Ayrıca siz yeni eşyalar alıp nişanlının evine bu eşyaları koyacaksınız. O evde de nişanlı ailesi oturacak . Doğru mu anladım? Eğer öyleyse neden benim kendi evim için aldığım eşyaları başkaları 4 sene kullanıp eskitsin ki. Mantıksız.Yani zaten 4 yıl boyunca biz o evde oturamayacağız, doğu görevi bitiminde ancak gelirsek geleceğiz, O yüzden ailesini geçici olarak oraya yerleştirmeyi düşünüyor.
Hayir, biz normalde eşyaları alıp evi yerleştirecektik ve gelip gittikçe kalacaktık ama ailesini yerleştirmeyi düşününce eşya alma fikrini rafa kaldırmıştı.Ayrıca siz yeni eşyalar alıp nişanlının evine bu eşyaları koyacaksınız. O evde de nişanlı ailesi oturacak . Doğru mu anladım? Eğer öyleyse neden benim kendi evim için aldığım eşyaları başkaları 4 sene kullanıp eskitsin ki. Mantıksız.
neden olmasın kiMecbur gecmek zorunda.herkesin bosanma gibi lüksü olmuuor olamiyor
Evi su basmışbu zamana kadar ailesi neden evde oturmamış şimdi oturmak istiyorlar
ama eve yeni taşınmışlar kiradalarmış belli kiEvi su basmış
Harika konusmussun.ailesine hic konuyu acmamis iyi bi guzel birsey. Eger dedikleri dogruysa bu iyi oldu en azindan sen rengini ona belli ettinGelişme olarak okuyun**
Merhabalar tekrardan.
Nişanlımla konustuk 2 saate yakın.
Hatırladığım kadarıyla konuşmamızı aktarmak istiyorum sizlere de.
Dedim ki; Bak canım benim, beni yanlış anlama ama ben açık konuşacağım. Burada bir evimiz, bir kapımızın olması bizim için daha iyi olur. Üstelik memlekette düğün yapacagiz, düğün yorgunluguyla balayına gitmek jstemeyecegiz ve bir yerde kalmak isteyecegiz, böyle bir durumda ailenle zaten kalamayiz, kaldı ki izinlerde geldik diyelim, 2 tane bekar kardesin ve annen babanın yanına bir de bizi evli çift olarak düşün dedim. Olur mu sence? Dedim.
biz bunları konuşmuştuk buraya evine yerleşip, izinler ve düğün akabinde kalırız demiştik dedim.
O da evet dedi, dinledi beni sonuna kadar.
Devam ettim. Bence buraya büyük esyalarimizi alip, izinlerinde veya ekstrem bir durumda, yurtdışı gibi bir görev durumun olduğunda kalacağımız bir yer şart bize dedim. Çünkü çevremde kocası Suriye'de olan bir kız var, 3 çocukla anne babasinin evinde yaşamaya calisiyor ama imkan anlamında imkanları çok kısıtlı diye bir örnek verdim.
O da haklısın ama sen beni yanlış anladın, ben sadece bunları düşündüm, gidip aileme bunu söylemedim veya sana da bunu dayatir gibi söylemiyorum dedi. Ben sadece fikir yürüttüm senden de fikir almak istedim dedi.
Sonra ben devamında, yanlış anlama ama ben biraz bencilliği doğru buluyorum dedim. Biz sadece ikimizi düşünüp ilerleyelim. Herkesi memnun edemeyiz, imkanı yok bunun, arada yipranip hayatını yaşayamayan bir çift haline gelmek istemiyorum. Bu konuda bencillik yapacağız, bir karar alırsak onu ailemize aktaririz sadece dedim. Başkaları sebebiyle planlarımızı ve isteklerimizi degistirmeyelim dedim. Önceliğimiz sen, ben, biz ve huzurumuz olacak her zaman dedim.
O da haklısın, dedi. Bunları ben de düşündüm yoksa sana söylediğim şey illa olsun gibi bir derdim yok dedi. Sadece herkesi düşünüyorum dedi.
