• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Mutlu değilim

Aysuncum...
Bunları konuşmuş muyduk seninle daha önce yoksa ben mi yanlış hatırlıyorum bilemedim..
Malum son 5 senede benim hayatım çok değişti..
Neyse...
İhanet,şiddet zaten bunlar boşanma sebebi değildir ki..
Boşanmak için saygı görmemek ve mutsuz hissetmek yeterlidir.
Bebem var diyorsun anlıyorum da sana ettiği hakaretleri bebenin duyması,ileride anlaması hatta telaffuz etmesi ne kadar çirkin olur di mi?
Ablamın kızı konuşmaya başladığında benim her dediğimi tekrarlardı da oradan biliyorum.
Mesleğin var,ailen var. Sen sustukça daha çok üzüleceksin diye korkarım.
Boşanmak kolay değil ama böyle yaşamak?
Analarımız babalarımız bizi elalemin herifi gelip üzsün,itsin,kaksın,incitsin diye doğurmadı,büyütmedi,yetiştirmedi di mi?
Hakkında hayırlı olsun inşallah arkadaşım.
 
mutsuzum , anlaşamıyorum, karakterlerimizden kaynaklı değiştirilemeyecek problemlerimiz var.
2 yaşında bir oğlum var, iyi bir baba.
ama biz 5 gün iyiysek 3 gün kötüyüz.
En güzel zamanlarımızda bile (tatil, yemek, oyun vs) tam olarak içim rahat değil, onunda öyle aslında.

Çok yüz göz olduk, saygı yok artık aramızda.

Sevgi var aslında, ama bitmek üzere hissediyorum.

O yokken keyfim iyi oluyor,ama eve geldiğinde tedirgin oluyorum, hemen kızabileceği şeyleri toparlamaya başlıyorum.(İlla Bulur kızıp bağracak bişey)(annemin yanında bile kükredi bi kaç defa)

dayak yok ama bikaç karşılıklı bağrışmadan sonra korkup susmasam olabilir gibi geliyor(bikaç defa ittirdi çünkü)

boşanma lafı yaptığımda "sıkıysa boşan" diyor. gerçi ben kesin karar versem vız gelir tehditleri ama
Oğluma kıyamıyorum, iyi bir baba çünkü. biliyorum boşanan bir aile ne kadar çocuğun etkilenmemesi için uğraşsada etkileniyor. Öğretmenim öğrencilerimden biliyorum.

2 yaşında oğlum, onun etkilenmesi beni bitiririr, biliyorum mutsuz evlilikten se boşanmak daha iyi ama ona yansıyan bi mutsuzluğumu yok, büyük kavgalarımız gürültülerimiz yok. ve dediğim gibi baba olarak çok iyi

bazen diyorumki keşke şöyle içimi,vicdanımı rahatsız etmeyecek büyük bir nedenim olsada gözümü kırpmadan boşanabilsem.

İnsanlar dayak yok, içki yok, aldatma yok.. e daha ne istiyorsun kimse dör dörtlük değil diyor yazık çocuğun var diyor ama BEN MUTSUZUM İŞTE. yüzüm gülmüyor, bişeye keyiflensek birlikte gülsek hemen içinden 2 dk sonra bişe kızıp hakaret etmeye başlar diye geçiriyorum,çünkü hep öyle oluyor.

Boşanmış bir ailenin çocuğuyum bu arada...

napıcam bilmiyorum, napmalıyım bilmiyorum. Tek bildiğim zamanla düzelmeyecek durumumuz. emin olduğum tek şey bu.
su söze acayıp takıldım insanlar diyorlrya içki yok dayak yok kadın yok ..... dıye saygı yok kardesım saygıııı kı bu en önemlısı gıbı gelıyo bana sankı mecburuz yukardakı maddeler yok dıye oturup katlanmaya 2 insan artık anlaşamıyorsa ve saygısını yıtırmış hale gelmişse ne anlamı var aynı evde 2 yabancı gibi yasamanın ve saygıyı yıtırdığınde diğerleride gelir zaten sen bosanmıs bı ailenin çocugusun ne gibi zorlukları var biliyosun ölçüp biçebilirsin muhakkak her gun diken ustunde ha kavga cıktı cıkacak tedırgınlığiyle yasanmaz giden senın hayatından gidecek
 
