Modern toplum algılarına kurban gidicem

Merhaba bende ergenliğimden beri çalıştım evliliğimin 3. Yılında iş saatlerimi azaltarak yavaş yavaş işi bıraktım sonra bir rahatsızlık geçirdim ve uzun uzun zamanda artık çalışmıyorum benim eşimin de maaşı yeterli olduğu için sorun etmedi. Son bir kaç aydır aksaklıklar yaşadık faturadır şudur budur. Tekrar iş arayışına geçtim yani demem şu ki sıkıntıya girdiğiniz an zaten çalışmak zorunda kalıyor insan. Bir süre evde oturmanız da da bir sakınca yok. Ama birlik beraberlik zor zamanlarda önemlidir. Herşeyi geçtim eşiniz sizi çok sevebilir siz eşinizi çok sevebilirsiniz ama bu yıllar içinde değişebilir. Ayakların üstünde dur demelerin sebebi de bu aslında erkeklere güven olmaz lafına geliyor.. bi anda bir erkek terk etse kadın dağılır ceylan gibi orda burda iş aramakla geçirmek zorunda kalır. Hele bide ehliyet ve meslek yoksa daha da zorlanır. Bu sadece benim düşüncem ama çevremde de aynı düşünceleri görüyorum ve bu da maalesef büyük bir gerçek. Ben kendim yurt dışında büyüdüm çalışıp kendi emeğini yemek kadar lezzetli bir şey yok benim için. Eşim çalışsa bile benim çalıştığım kenarda kalsın diye hep düşünürüm. Parayı geçtim evde otur yemek pişir sil süpür günlük artık bir kısır döngü yaşıyor insan bunaltı da geldi bana açıkçası hamal gibi evde böyle iş yapmaktansa işten gelip o yorgunluğun tadını bir kitap ve kahve ile çıkartmaktan yanaydım hep :) tabi çocuk ta yok daha bizim olunca eyvah zaten yetişemeyiz bişeye
 
Zaten sıkıntı burda başlıyor Piraye. Sosyal devlet olmak güzel bir şey ama kaynaklar doğru insanlar için kullanıldığında. Keşke böyle fırsatçılar için çok çok ağır cezalar gelse.
Ya fırsatçıları denetleyip ağır ceza vermeyi bırak bı de kendi g.tumuz yeterince açikta değilmiş gibi milyonlarca suri, paki, afgani bilmem ne saçma sapan bir kitlenin yükünü bindirdiler sırtımıza...Kendi tembelimiz hırsızımız yetmiyormuş gibi üstüne bütün ortadogunun pisliğini püsürünü besliyoruz it gibi çalisarak, nerde kalkip denetim yapacak?
 
Ben hic bir yorumumda bahsettiginizi söylemedim ve savunmadim zaten.
Isteye bagli prim sisteminde kisinin kendi sgk priminin parasini kendisinin odemesini gerektigini ki suan ki düzen de bu şekilde ve odedigi bu prime istinaden emekli olup alacagi maasinin zaten kendisinin odemis olduğu kendi parasi oldugunu soyledim , hatta annemin bir arkadasindan ornek verdim , evde is yaparak sgk ya gitti ve isteye baglasini baslattirdi ve 3.600 günden emekli olup düşük maas almaya basladigini soyledim.
Ama bir uye israrla , bu bahsettigim durum icin bile hayır olmaz nidalari atinca sordum peki , kadin çalışmak istemedigi halde emekli olmak istiyorsa basla nasil desteklenmeli.
Haklisiniz kadin hem is hem ev kosturup yoruluyor ve yipraniyor ama olaya bir de suradan bakalim , bir sure calismis ama anne olunca cocuguna bakan kimse olmayınca isten çıkmış bir annenin emekliligini düşünüp isteye bagli olarak prim ödemesini mümkün kılan bir sistem var .

Neden olmayacağını da yazmıştım. Onu da ekleseydiniz yorumunuza keşke. Düşük prim ve gün ödemesiyle hatta sadece sigorta girişi olup devletin çıkardığı afla çok düşük bir prim ödeyerek emekli olanlar var. Sonrasında emekli maaşları insani yaşam koşullarının altında kaldığı için maaşları en düşük emekli maaşına eşitlendi.

