Motive olamıyorum...

şaka yapmıyorum arkadaşlar, gece uykudan uyanıp mutfağa indiğimi çok bilirim ben. Sanki saati kurmuş gibi bir de aynı saatte uyanırdım ve mutfağa inerdim. ilk iş, çikolata , tatlı bişiyler yemek.
bu ne rezalettir ya ? Kimseye söyleyemediğimi buraya yazıyorum işte. Tam rezalet bir durum !

Nedir bunun sebebi ? Vücudum benden bunu neden istiyor ? uykumu bölüyorum yaa. beynim nasıl bir komut veriyor bana !

öfffffffffffffffffffffffffff..... sinir geldi üzerime. :sinifsinif:Çok üzgünüm çoook


üzülme :teselli: seni çok iyi anlıyorum.
büyük ihtimal senin kan şekerin düşüyor.
en kısa zmanda bir endokrinoloji uzmanına git.
sonuçları bizimle de paylaş.
 
sevgili reinedel öncelikle tbrkler buraya bu konuyu açman bile azme karar verdiğini gösterir nişanı düğünü balayını düşün zayıf bir şekildeki halini gözönüne getir bir de acıkınca çikolata yemeyeceğim deme mesela beyne direk çikolata görüntüsü gelirmiş beyni yanlış yönlendirirmişiz onun yerine aklına zararsız bir yiyecek getirmeliymişiz ve kilo verdikçe bol gelen kıyafetleri başkasına vermeliymişiz böylece beyin artık zayıfım ve böyle kalacağım diye düşünürmüş
bir de canım uyumadan içilen süt yağ olarak saklanıyormuş vucütta onun yerine elme gibi birşey yemek daha iyiymiş hem antioksidan görevi var sabaha kadar vücutta temizlik yapıyor hem tok tutuyor hem de zaten uyumadan küçük birşey yemeliyiz ki metabolizma hızı uyurken düşmesin
sana başarılar canım diyet bölümündeki herkese başarılar
 
hilal23 çok güzel şeyler yazmışsın.teşekkürler.
keşke beni elma tok tutsa ama elma yedikten 10-15 dk.sonra yine acıkıyorum.
uyursam ne ala...
 
Almanların söyledikleri bir kavram var: " Frustessen"

Almanca bilenler bilir.

Anlamı da şu: canınızı bişiyler sıktığında, ya da herhangi bir nedende dolayı üzgün olduğunuzda kendinizi yemek yemeye vermeniz. Kriz gibi önünüze ne gelirse ağzınıza sokuşturmanız.

Bunun gibi değil de, buna benzer bende çok oluyor. Sizinkisi nasıl ?

aynen işte :çok üzgünüm:
 
bence küçük beden çok güzel bir nişan elbisesi al.
ona bakarak motive olacağını düşünüyorum canım
 
evet işte geldim. Uzman Tv deki videoyu izledim kızlar. Gerçekten bu duygusal Açlık zannedersem birçok kişide mevcut.

Kendime karşı özeleştirici yapacak olursam; evet ben zaman zaman bu duygusal açlık durumunu yaşıyorum. Ancak her zaman ve her an olmuyor bu, bunu çok iyi biliyorum.

mafoldumben sizin hiç, önünüze geleni ağzınıza tıkıştırdığınız oldumu ? Bir tatlı bir tuzlu, olmadı şundan da yiyim, olmadı bundan da yiyim vs... ?

Duygusal aç olanlar ya da bunu zaman zaman yaşayanlar bilir ki, herşeyi tıkıştırmak için illa ki büüüüüyük büyük dert sahibi olmaya gerek yoktur. Canınız birşeye sıkılır, canınız sıkılır ya da birine kızarsınız; o an hiçbirşey umrunuzda olmaz ve canınız birden yemek yemek ister. Demekki, beslenme doktorunun dediği gibi, mutluluk hormonu salgılamak için yiyor insan. AMA YANLIŞ. Neden mi ? yedikçe yersin, değil zayıflamak, kendini çıkmaz girdaba sokarsın.

bence biz önce,

" evet ben duygusal açlık yaşıyorum. Yiyerek bu sorunum gittikçe büyüyor, ve ben daha da mutsuz oluyorum. Artık buna dur demeliyim. Çünki kendimi seviyorum. Hayatı seviyorum. Yaşayacak çok güzel günlerim var. Kendimi anlayıp, sorunlarımın üzerine gitmeliyim bilinçli olarak. Bazı insanlar yesede zayıf. Olabilir. Onların metabolizması öyle. Ben öyle değilim. Bu benim yaradılışım, ben yaradılışıma uygun yaşamalıyım. Kendimi seviyorum, ve artık bedenime, ruhuma daha fazla kötülük edemicem. Yazık bana, kurtuluş noktam sadece ve sadece beynimde ! Beynimin gücünü şimdi devreye sokacağım, sonucunu herkes, 3-4 ay sonra görecek ! Kendimi seviyorum ve bunu başardım bile,