ilerde çocuğun da babasından etkilenebilir,babası sana değer vermiyor , seni küçümsüyor, ya çocuğun da babası gibi olursa, babasını mükemmel olarak görüp seni yetersiz bir anne olarak görürse :(
 
sadece ilk yazdıklarınızı okudum. dayak yok demişsiniz ama bunun nedeni eşiniz değil de sizin alttan alan tutumunuz gibi geldi bana. yani sinirlenecek diye eşyaları toplamasanız, kaale almasanız iş şiddete gider ama siz buna izin vermiyorsunuz sanırım. bence şiddet olmayan bir evlilik değil bu. ona göre karar vermenizi tavsiye ederim. yanlış anlamış olabilirim ama eşinizden korkuyorsunuz sanki.
 
Boşanmak için illa o saydığınız şeylerin olması gerekmiyor tabi ki.
Mutsuzsa insan, o mutsuz hayata kendinizi mahkum edin diyemeyiz.
Neler yaşadığınızı tam olarak bilemem ama mutlu olduğunuz anları bile yaşayamayıp, nasıl olsa 2 dakika sonra kızacak birşey bulur, hep böyle oluyor, diyerek mutsuzluğu kendiniz çağırıyor olabilirsiniz.
İnsan psikolojisi tuhaf, 2 dakika sonrayı düşünmek yerine, o anı yaşamak en doğrusu olsa gerek.
Ne zaman nasıl olsa şu olur desem o oluyor, olmasa da ben buna hazırım, öyle hissediyorum.
 
Öğretmenim demişsiniz....Bir öğrencinizin velisini çağırıp, ''Çocuğunuz mutsuz, çok hüzün dolu bakıyor, yüzü gülmüyor'' dediğiniz zaman, karşınızdaki veli de ağlamaklı olup babasıyla sorunları aşamadığını söylese, çocuğun da bundan etkilendiğini söylese, siz de veliyi tanıyor olsanız, işi mesleği olan, ama kendine asla güveni olmayan bir veli ise ona ne tavsiye ederdiniz?????
 
Boşanmak için dayak yemeye aldatılmaya gerek yok.. Zaten yeterince şiddet görüyorsun , psiklojik şiddet.. tahmin edeBiliyorum neler yaşadiğini neler hissettiğini.. Hiç evlenmedim hep nişanlılık sürelerimi uzattım iyice tanımak için ve hemen hemen hepsi 3. yılımızdan sonra Başlıyor psikolojik şiddete.. evlenmeye cesaret edemiyorum işte Ben de Bu yüzden.. gerçekten çook mutlu olaBilirdik hepimiz.. Biraz olsun egoları düşük olsaydı, Biraz olsun o dillerini tutaBilselerdi.. hepsi kompleksli.. sürekli küfür.. sürekli aşağilama.. sürekli hakaret.. kendilerini şehzade sanmalar.. her şey ayaklarına gelsin.. ne derlerse desinler susalım alttan alalım.. onlar erkek ya.. üstünler Bizden.. Bizim sinirlenmeye hakkımız yok.. azıcık sesimiz yükselsin aman allahımm... nasıl yükseleBilir ki kadınsın sen.. susup oturacaksın... neyse.. Arkadaşım çocuğun olmasa hemen Boşan derdim.. ama şimdi gene dicem, Boşanmasan Bile Bir süre ayrı kal.. Bi ihtimal kendine çekidüzen verirse devam edersin, yok hala aynıysa inann çekilmez.. hayat zaten kısa.. Böyle dünyanın etrafında döndüğünü sanan heriflerle geçmez ömür..
 
seni az çok anlayabiliyorum canım benim eşimde sinirli biri.yeni evliyken o kadar saçma sapan şeylere kızıp aşırı tepkiler veriyordu ki bende senin gibi hissediyordum.şimdi kızacak bağıracak diye tedirgin oluyordum.bu da aslında bir tür şiddet.şimdi eşim daha sakin ama bende hala aynı tedirginlikler var.şimdi şuna kızacak bak şimdi bağıracak diye düşünüyorum adam öyle tepki vermiyor ama içime işlemiş demek ki bazı korkular:59:
ben eşimi sürekli uyarıyorum sakin olduğunda konuşuyorum hatta sen bu kafayla kalırsan ben seni 20 sene sonra da olsa bırakırım diyorum.:19:ben sakin biriyim hiç onunla yüz göz olmadım ona hiç kötü sözüm olmadı.belki bu sebeperden dolayı şimdi daha sakin hareketlerine konuşmalarına daha çok dikkat ediyor.tam istediğim gibi olmasada umut var eşimde :31:ama sen eşin için aynı hiç düzelmedi diyorsun umutsuzsun galiba bu durumda boşanmayı düşünmeni yadırgamıyorum.çünkü hep söylerim sinirli ve ağzı bozuk bir erkekle evlilik sürdürmek gerçekten çok zor
allah yardımcın olsun
 