Bu uygulama ile de yatanlar, devlete ödeme yapmayanlar desteklenmiş oldu. Milyonlarca insanın şu an asgari ücretin yarısı kadar maaş almasında bu insanların emekli aylığının yükseltilmesinin de payı var.

Yıl yıl emekli aylık bağlama oranlarına bir bakın. Yıllar içinde bu oran düşürüldüğü için yıllarca çok ciddi prim ödemesi yapmış insanlar, ciddi anlamda düşük bir emekli maaşına hak kazanıyorlar. Aylık bağlama oranlarının düşürülme nedenlerinden biri de devlet bütçesinin ödeme konusunda yetersiz kalacak olması.
 
Bın kalem sosyal yardım ödemesi var zaten, belediyeden ayrı, valilikten ayri bakanlıktan ayrı yardım alıp , yeşil kart kullanıp, bunlar iptal olmasın diye evini arabasıni kayninin üstüne yapan 5 çocuklu bı kadın burda konu açmıştı geçen gün...Ben evdeki tek çocugumdan bile bazı şeyleri kısarken, maaşımdan her ay küt diye kesilen binlerce lirayla bu kadına ve çocuklarina bakiyorum işte...
piraye o konuyu açan kadına ben de kızdım, kanser tedavisi sırasında çoğu gebelik yaşaması, çalışmayan evle de ilgilenmeyen eşine ve tedavisini aksatma pahasına çocuklarını doğurması vs vs ama kadının evi yoktu, kripto yaparak araba alabilmiş, kendisi kanser eşi de çalışmadığından tedavisi yarım kalmasın yardımlar kesilmesin diye arabayı kaynının üzerine yapmış, hayırsız ve sapkın bir adama 5 çocuk doğurması vb bir yana, hasta ve bakıma muhtaç insanlara yapılan yardımlara laf etmemeliyiz bence, tüm yanlışlarına rağmen kanser hastası birisi olduğu için ben kadına yapılan yardıma bir şey diyemem, lakin eli ayağı tutan çalışabilecek nitelikteki insanların valilik kaymakamlık belediye yardımları alıp ne kadar çok çocuk o kadar çok çocuk yardımı diyerek çocuklarını gelir kapısı yapması ayıp.

Burada da görüyorum, kadın taşı sıksa suyunu çıkarır belki taş çatlasın 25 yaşında ama eteğinde 4 çocuk kaymakamlık binasına doğum yardımı için geliyor, ptt’ye gidiyorum yardım parası alacak kadınlar kuyruk olmuş kazma gibi eşleri de yanlarında kadın parayı alsın da eline saysın diye bekliyor, bunlara hepimiz kızalım ülkede milyonlarca çalışan kadınlar ve erkekler varken, karı-koca yan gelip yatıp bol bol çocuk yaparak devlet bana para versin diye bekleyenleri kınayalım tabii lakin hasta ve tedavi olması gerekenleri ayrı kefeye koyalım, kadının diğer detayları sonuna kadar yanlış o ayrı.
 
piraye o konuyu açan kadına ben de kızdım, kanser tedavisi sırasında çoğu gebelik yaşaması, çalışmayan evle de ilgilenmeyen eşine ve tedavisini aksatma pahasına çocuklarını doğurması vs vs ama kadının evi yoktu, kripto yaparak araba alabilmiş, kendisi kanser eşi de çalışmadığından tedavisi yarım kalmasın yardımlar kesilmesin diye arabayı kaynının üzerine yapmış, hayırsız ve sapkın bir adama 5 çocuk doğurması vb bir yana, hasta ve bakıma muhtaç insanlara yapılan yardımlara laf etmemeliyiz bence, tüm yanlışlarına rağmen kanser hastası birisi olduğu için ben kadına yapılan yardıma bir şey diyemem, lakin eli ayağı tutan çalışabilecek nitelikteki insanların valilik kaymakamlık belediye yardımları alıp ne kadar çok çocuk o kadar çok çocuk yardımı diyerek çocuklarını gelir kapısı yapması ayıp.

