- 6 Mayıs 2012
- 1.379
- 895
- Konu Sahibi Bella_cullen
- #21
Bence yakın gitsin kötü olaylar çağrıştırıyor.
Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
Hanımefendi okuduğunuzu anlamama gibi bir probleminiz var sanırım birincisi sandık benim değil kardeşime hediye edilmiş o sevgilisi öldüğünde ona hala aşıktı, çok üzüldü çok zor günler geçirdi vermem dedi benim o bana yapıldı hatıra saklıcam dedi içinde sevgili resimleri vardı bana ait dedi. çok zor zamanlardı biraz empati yapsanız anlarsınız sanırım. Yıllar geçti üzerinden zaten duygusuz olsam emin olun sandığı kardeşim bıraktığında atardım burda sizin gibi tepki verenlere açıklama yapmakla uğraşmazdım.Ne kdr duygusuz yazmışsınız bir can gitmiş anne hala yanıyor herkes hayatında bir sandık mi dert
Zamanında vermeliydiniz
Psikologda aynısını dedi. Zamanında veremezdik kardeşim hala aşıktı çocuğa evlenmicem ben kimseyle onu unutamam diyodu hatta o kadarki oda intihar edicek diye korktum kaç gece onla uyudum yalnız bırakmadım. Bide üstüne aile kardeşime iftira attı acılarını bizden çıkardılar. Sağlıklı düşünecek halde değildik zaten taşınıp gittiler.Bu saatten sonra vermeyin bence.
Kaldırın çatıya falan kullanmadığınız bir yere sizin odanızda durmasın.
Nasıl da uyduruk bir hikaye... hangi doktor "ölmüş evlattan geriye hiçbir eşya kalmamalı" der ki? Söyleyin hemen sağlık bakanlığına şikayet edelim o doktoru. Psikolog sizin akraba herhalde, eşyaları ille de vermeyin evli baraklı kadında kalsın dediğine göre...Merhaba hanımlar biliyorum başlık biraz korku filmi adı gibi oldu ama konu hakkatende öyle gibi. Evde bi hediye dekoratif sandık var. Kızkardeşime sevgilisi kendi elleriyle boyayıp, içine beraber çekilmiş fotoğraflarını yapıştırmış hediye ettiği bi sandık ama bu kişi yıllar önce intihar etti ve öldü. Kardeşim o zaman ondan hatıra saklamak istediği ve içine kendi resimleride yapışmış olduğu için sökmeye de kıyamadığından çocuğun annesi sandığı istediği halde vermedi. Aile kardeşime tepkiliydi bu yüzden çünkü kardeşim ayrılmıştı çocuktan ve ondan sonra intihar olayı oldu. Sebep kardeşim değildi çünkü sürekli ayrılıp barışıyolardı zaten hatta barışmak üzereydiler yine ama çocuk öldü. Aile taşındı gitti. Kardeşim çok sıkıntılar yaşadı. Ama işte zamanla geçiyo herşey evlendi şimdi mutlu bi yuvası var. Sandık baba evinde şimdi anneye tekrar vermek istesek kardeşim bu olaydan sonra psikolojik tedavi gördüğü için doktor kesinlikle vermeyin annesine demişti çünkü anne kötü etkileniyomuş ölen kişiden hiçbir eşya kalmamalıymış gibi bikaç bişe söylemişti detaylarını çok hatırlamıyorum. Zaten bide malum aramız aileyle iyi değil yıllar sonra tekrar aile olayı gündem yapıp bizi kötülermi diye düşünüyoruz, haksız yere suçladılar çünkü yine yapabilirler. Kardeşim sevdiği adamı kaybetmenin yanında birde iftiralara maruz kaldı hemde yenilir yutulur cinsten değildi bunlar. Ailede çok normal değil. Sandığı kullanmak zaten istemiyorum ki istesek kullanamayız çünkü çocuk normal biri değildi ve normal bi şekilde ölmedi. Hayali varlıklar görüyordu, kendisine büyü yapıldığını söylüyordu, sürekli korkuyordu, kendini kaybediyodu başka biri sanıyodu, şiddet gösterip, hakaret edip sonra yapmadım, demedim diyodu ama gerçekten de hatırlamıyordu. Doktorlar sara hastalığı teşhisi koymuştu, sürekli bayılıyordu. Ailesi hocalara götürüyordu sürekli falan zaten ölmeden aylar öncede beni öldürecekler, beni yakıcaklar falan