Ne yapayım sizce?



sanki benim ayrıldığım eşimi anlatmışsınız. tam da böyleydi. en küçük şeylerde bile güvenip arkamı dönemezdim, illa kontrol etmem gerekti. kontrol etmesem ya evi yakardı, ya evi su basardı, ya da çocuğu bir yerlerden düşürürdü. her şeyi unuturdu, önemsemezdi, anlattıklarınızdan fazlası var. tabi sonunda ben erkek miyim kadın mıyım, onun ebeveyni miyim, evde usta mıyım, tamirci miyim her şey birbirine karıştı. ben sinirli tahammülsüz biri oldum çıktım ve netice boşandık.
ben bir daha evlenmedim. o evlendi ve benim tam zıttım bir kadınla. karısının dünya yansa umru olmaz. ben bilmem ki der. o hiç bir şeyi yapmayan yapamayan adam gitti yerine her işe koşturan evde yemek temizlik bile yapan lüzumsuz elektrikleri bile kapatan adam geldi. demek ki her şeyi bilmek iyi değilmiş. sihirli cümle ben bilmem ki. ben bu yaştan sonra bunu öğrendim. bilme be kadın bişiyide bilme, yok ben matkap bile kullanır, boya yapar, şimşirleri budardım. ama o mutlu karım hiç bir şey yapmasın yapamasın huzurum olsun diyor.
ee beni tahammülsüz yapan sendin be adam. bu konularda anlatacak öyle çok şeyim var ki üşenmesem konu açıcam da vallahi üşeniyorum. neyse demem o ki takmayın, takmamaya çalışın, değiştiremezsiniz siz yıprandığınızla kalırsınız. ben sizin yerinizde olsam tatilime giderim, enerjimi toplar dönerim. beraber gitseniz sanki orda da sizi sinir eder gibime geliyor.
 
dayaklık ya cidden biliyor olması lazım sizin bazı konularda nasıl tepki vereceğinizi. ona rağmen böyle haltlar yiyorsa iyi niyet aramam ben altında bunun. ya çekin konuşun derdi neymiş öğrenin ya da sağlam bi patlayın o öğrensin neyi yanlış yaptığını ayağını denk alsın.
 
Bence siz zamanında çok fazla taviz vermişsiniz o da rahatlamış açıkçası.
Nasılsa yapan eden biri var iki kızar sonra bir şey olmaz diye düşünüyor.
Mesela o tüm gün bekleme olayında aşırı taviz vermişsiniz.
Ben kaç gün önceden söylememe rağmen eşim keyfi gelmeyecek sayar soverim kırar dokerim 3 5 günde konuşmam suratına bakmam.
O da benim huyumu sinirimi bildiği için yapmaz zaten öyle şeyler ben alıştırdım ama onu o şekilde sınırlarımı biliyor benim en baştan.
Yoksa her erkek bosvermeye tembelliğe meyillidir aslında.
Bırakın cekin elinizi eteginizi tavrinizi koyun artık.
 
Sizi o kadar iyi anlıyorum ki. Ben eğer bir iş varsa hemen yapılsın isterim eşim keyfi gelecekte ancak öyle. 24 saat bir koltukta uzanabilir. Dışarı çıkacak oluruz üç saat sonra keyfi yeter. O da zaten saat geç olur koştur koştur hallederiz. Sabah bir iş için evden çıktım. Çocuk uyanmış eşim uyumuş haberi dahi olmamış. Üç yaşında ki çocuk buzdolabından kavun almış kaşık almış onu yemiş. Yani çocuk bile emanet edemem. Lafa gelince de dikkatli babadır. Erkeklerin çoğu böyle galiba. Ne yaparsan yap değişmiyorlar. Böyle pratik programlı erkeklere imreniyorum resmen. Bir zaman sonra senin de kalkıp hiç birşey yapasın gelmiyor. Her şeyi iş olarak görmeye başlıyorsun. Umarım siz o aşamaya gelmeden toparlarsınız.
 
Tüm sayfaları, tüm yorumları okudum.

Siz ("aynısından bende de var" diyen üyelerle beraber) bu adamcıkların ebeveyni olmuşsunuz yahu?

Yani evde bir değil iki çocuğunuz varmış gibi.

Ne desem bilemedim inanın, galiba ben olsam "Şu gün, şu saatte çıkıyorum, geleceksen gel" deyip, anneme hiçbir şey belli etmeden bebeyi bırakır, hakikaten de tekrar arayıp sormadan defolup giderdim.

