• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Mutlu olabilen arkadaşlar sorum sizlere? Nasıl yapıyorsunuz bunu?

zıt kutuplar gibi hem iersin kendinden hem çekersin işte bu gel gitler yorar insanı orda yıpranırsın belli bir zaman sonra kendini bile görmek istemeyecek kadar yorgunsundur mutsuzsundur kendini sorgularsın hayatını ama artık geçmiştir kalk bak gökyüzüne nefes al sadece en sevdiğin kitabı oku ama farklı gözle en sevdiğin müziği dinle farklı kulaklarla sensin bu olduğun gibi ol karşıdakini de olduğu gibi sev yıpratma emin ol hayat can acıtacak kadar uzun değil
 
En başında söylemişsiniz eşime saygı duymuyorum o da bana saygı duymuyor aramızda sadece ten ve hayat görüşü uyumu var.İkimizde sivriyiz.Herşeyin özeti bu iki cümle.

Ten uyumu ve hayat görüşünün uyması evliliği sürdürmeye yetse de mutlu etmiyor.

Evlilikte tam anlamıyla mutlu olmak için kafa uyumu,kalp uyumu ve ten uyumu gerekiyor.Üçünü aynı anda bulanlar dünyanın en şanslı insanları:KK60:

Ya da hayatı basit düşünüp sorgulamayıp elindekiyle mutlu olacaksın.

Bizde eşim sorgulamayan basit şeylerden mutlu olan birisi bense tam tersi herşeyi sorgularım o yüzden genellikle mutlu değilim.

Hayatta yaşadığınız zorluklar üstüne fazladan aldığınız sorumlulukların sizi yorduğunu düşünüyorum.

Eşinizle sevginiz azalmış yoksa iki tarafta kendini düşünmez çaba gösterirdi.

Aile terapistine gitmeyi denediz mi ya da kendi başınıza bir dünya kurmayı?

Önceden ilişki yaşamanızın bunlarla ilgisi olduğunu düşünmüyorum.Eşinizle uyumu yakalayabilseydiniz bunlar aklınızdan geçmezdi.
 
Son düzenleme:
:))) konu sahibine saldırıp konuyu odağından saptıranlara laf yetiştirmeye üşendim. Notlar o yüzden. Ben mış gibi yapamıyorum. Rol yapamıyorum. Başkalarının benimle ilgili neye inandığı önemli değilki. Benim ne yaşadığım önemli. Ama bence bir yerlerde gerçekten mutlu bu işi becerebilen insanlar var.
Evet var çünkü onlar ellerindekiyle mutlu olabilen insanlar. Çünkü onlar kendinden daha iyilerine gıpta etmek yerine, kendilerinden daha zor durumdakileri görüp şükür ediyor.

Benimde bir hayat dusturum var. Her iki durumda da yani çok iyiyken de çok kotuyken de söylediğim bir telkin: Bu da geçer YA HU!

Eşime değer veriyorum, onun tarafindan değer verildigimi de hissediyorum. Bir arayış ya da özenti duymuyorum başka evliliklere. İkimizde birbirimize özel olmanın zevkini suruyoruz. Birbirimize nasip olduysak birbirimizin eksikliklerini tamamlamamiz lazım diye dusunuyoruz. Kötü yanlarimizi görmezden gelip iyi yanlarimizi her daim akılda tutuyoruz. Ancak yok mudur evlilikte bahtsızlık? Vardır elbet bu da onun imtihanı. Bizim imtihanlarimiz da başka başka. Kısacası hayat iniş ve çıkışlardan ibaret. Zorlukta sabır, ferahlikta şükür eksik olmazsa hayat daha kolay olur sanirim.

Son sözüm eşinizin kıymetini bilin değer verin, hissettirin bunu sonuna kadar. Eski yasanmisliklar bir hata imis cizin ustunu gitsin. İnaniyorsaniz tevbe edin ve o sayfaları tamamen kapatın.
 
Sonuna kadar okudum, çünkü düzenli kitap okurum =) Zaten çok güzel bir dille yazmışsınız, mesleğinizi merak ettim dolaylı olarak.

Aslında sorularınızın cevabı yok. Beni mutlu eden sizi de edecek mi?
Bir ne olursa olsun memnun olmayanlar var bir de omzuna kelebek kondu diye havalara uçanlar.

