Nasıl Daha Doğal Yaşarız - Neler Yapabiliriz Paylaşalım


demek ki onun lügatında kaşar gibi güzel peynir demek oluyor, bildiğimiz kaşar olarak algılamayacağız

tamam canım şimdi durum anlaşıldı...

bu arada hayal meyal hatırlıyorum, en az 20 senesi vardır.. bir tanıdıklarımızdan görüp annem de yapmıştı birkaç kez.. peynir mayası almıştık, onunla yapmıştı.. ama o da bildiğimiz markette köy peyniri diye satılan peynirlere benziyordu. bizde de damak tadı olarak peynir deyince beyaz peynir, beyaz peynir deyince de ezine tipi beyaz peynir anlaşılır.. öyle yağsız tuzsuz kayış gibi peynire yan gözle bile bakmayız.. ama eşimde aksine o köy peyniri tipine bayılıyor... evde peynir kargaşası yaşıyoruz
 
peki kaygana yaptığında ortaya çıkan peyniri hiç gördün mü, yedin mi?
 
peki kaygana yaptığında ortaya çıkan peyniri hiç gördün mü, yedin mi?

yok canım ya haftasonu yapıcaktık ama ben yatak döşek yatınca gripten yapamadık
şimdi de memleketlerine döndüler. bu ara zaten doğum telaşı olur gelse de yaptıramam ama bi ara yaptırcam kafaya koydum en azından bu muydu kaşar demek için
ama boreas da yazınca doğru yaptığımı anladım sorun bende değil sanırım
başka bi yöntem bulmak lazım
 

e o yapsın o zaman bildiği gibi nasılsa doğumda gelmeyecek mi gelirken getirsin de bak bi tadına bakalım nasılmış kaşar
 
bskn, açıklamalar için çoook teşekkürler
ben de netteki araştırmalarımda kostiğin net zararlı olduğu konusunda tereddüte düşmüştüm, demek ki miktarla ve neyle kullanıldığı ile ilişkiliymiş zararlı olup olmaması
dün de mesela radtoterapi ve kemoterapi görenlere antiseptik içeren sebze meyveler, ilaçlar zararlı diye haber okudum. yani aslında kimya, tıp net ve somut bilimler gibi gelirdi bana. neyin nasıl olacağı bellidir, diye. ama öyle değil, tıpkı psikoloji gibi duruma ve kişiye göre değişkenlik gösteriyor uygulamalar

bu arada kaygananın kaynana demek olduğunu yeni öğrendim
 
Son düzenleme:
dün eşimle markete gittik, diş fırçası alalım dedim. "yok, sen yarın araştır öyle alalım, şimdi alırız, sonra bunlarda domuz kılı varmış der, atarsın" dedi. ilk defa duydum ve bugün buna yoğunlaşacağım. yağlı boya fırçalarının hepsi domuz kılındanmış baktığım ilk linkteki bilgiye göre ve yumurta fırçaları da öyleymiş çoğu
sizlerin bu konuda bilgileri var mı?
 
ben anlamıyorum Türkiyede ne kadar domuz çiftliği var ki içinde hayvansal ürün olan her şeyde, "genelde domuz yağı kullanılır" gibi bilgiler vermişler, sakınmamız istenmiş... diş fırçaları da plastikten yapılıyormuş, öyle bir yasal zorunluluk varmış sanırım
 
hanımlar pera bulvarına ahşap kaşıklık gelmiş ben kaşıklığımın küçüklüğünden ve plastik olmasından şikayetçiydim. sanırım alacağım burda çekmeceye göre kaşıklık yapılmıyor. bu sebepten hazır alınıyor ve bende iki tane var sığmadığı için kaşıklarım.
 
arkadaşlar evim.net sitesinde torbalar var, poplin kumaştan yapılmış kayınvalidemin patiska dediği kumaşı arattığımda poplin karşıma çıkmıştı. sanırım en güzle bu malzemeden oluyor. bilgi vermek istedim
 