Burada da görüyorum, kadın taşı sıksa suyunu çıkarır belki taş çatlasın 25 yaşında ama eteğinde 4 çocuk kaymakamlık binasına doğum yardımı için geliyor, ptt’ye gidiyorum yardım parası alacak kadınlar kuyruk olmuş kazma gibi eşleri de yanlarında kadın parayı alsın da eline saysın diye bekliyor, bunlara hepimiz kızalım ülkede milyonlarca çalışan kadınlar ve erkekler varken, karı-koca yan gelip yatıp bol bol çocuk yaparak devlet bana para versin diye bekleyenleri kınayalım tabii lakin hasta ve tedavi olması gerekenleri ayrı kefeye koyalım, kadının diğer detayları sonuna kadar yanlış o ayrı.
O konu ve içerik gerçekse dahi gözden kaçırılan bir nokta var. Tedavi olacak maddi birikimi ve mal varlığı olmasına rağmen devletin kaynaklarını kullanmak için sahtekarlık yapılıyor. O hasta, laf söylemeyelim diyorsunuz ancak yeri geliyor bu tür insanlar yüzünden bir başka hasta ve gerçekten tedavi olacak parası olmayan kişi devlet imkanlarından faydalandırılmıyor. Ne oldu şimdi ? Diğer tedavi alamayan ve gerçek ihtiyaç sahibinin suçu ne ?
 
piraye o konuyu açan kadına ben de kızdım, kanser tedavisi sırasında çoğu gebelik yaşaması, çalışmayan evle de ilgilenmeyen eşine ve tedavisini aksatma pahasına çocuklarını doğurması vs vs ama kadının evi yoktu, kripto yaparak araba alabilmiş, kendisi kanser eşi de çalışmadığından tedavisi yarım kalmasın yardımlar kesilmesin diye arabayı kaynının üzerine yapmış, hayırsız ve sapkın bir adama 5 çocuk doğurması vb bir yana, hasta ve bakıma muhtaç insanlara yapılan yardımlara laf etmemeliyiz bence, tüm yanlışlarına rağmen kanser hastası birisi olduğu için ben kadına yapılan yardıma bir şey diyemem, lakin eli ayağı tutan çalışabilecek nitelikteki insanların valilik kaymakamlık belediye yardımları alıp ne kadar çok çocuk o kadar çok çocuk yardımı diyerek çocuklarını gelir kapısı yapması ayıp.

Burada da görüyorum, kadın taşı sıksa suyunu çıkarır belki taş çatlasın 25 yaşında ama eteğinde 4 çocuk kaymakamlık binasına doğum yardımı için geliyor, ptt’ye gidiyorum yardım parası alacak kadınlar kuyruk olmuş kazma gibi eşleri de yanlarında kadın parayı alsın da eline saysın diye bekliyor, bunlara hepimiz kızalım ülkede milyonlarca çalışan kadınlar ve erkekler varken, karı-koca yan gelip yatıp bol bol çocuk yaparak devlet bana para versin diye bekleyenleri kınayalım tabii lakin hasta ve tedavi olması gerekenleri ayrı kefeye koyalım, kadının diğer detayları sonuna kadar yanlış o ayrı.
Bilmiyorum mune ya, kanser tedavisi sırasında işsiz sapik kocasından 4 +1 çocuk dogurabilen bir kadın gayet rahat çalışabilir de demek ki, ortada hastalık, çocuk duyari yapılacak bir mağduriyet yok gibi geliyor bana hala, çok mu koreldi duygularım , acımasız mi oldum artık bilmiyorum...
 
