- 9 Nisan 2014
- 1.972
- 1.310
-
- Konu Sahibi Gul receli
- #41
18 Yaşındaydım, hiç unutmuyorum bunu 24 yaşında biriyle çıkmaya başladım. Ama çok aşığım. Makyajıma, ojeme, her haltıma karışırdı. Kilo fazlan var, biraz zayıfla falan derdi... İnsan bunu neden yapar anlamıyorum ama yapmıştı işte. O sırada hadisenin yeni meşhur olduğu zamanlar tabi. Konu nerden açıldıysa hatırlamıyorum artık, fiziği çok güzel dedi, benim tepem attı. S..... git onunla aşk yaşa o zaman p......k dedim. O kadar da kusursuz olsam gider daha iyisini bulurum , senin kaprislerini mi çekecem dedim. Ayrıldım. Hiç unutmamKizlar kendimi cok cirkin hissediyorum..Erkek arkadasim renkli gozluleri cok begeniyo,bense siyah gozluyum kumralim..61 kiloyum 1.72 boyum var.Arkadaslarim beni begeniyorlar ama sevgilimin begemdigi bir tip degilim bundan eminim.Beni seviyor ve bana asik bundan eminim.Ama ben cok guzel oldugum icin hoslandigi icin degil,iyi bir insan oldugum icin iyi huylu oldugum icin seviyor.Hep yesil gozluleri hos buluyor guzel buluyor hatta kendi gozlerinin bile yesil olmasini istiyor.Yesil gozlu olsun yeter ki o insani cok begeniyo guzel kizmis diyo.SİYAH KAHVE GOZLUYUZ DİYE NEDEN HEP İKİNCİ PLANDA OLMALİYİZ!Gozlerime kalem cekiyordum icine,bir daha surme cok siyah oluyor demisti.Kilomla dalga geciyor,yanaklarimla dalga geciyor,gozlerim cekikmis tatar diye dalga geciyor,kullaklarimla dalga geciyor guluyor,burnum guzelmis ama cok hafif sisligi varmis yoksa cok guzelmis (resmen batirdi sivadi)...Yaninda o kadar mutsuzum huzursuzum ki ve kendimden nefret ediyorum onun yaninda rahat hissetmiyorum.Yani kizlar beni begenmediginden adim kadar eminim.Ve bunu onunla kac kez konustugumda of sacmalama ne alaka begenmesem cikarmiydim senle diyip duryyor.ama artik surekli biktim kizlar.Şuan 19 yasindayim...Zaten 8.sinifta kendimi begenmedigim icin psikiyatriste goturmustu.Çogu seyimi begenmiyorum diye..Anliyorum diyip oyle bir ilac yazmis ki.İnternette okuduguma gore o ilac hayati toz pembe gosteren bir ilacmis.Çok agir depresyon gecirenler icinmis.Yuh dedim ya resmen kadin beni 5dk dinledi teshisi koydu bu mu yani?Çozum bu muydu? Hatta bir yorumda biri sey yazmis"annem bu ilaci ictiginde cenazeye bile turku soyleyerek gitti" yaziyordu.Yani insanlar o kadar garip ki.Sonra diyorum ki bak sagliklisin cok sukur herseyin saglikli diyorum,sonra sevgilimin dalga gecmeleri falan..offf ayrilincada barismam icin herseyi yapiyo pesimi birakmiyo.Kac oldu bu...Ama sevdigi icin hos buldugu icin degil..Napmaliyim agliyorum surekli.Makyaj bile yapmak istemiyorum daha cirkin hissediyorum utaniyorum disari cikinca herkes bana bakiyormus gibi offff kizlar :'(
Sonuna kadar bile okumadım. Seni aşağılayan bir insana kendini beğendirmeye mi çalışıyorsun. Sana aşık olabilir ama aşk bitince ne yapacaksın.kendimizin bile hoşlanmadığımız bedensel özelliklerimiz var ama bununla kimsenin dalga geçmesine izin vermeyizKizlar kendimi cok cirkin hissediyorum..Erkek arkadasim renkli gozluleri cok begeniyo,bense siyah gozluyum kumralim..61 kiloyum 1.72 boyum var.Arkadaslarim beni begeniyorlar ama sevgilimin begemdigi bir tip degilim bundan eminim.Beni seviyor ve bana asik bundan eminim.Ama ben cok guzel oldugum icin hoslandigi icin degil,iyi