herkese çok teşekkür ediyorum. zamana bıraktım ve belkide bir kopma noktası bekliyorum...
ilk kez açıldım biçok kişinin bakış açısınız aldım..
Çok iyi oldu benim için, belkide bırakıp gidebileceğimi bilmeli, oğlumdan dolayı yapamam gibi geliyor ona, bende hep, işin cılkını çıkarmayayım diye küsüp durdum. ciddiyetimi gösterip sonra zamana bırakıcam sanırım. nekadar yıprandığımın farkında değil hala...

Çok teşekkür ederim herkese
 
Son düzenleme:
Bırakıp gidebileceğini düşünmezse herşeyi yapabilir. Gidebileceğine dair uyar. Mesajı almazsa da hayatta başarılar deyip ayrıl.
 
Merhaba

16 yaşında evlenmiş, 17 yaşında 1. çocuğunu, 20 yaşında 2. çocuğunu, 22 yaşında 3. çocuğunu doğurmuş; 3 çocuk annesiydim. Liseyi 2.sınıfta terketmiş, dolayısı ile mesleği bile olmayan, hiç çalışmamış biriydim. Eğer konuşursam, her gün şiddet görür (dayak,küfür,hakaret); her gün bin defa ölürdüm.
Ya hiç konuşmazdım ki zaten eve çok geç saatlerde gelirdi yada gelmezdi. Boşanmayı hep düşünürdüm ama ailem karşı çıkardı. Çocuklara nasıl bakacaksın, biz nasıl bakacağız vs.. şeklinde. Sabrediyordum ama psikolojim öylesine bozulmuştu ki, olmayacak nedenlerle çocuklarıma bağırır olmuştum. Kitap okumayı oldum olası severdim. Ve kendimi tamamen kitaplara vermiştim artık. Her gün yeni bir kitaba başlayıp, mutlaka bitirerek uyurdum. Ufkum açılmaya, cesaretlenmeye başlamıştım. Okulumu kaldığım yerden bitirmeye karar vererek, ben,eski eşim ve onun en yakın arkadaşıya birlikte okula kaydımı yaptırmaya gittik. Okuldan çıkarken tartışmaya başladık. Okulumu bitirmeme karşıydı, " ne b.k olacaksın bitirince sanki" diye konuşmaya başladı. Cevap vermedim önceleri, ama hakaretleri canıma yetmişti. "neden korkuyorsun" dedim sadece.. Sonra beni saçlarımdan tutup yerlerde sürüklemeye, tekme, tokat, küfürler... Arkadaşı elinden alamadı ve beni zorla arabaya bindirdi. Kız kardeşimin evinin kapısına geldiğimizde beni zorla arabadan indirdi ve saçlarımdan tutarak yere attı. Çocuklarımın 3'ü de evde babaannesiyle kalmışlardı. Yanımda sadece kol çantam, cep telefonum ve cüzdanımın içinde şu anki 20TL değerinde para vardı. Çocuklarımı vermeyeceğini, beni istemediğini ve bir daha gelmememi söyleyerek; çekti gitti. 2 gün sonra aradım, çocuklarımı getirmesini istedim, getirmedi. Ayrılmayı kafama koymuştum. Ölsem de dönmeyecektim artık! 