ISTEMEK YOLUN YARISIDIR !!!!!! " diyeceğiz !


her lokmayı 25 defa çiğnemeden yutmicam and içtim.kaydirigubbakcemile3

Biz beyaz unlu şeyler yedikçe, şeker yedikçe meğer tüm bunları yedikçe kan şekerimiz tavan yapıyormuş, insülin bombardıman halinde üretime geçip bizim beter acıkmamızı sağlıyormuş. artık buna dur :olmaz: . Sorunu biliyoruz, ve ona göre savaş açacağız.

Hücuuum kaydirigubbakcemile4
 
evet ben duygusal açlık yaşıyorum. Yiyerek bu sorunum gittikçe büyüyor, ve ben daha da mutsuz oluyorum. Artık buna dur demeliyim. Çünki kendimi seviyorum. Hayatı seviyorum. Yaşayacak çok güzel günlerim var. Kendimi anlayıp, sorunlarımın üzerine gitmeliyim bilinçli olarak. Bazı insanlar yesede zayıf. Olabilir. Onların metabolizması öyle. Ben öyle değilim. Bu benim yaradılışım, ben yaradılışıma uygun yaşamalıyım. Kendimi seviyorum, ve artık bedenime, ruhuma daha fazla kötülük edemicem. Yazık bana, kurtuluş noktam sadece ve sadece beynimde ! Beynimin gücünü şimdi devreye sokacağım, sonucunu herkes, 3-4 ay sonra görecek ! Kendimi seviyorum ve bunu başardım bile,

ISTEMEK YOLUN YARISIDIR !!!!!! " diyeceğiz !
TEBRıKLER ARKADAŞIM
bu yazdıklarını senelerdir kendime neden dememişim çok ziyan etmişim kendimi. Sen beni kendime getirdin şimdi bu yazıyı alıp buzdolabını üzerine yapıştıracağim ve gün bugündür deyip başlayacağım çok çok teşekkürler....
 
evet işte geldim. Uzman Tv deki videoyu izledim kızlar. Gerçekten bu duygusal Açlık zannedersem birçok kişide mevcut.

Kendime karşı özeleştirici yapacak olursam; evet ben zaman zaman bu duygusal açlık durumunu yaşıyorum. Ancak her zaman ve her an olmuyor bu, bunu çok iyi biliyorum.

mafoldumben sizin hiç, önünüze geleni ağzınıza tıkıştırdığınız oldumu ? Bir tatlı bir tuzlu, olmadı şundan da yiyim, olmadı bundan da yiyim vs... ?

Duygusal aç olanlar ya da bunu zaman zaman yaşayanlar bilir ki, herşeyi tıkıştırmak için illa ki büüüüüyük büyük dert sahibi olmaya gerek yoktur. Canınız birşeye sıkılır, canınız sıkılır ya da birine kızarsınız; o an hiçbirşey umrunuzda olmaz ve canınız birden yemek yemek ister. Demekki, beslenme doktorunun dediği gibi, mutluluk hormonu salgılamak için yiyor insan. AMA YANLIŞ. Neden mi ? yedikçe yersin, değil zayıflamak, kendini çıkmaz girdaba sokarsın.

bence biz önce,

" evet ben duygusal açlık yaşıyorum. Yiyerek bu sorunum gittikçe büyüyor, ve ben daha da mutsuz oluyorum. Artık buna dur demeliyim. Çünki kendimi seviyorum. Hayatı seviyorum. Yaşayacak çok güzel günlerim var. Kendimi anlayıp, sorunlarımın üzerine gitmeliyim bilinçli olarak. Bazı insanlar yesede zayıf. Olabilir. Onların metabolizması öyle. Ben öyle değilim. Bu benim yaradılışım, ben yaradılışıma uygun yaşamalıyım. Kendimi seviyorum, ve artık bedenime, ruhuma daha fazla kötülük edemicem. Yazık bana, kurtuluş noktam sadece ve sadece beynimde ! Beynimin gücünü şimdi devreye sokacağım, sonucunu herkes, 3-4 ay sonra görecek ! Kendimi seviyorum ve bunu başardım bile,

ISTEMEK YOLUN YARISIDIR !!!!!! " diyeceğiz !


her lokmayı 25 defa çiğnemeden yutmicam and içtim.kaydirigubbakcemile3

Biz beyaz unlu şeyler yedikçe, şeker yedikçe meğer tüm bunları yedikçe kan şekerimiz tavan yapıyormuş, insülin bombardıman halinde üretime geçip bizim beter acıkmamızı sağlıyormuş. artık buna dur :olmaz: . Sorunu biliyoruz, ve ona göre savaş açacağız.

