ne yaparsam yapayım suçlu ben oluyorum.

Benim anlamadığım o da hekim olacakmış niye doktorlarla alakalı böyle yorumlar yapıyor. bir çelişki gördüm konunuzun bu kısmında.
 
sonuna kadar okudum tatlım fakat aileleriniz örtüşse de siz maalesef zıtsınız:KK14:
 
Evet diş hekimi. Sorunu normal hekimlerle yani tıp hekimleriyle. Mesleğinin zorluğunun ve güzelliğinin farkında. Çok da seviyor ve emek gösteriyor. Daha o gün kız kardeşimin sınav tercihleri hakkında konuştuk. Kız kardeşim de tıp okumak isteyen idealist bir kız. Seneye tekrar hazırlanacak idealleri için. "niye bıraktı ki keşke diş hekimliği tercih etseydi" dedi. Ben de normal bir ses tonuyla "yok o doktor olsun diş okuyup pişman olmasın sonra" dedim. Ses tonunda bile küçümseme, üstün görme var dedi. Yine tartıştık. İnanın bu özgüven meselesi değil. Keşke ne olduğunu bilsem.
 
Sevgi bir yere kadar günü gelecek en önemli şey saygıyı kaybedeceksiniz en çokda sen kendine olan saygın kaybedeceksin.Bazı insanlar boyledir herseyi kendileri bilir karşı tarafa öyle konuşmalar yaparlar ki karşı taraf heo kendini suçlu hisseder .Baskıcı anlayissiz kısıtlayıcı egosu yüksek biri ile olmayın derim.
 
Merhabalar. İlk mesajım. Bir çoğunuz benden yaşça büyük ve tecrübeli. Herkesin fikrini almaya ihtiyacım var. Şimdiden teşekkür ederim.
Benim sorunum erkek arkadaşımla. 1,5 yılı aşkın bir ilişkimiz var. İkimiz de 20 yaşındayız. Aynı üniversitenin farklı bölümlerinde okuyoruz. O diş hekimliği ben eczacılık. Maddi ve manevi beklentilerimiz, aile yapımız, etnik kökenlerimiz örtüşüyor. Ama gelin görün ki erkek arkadaşımın değişmez fikirleri ve olur olmaz kıskançlıkları var. Çok küçük şeylerden tartışabiliyoruz. Bazen onun bana yapıp saatlerce tartışabildiğimiz kıskançlıkları ben yaptığımda deli oluyor. Ben cevap verdikçe de hakaret etmeye kadar varıyor iş. Daha dün gece onu uyardım. Bir daha bana hakaret edersen senle tek kelime etmem dedim. Şu an normal bir şekilde konuşuyoruz. Zaten özür dileme huyu hiç yok. Ben en ufak şeyde özür diliyorum çünkü özür insanın içini rahatlatıyor. Ama o bunu yapmak yerine konuyu değiştiriyor yada araya zaman koyup hiçbir şey olmamış gibi davranmayı seçiyor. Ciddi bir öfke kontrolü sorunu var. Tartışmalarda gözü bir şeyi görmüyor. İlişkimizin başından beri ufak ufak başlayıp şu an sınırını aşmış kısıtlamaları var. Şunu giyme, şunu takma, şunla konuşma gibi. Takmayı takıştırmayı çok severim ve bunlar bana göre bir heves. Kimse bir takıyla yada kıyafetle çekici olmaz bence. Ama o bunun tam tersini düşünüp oje sürmeme, takı takmama, bir şeyler giymek için heveslendiğimde sorun yapıyor. En son kuaförümün erkek olmasını bile sorun etti. Yaşadığım şehirde işini iyi yapan bayan kuaför yok zaten ama bunu anlamıyor ben bulurum nasıl yok diyor. Özgüven sorunu deseniz yok. Ben zaten yakışıklı buluyorum ve çok da seviyorum. Özünde çok merhametli ve karakterli bir insan. O da kendini beğenir. Bundan eminim. Daha iyi yorum yapmanız açısından en başlarda yaşadığımız bir tartışmayı anlatmak istiyorum. Onla tanışmadan önce okulda benden hoşlanan ikimizden de 3-4 yaş büyük tıp okuyan bir çocuk vardı. Ben her fırsatta onu reddetmiştim. O karşıma çıktıktan bir süre sonra benle tekrar konuşmak istemişti. Ben de gayet sert bir dille sevgilim olduğunu ama onla konuşmamanın sebebinin hayatımda biri olması olmadığını söyledim. Bir daha karşıma çıkmamasını rica ettim. Bu konuşmayı silmemem gerektiğini düşünüp erkek arkadaşıma gösterdim. Hatta çok sert konuştuğum için hoşuna gideceğini bile düşündüm. Ama gördüğünde hiç de öyle olmadı. O günden beri her fırsatta alttan alttan sorular soruyor. Doktor olunca ne oluyor ki, tıpçılar böyle şöyle diyor. Ben bir keresinde hastalandığımda "doktora gideyim doktordan daha mı iyi bilecez" demiştim ve hasta halimle tartışmak zorunda kalmıştım. Sürekli benim doktor hayranlığım olduğu konusunda laf sokmaya çalıştı. Gerçekten artık dayanılacak gibi değil. Artık cevap verdiğimde de çok değiştin deyip tartışma çıkarıyor. Ne yapacağımı şaşırdım.
Onun dışında her şeyi dramatikleştirme gibi bir huyu var. Rahatça elde ettiği bir şey olsun istemiyor. Zorluk çekip kazanmak istiyor her şeyi. Maddi durumu iyidir. Babası her türlü desteği sağladı bu zamana kadar. Bu yaz tatilinde parasal bir meselede tartıştı babasıyla ve ona inat olsun diye bir işe girdi. Çok yorucu bir iş garsonluk yapıyor. Günde 13 saat çalışıyor akşam işten çıktığında sadece tramvayda konuşuyoruz sonra uyuyor. Günde on beş dakika yani. Böyle olunca da ben onla konuşurken konu seçiyorum. Genelde de hep o konuşuyor, işini anlatıyor. Benim sıkıntılarım olduğunda da anlatmıyorum yorgun diye. Bu aralar bir ayakkabıya ihtiyacım vardı. Bunu ona söyledim. Bana sormadan alacağına emin olduğum için de telefonla konuşurken konuşmamız aynen şu;
-bu arada ben bir ayakkabı beğendim onu alayım diyorum internetten.
-ben alırdım sana niye acele ediyorsun ki?
-yok ben bunu beğendim alacam.
-bakarız.
-bakarız diyecek bir şey yok bir ayakkabı işte.
-tamam al hadi napalım. İnecem şimdi kapatmam lazım.
-tamam o zaman gidiyorum sipariş ediyorum.