Ben de dedim ki, sana bu tarz şeylerin yuklenmemesi ve senin heyecanının hep canlı kalmasi.lazim dedim. Düğün telaşında olmalisin sadece dert tasa cekmemelisin dedim. Ailen için endiselenecegin bir şey yok ki, abin var, kardeşin var, üstelik abin ailenle yaşıyor halı hazirda, gerekirse kiraya iyi bir yere cikarlar ve o da gerekli desteği sağlar niye saglamasin dedim.
Haklısın dedi.
Esyalarimizi alalım kararına geri döndük kısacası, o da haklı.oldugumu söyledi ve güzel bir şekilde kapattık telefonu.
Aklımda soylemedigim bir şey kalmadı. Tavrım netti diye düşünüyorum.
Sizce iyi konuşmuş muyum?
Lutfen mesleki gorevlerine birsey demedim Allah hicbirini basimizdan eksik etmesin hepsi Vatanin guzel evlatlari. Var olsun sag olsunlar. Ben cimriler dedim. Evet gercekten ya içlerindeyim diyorum kac senedir aileleri nasilsa evde iki kisiler memurlar veya nasilsa bunlar cift maas. Atiyorum yok onlar o kadar parayi napacak diyip diyip istiyolar ogullarindan.hele dogudaysa fazla maas aldigini bilenler hic affetmiyor .bizlerin sıkıntısı bide su oluyor uzak yerlerde yasadigimiz icin aileleri genelde gelip en az yirmi gun kalan oluyorAskerlerin bu kadar zengin olduğunu bilmiyordumİnsanımız o kadar vizyonsuz ki askeri, polisi zengin bellemiş. Yazık günah kendi canı, yeri geliyor ailesinin canı tehlikede; kelle koltukta çalış. Sonra ailen seni sömürsün. Korkunç.
Ev konusuna gelince evi olmasını, maddi durumunun iyi olmasını büyük bir meziyet gibi sunduysa ve bu, konu sahibinin evlenmeye karar vermesinde önemli bir etkense zaten evlilik yanlış temelledirilmiş oluyor. O zaman şirket gibi şartlara bağlanmış oluyor herşey. Değişik bir evlilik dinamiği.
Ben kendi adıma evlenirken herhangi bir mal varlığım yoktu. Eşimin de bir evi vardı ama 120 taksitten 3 taksidini anca ödemişti ve maaşının %80i krediye gidiyorduKendimize ve çalışma azmimize güvendik, çalıştık ödedik kalan kısmını.
Yok ben de demedim zaten. Sizin de öyle yazdığınızı ima etmek istemedim. Bi yanlış anlaşılma oldu sanırım.Lutfen mesleki gorevlerine birsey demedim Allah hicbirini basimizdan eksik etmesin hepsi Vatanin guzel evlatlari. Var olsun sag olsunlar. Ben cimriler dedim. Evet gercekten ya içlerindeyim diyorum kac senedir aileleri nasilsa evde iki kisiler memurlar veya nasilsa bunlar cift maas. Atiyorum yok onlar o kadar parayi napacak diyip diyip istiyolar ogullarindan.hele dogudaysa fazla maas aldigini bilenler hic affetmiyor .bizlerin sıkıntısı bide su oluyor uzak yerlerde yasadigimiz icin aileleri genelde gelip en az yirmi gun kalan oluyor
Çok güzel konuşmuşsunuz. Ama inşallah sonradan gaza gelip değişmez fikirleri. Ben de biraz ailesinin ağzına da bakıcak gibi hissediyorum ne bileyim hala sanki babanız haklı gibiGelişme olarak okuyun**
Merhabalar tekrardan.
Nişanlımla konustuk 2 saate yakın.
Hatırladığım kadarıyla konuşmamızı aktarmak istiyorum sizlere de.
