• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Görümcemi doyuramıyorum

O kahve makinesi olayında bende şok oldum ya. Öyle bir çığlık atarak bağırıyor ki mutlulukla. Başka bir şey oldu zannettim ben, ödüm koptu. O kahve makinesi internetten sipariş verildi, eve gelene kadar belki 3-4 kere "ben gelince şu kahveyi yaparız, ben gelince bu kahveyi yaparız." Yahu bir dur biz bi yapalım içelim o kahveyi. Ben bu kadar sevinmedim. Bakınca kötü bir şey yok ama rahatsız edici oluyor.

Ya aslında sizi seviyor ve yakınlık kurman istiyor gibi. Ama sizi de çok darlıyor. Keşke biraz daha dozunda davransa. Çok çocukça hareketleri var, ben olsam ben de darlanırdım ama hayatımdan komple de çıkarmaya kıyamazdım sanırım.
 
Kabaliksa kabalik, vereceksiniz cevabini. Birsey istediginde ben esyalarimi paylasmaktan hoslanmiyorum diyeceksiniz. Kizi da istese dur ben onun fotografini cekip babana atayim, alsin sana deyin. Bu kadinin kocasiyla hic mi denk gelmiyorsunuz anlamadim. Adama desenize gecen gun sunu istedi benden, benimde surekli kullandigim sey veremiyorum istersen nereden aldigimi soyleyeyim gidip oradan alin diye.

Yani soylenecek, bozacak cok sey varda ah ahhhh insanina dusmemis yuzsuz. Benim bekar kaynimda esime ayakkabi fotografi atar, yok mont fotografi atar. Gecen gun arkadasinin dugunune gitmis ariyor para yollar misin taki takicam diye. Esimde ben banka miyim, paran yoksa ne isin var dugunde dedi. Utanmadan ikinciye ariyor tekrar. Biz kari koca bozuyoruz surekli, hayir demesini biliyoruz ama bizimki siz benim abim ablamsiniz size alinmam diyor🤦‍♀️🤦‍♀️ umarim sizinki de bu derece bir yuzsuz degildir.
 
Ya aslında sizi seviyor ve yakınlık kurman istiyor gibi. Ama sizi de çok darlıyor. Keşke biraz daha dozunda davransa. Çok çocukça hareketleri var, ben olsam ben de darlanırdım ama hayatımdan komple de çıkarmaya kıyamazdım sanırım.
Ben bile kendimi bu kadar sevmiyorum :D
Kıyamadığım için bu zamana kadar terslemedim kötü bir şekilde ama artık benim iç huzurum kaçmaya başladı.
 
Son düzenleme:
Benim kuzen de böyleydi. Ama o zamanlar 5 6 yasindaydi . Girdiği her evden birsey çalardı. Dolapları kurcalardı. Sonra annem eve sokmadı. Annesiyle bize geldiklerinde kapıyı kilitler perde çekerdik. Öyle öyle bitti. Bence sizde böyle yapın.
 
Kabaliksa kabalik, vereceksiniz cevabini. Birsey istediginde ben esyalarimi paylasmaktan hoslanmiyorum diyeceksiniz. Kizi da istese dur ben onun fotografini cekip babana atayim, alsin sana deyin. Bu kadinin kocasiyla hic mi denk gelmiyorsunuz anlamadim. Adama desenize gecen gun sunu istedi benden, benimde surekli kullandigim sey veremiyorum istersen nereden aldigimi soyleyeyim gidip oradan alin diye.