Birçok sebeple mutlu olabilirim ama özünde kendi kararlarımı alabildiğim için, elalem ne der cümlesinin beni kısıtlamasına izin vermediğim için, insanları (dinleri, cinsel tercihleri, yaşama şekilleri vs konusunda) yargılamadığım ve bu sebeple beni çileden çıkaran konu sayısı epey azaldığı için...

Yetinme duygum yoktur, buna rağmen mutlu olurum.
Klasik dışında bir evliliğim var, klasik dışında bakış açım. Acaba anahtar kelime klasik olmaması mı?


Klasik dışı evlilik nasıl oluyor merak ettim biraz açar mısınız?
 
Evliliği sürdürüp mutlu olabilmek için geçmişi silin düşünmemeye çalışın size hiçbir faydası yok.Sadece şimdiye ve geleceğe odaklanın.Eşinize iyi davranın.Önce siz kendiniz değişmeye çalışın o da sizdeki iyiliği görünce değişmeye çalışabilir ama tek taraflıda gitmez.O bunlara rağmen çaba göstermiyorsa kendi yolunuza bakın .Siz zaten kendi kendine yetebilen bir insansınız.
 
kendi portreni çok güzel çizmişsin eminim bundan sonra yumuşak başlı olmak için çabalayaacksın :) umarım herşey güzel olur.

yazan: dik başlı ve kocasıyla bu yüzden hep didişen bir kadın :)
 
Hayatımın 28 yılının belki bi 15 ini dediğiniz gibi yaşadım. Mutsuz yani. Dediğiniz gibi tuketmemistim hiçbir şeyi. 18 yaşında sevdiğim adamla evlendim. Hala da deli gibi aşığım ona. O da bana. Ama yetmedi yıllarca. En sevdiğim yerlere gittik, yapmaktan en çok keyif aldığım şeyleri yaptık vs. Sadece çok küçük anlarda mutlu oldum. Açıkçası genel olarak hep ölmek istedim. Hiç hayat dolu bi insan olmadım.

1 sene kadar önce bıraktım mutlu olmaya çalışmayı. Sadece Allah ın benim için takdir ettiği ömrü yaşayacağım, onun emrettiklerini yapıp vadeli doldurmayı bekleyeceğim dedim. Kendim için hayal kurmayı, birsey istemeyi bıraktım.

Sonra birdenbire farkettim ki eskiden hayalini kurduğum herşey gerçekleşmiş. Ve işin tuhaf yanı artık bana ölmek istiyorum musun diye sorsalar hayır cevabını vereceğimi farkettim. Bu benim için çok ilginçti çünkü çocukken bile çatıdan atlamayı falan düşünüyordum. Annem intihar edenin ebedi cehenneme gideceğini söylediği için vazgecmistim. Sonraki yıllarda çocukken atlamadığım için çok pişman olmuştum :) Herneyse bu değişimler olurken aynı zamanda gökyüzüne, kızımın yüzüne ya da bi kelebeğe bakıp mutlu olan, şükreden bi insan oluverdim.

Sanırım beklentilerimi sıfıra indirip tamamen Allah a teslim olduğum için değişti herşey.

Bunları bahsettiğin ruh haliyle uzun zaman geçirip sonradan kurtulan biri olarak yazıyorum. Dikkate alıp almamak sana kalmış. Yardımcı olabileceğim umuduyla yazdım. Umarım kendine bi çıkış yolu bulursun çünkü o duygularla yaşamanın zorluğunu çok iyi biliyorum.
 
İnternette herkes en mutlu zaten orayı geçiyorum :)

Kocanız için değerli yazmışsınız, bana soğuk bir tanımlama gibi geldi. Seviyor musunuz, aşık mısınız ? Aşık değilseniz , en azından benim açımdan aşık olmadığım biriyle evlenmiş olmak büyük bir mutsuzluk kaynağı olurdu.

Zaten de öyle ben 1 kere aşık oldum onunla asla evlenemeyeceğimi de kabullendim. Hayatımın hiç de hayal ettiğim gibi mutlu olmaicağını kabullendim yani ama bu kabulleniş o kadar zor ki o kadar acınası ki. Gerçekten çok kötü bir his. O kadar kötü bir his ki dünyada benden başka kimse bu kadar yükü taşımıyor , bu acıyı sadece ben taşımak zorundaymışım gibi hissediyorum. Ben de mutsuzum yani. Mutlu olmak gerçekten çok zor.
 
