- Konu Sahibi ipektuncer
- #21
ipekcim bencede evini terketme canım konu belki dahada uzar başka bi ceza yöntemi bulruz burda ne dersin
Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
En doğrusu bu ..Eşinizi değiştiremiyeceğinize göre ...
Eşiniz de bir çok erkek gibi para konusunda basit düşünüyor,meblağ az nasılsa ödenir diyordur..
Dediğiniz gibi keşka patron bir kaç ay ödemese de eşiniz de sıkıntıya girse ve bu ona ders olsa..
adam özür bile dilemiyor ki canım arkadaşım??
suçu yok, masum o.. ipek köt kalpli, vefasız..
öyle saf ki inanamıyorum..
babama koz olacak, tadını çıkaracak evet..
ama o gitmiyor, ben gideceğim çocuklarımla.
İnan ha ihanet ha bu olay. İkisi de büyük yalan.
Affetmeyeceğim.
İnan asıl derdim o parayı patronun ödemesi değil.
Asıl canımı sıkan kocam efendinin bana bunu anlatmamış, paylaşmamış olması:-(
ah keşşkeeee... inşallah Allahım, başına bir iş açılır..
5 bin tl 36 ya bölünür mü, yuh ya..
ben sana yaşanmış bi olayı anlatayım canım. Bir arkadaşım güçlü bir şirkette çalışıyordu uzun yıllardır işleride çok guzeldi. Derken birgun patron çalışanlarından istemiş adıma kredi çekin size ödeyeceğim diye. Napsın çalışanlar el mahkum mecbur kabul etmişler koskoca şirket odeyecek tabi diye. Gel zaman git zaman o koskoca şirketin işleri bir tersine döndü ki sorma herşeyleri ellerinden alındı hacizler geldi araçlar satıldı.Çalışanlar işten çıkarıldı. Mecbur çünkü maaş yok ortada. Arkadaşımda kendine başka bir iş buldu ve tam 1 yıl o patronunun çektiği krediyi ödemek zorunda kaldı.
Eşiniz çok yanlış yapmış. Sakın koskoca şirket diye düşünmesin. Çok yakınım yaşadı herşeyi gözlerimle gördüm. hayat bu hiç belli olmaz kimin ne olacağı. Benim arkadaşım 1yıl maaşına dokunamadı başkasının borcunu ödemekten. Aman diyeyim
Tamam affetme, tavrını koy ama giderek değil. Ona unutamayacağı bir ceza ver, ne bileyim aşağıla belki canını yak ama gitme
Haklısın yada değilsin diyemeyeceğim, bu sizin aile içi meseleniz.
Sadece yaşadığım bir şeyi anlatayım bir önceki işyerim 8,5 yıl çalıştım. Bir holding'in (şimdilerde yok) küçük bir iştiraki, şirket zor zamanlar geçiriyor. bir çek vermişiz ödeme günü gelmiş çek yazılırsa firma kredi çekemez duruma gelecek. Tüm şirket çalışanları kartlarımızdan nakit çekip çeki ödedik. Ve bu birkaç defa tekrarlandı. Yani küçük firmalarda bu tip şeyler oluyor. Yeterki patron suistimal etmesin.
cok sınırlenmıssın cekıp gıdesım var demıssın
babama gıdıcem bıraz demıssın ya uzuldum ben be
senı cok sevıyorum butun konularını okumuş bırıyım
abartmamıssın , haklısın cokta soylencek bısey yok
Seni öyle iyi anlıyorum ki... Belki az çok tanıyorsundur beni, sıkça yazanlardanım KK'da. Eşimle duygusu da mantığı da bol, nazarlardan sakınacağım türden bir evliliğin içinde bebemizle can cana yaşayıp gidiyoruz. Gören der ki "İşte budur!" Hayatımdaki en büyük kazanımım o benim.