Hücuuum kaydirigubbakcemile4

Merhaba

Bende duygusal açlık çekenlerdenim

Şimdi diyetteyim daha az şekerli gıda tüketmeye çalışıyorum.
Daha evvel yaptıklarımı yazmak istiyorum. Bu bir itiraf kimse bilmiyor
Hergün bir torba dolusu kekler çikolatalar gofretler bir sürü aburcubur yedim. Ama hergün neredeyse bunları yedim. Nasıl mı gizli oldu? Torbayı çantama sıkıştırıyordum çantama sığmayanları başka bir torbayla içime saklıyordum. Eve gelince köşe bucak gizli gizli yedim durdum. Hergün yedikten sonra pişman oldum. Spor yapmış olsamda şişmanladım. Bu durum nedir? içimde bir boşluk var hep yarım kalmışım gibi hissediyorum.
Yedikçe sinirleniyorum sinirli oluyorum çevremdekileri davranışlarımla kırıyormuşum gibi hissediyorum.

Buna yenilmeyeceğiz.
Kendimizi kontrol edeceğiz.
Başaracağız.

Teşekkür ederim yazınız için.
 
Merhaba

Bende duygusal açlık çekenlerdenim

Şimdi diyetteyim daha az şekerli gıda tüketmeye çalışıyorum.
Daha evvel yaptıklarımı yazmak istiyorum. Bu bir itiraf kimse bilmiyor
Hergün bir torba dolusu kekler çikolatalar gofretler bir sürü aburcubur yedim. Ama hergün neredeyse bunları yedim. Nasıl mı gizli oldu? Torbayı çantama sıkıştırıyordum çantama sığmayanları başka bir torbayla içime saklıyordum. Eve gelince köşe bucak gizli gizli yedim durdum. Hergün yedikten sonra pişman oldum. Spor yapmış olsamda şişmanladım. Bu durum nedir? içimde bir boşluk var hep yarım kalmışım gibi hissediyorum.
Yedikçe sinirleniyorum sinirli oluyorum çevremdekileri davranışlarımla kırıyormuşum gibi hissediyorum.

Buna yenilmeyeceğiz.
Kendimizi kontrol edeceğiz.
Başaracağız.

Teşekkür ederim yazınız için.

canım benim evet başaracağız ! Hayatta en önemli şeylerden biri gerçekleri kendine itiraf etmekdir. İnsanlar aslında hep kendilerinden kaçıyorlar.

yalnız değilsin ! Yolunda gitmeyen şeyler var ve bunu düzeltmek zorundayız.. böyle devam edemez cokacimcoook

Güçlüyüz kaydirigubbakcemile5

Zayıflayacağız.

1kg verince 1 litrelik süt paketini odamın bir köşesine koyacağım. bakıp bakıp gururlanacağım. delikafadulden 1 kilonun ne demek olduğunu beynimin algılaması için bu iyi bir yöntem.sositososito
 
DıKKAT EKSıKLıĞı VE/VEYA HıPERAKTıVıTE VE YEME BOZUKLUĞU

YıYEREK KENDı KENDıNı TEDAVı

Biz insanlar, duygusal, fiziksel ve ruhsal acılarımızı azaltabilmek için değişik yollar bulmaya çalışırız. Bazı insanlar DEHS belirtilerinin açtığı ve üzüntüleri giderebilmek amacıyla alkol ve başka uyuşturucular kullanırken, diğerleri de kumar, aşırı para harcama ve seks bağımlılığı tarzı davranışlar içine girebilirler. Kişisel tedavi, hislerimizi değiştirebilmek amacıyla kullandığımız maddeler ya da davranışlardır. Yararlı olmayan, ama geçici bir süreliğine kendimizi iyi hissetmemizi sağlayacak yiyecekler yemek de bir tür kisişel tedavi yöntemidir. Kişisel tedavideki problem, tedavinin başta işe yaraması, ama daha sonra yeni problemlere yol açmasıdır.

