak daha az uzulecegiz , uzecegiz...
Her sey manasiz ya da cok manali...
Ucuncu yilini sakince sukut ve teslimiyet icinde herkes birbirinden ( abin baban ve ben ) goz kacirir bicimde kabul ettik oglum ...
Hic bir sey soyleyemedik... Babanla ben biraz da olsa seni yad ettik ama abin yune tavana dikti gozlerini hic konusamadi sanki gokyuzunde sen vardin seni seyretti...
Allahim nasil bir yangin bu buyudukce yanan yandikca acitan ...
İmtihan ... Oyle bir imtihan ki ; insallah mukafati da guzel olsun...
Susmak icin sebebim cok oglum ...
Nasip... Kısmet... kader...
Kaybetmeyen anlayamaz ufacik bir nefes icin dunyalarin kendisinin olabilecegine ve yoklugunda yasamin anlamsizligini ...
Bedenen olup olmamana cok kafa yormuyorum artik. Evimde bir kelebek dahi gorsem hamza geldi diyorum ...
Gittigin yerlerde cok mutlusundur insallah oglum ;
Bir gun kavusacagiz elbet ... O kac yil koyacaksa aramiza ; birbirimize anlatacagimiz cok seyler olacak ...
Yeri dolmayan ; ,cennet kuşum hamzam ;; seni hic unutmayacagiz...
Canımın içi kızımla 3 kocaman yıl geçirdik beraber. Ama o 3 yil şimdi 3 saat gibi geliyor. Ne çabuk geçmiş zaman. 3 yaşını 15 gün geçti kuzum cennete gitti. Gormedim 4 yaşını
Görmedim 5 yaşını
Görmedim 6 yaşını
Görmedim 7 yaşını
Görmeyeceğim 8 9 10 ...yaşlarını
Okula başladığını
Genç kız olduğunu. .
4.5 sene oldu ama boğazım hala düğüm düğüm
Bir gün o kadar ağladım ki ne kadar büyüdü hiç göremeyeceğim diye Rabbim bana rüyamda gösterdi. 15 yaşlarında sivilceli bir ergendi. Altın saçları siyahtı . Yine bir gün acaba saçları ne kadar uzardi diye düşündüm yine rüyamda uzun saçlarını gösterdi Rabbim.
Ama artık gelmiyor rüyalarıma küstümü acaba bana. Annem, kardeşim gelince beni unuttumu diye gelmiyor
Ama biliyorsun hergün yine geliyorum yanina. Hergün yine öpüyorum o soğuk taşı
O taşta ben sıcak tenini o güzel kokunu alıyorum.
Hani dedin ya bir kelebek gelse Hamzam geldi diyorum. Bende kuşlarda kızımı görüyorum. Geçen yıl balkonumda kirlangiclar ve güvercinler yuva yaptı. Yavrularini çıkarıp uçup gidene kadar olar sevdim kızım diye.
Off Off nasıl geçecek bu hayat ne zaman kavuşacagız.
Ağladım ağladım boşaldım biraz.
Sen nasılsın arkadaşım. Hamzamızın 3. Yaşı kutlu olsun. Ona pastasinı Peygamber Efendimizle üflemek nasip olsun ,sanada bu yakışıklı delikanlıyı rüyanda görüp hasret gidermek nasip olsun. Bilge Sultanim o mumları bidaha bidaha diyerek defalarca söndürür haberin olsun.
Rabbim bu mübarek ayların hatırına dualarımızı kabul eyle
Canım benim...Canımın içi kızımla 3 kocaman yıl geçirdik beraber. Ama o 3 yil şimdi 3 saat gibi geliyor. Ne çabuk geçmiş zaman. 3 yaşını 15 gün geçti kuzum cennete gitti. Gormedim 4 yaşını
Görmedim 5 yaşını
Görmedim 6 yaşını
Görmedim 7 yaşını
Görmeyeceğim 8 9 10 ...yaşlarını
Okula başladığını
Genç kız olduğunu. .
4.5 sene oldu ama boğazım hala düğüm düğüm
Bir gün o kadar ağladım ki ne kadar büyüdü hiç göremeyeceğim diye Rabbim bana rüyamda gösterdi. 15 yaşlarında sivilceli bir ergendi. Altın saçları siyahtı . Yine bir gün acaba saçları ne kadar uzardi diye düşündüm yine rüyamda uzun saçlarını gösterdi Rabbim.
Ama artık gelmiyor rüyalarıma küstümü acaba bana. Annem, kardeşim gelince beni unuttumu diye gelmiyor
Ama biliyorsun hergün yine geliyorum yanina. Hergün yine öpüyorum o soğuk taşı
O taşta ben sıcak tenini o güzel kokunu alıyorum.
Hani dedin ya bir kelebek gelse Hamzam geldi diyorum. Bende kuşlarda kızımı görüyorum. Geçen yıl balkonumda kirlangiclar ve güvercinler yuva yaptı. Yavrularini çıkarıp uçup gidene kadar olar sevdim kızım diye.
Off Off nasıl geçecek bu hayat ne zaman kavuşacagız.
Ağladım ağladım boşaldım biraz.
Sen nasılsın arkadaşım. Hamzamızın 3. Yaşı kutlu olsun. Ona pastasinı Peygamber Efendimizle üflemek nasip olsun ,sanada bu yakışıklı delikanlıyı rüyanda görüp hasret gidermek nasip olsun. Bilge Sultanim o mumları bidaha bidaha diyerek defalarca söndürür haberin olsun.