Yani soylenecek, bozacak cok sey varda ah ahhhh insanina dusmemis yuzsuz. Benim bekar kaynimda esime ayakkabi fotografi atar, yok mont fotografi atar. Gecen gun arkadasinin dugunune gitmis ariyor para yollar misin taki takicam diye. Esimde ben banka miyim, paran yoksa ne isin var dugunde dedi. Utanmadan ikinciye ariyor tekrar. Biz kari koca bozuyoruz surekli, hayir demesini biliyoruz ama bizimki siz benim abim ablamsiniz size alinmam diyor🤦‍♀️🤦‍♀️ umarim sizinki de bu derece bir yuzsuz degildir.
Eşi sabah işe gidip, oradan çıkıp evde biraz uyuyup tekrar başka işe gidiyor. Kendisi kocasını görmüyor ki, biz görelim. :( Ben bu konuda da kızıyorum. Yazık günah adamın hayatı çalışarak geçiyor yettirmek için. Bunun yerine sende işe girip çalışsan hem sosyalleşirsin hem de eşinle vakit geçirebilirsiniz. Adam iki işte birden çalışmak zorunda kalmaz. Bir ara eşim söyledi, hani işe gir bir meşgalen olsun, arkadaşların olur vs diye. Hiçbir şey demedi, sustu öylece.

Eşiniz çok güzel cevap vermiş bu arada o düğünde takılacak para konusunda.
Biz hani direk terslemiyoruz ama yapmıyoruz genel olarak. Eşim duymamazlığa geliyor, hiç sanki bir şey istenmemiş gibi :D Görümcem de asla bozulmuyor, o konuyu kapatıyor. Bir ay sonra başka bir şeyi duyuruyor. Pes etmiyor asla, ne yaptırırsam kar gibi...
 
Bazı noktalara gereksiz takılmışsınız. Sınırlarınızı daha net belirlemeniz gerekiyor. Bir eşya istediğinde "şimdi bana lazım, o yüzden veremem." vs gibi cevaplar onun tarafından "hayır" olarak algılanmayacak. Hayır, hayırdır. Çünküsü, şu yüzdeni, bu yüzdeni olmaz. Kolay gelsin 😄
 
Bence evinize gelmelerine müsade etmeyin hep onun evine gidin.
Ve sizde talepkar olun yani madem öyle sizde onu biktirin.
Sen evdesin bize pasta börek yaparsın gibi mesela.
Bir yere çağırdığında ne o hesaplar senden mi diyebilirsiniz.
Yani o bir şey demeden siz ondan talepte bulunun.
Kız bir şey isterse de açıkça söyleyin öyle herkesin evinden bir şey istenmez sen artık bebek değilsin diye açıkça söyleyin.
Kırılan kırılsin.
Görümce de bir eşya istediğinde açıkça söyleyin ben eşyalarımı kimseye vermiyorum diye.
Kv de keşke kızını karşısına alıp konuşsa belki kendine çeki düzen verir.
O kadar ben değil ki, birinden bir şey istemek. 2 yıldır evliyim. Nişanlılık dönemi dahil kv ye ne zaman gidecek olsam sorar "Ne pişireyim kızım" diye. Hep "Ne varsa yeriz, uğraşma yorma kendini" demişimdir. Tırnağın varsa başını kaşı hesabı büyütüldüm ben. Aynı emrivakileri yapmayı çok denedim ama yüzüm kızardı benim söyleyemedim. Eşya konusunda ama son birkaç kere "Bana lazım, şu an veremem" dedim. Fakat bu konuda baya hassasım. Tekrar bir şey istediğinde söyleyeceğim bu sefer "Yanlış anlama diye söylemedim daha önce ama ben sevmiyorum eşyalarımı vermeyi" diye direk söyleyeceğim artık.

Kızı konusunda ise, kendi çocuğum olsa direk uyarırım "Başkasının evinden bir şey istenmez, başkasının özel eşyası istenmez" diye ama bu tarz terbiye ile alakalı konularda başkasının çocuğunu uyarmak haddim değil gibi geliyor. Mesela balkona çıplak ayak çıktığında annesi uyarmaz ben uyarırım. Sigara içilen odaya geldiyse yine kimse bir şey demez, ben söylerim hemen "buraya gelme yengecim, bak sigara içiliyor" diye. Sağlığı ile alakalı her konuda uyarıyorum ama böyle bir şeyimi istediğinde el kadar çocuğu ben değil, annesi uyarmalı ya. Kadına da "Kızını uyar, eşyalarımı isteyip durmasın" denmiyor. Artık eşim söylüyor "Onu ben yengene aldım dayıcım ya da yengen bana hediye almıştı. sana başka bir şey alırız" gibi gibi unutturuyor çocuğa.
 