1 hafta sonra hergün aramaya, yalvarmaya başladı. Yetmedi kapıya gelmeye, beni zorla götürmelere kalkıştı. Kızkardeşimde kalmaya devam ettim bu süre boyunca ve onun eviyle aramızda 100km mesafe vardı. Annem ve babam "kocana geri dön" diye baskı yapmaya başladılar. Beni kapıya attığının 10. günü bir alış-veriş merkezine satış temsilcisi olarak iş başvurusu yaptım ve ertesi günü çalışmaya başladım. Öyle bir azimle çalışıyordum ki, kafamı dinleyip kendimi toplamaya başlamıştım. İzinli olduğum bir gün, biri 3. sınıfa diğeri anasıfına giden 2 çocuğumu almak için okullarına gittim. Çocuklarım okula gelmemiş o gün. Evlerine gittim kapıdan kovuldum. Derken aradan 1 ay geçmişti ki yine okula gittiğimde sadece 3. sınıfa giden çocuğumun o gün okulda olduğunu gördüm ve hemen çocuğumu oradan aldım. Öğleden sonra aradığında da çocuğumu aldığımı ve geri vermeyeceğimi söyledim. Boşanmak istediğimi de ekledim. "diğer 2 çocuk bende kalacak,kabul ediyorsan tek celsede boşanırız yoksa boşanmam" dedi. Kabul ettim ve tek celsede boşandık. 1 yıl boyunca ailemin evinde, her gün babamın şiddetine rağmen sığıntı gibi yaşadık kızımla. 2 oğlumu yılda 3-4 kez ancak görebiliyordum ama buna rağmen geri dönmedim, çok direndim. Çok çalışkan ve başarılı olduğum için her çalıştığım yerde saygı gördüm, yönetici olarak çalışmaya devam ediyordum ki, eski eşim gelip silah gösterek yada döverek, bir şekilde benim çalıştığım yerden istifa etmeme neden oluyordu. Dayanamadım bu duruma ve şehir değiştirdim. Artık diğer 2 çocuğuma, aileme çok uzaklarda bir şehirde kızımla beraber yaşamaya başlamıştım. Mecburen yeni bir iş aramaya başlamıştım ve şansımdan mıdır hemen bulmuştum. Çok iyi bir şirketin yeni açılacak alış veiş merkezinde yönetici olarak çalışmaya başladım. Hayatıma mükemmel biri girdi, aşık oldum. Hiç evlenmemiş, hiç çocuğu olmayan ama beni çok iyi anlayan biriydi. Onun anne ve babası boşanmış olduğu için belki de bu kadar kolay anlaştık. Şimdi 2 yıldır evliyiz. Geçen yıl diğer 2 çocuğumun velayeti için dava açtık, kazandık. Artık 3 çocuğum yanımda, mükemmel bir evliliğim, sorunsuz bir yaşantım var. Şimdi üniversiteyi bitirmem konusunda bana çok destek olan, inanan, bana saygı duyan ve beni çok seven eşimle beraber çok mutluyum. Çok sabrettim, çocuklarımdan ayrılmak bedeldi, ödedim ama yeni bir hayat kurdum kendime. Hayatımı kısaca özetledim, umarım size yardımcı olur. Kendinize inanmak, istemek ve sabretmek.. Kangren olan yeri kesmezseniz, her yeri kaplar. Hayatınızda başarılar dilerim..
 