Tabi ben özet geçtim. Arada ayakkabı modelini ne zaman geleceğini falan da söyledim. Gidip sipariş ettim. Parasal olarak bir sıkıntım yok haberi olsun diye alışverişlerimi ona haber verip yapıyorum. Daha sonraki günler hiç konuşamadığımız için bu ayakkabı konusu da açılmadı hiç. Dün gece birdenbire alıp almadığımı sordu. Ben de aldım ama daha gelmedi dedim. Birden sinirlendi. Sözde ben ona söylememişim sadece bakacam demişim. Konuyu verdiğim değere getirdi. İnsan bir fotoğrafını atar ben bir şey alsam senin fikrini almadan almıyorum dedi. Ayakkabı da bilirsiniz siyah klasik model superga. Daha önce farklı rengini kullanmıştım o da görmüştü zaten. Sonra tartışma uzayınca bana ayakkabı almak için iki gün fazladan çalıştığını söyledi. Böyle yaparak hevesimi kırdın dedi. Sürekli bunu yapıyor. Normal bir durumda olsa almak istemez belki ama saatlerce çalıştım yoruldum belim kırıldı senin için dedi. Dışardan dinleyen biri benim param olmadığını, bir ayakkabı için bile ona ihtiyacım olduğunu düşünür. Gülsem mi ağlasam mı şaşırdım. Bana komik geliyor açıkçası. Bazen istediği şeyin bu olduğunu düşünüyorum. Maddi manevi her konuda ona bağlı olmamı istiyor.
Sonuna kadar okuyan herkese sabrı için teşekkür ederim. İnanın yazacak daha çok şey var. Bu kadar özetleyebildim.
Ufff cok mu aradin guzelim bu sevgiliyi. Walla yasin ufak genceciksin nie zorlayip en guzel gunlerini ufacik tefecik seyleri buyuuuk konu eden insanlarla ugrasiosun sert bi dille uyar artik baktin olmuo zorlama merak etme kalp agrisi gecer millet 3 cocujla bosanio da bu nedir allah askina. Yok ayakkabi sormamisim da bikbikbik anan deil baban deil o senin kocan deil ki hesap veresin yorulmasaymis calismasaymis canim ne ilgisi var senle babasina inat calisio iste dramatijlestirmesin sende yelkenleri suya indirme inatci ol azcik
 
