- 23 Mart 2020
- 75
- 32
- 18
- 30
- Konu Sahibi mandalinaa8
-
- #1
Burda asıl sorun nişanlınıza karşI hissimiz olup olmadığı? Bu adam değil de başkası da kafanızı karıştırılabilir belki. Söz konusu kişiye gelince… sizinle ciddi düşünen sorumluluk sahibi biri şurda dursub flört bile olsa karşısında şansı yok, olmamalı.. zaman akıp gidiypr, hayat geçiyor, ne isteiğini bilmeyen bir gelgit akıllıyı beklemeye değer mi? Şans vermeye ya da..Benim psikolojim çok bozuldu. Tavsiyelerinize ihtiyacım var. Sırf bunun için hesap açtım. Bundan 5 sene evvel hayatıma işyerim sayesinde biri girdi. Beni hep umutlandıran sözleri davranışları oluyordu. Zaman geçirdikçe ben aşık olmaya başladım. Duygularımı belli ediyordum belki bana açılır diye ama bana ciddi anlamda hiç açılmadı. Sürekli imalar şakalar yapıyordu. Sen neden açılmadın derseniz aynı iş yerinde olduğumuz için reddederse beni diye çekindim. Sonra bir sebepten aramız bozuldu. Benim olmadığım zamanlarda başka bir kızla yakın olduğunu iş yerindeki başka bir arkadaşımdan öğrendim. Hatta kız telefonunu karıştırıp benimle konuşmalarını görünce kendisine hesap sormuş. Tüm bunları duyunca kendimi aldatılmış hissettim. Kendisi asla bunu kabul etmiyor. O gün peşimden gelip beni sevdiğini söyledi. Hangi anlamda seviyorsun? Arkadaşın gibi sanırım dedim. Sustu hiç bir şey demedi. O konuşma öyle kaldı. Fakat aldatıldığımı hissettiğim için onunla görüşmeyi kestim. Aradan uzun bir zaman geçti. Aynı işte olduğumuz için tekrar hayatıma dahil oldu. Biz yine eski samimiyetimizi yakalamıştık. Aradan 6 ay geçmesine rağmen yine bana ciddi bir şekilde açılmadı. Arkadaş mıyız sevgili miyiz ne olduğumuzu çözemiyordum. Bir gün konuşurken konu eskilerden açıldı. Neden küstüğümüzle ilgili konuşurken sen haketmiştin seninle konuşmamamı dedim. Bana bırak ya kendi kendine gelin güvey olmuştun dedi. Asla kendini suçlu olarak görmüyor. Kimseyle yakın olmadığını ve telefonunu masada unuttuğu için kızın karıştırdığını iddaa ediyor. Bu laf çok ağrıma gitti. Ben bu lafı sana bir şey hissetmiyordum kendi kendine umutlandın olarak anladım. İçime bir soğuma geldi ona karşı arkadaş olarak görüp öyle devam etmeye karar verdim. Ben arkadaş gibi davranınca bana olan ilgisi daha artmaya başladı. Fakat o cümleyi kurduğu için ben hep söylediklerine ve yaptıklarına inanmamaya başlamıştım. O cümle için bana kendi kendine kafanda kurup küstün o anlamda dememiştim dedi çok sonradan. Derken zaman geçti karşıma benimle ciddi düşünen beni seven biri çıktı zamanla bende sevdim. Tabii arama onunla mesafe koymuştum çoktan. Ben nişanlandım. Bir kere olsun içimde ne pişmanlık ne de başka bir duygu vardı. Ama o sürekli gidip gelip aklımı bulandırmaya başladı. Sanki bana çok aşık beni çok seviyor ama ben nişanlandığım için artık herşey çok geç herşey benim suçummuş gibi davranıyor. Sürekli çok üzüldüğünden bahsedip duruyordu. Bende buna çok yatkın bir insanım. Biri beni suçlayınca hemen gerçekten ben mi hatalıyım diye düşünüp kafama takıyorum. Bende bunu kafama takmaya başladım. Ben nişanlanmasaydım belki bunlar olmayacaktı diye düşünmeye başladım. Ve ben dayanamayıp nişanı attım. Bir süre ayrıldık fakat onunla da birlikte değiliz. O