Nasıl Motive Oluyorsunuz ?


Çok geçmiş olsun öncelikle... Buradan yazışarak bağlantıyı koparmayalim, bunu diğer hanım arkadaşlara da söylüyorum, birbirimizi haberdar edelim kilo alsak bile söyleyelim en azından hatalarımızı masaya yatırma şansımız olur... Çözüm yolu üretelim böyle durumlarda... Size de uyar mı ?
Siz de buradan anbean gelişmelerini yazın. Kilo verseniz de yazın alsanız da. Kilo verirseniz birbirimizi cesaretlendirme şansımız olur alsak da hatamizi gözden geçirmemiz için şans.... :)
 
Merhaba, hikayen cok ilgimi cekti ve son yoruma kadar okudum.
son mesajinla simdiye kadar baya zaman var, merak ediyorum basarabildinmi? Cogumuzun sorunu zaten motivasyon.
Benim boyum 1.55 , 69 kilodayim, dogum kilolari ama istahim fazla ve tatli krizleriyle basa cikamiyorum.
cikolataya sarildigim zaman esim bana cok kacirma diyip engelemmeye calisiyor ama ise yaramiyor
sonrada sil bastan :)

Yemek hazirlama konusunada deginmek istiyorum iki kucuk cocugum var , isten sonra eve gelince, kendime ve onlara hazirlayana kadar saat 9 oluyor haliyle bende hal kalmiyor. yani en fazxla 2 gun bu duruma dayanabiliyorum.
cABUK PES ETMEKTE cogu yemekle alakali zaten.
Onumuze hazir kondugu zaman cok guzel dayanabiliyoruz.
Ben ekmek hic yemem, aliskanligim yok, ve esim sayesindede iki yildir cayi ve kahveyi sekersiz iciyorum
ama ah o cikolata yokmu o cikolata.. of of


Benim kuzenim aksamlari bi kap yogurtun icine bir kasik pul biberi ve bi kac damla limon suyu sikarak yiyp yatiyordu
ve bununla bir ayda tam 10 kilo verdi
tabiki yediklerini de kesti
abur cuburu, ekmegi kesti

Eger spor salonu seni haftada 3 kez zorluyorsa , evde her gun bir saat pilates yapabilirsin, Ebru Salli pilatesi
Youtubeta videosu var, Karin Kalca Kol diye gercekten cok ise yariyor
bende yaptim bir ayda 6 kilo vermistim
tekrar yapmayi dusunuyorum, onun yaninda haftada 2 gun spora gidiyorum

Kendine cok cok inan basaracaksin!!
 
Ben de benim hikayemi anlatayım;

Çocukluktan itibaren hep kiloluydum. Hiç zayıf olmak nasıl bir duygu bilmiyorum. Tüm hayatımı kilolu olarak geçirip tüm özel günleri berbat yaşayıp birçok duyguyu tadamayarak 24 yıl geçmişti. 24 yıl boyunca hep bekleyerek geçmişti.
Sonra okulu bitirmiş stajı da tamamlayıp memlekete dönmüştüm. sınavlara hazırlanmak için. ve bu süreçte artık sağlıklı beslenmeye başlamaya karar vermiştim. ve porsiyon kontrolü yapmaya. kilo verir miyim vermez miyim bilmiyordum, nasıl olur bilmiyordum. her gün internette araştırma yapıyordum. böyle böyle 1 yıl geçmişti ve ben 1 yılın sonunda 20 kilo vermiştim. kimilerine az gelebilir ama ben kendimi kasmadan, germeden, sağlıklı beslenip spor yapıp yavaş yavaş vermiştim bu kiloyu. ama sıkıntı şu ki bu noktada atamam oldu ve yeni şehir yeni düzen her şeyi alt üst etti. birazını geri aldım. sonra alıp verme süreci başladı. bir türlü yeterince zayıf olamıyordum. durumu takıntı haline getirdim. ve illa 60 kilo olmam gerek. şimdi 69 kiloyum, yine diyetteyim. amacım kilo vermek tabi ki ama asıl amacım verdiğim kiloyu korumayı öğrenmek. çünkü kilo vermek zor değil korumak zor.
Sana tavsiyem kendine karşı dürüst ol. bahaneleri bırak. arada takılıp düşsen de ayağa kalk. arada yapılan hatalar değil gittiğin yol önemli olan. sen yola düş, o yolda ilerle, bazen karşına zorluk çıksa da sabret. sabrettiğinde sonuç almaya başlayacak ve daha çok motive olacaksın. ama asıl kabul etmen gereken bunun uzun bir süreç olduğu ve kendini baştan aşağı değiştirmen gerektiğin. bundan sonra eski sen olmayacak ve eski alışkanlıklarını yapmayacaksın. diyet bitse de bitmese de. bunu kabul ettiğinde sürenin bir önemi olmayacak çünkü bundan sonra böyle olmak zorunda olduğunu kabul edeceksin.
Çok uzattım, umarım yardımı dokunur.
 