Merhabalar...
Bende son zamanlar da daha doğal nasıl yaşayabiliriz diye çok düşünür oldum..
Büyükşehir de yaşıyorum,pazarlardan marketlerden aldığımız ürünlere hiç güvenemiyorum
Araştırdıkça da mutsuzluğum artıyor..Hakikaten cehalet mutluluk getiriyormuş bunu anladımOkudukça başıma ağrılar giriyor,işin içinden çıkamıyorum..Delireceğim bu doğallık arayışımın neticesinde bir gün :)
Neye dokunsak neyi kullansak zehirli kimyasallarla dolu..
Temizlik,kozmetik vs her elimi attığım ürün -özellikle kolay ulaşabildiklerim market bakkal vs olanlar-zehirli kimyasallarla dolu..
temizlik ve kozmetikte yapabileceğim şeyler var çok şükür her ürünün bir muadili var az çok ama yiyecek içecek konusu daha da üzüyor beni..
Pazardan da alsak marketten de hepsi zararlı ilaçlarla ilaçlanmış sebzeler,meyveler..
Yumurtadan başka herşeye benzeyen yumurtalarİçine ne konduğu asla tam olarak bilinemeyen yoğurtlar
Adı tavuk olan ama kendisinin ne olduğu bilinmeyen şeyler
Daha yüzlercesi...

Peki neler yapıyorum?

Ben işe ilk olarak ersağı araştırarak başladım,duyduklarım araştırdıklarım beni mutlu etmeye yetti.Şimdi yavaş yavaş evime ersağ ürünleri almaya başlıyorum..
Ürünler pahalı,her ne kadar konsantre olsa da..Ne yazık ki doğala yaklaştıkça bütçede hayli büyük bi delik olacak galiba
O yüzden ben yavaş yavaş değiştiricem bi çok şeyi mecburen..

Cildim için de kimyasal şeyler kullanmak istemiyorum artık..Doa kozmetikten alışveriş yapmaya başladım bunun içinde..Hem doğal hemde uygun..Sabunlarım da dahil pek çok şey aldım oradan,Gülsuyu, cildim için yağlar,ellerim//topuklarım için shea butter..
Roll on da kullanmaktan vazgeçtim artık..Katı parfümler var,onlardan kullanıyorum çok memnunum.

Sırada şampuanlar,sıvı sabunlar var evimden kaldırıp yerlerine doğallarını koymak istediğim ama dediğim gibi bir anda her şeyi değiştirmeye gücüm yetmiyor..

Yiyecek içecek meselesine gelince,
Oğlum için hep günlük sütten yoğurt yapardım,artık kendimizede öyle yapıyorum..
Salçam,tarhanam,eriştem,domates rendem,turşularım,reçellerim anne yapımı
Kayınvalidem de bahçesinde yetişen ürünlerden harika menemenlikler,kompostalar,turşular konserveler yapar..

Bende her yaz sırasına göre bezelye ile başlayıp taze fasulye, bamya, vişne vs atarım deep freeze' e ..Kışın canımız istediğinde yazdan koyduğum vişnelerle ister reçel yaparım,ister vişne suyu
Her yaz yıkayıp ayıklayıp doğradığım kırmızı ve yeşil biberleri de kışın hangi yemeğe lazım olursa kullanmak için atarım deep freeze'e..

Benim memleketimde zeytinyağ çok ünlüdür,annemler kızartma ve pilavın haricin de her yemeği zeytinyağıyla yaparlar..
Zeytinin çok olduğu yerlerde zeytinyağlı sabunda meşhurdur bilirsiniz,annemler hala banyolarına zeytinyağlı sabundan başkasını sokmazlar..
Ben evlenmeden önce evde ki zeytinyağlı sabunu beğenmez gider marketlerden kokulu sabunlar alırdımsanki matah bir şeymiş gibi...

