Mutlu olabilen arkadaşlar sorum sizlere? Nasıl yapıyorsunuz bunu?

Fena halde empati kurdum yine senle. Bir yolunu bulursan bana da soyle. Ben sunu anladim ki biz basit yasamayi basaramiyoruz. Kendime benzettigim icin söylüyorum, biz tam tersi bir hayat yasayip ilk gecesi,ilk tatili ilk bilmemnesi özel olan kadinlardan olsaydik kendimizi daha acimasizca eleştirir, ne kadar siradanim derdik. Yetmezdi bize. Huyumuz boyle. Bu ara mutsuz olma halimle barisiyorum. Sana cok yardımim dokunabilir.
 
Bu yapiyla alakali sanirim,guclu olmak istesem bile egreti durur uzerimde,farkli biri gibi davranamam.. cogu kadin da,guclu olmayi erdem sayar,farkli farkli gorusler yani. Bi ara kiskanclik damarim kabarip " ben olursem sakin evlenme" demistim. Gulumsedi ve ben olursem sen evlen,naparsin bi basina,ama iyi birisini bul dedi.. amaan dert ettigin seye bak,tabi ki bulurum birini merak etme dedim.. bana baaaak! Diye kizmisti o zaman oleyim moleyim deme,dikkat et kendine demistim..

Ego catismasi zararlidir. Bi de kadin olarak zarif ve narin yaratilmisiz,ustumuze yuk bindirdikce cabuk yipranir zarar goruruz. Birakin herkes kendi gorevini yapsn,sizi simartmasina sefkat gostermesine izin verin.. umarim yarari olur
 
Bir ara da neden basit bir hayatım yok neden ev kadını olup tek endişem eşimin eve gelme saati değil diye takmıştım. O zaman daha mutlu olacağıma inanıyordum. Bir dönemde aile kurmayıp yurt dışına yerleşmiş olsam daha mutlu olacağıma inanmıştım. Şu arada her şeyi erken yaşayıp tüketmiş olmanın beni bu arayışlara ittiğinden şüpheleniyorum:) bu sefer haklı olabilirim gibi geliyor. Sen nasıl kabullendin bu sürekli sorgulama mutsuz olma durumunu?
 
anlatmasi cok uzun ama senin durumundan cok farkli sayilmaz. Anlatırkenki ruh halimde kendimi gördüm. Benim de surekli aklimda acaba soylesi olsaydi daha mi mutlu olurdum sorusu var. Hicbirsey tam olarak tatmin etmiyor. Daha cok bilmek, daha cok ogrenmek, durmadan kendimi daha mutlu hissedecegimi ümit ettigim maceralara atilmaya çalışıyorum. Haliyle bildikce, ogrendikce acilarim cogaliyor. Bilmemek en büyük mutluluk. Ben uzun süre psikoterapiye de gittim, ilac da kullandim, defalarca kadrolu isimden istifa edip şehir, is hatta meslek değiştirdim. Olmuyor. Kendimi degistiremiyorum. Oldugu gibi kabullenmek zorundayim. Bu hayat hep boyle gececek benim icin belli ki. O halde artik mutlulugu arayarak vakit kaybetmektense mutsuzlugu kabullenmeliyim dedim. En onemli tesbitim su; bizim kafada insanlar evlenmemeli, hele coluk cocuga asla karismamali. Esime gercekten hayranim, asigim, ama onun icin üzülüyorum. Çünkü benimle bir ömür ugrasmak zorunda.
 
Ben de amaçsız ve mutsuz olanlardanım. Ben nedeni bekar olmamda buluyorum şu sıralar. Sevmem gereken bi işim var, iyi bi ailem var vs vs mutlu olmam gerekir ama mutsuzluktan açıyor her yanım
 
Benim sartlarimda herhangi baska bir kadin olsaydi, benim isime, benim kocama ve hayatima sahip biri... eminim mutluluktan delirirdi. Etrafima baktigimda her yonden herkesten sansli olduğumu görüyorum. Ama yok iste. Ben mutlu olmayi beceremiyorum. Bir cesit lanet bu.
 
benim kesinlikle inandığım bir şey var ki o da bazı insanların acıdan beslendiğidir.. acıdan kasıt mücadele hayatla savaş halinde olmak.. bu tip insanların yerleşik düzene geçtiğinde mutsuz olduğuna inanıyorum.. çizgisi düz giden bir hayat size göre değil..
eşinizle ego savaşınız olsa bile ki bu bile bu durumdan kaynaklanıyor olabilir, yinede kendinizin güvenli limanda olduğunuzu biliyorsunuz eşinize güveniyorsunuz.. bu durumun sizin hayatınızda bir sorun teşkil ettiğini sanmıyorum..
bulunduğu yere zorluklarla mücadele ile gelen bir insanın zaten eşle kavga vs gibi üfürükten sebepleri sorun olarak bile saymayacağını düşünüyorum..
 
