Benim de mantığım bunu söylüyor fakat, taviz tavizi doğurur mu endişesine ek olarak 2 erkek kardeşi daha var, (rahatça nerede kalırız ) biz memlekete geldiğimizde kalacağımız bir yer olur diye de bu evi döşeyecektik, tam anlamıyla değilse de büyük eşyaları almayı planlamıştık.Aile o eve yerleşsin veya yerleşmesin,siz zaten doğu görevi bitene kadar o eve yerleşmeyeceksiniz. 4yıl öncesinden eşya alıp eve koymak zaten mantık dışı. Dolayısıyla o evde 4 sene kim isterse o otursun diye düşünürüm şahsen ben. Zaten hiç kimse evliliğinin 4.yılında şurada otururuz,şu eşyayı alırız,şöyle yaşarız tarzında bir öngörüde bulunamıyor bence. Tayin işleriyle alakam olmadığı halde ben bile 4 yıl sonra bu eve şu eve geçerim diyemezken tayinci insanlar bunu öngörebiliyorlar mı gerçekten? Biraz gerçekçi olmak lazım. Çocuğumun 4 yıl oturmayacağı bir evi olsa ben neden kirada oturayım? Mantıken geçer otururum,çocuğumun gelmesine yakın konuşurum,burada oturacağım anne derse de kiraya çıkarım.
Aynısını dedim ben de, nişanlım ek olarak kiraya vermiş gibi olurum bana ayda 5-6 bin verirler, ben de doğuda tutacağım evin kirasını onunla karşılarım diyor ama rahata alışan insanlar dediğiniz gibi 4 yıl sonra hiç çıkmak istemezler.
Kafamı bunlar kurcalıyor zaten.Nişanlin komikmiş. O para gelse bile maksimum bir kaç ay gelir kesilir.
Erkekler ailelerine cok guveniyor ama o iş oyle olmuyor.
Yeni evliyken eşim ailesi icin ufak bir borca girmişti bana danisarak, ödeyecekler her ay demişti ben de dedim tamam o zaman. 20lerin başindayim tabi ödemeyecekleri asla aklimdan bile gecmiyor.
Neyse aylllaaarca tek.kuruş ödenmemiş.
En son bilerek yanlarinda borç tartişmasi cikarttim mecbur duyura duyura 2 gün sonra toplu ödemişlerdi ama ben olmasam eşim agzini acip parami verin diyemezdi ki oyle anneci, aileci bir tip degil ama aileden parami ver demek evimden cik demek kolay degil.
Ben aldim parayiama eş ailesi kazigi yiyen çok var. Ona göre düşünün
Sizin eviniz olsaydı,aileniz kiraya çıkardı ve sizin eviniz boş boş durur muydu mesela?Benim de mantığım bunu söylüyor fakat, taviz tavizi doğurur mu endişesine ek olarak 2 erkek kardeşi daha var, (rahatça nerede kalırız ) biz memlekete geldiğimizde kalacağımız bir yer olur diye de bu evi döşeyecektik, tam anlamıyla değilse de büyük eşyaları almayı planlamıştık.
Siz niye bu kadar iyi niyetli düşünüyorsunuzki? Ben ortada bu kadar iyi niyet görmedim. Özellikle ailesi fazla kötü niyetli. Nişanlınızı bilemem ama tek izin döneminde taşınma telaşı çıkarmaları, herşeyi oğlundan beklemeleri benim gözüme batardı mesela. Evi su basması falan da hikayedir bence. Siz evlenmeden oğullarının önceden aldığı eve geçmek için acele ediyorlar sadece. Tabi o eve geçerlerse kira almayı ve sonra onları çıkarmayı unutun.
Herşeyi de geçtim annesi böyle herşeyi oğlundan bekliyorsa siz evlendiğinizde bütün bu aramalar yardım istemeler 3 katı olacak düşünün. Korkarım babanız haklı çıkacak gibi
Kafamı bunlar kurcalıyor zaten.
Annem babam anlayışlı insanlar diyor ama en anlayışlısı bile kira derdi olmayan, sıfır evde durmanın rahatlığını bırakmak istemez ki. Ben olsam, ben de istemezdim. O yüzden tavrımı ortaya koymam iyi olacak gibi :))
Sizin eviniz olsaydı,aileniz kiraya çıkardı ve sizin eviniz boş boş durur muydu mesela?