bir insan oldugum icin iyi huylu oldugum icin seviyor.Hep yesil gozluleri hos buluyor guzel buluyor hatta kendi gozlerinin bile yesil olmasini istiyor.Yesil gozlu olsun yeter ki o insani cok begeniyo guzel kizmis diyo.SİYAH KAHVE GOZLUYUZ DİYE NEDEN HEP İKİNCİ PLANDA OLMALİYİZ!Gozlerime kalem cekiyordum icine,bir daha surme cok siyah oluyor demisti.Kilomla dalga geciyor,yanaklarimla dalga geciyor,gozlerim cekikmis tatar diye dalga geciyor,kullaklarimla dalga geciyor guluyor,burnum guzelmis ama cok hafif sisligi varmis yoksa cok guzelmis (resmen batirdi sivadi)...Yaninda o kadar mutsuzum huzursuzum ki ve kendimden nefret ediyorum onun yaninda rahat hissetmiyorum.Yani kizlar beni begenmediginden adim kadar eminim.Ve bunu onunla kac kez konustugumda of sacmalama ne alaka begenmesem cikarmiydim senle diyip duryyor.ama artik surekli biktim kizlar.Şuan 19 yasindayim...Zaten 8.sinifta kendimi begenmedigim icin psikiyatriste goturmustu.Çogu seyimi begenmiyorum diye..Anliyorum diyip oyle bir ilac yazmis ki.İnternette okuduguma gore o ilac hayati toz pembe gosteren bir ilacmis.Çok agir depresyon gecirenler icinmis.Yuh dedim ya resmen kadin beni 5dk dinledi teshisi koydu bu mu yani?Çozum bu muydu? Hatta bir yorumda biri sey yazmis"annem bu ilaci ictiginde cenazeye bile turku soyleyerek gitti" yaziyordu.Yani insanlar o kadar garip ki.Sonra diyorum ki bak sagliklisin cok sukur herseyin saglikli diyorum,sonra sevgilimin dalga gecmeleri falan..offf ayrilincada barismam icin herseyi yapiyo pesimi birakmiyo.Kac oldu bu...Ama sevdigi icin hos buldugu icin degil..Napmaliyim agliyorum surekli.Makyaj bile yapmak istemiyorum daha cirkin hissediyorum utaniyorum disari cikinca herkes bana bakiyormus gibi offff kizlar :'(
18 Yaşındaydım, hiç unutmuyorum bunu 24 yaşında biriyle çıkmaya başladım. Ama çok aşığım. Makyajıma, ojeme, her haltıma karışırdı. Kilo fazlan var, biraz zayıfla falan derdi... İnsan bunu neden yapar anlamıyorum ama yapmıştı işte. O sırada hadisenin yeni meşhur olduğu zamanlar tabi. Konu nerden açıldıysa hatırlamıyorum artık, fiziği çok güzel dedi, benim tepem attı. S..... git onunla aşk yaşa o zaman p......k dedim. O kadar da kusursuz olsam gider daha iyisini bulurum , senin kaprislerini mi çekecem dedim. Ayrıldım. Hiç unutmamÇok sinir olmuştum. Benden öyle bişey beklemediği için şok olmuştu. Aradan biraz zaman geçti, geldi uzun uzun konuştu benimle. Ben de burnu sürttü diye barıştım. Bir daha da öyle bişey yapmadı. Ben o arada bayağı kilo vermiştim tabi. Başkasıyla da çıkmıştım, ayrılmıştım. Geri barıştık, ona da söyledim böyle böyle biriyle çıktım diye. Çok bozuldu. Ne yapayım karalar bağlayıp seni bekleyecek değildim dedim. Sonra kilo alsam ve sorun etsem de hiç sorun yapmadı bunu. Çünkü seviyordu. Gerçekten kaybetme korkusu erkeklerin aklını başına getirebiliyor bazen. O zaman 63 kiloydum. Bir ara 83e çıktım ve çok takıntı yapmıştım, o zaman bile dünyanın en güzel kadını olsa sen gibi olamaz, 5 sene sonra ondan ayrıldığımda bile seni hiç unutmayacağım, kimse sen olamaz falan diyordu. Önce seni gerçekten kaybettiğini, onsuz da yapabileceğini düşünmesini sağla, seviyorsa mutlaka döner. Sonra ona sonsuz bir sevgi ver. Sonsuz sevgi, sonsuz ilgi ve aşk... Bir daha sensiz yapamaz.