O konu ve içerik gerçekse dahi gözden kaçırılan bir nokta var. Tedavi olacak maddi birikimi ve mal varlığı olmasına rağmen devletin kaynaklarını kullanmak için sahtekarlık yapılıyor. O hasta, laf söylemeyelim diyorsunuz ancak yeri geliyor bu tür insanlar yüzünden bir başka hasta ve gerçekten tedavi olacak parası olmayan kişi devlet imkanlarından faydalandırılmıyor. Ne oldu şimdi ? Diğer tedavi alamayan ve gerçek ihtiyaç sahibinin suçu ne ?
Maddi birikim ? Arabası taş çatlasın 600 bin yapıyormuş, başka hiçbir şeyi yok Allah kimseyi tedavisi zor hastalıklarla sınamasın ama kanser hastalığı 600 bin lirayla tedavi edilebilen bir hastalık değil zxshermine, amacım kadını da savunmak değil ama hasta bakıma muhtaç insanlara yapılan yardıma laf edemem şahsen, sağlıklı çalışabilecek konumdakiler yardım almasın, hadi ev kadınlarına da evde oturuyorsunuz size mi kalmış eleştirmek denilsin tamam kabul ama tedaviye ihtiyacı olan diğer hastaların elbette suçu yok lakin kabahatlisi diğer hasta insanlar değil, hepinizi haklı buluyorum ama hasta insanlara da yürümeyin.
 
Maddi birikim ? Arabası taş çatlasın 600 bin yapıyormuş, başka hiçbir şeyi yok Allah kimseyi tedavisi zor hastalıklarla sınamasın ama kanser hastalığı 600 bin lirayla tedavi edilebilen bir hastalık değil zxshermine, amacım kadını da savunmak değil ama hasta bakıma muhtaç insanlara yapılan yardıma laf edemem şahsen, sağlıklı çalışabilecek konumdakiler yardım almasın, hadi ev kadınlarına da evde oturuyorsunuz size mi kalmış eleştirmek denilsin tamam kabul ama tedaviye ihtiyacı olan diğer hastaların elbette suçu yok lakin kabahatlisi diğer hasta insanlar değil, hepinizi haklı buluyorum ama hasta insanlara da yürümeyin.
Ama bu insanlar zaten zamanında çalışmış sosyal güvenlik sistemine girmiş insanlar olsalar devlet bütün tedavi masraflarını üstleniyor hastalık durumunda.

Yine inşaat işçisi vs gibi sigortasız işlerde çalışıp geçimini sağlamak zorunda kalmıştır, hastalık durumunda yine devlet elinden tutsun sosyal güvenlik sistemine dahil olmasa da. Bu da ayrı mesele.

Ama ben çocuk doğurayım bol bol, evde oturup sosyal yardımlarla geçineyim, ev araba alayım, üzerine hasta olduğumda da devlet bütün masraflarımı karşılasın kısmını ben kafamda da vicdanımda da oturtamıyorum.
 
Bilmiyorum mune ya, kanser tedavisi sırasında 4 +1 çocuk dogurabilen bir kadın gayet rahat çalışabilir de, ortada hastalık, çocuk duyari yapılacak bir mağduriyet yok gibi geliyor bana hala
O konuda çok yanlışlar var ki baştan da dedim, kanser hastası bir kadının 5 çocuklu olması hata, hem tedavi aksar hem bu hastalık riskleri de olan bir hastalık 5 çocuk öksüz de kalabilir, adam çalışmayan tembel gözü oynaşta biri, böyle birine 5 çocuk yapmanın mantığı yok, konusu doğrudur değildir onu da bilemem ama o kadını yazdığın için oradan gittim, hasta birinin yapmaması gereken her şeyi yapmış lakin yine de kanser gibi kötü bir hastalığı olduğu için şahsen vicdanım sızladı, sağlıklı olsaydı da çalışmayıp devlet yardımına başvursaydı o zaman fikrim başka olurdu ki apartmanı arabası olanlar bile vaktiyle aldı bu yardımları hiç de vicdanları sızlamadı, bir tanesine utanmıyor musun gibi safça bir laf etmiştim, utansa gerçek ihtiyaç sahiplerinin hakkını gasp etmezdi bende ki de saflık işte.
 
Ama bu insanlar zaten zamanında çalışmış sosyal güvenlik sistemine girmiş insanlar olsalar devlet bütün tedavi masraflarını üstleniyor hastalık durumunda.

Yine inşaat işçisi vs gibi sigortasız işlerde çalışıp geçimini sağlamak zorunda kalmıştır, hastalık durumunda yine devlet elinden tutsun sosyal güvenlik sistemine dahil olmasa da. Bu da ayrı mesele.