Dramatikleştirme. Daha uygun bir kelime bulamıyorum ben de. Kendi kafasında kuruyor. Hevesleniyor. Olmayınca da suçu bende buluyor. Ayakkabı almayı esprili bir dille teklif etti daha önce. Ben de direk sakın sakın dedim alırsan giymem dedim. Bunların hepsinin dışında ben ilişkimizin çoğunda hepinizin bildiği roaccutane denilen ilacı kullandım. Sancılı dönemler daha da sancılı geçti yani. Bunu bile anlayışlı karşılamadı. Her ay kontrole gitmek gerekiyor biliyorsunuz. "Koca şehirde kadın dermatolog yok mu" diye çemkirdi. Alttan almayıp ben en iyisine gitmek istiyorum dedim bir kontrolüme beraber benle gelmesini istedim. Geldi. O sorunu çözdük. Ama sinirden kuruyan dudaklarımı kanattığımı bilirim.
 
Eşim ondan habersiz bir şey birden karşısına o kıyafetle çıktığımda çok hoşuna gider. Kendime sürekli yeni bir şeyler almamdan çok hoşlanır. Bu ne ya? Böyle sıkıntılı tiplerle ömğr geçer mi? Ya kendine çeki düzen versin ya da doktor buldum ben hadi git de :)
 
Eşim ondan habersiz bir şey birden karşısına o kıyafetle çıktığımda çok hoşuna gider. Kendime sürekli yeni bir şeyler almamdan çok hoşlanır. Bu ne ya? Böyle sıkıntılı tiplerle ömğr geçer mi? Ya kendine çeki düzen versin ya da doktor buldum ben hadi git de :)

Cinayet olur heralde :) İnanır mısınız bir ara yüksek bel bir pantolon alıp giydim böyle kemeri nerdeyse göğüs altında olanlardan. Niye fikrimi sormadın böyle pantolon ilk defa görüyorum dedi. Ben de o zamanlar çok ciddiye almazdım bu karışmaları gülerek yüksek bel uzun gösterir kısacığım zaten belki biraz uzun dururum dedim. Güldüm. "Niye uzun görünmek istiyorsun ben kısayım" dedi. Ben 1.60 o 1.74 boyunda bu arada. Karşıdan bakılınca aramızdaki boy farkı bariz belli olur. Tartışma burdan sen uzun boylu erkek seviyorsuna geldi. Gülsem mi ağlasam mı bilemedim.
 
Cinayet olur heralde :) İnanır mısınız bir ara yüksek bel bir pantolon alıp giydim böyle kemeri nerdeyse göğüs altında olanlardan. Niye fikrimi sormadın böyle pantolon ilk defa görüyorum dedi. Ben de o zamanlar çok ciddiye almazdım bu karışmaları gülerek yüksek bel uzun gösterir kısacığım zaten belki biraz uzun dururum dedim. Güldüm. "Niye uzun görünmek istiyorsun ben kısayım" dedi. Ben 1.60 o 1.74 boyunda bu arada. Karşıdan bakılınca aramızdaki boy farkı bariz belli olur. Tartışma burdan sen uzun boylu erkek seviyorsuna geldi. Gülsem mi ağlasam mı bilemedim.

Egosu çok yüksek ve kompleksleri var bu adamın. Tıp okumadığı, diş hekimliği okuduğu için kendini saçma şekilde ezik hissediyor. Ve senin üzerinden de kendini tatmin ediyor. Hayatından çıktığından anda bu adam biter. Kendine iyilik yap güzel günlerini ziyan etme. Yurtdışında stajlara konferanslara git erasmus yap, sizin sektörde farklı şeyler de var bilemiyorum. Ufkunu aç biraz. Sıkışıp kalma bu ilişkiye.
 
İnanın o kadar güzel düşüncelerim var ki mesleğimle ilgili. Sırf kendini iyi hissetsin diye ilerde beraber iş yapabileceğimizi ağız çalkalama suları, diş macunları hepsinin eczacı-diş hekimi ortak çalışması olduğunu söyledim. Ama ne fayda. Mesleğin para için yapıldığını zannediyor.
 