nişan attığım sürede ben sürekli ağlıyordum. Ben hata yaptım ne yapmalıyım diye psikolojim iyi değildi. Ailem ve arkadaşlarım nişanı atmamam gerektiğini söyleyip duruyorlardı. Tekrardan nişanlımla barıştım ama aklım hala bulanıktı. Ağlaya ağlaya helak oldum. Nişanlımla barştm ama tamamen insanların yönlendirmeleriyle barıştım. Acaba ayrılsam beraber olur muyuz gibi şeyler geçiyordu aklımdan. En son dayanamadım. Her şeyi göze aldım yanına gidip sordum bana nikahına çok az kaldı farkında mısın diye cevap verdi. Bende ayrılacağımı söyledim. Bana yaptığın haksızlık değil mi dedi. Böyle konuşunca bende istemediğini düşündüm. O kabul etmese bile yine de nişanlımdan ayrılmak istedim. fakat ailem her canın sıkıldığında ayrılamazsın çocuk oyuncağı bu değil dediler. Aileler araya girdi ve ayrılmamı istemediler. Ben böyle değişik bir durumun içinde kaldım. İşin kötü yanı hala kendimi suçlamaya devm ediyorm. Keşke en başında red yeme ihtimalime rağmen sorsaydım diye. Bir yandan da ailemi ayrılmak için ikna etmeye çalışıyorum. Tlfdan yazdığım için biraz karışık olmuş olabilir. Bu suçluluk psikolojisinden nasıl çıkabilirim
Cok samimi arkadaşım boyle birsey yaşayıp bana anlatsaydi ona kafan mı güzelden başlayıp art arda cümlelerimi dizerdim. Bir gozlerinizi açında şu beklediğiniz kişinin sizi sevmediğini görün. Ne yanar dönermiş yahu zaten sevse söyler. Bazıları macera arar özellikle de aynı akvaryuma bırakılmışlar, aynı isyeri falan adam kendi zamanını renklendirmeye çalışmış. Ama nisanlinizdan ayrılın. Tüm bunları yaparken kim bilir ona neler yaşattınız en azından bırakınca kendisini hakeden biriyle mutlu olsunBenim psikolojim çok bozuldu. Tavsiyelerinize ihtiyacım var. Sırf bunun için hesap açtım. Bundan 5 sene evvel hayatıma işyerim sayesinde biri girdi. Beni hep umutlandıran sözleri davranışları oluyordu. Zaman geçirdikçe ben aşık olmaya başladım. Duygularımı belli ediyordum belki bana açılır diye ama bana ciddi anlamda hiç açılmadı. Sürekli imalar şakalar yapıyordu. Sen neden açılmadın derseniz aynı iş yerinde olduğumuz için reddederse beni diye çekindim. Sonra bir sebepten aramız bozuldu. Benim olmadığım zamanlarda başka bir kızla yakın olduğunu iş yerindeki başka bir arkadaşımdan öğrendim. Hatta kız telefonunu karıştırıp benimle konuşmalarını görünce kendisine hesap sormuş. Tüm bunları duyunca kendimi aldatılmış hissettim. Kendisi asla bunu kabul etmiyor. O gün peşimden gelip beni sevdiğini söyledi. Hangi anlamda seviyorsun? Arkadaşın gibi sanırım dedim. Sustu hiç bir şey demedi. O konuşma öyle kaldı. Fakat aldatıldığımı hissettiğim için onunla görüşmeyi kestim. Aradan uzun bir zaman geçti. Aynı işte olduğumuz için tekrar hayatıma dahil oldu. Biz yine eski samimiyetimizi yakalamıştık. Aradan 6 ay geçmesine rağmen yine bana ciddi bir şekilde açılmadı. Arkadaş mıyız sevgili miyiz ne olduğumuzu çözemiyordum. Bir gün konuşurken konu eskilerden açıldı. Neden küstüğümüzle ilgili konuşurken sen haketmiştin seninle konuşmamamı dedim. Bana bırak ya kendi kendine gelin güvey olmuştun dedi. Asla kendini suçlu olarak görmüyor. Kimseyle yakın olmadığını ve telefonunu masada unuttuğu için kızın karıştırdığını iddaa ediyor. Bu laf çok ağrıma