Ha ama yalnız gidince sorunu kendinizle götürmeyin, kurulmayın. Gidin dağıtın kafayı, kendinizi dinleyin.

Sanırım ben o cumartesi de böyle yapardım, resmen zorla plana dahil ediliyor gibi davranıyor, affınıza sığınarak sorardım, "Hayırdır sen kim köpek?" İznin var ve ailenle geçirebileceğin vakti işte harcıyorsun, lütfedersen beraber bir şey yapacağız, pes!

Sizin için cidden üzüldüm, eşinize çok kızdım.

Çocuğa gereken ilgiyi/dikkati göstermemek konusu zaten trajik, ben de hamileyim azcık empati yaptım, "ben bu sıpayı tek başıma yapmadım ki tek başıma bakayım" diyerek ciddi sorun olurdum, sağlam yükselirdim gibime geldi.

Eşleriniz beni bu mesafeden yordu hanımlar, sabırlar dilemekle birlikte, sık aralıklarla cinnet tavsiye ediyorum.
 

Bu kadar yoğun-her alanda böyle olsa, artısından çok eksisi bassa inan boşardım, ki çok iyi yapmışsın tebrik ederim; ama kıymeti bilse ne varmış işte? İlla bozulup bittikten, kaybettikten sonra, başına ipe ipe biri gelince mi olacak? Güzellikle hoşlukla, takım olup eğlene sevişe huzurla planlar yapmak, bir tutam şevkli davranmak bu kadar mı zor? Bu artık sömürü ötesine geçmiş. Ama yarı yarıya benzeştirdim evet. Erken yatayım derim, uykusuzum bitkinim; minder gibi oturur dizisini izler netten. "X bak kapıları kilitle yatarken, orada burada bi şey bırakma sabaha" derim; hani ne olur ne olmaz çocuk bizden önce uyanır fark edemeyiz tehlikeli bi şey bulur, kapıya asılır açar merdivenlerden düşer Allah korusun vb. Bi de gece o kapı komple kilitlenecek yani uyumamam yoksa.

Kaç kere tamam dedi de gece tuvalete kalktığımda dış kapı - balkon-mutfak kapısını kilitsiz buldum.
Nasıl uyuyayım şimdi güvenip, nasıl?
Uyku düzenimi yoluna koyarım, bozulur, bozdurur yani adam. Bi de onun yatmasını ayriyeten beklerim her yeri kapatıp kilitlemek için. Bırakasım var, komple bi salasım, inceldiği yerden koparasım, basıp gidesim geliyor.
Birlikte gitsek şu durumda aynen dediğin gibi sinire kalacağım. Bilmiyorum telafi etti etti şu birkaç günde, yoksa sinirsel olarak gidişimi iyi bulmuyorum.

Ve dediğin gibi, bilmem olayını da yaptım, şey gibi "Bilmem ben sen bak-sen bul" ama yemedi yani, bulmayıvereyim amaağn halinde geçti yine bana kaldı mesela, en başından böyle olmalıydım sanırım.
 

Niyetini sorguladımdı bir ara "Sadist misin? Sen sadistsin ya!" da dedim kendisine.
İnsan biraz bi dikkat eder değil mi? Çok basit oysa isteklerim, basit ve en kolay hali-yöntemi ile tepside sunuyorum resmen, adam ona rağmen rahat. Konuşayım diyorum bu akşam.
Annem geldi geziden; zaten annemlerdeyiz (Yokluğunda milletin başına ben bekçiydim de), çocuğu uyutup kendi evime basıp gideyim bi orada çekip konuşayım-konuşa konuşa patlayayım dökeyim saçayım bi daha. Gerçi bu kaçıncı konuşma olacak bilmiyorum, saymayı unutuyor insan bir noktadan sonra.
 
"Bi' cinnet her şeyi halleder." gibi duruyor burdan.Özellikle yeme içmenizi sabote etme kısmına özellikle gıcık oldum çünkü işin ucunda sağlık var.Sağlıklı beslenmenizi sabote ediyor resmen.Biri daha yazmış 14 yaşında erkek kardeşiniz gibi davranıyor eşiniz.Bence bazen delirmek lazım.Rol icabı da olsa bi' delirip höt demek gerekiyor.Silkelemek gerek eşinizi.Gerekirse dediğiniz gibi çocuğunuzu annenize bırakın , bi' gidin bakalım da herkes bi' tedirgin olsun.
 