diyodu yani normal değildi. Öldüğü gün garip olaylar vardı. Ölümü intihar gibi görünüyordu ama çok şüpheliydi polis bişe bulamadı. Bu nedenle sandığı açmaya bile çekiniyorum. Yalan değil hafif de tırsıyorum. Çocuğun yüzünü bile unutmuşum içinde resimleri var henüz görmek de istemiyorum. Yani atsak atılmıyo satsak satılmıyo ne yapmalıyız bilemedik. Sandığı anneye haber yollayıp verelimmi, ya da fakir bi aileyemi versek kardeşim almaz onu bizde kullanamayız. Bir de çocuğun annesinin isteği içimi kemiriyo o sandığa oğlumun eli değdi boyarken yanındaydım çok hevesli hazırlamıştı eli değdi emeği var ondan istiyorum sandığı versin demişti o zaman. Şimdi yıllar geçti sandıkta benim odamda öylece ilk günkü gibi duruyo. Bende gördükçe onun öldüğü günü hatırlıyorum. Yani bu sandığın evden gitmesi gerek ama ne yapmam lazım bilemedim. Sizin düşüncelerinizi merak ettim doğru olan ne, ne yapmalıyım. Yani siz olsanız ne yapardınız. Ben düşüne düşüne içinden çıkamadım. Bana bi akıl verin nolur.
Açıklama: arkadaşlar sandık benim değil o yüzden üzerinde söz sahibi değildim o zamanlar ve çocuk öldüğünde kardeşim hala ona aşıktı bu olay yıllar önce yaşandı. Annesine o zaman durumu anlattık zaten vazgeçti sandıktan. Kardeşim evleneli daha bi yıl oldu. Aile normal değil, sorunlu ve üstelik bir psikologda vermeyin sakın dedi lğtfwn yorum yaparken bu detayları dikkate alarak yapın.
Benim de dikkatimi çekti psikolog vermeyin demiş falanNasıl da uyduruk bir hikaye... hangi doktor "ölmüş evlattan geriye hiçbir eşya kalmamalı" der ki? Söyleyin hemen sağlık bakanlığına şikayet edelim o doktoru. Psikolog sizin akraba herhalde, eşyaları ille de vermeyin evli baraklı kadında kalsın dediğine göre...
Not: burada millet sizi onaylasın diye bilime iftira atmayınız...
İster inanın ister inanmayın. Varsa tanıdığınız bir psikolog sorun. Ölüm normal değildi genç yaşta bi intihardı. Anne ilaçlarla duruyordu. İyi değildi. Ölen insandan geriye hiçbirley kalmaması gerekiyormuş hatta kıyafetlerini bile başkasına vermeli dedi. Baktıkça o anı hatırlar sürekli üzülür acısı hiç geçmez hep taze kalır dedi. Bende şaşırmıştım o zaman. Kimseyede iftira attığım yok. Psikologlar, merhumun eşyalarının istemeden onu hatırlatacağına ve etrafındakilerin zaten parçalanmış ruhlarını kışkırtacağına inanıyorlar. O yüzden olumlu bakmıyolar. Kardeşimde bekardı zaten aşıktı hala o çocuğaNasıl da uyduruk bir hikaye... hangi doktor "ölmüş evlattan geriye hiçbir eşya kalmamalı" der ki? Söyleyin hemen sağlık bakanlığına şikayet edelim o doktoru. Psikolog sizin akraba herhalde, eşyaları ille de vermeyin evli baraklı kadında kalsın dediğine göre...
Not: burada millet sizi onaylasın bilime iftira atmayınız...
Ayrıntı vermek zorundaydım. Aileye vermediğimiz için tepki göaterenler oluyo bilsinler ona göre yorum yapaınlar diye söylemek zorundaydım malesef zaten yorumlara bakarsanız her detaya takılıyolar soruyolar sandığı neden annesine vermediğimize takılacaklarını biliyodum. Şuan rahatlıkla aileyle irtibat kuramıyorum nedenini söylemek zorundayım. Ki ölen kişiyle ilgili kötü bişe demedim yaşadığı bi hastalıktı, kötü biri diye bahsetmedim. Sara hastalığı biçok kişide var artık. İntihardan kardeşimi sorımlu tutacak yorumlar yazıcakları doğruyu yazdım sadeceAileye vermeye gerek yok şu saatten sonra, kardeşinize söyleyin odamda durmasını istemiyorum ne yapalım bu sandığı diye. O kadar sahip çıkmış zamanında kararını da o versin.