Bazı noktalara gereksiz takılmışsınız. Sınırlarınızı daha net belirlemeniz gerekiyor. Bir eşya istediğinde "şimdi bana lazım, o yüzden veremem." vs gibi cevaplar onun tarafından "hayır" olarak algılanmayacak. Hayır, hayırdır. Çünküsü, şu yüzdeni, bu yüzdeni olmaz. Kolay gelsin 😄
Kırıcı olmaz mı sizce direk hayır demek :D
 
Bir insana reddedemeyeceği teklifler yapmak, emrivaki yapmak da çok büyük ahlaksızlıktır. Isrardan nefret ederim konuyu okurken fenalaştım. Açık açık konuşacaksınız aranızı bozacaksınız. Kötü olacaksınız. Eşinizle konuşun tekrar fırsat kollayın kavga edin. Biz senin uzantın mıyız ne diye her işimizin ortasında bitiyosun, kararlarımıza karışıyorsun? vs diyebilirsiniz. İnsan bu kadar hayatsız olmamalı iyiliğin büyüğünü kendinize değil görümcenize yapıyorsunuz aslında. Sizi meydanda görmezse belki kendine bir meşgale bulur. Bu arada merak ettim bu görümcenin hiç mi arkadaşı yok?
 
Bende sinir krizi geçireceğim az kaldı. Ben çok sabırlı bir insanımdır ama 2 şeye gelemem. Emrivaki ve ısrar. Benim gibi sabır taşını çatlatmaya başladı. Gelip hasetlik, kötülük yapsa mesela bozup atacağım ama "Sen sürekli eşyalarımı ödünç istiyorsun, sürekli ufak tefek bile olsa bir şeyler aldırmaya çalışıyorsun. Yardım istemediğim halde sürekli zorla dahil oluyorsun.Görüşmek istemiyorum seninle" demek çok garip geliyor :D Aramamak, yazmamak, çağırmamak fayda sağlamıyor. Küsmüyor, bozulmuyor. "Aaa hiç aramıyorsunuz ablanızı, çağırmıyorsunuz yaaa" diyor gülerek ve bir anda hop zorla plan yaptırtmaya çalışıyor.
Çok zor bir iletişim. Yine de siz bu sınır işini basarmak zorundasınız. Bir şekilde davetlerine icabet etmeyin bir şekilde size gelmemesi için müsait olmayın.Hic haz etmediğim insan tipi vallahi. Kızı için de üzüldüm armut dibine düşer malum :KK61:
 
O kahve makinesi olayında bende şok oldum ya. Öyle bir çığlık atarak bağırıyor ki mutlulukla. Başka bir şey oldu zannettim ben, ödüm koptu. O kahve makinesi internetten sipariş verildi, eve gelene kadar belki 3-4 kere "ben gelince şu kahveyi yaparız, ben gelince bu kahveyi yaparız." Yahu bir dur biz bi yapalım içelim o kahveyi. Ben bu kadar sevinmedim. Bakınca kötü bir şey yok ama rahatsız edici oluyor
Ben üzüldüğünü düşündüm kahve makinesi almaniza. Ve bu yoğun duyguyu coşkulu ve ani bir karşıt tavırla örtme ihtiyacı hissetti. Bunun yanında sizin vesilenizle kendinin de bir kullanım payı olacağına da sevinmiş olabilir.
Görümceniz akıllı bir yancı.
Eskiler olsaydı 'tufeyli' derdi.
Keşke samimi bir his verseydi, zannediyorum siz de daha hoş karşılardınız bu teklifsiz tavırları.
 
