Nasıl oldu da hayatta kalmayı başardın ?


bizim tv bozulunca babm yaptırmadı. soluğu dayımlarda alırdık. dayımın büyük kızları bizi kapıdan kovarlardı, temzlik var diye . biz pencerdeen girer somyanın altına saklanırdık. oranın nemli kokusunu bile özledim.
 

geçen denk geldi, pamuk şeker yapan bi yerin önünd edurduk. heveslendim aldım. çocuklar yemedi. haz etmediler. iki şekeride ben yemek zorunda kaldım. dilim dudağım kıpkırmızı oldu
 
çok özlüyorum bazen çocukluk yıllarımı, mahallemizi. arkadaşlarla hala irtibattayız çok şükür. karanlık oldumu annem balkondan seslenirdi, tamam anne diyodum gitmiyodum. babam seslendimi uçarak gidiyodum eve. yaşça büyük arkadaşlar korkulu masallar anlatıp ödümüzü koparıyolardı. arkadaşımız evde cezalı olsa kapılarına gidip annesine yalvarıyoduk affetsinde oynamaya gidelim.
 
1984 doğumluyum, çocukluğumun çizgi filmlerinden Şeker Kız Candy'i tek geçerim.

[video=dailymotion;xa1hw3]http://www.dailymotion.com/video/xa1hw3_yeker-kyz-candy-intro_music#.UPVqt2flbIW[/video]
 
Son düzenleme:
Soviyetler dagildiginda 9-10 yasindaydim ben
Tam ziplayacak hoplayacak yaramazlik pesinde kosturacak yasta
Ama herkes yasam derdine dusmus annem binlerce kilometre uzaktaki sehre meyve satmaya gitmisti
Aylarca gormezdik
Komsunun telefonundan konusurduk icimde hasret buyudukce buyurdu
Dukkanlar bom bos insanlar bulabildigini giyerdi
Sabahin korunde kalkar ekmek almaya giderdik
Bir arabanin arka kapilari acilir ekmek satilirdi
Kalabaligin icinde ezilmekten zor kurtulurduk
Biri 6 yas biri 4 yas buyuk ablalarimin kazaklarini giyerdik ellerini kivira kivira
Zor gunlerdi ama mutluyduk
Ustumuz islanana kadar kar topu oynar sicacik ocagin yaninda isinirdik
Gece gec isten gelen babamin ayak seslerini duyar huzurlu uyurduk
1 abim 2 ablam 1 kardesimle telefon, televiziyon, internetsiz de gayet guzel cocukluk gecirdik herseye ragmen.
 
leblebi tozları vardı birde...
minik bir kab içinde satılırdı...
yanında bi de pipeti olurdu....
üüüüffffp diye çekerdik içimize...
her seferinde tıkanırdım ama yine alırdım.

Bayılırdım leblebi tozuna..hala severim :)))) açık gofret vardı bakkalda bütün harçlığımla gofret alırdım..
o açık gofretin tadı şimdiki gofretlerin hiçbirinde yok

Müzikler de başkaydı :))
Modern Talking-Your my heart,Chery chery lady
MC Hammer-U can't touch this
Aha-
europe-the final countdown
europe-rock the night
george michael Sadece birkaçı
 
ıspanak yemem için tek neden Barış MANÇO'ydu çünkü ıspanak yersen teyzem benım programa götüreceğini söylerdi hep..













 
Son düzenleme:
ailemden para alayım da öğle arası burgera ya da pizza pizza ya gideyim derdi yoktu o zamanlar.

annem yarım ekmege domates peynir koyar , onu peceteye sarar ,sonra gazete ile kapatıp elime tutuştururdu.(bazen de helva olurdu bu)

anahtarlarımızı ,silgimizi boynumuza asardık. kimse ezik misin sen diye terslemezdi. niye hep aynı ayakkabıyı giyiyorsun diyen yoktu.

teneffüslerde ip atlardık,yakalambaç oynardık.

bizim selpaklarımız yoktu. annelerimizin ütülediği jilet gibi kolalanmış havlu mendillerimiz vardı.

dostlarımız,arkadaşlarımız vardı okuldan eve koşunca. (şimdiki gibi face,twit alemine bin basar) akşamın bir saatine kadar annelerimiz kontrol dahi etmeden mahalle mahalle gezip oynadığımız insanların birbirine güven duyduğu mahallelinin birbirini tanıdıgı zamanlardı.

sokakta deli gibi seksek oynayıp, üstümünüz başımız toz toprak olana dek ıslanmış kumdan keklerimiz vardı -solucanlı

yokus asagı bisikletleri sıra ile sürme yarısımız vardı. bir tur versene dediklerinde hemen gel ama dediğimiz arkadaslarımız.

balkonda saklanıp yoldan gecenlere su döktügümüz ama tebessümle karsılastıgımız insanlar vardı.

kalpli kagıtlara özenerek yazdıgımız mektuplar vardı sevdiklerimize.

merdaneli makinalarda esya sıkma derdimiz vardı, çocuktan ögrenme heyecanı ile.

döndürmekten yoruldugumuz ev telefonları vardı.
 