Bence öyle yapmazdınız.
Evleniyor diye insan ailesini ikinci plana atmaz. Onların kiraya çıkması ikinci plana atılmasını gerektiriyor maalesef. Bu bir taviz değil. İnsanlıktır bana kalırsa.
4 seneye köprünün altından çoook sular akar. Eşya alıp koyacaksanız evin bir odasını kapatır koyarsınız yine. Yapmaya gönlü olan her şekilde yapar.
Birazdan uyanır, konuşurum ben.Aman herkesin annesi melek, ailesi anlayisli zaten. Hep oyle olur.
Yani neye karar verirseniz o evin veya kiranin size gelmeyebilecegini düşünerek karar verin.
En azindan kandirilmiş hissetmezsiniz belki.
Aynen ben olsaydım derdim mesela, ama o diyemez.Kadinlar kendi ailesini evine oturtsa donunce biz geliyoruz siz ufaktan ev bakin diye soyleyebiliyolar. Erkekler bunu asla yapamiyo yapanini goren var mi ki
Kadin cocugunu taniyo. Oglanlar anne gozyasina malesef cok duyarli ve anneler bunun hep farkinda.Aynen ben olsaydım derdim mesela, ama o diyemez.
Annesi bile sen bize çık diyemezsin biz hiç girmeyelim o eve demiş.
Demiş midir bilemediğim için mişli konuşuyorum, annesi biraz nişanlıma paslamış gibi her şeyi, başından beri bunu hissediyorum.
Babanız önyargılı evet ama onca tecrübesini de hiçe saymamak gerek.. zira nişanlınızın ailesi, imkanları olduğu halde sürekli arayıp rahatsız ederek, kendisini manipüle etmiş gibi duruyor.. burda babanızın teşhisi doğru işte misal. Keşke imkan olsa da az dinleyebilsek onları, yanlış amlamayın bem de dinlemedim ablam da dinlemedi işte hayat da böyle bir şey zaten :) ben masum bulmadım anlattığınız kadar karşı tarafı. Babanız gibi temkinli olmaktan zarar gelmezİyi günler hepinize hanımlar.
Nereden başlasam... Babam hep güvenebileceği, biraz da olsa tanıdığı bildiği biriyle evlenmemi istiyordu. Ama böyle olmadı tabii, aynı şehirden bir aracı vasıtasıyla tanıştığım biriyle, 2 yıllık sevgililik dönemi sonrasında , babamı biraz güçlükle de olsa ikna ettim ve 1,5 ay önce nişanlandım. Nişanlım asker , yıllık izin sürecinde artik adını koyalım dedik ve bir sürece girdik . Onun ailesi, aileme ters görünen bir yapiya sahip. Görünen diye bilerek diyorum, bazı konularda zıtlıklar var. (Tesettür vs olarak) o yüzden de babam önyargılı yaklaştı en basindan beri. Yine de olumsuzluklara ragmen çıt çıkarmadı, Tanışma ve isteme/söz ikiser hafta arayla oldu bir sekilde.
Hemen sonrasında da nisanlimin ailesi taşınma sürecine girdiler, hazır oğulları izne gelmiş diyerekten ondan da destek almak için... Malum tasınma halleri derken bizi evlerine davet edemediler ve babamin halı hazirdaki onyargisi biraz daha katlandı ve "evlerine bile davet etmiyorlar, birkaç aya görürüm biter bu is" demeye başladı. "Seni kandırıyorlar bunlar" vs bile dedi. bense nişanlım ve ailesinin samimiyeti konusunda zerre şüphe duymuyorum. Hakikaten öyle insanlar değiller, tanıma imkanı olan herkes aynı şeyi söylüyor hatta.
Neyse nişanlım ailesinin evinin taşınmasında edebildiği kadar yardım etti, izni bitince de doğu görevine geri döndü.
Ama işte sorunlar bitmedi, taşındıkları evin (zemin kat) giderleri tıkanmış evi su basmış vs derken daha tam yerleşemeden bir de bu sorunlar çıkmış. Annesi her gün nişanlımı arayıp da dert yanınca, olay artık nişanlımın kendi birikimleriyle aldığı eve geldi.
