Bir önceki konumu hatırlayanlar veya unutanlar geçmişe bakarsa, devamını paylaşacağım müsadenizle;
Daha önce kv ile yaşadığımız problemler sebebiyle, eşimle boşanmamın eşinden döndüğümüzü ve farklı bir semte taşınmak zorunda kaldığımızı yazmıştım. Benim işim de, eşimin işi de evimize yakın, neredeyse 2 sene olacak düzenimizi de kurduk elhamdülillah şuan eşimle aramda da bir sorun yok çok şükür.
Fakat eşimin düğünlere yalnız katılması, bayramlarda annesine yalnız gitmesi aile büyükleri tarafından sorun olmuş ananesi ve dedesi bizi aradı ve gittik. Bu duruma çok üzüldüklerini ve yaşanan şeyler her ne ise artık kapanması gerektiğini, özür dilemem gerektiğini söylediler. Beni hiçbir yere getirmeyen de eşim bu arada, ben annesinin her gördüğünde laf sokup, eltimle beraber surat sallandırmalarına rağmen eşimi yalnız göndermek istemiyorum her seferinde. Eşim de benim üzülmemi istemediği için gelmemi istemiyor.
Her neyse gittik, anane dede kendi hayatlarından örneklerle 2 saate yakın nasihat verdi bize, kayınvalidemlerin evinde aynı apartmanda yaşıyorduk niye çıktınız dediler? Sorunların sebebini sordular. Eşim sustu, o susunca bende herkesin içinde kv nin her gün bana yaptığı psikolojik şiddeti anlatamadım malesef. Sustum. Çünkü karşılık verince onlara göre "saygısız" oluyorsun. Vermeyince de "kafasına göre çekip giden-gelen eksik akıllı gelin" ve bana güvenmiyorlarmış artık sevgili kayınvalidecim. Ama 1 kere aileden biri de çıkıp sormadı, kızım hayırdır senin derdin ne? Nereye gidiyorsun diye? 3 ay babamın evinde kaldım, bir Allah'ın kulu arayıp, derdin ne, sen bizim soyadımızı taşıyorsun hala, her evliliğin başında olur böyle şeyler, oturalım halledelim sorun neyse demedi.
Sonra eltim ve kaynımı çağırdılar. Eltim herzamanki gibi politik konuşmasını yaptı, elimizden geleni yaparız dedi. Ama ne abisi ne de o bugüne kadar hiçbişey yapmamışlardı, annelerinden korkularına. Neyse sonra hep birlikte toplandık, kv ye gittik. Amaçları bana özür diletip, içimdekileri döktürmeden konuyu kapatmaktı. Orda da o kadar insanın içinde benimde hepsine karşı ne kadar kırgın olduğumu söylemedim. Çünkü aileden hiçbiri bana sahip çıkmamıştı. Çıksalardı belki bende onları sahiplenecektim. Kayınvalidem yine içindeki tüm zehrini kusarak, anlattığı herşeyde beni suçladı. Annesi gençtir,cahildir konuyu kapat dedikçe çemkirdi. Yani konuyu kapatmak değildi derdi. Benle görüşmediği süre boyunca içinde ne biriktirdiyse yalan yanlış kustu. Olaylara yalnızca kendi penceresinden bakıyordu ve bencildi. O kibri halen devam ediyordu, burnu düşse yere almayacak cinsten konuşmalar yaptı ve kendileri bilir dedi. Yarın bigün buraya tekrar taşınıp da, ayrılmaya kalkarsanız "yine benden bilmeyin" dedi. Eşim olacak kişi her zamanki gibi sustu. Kavga çıkmasın, konu kapansın diye.
Ben daha önce birkaç defa özür diledim kızlar, asla gocunmam. Fakat ben diledikçe onlar kendini suçsuz gördü ve anladım ki bu saatten sonra asla değişmez bu insanlar.
Dün eşimi bu kez de dayıları aradı, "oncebidinle" de özür dileseydi ne olurdu sanki demişler. Sorun özür dilemekte değil ki, anlamıyorlar. Bu akşam tekrar gideceğiz. Size sorum; bana yaptıklarını anlatmalı mıyım? Zaten herşey ortalığa dökülmüş, "beni aileme şikayet etmiş diye düşünür mü kayınvalidem" veya yine susup özür dileyip, o binaya taşınmalı mıyım? (Eltimle kayınvalidem ve biz hepimiz aynı binada oturuyorduk)
Aynı şeylerin tekrar yaşanacağını düşünüyorum çünkü kayınvalidem herkese söz geçirip dediğini yaptıran, dominant bir kadın. Kendi annesi bile laf geçiremedi o gün. Hep küçük olandan bekleniyor ama büyük büyüklüğünü yapmadıktan sonra, küçük yapsa neye yarar? Ben mi yanlış düşünüyorum kızlar, onlarda aile olarak hiç mi suç yok? Boşanmayı gerektirecek kadar ne bir günahım oldu eşime ve ailesine karşı ne de bir saygısızlığım? Ama keşke olsaydı diyorum bazen, belki bu kadar üstüme gelmezdi annesi.