Son düzenleme:
canım ailen yakınsa al çocuğunu en az 15 gün kalmaya git
yalnız kalsın yokluğunu hissetsin özlesin sizi
ondan sonrada düzelmesse ozaman boşanmayı düşün derim ben

birde sizde işe yararmı bilmiyorum ama ben içimdeki herşeyi yazarım mutsuz olduğumda keşke böyle böyle değilde böyle olsaydı falan
üzüldüğüm şeyleri yazarım sonra o defteri masada unuturum :)
inan kavgayla söylemekten daha çok işe yarıyor
 
Merhaba

16 yaşında evlenmiş, 17 yaşında 1. çocuğunu, 20 yaşında 2. çocuğunu, 22 yaşında 3. çocuğunu doğurmuş; 3 çocuk annesiydim. Liseyi 2.sınıfta terketmiş, dolayısı ile mesleği bile olmayan, hiç çalışmamış biriydim. Eğer konuşursam, her gün şiddet görür (dayak,küfür,hakaret); her gün bin defa ölürdüm.
Ya hiç konuşmazdım ki zaten eve çok geç saatlerde gelirdi yada gelmezdi. Boşanmayı hep düşünürdüm ama ailem karşı çıkardı. Çocuklara nasıl bakacaksın, biz nasıl bakacağız vs.. şeklinde. Sabrediyordum ama psikolojim öylesine bozulmuştu ki, olmayacak nedenlerle çocuklarıma bağırır olmuştum. Kitap okumayı oldum olası severdim. Ve kendimi tamamen kitaplara vermiştim artık. Her gün yeni bir kitaba başlayıp, mutlaka bitirerek uyurdum. Ufkum açılmaya, cesaretlenmeye başlamıştım. Okulumu kaldığım yerden bitirmeye karar vererek, ben,eski eşim ve onun en yakın arkadaşıya birlikte okula kaydımı yaptırmaya gittik. Okuldan çıkarken tartışmaya başladık. Okulumu bitirmeme karşıydı, " ne b.k olacaksın bitirince sanki" diye konuşmaya başladı. Cevap vermedim önceleri, ama hakaretleri canıma yetmişti. "neden korkuyorsun" dedim sadece.. Sonra beni saçlarımdan tutup yerlerde sürüklemeye, tekme, tokat, küfürler... Arkadaşı elinden alamadı ve beni zorla arabaya bindirdi. Kız kardeşimin evinin kapısına geldiğimizde beni zorla arabadan indirdi ve saçlarımdan tutarak yere attı. Çocuklarımın 3'ü de evde babaannesiyle kalmışlardı. Yanımda sadece kol çantam, cep telefonum ve cüzdanımın içinde şu anki 20TL değerinde para vardı. Çocuklarımı vermeyeceğini, beni istemediğini ve bir daha gelmememi söyleyerek; çekti gitti. 2 gün sonra aradım, çocuklarımı getirmesini istedim, getirmedi. Ayrılmayı kafama koymuştum. Ölsem de dönmeyecektim artık! 1 hafta sonra hergün aramaya, yalvarmaya başladı. Yetmedi kapıya gelmeye, beni zorla götürmelere kalkıştı. Kızkardeşimde kalmaya devam ettim bu süre boyunca ve onun eviyle aramızda 100km mesafe vardı. Annem ve babam "kocana geri dön" diye baskı yapmaya başladılar. Beni kapıya attığının 10. günü bir alış-veriş merkezine satış temsilcisi olarak iş başvurusu yaptım ve ertesi günü çalışmaya başladım. Öyle bir azimle çalışıyordum ki, kafamı dinleyip kendimi toplamaya başlamıştım. İzinli olduğum bir gün, biri 3. sınıfa diğeri anasıfına giden 2 çocuğumu almak için okullarına gittim. Çocuklarım okula gelmemiş o gün. Evlerine gittim kapıdan kovuldum. Derken aradan 1 ay geçmişti ki yine okula gittiğimde sadece 3. sınıfa giden çocuğumun o gün okulda olduğunu gördüm ve hemen çocuğumu oradan aldım. Öğleden sonra aradığında da çocuğumu aldığımı ve geri vermeyeceğimi söyledim. Boşanmak istediğimi de ekledim. "diğer 2 çocuk bende kalacak,kabul ediyorsan tek celsede boşanırız yoksa boşanmam" dedi. Kabul ettim ve tek celsede boşandık. 1 yıl boyunca ailemin evinde, her gün babamın şiddetine rağmen sığıntı gibi yaşadık kızımla. 2 oğlumu yılda 3-4 kez ancak görebiliyordum ama buna rağmen geri dönmedim, çok direndim. Çok çalışkan ve başarılı olduğum için her çalıştığım yerde saygı gördüm, yönetici olarak çalışmaya devam ediyordum ki, eski eşim gelip silah gösterek yada döverek, bir şekilde benim çalıştığım yerden istifa etmeme neden oluyordu. Dayanamadım bu duruma ve şehir değiştirdim. Artık diğer 2 çocuğuma, aileme çok uzaklarda bir şehirde kızımla beraber yaşamaya başlamıştım. Mecburen yeni bir iş aramaya başlamıştım ve şansımdan mıdır hemen bulmuştum. Çok iyi bir şirketin yeni açılacak alış veiş merkezinde yönetici olarak çalışmaya başladım. Hayatıma mükemmel biri girdi, aşık oldum. Hiç evlenmemiş, hiç çocuğu olmayan ama beni çok iyi anlayan biriydi. Onun anne ve babası boşanmış olduğu için belki de bu kadar kolay anlaştık. Şimdi 2 yıldır evliyiz. Geçen yıl diğer 2 çocuğumun velayeti için dava açtık, kazandık. Artık 3 çocuğum yanımda, mükemmel bir evliliğim, sorunsuz bir yaşantım var. Şimdi üniversiteyi bitirmem konusunda bana çok destek olan, inanan, bana saygı duyan ve beni çok seven eşimle beraber çok mutluyum. Çok sabrettim, çocuklarımdan ayrılmak bedeldi, ödedim ama yeni bir hayat kurdum kendime. Hayatımı kısaca özetledim, umarım size yardımcı olur. Kendinize inanmak, istemek ve sabretmek.. Kangren olan yeri kesmezseniz, her yeri kaplar. Hayatınızda başarılar dilerim..

