Kısa bir anekdot anlatayım belki uzun belki kısa olur, okuyanlar okur okumayanların canı sağ olsun.
Bir başka aşka yelken açmak nedir anlayabilmiş değilim. Pardon ama biz hangi denizde hangi gemiyle yolculuk etmekteyiz, bir başka aşk' nedir yahu!
İnsan kaç defa aşık olur ya da her birlikte olduğunuz kişiyle siz aşk mı yaşıyorum diyorsunuz? Bende biraz anlama özürlülüğü var kusuruma bakmayın, biri açıklaya bilir mi, şu başka aşka yelken açmak cümlesinin anlamını.
Ben öyle aşk' hecesini hissedenlerden değilim açık söyleyeyim ama bildiğim bir şey varsa o da bu hecenin bu kadar basit ayaklar altına alınmaması gerektiğidir. Nedir bu yahu! Her insanla her ilişkimiz aşk mıdır? Bilmiyorum ne düşünürsünüz ama insan aşk' duygusunu bir kez yaşar hayatında bir daha da unutur mu bilemem ama bir kez yaşar... Hee kavuşamazsınız, ayrılırsınız orası ayrı ama bir kez aşık olursunuz. Diğerleri hep sevgidir. Seversiniz aşk'tan daha kuvvetli seversiniz ama bir aşk' duygusunu da ayaklar altına almaya gerek yok. Geriden gelen neslin böyle bir durumu var paylaşmak istedim sizlerle. Otobüste iki üç kişinin konuşmasına tanık oldum bugün, neymiş Ahmet-Mehmet olmuyorsa bir başkasıyla aşk yaşarmışsın. Neymiş iki güne kalmaz unuturmuşsun falanlar filanlar. Böyle bir saçmalık olabilir mi? Sizin aşk dediğiniz şey bırak iki günü nice iki yıllar geçse bile unutulmaz bir duygudur. Bizim nesil yani şuan geriden gelen nesil ne aşk'ı bilir olmuş ne de eskiden çekilen çileleri. Pek o günlerde olmadığım için o bilgilere sahip değilim diye bir şey yok, az çok bilirim o günleri bir çok pamuk elli neneleri bir çok ak sakallı dedeleri dinlemişliğim vardır. İnsanalar eskiden buluşabilmek için kibrit kutusunun içine buluşma yerinin notunu yazar gönderirmiş, işin çok daha güzel tarafı çakmakla yakılmış mektupları, kokulu mendilleri, oyalı eşarpları vardı eskilerin. Tutuşamayan ellerin sıcaklığı vururdu yüreklere ya da bir seni seviyorum ya da bir senden hoşlanıyorum cümlesini kuramayan dedelerimiz vardı eskilerde. Şimdi sorarım neyimiz var bizim, bizim nesilin. Park kenarlarında yaşanılan iğrençlikleri mi, telefonda yazılan cicim aşkım mesajları mı. Ya da şu bu gün duyduğum o olmadı bir başka aşka yelken açarsın gibi saçmalıkları mı? Bu mudur yani... Çok kötü bir nesilde çok kötü bir çevrede ve çok kötü bir dünya da yaşamaktayım, Yüce Yaradan sonumuzu hayır etsin.
Neyse benden bu kadar, bir kaç cümle kurmak istedim. Malum otobüste kursaydım bu cümleleri anlayan çıkmazdı kesin. En azından içimi döktüm : )