iyi akşamlar canım.konunu şimdi okudum.kendini çok güzel anlatmışsın.ben de babamı 1,5 yaşımdayken kaybettim hatırlamıyorum bile ama annem çok şükür sağlıklı.malesef onuda yılda 1-2 defa görebiliyorum.evliyim ve ailemden uzaktayım.çalışıyorum ama samimi bir çevrem yok.herkesin kendi dertleri var sanırım.eşimde çok sık yurt dışına çıkıyor yani bende yalnızım.istersen özelden de konuşuruz canım.yalnızlık zor..........Allahım annene ve babana rahmet eylesin.
Merhaba,
Vicdanı olan, yüreğinde merhamet, sevgi duygusu olan her insan belirli zamanlarda kendi kendine mukayese etmesi gerekir. İnsanoğlu sürekli yükselecek ya da sürekli yokuş aşağı inecek özelliklerde yaratılmamıştır, bir sinüs eğrisi düşün hiçbir zaman eğriler orantılı bir şekilde yükselmez ya da alçalmaz. Sürekli yükselişler ve alçalışlar vardır. İnsan hayatı da aynen böyle, hiçbir zaman çok iyi bir şekilde hayatımızı sürdürmüyoruz, altını çizerek belirtmek isterim ki sürdüremeyiz. Ya da sürekli düşüşlerde değiliz. Zaman gelecek ufak bir şeyden mutlu olmayı öğreneceğiz zaman gelecek ağlamayı hüngür hüngür ağlamayı öğreneceğiz. Bunlar insanın hayatında olan şeyler, olması gereken şeyler. Söylediğin gibi kimseye kolay değil bu hayat, kolay diyenlere bakmayın; zira herkes gece yorganı kafasına çekince vicdan devreye giriyor, girmiyor zannetmeyin. Öyle kolay bir şey olsaydı yaşamak, hayatta kalmak kainatta en değerli varlık olarak yaratılmazdık. Düşün ki en üstün varlık olarak yaratılmışız, özelliklerimizi saymaya lüzum görmüyorum ki sayarak bitirebilecek bir insan evladı tanımıyorum.
Yaşamın belirli evrelerinde bu düşüşler olacaktır olmalıdır. Yapabileceğimiz bir şey var mıdır yoktur, sen elinden gelini yaparsın O' zaten görür O' zaten her şeyin farkındadır...
Sabır diyerek noktalıyorum. Teşekkür ederim yorumun paylaşımın için. Bir de son olarak ağlamaktan şişmiş gözlerine bir çift söz söylemek istiyorum izninle. O gözlere dikkat et bir çift göz için bütün servetini vermek isteyen kişiler var bu dünyada, neye ne için ne sebeple ağlamaktan şişmiş olduğuna dikkat et. Belki de sadece gözyaşı dökmesi gerekiyordur da sen şişmesini de yanına eklemişsindir. Dediğim gibi belki de şişmesine gerek yoktur, ya da şişmesine gerek olmayacak olayla karşılaşmıştır. Bilemem. Tekrar teşekkür ederim.
(İyice koptum bunun için kusuruma bakma)
Öncelikle merhabalar,
Nereden başlayacağım konusunda bir fikrim yok. Konuyu açmadan önce günlerdir de düşünmekteyim. Genelde konuların kimileri tarafından çok sert eleştirildiği kimileri tarafından da çok sıcak kanlı bakıldığı bir sitedeyim. Açtığım konu hakkında ne düşünürsünüz bilmem ama amacım sadece biraz rahatlamak ve biraz kendi içimde yalnızlığımı yenmek. Bunun için o değerli vaktinizi bana ayıranlar için hatta dahası yorum yapanlar için minnettarım.
Şükür ki bir kaç cümleyle giriş bölümünü bitirmiş bulunmaktayım. Biraz geçmişimden bahsedip sonlandırmak istiyorum konuyu;
Henüz 5-6 yaşlarımdayken bir trafik kazası sonucu ailemde ölmeyi başaramayanlardan biriyim. Belki de kader dediğimiz şey bu olmalı ki ailemi o günlerde bağlılığın tam olarak ne olduğunu bilmediğim ailemi kaybettim. İlk ciddi gözyaşlarım da o zamanlarda akmaya başladı ve ilk ciddi yalnızlığımın çatısı o zamanlarda örüldü. Hatırladığım o kadar az şey var ki o günlere dair geçmişim kapkara bir geceden ibaret. Anneannemlerde kalışım, günlerce büyük kalabalıklar, telaşlar...
İnsan çok sonraları alışıyor derler ama öyle bir şey yok. Alışmıyor insan, sadece farkına varıyor geçmişin.
Yalnızlığa çok küçük yaşlarda alıştım, hayatın şu evrelerinde bir yetişkinin sahip olabileceği her şeye sahibim ama bir aile sıcaklığının bir aileyle yenilebilecek akşam yemeğinin ya da bir aileyle toplanıp muhabbet edilebilecek bir ortamın yoksunluğuyla dolu içim.