Beni istemediğini, "benim değil de büyük gelininin ona bakacağını" ve daha birsürü şeyi yüzüme karşı söylemiş bir insan. Bunları söylerken, dayanacağı hiçbir şey yokken üstelik. Kısacası beni çok kırdı.
Yine de deseydi ki, tamam kızım yaşananlar keşke olmasaydı ama olmuş bi kere artık bu saatten sonra dost var düşman var önümüze bakalım, ben hazırdım herşeye rağmen. Ama onun o vicdanı rahat halini gördükçe, sizce ne yapmalıyım bu akşam, nasıl davranmalıyım, bende kendimce yaşananları anlatmalı mıyım? Yoksa içimde kalıp bana mı dert olsun yine?
Allah razı olsun, beni merak edenler olmuş; sizler için bir güncelleme yapmak istiyorum.
Normalde o akşam biz gidecektik fakat eşimin en küçük dayısı bizden önce gelmiş oturmuş eşimin dükkanına. Bizde işten çıkınca eşimle beraber geçtik.
Yaklaşık 2-3 saat konuştuk. Neden bayramda seyranda gelmiyorsunuz, neden biz sizin evinizi bilmiyoruz dediler?
Çok uzatmayayım, bu kez dayanamadım samimi gördüm bende en başından kendi açımdan tüm sıkıntıları, uğradığım hakaretleri, küçük görülmeleri, haksız yere mağdur edildiğim lafları sözleri ve eşimle ayrılma noktasına geldiğinde bile bana sahip çıkmayan ailenin, biz birleştikten sonra bile 1 sefer aramadığını söyledim. Kaldı ki arayıp gelmek istiyoruz diyen oldu da ben mi geri çevirmişim dedim?
Kayınvalidemin bana kendi anne babamın yanında "sen kendine yeni koca, oğlum da yeni kadın bulur" demesi ve bizi barıştırmak için evlerine gelen ailemi kibarca kovduklarını ne var ne yoksa içimi döktüm kızlar... Ama yine de içim soğumadı, soğumuyor... Sonra keşke şunu da deseydim, anlatsaydım dediğim çok şey var......
Sonuç mu, ben ablamı tanıyorum he sanmayın ki ona da kızmıyorum. Benim annem de eşimle problemler yaşadı fakat ben "siz aranızda nasıl hallederseniz halledin beni karıştırmayın" dedikten sonra ne annemden ne de eşimden birbirleriyle ilgili bişey duydum dedi. (onlar da aile apartmanında yaşıyor, kültür böyle bunlarda anlayacağınız) Koskoca 53 yaşında kadın bu saatten sonra değişmeyeceğine göre, sen duymazdan gelmelisin dedi. Bir yapar, iki söyler üçüncüde o da bıkar artık dedi. Eşim yine dinledi. Sende ağırlığını gerektiğinde koyacaksın dedi. O gün anane defalarca söylemesine rağmen herkesin içinde özür bile dilememişsin neden dedi. Bende çünkü gözünde bir damla pişmanlık ibaresi görmemiştim, ayrıca ne için özür dileyeceğimi söyler misiniz diye sordum? Cevap yok.
Kısacası özür dile konu kapansın, bayramda seyranda haftada 1 gelin gidin iş çıkışları, vakitlice kalkın diyorlar. Annesi bana ne söylerse söylesin, benim susmam gerekiyor. Eskiler hep böyle yapmış. Bende dedim ki eskiler cahildi, yıl olmuş 2018. Ayrıca benim kayınvalidem cahil bir insan da değil(aslında önde gideni) kabul etmiyorum bunu dedim.
Haklı da olsan, haksız da olsan ona haklılığını kabul ettiremezsin ben biliyorum dedi. Sen kendini biliyormusun, Allah da biliyor mu, eşin de seni biliyor mu o zaman boşver, dilesen ne olacak dedi. (Ben gurur yapıyormuşum)
Bu akşam eşimin yeğenlerinin doğum günleri için pasta alıp, sürpriz yapmaya gideceğiz.
Amacım, düğünde bayramda görüşecek kadar bir mesafe bırakmak. Gittiğim zaman konuşmak, dertleşmek değil bu saatten sonra ne eltiyi abla olarak görebilirim ne de kendisini anne yerine koyabilirim. İnsan yerine koyduğuma şükretmeleri gerekir.
O da 70 yaşındaki yaşlı başlı insanların hatrı için... (Yoksa 2 yıldır kimsenin aklına bile gelmemiştik, şimdi bize karşı olan bu aşk niye sizce? Sordum ama dayıdan cevap alamadım, duymamazlıktan geldi. Millete de eğlence lazım zaten)