gitti. Ben bu lafı sana bir şey hissetmiyordum kendi kendine umutlandın olarak anladım. İçime bir soğuma geldi ona karşı arkadaş olarak görüp öyle devam etmeye karar verdim. Ben arkadaş gibi davranınca bana olan ilgisi daha artmaya başladı. Fakat o cümleyi kurduğu için ben hep söylediklerine ve yaptıklarına inanmamaya başlamıştım. O cümle için bana kendi kendine kafanda kurup küstün o anlamda dememiştim dedi çok sonradan. Derken zaman geçti karşıma benimle ciddi düşünen beni seven biri çıktı zamanla bende sevdim. Tabii arama onunla mesafe koymuştum çoktan. Ben nişanlandım. Bir kere olsun içimde ne pişmanlık ne de başka bir duygu vardı. Ama o sürekli gidip gelip aklımı bulandırmaya başladı. Sanki bana çok aşık beni çok seviyor ama ben nişanlandığım için artık herşey çok geç herşey benim suçummuş gibi davranıyor. Sürekli çok üzüldüğünden bahsedip duruyordu. Bende buna çok yatkın bir insanım. Biri beni suçlayınca hemen gerçekten ben mi hatalıyım diye düşünüp kafama takıyorum. Bende bunu kafama takmaya başladım. Ben nişanlanmasaydım belki bunlar olmayacaktı diye düşünmeye başladım. Ve ben dayanamayıp nişanı attım. Bir süre ayrıldık fakat onunla da birlikte değiliz. O nişan attığım sürede ben sürekli ağlıyordum. Ben hata yaptım ne yapmalıyım diye psikolojim iyi değildi. Ailem ve arkadaşlarım nişanı atmamam gerektiğini söyleyip duruyorlardı. Tekrardan nişanlımla barıştım ama aklım hala bulanıktı. Ağlaya ağlaya helak oldum. Nişanlımla barştm ama tamamen insanların yönlendirmeleriyle barıştım. Acaba ayrılsam beraber olur muyuz gibi şeyler geçiyordu aklımdan. En son dayanamadım. Her şeyi göze aldım yanına gidip sordum bana nikahına çok az kaldı farkında mısın diye cevap verdi. Bende ayrılacağımı söyledim. Bana yaptığın haksızlık değil mi dedi. Böyle konuşunca bende istemediğini düşündüm. O kabul etmese bile yine de nişanlımdan ayrılmak istedim. fakat ailem her canın sıkıldığında ayrılamazsın çocuk oyuncağı bu değil dediler. Aileler araya girdi ve ayrılmamı istemediler. Ben böyle değişik bir durumun içinde kaldım. İşin kötü yanı hala kendimi suçlamaya devm ediyorm. Keşke en başında red yeme ihtimalime rağmen sorsaydım diye. Bir yandan da ailemi ayrılmak için ikna etmeye çalışıyorum. Tlfdan yazdığım için biraz karışık olmuş olabilir. Bu suçluluk psikolojisinden nasıl çıkabilirim
Nişanlinizin başını yakıp da evlenmeyin. Atın nişanı. Kendisini seven, değer veren biriyle evlensin. Yazık etmeyin adama.Benim psikolojim çok bozuldu. Tavsiyelerinize ihtiyacım var. Sırf bunun için hesap açtım. Bundan 5 sene evvel hayatıma işyerim sayesinde biri girdi. Beni hep umutlandıran sözleri davranışları oluyordu. Zaman geçirdikçe ben aşık olmaya başladım. Duygularımı belli ediyordum belki bana açılır diye ama bana ciddi anlamda hiç açılmadı. Sürekli imalar şakalar yapıyordu. Sen neden açılmadın derseniz aynı iş yerinde olduğumuz için reddederse beni diye çekindim. Sonra bir sebepten aramız bozuldu. Benim olmadığım zamanlarda başka bir kızla yakın olduğunu iş yerindeki başka bir arkadaşımdan öğrendim. Hatta kız telefonunu karıştırıp benimle konuşmalarını görünce kendisine hesap sormuş. Tüm bunları duyunca kendimi aldatılmış hissettim. Kendisi