Senin herif tam öküzmüş. Sağlıklı beslenme konusunun aynısını lisede annem bana yapmıştı. Tatlıya çok düşkündüm o sıralar, acil durumlar için aburcubur dolabını kırınız bölümüm vardı hatta. Sağlıklı beslenmeye karar verişimin akşamı kadın anam odamı tatlıya boğmuştu, ben hırs yaptıkça o beni vazgeçirmeye çalışıyordu. Dolayısıyla her gün sabah uyandığımda aldığı şeyleri görüyordum, yenileri de ekleniyordu ama 3 ay 5 ay derken hiçbirine elimi sürmedim zafer senindir dedi yenilgiyi kabul etti. Sen bu şekilde devam et, kocan bir yerden sonra pes eder hatta sendeki değişimi gördükçe aynaya bakıp noluyo ya diye sana ayak uydurur kesin.

Diğer kısma gelince, adamın karakteri buysa değişmez. Ben de kendi işlerimi son saniyeye kadar ertelerim ama sevdiğim, hayatımda olan biriyle ilgili plan yaparken son saniyeye bırakmam, hatta her şeyi bırakır sadece ona odaklanırım. Üstüne düşmekten ziyade biraz onu görmezden gelmeyi denesen, mesela ben anneme gidiyorum geliyor musun de üsteleme, gelirse ekime gelmezse köküme. Teklif var ısrar yok modu işe yarayabilir
 
sakin konuşmadan pek anlayan biri değilse kırmayayım aman üzülmesin diye kendini geri çekme ya. bir musibet bin nasihatten iyidir derler bazı zeka sıkıntısı olan erkekler cidden kötü bir şey yaşanana kadar anlamamakta diretir. eğer karşıdakinin milyon kere düzeltmeye çalıştığım hatasından ötürü benim veya çocuğumun başına bir şey gelse balkondan atarım onu. durumun ciddiyetini kafasına vura vura sokun anlamaz yoksa. çocukken nasıl yetiştirildi bilmiyorum ama erkeklerde bu vurdumduymazlık dominant kadınların anneleri gibi kendi arkalarından döküleni toplayacaklarına olan sarsılmaz inancından kaynaklanıyor sanırım. daha da dinlemiyorsa sizi annesini arayın üçü beş yapıp anlatın bir de o vursun kafasına belki öğrenir az. tatile de çıkın gidin kafanızı dinleyin gözünüzün önünde oldukça daha bir batıyor varlığı büyük ihtimalle size. kolay gelsin valla.
 

Aslında taviz vermedim Sufisentir; hep belli bir düzende gittim ve yer yer uyum gösterdim sadece özel alanına, keyfine saygı-evliliğin gereği tarzı. Ama şuna tam olarak katılıyorum ki evet, sanırım böyle bir güveni var: İki delirir bağırır bi isyana bağlar ama nasıl olsa bişi olmuyo. Durum bu. Bir şey lazım ama ne lazım? Ara vermek mi lazım, bu akşam ciddi bi "Uzak duralım bir müddet" konuşması mı yapmalıyım tavizsiz, yine bi delirmeli ve bu kez toparlamadan yakıp yıkmalı mıyım, ne olmalı?
Çok tavır koydum, farklı ne tavrı koyacağım??

İşin berbat yanı, huylarımı bildiği halde, uyardığım halde, kendisine kendimle ilgili "Bak böyle yapabilirsin" deyip yöntem gösterdiğim halde ısrarla aynı noktaya bizi getirebilmesi. Düzelt-boz-düzelt-boz hep böyle bir dalgalanma hali. İkimizin bir aradaki ilişkisine bir isim verecek olsak kesinlikle "Uyumsuzluk nedir?" sorusunun tek kelimelik cevabı olurdu "Budur" diye. Güzellikle de söyledim, bağırarak da söyledim, delirerek de söyledim, terapiye gittiğimizde doktor eşliğinde de söyledim, yazarak da söyleyim, küserek de söyledim, umursamayıp da söyledim, bazen söylemedim... Ne kalıyor geriye ki?
Ciddi bir ara verme, boşanmadan boşanmayı yaşatma gibi bir şey kalıyor galiba.
 