Sevgi yetmiyor bazen. Yada şöyle söyleyim size yetiyor ne güzel. Ama bana yetmiyor. Sevgi kiloyla metreyle ölçülen bir şey olmadığından kim kimden be kadar fazla seviyor veya seviliyor bilemeyiz ama dünya aşk ve sevgi üzerine kurulu olmadığından sadece bunlara sahip olmak mutlu olmaya yetmiyor. Tabi bence... Hep mutlu olun inşallah nazar değmesin.
 
Mutluyum cunku karakterim boyle. Bu dunyada mutlu olanlar kaciktir biraz, ben de tedavi görüyorum.
Neyse cevremde cok sayida kronik mutsuz insan var, cesaretlenip kendilerini mutsuz ettigini dusundukleri seyleri degistiriyor sonra daha da mutsuz oluyorlar. O yuzden mutlulugun yasanmisliklar kadar genel ruh haliyle de alakali olduguna inaniyorum.
 
Yaşadığınız ruh halini ben de çok sık yaşarım.. Sevdiğim bir söz ve de kısa bir düzyazı var bu konuyla ilgili, paylaşayım..

"eğer mutlu olmak istiyorsanız, bu kolay. başkaları kadar mutlu olmak istiyorsanız, bu imkansız. çünkü biz, başkalarını olduklarından daha mutlu zannederiz." montesquieu.

"Bana soruyorsun şu resimdekiler kim, diye.
Emin ol kim olduklarını çıkaramadım. Görünüşe bakılırsa mutlular. Fakat insanlara tavsiyem şudur ki, nasıl “zenginin parası, parasızın çenesini yorarsa”, başkalarının mutlu görünümü, insanı kendi mutlu olma imkanını, kabiliyetini görmekten alıkoymamalı. Filmler, resimler birer hayaldir. Başka insanların dış görünümleri de bizi aldatmasın. İnsan kendi mutlu olma imkanını görebilmeli. Mutluluksa filmlerin, romanların içinde değil, kendi yaşadığımız basit hayatın içindedir. Ve önemli olan yaşanılan “an”dır. Onu ibadet, sabır, anlayış, tevazu ve merhamet ile anlamlı hale getirmek mutluluğun ta kendisidir. Yoksa deniz kenarında fotoğrafçılar tarafından düzenlenmiş bir mutluluk tablosu sahtedir ve bazı saf kimselerin duygularını istismar etmekten başka bir şey ifade etmez." Cahit Zarifoğlu

ben bunları zaman zaman okurum ve gerçekten kendimi daha iyi hissederim.. Kimsenin hayatıyla kıyaslamadan kendi hayatımıza yoğunlaşmalıyız..
 


Esimi seviyorum .Sadakatindende eminim ne zmn asiri guven duymaya basladik ask bocegi sevgi cicegi olduk. Ozel anlar birakmak lazim evlilige mutluyuz kimse icin değil kendimiz için yasiyoruz.
 
zeki insanların mutlu olması çok zordur. insan ilişkileri de keza.. evlilik zaten iki kişinin birbirini idare etmesinden ibaret. geçmişi bırakıp geleceğe odaklanmak ve gerçekten ne istediğimize karar vermek lazım ki yıllar sonra bugünler için hayıflanmayalım. kendime de yazdım bunları. harekete geçmek gerek..
 
Cinselliği merak ettiği için yaşamak. Bu şekilde yaşayabilmek. Canı istediği zaman istediği kişi ile yaşayabilmek. Olayın etik vs şu bu kısmında değilim. Sadece bunun doyumsuzğa neden olduğunu düşünüyorum. Evlenmeden önce eşimle hayallerimiz vardı kurlarımız vardı. Şimdi 8 yıllık evliyim mesela o günlerde şöyle hayaller kurardık demek bile heyecan katıyor insana. Ama başka biri ile yaşamış olsaydım bunu benim için bir önemi olmayacaktı büyük ihtimal. Anlatmak istediğiniz cinsellik değil ama cinsellikte heyecan devam ediyor ise bir evlilikte daha rayında gidiyor herşey. Heyecanını kaybeden 1 taraf bile olsa çiftin arasına sorun olarak dönüyor bi durum. Karışık oldu biraz ama bilmem fikirlerimi aktarabildimmi:)
 
Birbirimizi iyi ve kötü yanlariyla kabul ettik törpülemeye calismiyoruz saygı duyuyoruz birbirimize ve seviyoruz çok şükür herseyden önce saygı duyulmali ne kadar ten uyumu olsa da saygı olmadan hiçbişey yürümüyor bide ufak şeylerden bile mutlu olabiliyorum örneğin eşim bi çikolata alıp gelse o gün dünyanın en mutlu kadını ben oluyorum ve onu da mutlu ediyorum
 