Ama ben çocuk doğurayım bol bol, evde oturup sosyal yardımlarla geçineyim, ev araba alayım, üzerine hasta olduğumda da devlet bütün masraflarımı karşılasın kısmını ben kafamda da vicdanımda da oturtamıyorum.
piraye o kadın üzerinden yazdı diye yazdım ama genel olarak söylemek istediğim çalışmasına engel hastalığı olan hiçbir sosyal güvencesi de olmayan insanların aldığı yardıma tepki gösterilmesine tepkim, ki siz de yazmışsınız okulda velilere yardım formu dolduruyorum diye, bir kısmı belki yardımı almalıdır ama bir kısmı niye çalışmıyor diye içinizden geçiyordur, çalışabilecek kapasitesi olup bunun yerine bol bol çocuk doğurup devlet bize baksın diyenlerin önü kesilse yeter de artar bile, onlar hasta olup da devlet yardımına başvuranlardan fazladır çünkü.
 
Düşük prim ve gün ödemesiyle hatta sadece sigorta girişi olup devletin çıkardığı afla çok düşük bir prim ödeyerek emekli olanlar var.
Düşük prim evet ama dusuk gün diye bir durum yok , kisi isteye bagli odeme yapmasi halinde asgari ucret ile calisan sgk li calisandan 1.000 tl daha az oduyor ama suan icin guncel sgk li çalışan bir kadin 7.250 prim gun sayisindan emekli oluyorsa, primini 1.000-TL eksik odeyen kisi 9.000 gün prim gun sayısı kadar ödeme yapıyor ve bagkur sartlarindan emekli olup sgk li birine verecegi maastan daha az veriyor.
Af dediginiz durum eyt midir?


Yıl yıl emekli aylık bağlama oranlarına bir bakın. Yıllar içinde bu oran düşürüldüğü için yıllarca çok ciddi prim ödemesi yapmış insanlar, ciddi anlamda düşük bir emekli maaşına hak kazanıyorlar. Aylık bağlama oranlarının düşürülme nedenlerinden biri de devlet bütçesinin ödeme konusunda yetersiz kalacak olması
Cok ciddi prim ödemesi yapmis insanlar 1999 yili ve oncesinde ise o doneme gore aylik baglama orani aliyorlar , örneğin 5000 gununu 1999 oncesi calismis olsun , kalan 1.000 gununu ise 99 sonrasi calismis olsun , 5.000 gunu 99 onceki aylik baglama oranindan kalan 1.000 gunu ise sonraki aylik baglama oranindan degerlendiriliyor.
Benim annem 1982 sgk girisli ve girdiği tarihten 1 hafta sonra yasa degisikligi oluyor ve annem 1 hafta ile 7 yil daha erken emekli olabiliyor ve iste oradaki aylik baglama orani sebebi ile emsallerinden daha fazla emekli ayligi aliyor.
1999 yılı oncesinde tabandan prime esas kazanç ödeyen ile yine 1999 oncesinde tavandan sgk prime esas kazanc odeyen arasında ciddi bir fark var , yani sgk li calisan biri icin daha az maas ile prim odeyene o dönem icin daha fazla aylik baglama orani var
2008 ve sonrasi donemi aylik baglama anlamında maalesef berbat bir donem haklısınız. Yukarida saydiklarim sgk li calisanlar acisindan , asagidaki durum ise isteye bagli yani bagkurlu acisindan .

2000 oncesi icin %70
2008 icin %65
2008 Ekim sonrasi icin ise % 50

Yani aslinda sgk li calisan da olsa bagkurlu da olsa aylik baglama oranlari maalesef düşüşte. Bu konuda haklisiniz
 
