Morallerim sızlıyor

Diğer konularınızı okumadım o zaman haklısınız gerçekten belli bir birikimden sonra küçücük birşey bile insanı çileden çıkarabiliyor inş çözüm bulursunuz
 
Istifleme bir hastalik olsa gerek. Annemin bir komsusu da oyle idi. Adam vefat ettiginde esi garajdan hic kullanilmamis bilmem kac tane bavul, saat, matkap ... bir suru sey buldu. Alisveris hastasiymis. Butungun internette aa bu ucuzmus indirime girmis diye ihtiyaci olsa ya da olmasa da alirmis. Ayni montun her renginden alip istiflemis. Evin garaji ve bir odasi adama aitti ve kimseyi sokmuyordu. Buna nasil dur denir bilmiyorum ama madem istif huyu var eve getirmesin bir depo kirakadin oraya koysun. Bu sekilde duzen kuramazsiniz cunku.
 

Gördükçe sinirlendim Noop, daha önce bunu konuşmuştuk "Alma-gerek yok, şunları ayıralım, gönderelim" vs.evi beraber planladık, başladık iki koldan, beraber çok güzel tamamladığımız yerler oldu derken benim adamın alma, yedekleme, birliktirme huyları yine depreşti/depreşmiş.

Ora bura doldurmuş, almış doldurmuş, oradan almış öbür tarafa yığmış sadece.
Evden (geçtiğimiz sene miydi artık ne zamandı hatırlamıyorum) gönderdiğim araba yedeklerini tekrar karşımda görünce o günden başladı sinirim, işin sonuna doğru da "4 günde bitiremedim, 4 günümü yedi adam" diye sinirlendim çünkü evde bir şeyler bir yerlere bu kadar dolap içinde yine sığmıyor gibi.

Kendisine garaj lazım, o garajı buluvericem sonunda. Kendisi yapsın kısmını da geçtim, yaptığım yeri mahvetmesin artık.
Bi garajı deposu olsa rahat edeceğim, şart bize yani belli oldu.

O şişlerden kurtulalı da sanırım iki sene filan olmuştur. 30 sene daha lazım olmayacaklardı çünkü bana. Daha oğlum büyüyecek de evlenecek de torunum neyim olacak da, benim de bi yelek öresim gelecek de, şişlerimi elime alacam da... Kime kaç kere saplanırdı o kadar senede onlar kim bilir. Örüp duran birinin elinde işlesin.
 
Ama konu sahibinin eşi atmayacak ve onları yine evin her dolabına dağıtacak.
Öngörmek zor değil.

Sapasağlam selfi çubuğu attım geçen gün ortalıkta duruyor diye.
Gelsin de nezaketimi sorgulasın eşim.

Hayır sanki şu halde, adama "Lazım değilse at" diyeceğim, o da oturacak bakacak ve gerçekten lazım olmayanını atacak gibi yazmış bir de, adama göre "Bir gün lazım olur" halde ki onlar, almış koymuş, kimini biriktirmiş.
Bir poşet bozuk kulaklığın, bir sürü mouseun nesini nezaketen soracaksam? Esas nezaket, evi herkes için güvenli ve düzenli şekle getiren eşinin yaptığı düzeni, evi yine gerisin geri her yerini istila ederek garaja döndürmemek olurdu.

Üstelik konuda "Yine" ibarelerini de koymuşum, öyle bi yorum yapılıyor ki sanki bu konu hiç konuşulmamış eşimle, sanki adamın her aldığını gece herkeşşler uyurken çöpe götürüyorum hemen, garibimin iki tanecik rafı var şu evde de yazık, napsın... :)

Amaann.
Neyse artık tehditli söz aldım, yapmayacak. (İnş amin), bir garajı/deposu olması için de ayrıca destek çıkacağım.
 
Benimde bir yakınım böyle. Eşi ne kadar gizli gizli atsada ev sürekli doluyor. Konu sahibinin bezginliğini anlıyorum gercekten çok zor. Yakınım "ev o kadar tıklım tıklım ki, biri gelince utanıyorum" diyor. Sahiden gidince eşyalar insanın üstüne üstüne geliyor insanın.
 