Sen ilk adımı zaten atmışsın birşeylerin farkındasın ve bundan sonra aldıgın kararları uygulama vakti canım :) ben de surekli kilo alıp veren biri olarak 1 aydır diyetteyim sporla beraber 4 kilo vermişim haftasonu kacamaklarıyla birlikte :) ilk 1 hafta cok zordu ama bir zaman sonra aclıga da alışıyorsun ve tartıda o farkı gordukce kacamak dahi yapmak istemiyosun.. gelişmeleri yaz bize en guzel yaslarımızdayız basaracaksın inanıyorum :)
 
Diyet yaparken yaňinda birinin olmasi gerçekten önemli ben diyete başladım kardesim benden sonra başladı ben bırakma noktasina kadar geldim iş saatlerinin belirsizliği yüzünden ama bana motivasyon oldu bırakmadım gerekirse ayda 1 vereyim 4 vereyim yinede bırakmam çünkü sonucu çok güzel oluyor 85,9 başladım şimdi 78,0 düştüm bu ufacık fark bile motive olmama yetiyor
 


Merhaba. İlginiz için oncelikle çok teşekkür ediyorum.

Neredeyse aradan 1-2 aylık bir zaman geçti son mesajımdan bu yana. Doğrusunu söylemek gerekirse şu an itibari ile çok az kilo verebildim. Yani 110 kg dan 106'ya falan dusebildim 1-2 ay içinde... O da çok sık pilav ve makarna tüketmemden mütevellit... Bir onu kesemedim, şekersiz yaşama bile bir yere kadar tahammül edebiliyor iken evde sirf "laf olsun diye" pilav ve makarna tuketimimi engelleyemiyorum yeri geliyor da. Arada bir yemesem bile, aç kalma korkusu gene başıma bela olmuş gibi. Elimden geldiğince yürüyorum, evde vs spor yapmaya gayret ediyorum ve bu sayede 4 kg verebildim. Ama şu yemek meselesini de halletsem, demek ki daha da fazla verebilecekmişim, ona üzülüyorum.

Ama şöyle de bir şey var, genelde kızgınlık, üzüntü, depresif ruh hali veya tam tersine sevinince kendine ödül koyma gibi durumlarda böyle şekerli, hamurlu vb. Gıdalar tükettiğimi farkettim. Yani yukarıda bir hanimefendinin yazdığı gibi durumum duygusal açlık.

Ümraniye'de oturuyorum, ve mümkün olan en kısa zamanda Ümraniyedeki bir sağlık merkezine gidip, psikoloğu sormayı ve diyetisyen icin randevu almayı planlıyorum, bu böyle olmayacak yoksa.

(İstanbul'daki belediyelerin ücretsiz bu tip hizmetler sunduğunu öğrendiğimden beri bu fikir, aklıma yattı diyebilirim.)
 

Merhabalar. Uzun mesajınız için kaygilanmayin zira uzun yazılan mesajların daha faydalı olduğunu düşünenlerdenim.