Maddi birikim ? Arabası taş çatlasın 600 bin yapıyormuş, başka hiçbir şeyi yok Allah kimseyi tedavisi zor hastalıklarla sınamasın ama kanser hastalığı 600 bin lirayla tedavi edilebilen bir hastalık değil zxshermine, amacım kadını da savunmak değil ama hasta bakıma muhtaç insanlara yapılan yardıma laf edemem şahsen, sağlıklı çalışabilecek konumdakiler yardım almasın, hadi ev kadınlarına da evde oturuyorsunuz size mi kalmış eleştirmek denilsin tamam kabul ama tedaviye ihtiyacı olan diğer hastaların elbette suçu yok lakin kabahatlisi diğer hasta insanlar değil, hepinizi haklı buluyorum ama hasta insanlara da yürümeyin.
Bunca zamandır sosyal güvenlik sistemine neden girmemiş ? Kendisi girmediyse evli olduğu eşi de neden SGK kapsamında değil ? 600 bin TL lik arabayla tedavisini olamasa da SGK kapsamına girebilirlerdi değil mi ? Farklı zamanlarda dünyaya gelmiş 5 çocuk ve devam eden kanser tedavisi gerçekçi mi sizce ? Bu hastalık öyküsünde hangi doktor gebelik sürecinde izlemeye devam ederdi ? Hadi diyelim ki izlemeye de devam edildi. Çoklu gebelik ve doğum sonrası hasta kalıcı korunma tedbiri sağlanması için ikna edilmez miydi ?

Bizim gibi "Allah korusun, aman didiklemeyelim kötü hastalık vb" denilen ülkelerde, insanların vicdanına oynayarak yapılan çok sayıda sahtekarlık var maalesef. Geçmişte de forumdaki bir üye, hastalığı olduğunu söylediği için üzerinde bir nevi dokunulmazlık pelerini yok muydu ? Sonrasında üyenin gerçek olmadığı kanısına varılmamış mıydı ?
 
Yani aslinda sgk li calisan da olsa bagkurlu da olsa aylik baglama oranlari maalesef düşüşte. Bu konuda haklisiniz
Evet doğru, dedelerim 40’lı yaşlarda emekli olmuştu hem şimdiye göre çok genç ve tam verimli olacakları yaşta emekli oldular hem de bugüne göre çok daha iyi emekli maaşı aldılar, gerçi onlar emekli olduk eve çekilelim dememişler emeklilik sonrası ticarete atılıp biri 70’inde hasta olana kadar diğeri de 90’ında da alzheimer olana kadar çalışmışlardı.
 
Neyse hanımlar, konu çok da kötü ilerlemiyor, çıkarım yapılacak, bu da kulağıma küpe olsun denecek çok yorum var o yüzden konu sarpa sarsın istemem, bu sebeple aman polemiğe girmeyin ve üsluplara dikkat edin lütfen 🙏
Yalnız 30 yıldır ölümüne emek savunucusu bir insan olarak konu ilerledikçe "evde yatanlar çok haklıymış galiba, ben salak mıyım , niye bu yaşta hala it gibi çalişip bu ülkeye çuvalla gelir vergisi oduyorum" aydınlanması yaşamama ramak kaldı 😂 Ben elendim kızlar😁 Konu sahibi , yat anasını satayım, nasılsa her zaman çalismaktan daha kolay bı yol bulunur bu canına yandığım memleketinde😅
 
Son düzenleme:
Bunca zamandır sosyal güvenlik sistemine neden girmemiş ? Kendisi girmediyse evli olduğu eşi de neden SGK kapsamında değil ? 600 bin TL lik arabayla tedavisini olamasa da SGK kapsamına girebilirlerdi değil mi ? Farklı zamanlarda dünyaya gelmiş 5 çocuk ve devam eden kanser tedavisi gerçekçi mi sizce ? Bu hastalık öyküsünde hangi doktor gebelik sürecinde izlemeye devam ederdi ? Hadi diyelim ki izlemeye de devam edildi. Çoklu gebelik ve doğum sonrası hasta kalıcı korunma tedbiri sağlanması için ikna edilmez miydi ?