Tüm çocukluğum ve gençliğim mis gibi tertemiz bir ortamda taptaze sebzelerle,meyvelerle geçti..
Babam zeytinyağı o zamanlar ilkel şartlarda çalışan atölyelerden alırdı..Sabunları da öyle..Ve zeytinlerimizi de..
Yıllar sonra tekrar o atölyelere gittiğimizde hepsi turistik tesis benzeri bir hal almıştı ve fiyatlarda uçmuştu ne yazık ki...

Şimdi özellikle gıda konusun da canım çok sıkılıyor..Sürekli okuyorum,nerde ne var diye..
Pazardan/marketten aldığım havuca da,ıspanağa da,marula da hiç bir ürüne de güvenmiyorum..Ama ne yazık ki alıyorum ve mutfağımda bunlar pişiyor hergün Pazardan gidip özellikle kurtlu elma alıyorum..Şükür ki bazen bulabiliyorum kurtlu elmayı..Ama ya diğerleri?Yediğimiz içtiğimiz diğer şeyler ne olacak konusu benim uykularımı kaçırıyor
 
Son düzenleme:
slm arkadaşlar bu dönem fazla yoğunum zaman ayıramıyorum buraya ama her fırsatta yazdıklarınıza bakıyorum
bende bir çoğunuz gibi yazın dondurulacakları donduruyorum domatesleri kavanozlara koyuyorum reçeller ve turşular kendimiz yapıyoruz salçayıda tanıdıklardan alıyoruz
mümkün olduğunca kızıma köy yumurtası yediriyorum köy sütü içiriyorum yoğurdu kendim yapıyorum lorda yapmışlığım var aslında yufkamızı makarnamızı çorbalığımızı kendimiz yapıyoruz annemlerle beraber geçen yaz patlıcan kurutmaya çalıştım ama burası nemli olduğu için heba oldu onca patlıcan şimdilerde ilk hayalimiz kendi bahçemizde kendi sebze meyvemizi üretip onları yemek yedirmek yavrumuza rabbim kısmet ederse inşallah
deterjan konusunu ersağla hallediyorum çok şükür
kozmetikte eksiklerim var onları araştırmalıyım sanırım ama evde bir sürü parfüm sabun krem varkende biraz daha zaman geçiriyorum işte mecburiyetten
şimdilik aklıma bunlar geliyor
 
Arkadaşlar geri dönüşebilen veya klorla ağartılmamış tuvalet kağıdı markası biliyor musunuz? Dakikalarca baktım nette bulamadım. Sadece bu tip tuvalet kağıtlarının kullanılması gerektiğini yazmışlar! Çoğu da okuduğum kitaptan yazmış ama bir tanesi örnek ürün göstermemiş..
 
Arkadaşlar ipek kağıt-selpak ürünlerini sürdürülebilir ormanlardan yapıyormuş. Çevreci bir yaklaşımla bundan sonra selpak kullanımımızı artırmayı diliyorum. Sürdürülebilir ormanlarla ilgili de detaylı araştırmalar yapmamız nasip olur inşallah :)
 

tuvalet kağıdı ve kağıt havluda selpak, sofia ve familiadan birini alırım. bu markalar dışındakilerin kalitesinden pek memnun olamadım. ama tabi bu yönden hiç araştırmamıştım. tabi bu markaların da desensiz, kokusuz olanlarını alıyorum..
 
Merhabalar...
Ben de az once miss gibi inek sutunden, halis ev yogurdu mayasi ile yogurt mayaladim.hadi hayirlisi bakalim...
 
Merhabalar...
Ben de az once miss gibi inek sutunden, halis ev yogurdu mayasi ile yogurt mayaladim.hadi hayirlisi bakalim...

hoşgeldin günaydercim,

ohh sabaha yoğurt hazır.. benim yoğurdu da annem mayalamış, yolladı bugün.. sütçüye hangimiz denk gelirsek alıp mayalıyoruz..
 

bende bi ara bebek bezi ve tuvalet kağıdı için araştırmıştım ama bulamamıştım maalesf
 
Kızlar çamaşır suyu ile ilgili araştırma yaparken şöyle yazıya rastladım.faydalı olduğunu düşündüm belki bu yöntemi kullananlar vardır.