Dedim ki; Bak canım benim, beni yanlış anlama ama ben açık konuşacağım. Burada bir evimiz, bir kapımızın olması bizim için daha iyi olur. Üstelik memlekette düğün yapacagiz, düğün yorgunluguyla balayına gitmek jstemeyecegiz ve bir yerde kalmak isteyecegiz, böyle bir durumda ailenle zaten kalamayiz, kaldı ki izinlerde geldik diyelim, 2 tane bekar kardesin ve annen babanın yanına bir de bizi evli çift olarak düşün dedim. Olur mu sence? Dedim.
biz bunları konuşmuştuk buraya evine yerleşip, izinler ve düğün akabinde kalırız demiştik dedim.
O da evet dedi, dinledi beni sonuna kadar.
Devam ettim. Bence buraya büyük esyalarimizi alip, izinlerinde veya ekstrem bir durumda, yurtdışı gibi bir görev durumun olduğunda kalacağımız bir yer şart bize dedim. Çünkü çevremde kocası Suriye'de olan bir kız var, 3 çocukla anne babasinin evinde yaşamaya calisiyor ama imkan anlamında imkanları çok kısıtlı diye bir örnek verdim.
O da haklısın ama sen beni yanlış anladın, ben sadece bunları düşündüm, gidip aileme bunu söylemedim veya sana da bunu dayatir gibi söylemiyorum dedi. Ben sadece fikir yürüttüm senden de fikir almak istedim dedi.
Sonra ben devamında, yanlış anlama ama ben biraz bencilliği doğru buluyorum dedim. Biz sadece ikimizi düşünüp ilerleyelim. Herkesi memnun edemeyiz, imkanı yok bunun, arada yipranip hayatını yaşayamayan bir çift haline gelmek istemiyorum. Bu konuda bencillik yapacağız, bir karar alırsak onu ailemize aktaririz sadece dedim. Başkaları sebebiyle planlarımızı ve isteklerimizi degistirmeyelim dedim. Önceliğimiz sen, ben, biz ve huzurumuz olacak her zaman dedim.
O da haklısın, dedi. Bunları ben de düşündüm yoksa sana söylediğim şey illa olsun gibi bir derdim yok dedi. Sadece herkesi düşünüyorum dedi.
Ben de dedim ki, sana bu tarz şeylerin yuklenmemesi ve senin heyecanının hep canlı kalmasi.lazim dedim. Düğün telaşında olmalisin sadece dert tasa cekmemelisin dedim. Ailen için endiselenecegin bir şey yok ki, abin var, kardeşin var, üstelik abin ailenle yaşıyor halı hazirda, gerekirse kiraya iyi bir yere cikarlar ve o da gerekli desteği sağlar niye saglamasin dedim.
Haklısın dedi.
Esyalarimizi alalım kararına geri döndük kısacası, o da haklı.oldugumu söyledi ve güzel bir şekilde kapattık telefonu.
Aklımda soylemedigim bir şey kalmadı. Tavrım netti diye düşünüyorum.
Sizce iyi konuşmuş muyum?
Ben olsam istemezdim baska bir eve tasinsinlar .o esyalar gercekten ileride sana alinmayacak .hatta belki ayri bir evin bile olmayacak .5. Sayfada gelişme var!
İyi günler hepinize hanımlar.
Nereden başlasam... Babam hep güvenebileceği, biraz da olsa tanıdığı bildiği biriyle evlenmemi istiyordu. Ama böyle olmadı tabii, aynı şehirden bir aracı vasıtasıyla tanıştığım biriyle, 2 yıllık sevgililik dönemi sonrasında , babamı biraz güçlükle de olsa ikna ettim ve 1,5 ay önce nişanlandım. Nişanlım asker , yıllık izin sürecinde artik adını koyalım dedik ve bir sürece girdik . Onun ailesi, aileme ters görünen bir yapiya sahip. Görünen diye bilerek diyorum, bazı konularda zıtlıklar var. (Tesettür vs olarak) o yüzden de babam önyargılı yaklaştı en basindan beri. Yine de olumsuzluklara ragmen çıt çıkarmadı, Tanışma ve isteme/söz ikiser hafta arayla oldu bir sekilde.