Bizim gibi "Allah korusun, aman didiklemeyelim kötü hastalık vb" denilen ülkelerde, insanların vicdanına oynayarak yapılan çok sayıda sahtekarlık var maalesef. Geçmişte de forumdaki bir üye, hastalığı olduğunu söylediği için üzerinde bir nevi dokunulmazlık pelerini yok muydu ? Sonrasında üyenin gerçek olmadığı kanısına varılmamış mıydı ?
zxhermine, sgksı olmadan çalıştırılan milyonlar var, sizler de biliyorsunuz ben yazıp mevzuyu farklı yönlere çekmeyeyim, üyenin yazdıkları gerçek mi bilmem o konuda yazılan üzerinden yazıyorum, kanser tedavisi sırasında gebelik olabiliyormuş bu arada, bunu o konu açıldığında araştırdım biraz ve bilindik özel hastanelerin kendi sayfalarındaki makalelerini okudum, 600 bin lirayla sgk primi ödeseydi diyorsunuz evet ödeseydi ama o para bir kısmını karşılar da gerisini borçlanırsa primi ödeyemediğinizde sağlık hizmeti de alamıyorsunuz diye biliyorum, yanlış mıyım?
 
Yalnız 30 yıldır ölümüne emek savunucusu bir insan olarak konu ilerledikçe "yatanlar çok haklı galiba, ben salak mıyım , niye bu yaşta hala it gibi çalişip çuvalla gelir vergisi oduyorum" aydınlanması yaşamama ramak kaldı 😂 Ben elendim kızlar😁 Konu sahibi yat anasını satayım, her zaman bı yol bulunur bu ülkede
Yok ya öyle deme, ben de 30 yıldır ev kadınıyım ama kimseye ben yatıyorum siz de yatın demedim😂 ki yıllardır sitedeyim burada çalışan kadınlar olsun, üniversite bitirmiş meslek sahibi kadınlar olsun çok şey kattılar bana, böyle bir bakış açısı da var hiç bu açıdan düşünmemiştim deyip kendimi geliştirmeme bazen beyin jimnastiği yapmama sebep olan çok yorum oldu hala da oluyor, benim belki zaman zaman ayrıştığım nokta, hastalık ihtiyaçlık halinde ya yazıktır bu kadar katı düşünülmemesi lazım dememdir, siz buna ister saflık deyin ister mevzuyu detaylarıyla ele almayıp tek bir noktasına takılı kalma deyin, çok kızdığım konular yanında üzülüp içselleştirdiklerim de oluyor.
 
600 bin lirayla sgk primi ödeseydi diyorsunuz evet ödeseydi ama o para bir kısmını karşılar da gerisini borçlanırsa primi ödeyemediğinizde sağlık hizmeti de alamıyorsunuz diye biliyorum, yanlış mıyım?

Mune Hanım borclanma yapmasindan kasıt bagkurlu olmasi ise bagkurdan cikmasi halinse GSS (Genel sağlık sigortası) primi ödeyerek kendisi ve bakmakla yükümlü olduğu kisiler sagliktan yararlanabilirler.
Ama evet borclanip bagkurda kalmaya devam ederse Gss den de yararlanamaz.
 
Mune Hanım borclanma yapmasindan kasıt bagkurlu olmasi ise bagkurdan cikmasi halinse GSS (Genel sağlık sigortası) primi ödeyerek kendisi ve bakmakla yükümlü olduğu kisiler sagliktan yararlanabilirler.
Ama evet borclanip bagkurda kalmaya devam ederse Gss den de yararlanamaz.
Kadının veya eşinin Bağ-Kur’lu olması için işyerlerinin olması lazım, sgklı olabilirlerdi ama kadının demesine göre adam hiç çalışmamış kadın da hastalığı nedeniyle çalışmadı diye anladım ben konudan, bu durumda re’sen gssli olmaları gerekirdi lakin belli ki gelir formu doldurup yeşil kart çıkarmışlar, ben tam bilmiyorum bu konuları eksik yanlış olursa düzeltin lütfen, gssli olsalardı da ödeme yapamasalardı hastanelerden yararlanamıyorlar, bize biri gelmişti bizdeyken düştü kolunu kırdı eşim hastaneye götürdü sgklı değilmiş gss varmış ama prim borcu da varmış borcu sistemde göründüğü için ücretsiz bakmadılar onun üzerine eşim bizde oldu deyip vicdan yaptı vs neyse işte, böyle olaylardan biliyorum prim borcun varsa sağlık hizmetinin kesildiğini.
 
X