okurken ürperdim yemin ederim.eli öpülesi bir annesiniz , dilerim hayat siz ve çocuklarınıza hep en güzel yüzünü gösterir. bir daha sevdiklerinizden ayrı kalmamanız dileğiyle :71:
 
Son düzenleme:
okurken ürperdim yemin ederim.eli öpülesi bir annesiniz , dilerim hayat siz ve çocuklarınıza hep en güzel yüzünü gösterir. bir daha sevdiklerinizden ayrı kalmamanız dileğiyle :71:
Çok çok teşekkür ederim. Her güzel şeyin mutlaka bedeli vardır ve ben çok genç yaşta, en ağır bedelleri ödedim. Şimdi hayatımı doyasıya yaşıyorum. İnşallah hak eden herkes mutlu yaşasın. Sevgiler..
 
en azından oğluna iyi babalık ediyorsa biri mutlu demektir bu da bir müddet daha katlanılabilir ama tartışmalarınızdan oğlunu koruyabiliyor musun benim annem babamda sizin gibiydi hala da öyleler ve ben hiç mutlu değilim yani iki laftan biri tartışma başlatıyorsa boşver gitsin annem de ne diyor bu adamı bir çocuğum varken bırakmalıydım eee ben ikinci çocuğum beni sevmiyor musun o zaman da keşke bir kızım daha olsaydı diyor boşversene ya ...
 
merhaba tatlim
Benim fikrimce ilk etapta beraber bir terapiste giderseniz mutlaka önünüzü daha net görüceksiniz. bu seanslar sonunda ya esin düzelir yada sen ne yapmak istedigini daha net bilirsin.Herseyden önce ilk yapilmasi gereken terapi olmali
 
Tatlım aynı sorun bende de vardı...
Eşim evde olduğunda tedirgin ve rahatsız olurdum...
erkeklerin ev işlerine karışmasından nefret ederim ki karışırdı...
Şimdi bu soun kalmadı...
Sen çok ümitsizsin...
Kafandan bu düşünceleri atmaya çalış...
Görünüşe göre çok abatılacak bir sorununuz yok...
 