Yemek, geçici bir süreliğine DEHS’in neden olduğu fiziksel ve zihinsel huzursuzlukları önleyebilir. Bu nedenle yemek, DEHS’li kisilerin okurken, çalışırken, televizyon ya da sinema izlerken daha iyi odaklanmalarını sağlayabilecek bir kontrol yöntemi olarak kullanılabilir. Eger beyniniz ani ve aşırı isteklerinizi kontrol edebilecek kadar hızlı değilse, hic düşünmeden yiyebilirsiniz. Bağımlılık derecesinde aşırı-yiyiciler 1 kutu dondurmayı ya da bol yağlı, koca bir paket patlamış mısırı bir oturuşta yediklerini farkettiklerinde şok olurlar. Bu tip insanlar, ne kadar yediklerinin bilincinde değillerdir. Yemek onları bir süreliğine de olsa, coğu zaman aktif ve karmaşık olan DEHS’li beyinlerinden uzaklaştırıp, hoş bir ‘uyku benzeri’ duruma sokar.

Her ne kadar yemeği ilaç olarak düşünmesek de, yemek ilaç gibi kullanılabilir. Hepimiz yaşamak için yemek zorundayız; fakat belirli yiyecekleri az ya da çok yemenin yol açtığı farklı sonuçlar vardır. Yemek yemekten tamamıyla uzak durmanın hiç bir şekilde imkani olmadığı için, yemek yeme bozukluklarından kurtulmak da oldukca zordur. Belirli yiyeceklerden, mesela şekerli yiyeceklerden, belirli bağımlılıkları körükledikleri için uzak durmaya çalışabiliriz. Fakat nereye bakarsak bakalım, bu yiyecekleri görmekten ve koklamaktan kendimizi alıkoyamayız.

NEDEN YEMEK?
Yemek herkes tarafından kabul gören bir şeydir. Kendimizi rahatlatmak için kullanabileceğimiz, kültürel olarak kabul edilebilir bir yöntemdir. DEHS’li bazı insanları sakinleştirmede kullanılan ilk madde, yiyecektir. DEHS’li cocuklar coğu zaman kurabiye, şeker, kek, makarna gibi şeker ve karbonhidrat açısından zengin yiyecekler ararlar. Ayrıca kompalsif aşırı-yiyenler, tıkabasa yiyenler (binger) ya da tıkabasa yiyen ve sonra istifra edenler (binge and purge) bu tip yiyecekler yerler. Tıkabasa yenen yiyeceklerin şeker ve karbonhidrat acısindan zengin olması, DEHS’li beynin glukozu emerken ne kadar yavaş oldugu gözönüne alınırsa, hiç de tesadüf değildir. Zametkin’in calısmalarinin birindeki PET scan sonuçları, hiperaktif yetişkin insanların global beyin glukoz metabolizmalarinin, normal yetişkin insan beyninden %8.1 daha yavaş oldugunu göstermiştir[1]. Bir başka araştırma da, DEHS’li yetişkinlerin (hiperaktif ya da hiperaktif özellikler göstermeyen) beyinlerindeki glukoz metabolizmasının daha yavaş olduğunu göstermiştir. Bu sonuçlar, tıkabasa yiyicilerin beyin kimyalarını değiştirebilmek amacıyla bu tür yiyecekler yediklerini öne sürmektedir.

SEROTONıN BAĞLANTISI
Serotonin, depresyon belirtileriyle ilişkisi bulunmuş bir neurotransmitterdir (beyinde hücreler arası iletişimi sağlayan kimyasal madde). Serotonin uykuyu, seksüel enerjiyi, ruh halini, ani ve aşırı istekleri ve iştahı düzenler. Düşük serotonin miktarı, sinirli, huzursuz ve depresif ruh hallerine yolaçabilir. Vücuttaki serotonin miktarını arttırmanın yollarından birisi, şeker ve karbonhidrat açısından zengin yiyecekler yemektir. Bu şekilde beyin kimyamızı değiştirme çabamız ne yazık ki kısa ömürlü olacaktır. Dolayısıyla kendimizi iyi hissetmeye devam edebilmek için, durmadan ve daha fazla yememiz gerekir.

Serotonin miktarının yeterli seviyede olması ayrıca ani ve aşırı isteklerin kontrolünü de sağlayarak, kişinin yemeden önce düşünebilmesine de yardımcı olacaktır.

KOMPALSıF AŞIRI YEME
Bir çoğumuz bazen gereğinden fazla yemek yeriz. Ac olmadığımız halde sadece zevk olsun diye yemek yiyebildiğimiz gibi, bir akşam yemeğinde ya da bir kutlama yemeğinde planladığımızdan fazla yiyebiliriz. Bazı insanlar içinse aşırı yemek, durdurulamaz bir bağımlılık/compulsion haline gelebilir. Aşırı yiyenler, yemek yemeyi durdurabilme kontrollerini yitirirler. Bu tip insanlar yemeyi açlığı gidermek icin değil, içinde bulundukları ruh hallerini değistirebilmek için bir araç olarak kullanırlar. Kompalsif aşırı yiyenler tuz, şeker ve karbonhidrat açısından zengin yiyecekler yeme krizine girme eğilimli olurlar.

