İşte tepkisini belli etmek yetişkinlerin kullandığı ifade sekli bunu bir çocuktan her zaman bekleyemeyizben küsmeye yine karşıyım. Şöyle ki,
bir durum karşısında, hoşuna gitmeyen şeylerde tabii ki tepkisini belli etsin isterim. bu odasına gidip düşünmek olabilir, ağlamak olabilir, ama küsmek bana anlamsız geliyor. konuşarak anlaşmalıyız, derdin nedir söylemeden ben senin neye kızdığını ya da üzüldüğünü ya da utandığını ya da sıkıldığını bilemem ki....
sürekli konuşmaya teşvik ettim onu. dün ne olduysa yapmamam gereken bir şeyi yaptım, kendim küstüm resmen. reddettim. eşim dışarı çıkacaktı, kızım ağladı, "sen nereye gidiyosun, beni kim yatıracak, annem yatırmayacak vs.,"
eşim sordu bana "yatırmayacak mısın çocuğu, çocuktan intikam mı alıyosun vs vs."
"yatırmayacağım, kendi yatabilir," dedim.
aldı babaannesine götürdü.
kendi de dışarı çıktı
Ben de evde yalnız kaldım.
Ama söylediklerinizi bir bir okudum, anladım. buna göre ilerleyeceğim.
Aynen büyüdükçe bize olan bağları azalacak temel ihtiyaçlar konusundaikinci çocuktan sonra yorgunluk kat sayımız 5, iki çocuğa 2 katı değil yani
Ufaklık büyüdükçe işler yoluna girmeye başladı bebekken işler daha kötüydü.
Bağları revize etmek gerekiyor arada
Eş ilişkinizi dinamik tutacak şeyler.size özel derken?
birlikte yemek yiyip, o ders çalıştırıyor ben de iş yapmazsam tv seyrediyorum.
çocuk uyuduktan sonra da o sürekli telefondan oyun oynuyor, ben instagramda veya tv izlemeye devam
kendimize ait zamanımız yok.
aaa bizim evden bir tane daha.Mia- ve diğer kızlar...
biraz moralim bozuk. söyleyeceğiniz her türlü olumlu-olumsuz eleştiriye açık olduğumu belirtip, bildiğiniz kadarıyla yardım talep ediyorum sizden.
Ben nasıl bir anneyim bilmiyorum. İnsanın kendine "şöyle iyiyim, böyle iyiyim" demesi itici geliyor bana, ama şöyle açıklamak isterim ki ben, elimden geldiğince, iyiyi doğruyu öğretmeye çalışan bir anneyim. herkes gibi diyebiliriz.
herkesten farklı olarak, biraz sinirli ya da sabırsız bir yapım var. Doğruyu öğretirken 3.-4. kez tekrarlıyorsam aynı şeyi, sinirlenebiliyorum. Bunu tasvip etmiyorum kendimde de, sürekli törpülemeye çalışıyorum.
Kızım 7 yaşına gelmek üzere, bu yıl ilkokula başladık, bilenler vardır. Ödev yaptırma konusunda biraz zorlandık eşimle. kızım "annem yaptırsın." diyor, ama benle yapmıyor. "hadi kızım, yap kızım, az kaldı, bitmiyor" vs. dil dökerdim. biraz sonra benden sıkılıp, "babam yaptırsın"a başlardı. bir süre sonra ikisi arasında "hadi kızım, yap kızım, şöyle böyle" bir sinir harbi de onlar arasında...
Bir süredir baba ile yapıyorlar ödevleri. eşim gündüzden evde olduğu için saat başı yaptırıyor gün içine yayıyor. Eşim çalıştığı günlerde, akşam arada ben yaptırmak istediğimde beni zorluyor. benim ona okuyup, bakmadan yazması gereken yerler oluyor ve yapmıyor. çabalıyorum sabırla, "hadi kızım, vakit geçtikçe senin de canın daha çok sıkılıyor, benim de diğer işlerim aksıyor." diye dil döküyorum. yok, yine yapmıyor, yine yapmıyor. en sonunda ben sinirlenip, kitabı kaldırıyorum, "yapmayabilirsin, yarın öğretmenine, annem yaptırmak istedi ama ben yapmadım" diye açıklarsın diyorum, bu sefer o sinirlenip ağlıyor, yapıcam diye tepiniyor.
bu sırada babamız "bir kere de ağlatmadan yaptırın şu ödevi" diyerek bana söyleniyor.
ben bunu kaldıramıyorum. Eğer ki ben, hiç sabır göstermeden bu şekilde oluyorsa "eyvallah", ama çabamı görmezden gelip, çocuğun yanında bana bunları söyleyip, beni çocuğun gözünde değersizleştirmiş olmuyor mu?