Bir insana reddedemeyeceği teklifler yapmak, emrivaki yapmak da çok büyük ahlaksızlıktır. Isrardan nefret ederim konuyu okurken fenalaştım. Açık açık konuşacaksınız aranızı bozacaksınız. Kötü olacaksınız. Eşinizle konuşun tekrar fırsat kollayın kavga edin. Biz senin uzantın mıyız ne diye her işimizin ortasında bitiyosun, kararlarımıza karışıyorsun? vs diyebilirsiniz. İnsan bu kadar hayatsız olmamalı iyiliğin büyüğünü kendinize değil görümcenize yapıyorsunuz aslında. Sizi meydanda görmezse belki kendine bir meşgale bulur. Bu arada merak ettim bu görümcenin hiç mi arkadaşı yok?
Yok gerçekten hiç arkadaşı. Ya kendi evinde, ya annesinin evinde. Biz izin versek her gün bize de gelecek...
 
Her şey başlıkta olduğu gibi. Ben bu kadını maddi, manevi doyuramıyorum artık.

Her şey onunla alakalı olsun, bir şey oluyorsa mutlaka oda dahil olsun istiyor. Evli, çocuğu var. Maddi durumları çok iyi değil, zorla geçiniyorlar tek maaş ile. İstese kendide çalışabilir, çocuğu ortaokula gidiyor.
Fakat öyle alışmış ki evde oturmaya, rahatı bozulsun istemiyor. Sürekli kendi kök ailesinden bir alma dengesi içerisinde. Çok normal sohbet ederken mesela kazara ağzımızdan avm ye ya da markete gideceğimizi duymuş olsun. "Ya bende şuna bakınıyordum alır mısınız ben sizden bi ara alayım" gibi emrivakiler. O an istediği şey çok mu pahalı? hayır.
Fakat bu çok sık olmaya başladığında insan kullanıldığını hissediyor. Zaten eşimle biz tanışmadan önce elinde eşimin kredi kartı varmış, oradan taksitle bir şey alacağında alıyormuş sonra eşime parasını ödüyormuş. Bekar kız kardeş olsa anlarım bunu. Evli barklı kadın niye erkek kardeşinin kredi kartını kullansın? Biz evlendikten sonra bu durum devam etmedi. Nişanlılık döneminde bu durumun doğru olmayacağını anlattım eşime ve oda hak verdi.

Ben çalışıyorum, bende isterdim evde oturayım tüm gün boş boş, çevremdeki insanlara sarayım ama öyle yapmıyorum ne yazık ki. Zaten yorgun bir şekilde geliyoruz işten.
Sürekli evimize gelmek ve bizim oraya gitmemiz ile alakalı bir ısrar var. Daha çok bize gelmek ile ilgili ısrar mevcut gerçi. Çünkü bize geldiğinde rahat rahat yiyip, içiyor. Kendisi bir şey hazırlamak zorunda kalmıyor. Daha bir gün olsun bir kek yapıp getirmedi şu eve gelirken. Beklentim var mı? Asla yok ama ben bu kadar hep alıcı bir insan görmedim.

Kızı dediğim gibi ortaokul çocuğu ve seviyorum da. Fakat bir insan hiç mi kızına bir şeyleri anlatmaz. Hani dayısının evi bile olsa her şeyin bir sınırı vardır.

Hep beraber oturuyoruz salonda. Kız ne görse evin içinde beğense eline alıp geliyor "Bu benim olsun mu dayı/yenge?" her gelişlerinde bir şeyler hediye etmek zorunda mıyım ben, hele ki kendi eşyalarımı? Ben zaten yeterince hediye aldım kızına sevgililik dönemimizden beri. Biz çocuk üzülmesin diye geri çevirmemeye çalışıyoruz çok önemli şeyler istemiyorsa ya da diyoruz ki "Sana yenisini alırız, bunu biz kullanıyoruz" gibi gibi. Annesi sağolsun susup oturuyor. İnsan güzel bir dil ile uyarmaz mı çocuğunu? Zaten çocuğun ne zaman bir şeye ihtiyacı olsa, şaka yollu "Dayısı ayakkabı istiyormuş", "Dayısı elbise istiyormuş" duyuruyor. Ben zaten zamanında almışım mesela bi kıyafet etiketi duruyor üstünde artık tarzım değil diyelim. Kırmadan güzelce soruyorum çocuğa. Yengecim bunu beğendiysen senin olabilir gibi gibi. Ya da ergenlik çağına girdi, bir kere sivilcem vs çıktı diye dert edindiğini duyduğumda kendime tonik alırken ona da almıştım.