Eşinize karsı hiç mi esnek değilsiniz yada yumusak. Hep tabiri caizse sidik mi yarıştırırsınız. Karakteriniz az çok anladığım kadarıyla benmerkezci. Aslında bir çogumuz öyleyiz. İnsan tabiatı gereği bencildir. Bazılarımız bu yönümüzü çevresel faktörlerle bazılarımız çaresizlikten bazılarımızda mutlu olmak adına bastırırız. Ben son gruptayım şahsen. Dikim, fevriyim, yönetmek isterim vs vs. Ama eşimde aynısı olunca geçinmek ve akabinde mutluyum demek imkansız bana göre. Ben mesela eşimi tanıdım ikna yollarını buldum iyilikle, cilveyle bazen küsmekle bazen kızmakla istediğimi çoğu zaman (hatta herzaman)yaptırıyorum. Kendimden taviz vermiyorum aslında kendimi mutsuz etmiyorum. Ama tabi bunda karsıdaki kişide önemli bazılarına ne yaparsan yap kırıcıdır kıymet bilmez. Sanslı kesimdenim belkide eş olarak. Ama dediğim gibi bunu birazda ben sağlıyorum. Evlilik zordur vesselam mutlu olmaksa çogu zaman elimizdedir. Madem mutsuzsunuz bu zamana kadar yapmadıklarınızı yada yaptıklarınızın tersini yapın. Sonucu ancak bu şekilde öğrenebilirsiniz. Bence buna değer.

Bende durum tam tersi şehirler arası yolda bildiğimiz kağıt türkiye haritasından yol bulup eşime tarif ederim. Şehir içi yolları ben tarif ederim o gider. Evde tamirat işlerini ben yaparım elektronikten anlarım. Barbeküde kömürü ben tutuştururum o pişirir. Onun işlerinin PRını bile ben yaparım. Sanırım hayatımdaki herkesinki gibi onun yüklerinide ben taşıyorum. Belkide yanımda güçlü hissetmediğinden bazen alttan alamıyor. Erkeklil egosu zedeleniyordur. Bu bakış açısı değişikmiş. Eşimin benim yanımda güçlü hissettiğini yada beni ona muhtaç gördüğünü hiç sanmıyorum. Belki biraz ona ihtiyacım varmış gibi davransam o da yeri gelince alttan alır.

Biz eşimle tanıştığımızda bizi birbirimize çeken şeyler vardı mesela ben, cıvıl cıvıl herşeyden zevk alan bir insandım.

Yorumlarda birisi bahsetmişti ya birşey bilmemenin mutluluğu diye öyle bir durumdu bendeki... ve yenemediğim bir bencilliğim var hep kendimi düşünürüm çocukluğumdan beri böyleyim. Hayatım boyunca da beni üzecek derinden etkileyecek pek fazla olay yaşamadım. Şans hep benden yana oldu istediklerimi elde etme şansım hep oldu... belki de mutluluğumun sebebi buydu... hep orta düzey bir hayat yaşadım ama bununla yetinip mutlu oldum.

Eşim ise benim tam tersim, her zaman en ince ayrıntıyı düşünen, pimpirikli, kafasında kurup duran, bu yaşına kadar herşey için çok fazla mücadele etmiş zor bir adam... hiçbir şeyi beğenmez, eleştirir.... tanıştığımızda onun ayrıntıları düşünmesi ve benim genel bakışa odaklanmam bizi bir bütün yapıyordu.

Fakat bu özellikler bugün kavga sebeplerimiz oldu. Benim düşünemeyeceğim şeyleri düşünür ve benden ona göre davranmamı ister, ben ise yaptığım şeyleri düşünmeden canım nasıl istiyorsa öyle yaparım. O herşeyin arkasında bir sebep aramaya çalışır. Ben her işi kendi yapmak isteyen kimseden yardım almayan birisiyim. Yardım aldığım zaman kendimi güçsüz, ezilmiş hissediyorum. Eşim ise yapılan işlerin içinde yer almayınca kendini yetersiz ve yok olmuş görüyor. O yüzden bir türlü orta yol bulamıyoruz. Ilk başlarda maylins in yaptığı gibi dediğimi yaptırmak onu ikna etmek için aynı yöntemleri kullanırdım. Ama o ikna edildiğinin farkına varıyor ve isteksiz yapıyor. Taviz veriyor ama sırf ben üzülmeyim diye... benim zoruma gidiyor böyle olması. Sonra ben isteğimden vazgeçiyorum. Sonra ikimiz de mutsuz oluyoruz....