Hemen sonrasında da nisanlimin ailesi taşınma sürecine girdiler, hazır oğulları izne gelmiş diyerekten ondan da destek almak için... Malum tasınma halleri derken bizi evlerine davet edemediler ve babamin halı hazirdaki onyargisi biraz daha katlandı ve "evlerine bile davet etmiyorlar, birkaç aya görürüm biter bu is" demeye başladı. "Seni kandırıyorlar bunlar" vs bile dedi. bense nişanlım ve ailesinin samimiyeti konusunda zerre şüphe duymuyorum. Hakikaten öyle insanlar değiller, tanıma imkanı olan herkes aynı şeyi söylüyor hatta.
Neyse nişanlım ailesinin evinin taşınmasında edebildiği kadar yardım etti, izni bitince de doğu görevine geri döndü.
Ama işte sorunlar bitmedi, taşındıkları evin (zemin kat) giderleri tıkanmış evi su basmış vs derken daha tam yerleşemeden bir de bu sorunlar çıkmış. Annesi her gün nişanlımı arayıp da dert yanınca, olay artık nişanlımın kendi birikimleriyle aldığı eve geldi.
Nişanlım haklı olarak ailesini düşünüp "senin de fikrin önemli ama ben düşündüm ki, doğu görevindeyken ailem benim evimde dursunlar, biz de eşya almakla ugraşmayalım (mobilya vs alıp onun evine koyacaktık normalde, ileriki dönemlerde zamlanır her şey diyerekten), zaten doğuya eşya mı götürülür, eşyalı ev tutacağız buradan, onlar da evimize güzel bakar hem bizim yokluğumuzda, eşyaları da doğu görevi sonrası alırız" diyor.
Diyor demesine ama bu eşya almayalım teklifini babama götürdüğü an evde kopacak kıyameti biliyorum. Babam hali hazırda önyargılıyken, üzerine eşya da almayalım denilince bana gelip "haklı çıktım seni enayi yerine koyuyorlar, bir eşya bile almayacaklar" diyecek ve belki olay ayrılığa bile gidecek.
Ki bir de ek olarak: ailesinin evine ayda 3 maaş giriyor, kiradan çıkıp başka yere kiraya girebilme durumları var aslında. Ama nişanlımdan medet umar gibiler :/ Bakın ben malda mülkte değilim ama babamı haklı çıkarmış olacaklar diye endişeliyim. Babamın bu tavrından haberleri bile yok. Ben söylemek istemedim. Babam hiç tanımadığı ve kafasına uymayan bir aileyi kabul edip oluruna gitmeye çalıştı ama bu kez bunu yapamaz eminim. Tolere edemez diye düşünüyorum.
Çok fena arada kaldım anlayacağınız, siz olsanız ne yapardınız? Nişanlınıza şeffaf olup her şeyi böylece anlatır mıydınız?
Evi konusunda, ben ileride batıya gelecek olursak ailesini çıkaramayacağını da düşünüyorum. nasıl desin çıkın diye mesela?
emeklilik+2 asgari ücret giriyor eve maaş olarak, küçük bir şehirde başka bir eve kiraya çıkamazlar mı ki mantıken? (5-6 bine ev bulunabiliyor) :/
Bana yardımcı olun nolur ne yapsam bilemiyorum
Vardır elbette ama zorunlu doğu görevinin süresi mesleğe ve ile göre değişiyor. Mesela kişi orada 3 yıl kalacak, sonra tayin isteme planı var. O kadar uzak mesafeye yeni eşya alıp koymak istemeyebiliyor insanlar, sonuçta her taşınma eşyaları yıpratıyor. Ayrıca doğudaki büyük illerde ev sorunu var mı bilmiyorum ama merkeze uzak ilçelerde kalacak yer sorunu da var epey. Apartta kalanlar oluyor, ya da eşya alıp ev düzeceği nitelikte bir ev bulamayabiliyorlar.Alakasız bir soru olacak ama gerçekten bilmediğim için soruyorum.Bu konuda doğuya eşya götürmekle ilgili çok yazan olmuş. Doğuda hiç bulunmadım,orada beyaz eşya mağazaları mobilyacılar yok mu?