Eşim duymamazlığa geliyor çünkü oda biliyor bizim sorumluluğumuzda olmadığını ne ablasının ihtiyaçlarının, ne de yeğeninin. Sanki babası yok bu çocuğun. Bize aldıramadıysa, bi bakıyorum kayınvalideme, kayınpederime aldırmış. Düğünümüzde giyeceği abiyeyi bile eşime aldırmaya çalıştı. Bu insanlar evleniyor borçları vardır vs diye düşünmeden. Bi abiye mi batıracaktı bizi hayır ama düşüncesizliği sinirlendiriyor beni. Aldık mı hayır, yine kayın valideme aldırdı.

En çok rahatsız olduğum şeylerden biride, yine ne zaman evimize gelse sürekli herhangi bir eşyamızı ödünç istemesi. Süpürge, buharlı temizleyici, çantam vs ya aklınıza ne gelirse. Ben zaten eşyalarımı paylaşmayı seven bir insan değilim, eşimde öyle. Sevmiyorum yani birine bir şeyimi vermeyi. Kimseden de istemem, varsa kullanırım yoksa yoktur.
Kardeşler arası aynı evde yaşarken eşya paylaşmak olabilir ama ben sürekli sürekli bir akrabaya evimin elektronik eşyalarını ya da kendi kişisel eşyalarımı verip durmak zorunda mıyım? Birkaç kere "Bana lazım, şu an veremem" dedim. Zannettim ki anlar hani bir daha bir şey istemez. Ya anlamıyor ya da anlamamazlığa geliyor. Yüzüne karşı " Ben eşyalarımı vermeyi sevmiyorum, veremem" desem kaba olacakmış gibi geliyor. Kendi annesinden de ne zaman bir eşya alsa çok uzun süre vermiyor, hatta şaka yapıyor annesine "Ya bu çok güzelmiş, benim mi olsa" diye. İşe girip çalışmak yerine hala annesinden harçlık alan bir kadın bir yere gideceğinde... Kendi hayatı ama demek ki tek maaş ile geçinemiyorsunuz işte, ya gir işe çalış. Çalışmıyorsan da insanlardan faydalanmaya çalışma.

Beni sürekli dışarıya davet ediyor. Sinemaya gidelim, kuaföre gidelim vs. Gitmiyorum, terslemiyorum ama güzel bir dile müsait olmadığımı söylüyorum. Zaten çalışıyorum, evime, eşime, kendime anca vakit ayırabiliyorum ben öyle sürekli sürekli sinemaya, kafeye vs gelemem dedim bir keresinde. 40 yılda bir çağırsa tamam ama yüz buldu mu astarını istiyor. Tabi gidilen her yerde kendisi çalışmadığı için, benden / bizden bekliyor ödensin.

İşin komik tarafı, biz asla davet etmiyoruz. Özellikle görüşme planı yapmıyoruz. Yazmadıkça yazmıyoruz ama bir insan hiç bi bozulmaz, hiç mi kendini geri çekmez ya. Eşim ablasını seviyor ama oda farkında bu emrivakilerin, ısrarların, çıkarcılığın ve gerçekten kendini tamamen geri çekmiş durumda. Kadın buna rağmen yapışıyor resmen. Hani ne yapmam lazım? Alıp kadını karşıma "Sen bizi kullanıyorsun, görüşmek istemiyorum seninle" demek istemiyorum. Sınır çiziyorum anlamıyor. 3 arıyorsa 1 açıyorum. Müsait değildim diyorum. O yazmazsa yazmıyorum genelde özel durumlar olmadıkça. (Doğum günü, hastalık vs) Buna rağmen "Ya bak yazmıyor demek ki çok samimi olmak istemiyor" diye düşünmüyorsa, tekrar yazıyor. "Çok hayırsızsın, hiç yazmıyorsun" diye :D :D