Kilo korumanın kilo vermekten daha da zor olduğu kısmına "ŞİDDETLE" katılıyorum. Zira eğer kilo korumak kolay bir şey olsaydı, ben önceden verdiğim kilolari çok rahat koruyabilirdim. Ama insan psikolojisi işte, kilo verince sanıyor ki hep öyle kalacağım, nasılsa almayacağım. Yiyor da yiyor, yiyor da yiyor; sonra bir bakmışsın 120 kg oluvermiş...

Neyse, dövünmenin bir anlamı yok, şimdi harekete geçme zamanı.

Bir de, insan yaptığı hataların neticelerini kendi gözleriyle görünce bu, insanı daha da yıkıyor psikolojik olarak. Aynı şekilde yaptığı olumlu şeylerin meyvelerini toplarken de daha da umutla bakıyor hayata. İşte mesele, yaptığımız işte netice almak ve meyvelerimizi toplamak.

Ama şu da var, asıl mesele, hatalarımızın farkında olmak ve onları tekrarlamamaya çalışmak. Mesela artık değişmemiz gerektiğinin farkına "hep beraber" varirsak, bir bakmisiz ki değişimin çelik kapıları ardına kadar açılmış, iceriye girmemizi bekliyor. Yani demem o ki, artık kilomuzun hayatımızı olumsuz etkilediğinin farkına varmali, "çok yediğimizi kabul etmeli" ve bunu normalleştirmemeliyiz. Sadece size değil, kendime de söylüyorum bunu. Kilolu insanların çoğu normal birer insan gibi yemezler. Zaten onun için "kilolu"durlar. Ama önemli olan, bunun için üzülüp kendimize acımak değil, önemli olan, hedefimizi unutmamak, her daim kendimize hatirlatmak; ve gerekeni elimizden gelenin en iyisi ile yapmaktir.

Neyse çok felsefi konuştum. Kusura bakmayın.
 

İşte, yukarıda da görüldüğü gibi çok güzel konusmalar yapabiliyorum bazen, ama işte asıl mesele bunu uygulamaya koymak aslında kilo vermek, hayatımda kanıtlayacağım en büyük başarılardan biri olacak zira kafamda tek başaramadığımı düşündüğüm, bu yüzden kendimi üzdüğüm ve diğer başarılarımın da performanslarını derinden etkileyen tek unsur bu. Hep hedefler belirliyorum ama uygulamaya koyarken çok sıkıntı yaşıyorum...

Belki de ilk etapta kendime çok büyük hedefler koymamdan da kaynaklanıyor olabilir bu durum, bilemiyorum. Bir kişisel gelişim videosunda izlemiştim, kişisel gelişim uzmanı psikolog, bir örnekle açıklamıştı bu durumu.

"Farz edelim ki önümüzde demir ve çok büyük ve ağır bir küre var. Bu küreyi ilerletmek istiyoruz fakat o an için hiç hareket etmiyor. Ne kadar uğraşırsak uğraşalım, onu hareket ettirmek çok zor olacaktır. Ama bu küre, biraz olsun hareket ediyor olsaydı, o zaman onu hareket ettirmek daha kolay olabilirdi.

Davranışlarımızı harekete geçirme konusunda uygulanacak yöntem de bu duruma paralellik gösteriyor. Düşünelim ki, hiç hareket etmeyen fakat hayatımızda büyük değişiklikler yapmak isteyen bir insanız. Büyük hayallerimiz ve hedeflerimiz olsa da, bunlara ulaşmak için, o hareket etmeyen koca küreyi hareket ettirmede yaşadığımız zorluk gibi, çok zorluk çekiyoruz.

Bu durumda yapılması gereken, kendimizi minik minik harekete geçirmek. Örneğin, ders mı çalışmak gerekiyor, hazırlanmamız gereken sınavlar mı var? Böyle olunca o, kocaman bir küre halini alır ve onu oynatmak çok zor olur. Fakat bu çalışma süresinin en küçük parçası 2,3,10 dk ile başlarsak, o işin içine girildiği vakit, minicik bir harekete sahip olduğumuzda o hedef uğruna büyük adımlar atmak, çok daha kolay olur" diye bitiriyordu psikolog.

