O degil de gittiginiz otelden tutun aldiginiz deterjana kadar hep bir sorun yasamissiniz.
Bu kadar negatifligin çekim kuvveti gibi geldi bana.
Ha otelde sorun cikmasi durumunu biz de yaşadik ama kavgayla degil eşim normal konusunca oda degisti yani. Sandiginiz gibi her şey ses yukseltip herkesi basiniza toplamakla cözülmüyor. Siz bu agresiflikle daha cok boyle seyler yaşarsiniz.
Bazen Türkiye kibar insanlara cehennem cidden. Bağırmadan yardımcı olmayan insanlar da var.
Konu sahibi,
Sizi anlıyorum. Ama çok hararetlisiniz. Biraz sakin. Dün T... İle başlayan online platformdan çiğköfte söyledim. Ekstra lavaş da söyledik. Adamlar bırakın ekstrayı, hiç lavaş koymamış. Napayım ben o çiğköfteyi? Gazete kağıdına mı sarayım?
Aradım müşteri hizmetlerini. Ya dedim lavaş + ek ücret ödediğimiz lavaşı gönderin, ya da ürünü iade edelim hiç dokunmadık. Aldığım cevap: ikisini de yapamayız sadece 7.5 lira iade edebiliriz.
Tane tane salağa anlatır gibi anlattım. Hamburger istesek tek ekmekle yollasalar napacaksınız bir ekmek parasını mı iade edeceksiniz? Çiğköfte var lavaş yok. Napayım ben somun ekmeğe mi sarayım?
Yok kadın delirtti beni anlamıyor. En son ellerim titredi. Sorun 7.5 lira değil. Çiğköfte de değil. Sorun işlerin düzgün ilerlememesi. İki elleriyle bir çubuğu doğrultamamaları.
Ben de baya sert konuştum. Ne oldu peki? Hemen üstlerine sordu, ve ücreti iade ettiler. Biz de yemedik çiğköfteyi.
Sorun çiğköfte değildi ama buna çok kızdım. Yani azıcık kibar, naif olsan helen yapacak bir şey yok tavrına bürünüyorlar. Seni enayi yerine koyuyorlar. Bu belli ki süt çocuğu ezelim bunu diyorlar. Azıcık sert konuşunca hemen hakkını iade ediyorlar.
Bu her yerde böyle olmaya başladı. Ben kibar olmayı severim. Ama ne zaman hakkımı kibarca istesem asla alamadım. Ne zaman şikayetvar vb. Yerlere yazsam anında çözüm. Onda da kibarca yazınca çözmüyorlar.
Bir örnek daha G.. ile başlayan kozmetik mağazasında bir maske indirime girmişti. Kasada fazla çıktı. İtiraz ettim. Geldi reyona görevli benle ve etikete baktı. Ben kibarca (onların gözünde salakça, safça) düzeltmelerini bekliyorum. Heralde salak gördü beni, dedi ki bu başka maskenin o da kalmamış. Okumam yazmam var. Görüyorum. Aynı maske. Hemen fotoğraf çektim. Şikayetçi oldum. Birkaç gün sonra aradılar, hediye çeki ve maske vermek istediler. Kabul etmedim. Benim için çalışana uyarı vermeleri yeterliydi. Ki öyle de oldu.
Yani lütfen, rica etsem vb. Deyip de işimi çözdüğüm tek bir şey hatırlamıyorum ben.