Belki dediğiniz gibi mutluluğun anahtarı biraz geri çekilmek ve işleri ona teslim etmektir... eşim mutlu olmak adına bencilliğini bastırıyor. Ve hep ben fedakarlık yapıyorum diyor. Onun gözünde ilişkimiz için hiç çaba sarf etmiyorum. Eşim kıymet bilmeyen taraftan olduğumu düşünüyor...

Artık değişmemin zamanı geldi sanırım. Ama ben ben olamayacağım.
 
Kelin merhemi olsa kendi başına sürermiş...Allaha şükür sağlığım yerinde, maddi olarak kendime yetebiliyorum görünürde hiçbir sıkıntı yok ama ben de hayattan yeterli doyumu alamıyorum ve hep mutsuz hissediyorum kendimi. Aslında başarmak istediğim çoğu şeyi başardım. Önceden kendime sıkıntı ettiğim her şey çözüme kavuştu. Mesela 2 sene önce çok sevdiğim adamla problemlerim vardı şükür aştık ve şu anda eşim oldu, yurt dışında okumak istiyordum bunu başardım, iyi sağlam bir mesleğim olsun istiyordum oldu...Bütün bu istediklerimi gerçekleştirirken çok sıkıtnılar çektim üzüldüm şimdi o anlar çok uzak geliyor. ama şimdi de daha farklı isteklerim var ve onları başaramadığım için ruhum daralıyor...Hiç anı yaşamayı mutlu olmayı elimdekilerle yetinmeyi bilmiyorum. Çok yakınlarım benim tatminsiz olduğumu düşünüyor. Bunda biraz sosyal medyanın da etkisi var, belki de düşündüğümden daha fazla. Aaa diyorum bak falanca yurt dışında ne kadar çok yer geziyor, aa diyorum bak lisedeki pısırık nasıl sosyal biri olmuş bilmemne kurumuna müdür olmuş :D Hep daha fazlasını istiyorum...Bu bence çağımızın da sorunu. İçimi dökmek için kullandım konunu da ama pek çok kişinin benzer şeyler yaşadığını tahmin ediyorum ve ne yapmak gerek bilmiyorum, takipteyim...
 
Küçük yaştan itibaren çoğu şeyi bence özel olacak diye düşünmeden sırf meraktan yaşadığınız için şu an mutsuzsunuz.Her şeyi yapmışsınız önceden.Yargılamak adına demiyorum bir önceki konudan baktım da ordan destekle yazıyorum.Bence birden mutluluğu bulamazsın yani özellikle bu konuda boşanarak yeni maceralara yelken açıp mutlu olursunuz ya da kocanızla mutluluk oyunu oynarsınız.
 
Herkesin mutluluk algısı farklıdır canım.senin için çok sıradan olan bişey beni mutluluktan havalara uçurur.mesela ben akşam çocuklarımı uyutup eşimle film dizi izleyince çok mutlu oluyorum.yada sevdiğim bi insan gelince evime.eşimle dışarı çıkınca alışverişe yemeğe vs gitmek beni mutlu etmeye yetiyo.
 
Bence bu tamamen hayallerle ilgili. Herkesib hayalleri farklıdır, kiminin küçük kiminin büyük. Bir arkadaşımın tek hayali evlenip çocuk sahibi olmaktı. Benim açımdan onun mutlu olmamasının imkanı yoktu. Öyle de oldu evlendi, çocuğu oldu ve çok mutlu. Ama benim hayallerim bambaşka, hiçbir zaman evlenip çocuk sahibi olmak bu hayallerin içinde olmadı. Bunlara sahip olsam da tam anlamıyla mutlu olamayacağımı biliyorum. Sizin de henüz gerceklestiremediginiz hayalleriniz var bence ve eşinizle çatışıyor bu hayaller. Ondan ona da kizginsiniz.
Bu ara balayı sevinci, ilk gece heyecanı vs yaşamadım acaba ondan mı demissiniz. Dediğim gibi küçük hayaller bunlar, sizi zaten tatmin etmezdi. Hem böyle konularda beklenti arttıkça hayal kırıklığı çok olur. Heyecanla gidip balayindan kavgayla dönen çok kişi var.
 