18 Yaşındaydım, hiç unutmuyorum bunu 24 yaşında biriyle çıkmaya başladım. Ama çok aşığım. Makyajıma, ojeme, her haltıma karışırdı. Kilo fazlan var, biraz zayıfla falan derdi... İnsan bunu neden yapar anlamıyorum ama yapmıştı işte. O sırada hadisenin yeni meşhur olduğu zamanlar tabi. Konu nerden açıldıysa hatırlamıyorum artık, fiziği çok güzel dedi, benim tepem attı. S..... git onunla aşk yaşa o zaman p......k dedim. O kadar da kusursuz olsam gider daha iyisini bulurum , senin kaprislerini mi çekecem dedim. Ayrıldım. Hiç unutmamÇok sinir olmuştum. Benden öyle bişey beklemediği için şok olmuştu. Aradan biraz zaman geçti, geldi uzun uzun konuştu benimle. Ben de burnu sürttü diye barıştım. Bir daha da öyle bişey yapmadı. Ben o arada bayağı kilo vermiştim tabi. Başkasıyla da çıkmıştım, ayrılmıştım. Geri barıştık, ona da söyledim böyle böyle biriyle çıktım diye. Çok bozuldu. Ne yapayım karalar bağlayıp seni bekleyecek değildim dedim. Sonra kilo alsam ve sorun etsem de hiç sorun yapmadı bunu. Çünkü seviyordu. Gerçekten kaybetme korkusu erkeklerin aklını başına getirebiliyor bazen. O zaman 63 kiloydum. Bir ara 83e çıktım ve çok takıntı yapmıştım, o zaman bile dünyanın en güzel kadını olsa sen gibi olamaz, 5 sene sonra ondan ayrıldığımda bile seni hiç unutmayacağım, kimse sen olamaz falan diyordu. Önce seni gerçekten kaybettiğini, onsuz da yapabileceğini düşünmesini sağla, seviyorsa mutlaka döner. Sonra ona sonsuz bir sevgi ver. Sonsuz sevgi, sonsuz ilgi ve aşk... Bir daha sensiz yapamaz.
Ay sanki o mükemmel sen de onu yargıla her şeyi dört dörtlük mü? Sen böyle bişi yapsan emin ol iş ayrılığa kadar giderdi.gayet güzel bi kızsın..Senin o güzelliğini ne kadar beğenen erkek vardır emin ol.durumunuzu bilmiyorum ama ben böyle bi durumda olsam zıtlaşır ve ayrılırdım.çok sakin ve uyumlu olmama rağmen.yani seviyorsam bile bi derece,Allah'ın verdiği şeyleri ne hakla bu kadar yargılıyor.beğenmiyorsa çıkmasaydınız.zaten öyle de Demiş.Ama siz nesini seviyorsunuz onun.bu yaptıkları espiriyle bile bu anlayışta biriyle olmaz ki,yeşil lens takın dicem ama bir tek o değil miş ki derdiniz.iç güzellik önemli derler tamam da dışta bu kadar yadırganmaz ki.böyle yaptığına ve sen de alındığına göre uyuşmuyorsunuz da zaten.Kizlar kendimi cok cirkin hissediyorum..Erkek arkadasim renkli gozluleri cok begeniyo,bense siyah gozluyum kumralim..61 kiloyum 1.72 boyum var.Arkadaslarim beni begeniyorlar ama sevgilimin begemdigi bir tip degilim bundan eminim.Beni seviyor ve bana asik bundan eminim.Ama ben cok guzel oldugum icin hoslandigi icin degil,iyi bir insan oldugum icin iyi huylu oldugum icin seviyor.Hep yesil gozluleri hos buluyor guzel buluyor hatta kendi gozlerinin bile yesil olmasini istiyor.Yesil gozlu olsun yeter ki o insani cok begeniyo guzel kizmis diyo.SİYAH KAHVE GOZLUYUZ DİYE NEDEN HEP İKİNCİ PLANDA OLMALİYİZ!Gozlerime kalem cekiyordum icine,bir daha surme cok siyah oluyor demisti.Kilomla dalga geciyor,yanaklarimla dalga geciyor,gozlerim cekikmis tatar diye dalga geciyor,kullaklarimla dalga geciyor guluyor,burnum guzelmis ama cok hafif sisligi varmis yoksa cok guzelmis (resmen batirdi sivadi)...Yaninda o kadar mutsuzum huzursuzum ki ve kendimden nefret ediyorum onun yaninda rahat hissetmiyorum.Yani kizlar beni begenmediginden adim kadar eminim.Ve bunu onunla kac kez konustugumda of sacmalama ne alaka begenmesem cikarmiydim senle diyip duryyor.ama artik surekli biktim kizlar.