Evet, o planlı-dakik-hızlı- kadınının önünde olan erkeklere imreniyorum ve örnek gibi gösteriyorum da biliyor musun? Belki kalbinde bir yeri kırmam gerekiyordur silkelenip eski haline dönmesi-kendine gelmesi için diye. Yok ya, ufacık bile koymuyor adama. Çocuğu kendine gelsin çalışsın diye komşunun çalışkan çocuğunu örnek gösteren ergen annenin dramı gibi kalıyorum. Adamın anası mı oldum başına hakikaten ne oldum ben ya :/
 
Evlilikte alışma devresini neden bu kadar uzun yaşadınızki? Sonuçta ikinizinde bu kadar sorun yaşayacak hatalarınız yok gibi
Sadece birbirinizi benimsiyememişsiniz gibi geliyor bana
Biraz daha sabır ve tölerans Yokuspokus
Olduğu gibi kabullen sonra herşey daha kolay olacaktır
 
Konularini gordukce acaba ne yazdi diye bakiyorum:) bu adami seviyo musun? Sevmiyo musun? Bunu anlamiyorum ben konularindan: (

Sevmiyosan senin gibi bi kadin niye cekerki bu adami? Seviyosan bisey diyemem tabii..

Benimde esim abur cuburcu ama beni dolapta cips olmasi cikolata olmasi cok etkilemez. Istemedigim birseyi yediremez kimse. Ha istersemde evde olmasamda gider alir yerim. En azindan gozune sokmasa bari ama..

Haricinde eve gelmemesi vs izin gununde is yerinde olmasi filan.. sozunde durmayanlari pek sevmiyorum. Hep yapiyosa bunu, huyu boyle demekki..
 

Evet, bazen hissettiğim şey bu, ama her konuda değil; öyle full paşaya hizmetteki anne hali yok bizde. Yemeği pişirdimse, masayı kurar; çayı demledimse servis eder, çamaşırını oralardan buralardan toplamam tertipli düzenlidir. Çocuğunun bakımını da yapar, yıkar,giydirir, oynatır, ilgilenir, altını temizler. Ama o sandalyeyi gider balkonun ucunda unutur. Ama karısı sağlıklı besleneceğim deyince bi uğraşıp her yeri abur cubur doldurası olur, kek yeme isteği azar, tatil planı ucuna gelir işi çoğalıverir... Tezat değil mi? Bu yüzden kestirip atılmıyor ya. Bu yüzden arada bir yerde sürüncemede kalıyor ya evlilik.

İşkolik, eve girer evin içinde de evkolik. Planla-itekle uysun plana, kendi de eğlenir ha coşar bayılır; ama hazırlama kısmı bende; itekleyeceğiz adamı, motive edivereceğiz, bir tutam keyfini bekleyeceğiz... Cinnete geliyorum zaten arada. Ama uzun zamandır "Seni takmıyorum" u denediğim için cinnet şeysine girmemek için tuttum kendimi.
 

Halletmiyo, cinneti tespih yaptım sallıyom Asabım bozuldu ya vallahi asabım bozuldu bu öfkeye itilmekten, düzenli cinnete gelmekten. Rol de değil, ciddi ciddi bi mutfak-dolap indirdim öyle vaktinde sinirden adama saldırmayayım diye. Daha nasıl yapayım?
 
Ya haklısınız ama çok fazla abartıyorsunuz yani böyle çıldıracak ne var ortada. Sizi seven değer veren bir eşiniz var nice insan buna hasret. Kişilik olarak zıtsınız ama bu o kadar büyütülecek birşey değil bence çünkü adamda kötü niyet yok gibi geldi bana. Biraz rahat olmaya çalışın. Sinirlenip bağırmayın sakinliğinizi koruyun bağıran kişi genelde ciddiye alınmaz çünkü. Ve bu tam da beklediğiniz şey: ciddiye alınmak.
 

Bunun nesine ne kadar alışılır Allah aşkına Geodal?
Ortada buluşmak gerekmiyor mu? Dizilerine dokunmuyorum, haftanın her gününü ayrı ayrı diziyle doldurdu.
Arabayla ilgili kararlarına hiçbir şekilde karışmıyorum, her yerini söktü elden geçirdi ya, durduk yere ne para harcayıp duruyorsun demedim, hobisi.
Uykusu deli gibi ağır, benim de uyku tilki uykusu, buna alıştım mesela adamın elinde mi dedim. Saat çalar zaten ben fırlarım. Sabah 3-4 kere kalk yataktan, uyan hadi canım, hadi günaydığğn vb. kolundan tutar çekerim.
Bunlara alışılıyor da, hassasiyetle altını çizdiğim, öncesinden uyardığm laflarımın totoya dinlenmesine nasıl alışacağım?
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…