Her şeye rağmen hayatta sırtımı dayayabileceğim bir anneanne bir babaanne bir dedeye sahibim. Ama sahip olamadığım şeylere bakılırsa devede kulak kalıyor bunlar benim için. Yanlış anlaşılmak istemem elbette ki çok şükür. Hiçbirine ters tepkim yok. Bir zamanlar ciddi bir sorgulamaya düştükten sonra varlığını kabul ettim Yüce Yaradanın. O'nunla hiçbir problemim yok şükürler olsun ki.
Gel zaman git zaman özlem duydum her şeye. Yazın ailesiyle gidilen pikniklere, akşam olunca ailesiyle içilen çaya, anne kız arasında olan muhabbetlere... Aklınıza gelebilecek her şeye.
Ve yalnız kaldım bilmem kaç milyon dünyada. Çıkarcı arkadaşlarımı tanımam en fazla aylarımı aldı, pek de arkadaş çevrem olmadı, psikolojik olarak uzun yıllar herkese şüpheyle baktım. Ve insan çocukluğunu yaşayamayınca da pek bir arkadaş çevresi kurmakta zorlanıyor, içine kapanık oluyor. Ben de bunlardan biriyim. Hiçkimseyle konuşamaz arkadaşlık kuramaz oldum, anlatacak bir şeylerim olmadı hiç. Yalnızlığımı son zamanlarda internetle yenmeye çalıştım fakat o bile şuan etkisiz kaldı diyebilirim. Kadınlar kulübü'ne üye olmadan önce izlediğim kadarıyla hoş bir yer olarak aklımda kaldı, üye oldum, geçen zamana bakıyorum da gözümde hala hoş bir site olarak kalmış. Fakat bunun yanında koskoca da bir yalnızlık var.
Buradaki hemcinslerimin açtığı konular gerek hamilelik olsun gerek evlilik olsun gerek zayıflama olsun gerek ilişkiler olsun hep ben kendi çevremden baktım. Ve yalnızlığımı bir kez daha burada da kabullenmiş oldum. Bir kaç arkadaşlık kurmak dert ortağı olmak iyi gelirdi ama yapamadım, yazışmaya çalıştım ama gece yatağıma yattığım zaman hep aynı şeyi hissettim; yalnızlık. Bir ailemin olmayışı. Burada hazırlanan çeyizlere baktığımda hep benim için çeyizleri hazırlayacak bir annemin olmayışından yakındım. Buradaki hamilelik haberlerine baktığımda hep benim hamilelik zamanımda yanımda bana destek çıkacak ailemin olmayışından yakındım, evleneceğim zaman okuldaki mezuniyet töreninde... hayatın her yerinde...
Hep içimde hissettim yalnızlığı ve yazma ihtiyacı duydum... En azından ben de buradayım demek, bir ortama girmek, içimdekileri paylaşabilmek istedim.
Biliyorum uzun konular herkesi bir hayli sıkar ve sanırım okurken yarıda kesilir okuma. Bu yüzden kısa yazmak istedim lakin olmadı bunu da beceremedim. Neyse. Ben sadece içimdekileri paylaşmak istemiştim.
tatlım bir dedim iyimisin yine döktürmüsün.okumaya doyamadım,ne güzel anlatış biçimin var hayran kaldım,yüreğine sağlık,sanki bazen 50 yaşında çok tecrübe görmüş geçirmiş bir insanla muhatab oluyorum gibi geliyor,ama yaşının 18 olduğunu bilmek,sana olan saygımı daha bir artırıyor.yazınla alıp götürdün beni bir yerlere kendimi iyi hissettim.değer verilmek hoşuma gitti.iyi o zaman bende sana iyiyim deyim.çünkü uzun zamandır istediğim bir şey sanırım olacak sonunda bu yüzden biraz mutluyum.kızım yatılı yurda gitti,tatil bitti,bende yanlız kaldım.içimde özlem var.Allah rahatlık versin canım..
ılk yazınızı okuduktan sonra yutkundum ne kadar tanıdık geldı cumleler...
benım annem babam saglar, 1,5 yasında annem kendı tabırıyle 'memeyı cekıp almıs agzımdan' yurt dısına calısmaya gıtmısler
cocuklugum genclıgım senede 1 kez gelen adı anne baba olan ama benım ıkı duyguyuda bılmedıgım karmasalra anlam vermkle gectı bekledım bekledım bekledım bıtmedı bıtmedı
yas gunum geldı, karne aldım, velı toplantıları oldu, anneler babalar gunu oldu tatıl oldu bayram oldu zaman oldu onlar OLMADILAR...
ama ıcımde buyuyen kocaman bır kara delık oldu onlar BILMEDILER...