Bu yapiyla alakali sanirim,guclu olmak istesem bile egreti durur uzerimde,farkli biri gibi davranamam.. cogu kadin da,guclu olmayi erdem sayar,farkli farkli gorusler yani. Bi ara kiskanclik damarim kabarip " ben olursem sakin evlenme" demistim. Gulumsedi ve ben olursem sen evlen,naparsin bi basina,ama iyi birisini bul dedi.. amaan dert ettigin seye bak,tabi ki bulurum birini merak etme dedim.. bana baaaak! Diye kizmisti :halay:o zaman oleyim moleyim deme,dikkat et kendine demistim..

Ego catismasi zararlidir. Bi de kadin olarak zarif ve narin yaratilmisiz,ustumuze yuk bindirdikce cabuk yipranir zarar goruruz. Birakin herkes kendi gorevini yapsn,sizi simartmasina sefkat gostermesine izin verin.. umarim yarari olur:KK36:
İyi de güçlü olmak herşeyi kendinizin yapması demek değil ki. Güçlü kadın deyince insanların gözünde yalnız, her işini kendi gören, kimseye ihtiyaç duymayan bir erkek fatma canlanıyor ama bence bu sadece bir kavram kargaşası, güçlü olmak böyle bişey değil. Zaten kendini böyle bir şekle sokan kadın bence akıllı bir kadın değildir. Gerçi bazılarımızı böyle olmaya hayat şartları zorlamıştır neyse konudan sapmayım.

Yanılıyorsunuz, bence siz aslında güçlü ve akıllı bir kadınsınız. Kadın ve erkek birbirinden farklı yaratılıştadır, birbirlerinin rakipleri değil tamamlayıcısıdır.

cundagg cundagg sakin yumuşak huylu olmak da yetmiyor bazen. Biraz inat ve dikbaşlılığım vardır çocukluktan beri, ama normalde sakin ve yumuşak huylu bir kadındım, bağırıp çağıran agresif biri hiç olmadım ama eski eşim o kadar egoyluydu ki yetmedi sürekli beni ezmeye çalıştı. Acaba denk mi değilsiniz ya da kendini sizden aşağıda mı görüyor? Eğer sonsuz bir egosu yoksa eşinizin, biraz pohpohlamaya çalışın, bazı (hatta çoğu) işleri ondan yapmasını rica edin. Birden olmaz bu çünkü her işi beceren bir imajınız var eşinizin gözünde, ama zamanla aşama aşama ona kitleyin çoğu şeyi. Hem eşiniz kendini iyi hissetsin hem de sizin yükünüz azalsın.

Bir de bir arkadaş çok güzel tabir etmiş, sizi mutlu eden şeylere karşı duyarlılığınızı daha çok artırın. Kimse %100 mutlu ya da mutsuz değildir ama hangisine daha çok odaklanacağımızı biz seçeriz.
 
mutlulugun bir formulu ya da bir corba kasigi sevgi bir tutam ilgi gibi bir tarifi yok. ne kadar az bilgi ve beklenti okadar mutluluk. hayattaki beklentilerinle ters orantili mutluluk. sanirim bir de elalem ne deri bir kenaraatmak lazim... ayrica instagrama da cok takilma insanlar intihar etmeden bikac saat once ozcekim paylasiyor unutma.
 
Bu ara balayı sevinci, ilk gece heyecanı vs yaşamadım acaba ondan mı demissiniz. Dediğim gibi küçük hayaller bunlar, sizi zaten tatmin etmezdi. Hem böyle konularda beklenti arttıkça hayal kırıklığı çok olur. Heyecanla gidip balayindan kavgayla dönen çok kişi var.
Bence de onunla pek alakası yok, yani bu mantığa göre ilk gecesini anlattığı gibi heyecanla eşiyle yaşasaydı da herşeyin bir süre sonra rutine binmesi ve mutluluk vermemesi gerekirdi. Biraz da yapı meselesi, kimi ilklere önem verir kimi vermez. Ben de ilklere önem veren biri değilim, hayat görüşlerim doğrultusunda yaşadığımdan ilk cinsel birlikteliğim eşimle olmuştu ama ilkim benim falan diye özel bir his olmamıştı :)
Hayattaki küçük şeyleri kaçırmamak ve daima şükretmek, şükredecek şeyler bulmak mutluluğun anahtarı. Bir de sıkıntılı zamanlarımızın da olabileceğini kabullenmek.
 
Mutluluğun formülü #YOLO Sorgulama mutlu olduğun kişilerle insanları önemsemeden sevdiğin şeyleri yaparak yaşa. Sorgulama, ayrıntılara girme.
 
Back