28 Mart 2011 /
Hanımların hiçbiri çamaşır susuz bir hayatı düşünemez. Klozetin içinden çıkan korkunç yaratıkları (mikrobu simgeliyor) gösteren, emekleyen bir bebeğin yerden bir şey alacağını anlayan annenin ‘Duur!' diye bağırdığı reklamlarla da pekiştirilir bu ön kabul.

Dezenfekte edilmiş, mikropsuz bir alanda yaşamamız gerektiğine inanıyoruz hepimiz. Sonra da her hafta bir litre çamaşır suyunu bir çırpıda tüketiveriyoruz. O ‘mucizevi sıvı' hayatımızdan çıksa, ailecek mikroplara bulanıp hastalıktan başımızı kaldıramayacağımızı düşünüyoruz. Çamaşır suyunun insana, çevreye ve canlılara ne kadar zarar verdiğini artık bilmeyen yok. Bu ‘öldürücü sıvı'nın gerçek bir muadili var aslında. Ne mi? Hepimizin ecza dolabında bulunan ‘oksijenli su'. Genelde sağlık amaçlı kullanılan oksijenli su (hidrojen peroksit) doğaya oksijen ve su şeklinde parçalanarak karışıyor. İnsana, doğaya zarar vermiyor, tüm temizlik alanlarında da çamaşır suyunun yerini tutuyor.

Klozetleri, seramik yüzeyleri, duş ve banyo küvetlerini dezenfekte edebilirsiniz. Bulaşık deterjanınıza birkaç damla ekleyerek ekstra temizlik elde edebilirsiniz. Büyük soğuk su dolu bir kaba birkaç kaşık ekleyerek sebze ve meyvelerinizi ilaç artıklarından temizleyebilir hem de tazeliklerini korumalarına yardımcı olursunuz. Çamaşır suyunun yerine kullanabilirsiniz ancak bölgesel lekeleri çıkarmak için uyguladığınızda renklerin solmasını engellemek için hemen su ile yıkamalısınız. Diş fırçanızı temizlemek için kullanabilir, az miktarda karbonat ile karıştırdığınızda macun hâline getirerek dişlerinizi kuvvetlendirmek, beyazlatmak ve yine ağızda oluşan aftları iyileştirmek için faydalanabilirsiniz. Spreyli bir kabın içine koyarak mutfağınızda tezgâh üstünü, kesme tahtalarını, ocakları, buzdolabını, blender ve mikserleri temizleyebilirsiniz. Bir ölçü oksijenli suyu 10 ölçü su ile karıştırıp büyük bir kabın içinde oyuncakları yıkayabilirsiniz. Bir ölçü oksijenli suya dört ölçü su karıştırarak camlarınızı iz bırakmadan temizleyebilirsiniz.

Çamaşır suyunun zararsız alternatifi: Oksijenli su
 

poplin kumaş pamuklu ince gömleklik kumaştır.okul formalarının beyaz gömleklerini düşün.
patiska daha tok,kalın bir kumaştır.eskiden yünlerin doldurulduğu beyaz kılıfların yapıldığı kumaş,annemin karyolasının kenarındaki kanaviçe yatak eteği :) poplin kumaş daha çok yıpranır gibime geliyor.bu arada kılıf diktireceksen önce ılık suda kumaşı yıkayıp nemliyken ütülemen,hem genel olarak kumaşlardaki bir parça çekmeyi kılıfları diktirmeden çektirmiş olursun hem de beyaz olana kadar çeşit çeşit işlemlerden geçerken üzerinde kalmış kimyasal atıklarından arındırmış olursun.

bence keten kumaşından da olur.torbadan mantık baklagillerin hava alması.patiska da keten de kullanılabilir.
 
Son düzenleme:
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…