Bu durum aslında kilo vermek için de geçerli. Mesela, 120-130 kg bir kadının, hemen zayıflamak uğruna birden (sağlıksız olduğunu bildiği halde) 1000 kalorilik diyetler yapması, haftada 7 gün, en az 1.5-2 saat spor yapması onu çok zorlayacak ve eninde sonunda, her ne kadar kilo verse de bir süre sonra bunları bırakacak ve verdigi kiloları fazlasi ile geri alacaktir. Bu durum çoğu insan için böyle aslında. Çok çabuk netice almak istiyoruz ve hemen olsun istiyoruz, sabırsızız, dolayısıyla birden başlayıp birden bırakıyoruz. Dolayısıyla hevesimiz de gelip geçici oluyor.

Şimdi bunu neden anlattım ? Benim yaptığım hataları yapmayalım diye

Bu arada açlığa alışılabildiğini öğrenmek içimi rahatlattı şaka bir yana, gerçekten ama gerçekten herkese anlattıkları ve destekleri için teşekkür ediyorum...
 
Herkese merhaba tekrardan.

Geçen hafta randevu almıştım, ve dün, belediyenin diyetisyenine gittim.

İlk başta tahlil sonuçlarımı gösterdim. 105 kg olmama rağmen, insülin direncimin düştüğünü öğrendim. Ne var ki iç organlarımda, bilhassa karaciğerimde yağlanma varmış... Bu da beni yıkıma uğrattı haliyle. Öncelikle aranızda iç organ yağlanması ile ilgili bilgisi olan varsa, burada yazarsa gerçekten minnettar kalırım.

Doktor bunun ciddi bir sorun olduğunu söyledi, ben de utancımdan daha detaylı soramadım. Zaten şu cümlesi kendime kızmama yeterli oldu: "Demek ki sen şu ana kadar hiç kendine önem vermiyormussun hanımefendi".

Orada ciddi ciddi düşündüm. Doğru, dedim kendi kendime.

"BEN BUGÜNE KADAR KENDİM İÇİN NE YAPTIM ?"

Annem için, babam için, aşık olduğum insan için, arkadaşlarım için çok şey yapmışım da kendim için hiçbir şey yapmamışım, onu fark ettim... Halbuki Yaradan canımızı alsa, ötesi yok. Belki de bu bahsettiğimiz insanlar bir üzülecekler, beş ağlayacaklar ama sonrasında hayatlarına devam edecekler. En uzun vadeli bize ağlayan belki de annemiz olacak, ama o da sonsuza kadar ağlamayacak ya...

Ama öte yandan, olan bize olacak. Biz yok olacağız. Bir daha bu dünyaya gelemeyeceğiz.

Bunu fark ettim.

Bir de düşündüm, kendine faydası olmayan insana zaten saygı maygı duyulmuyor. Hayatın kanunu.

Kendini beğenmiş ve kibirli, ama aynı zamanda kendine bakan, öz saygısı yerinde olan insanların peşinden koşulmasinin nedeni buymuş.

Ben bunları dusunurken, bir yandan da liste yaptı doktor. Çeşitli sorular sordu oncesinde ama. Kilo almaya ne zaman başladın, ilaç kullanıyor musun, oruç tutuyor musun, vb. Sorular. Boy kilo endeksimi yaptık. 3. Dereceden obezmisim, onu öğrendim. (Ve tabii hiç su icmediğim de tabak gibi çıktı ortaya. Ondan dolayı da bir papara yedim...)

Sonrasında beraber listeyi yaptık.

Bir de ilginç bir diyalog daha oldu. Bana süt içip içmediğimi sordu, ben de genelde çilekli süt içtiğimi soyledim... Dememle beraber doktor bana kızdı. "Sen onun içinde ne kadar şeker olduğunu biliyor musun? Onların içinde gerçek meyve yok." Dedi.

