dogulusunuz ama 1 cocugunuz var sadece. bence siz kocacisiniz neyse...
İnsanların hayata başladıkları nokta, çevrelerinden öğrendikleri farklı olabiliyor, buna eğitim durumu, maddi özgürlük de pek bir katkı sağlamıyor. Buraya kadar anlıyorum ve bir sorun görmüyorum.
Kızınızı güzel yetiştirebilmişsiniz bir şekilde ki daha 19 yaşında babasına karşı duracak gücü kendisinde görmüş, sizi korkutan, silah, aşiret, vs. onu korkutmamış.
Benim anlamadığım ve sinirimi bozan, anlattığınız kadarıyla kızınızın da kendisine yediremediği nokta size silah çeken, çocuğunu hiçbir şekilde düşünmeyen, aç mısınız açıkta mısınız umursamayan, güya "çok pişman" olduktan sonra bile "aile reisiyim maaşın şu kadarını ben alayım" diye oturup utanmadan kızıyla pazarlık yapan adamla hala birlikte kalmanız. "Çok değişti, kızım güvenmiyor" diye de kendinize bunu dert etmeniz.
Yani böyle 20 yılınızı kepazelik içinde geçirmenize neden olan, en önemlisi de çocuğunuzda gereksiz bir sürü üzüntü ve travmaya yol açmış adamın başka şansı kalmadığını görünce zoraki laf dinlemesiyle hemen affetmeniz.
Kızınıza da böyle örnek oluyorsunuz. Bence en çok bu kısmı acı. Evet, iyi bir anne olamamış ve kocanızı karşınıza alıp "bu çocuğun ihtiyaçları var, kendi boğazından kıs çocuğumuz önemli" diyememişsiniz. İlla boşanmak, hesap kartını almak falan gerekmez. Hadi bunları yapamadınız, böyle bir herifle "çok değişti" diye "çok mutluyuz" diye geziniyorsunuz. Kendinize yaşattıklarını affettiniz de kızınıza yaşattırdıklarını nasıl affediyorsunuz? Yüzünü görünce midenizin bulanması lazım. Pişmanmış...
peki eşiniz durumun farkındamı yani bir baba olarak kızının ondan hoşlanmadığının?
Tümünü okuyamadım ama maaş kartını eşinize verdiniz, olabilir. Ama bu hatayı neden yıllarca sürdürdünüz? Bankaya kartımı kaybettim diye telefon edip iptal ettirmek çok mu zordu?
Maaş kartım kayboldu deyip yenisini isteyecektiniz sorun çözülecekti. Neyse olan olmuş.
ya kusura bakmayın ben etrafımda öyle aşiretler olmadığı için anlayamıyorum. anlamak da istemiyorum belki de.
neden böyle biriyle evlendiniz ki en başta. aile mi zorladı?
Farklı bir bakış açısı oldu, kızım da böyle düşünüyor olabilir
Peki, siz bu bakış açısı hakkında ne düşünüyorsunuz? Yani, sizin eşinizle kalmanız, bütün hatalarının maaş kartı verdi, terapiye gitti diye unutulup gitmesi size normal mi geliyor?
Ben şu andaki sorununuzun "kızınızın babasını affetmemesi ve ona güvenmemesi" olmasını algılayamıyorum şahsen.
sadece bir cocugunuz var gibi yazdiginizdan yoksa digerlerini cocuktan saymiyor musunuz onlarin tepkileri nedir size karsi hic bahsetmemissiniz. evet agresifim agresifligim sahsinizda tum sizin gibileredirHanımefendi, dünden beri agresif ve hakaretvari bir tavırla konuma yazma sebebinizi anlayamadım ve daha fazla görmezden gelemedim. Yalnızca bir çocuğum olduğunu nereden çıkardığınızı öğrenebilir miyim?
sadece bir cocugunuz var gibi yazdiginizdan yoksa digerlerini cocuktan saymiyor musunuz onlarin tepkileri nedir size karsi hic bahsetmemissiniz. evet agresifim agresifligim sahsinizda tum sizin gibileredir
Biz de doğuluyuz ama babam hiç sert değildi, kontrol hep annemdeydi. Babam sağ olsaydı bu kadar çekmeme izin vermezdi, malesef daha kızım küçükken öldü. Ondan sonra annem daha çok baskı yaptı hep eşimin tarafını tuttu boşanmamam için.. Her olayda o senin kocan, alttan alacaksın diye diye bu hale getirdi beni.
kartı iptal ettirip yenisini çıkartabilirdisacmalik maas kartimi aldi felan bir telefona bakardi iptal etmek boyle konularla gelmeyin
Herkese mesajları için teşekkür ederim. Sert yazılanları anlayabiliyorum, 3 senelik bireysel terapi sürecimde çok daha sert bir şekilde kendimi eleştirdim ve bütün korkularımı, zaaflarımı kabullendim. Kendimle ilgili olan kısmı kabul etmiş olsam da çocuğum ile ilgili kısmı kabullenmem çok zor oluyor. Bu konuyu da bu yüzden açtım zaten.
Maaş kartım tabii ki defalarca değişti. Ben hepsini eşime verdim. Aksini hiç düşünmüyordum, biz doğuluyuz ve erkek egemenliğini çok derinden yaşıyorduk. Çevremdeki herkesin maaş kartı eşindeydi, bana anormal bir durum gibi gelmiyordu. Borçlar konusunda da paramız olmadığına o kadar inanmıştım ki eşimi hiç sorgulamıyordum. Sorgulasam zaten eşim çok tepki veriyordu. Açıkçası korkuyordum eşimden de boşanmaktan da. Bir kere komutanına söylemekle tehdit ettiğimde silah çekmişti. Bunlara katlandığım için kendimi tebrik etmiyorum. Tam tersi benim gibi olan kişilere 20 sene sonra yaşayabileceklerini göstermek istemiştim.
Bazı kişiler şartları şu zamana göre değerlendirmiş ama ben 1993 senesinde doğuda evlendim. Şu anki gibi değildi hiçbir şart. Mesela telefonla iptal ediliyor muydu bilmiyorum ama bankadan kartımı iptal etsem, yaşayacaklarımı tahmin bile edemiyorum. Evet bunları yapmamak benim hatam, eşimin davranışlarına katlanmak da benim acizliğim. Ama böyle konular en azından o zaman 2+2=4 şeklinde sonuçlanamıyordu.
Tek anlamadığım birkaç kişinin inanmadığını söylemesi. Aslında ülkenin bazı bölümlerinde hala bunlar yaşanırken, 20 sene önceki olaylara inanılması bana tuhaf geldi. Yine de herkes aynı şartlarda doğmuyor o yüzden o kişileri de anlamaya çalışıyorum.
Güçlülük görecelidir ben güçlü görüyorum yillarca ailesine karsı gelemeyip mutsuz hayatlar yasayan anneler tanıyorum ne ailen sahip çıkıyor ne çevren küçük yer baskı ... Çoluk çocuk var die katlanıyor ayakta duruyor ve çockları kendileri gibi olmasn die çaba gösteriyor...Neresi mükemmel ya. Anne dediğin güçlü olmalı.
Aynen o ayrıca şimdi sözlenmiş herhalde?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?