İki ayda bir dolap indirir atarim fazlalıkları attıkça atarım..eşim cok almaz çok da atmaz..
Yer açmak beni mutlu ediyor..
 
Eneee okuyan biri bana da özet geçsin hep ben özetliyorum bu defa okumaya üşendim biri özet geçsin olur mu

Canım kocası eşyalarını çok biriktiriyormuş atmıyormuş. Konu sahibi de ondan habersiz atmış kavga çıkmış. Bu kadar
Bu muydu o kadar upuzun konu, ingiliççe gibim aynı o kadar laf söyleniyor bu kadar mı etti

Kimse kafanıza silah dayayıp zorla okutmuyor değil mi? Zorla yorum yapın bana da denmiyor. Neyi nasıl yazacağımı da siz büyük edebiyat duayenlerine(!) şu edebiyat(!) forumu içinde sormadığıma göre?

İster 20 sene öncesinden başlarım anlatmaya, ister kolundan tutar anlatırım, ister bacağından tutar anlatırım, sıkıntımı nasıl atmaya ihtiyacım varsa, ne kadar ayrıntı veresim varsa o an öyle yazarım.
Paragraflı, noktalamalı, dilimiz kurallarına uygun bir yazı olması haricinde, başkasının derdini hangi uzunlukta kaleme aldığı neden sizde gereksiz espri yapma, eleştirme istemi doğuruyor merak ediyorum.

İstersem 5 katı daha laf söylerim o an ona ihtiyacım var demek, sizi memnun etmeye yazmıyorum burada, çözüm aradığım bir şey de değil zaten bir söylenme hali. Ama siz gelip "Okuyamadım, ay çok uzun, özeti bu muymuş ay ne yazmış bu muymuş yağni" diye yorum yapmasanız da olur.
Eğer bu tip yorumlar çöp poşetine koyulabilecek somutlukta olsaydı, onları da götürür atardım, oh tertemiz kk.

Neyse yasak koyayım da ötede oynayın lütfen.
 