Şuan 19 yasindayim...Zaten 8.sinifta kendimi begenmedigim icin psikiyatriste goturmustu.Çogu seyimi begenmiyorum diye..Anliyorum diyip oyle bir ilac yazmis ki.İnternette okuduguma gore o ilac hayati toz pembe gosteren bir ilacmis.Çok agir depresyon gecirenler icinmis.Yuh dedim ya resmen kadin beni 5dk dinledi teshisi koydu bu mu yani?Çozum bu muydu? Hatta bir yorumda biri sey yazmis"annem bu ilaci ictiginde cenazeye bile turku soyleyerek gitti" yaziyordu.Yani insanlar o kadar garip ki.Sonra diyorum ki bak sagliklisin cok sukur herseyin saglikli diyorum,sonra sevgilimin dalga gecmeleri falan..offf ayrilincada barismam icin herseyi yapiyo pesimi birakmiyo.Kac oldu bu...Ama sevdigi icin hos buldugu icin degil..Napmaliyim agliyorum surekli.Makyaj bile yapmak istemiyorum daha cirkin hissediyorum utaniyorum disari cikinca herkes bana bakiyormus gibi offff kizlar :'(
Böyle adamlar iflah falan olmaz ya..Kadına nSıl davranması gerektiğini bilecek yoksa ufaktan ufaktan gidecek.Hadisenin fizigine guzel diyen erkek kördür yahu. Herkese zayif olmak yakışmıyor zaten mesela hadiseye. Tavriniza katıldım. En azindan bir tepki ver bence konu sahibi. Ayrilinca geri geliyor tabi dimyata pirince giderken eldeki bulgurdan olmak istemez. Ama biraz kararli durun kivransin.
Bir de bunları söyleyen yakışıklı olsa gam Yenicem.tipsizin tekidir.milleti beğenmez.kendini çok beğenir.Hadise diyince koptum. Şapşala bak sen. Hadise dediğin kısacık şişko bi kadın ya
Bir de bunları söyleyen yakışıklı olsa gam Yenicem.tipsizin tekidir.milleti beğenmez.kendini çok beğenir.
yakışıklılar zaten daha düşünceli,merhametli
Aslında bu burunun ağzın yüzün hepsinin bir anlamı var.büyük burun mesela liderliğin karar verebilme becerisinin geliştiğini gösteriyormuş.geçen bir arkadaş vardı çocuk yakışıklı tek uymayan kısmı burnu diyebiliriz..Çocuğa en beğendiği yerini sordular çocuk burnum dedi.o Zaman taktir ettim.ben de bi ara çok takmıştım burnuma,Gözüme,ağız yapıma.başka hiç bi insanı böyle şöyle diye yargılamadığım halde..yani baktığında kimseye çirkin diyemiyorsun ki.hepsinin gözüne biraz baksan biraz konuşsan seviyorsun..dedim ne gerek var takmayaMorgülreçeli sana bir kitaptan alıntı, bunu oku kendine çıkaracağın sonuçlar olacak. ama en önemlisi senin kendine her şartta olumlu bakabilmende gizli
Peki, arada ne fark vardı?
Aradaki fark her ikisinin kendi kendilerine bakışıydı.
Birincisi olumlu düşünebilen biriydi, kendine olumlu bir rota belirledi ve onu gerçekleştirmek için koyuldu. İkincisi ise olumsuz bir şekle büründü ve de bu hal onu bitirdi.