mektup yazdım resım yaptım ANNE GEL dedım gelmedıler...
sımdı evlıyım 1 kızım var, onu buyuturken bana ne kadar cok haksızlık yaptıklarını gozlerımle bır kez daha goruyorum
kızım gece aglıyor anıden sarılıyor sebepsız ona sarıldıkca ben aglıyorum ' acaba ben agladıgımda beı kım sardı sarmaladı bastı bagrına yavrum dedı ne dedınızde sustum sakınlestım dıye dıye...
sımdı yakınlar mekan olarak, ama benım yuregımdekı uzaklıkları bınlerce km... kapatamadık o uzaklıgı ne yapsam olmadı...
yazamadım daha fazla...
tek bıldıgım su kı ANNE SICAGINDAN MAHRUM BIR YUREGI, HAYAT BOYU HICBIR GUNES YETERINCE ISITAMAZMIS...
rast nasılsın canımmm okuldamısın özletme kendini emiii...
güneşi hisseden çocuk
inişlerde hep isyanlardayız ya çıkışlarda..şükür dudaklarımızın neresinde.. bu neydi başıam geldi.. aman başım beladan kurtulmuyo vs vs vs ama ya iyiyken şükür bugünde böle uyandım şükür bugün bunu yedim şükür görüyorum yürüyorum.... bunlar yok fazla galiba...
bu gözler bi de ameliyatlı..var sen gerisini düşün( yüzümde tuhaf bi sırıtma) bu aralar çook ağlak oldum ya taş gibi insandım ağlamazdım nolursa olsun.. aman ya gelirim yakında kendime...
sen hep kop böyle ya.. bana iyi gelio.. senin kadar yazamasakta iki kelam da biz ederiz( hakkını vermeli) siteyi açar açmaz bundan sonra ilk buraya bakıcam. yaz e mii naptını nettini nasıl ıslandığını.... sen yaz biz okuruz bikere sen bulaştın napalım:)
Şunu çok çok rahat söyleyebilirim ki anne yada babanın hayatta olması değil nasıl insanlar oldukları çok çok önemli. Benimkiler hayatta.Hiç de öyle güzel güzel çeyizlerimi hazırlamadı.Kıza kıza ele güne rezil olmamak için paraya kıyamadan .... çocukluğumda da saçımı hep kendim tarar kahvaltıyı hazırlar okula gider , gelince bulaşığı yıkar ( 10 yaşında ki bir çocuk) bir de tezgahı çok ıslatmışım diye azar işitirdim. Emin ol böyle mantıksız sevgisiz , herşeye azarlayan , acıkınca zıkkım ye diyen bir annem olmasındansa üvey anneden azar işitmeyi tercih ederdim.en azından üvey işte derdim..
Hayatta şunu anladım ki herkesin eline belli imkanlar verilmiş. Tonla eksik duygu var hayatımda , okşanmayan saçlarım , sarılmayı görmemiş bir kucak , tutulmamış bir el , söylenmemiş küçücük sevgi sözcükleri , güzel dualar....
Okadar çok şey aldılar ki benden .Sürekli kavga olan bir ev ortamı.Bunları anlatınca herkes ne var bunda diye düşünüyor ne var.
Ben de insanlara güvenmekte çok zorlanıyorum.Artık zarar vermesinler diye yeni insanlar girsin istemiyorum hayatıma.O bahsettiğin boşluk hep içimde var.Geçmeyecekte giden çocukluk geri gelmiyor...
Bu sınavda önemli olan nelere sahip olduğun değil sahip olduklarınla neler yapabildiğin.İyi bir eş seçmen çok önemli.Lütfen geçmişe üzülmeyi bırak.O özlediğin yuvayı kendin kur.
canım duygularını böyle güzel, böyle anlamlı, böyle anlaşılır,böyle içten ,böyle yalın,ifade etmen beni çok hüzünlendiriyor. verdiğin her cevap benim için çok değerli,diyorum fırsat eldeyken ,böyle cevherle karşılaşmışken,bende heybemi doldurayım,bakarsın rast sıkılır bizden firar ederse,şairsiz ve yazarsız kalakalıcaz,tatlım senin sayende,ne güzel yazılar okuyoruz. hayata ve yaşanmışlıklara, dair,herkes eteğindeki taşları döküyor bir bir ,bizede bunları okumak,manalarına erebilmek düşüyor,kendimce bu sayfadan ve şahsından çok tecrübeler edindim,konuyu ilk açıpta okuduğum gün,anlattığın yanlızlığın rüzgarında,adeta yüreğim üşüdü.ilk defa yanlızlığı iliklerime kadar hissettim,yada yanlızlığı,hiç kimse ömrümde bu kadar güzel sen gibi tercüme etmemişti seninle halleşmek biz gibi sanada iyi gelmiştir umarım.bizi ve kendini yanlız bırakma emiiii...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?