Mobilyaci vs anlamında sıkıntı yok.Alakasız bir soru olacak ama gerçekten bilmediğim için soruyorum.Bu konuda doğuya eşya götürmekle ilgili çok yazan olmuş. Doğuda hiç bulunmadım,orada beyaz eşya mağazaları mobilyacılar yok mu?
Bunun nisanliniz mı söyledi yoksa siz bizzat duyup şahit mi oldunuz?Mobilyaci vs anlamında sıkıntı yok.
Asıl sıkıntı oradan aldiklarin buraya gelirken, buradan aldiklarin oraya giderken nakliye kısmında yipranacak diye çoğu insan eşyalı ev tutmaya çalışıyor doğuya giderken.
Batı tarafına geçerken de eşya alıyorlar.
Bildiğim kadarıyla yani.
çevremde de böyle yapan bir sürü tanıdığım var.
Yok yok ben tam tersi burada batıdan doğuya iğneden ipliğe kadar götürdüm yazılarını okuduğum için hani Şırnak,Hakkari gibi illerde beyaz eşya mobilyacılar yok mu diye merak etmiştim. Urfa,Dıyarbakır gibi illerin gelişmiş Büyükşehir olduklarını biliyorum ve oralarda muhakkak vardırVardır elbette ama zorunlu doğu görevinin süresi mesleğe ve ile göre değişiyor. Mesela kişi orada 3 yıl kalacak, sonra tayin isteme planı var. O kadar uzak mesafeye yeni eşya alıp koymak istemeyebiliyor insanlar, sonuçta her taşınma eşyaları yıpratıyor. Ayrıca doğudaki büyük illerde ev sorunu var mı bilmiyorum ama merkeze uzak ilçelerde kalacak yer sorunu da var epey. Apartta kalanlar oluyor, ya da eşya alıp ev düzeceği nitelikte bir ev bulamayabiliyorlar.
nnesi her gün nişanlımı arayıp da dert yanınca, olay artık nişanlımın kendi birikimleriyle aldığı eve geldi.
Nişanlım haklı olarak ailesini düşünüp "senin de fikrin önemli ama ben düşündüm ki, doğu görevindeyken ailem benim evimde dursunlar, biz de eşya almakla ugraşmayalım (mobilya vs alıp onun evine koyacaktık normalde, ileriki dönemlerde zamlanır her şey diyerekten), zaten doğuya eşya mı götürülür, eşyalı ev tutacağız buradan, onlar da evimize güzel bakar hem bizim yokluğumuzda, eşyaları da doğu görevi sonrası alırız" diyor.
Diyor demesine ama bu eşya almayalım teklifini babama götürdüğü an evde kopacak kıyameti biliyorum. Babam hali hazırda önyargılıyken, üzerine eşya da almayalım denilince bana gelip "haklı çıktım seni enayi yerine koyuyorlar, bir eşya bile almayacaklar" diyecek ve belki olay ayrılığa bile gidecek.
baban hakli, nisanlinin ailesinin ucuza getirme kafasi var. evlilik esya alma demek degil ama bi aile imkan oldugu halde kendi ayaklarinin uzerinde duyrmayip evlenmek uzere olan ogluna yuk olmaz normalde. baban bunlarin hepsini goruyor ama evlat iste. ici gidiyordur eminim. emin olun ne nisanlinizin ailesi ne de nisanliniz sizi babaniz kadar dusunmez,5. Sayfada gelişme var!
İyi günler hepinize hanımlar.
