Bilinçli tüketicinin tanımı tektir esasen, kişi ödediğinin karşılığını alabiliyor mu (kalite vb.), israf etmiyor mu, reklamlara aldanmıyor mu budur yani bilinçli tüketici. Zenginlik-fakirlik kavramı iste apayrı, çünkü artık konu ihtiyaç olup olmaması kısmını aşar, lükslerden-alışkanlıklardan bahsedilir.
İlk yorumumda dediğim gibi aslında Kaptan Fantastik adlı filmde sistem çok güzel eleştiriliyor. Ancak "Tamamen izole bir şekilde de yaşayamazsınız, sistemsiz var olamazsınız, yoksunuz" kısmının da altını çiziyor. Tvde olsun, billboardlarda, hatta ekranları bırakın, kişilerin kendi basit muhabbetlerinde bile sonsuz bir reklam döngüsü var. Marka takıntıları, markaların insanları kutuplaştırması vb. , kişinin, birini gördüğü zaman onu her şeyiyle yargılayabilecek milyonlarca kalıp algı var artık. Bunlardan tamamen sıyrılmayı arzulamak kabul edilebilir ama "Hayata geçirebiliriz" demek fazla ütopik. Çünkü artık beyinler kapital.