TIKABASA YEMEK
Tıkabasa yemenin aşırı yeme bozukluğundan farkı, tıkabasa yiyicilerin yemeyi önceden planlamaları ve bundan heyecan duymalarıdır. Yenecek yiyecegi almak, tıkabasa yiyebilmek için zaman ve yer bulmak, DEHS’li beynin özellikle aradığı risk ve heyecanı yaratır. Yüksek miktarlarda alınan bol şekerli ve karbonhidratli yiyecekler, vücutta kısa sürede metabolize edilirler. Tıkabasa yemek, yaklaşık 15-20 dakika sürer. Yeterli serotonin ve dopamine miktarları, tıkabasa yeme ve bulimiyadaki ani ve aşırı istekleri kontrol etme problemlerini önlemeye yardımcı olur.

BULıMıYA
Bulimiya, istifra etmekle sonlandırılan tıkabasa yemedir. Bulimik kişi, DEHS’li kişiye çok heyecanlı gelebilecek, tıkabasa yemeyi planlama esnasındaki heyecanı yaşar. Bunun yanında bulimik kişi, tıkabasa yeme sonrası tatmin olma duygusundan da heyecanlanabilir. Bu da olaya yeni bir boyut katarak, istifra etme sonrası rahatlık duygusuna neden olur. Bir çok bulimik, kusma sonrası bilinclerinde bir değişiklik olduğunu, rahatlama, mutluluk ve huzur (euphoria) hissettiklerini anlatırlar. Bu tür temizlenme, kısa süreli bir rahatlama sağlar. Dolayısıyla bulimik, kısa bir süre sonra yeniden tıkabasa yemeye baslar.

ANOREKSıYA
Günümüzde, birçok kültürde zayıf olma takıntısı vardır. “Yemek iyi birşey, ama sakın kilo alma”. Bu sebeple birçok genç kız, genç erkek ve hatta yetişkin kadın, erkeğin tıkabasa yeme-istifra etme döngüsüne tutsak olmalarına, devamlı olarak rejim yapmalarına ve anoreksiya nervosa hastalığına yakalanmalarına şaşırmamak gerekir

Anoreksiya, ölümle sonuçlanabilecek bir rahatsızlıktır. Anorektik kişiler, sağlıklı şekilde beslenme özelliklerini kaybederler. Kendini açlığs mahkum etme, kontrol kaybıyla kendini gösterir. Anorektikler yiyecek, vücut imajı ve rejim konularında takıntılıdırlar. Açlık yanında müsiller, idrar söktürücüler, enemalar ve kompalsif eksersizlerle, kafalarındaki çarpıtılmış zayıflık imajına ulaşmaya çalışırlar.

DEHS eşlik etsin ya da etmesin, anoreksik ve bulimiklerin ortak özellikleri düşük konsantrasyon seviyesi ve boşluk duygusudur. Her iki durumda da, beynin yeterli beslenememesinden dolayı konsantre olma ya da odaklanma eksiklikleri görülür. Bunun yanında, DEHS’li kişilerde yeme bozukluklarından çok daha önce dikkat eksikliği problemleri görülür.

GENıŞ KAPSAMLI TEDAVı
Hem DEHS hem de yeme bozukluklarının beraber tedavi edilmeleri gerekir. Birçok insan, DEHS’nin teşhis edilememesi ya da tedavi edilmemesi nedeniyle yeme bozukluklarını yenme konusunda büyük savaşlar vermektedirler. DEHS uygun bir şekilde tedavi edildiğinde, kişiler yeme bozukluklarını tedavi etme konusuna daha kolay odaklanabileceklerdir. Ayrıca ani ve aşırı isteklerini daha fazla kontrol edebilecekler, dolayısıyla kendi kendilerine DEHS belirtilerini tedavi etme ihtiyacını daha az duyacaklardır.



Başarılı tedavinin temeli, DEHS ve yeme bozukluklarını tıbbi, duygusal, sosyal ve fiziksel açılardan ele alan, geniş kapsamlı bir tedavi programı uygulanmasıdır. Yeme bozuklarını tedavi etmek zaman, yoğun uğraş ve bu yola gerçekten başkoymayı gerektirir.


--alıntıdır--
 
Son düzenleme:
Back
X