Sonra ben çocuğa bileniyorum, "senin yaptıkların yüzünden ben azar işittim" diye. ve dün de "kendim de bir çocukmuşum gibi" çocuğumla konuşmadım.
"Artık sadece yemeğinizi ve temizliğinizi yapan birine dönüşeceğim" dedim
Doğru yapmadığımı biliyorum, ama bu durumla başa çıkamıyorum. ne yapmam lazım. bazen insanın bir şeyleri dışarıdan duyması gerekir.
Ne güzel bir farkındalık yasamissinizaaa bizim evden bir tane daha.
benim de oglum bu sene 1. sinifa basladi. okul, ogretmen, okuma gayet iyi. yazma allah’lik.
odev zamani dedigim an fenalasiyor, ayilip bayiliyor. ya karni agriyordu ya da uyuyakaliyordu. tabii bu ilk zamanlarda boyleydi.
ben de ayni sizin gibi kitabini kalemini toplayip, “ogretmene de odevimi yapmak istemedim” diye kendin anlatirsin diyordum.
yazdigini bin kere siliyor, yazarken bin kere uyariyordum. “kucuk yaz, bitisik yaz, bosluk birak” falan diye. benim de asla sabrim yok. her konuda inanilmaz sabirli ve anlayisli olan ben, bu konuda yerlerdeyim.
bu sebepten dolayi da hep aksama kalirdi odev. cunku babasiyla yapsin isterdim.
baba sabirli, gerekirse bin kere okutuyor, yazdiriyor. tek tek anlatiyor falan. bana hafakan basiyor o derece.
sonra bir guuun, babasina beni sikayet ederken yakaladim. tam tamina yaziyorum;
“baba ben hep dogru okumak ve guzel yazmak istiyorum. annemi mutlu etmek istiyorum ama o sildikce ve bana surekli “duzgun yaz” dedikce sasiriyorum. yazacagimi da unutuyorum. korkuyorum, korkudan hep yanlis yapiyorum, yanlis okuyorum.”
o an kafamdan asagi kaynar sular bosaldi. aman cocugum ozguvenli olsun, kararlarini kendi versin, korkmasin, yasasin diye her adimimi dogru atmaya calisirken; kucukken annemin bana yaptiginin aynisini yapmisim. korkudan aklini almisim haberim yok. kendime cok kizdim, mumkun olsa omuzlarimdan tutup sarsardim.
o gunden sonra kendime soz verdim.
oglumu da aldim karsima dedim ki; “ben senden, sana hissettirdiklerimden ozur diliyorum. ama ogretme konusunda baban kadar becerikli degilim. odev konusunda her gun babani da bekleyemeyiz. birbirimizi idare edecegiz.”
o da bana “tamam anne, ben seni uyaririm. sen de basarabilirsin. babam gibi olabilirsin.” dedi.
“ulan baslarim babana” demek istedim diyemedim.
cocuklar bu odev surecinde cok korkuyorlar, stres yapiyorlar. haliyle de bildiklerini de unutuyorlar.
siz de gerekirse alin karsiniza konusun, sinirlendiginizi anladiginda kalkin bir tur atin. inanin geciyor. cocuk sakinlesip, guven bagini kurunca cicek gibi odev yapiyor.
allah kolaylik versin. duzeldigi gunleri gulerek hatirlayacagimiz gunler gelsin.