Hiçbir zaman aşırı yakın can ciğer davranmadım bu arada. Kendisi tanıştığı andan itibaren sanki 30 yıllık dostmuşuz gibi davranışlara girdi. Sürekli benden ve eşimden iltifat istiyor. Bir tek eşim değil yani. Bende iltifat edeceğim. :D Doğum günü olduğunda "Taş gibiyim hala" diyor gülüyor mesela. Cevap vermedim sadece güldüm diyelim. "Öyleyim değil mi? Söyle hadi, taş gibisin de" baya söyletene kadar tekrarlıyor. :D Eşime onun yanında kazara "Yerim seni" demiş olayım salladım şu an bu örneği bu arada. "Beni de yersin dimi, söyle hadi beni de yersin dimi" diye ısrar ediyor.
Baya "aynen yerim" diye duyacak :D :D

Bizimle alakalı her şeye bizden daha çok özeniyor. Bir ara taşınsak mı dedik, öyle bir düşünceydi sadece ve ona söylemedik. Başka bir yakın akrabadan duymuş, bir uyandım whatsapp ev ilanları dolu. Ben sana sormadım ki, biz ev bakıyoruz sende baksana ilan demedim ki. Hani bir şeyi iyilik için yapmak istese bile teklif edilmeden hemen kendini dahil ediyor. Böyle olunca da insan üzülüyor. Ya yardımcı olmak istiyor diye düşünüyorum herhangi bir konu için ama bazen insan kendi annesinin bile yardımını istemiyor. Eşim ile baş başa halletmek isteyeceğim şeylere bile öyle çok ısrar ediyor ki dahil olmak için yardım etmek adı altında. Biz belki bi 10-15 kere "gerek yok, biz yaparız" dedikten sonra zorla anlıyor ve o gün gelene kadar ara ara yokluyor bizi.. Biz istediğimiz kadar anlatmayalım kv aracılığıyla sohbet esnasında bir şey duyuyor. Artık kv ye bile en ufak şeyi anlatmama kararı aldım. Kadın sohbet olsun diye bir şey söylesin bizle alakalı. (Soruyor çünkü bizi mesela ne yapıyorlar fln gibi) Bi bakıyosun hop görümce meydana çıkıyor. Kv ye desem şimdi "Anne bizle alakalı hiçbir şey söyleme" diye bu sefer sebebini açıklamak lazım. O kadar çok garip davranışlar var ki, hangi birini anlatayım....

Eve yeni bi kahve makinesi alalım dedik, duyduğu an öyle bir bağırışı var ki sevinç mutluluk bağırışları. Sanki onun evine alıyoruz. Zaten tepkileri aşırı abartılı genel olarak... Düğün günü kuaförde benden neşeli, mutluydu. Evlenen o gibi :D :D Ya böyle bizle alakalı şeylere sevinmesi, mutlu olması güzel bir şey ama o kadar abartılı ki ve o kadar yakından ilgili ki, bana itici gelmeye başlıyor çünkü rol çalıyor ortamdan.. Mesela yarın bir gün hamile kalsam kv ve kp ye ayrı söylemeyi düşünüyorum çünkü aynı ortamda söylesem eminim yine bir anda tüm dikkat onun üzerinde olacak ve sadece o konuşacak, her sohbet onun Hala olması hakkında olacak :D Biz anne, baba olmuyoruz, o hala oluyor olacak :D :D

Zaten daha nişanlıyken "Hemen evlenin çocuk yapın ben hala olmaya çok hazırım" demişti. :D

Genel olarak artık anlatmadığım şeylerde çok fazla ama gerçekten midem bulandı bu kişilik yapısından... Bir şey bahane edip kavga çıkartıp tüm köprüleri yakasım var sırf maruz kalmamak için bu durumlara. Çünkü mesafe ve sınır koymaktan anlamıyor.
Bence akli melekeleri yerinde degil aile konduramıyor.
Gercekten iyi sabretmissiniz.
 
Back