Gel gör ki, bundan 3 sene önce evliliğimizin ilk yılında ayrıntısını anlatamayacağım şekilde ben de böyle bir kredi kağıdı ile yıkıldım. Öyle zordu ki yeniden güvenmek, yola devam etmek. Az bir tutar, ödenmeyecek birşey değil, ama "yalan" var. Yani yalan söylenmiş olması, gizlenmiş olması öyle can yakıcıydı ki. Aylar sürdü bunu sindirmem, günlerce midem bulandı gerçek anlamda. Sonra... Geçti... Bir şekilde atlattık. Sonra birkaç ay önce aynı olayın devamı bir kredi daha... Gene saklanmış benden. İşin içinde kadın kız yok, kumar içki yok, başka birşey yok... Çaresizlik var, burada bahsetmek istemediğim bir nedenle. Ama ne olursa olsun "yalan" var. Hem bu sefer artık 1 yaşında da bir de bebek var. Hem de bu yalanı söyleyen BENİM EŞİM. Benim içimdeki en küçük duygu dalgalanmasını bile dürüst olmak adına paylaştığım, paylaşmak zorunda hissettiğim ve aynı şekilde davrandığını düşündüğüm EŞİM. Hatta işe biraz geç kaldığında yalan söyleyemediği için sorun yaşayan eşim. Sarsıldık. Ağladık. Koptuk. Öyle zordu ki. Paylaştığım bir iki arkadaşım "Sen deli misin? Bu yalan mı sayılır, kocan gibi bir adamı bu yüzden mi boşayacaksın, salak mısın sen?" dedi. Ama ben hazmedemiyordum. Hala da unutabilmiş değilim aslında. Birkaç kez profesyonel yardım da aldım, doktor bile "Böyle bir evlilik bu yüzden biter mi hiç?" dedi. Ama beni durduran şey ne arkadaşlarımdı, ne babasız büyümesinden korktuğum bebeğim, ne dillere destan büyük aşkım, ne de saçmaladığımı düşünen doktorumdu. Beni durduran eşimin beni "aslında bizim ilişkimizde yalana yer olmadığına ama bu kalıntıları birkaç sene süren olayın hayatında onu çaresiz bırakan ve çaresizlikten yalan söyleten tek istisna olduğuna ve en önemlisi onun gerçekte benim tanıdığım insan olduğuna inandırması" oldu. Biz yolumuza devam ediyoruz, daha da arınmış olarak.
Sana gelirsek, sen kesinlikle abartmıyorsun, iç dünyanda yaşadığını çok iyi anlıyorum. Ama sen de düşün, eşin gerçekte kim? bu olaya rağmen eşin aslında senin bildiğin ve tanıdığın insansa bu olayı geride bırak ve siz de yolunuza devam edin.
Ben hiç küçük firmada çalışmadım. Kocabey'de zaten bunu tekrarlıyor ha bire.
Tamam olabilir belki. Ama karısına söylemez mi bir insan? YA 6 ay bu dile kolay, hiç mi ortam bulamadın be adam söylemek için.
Sevgili kocamla (!) yaşadığımız bir problemi karşılıklı dialogumuzu aklımda kaldığı kadarıyla yazarak sizinle paylaşmak ve görüşlerinizi almak istiyorum.
Aslında tepki vermekte yerden göğe haklı olduğumu biliyorum, ama bana o kadar çok "İpek amma da abarttın" dedi ki, ben de acaba abartıyor olabilir miyim diye yüzde 1 ihtimal vermeye başladım. Ama sanmıyorum, yok hayır, abartıyor olamam.
Eşim özel sektörde çalışıyor, patron şirketi, ufak bir firma.
Şirketin sahibi X Bey, sürekli mali kriz yaşıyor. Sebebi ise dengesiz ve tutarsız harcamaları, abuk sabuk yatırımları.
Firmanın makinasını yenilemek için eskisini satıyor, eline 50 bin tl geçiyor.
ÜStüne 50 bin daha koyup makineyi yenilemesi lazım, planı öyle. Ama bir bakıyorsun karısı ve 3 çocuğunu bilmem nereye tatile götürmüş, parayı yemiş, dönmüş.
E ortada makina yok, üretim duracak. Hop evini satıyor, kiraya çıkıyor. Olmadı kredi çekiyor. Onu ödeyemezse, başka kredi çekiyor. Falan filan böyle dengesiz bir yönetici. Zaten bugün yarın batar diye bir düşüncem var kendisiyle ilgili, ama şaka maka 15 seneyi devirdi KOBİ'si. Eşim de 8 senedir orada. Gerçi kendisi "12 senedir oradayım" diyor ya neyse.
Biz mütevazi yaşayan, her ay gelen maaşa bakarak yaşayan basit bir aileyiz. Ana babadan kalma hanlarımız hamamlarımız veya biz çalışmasak da akan bir para musluğumuz falan yok. Bunu özellikle belirtiyorum. Evliliğimizde 1 defa kredi çektik, o da konut kredisiydi. 5 senelik çektik. Ama ben o kadar korkarım ki krediden, bankadan, kemerleri sıktık ve borcu 3 senede kapattık.
Bu pazar eşimin banka ödemelerine bakarken (ilk defa yaptım bunu) tüketici kredisi kullanmış olduğunu ve 6.taksitini ödediğini gördüm. Toplam tutar 5 bin TL. Aylık 150 TL gibi bir ödemesi var.