Merhaba

16 yaşında evlenmiş, 17 yaşında 1. çocuğunu, 20 yaşında 2. çocuğunu, 22 yaşında 3. çocuğunu doğurmuş; 3 çocuk annesiydim. Liseyi 2.sınıfta terketmiş, dolayısı ile mesleği bile olmayan, hiç çalışmamış biriydim. Eğer konuşursam, her gün şiddet görür (dayak,küfür,hakaret); her gün bin defa ölürdüm.
Ya hiç konuşmazdım ki zaten eve çok geç saatlerde gelirdi yada gelmezdi. Boşanmayı hep düşünürdüm ama ailem karşı çıkardı. Çocuklara nasıl bakacaksın, biz nasıl bakacağız vs.. şeklinde. Sabrediyordum ama psikolojim öylesine bozulmuştu ki, olmayacak nedenlerle çocuklarıma bağırır olmuştum. Kitap okumayı oldum olası severdim. Ve kendimi tamamen kitaplara vermiştim artık. Her gün yeni bir kitaba başlayıp, mutlaka bitirerek uyurdum. Ufkum açılmaya, cesaretlenmeye başlamıştım. Okulumu kaldığım yerden bitirmeye karar vererek, ben,eski eşim ve onun en yakın arkadaşıya birlikte okula kaydımı yaptırmaya gittik. Okuldan çıkarken tartışmaya başladık. Okulumu bitirmeme karşıydı, " ne b.k olacaksın bitirince sanki" diye konuşmaya başladı. Cevap vermedim önceleri, ama hakaretleri canıma yetmişti. "neden korkuyorsun" dedim sadece.. Sonra beni saçlarımdan tutup yerlerde sürüklemeye, tekme, tokat, küfürler... Arkadaşı elinden alamadı ve beni zorla arabaya bindirdi. Kız kardeşimin evinin kapısına geldiğimizde beni zorla arabadan indirdi ve saçlarımdan tutarak yere attı. Çocuklarımın 3'ü de evde babaannesiyle kalmışlardı. Yanımda sadece kol çantam, cep telefonum ve cüzdanımın içinde şu anki 20TL değerinde para vardı. Çocuklarımı vermeyeceğini, beni istemediğini ve bir daha gelmememi söyleyerek; çekti gitti. 2 gün sonra aradım, çocuklarımı getirmesini istedim, getirmedi. Ayrılmayı kafama koymuştum. Ölsem de dönmeyecektim artık! 1 hafta sonra hergün aramaya, yalvarmaya başladı. Yetmedi kapıya gelmeye, beni zorla götürmelere kalkıştı. Kızkardeşimde kalmaya devam ettim bu süre boyunca ve onun eviyle aramızda 100km mesafe vardı. Annem ve babam "kocana geri dön" diye baskı yapmaya başladılar. Beni kapıya attığının 10. günü bir alış-veriş merkezine satış temsilcisi olarak iş başvurusu yaptım ve ertesi günü çalışmaya başladım. Öyle bir azimle çalışıyordum ki, kafamı dinleyip kendimi toplamaya başlamıştım. İzinli olduğum bir gün, biri 3. sınıfa diğeri anasıfına giden 2 çocuğumu almak için okullarına gittim. Çocuklarım okula gelmemiş o gün. Evlerine gittim kapıdan kovuldum. Derken aradan 1 ay geçmişti ki yine okula gittiğimde sadece 3. sınıfa giden çocuğumun o gün okulda olduğunu gördüm ve hemen çocuğumu oradan aldım. Öğleden sonra aradığında da çocuğumu aldığımı ve geri vermeyeceğimi söyledim. Boşanmak istediğimi de ekledim. "diğer 2 çocuk bende kalacak,kabul ediyorsan tek celsede boşanırız yoksa boşanmam" dedi. Kabul ettim ve tek celsede boşandık. 1 yıl boyunca ailemin evinde, her gün babamın şiddetine rağmen sığıntı gibi yaşadık kızımla. 2 oğlumu yılda 3-4 kez ancak görebiliyordum ama buna rağmen geri dönmedim, çok direndim. Çok çalışkan ve başarılı olduğum için her çalıştığım yerde saygı gördüm, yönetici olarak çalışmaya devam ediyordum ki, eski eşim gelip silah gösterek yada döverek, bir şekilde benim çalıştığım yerden istifa etmeme neden oluyordu. Dayanamadım bu duruma ve şehir değiştirdim. Artık diğer 2 çocuğuma, aileme çok uzaklarda bir şehirde kızımla beraber yaşamaya başlamıştım. Mecburen yeni bir iş aramaya başlamıştım ve şansımdan mıdır hemen bulmuştum. Çok iyi bir şirketin yeni açılacak alış veiş merkezinde yönetici olarak çalışmaya başladım. Hayatıma mükemmel biri girdi, aşık oldum. Hiç evlenmemiş, hiç çocuğu olmayan ama beni çok iyi anlayan biriydi. Onun anne ve babası boşanmış olduğu için belki de bu kadar kolay anlaştık. Şimdi 2 yıldır evliyiz. Geçen yıl diğer 2 çocuğumun velayeti için dava açtık, kazandık. Artık 3 çocuğum yanımda, mükemmel bir evliliğim, sorunsuz bir yaşantım var. Şimdi üniversiteyi bitirmem konusunda bana çok destek olan, inanan, bana saygı duyan ve beni çok seven eşimle beraber çok mutluyum. Çok sabrettim, çocuklarımdan ayrılmak bedeldi, ödedim ama yeni bir hayat kurdum kendime. Hayatımı kısaca özetledim, umarım size yardımcı olur. Kendinize inanmak, istemek ve sabretmek.. Kangren olan yeri kesmezseniz, her yeri kaplar. Hayatınızda başarılar dilerim..

Gözümü kırpmadna okudum brawo..
Tek kelime azim işte..
İstediniz ve başardınız..
Mutluluklar..
 
şiddet yok demişsiniz ama hakaret te şiddet. illaki fiziksel olması gerekmiyor. söz le şiddet oluyo ve insanın psikolojisini mahvediyor.
hakarete dayanamak zor elbette.. ömür boyu hakarete uğramaz istemez kimse.. evlilik terapisti ne falan gidin beraber. hakaret huyundan vazgeçerse düzelir bence evliliğiniz. saygı da zaten ondan bitmiş.
Allah yardımcınız olsun
 
Back