Eşinizden uzakta yaşarken onu ve çocuğunuzu deli gibi özlemeniz gerekir. Eşinizin pozitif yönlerine odaklanıp onunla evli olduğunuz için ne kadar da şanslı olduğunuzu düşünebilirsiniz. En önemlisi sağlık ayrıca. Sağlığınız varken hayatın tadını çıkarın. Güzel planlar yapın. İlginiz var mı bilemiyorum. Şöyle profesyonel bi makina alıp resim çekmeye başlayın. Emin olun sizin de çok mutlu anlarınız olacaktır paylaşacak. Her şeyi kolay elde etmişsiniz anlaşılan. Mücadele vermediğiniz için sahip olduklarınız anlam kazanamamış bence buna eşiniz de dahil. Sevdiğiniz adamla evlenebilmek için mücadele vermiş olsanız, ya da yıllarca çocuk isteseniz farklı olabilirdi duygularınız. Bana göre mutluluk en çok sahip olduklarımıza şükretmekte gizli.
 
Aşk mı gurur mu diye bir klişe var ya sizinki gururu geçip kibir olmuş olmasın?

Karakteriniz buysa eşinizle mutlu olmanız da çok zor zira o da sizinle aynı derecede gururlu!

Mutlu olmak için bazen görmemek- duymamak- söylememek hatta bazen safa yatmak gerekiyor yapabilir misiniz.
 
Şey var aslında özelleştirme duygusu evet sen bunu yapmamışsın aslında bu biraz kendine değer verme ile de ilgili ama senn hayata bakışın öyle değilki
Yani şimdi yanlış anlama ama bak açık yazıcam sen rahat bir ailede yetişmişsin givi duruyor rahat olmasalar bile dini ya da kültürel verdikleri bilgiler sana işlememiş bunlar olmayınca da hormonların etkisiyle akışında devam etmişsin...şimdi ilkleri bekleyenlerin hayatları mükemmel mi değil ama şu oluyor bence az olanın tek olanın kıymeti vardır ya o oluyor işte...sabırla o günü beklemek özel kılıyor tabi.Sen de insanlar bu kdar bekliyor yaşadıklarına özel bir anlam atfediyor diye böyle insanların kendilerini ve yaşadıklarını daha değerli gördüklerini farkedip şaşırmışsın ama cidden güzel bişey sadece cinsellik olarak bakma...senin hayatın sadece sana özel onlarca kişiyle olmuşsundur tamam ama senin eşin sana özel...o yüzden onun kıymetini bil değer ver bence:)
Ay bir de Allah aşkına o aldatılan kız kesinlikle bırakmalıydı belliki saplanrı yapmış yazık yahu..:/
 
Kendi kendine yetebilen kadınların daha mutsuz olduğunu düşünüyorum çünkü standart hayat onları tatmin etmiyor.
Başkaları için çocuğun olması, maddi olarak normal olmak, kocanın içkisinin,kumarının olmaması nimetken bu kadınlarda zaten olması gereken minimum şeylere dönüşüyor. Çünkü onlar bunlara sahip olmadan da mutlulardı. Tek başlarına sinemaya gider, tatile çıkabilir, canlarıne istiyorsaonu yaparak kenlerini mutlu edebilirlerdi. Sahip olduklarının sadece olması mutluluk sebebi olamıyor, bir kaç tık üst seviyede olması gerekiyor bence.
 
Hayattan çok şey bekleme, duygularını paylaş. O an için mi kaynadı, sarıl öp istediğini yap. Sinirlendin mi açık açık söyle. Ortamdan cok mu sıkıldın, yer değiştir. Ve hobilerin olsun.

Eşinle, çocuğunla gez dolaş oyun oyna tatile çık aksam yürüyüşü yap etkinlik düzenle, fotoğraflar çek. Mutlu anlarınızı çerçevelet. Evin en güzel duvarlarına as.

Bence mutluluk pazar kahvaltısında sıkılan portakal suyu ve peynir simit. O kadar basit işte, dahası yok.

Beni seven aşık bir kocam var ama benim için en önemlisi beni anlayıp, üzerime titriyor olması. Ve dedigim gibi hayatta kendini cok da önemseme. Sen farklı ve özel değilsin. Bence düzgün bir eşin ve çocuğun varsa ŞANS ver. Dene, sonucunu da yaz.

Hayat çok kısa, kitap ya da filmlerdeki gibi degil, Mutlu olmamak için ise kendine bu kötülüğü yapmaya değmez.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…