çok hoşuma gitti, bunu da denerim. :)aaa bizim evden bir tane daha.
benim de oglum bu sene 1. sinifa basladi. okul, ogretmen, okuma gayet iyi. yazma allah’lik.
odev zamani dedigim an fenalasiyor, ayilip bayiliyor. ya karni agriyordu ya da uyuyakaliyordu. tabii bu ilk zamanlarda boyleydi.
ben de ayni sizin gibi kitabini kalemini toplayip, “ogretmene de odevimi yapmak istemedim” diye kendin anlatirsin diyordum.
yazdigini bin kere siliyor, yazarken bin kere uyariyordum. “kucuk yaz, bitisik yaz, bosluk birak” falan diye. benim de asla sabrim yok. her konuda inanilmaz sabirli ve anlayisli olan ben, bu konuda yerlerdeyim.
bu sebepten dolayi da hep aksama kalirdi odev. cunku babasiyla yapsin isterdim.
baba sabirli, gerekirse bin kere okutuyor, yazdiriyor. tek tek anlatiyor falan. bana hafakan basiyor o derece.
sonra bir guuun, babasina beni sikayet ederken yakaladim. tam tamina yaziyorum;
“baba ben hep dogru okumak ve guzel yazmak istiyorum. annemi mutlu etmek istiyorum ama o sildikce ve bana surekli “duzgun yaz” dedikce sasiriyorum. yazacagimi da unutuyorum. korkuyorum, korkudan hep yanlis yapiyorum, yanlis okuyorum.”
o an kafamdan asagi kaynar sular bosaldi. aman cocugum ozguvenli olsun, kararlarini kendi versin, korkmasin, yasasin diye her adimimi dogru atmaya calisirken; kucukken annemin bana yaptiginin aynisini yapmisim. korkudan aklini almisim haberim yok. kendime cok kizdim, mumkun olsa omuzlarimdan tutup sarsardim.
o gunden sonra kendime soz verdim.
oglumu da aldim karsima dedim ki; “ben senden, sana hissettirdiklerimden ozur diliyorum. ama ogretme konusunda baban kadar becerikli degilim. odev konusunda her gun babani da bekleyemeyiz. birbirimizi idare edecegiz.”
o da bana “tamam anne, ben seni uyaririm. sen de basarabilirsin. babam gibi olabilirsin.” dedi.
“ulan baslarim babana” demek istedim diyemedim.
cocuklar bu odev surecinde cok korkuyorlar, stres yapiyorlar. haliyle de bildiklerini de unutuyorlar.
siz de gerekirse alin karsiniza konusun, sinirlendiginizi anladiginda kalkin bir tur atin. inanin geciyor. cocuk sakinlesip, guven bagini kurunca cicek gibi odev yapiyor.
allah kolaylik versin. duzeldigi gunleri gulerek hatirlayacagimiz gunler gelsin.
Mum eşliğinde mantı ve salataBu arada herkese mutlu yıllar, dünyamız için, insanlık için, hepimiz için güzel, verimli, mutlu edecek bi yıl olsunAkşama ne yemek yapıyosunuz
Bu arada herkese mutlu yıllar, dünyamız için, insanlık için, hepimiz için güzel, verimli, mutlu edecek bi yıl olsunAkşama ne yemek yapıyosunuz
Ben öyle sustuğunda, senden daha Zeki olduğumu biliyorum canım ama yine de beyin okuyamıyorum diyorumben küsmeye yine karşıyım. Şöyle ki,
bir durum karşısında, hoşuna gitmeyen şeylerde tabii ki tepkisini belli etsin isterim. bu odasına gidip düşünmek olabilir, ağlamak olabilir, ama küsmek bana anlamsız geliyor. konuşarak anlaşmalıyız, derdin nedir söylemeden ben senin neye kızdığını ya da üzüldüğünü ya da utandığını ya da sıkıldığını bilemem ki....
sürekli konuşmaya teşvik ettim onu. dün ne olduysa yapmamam gereken bir şeyi yaptım, kendim küstüm resmen. reddettim. eşim dışarı çıkacaktı, kızım ağladı, "sen nereye gidiyosun, beni kim yatıracak, annem yatırmayacak vs.,"
eşim sordu bana "yatırmayacak mısın çocuğu, çocuktan intikam mı alıyosun vs vs."
"yatırmayacağım, kendi yatabilir," dedim.
aldı babaannesine götürdü.
kendi de dışarı çıktı
Ben de evde yalnız kaldım.
Ama söylediklerinizi bir bir okudum, anladım. buna göre ilerleyeceğim.