Nişanlım haklı olarak ailesini düşünüp "senin de fikrin önemli ama ben düşündüm ki, doğu görevindeyken ailem benim evimde dursunlar, biz de eşya almakla ugraşmayalım (mobilya vs alıp onun evine koyacaktık normalde, ileriki dönemlerde zamlanır her şey diyerekten), zaten doğuya eşya mı götürülür, eşyalı ev tutacağız buradan, onlar da evimize güzel bakar hem bizim yokluğumuzda, eşyaları da doğu görevi sonrası alırız" diyor.
Diyor demesine ama bu eşya almayalım teklifini babama götürdüğü an evde kopacak kıyameti biliyorum. Babam hali hazırda önyargılıyken, üzerine eşya da almayalım denilince bana gelip "haklı çıktım seni enayi yerine koyuyorlar, bir eşya bile almayacaklar" diyecek ve belki olay ayrılığa bile gidecek.
Ki bir de ek olarak: ailesinin evine ayda 3 maaş giriyor, kiradan çıkıp başka yere kiraya girebilme durumları var aslında. Ama nişanlımdan medet umar gibiler :/ Bakın ben malda mülkte değilim ama babamı haklı çıkarmış olacaklar diye endişeliyim. Babamın bu tavrından haberleri bile yok. Ben söylemek istemedim. Babam hiç tanımadığı ve kafasına uymayan bir aileyi kabul edip oluruna gitmeye çalıştı ama bu kez bunu yapamaz eminim. Tolere edemez diye düşünüyorum.
Çok fena arada kaldım anlayacağınız, siz olsanız ne yapardınız? Nişanlınıza şeffaf olup her şeyi böylece anlatır mıydınız?
Evi konusunda, ben ileride batıya gelecek olursak ailesini çıkaramayacağını da düşünüyorum. nasıl desin çıkın diye mesela?
emeklilik+2 asgari ücret giriyor eve maaş olarak, küçük bir şehirde başka bir eve kiraya çıkamazlar mı ki mantıken? (5-6 bine ev bulunabiliyor) :/
Bana yardımcı olun nolur ne yapsam bilemiyorum
Aynı şeyi düşünüyorum :)Kadin cocugunu taniyo. Oglanlar anne gozyasina malesef cok duyarli ve anneler bunun hep farkinda.
Ben zaten babamın rızası olmadı diye, içten içe soğur gibi dahi hissettim.Babanız önyargılı evet ama onca tecrübesini de hiçe saymamak gerek.. zira nişanlınızın ailesi, imkanları olduğu halde sürekli arayıp rahatsız ederek, kendisini manipüle etmiş gibi duruyor.. burda babanızın teşhisi doğru işte misal. Keşke imkan olsa da az dinleyebilsek onları, yanlış amlamayın bem de dinlemedim ablam da dinlemedi işte hayat da böyle bir şey zaten :) ben masum bulmadım anlattığınız kadar karşı tarafı. Babanız gibi temkinli olmaktan zarar gelmez
Kendi babanızı yerip nişanlım ve ailesi iyi diyen başlayan cümlelerin sonuna genelde hüsran olur ev olayı özelinde söylemiyorum sadece. Babam haklı çıkmasın diye endişe etmek falan sanki adam kötülüğünüzü düşünüyor.
Ev olayına da gelince siz eşyalı evde oturmak istiyor musunuz? Nişanliniz istedi diye öyle olmalı zorunda mı? Bu tarz şeylere beraber karar verilir.
Ailenin evde oturma kısmına gelince, onlardan kira alamaz nişanlıniz onu kabullenin, yarin batıya döndüğünüzde onlar eve alıştı biz başka ev tutalım lafına da hazır olun. Aile nişanlıniza bu kadar yansıtmayan ev işini halledebilirdi, uzakta,zor bir görevde neticede. Bu demek oluyor ki bu beklentiler devam edecek. Nişanlıniz kendi açısından ailem otursun evimde der tabi bu arasa ama sonrası size sinir stres olacaktır.
Mobilyaları mı?Eve geçmeyi anladım da mobilyalarını neden kullanacaksınız onu anlamadım. Eşya ileride batıya geçerseniz de mi almayacaksınız?