Halbuki ben onu kan şekerini dengelemek için içiyordum, yanlış yaptığımın farkında olmadan... Yöntemimin yanlış olduğunu çok geçmeden anladım. Aslında uyguladığım birçok yöntemin farkında olmadan yanlış olduğunu ve kendime farkında olmadan fazla yumuşak davrandığımı da o andan itibaren farkına vardım.

"Aslında daha fazlasını yapabilecek kapasiteye sahibiz, ne var ki kendimize o kadar yumuşak davranıyoruz ki, bu asla ortaya çıkmıyor. Acılar bizi güçlendirir..."

Bunun da farkına vardım.

Ama ben herhalde bu abdestle daha çok namaz kılarım... öyle gibi görünüyor.

Artık kendim için bir şeyler yapmak istiyorum. Ben de artık etek elbise giymek istiyorum. Hem de çok. Ben de artık beğenilmek istiyorum, bununla birlikte hoşlandığım insanlarin beni reddedeceği korkusu ile yaşamak istemiyorum... bla bla bla.

Bu yolda desteklerinizi bekliyorum.

(Aynı şekilde ben de sizi motive edebilirim.)

Önceden destek veren ablalarıma tekrar tekrar teşekkürler...
 
Merhaba hanımlar tekrardan.

Artık buraların yolunu unuttum resmen
Şaka bir yana da, gerçekten de, doktorun yaptığı diyet listesini uygulamaya başladığımdan bu yana 1 ay geçti.

Ve dün doktora gittim. Bilin bakalım ne oldu ?

Tam tamına 6 kilo vermişim, hem de 1 ayda

Hatta öyle ki doktor, inanamayıp bir daha tarttı. Gene aynı çıktı sonuç.

Yani artık bundan böyle 99 kilo bir kardeşinizim

Tabii bunun öncesindeki birkaç gün dondurma yediğimi ve az su içtiğimi de hesaba katarsak, gayet iyi bir gelişme olduğunu düşünüyorum.
 
Neler yaptığıma gelecek olursak,

Diyet listesine uymanın yanında, her gün en az 1 saat yürüyorum. Açıyorum müziği telefondan, kulaklıkla dinliyorum. Aynı zamanda telefonuma yüklediğim adımsayarı da açıyorum. Ki ne kadar yol gittiğimi görebileyim..

Her gün sabahları bu şekilde yürüyorum. Bu da gün başına yaklaşık olarak en az 450 kalori yakmak demek.

Bunun haricinde eve ekmeği, ihtiyaçları da ben aldığım için, her dışarı çıktığımda yolu biraz uzatıyorum. Ne kadar hareket etsem kar mantığı ile.

Başka neler yapıyorum, evde mekik, squat vb. hareketleri tekrarlıyorum. Tabii bunu her gün yapmıyorum. Arada bir. Ama faydası oluyor.

Diyet listeme gelince.... Diyet listeme uyuyorum ama bazen orada yazan her şeyi yiyemiyorum. Tıkanıyorum bazen. O zaman da bırakıyorum. Veya az koyuyorum tabağa .. Yani, listede yazan şeylerden daha az yiyorum bazen, bir şekilde.

Bunun haricinde, Ramazan sonrası bir detoks menüm vardı. Ve detoks listesinde, öğüre öğüre yediğim tek şey arpa lapası oldu ama hırsımdan onu bile yedim.

Kafaya koydum, zayiflayacagim ve Shein veya AliExpress'ten kendime bir bağbozumu elbise alacağım. Saçlarımı boyatacagim. Ve zarafet eğitimi alacağım parayı bul Eğer isterseniz, ve "valla iyi olur, hem bana da motivasyon olur" derseniz, sizinle zayiflayinca neler yapacagima dair hazırladığım listeyi paylaşabilirim....

Sevgilerle,
 
Merhabalar tekrardan.

Sanırım bu post, konu sıralaması açısından biraz gerilerde kaldığı için kimse artık yorum yapmıyor...

Olsun. Ben gene de buradan gelismeleri paylaşacağım sizlerle. Ki birilerine ilham olabileyim... Birilerinin hayatını değiştirmekte vesile olabileyim...