Nereden başlasam... Babam hep güvenebileceği, biraz da olsa tanıdığı bildiği biriyle evlenmemi istiyordu. Ama böyle olmadı tabii, aynı şehirden bir aracı vasıtasıyla tanıştığım biriyle, 2 yıllık sevgililik dönemi sonrasında , babamı biraz güçlükle de olsa ikna ettim ve 1,5 ay önce nişanlandım. Nişanlım asker , yıllık izin sürecinde artik adını koyalım dedik ve bir sürece girdik . Onun ailesi, aileme ters görünen bir yapiya sahip. Görünen diye bilerek diyorum, bazı konularda zıtlıklar var. (Tesettür vs olarak) o yüzden de babam önyargılı yaklaştı en basindan beri. Yine de olumsuzluklara ragmen çıt çıkarmadı, Tanışma ve isteme/söz ikiser hafta arayla oldu bir sekilde.
Hemen sonrasında da nisanlimin ailesi taşınma sürecine girdiler, hazır oğulları izne gelmiş diyerekten ondan da destek almak için... Malum tasınma halleri derken bizi evlerine davet edemediler ve babamin halı hazirdaki onyargisi biraz daha katlandı ve "evlerine bile davet etmiyorlar, birkaç aya görürüm biter bu is" demeye başladı. "Seni kandırıyorlar bunlar" vs bile dedi. bense nişanlım ve ailesinin samimiyeti konusunda zerre şüphe duymuyorum. Hakikaten öyle insanlar değiller, tanıma imkanı olan herkes aynı şeyi söylüyor hatta.
Neyse nişanlım ailesinin evinin taşınmasında edebildiği kadar yardım etti, izni bitince de doğu görevine geri döndü.
Ama işte sorunlar bitmedi, taşındıkları evin (zemin kat) giderleri tıkanmış evi su basmış vs derken daha tam yerleşemeden bir de bu sorunlar çıkmış. Annesi her gün nişanlımı arayıp da dert yanınca, olay artık nişanlımın kendi birikimleriyle aldığı eve geldi.
Nişanlım haklı olarak ailesini düşünüp "senin de fikrin önemli ama ben düşündüm ki, doğu görevindeyken ailem benim evimde dursunlar, biz de eşya almakla ugraşmayalım (mobilya vs alıp onun evine koyacaktık normalde, ileriki dönemlerde zamlanır her şey diyerekten), zaten doğuya eşya mı götürülür, eşyalı ev tutacağız buradan, onlar da evimize güzel bakar hem bizim yokluğumuzda, eşyaları da doğu görevi sonrası alırız" diyor.
Diyor demesine ama bu eşya almayalım teklifini babama götürdüğü an evde kopacak kıyameti biliyorum. Babam hali hazırda önyargılıyken, üzerine eşya da almayalım denilince bana gelip "haklı çıktım seni enayi yerine koyuyorlar, bir eşya bile almayacaklar" diyecek ve belki olay ayrılığa bile gidecek.
Ki bir de ek olarak: ailesinin evine ayda 3 maaş giriyor, kiradan çıkıp başka yere kiraya girebilme durumları var aslında. Ama nişanlımdan medet umar gibiler :/ Bakın ben malda mülkte değilim ama babamı haklı çıkarmış olacaklar diye endişeliyim. Babamın bu tavrından haberleri bile yok. Ben söylemek istemedim. Babam hiç tanımadığı ve kafasına uymayan bir aileyi kabul edip oluruna gitmeye çalıştı ama bu kez bunu yapamaz eminim. Tolere edemez diye düşünüyorum.
Çok fena arada kaldım anlayacağınız, siz olsanız ne yapardınız? Nişanlınıza şeffaf olup her şeyi böylece anlatır mıydınız?
Evi konusunda, ben ileride batıya gelecek olursak ailesini çıkaramayacağını da düşünüyorum. nasıl desin çıkın diye mesela?
emeklilik+2 asgari ücret giriyor eve maaş olarak, küçük bir şehirde başka bir eve kiraya çıkamazlar mı ki mantıken? (5-6 bine ev bulunabiliyor) :/
Bana yardımcı olun nolur ne yapsam bilemiyorum