Rabbim bu mübarek ayların hatırına dualarımızı kabul eyle
Başın sağolsun canımBaşınız sağolsun çok ûzüldûm zaten bende üzgünûm 3 ay 25 gün önce bende kizimi kaybetdim yaşamıyorum sanki hep böyle devam edicek diye dûsûnûyorum zaman ilaç oluyormu gercekden
Başın sağolsun canım benimAh güzel anneler yazdıklarınızı acıyla okudum ah bilir miydim aynı acıyla yanacağımı işte benim hikayem eşimle evlendikten 1 yıl sonra cocuk sahibi olmak istedik ama 8 ay kadar olmadı her adet günümde ağladım yıne olmadı dıye 2019 6 martta verdiğim kan testiyle hamıle oldugumu öğrendım Allahım boyle bır sevinc yok boyle bır mutluluk yok eşime söyledim baba oluyorsun dıye biz hayaller kurmaya başladık 9 haftalıkken ben grip olmuştum ve acile gittim doktor bir sey yapamayız ama ultrasonda bakalım dedi sonra bana kaç haftalık dedi ben de 9 haftalık dedim bu bebek 7 haftalık ve ex olmuş dedi benim yavruma ex olmuş dedi ah dünyalar başıma yıkıldı ağladım da ağladım kendımı eve kapattım ve Allahım tam 3 ay sonra bana oğlumu nasıp etti cennet kuşumu adını doğmadan hazırlamıştım berat aydın olacaktı ben berat gecesinde Allaha dua ettim bana bir evlat nasip edersrn adını berat koycam demiştim bu gece hürmetine aydın da cok sevdiğim kayınbabamın adı neyse ilk zamanlar cok korktum hatta bağlanmadım yine kalbi durur diye ama bebeğim yaşadı dedesi nenesi babası herseyin en güzelini yaptık oğluma renklı ultrasonlarını gördükçe öyle mutlu oluyordum kı tam 37+3 haftalık olmuştuk yanı tam 4 gun önce 14 mart 2020 de oğlum saat 6 gibi hareket etti oğlum sonra durdu dürttüm karnımı salladım ses yok ama ben hala konduramadım oğluma doktoruma mesaj attım gel bir ntsye gir dedi girdim doktor kalp atısı arıyo bulamıyor derinden bir ses gelıyo sankı var gibi diyo ama ben hala konduramadım megersem benım kalp atışımmış doktorumu aradılar ultrasonda bakmak için doktorum baktı maalesef dedi nasıl maalesef dedim kalbı durmuş kaybettik dediği an kendımı kaybettim nasıl ben nasıl dayancam dedim beni hemen sezeryana aldılar oğlumu cennet kuşumu cıkardılar bana göstermediler odaya aldılar benı ben sadece agladım cok yalvardım oğlumu gösterin bana diye tamam göstercez dediler ama göstermediler beratımı ama oğlum cok güzelmiş yusyuvarlakmış yüzü bembeyazmış teni simsiyah sacları varmış oğlumun hatta gülerek dogmuş gülerek gitmiş benım oğlum cennete cok canım yanıyor anneler hala yanıyo beratımın mezarına bıle gidemedim sezeryan oldugum için ama gideceğim hatta her gün gideceğim çiçekler dikecegim oğlumun mezarına sabrediyorum dua ediyorum içim yanıyo ama oğlum mezarında rahat uyusun diye ağlamıyorum cennette buluşalım dıye isyan etmıyırum asla hep dua ediyorum anneler rabbim acımı unutursun diye inşallah evlatlarımız bize şefaatçi olacak anneler rabbim acımızı inşallah unutturur canım oğlum seni cok seviyorum sen en güzel yerdesin hep benımlesin
Başın sağolsun canım benim
Rabbim sana ve babasina şefaatçi olmayı güzel ogluna nasip eylesin
Sabırlar diliyorum inşallah tez vakitte kardeşini kucagına almayı rabbim sana nasip eylesin
Sabır diliyorum allaha emanet
Hepimize sabırlar versin kardeşim inşallah bu bizim imtihanımızmış vardır rabbimin bir bildiği rabbim şefaatlerinden mahrum etmesin inşallah aynı acıyla sınamasın inşallah bizleri tekrardan eger Rabbim nasip ederse su an oğlumun kardeşine hamileyim rabbim kucagımıza almayı nasıp etsin inşallahBaşın sağolsun canım benim
Rabbim sana ve babasina şefaatçi olmayı güzel ogluna nasip eylesin
Sabırlar diliyorum inşallah tez vakitte kardeşini kucagına almayı rabbim sana nasip eylesin
Sabır diliyorum allaha emanet
Çok sevindim inşallah sağlıkla hayırlısıyla kucagına alırsın canim ; bu yalan dünyada en azından bir meşgalen olur acını bir damla da olsa unutturur inşallah .Hepimize sabırlar versin kardeşim inşallah bu bizim imtihanımızmış vardır rabbimin bir bildiği rabbim şefaatlerinden mahrum etmesin inşallah aynı acıyla sınamasın inşallah bizleri tekrardan eger Rabbim nasip ederse su an oğlumun kardeşine hamileyim rabbim kucagımıza almayı nasıp etsin inşallah