En son size 99 kilo olduğumdan bahsetmiştim. Geçen hafta doktora gittiğimde gene kilo verdiğimi sizlere söyleyeyim öncelikle. Ama sadece 1,5 kilo... Çünkü önceki haftanın sonuna doğru Ankara'ya gitmiştik babamla, ve dolayısıyla sağlıklı şeyler bulma alternatifim pek yoktu babamla birlikteyken... Bir üç dört gün kaldık Ankara'da... Elimden geldiğince bol bol yürümeye ve az yemeye çalıştım. Ama köfte ve tost yemekten kaçamadım...

İstanbul'a gelir gelmez zaten normalde yediğimden de az yemeye ve bol yürümeye çalıştım. İstanbul'a geldiğim günden bir sonraki gün de diyetisyene gittim zaten...

Ama yine de, tüm bunlara rağmen 1.5 kilo vermeyi başardım...

Yani oldu mu size 97.5 kilo

Hedefe adım adım yaklaşıyorum... Umarım bir aksilik olmaz, olsa da inşallah Allah bana bununla baş edecek gücü verir...
 
Bu arada, geçen haftadan beri, 6.000 ve üzeri adımla sınırladığım adım sayımı bu hafta 10.000 ve üzerine çıkardım... Adimsayarin hedef adım sayısını da 6.000'den 7.000'e çıkardım... Yani asgari atmam gereken adım sayim 7.000 şu anda...

Bunu yapmamda babamın "daha çok yürümelisin" iması da etkili oldu...

Bugün yürüyemedim, çünkü İstanbul'da felaket bir yağmur var... Ama yarın yağmur diner dinmez yürüyeceğim... Bugünü olmadı evde pilates hareketleri ile geçireceğim...

Birkaç gündür adım sayım 12.000 dolaylarında seyrediyor. Yürüdüğüm mesafe ise 8.0 km dolaylarında, dolayısıyla yaktığım kalori 700 ve üstü şu sıralar...

İnşallah bu çalışmaların ve çabaların neticesini alabilirim...
 
selam konuyu bastan sona okudum şu an ikili rakamlara geçmene çok sevindim psikolojik kısmını hallettikten sonra kılo vermenin daha da hızlannacagına inanıyorum çalışmıyorsan kendine hobiler edin çok faydası olur nedense konunu okuyunca çok iyi niyetli bi insan olduğun izlenimi oldu ben de kılo vermeni çok istedim umarım en kısa sürede hedefine ulaşırsın her ay foto çek en sonunda da buraya koy bakarsın senin hissettiklerini hisseden bi sürü insana faydan dokunur
 

Merhaba. Konuyu okuduğunuz ve takipte kaldığınız için çok teşekkür ediyorum öncelikle.

İyi dilekleriniz için ayrıca teşekkür ediyorum.

Marmara üniversitesi Bankacılık bölümü mezunuyum (4 yıllık olanı). 1 sene isteğe bağlı İngilizce hazırlık okumuştum... Şu anda iş bakıyorum. Tabii bu süreç içerisinde kafayı bir şekilde dağıtmak çok önemli haklısınız. Şu sıralar hiçbir şey yapmiyorum, itiraf etmek gerekirse. Kendimi çok yorgun hissediyorum çünkü. Havaların etkisinden midir bilinmez. Ama kitap okumaya ve İngilizce çalışmaya başlasam iyi olacak

Fotoğraf çektirme işini hep unutuyorum belki de ayna karşısında hala kendimi begenmememin etkisi de vardır bunda, bilmiyorum. Ama çektirmek lazim, haklısınız. Bir kıyaslama yapmak için...

Tekrar tekrar teşekkür ediyorum herkese ayrı ayrı... Desteklerinizden ötürü... Bir yola çıktık ve umarım sağ salim hedefimize varırız...
 
merhaba, bende okudum postunuzu ve sizi tebrik ediyorum. bu azimle başaracaksınız. bende kendimce diyet yapıyorum 1.70 boy 83 kilo ile başladım ve 1,5 ayda 7 kilo verdim. herşey gönlünüzce olsun
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…