asla bunu kabul etmiyor. O gün peşimden gelip beni sevdiğini söyledi. Hangi anlamda seviyorsun? Arkadaşın gibi sanırım dedim. Sustu hiç bir şey demedi. O konuşma öyle kaldı. Fakat aldatıldığımı hissettiğim için onunla görüşmeyi kestim. Aradan uzun bir zaman geçti. Aynı işte olduğumuz için tekrar hayatıma dahil oldu. Biz yine eski samimiyetimizi yakalamıştık. Aradan 6 ay geçmesine rağmen yine bana ciddi bir şekilde açılmadı. Arkadaş mıyız sevgili miyiz ne olduğumuzu çözemiyordum. Bir gün konuşurken konu eskilerden açıldı. Neden küstüğümüzle ilgili konuşurken sen haketmiştin seninle konuşmamamı dedim. Bana bırak ya kendi kendine gelin güvey olmuştun dedi. Asla kendini suçlu olarak görmüyor. Kimseyle yakın olmadığını ve telefonunu masada unuttuğu için kızın karıştırdığını iddaa ediyor. Bu laf çok ağrıma gitti. Ben bu lafı sana bir şey hissetmiyordum kendi kendine umutlandın olarak anladım. İçime bir soğuma geldi ona karşı arkadaş olarak görüp öyle devam etmeye karar verdim. Ben arkadaş gibi davranınca bana olan ilgisi daha artmaya başladı. Fakat o cümleyi kurduğu için ben hep söylediklerine ve yaptıklarına inanmamaya başlamıştım. O cümle için bana kendi kendine kafanda kurup küstün o anlamda dememiştim dedi çok sonradan. Derken zaman geçti karşıma benimle ciddi düşünen beni seven biri çıktı zamanla bende sevdim. Tabii arama onunla mesafe koymuştum çoktan. Ben nişanlandım. Bir kere olsun içimde ne pişmanlık ne de başka bir duygu vardı. Ama o sürekli gidip gelip aklımı bulandırmaya başladı. Sanki bana çok aşık beni çok seviyor ama ben nişanlandığım için artık herşey çok geç herşey benim suçummuş gibi davranıyor. Sürekli çok üzüldüğünden bahsedip duruyordu. Bende buna çok yatkın bir insanım. Biri beni suçlayınca hemen gerçekten ben mi hatalıyım diye düşünüp kafama takıyorum. Bende bunu kafama takmaya başladım. Ben nişanlanmasaydım belki bunlar olmayacaktı diye düşünmeye başladım. Ve ben dayanamayıp nişanı attım. Bir süre ayrıldık fakat onunla da birlikte değiliz. O nişan attığım sürede ben sürekli ağlıyordum. Ben hata yaptım ne yapmalıyım diye psikolojim iyi değildi. Ailem ve arkadaşlarım nişanı atmamam gerektiğini söyleyip duruyorlardı. Tekrardan nişanlımla barıştım ama aklım hala bulanıktı. Ağlaya ağlaya helak oldum. Nişanlımla barştm ama tamamen insanların yönlendirmeleriyle barıştım. Acaba ayrılsam beraber olur muyuz gibi şeyler geçiyordu aklımdan. En son dayanamadım. Her şeyi göze aldım yanına gidip sordum bana nikahına çok az kaldı farkında mısın diye cevap verdi. Bende ayrılacağımı söyledim. Bana yaptığın haksızlık değil mi dedi. Böyle konuşunca bende istemediğini düşündüm. O kabul etmese bile yine de nişanlımdan ayrılmak istedim. fakat ailem her canın sıkıldığında ayrılamazsın çocuk oyuncağı bu değil dediler. Aileler araya girdi ve ayrılmamı istemediler. Ben böyle değişik bir durumun içinde kaldım. İşin kötü yanı hala kendimi suçlamaya devm ediyorm. Keşke en başında red yeme ihtimalime rağmen sorsaydım diye. Bir yandan da ailemi ayrılmak için ikna etmeye çalışıyorum. Tlfdan yazdığım için biraz karışık olmuş olabilir. Bu suçluluk psikolojisinden nasıl çıkabilirim
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?