Size kısa bir zaman önce eşimle evde yaptıgımız değişiklikleri yazayım. Belki size de bir faydası olur. Ben ve eşim de adeta siyah ve beyaz gibi zıttız ama sükür istifçiliği ikimizde sevmiyoruz. O bana bakarak daha doğrusu gaza gelmiş de olabilir. Onda düzen takıntısı var bende fazla eşyaları atma huyu var. Bu bizi ortak paydada birleştirdi.
Yaptıgımız şeyleri sayayım. Öncelikle vakumlu hurçlardan aldık çokça. Annemin çeyiz diye verdiği ama asla kullanılmayan atsam satsam gönül koyacagı yastık yorgan havlu yatak örtüsü minder kullanılmayan battaniyeler çeşitli örtüler yani yatak odası malzemelerinin hepsini bu hurçlarla baza altına koyduk. Böyle çok daha sağlıklı oldu. Baza altına kışlık koyuyordum onları ordan aldık. Hepsi kapalı naylonda olunca toz yapma gibi saglıksız yönünün de önüne geçtik. Evim 2+1 bir de çocuk odam var. Orda bir dolabım var. Yatak odamızdaki 4 kapılı dolabı ikiye böldük yuk olarak kullandıgımız kısmından eşim bana çalısma masası yaptı. Onu ve kalan 2 kapaklı askılı kısmı çocuk odasına koyduk. Yatak odamız nasıl ferahladı anlatamam. Çocugum küçük onun yatagını da yatak odamıza koyduk.çocuk odasını giyinme odası ve çalışma odası olarak kullanıyoruz şimdilik. Çocuk büyüyünce yine değişecek sistem tabi. Bir de ben bütün kıyafetlerimi asarım. İç çamasırı ve evde giymelik kıyafetlerim sadece katlıdır Tşörtlerim pantolon etek herşeyim askıdadır. Eşimin kıyafetlerini de oyle yerleştiriyorum. Bu yuzden kıyafetler dolapta dagılmıyor. Çıkarıp hemen asılıyor çünkü. Bu tabiki tembelliğimden birsürü askım vardır.
Mutfak eşyası çeyizimde neyse o gibi çok nadir alırım. Annemin 1500 tane tabagı çanagı vardor. Ondan zannımca mutfakta yayıntı yapacak birşeyim yok. Oturma odamda da tv ünitesi altı harici dolabımsı bir şey yok. Size tavsiyem varsa atın. Ve tv ünitesi dolabına en gereksiz şeyleri koyup çocuk kilidiyle kilitleyin. Eşinize açmamasını luzumsuz olan şeyleri oraya yerleştirdiğinizi söyleyin.
Bir tek ayakkabı atma konusunda size katılamadım. Sormadan ben olsam atmam. Benim kişisel esyalarımı da sormadan birisinin atmasını istemem. Eger vestiyere sığıyorsanız esinizin ayakkabı tutkusuna mani olamayın diyin. Kendi sağı ona solu kendinize ayırın mesela sığamazsa kendisinin atmasını sağlarsınız. Bir de eğer imkanınız varsa kiravıysanız vs depolama alanı olan bir apartmana taşınabilirsiniz. Bizim apartmanın bodrum katını depo olarak kullanıyoruz. Gereksiz birşey almasan da çocuk eşyaları sürekli boşa çıkıyor. Kızın arabaları bisikleti küçülen kimi eşyası küçükken kullandıgımız küveti ve aklıma gelmeyen bir sürü malzemesi 2. Yi yaparsak yine de herşeyini atmış olmayayım diye bodrumda. Oyuncak kutumuz da bir tane. Taşmaya başlayınca oyuncakları ağagı iniyor kolilenip.
2017 de kpss ye hazırlanmıştım ucundan kıyısından döndüm. Bu sene tekrar hazırlanmaya karar verince bodruma kaldırdığım kpss kitaplarım dağ gibiler beni bayagı bir maliyetten kurtardı. Yani herseyi de atmak doğru değil. Ama evden uzaklaştırmak lazım. Saklayıp değerlendirilebilecek eşyalar için ev dısında depolama alanı şart bence.
Oturma odası için bir de yastık fıstık gereksiz varsa kaldırın. Ben renk renk desen desen kırlent almıştım. Sürekli bana iş çıkarıyordu kalabalık görünüyordu hepsini kaldırdım. Ne kadar sadelik o kadar huzur. Çok uzun yazdım galiba kusuruma bakmayın.
 

Yok sorun değil, okumaya erinen biri değilim.
Güzel örnekler olmuş da zaten geçtik biz bu kısmı.
Aparmanın depolama alanını herkes hunharca doldurmuş durumda, kendi bisikletim annemlerin apartmanda zincirli yani düşün.
Vestiyere de eşim sayesinde sığmıyorduk, şimdi sığıyoruz benim sayemde.
 
Acaba mininalizm ile ilgili kitap okusa veya program izlese etkisi olur mu? Sanki etkilenebilecek biri gibi geldi bana. Gerçi ben de eşime şekerle ilgili filmi izletmek istiyorum ama etkileneceğini bildiğinden izlemiyor.

Zannetmiyorum ya.
Gerçi bazı diy projelerini izletiyorum etkileniyor yapmak istiyor ama, bilmiyorum ya olmazsa bi de izleteyim.
 
Eşin bu konuda hasta bence istifçiler varya öyle... sana gereksiz gelen onun için çok değerli gibi... bir doktoru var mı ki bunun?
 
Eşin bu konuda hasta bence iftifliçiler varya öyle... sana gereksiz gelen onun için çok değerli gibi... bir doktoru var mı ki bunun?

Hastalık boyutunda olduğunu düşünmüyorum, öyle olsaydı beni çöple yakalamışken hiçbir lafımı dinlemez, çöpten alır geri koyardı ya da daha önceki ayıklamalarımda büyük sorun çıkarırdı. Yedekçi bir istif huyu, hastalık gibi ağır tepkiler göstereceği bir durum değil gözlemlediğim kadarıyla.
 
Anladım
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…