İnsanın başından geçen tecrübeler, bir bakış veya söylenen bir söz şeklindeki tecrübelerdir.
Örnek olarak, eğilimleri ve meşrepleri çok farklı bir grup in
sanla bir toplantıda veya partide bir araya geliyorsun, bir fısıltıdır dolaşıyor ve arkandan konuşuluyor: Çok soğuk bir adam. Bunu duyunca artık bu sözle yatıp kalkmaya başlıyorsun ve kendini soğuk birisi olduğuna inandırıyorsun. Bu sözü gece gündüz tekrar edip düşünüyorsun. Neticede bilinçaltına yerleşiyor, bu sözü doğruluyorsun ve inanıyorsun. Dolayısıyla davranışlarına ve başkalarıyla ilişkilerine bu durum yansıyor.
Bir gün bana yirmi yaşlarında bir genç geldi ve yalnızlıktan, kenara itilmişlikten şikâyetçi olduğunu söyledi. İnsanların onu sevmediğinden, onunla beraber olmaya bile tahammül edemediklerinden, arkasından dedikodusunu yaptıklarından yakındı.
Niçin? Çünkü burnu büyüktü. Burnunda, diğer insanların burnundan farklı bir gariplik göremedim.
Aslında kibir ve gurur ifadeleri taşıyan mağrur bir burnu vardı. Ne var ki, genç dostumuzun kendisi hakkındaki kanaati, burnunun büyük olması ve büyük burnun alay ve hafife almaya sebep olduğu düşüncesiydi.
Bu durumda çözüm nedir? Çözüm, gencin kafasındaki düşünceleri değiştirmektir: Olumlu bakabilmeyi, burnunun son derece normal olduğuna inanmasını sağlamak gerekir. Biraz hacim olarak büyükte olsa, saygı ve takdire engel teşkil etmediğine, burnu büyük olduğu halde bunu hiç önemsemeyen ve hayata kucak açan çok sayıda insanın var olduğuna ikna etmek gerekir. Bu inancı genç dostumuza kazandırabilirsek duyguları, tavır ve davranışları tam tersine döner.
Soru: Genç dostumuzun kendine yönelik kanaati, olumsuzluktan olumlu hale nasıl dönüşür?
Bunun yolu, gencimizin kendi kendine normal olduğunu telkin etmesidir. Burnu gerçekten biraz büyükte olsa, insanların onu sevebileceği ve saygı duyabileceği gerçeğini değiştirmez. Çünkü insanların bir birlerine saygısı burun şekliyle değil; kişilik, ahlak ve ilişkileriyle ilgilidir. Bu telkin yeterli bir süre tekrar ederse akıl, bilinçaltının tesiri alanına girer ve etkisini gösterir. Daha sonra bu bir inanışa dönüşür ki, ardından
İnsanın davranışları değişir. Bu bölümün ilerleyen kısımlarında kişisel telkinden biraz daha geniş olarak söz edeceğiz.
Başka bir örnek... Hapishanenin penceresinden bakan iki mahkûmla ilgili... Birisi gökteki aya bakıyor, diğeri yerdeki toprağa. Oysa ikisi de benzer şartlarda yaşıyor... Çünkü ilki umut dolu ve parlak bir gelecek var kafasında. İkincisi ise umudunu yitirmiş, hayatına ve umutlarına olumsuzluk çökmüş.
Tıp fakültesinde iki tane genç kızımız vardı.
Bunlardan biri son derece güzel, fakat içine kapanıktı. Çünkü yüzünde ergenlik sivilcesi olduğundan kendini çirkin buluyordu.
Diğeri ise çirkin sayılacak durumdaydı, fakat arkadaşlan arasında çok rahattı. Kendisinin sosyal ve sevilen biri olduğuna inanıyordu ve bu inanış davranışlarına olumlu şekilde yansıyordu.
Neticede varılan sonuç şu: İnsanın başarısının sırrı kendi gücüne inanmasında ve kendi kendine olumlu telkinde bulunabilmesinde gizlidir. Bir kez daha belirtelim buradaki başarının arkasındaki asıl etken, olumlu düşüncedir.