Şok oldum. Meblağ ufak. Ama eşimin buna neden ihtiyacı oldu, benim haberim neden olmadı, dedim ya basit insanlarız biz. Hergün bankada işi olan tipler değiliz. Bankadan kredi çekmek kimi insanlar için sıradan birşey olabilir, ama bizim için büyük olay. Yorumlarınızda bunu göz önünde bulundurmanızı rica ederek yazıyorum.
Yanına gittim, sordum bu nedir diye. Gerisi şöyle:
İpek: Bir karışıklık olmuş, başkasının kredisini senden çekmiş banka sanırım.
Kocabey: Yoo, doğru. Ben çektim kredi.
İpek: Haa iyi o zaman.
Kocabey: ses yok..
İpek: Açıklama yapsana bana ya ne kredisi bu??
Kocabey: Kendime değil, patronuma çektim, X By'e.
İpek: Kendi adına çektin ve parayı patronuna mı verdin yani.
Kocabey: Hıhı aynen.
İpek: ya ne rahatsız, şok geçiriyorum ben ş8u an, anlatsana nedir aslı astarı?!
Kocabey: X Bey çok sıkışmıştı, benden rica etti, çünkü bankalar artık ona kredi vermiyor. e bende 12 senedir ekmeğini yiyorum adamın. Bu kadar iyiliği de yapmam lazımdı.
İpek: Ekmeğini yediysen karşılığını verdin, her çalışan patronuna kredi mi çekiyor?
Kocabey: Neyse işte çektim ben, uzatmayalım.
İpek: Vadesi nedir, kaç aylık kredi bu?
Kocabey: 24 aylık.
İpek: 24 ile 160 TL çarpınca senin kredi tutarının altında bir rakam çıkıyor.
Kocabey: 36 aydır o zaman.
İpek: ya senin neye imza attığından haberin yok mu??? 24 ay mı 36 ay mı, banka bu, şakası olur mu?? Takip etmiyor musun.
Kocabey: (çeşitli zırvalamalar.. tam hatırlamıyorum bile anlattıklarını sinirden.)
İpek: Peki benim haberim neden yok, bana neden anlatmadın, neden fikrimi almadın?
Kocabey: Ben mi ödüyorum İpek, adam tıkır tıkır ödüyor.
İpek: 36 ay uzun zaman, belki, ayrılacaksın oradan, farklı bir iş bulacaksın. Hem sen demiyor musun adam da ticari kafa yok, dengesizin teki diye. Koskoca patron, 5 bin tl için çalışanına mı muhtaç oldu yani??
-- Bağrışlar, çağrışlar--
Sonra acaba patronuna değil de, bir kadına falan mı çekti bu parayı diye düşündüm. Patronunu aradı yanımda, patrona çekmiş, kesin. PAtronunu rencide etmişim, bir d ebana çemkiriyor. Rezil zaten o adam, ha gidip kadın çalışanına cinsel tacizde bulunmuşsun, ha erkek çalışanına psikolojik baskıyla kredi çektirmişsin aynı şey.Oğlum ağlıyor, sonunu kısa kesmek zorundayım, yazarım gene.
Arkadaşım yüreğime dokundun resmen, damdan düşen biri olarak beni gayet iyi anladın..
YALAN var işin içinde, sebebi ne olursa olsun.
Bunu yapan adam yarın ihanette eder, ruhum duymaz.
Sonra başımı duvarlara vururum, ne safmışım ben diye. HAdi çektin, hadi saflık yaptın, gel anlat bana, düşündükçe öfkem artıyor.
Siz aşmışsınız, çok sevindim canım, Allah bozmasın.
Bizim için bu çok zor, çünkü hatasını kabul etmediği gibi bir de beni suçluyor.
"Ne var yani bunda, özellikle mi sakladım sanki" diyor. Bu demektir ki, kendisi bunu yalan olarak görmüyor.
Pişkinlik yaptığı müddetçe hepimiz için zor olacak.
En çok da kızım için endişeliyim, anlayacak herşeyi cuma akşamı.
Yok yok acele karar verme. "Boşver, önemsiz, takma, ne olacak." demiyorum ama büyük kararlar soğukkanlılıkla alınmalı. İşin zor, bundan sonra içinde şüphe seni kemirecek, her ufak ayrıntıya koca bir yalan gözüyle bakacaksın ama iyi tart. Senin gururunu yıkan şey, sana yapılan hata senin ve çocuklarının elindeki bir sürü şeyi almasın. Çıkmak zorundayım, ama konuşmak isterim. Yarın izinliyim. Çok koşturmmam var. Ama cuma baya boşum. Konuşmak isterim eğer sen de istersen. Tek ricam bugün bir karar alma. Lütfen.