Ayrıca burada bile olsa ölmüş insanın arkasından öyleydi, böyleydi diye yazılması rahatsız etti beni. Mesele de gayet basit, bu kadar ayrıntıya gerek yok yani.
Niye psikoloji sadece karşı taraf için mı var? Kız kardeşinizin acısı taze kalsın o yüzden sandığı vermeyin mı dedi psikolog? Demek ki kızkardeşinizi sarsmamış olay bu yüzden eşyalarını yok et denmemiş ona (psikolog tarafından!?)İster inanın ister inanmayın. Varsa tanıdığınız bir psikolog sorun. Ölüm normal değildi genç yaşta bi intihardı. Anne ilaçlarla duruyordu. İyi değildi. Ölen insandan geriye hiçbirley kalmaması gerekiyormuş hatta kıyafetlerini bile başkasına vermeli dedi. Baktıkça o anı hatırlar sürekli üzülür acısı hiç geçmez hep taze kalır dedi. Bende şaşırmıştım o zaman. Kimseyede iftira attığım yok. Psikologlar, merhumun eşyalarının istemeden onu hatırlatacağına ve etrafındakilerin zaten parçalanmış ruhlarını kışkırtacağına inanıyorlar. O yüzden olumlu bakmıyolar. Kardeşimde bekardı zaten aşıktı hala o çocuğa
Psikologlar, merhumun eşyalarının istemeden onu hatırlatacağına ve etrafındakilerin zaten parçalanmış ruhlarını kışkırtacağına inanıyorlar. Zaten intihar olayı yeniydi psikolog bunu dediğinde eşyalar daha fazla hatırlatır hep oğlunun öldüğü günde kalır acısı hep taze kalır dedi, önermiyoruz dedi. Ki zaten kardeşim vermek şstemiyodu aşıktı hala saklıcam dedi benim o bermem dedi.Benim de dikkatimi çekti psikolog vermeyin demiş falan
Kızkardeşim zaten en başındam dedi psikologa vermem sandığı saklıcam dedi aşıktı hala. Bizde ailenin bizden istediğini söyledik vermeyin dedi hatta sizde tutmayın evinizde dedi ama kardeşim dinlemedi.Niye psikoloji sadece karşı taraf için mı var? Kız kardeşinizin acısı taze kalsın o yüzden sandığı vermeyin mı dedi psikolog? Demek ki kızkardeşinizi sarsmamış olay bu yüzden eşyalarını yok et denmemiş ona (psikolog tarafından!?)
Bende bilemediğim için burda fikir aradım. Ne yapıcağımı bilemiyorum. Annesine verin diyen var, vermeyin bu saatten sonra diyen var, fakire fukaraya verin diyen var. Herkes başka bişe diyo kafam iyice karıştı. Sandığa kıyamıyorumda. Biraz duygusal davranıyorum elimde değilNeden atmayı düşünmüyorsunuz? Kardeşiniz umursamıyor zaten. Bu saatten sonra aileye ne deyip de vereceksiniz.
Kardesiniz evlenmiş, aileyle irtibat kesilmiş. Sandığa bu kadar anlam yüklemeniz anlamadım. Sizinle hiç alakası yok.Ayrıntı vermek zorundaydım. Aileye vermediğimiz için tepki göaterenler oluyo bilsinler ona göre yorum yapaınlar diye söylemek zorundaydım malesef zaten yorumlara bakarsanız her detaya takılıyolar soruyolar sandığı neden annesine vermediğimize takılacaklarını biliyodum. Şuan rahatlıkla aileyle irtibat kuramıyorum nedenini söylemek zorundayım. Ki ölen kişiyle ilgili kötü bişe demedim yaşadığı bi hastalıktı, kötü biri diye bahsetmedim. Sara hastalığı biçok kişide var artık. İntihardan kardeşimi sorımlu tutacak yorumlar yazıcakları doğruyu yazdım sadece