Birden yumusardim ben galiba benim icin fazla mesayi yaptigini duydugumda, konuyu buyutmezdim.

Ama diger iki konu cok onemli.
Ne demek ozur dilemez?
Ne demek herseyimi onun almasi, ben ona muhtac degilim!.
 
Evet diş hekimi. Sorunu normal hekimlerle yani tıp hekimleriyle. Mesleğinin zorluğunun ve güzelliğinin farkında. Çok da seviyor ve emek gösteriyor. Daha o gün kız kardeşimin sınav tercihleri hakkında konuştuk. Kız kardeşim de tıp okumak isteyen idealist bir kız. Seneye tekrar hazırlanacak idealleri için. "niye bıraktı ki keşke diş hekimliği tercih etseydi" dedi. Ben de normal bir ses tonuyla "yok o doktor olsun diş okuyup pişman olmasın sonra" dedim. Ses tonunda bile küçümseme, üstün görme var dedi. Yine tartıştık. İnanın bu özgüven meselesi değil. Keşke ne olduğunu bilsem.

bu konuda zaten hassasken"yok o doktor olsun diş okuyup pişman olmasın sonra" demeniz iğneleyici gelmiş olabilir.
 
Konu ayrılığa gelince bambaşka bir adam oluyor. Çok seviyorum ve doğru insan olduğunu da hissediyorum. Sürekli zaten Allahtan eczacı olacaksın eczane açarız, başka bir mesleğin olsa deli olurdum heralde diyor. Bir ara ilerde akademisyen olmak istediğimi ve daha kolay uzmanlaşmak için tıp alanlarından birini seçmek istediğimi söyledim yine tartıştık. Staj yapmam gerekiyor mesela. Hallederiz gitmene gerek yok diyor. Alışverişlerime karışması parasal anlamda değil, giyeceğin şeyi ilk ben göreyim düşüncesinde.

Bence dogru insan kriterlerini gozden gecirmen lazim senin. Ojeye kadar karismak nedir? Bogulmuyor musun? Staj is hayatin icin ne kadar onemli bir sey. Amac ne? Evlenirseniz zaten seni calistirmayacak, staj yapmana gerek yok. Eczane falan yalan. O zaman da erkek musteri gelmesin der. Seni resmen eziyor, insan muamelesi yapmiyor, kadinligina kisiligine insanligina saygisi yok hala ne diyorsun. Kuaforun erkek olmasina laf etmis. Sen bu adamin hastalik seviyesinin farkinda misin?
 
Bence dogru insan kriterlerini gozden gecirmen lazim senin. Ojeye kadar karismak nedir? Bogulmuyor musun? Staj is hayatin icin ne kadar onemli bir sey. Amac ne? Evlenirseniz zaten seni calistirmayacak, staj yapmana gerek yok. Eczane falan yalan. O zaman da erkek musteri gelmesin der. Seni resmen eziyor, insan muamelesi yapmiyor, kadinligina kisiligine insanligina saygisi yok hala ne diyorsun. Kuaforun erkek olmasina laf etmis. Sen bu adamin hastalik seviyesinin farkinda misin?

Adam manyak bence de, ama konu sahibesi de garip.
Her aldigini adama soruyor, izin aliyormus??!
 
Her
Adam manyak bence de, ama konu sahibesi de garip.
Her aldigini adama soruyor, izin aliyormus??!

Her aldığımı sormuyorum yanlış anlamışsınız. Bu bir ay dışında günde saatlerce konuşurduk. Bir şey almak istediğimizde de fikir amaçlı bu nasıl şu nasıl diye sorardık ikimiz de. O daha çok sorar tabi defalarca da benim ona yakıştırmadığım bir şeyi giymek istemeyeceğini, sebebinin bu olduğunu söyledi. Benim de onun gibi düşünmemi istiyor sadece bu.

Benim için fazla mesai yapması bana komik bile geldi. Çünkü böyle bir şeye ihtiyacımız yok. İkimizin de parası var. Babasına inat olsun diye işe girdi. Ben sadece böyle "senin için çalıştım, senin için yoruldum, senin için uyumadım, senin için belim kırıldı." şeklinde konuşma yapmasının hoşuna gittiğini düşünüyorum. Normal bir zamanda olsak bir ayakkabı bu kadar büyümez aramızda emin olun.
 
X