Favorilerim He-man ve yakari...Gölgelerin gücü adına, hep aklımdaydı da, yakariyi yıllar almış götürmüş hafızamdan, şimdi görünce hatırladım..Müzigi bile kulaklarımda.


çocukluğumu özlemişim, hem de çok
 
coştum duramıyorum

bir de

"kalbin kadar temiz bu defterden bana da bir sayfa ayırdığın için teşekkür ederim" diyerek yazmaya başladığımız kilitli hatıra defterlerimiz vardı. Hep güzel şeyler yazardık, kalbimiz kadar güzel şeyler...
 
87 doğumluyum.
bayramlarda uzak yerlere gidip , tanımadığımız insanların kapılarını çalardık
kimse kaçırmaya çalışmaz, alıkoymaya çalışmazdı bizi.

okuldan kaçardık , güzel bir halt yedik sanırdık.

komşunun erikleri için
ağaçların en tepesıne tırmanırdım, bişi olmazdı.

o zamanlar marketler değil, bakkallar vardı veresiye vardı

annem, ekmeğimize salça sürer salardı sokağa

...hani, dilencilerin veya çocuğunu çayıra salan aile modellerinin çocukları olur ya, bağışıklık sistemi alışmıştır bazı şeylere ve kolay kolay hasta olmazlar
bir de , çocuğunu gözünden sakınan aıleler vardır
ne kadar sakınsalar da o çocuk hasta olur yaa....

işte çocukluk böyle bir şeydi, zaman ve mekana göre farklıdır hepımızın çocukluğu.
 




bahsedilen yıllarda doğmamıştım o yüzden paylaşım yapamıyorum
 

duruyo o hatıra defterim bende. nasıl süslerdik. kızlarla yarışırdık resmen, benimki daha güzel olmalı. bugün bulup okuyayım.
 
Son düzenleme:
atari oyunları vardı evde hep tvye takmak ıcın azar yediğimiz ve tabıkı kardeslerımız ıle önce ben önce ben kavgası :)
 
o dönemlerde, alacağın bir çikolatanın bile değeri vardı
o anlık ondan daha büyük bir mutluluk
olamazdı.


kara şimşek vardı, A takımı vardı

bir yerlerden geçerken bir bakkal görsem
hemen girerim, zor bulunuyor artık bakkallar.
 
Son düzenleme:
geçen gün nette bu resmi gördüm, anım depreşti. en sevdiğim şarkıcının kaseti mahvolmuştu, elim titreyerek kalemle düzeltmeye çalışmıştım.
 
1964 doğumluyum ahhhhh çocukluğum ahhhhh ne güzel günlerdi o günler

Sokağın havanın çamurun tadını en güzel çıkardığımız yıllardı,sokak mikrobunu en tabi şeklide aldık sindire sindire hemde ..
Ağaç tepelerine çıkıp meyve aşırırdık,yıkamadan yemenin tadı hazı başka oluyordu o yıllarda..
Öğlen yemeğini evde yemezdik,elimizde ekmek domates olurdu,akıta akıta yerdik onu,mis gibi toprak kokardı..
Bisiklet tepesinden inmez düşerek pantolan dizlerini yıratrdık,eve de korkuyla giderdik annemiz kızacakmı acaba diye..
Çeşikli oyunlar oynardık tadını çıkarırdık,yakantop istop,kuka,ip atlama vs vs gibi..
Okul hayatımız renkliydi,uzaktan öğretmenimizi gördükmü titrerdik kotkudan değil elbette saygıdan olurdu bu titrememiz..
Yazılılarda kopya çekerdik,yan sınıflara gidip hoca ne soru sordu diye tüyo almaya çalışırdık..
Daha neler nelerrrr..
O zmaanlar flört bile farklıydı,yanımıza gelip utana sıkıla seninle arkadaş olmak istiyorum benimle çıkarmasın diye teklif ederlerdi..
Pastane kültürü vardı o yıllarda,limonata içilir muhabbet edilirdi..
Anket defterlerimiz vardı verirdik arkadaşlarımıza yazsınlar diye,bide evde köşe bucak saklanırdı o defterler görmesinler diye..
Aklımaaa çok şeyler geliyor o yıllarda keyifle vede doya doya yaşadım çocukluğumu,özledim o günleri keşke geri dönüş imkanımız olsa ..
 
Son düzenleme:
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…