Kendini Sevme Konusu Ve Bunu Başarabilenler

Maariftakvimi

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
13 Eylül 2018
1.710
2.693
Merhaba kızlar hepinize ailesiyle gecirecegi hafızalarinda yer edinecek cok güzel bir Ramazan ayı diliyorum.

Öncelikle belirteyim ki kendimi toparlamak ceki düzen vermek adina kırıcıda olsa tum yorumları dikkate alacağımi bilmenizi isterim

Toplumdaki bir çok hemcinsim gibi bende sevgisiz ve ilgisiz bir ailede büyüdüm bunun yanısira anne baba tarafindan devamli aşagilnma begenilmeme herseye tepki gosterilmesi seklinde büyüdüm.
Hayatımin her evresinde kabul ettigim etmedigim tüm dönemlerde özgüven sıkintısı yasadim hayatimda yeri geldi bu kendini ifade etme sorunu yeri geldi insanlara hayır diyememe bazen sevdigim insanlara aşirı baglilik seklinde kendini gösterdi.
Anlayacaginiz birçok konuda problemlerim var
Ama en önemlilerinden biri şu ki KENDİNİ SEVME
Bazı nedenlerden dolayı uzman destegini alma isini hep sonra sonra diye öteledim tam basladim bi kac seans gittim ki kovid durumundan dolayi psikolog bi sure danisan almayacagini soyledi.
Ve ilk gittigim zaman sorunumun tamamen "Kendimi Sevmeyişimden"kaynaklı oldugunun tespitini yaptı.
Aslında belki bunu biliyordum farkındaydim ama aynaya bakarmısin baktıgında ne hissediyorsun hiç aynaya çıplak baktin mi vs gibi sorularin cevabını verdigimde resmen kendi iç dunyamda bir sarsinti hissettim kendimden cok uzak oldugumu yani tarifi cumlelerle anlatilmayacak hisler.
Bana herseyden once kendini sevmeye basla kendin için birseyler yapmaktan başlamalisin gibi telkinlerde bulundu herkes senin için Terlikli kedide kendini nasıl seviyor nasıl onemsiyir dedikleri gun dogru yolda oldugunu anlayacaksin dedi.
Ilk bir iki deniyirdum ki bu surecte tamamen hic ilerleyemeden ipler koptu.Calisiyirum ama ailemle kaliyorum ihtiyaca binaen maasin yarisindan fazlasi eve masraflara gidiyor kendime en elzem ihtiyaclari alirken bile sanki baskasinin parasini harciyormusum gibi bir cekingenlikle aliyorum telefonum bozulacak yada kaybedecegim diye hep tedirginim sanki para benden degilde baskasindan cikacak yani benim kendime masraf yaptigim seyler o kadar kısitli ki

Maddi boyut bir tarafa kadinsal yanlarım hep bastirilmis durumda sacimi evde bile farkli bi sekilde toplasam disarda farkli bi renk giysem herkes bana bakacakmis gibi geliyor kupe taki toka sevdigim ama hic kullanmadigim seyler
Yani olumluda olsa insanlar bana bakarken cekiniyorum utaniyorum hele yorum yaptikladinda yerin dibine girip çıkıyorum.

Kendimi asiri sekilde kisıtladigimi fark ettim birakın kendimi şımartmayı ben kendi cinsiyetime bile o kadar uzagım ki.

Birgun bir erkek arkadasim universiteden bi arkadasinin resmini gosterdi ben seni heo bu arkadasima benzetiyorum zayiflasan falan ayni o dedi resmini yollamisti bende laf arasinda bir kız arkadasima gosterdigimde hic sanmiyirum hadi benzedin diyelim kıza baksana nasil pozitif duruyor o kısmini ne yapacaksin demisti

Aslinda yazsam yazacak o kadar cok sey o kadar cok detay var ki sadece sizi sıkmamak adina ustun koru anlatip gecmeye calistim yinede uzun olduysa kusura bakmayin lutfen.

İşin özü insan kendini nasıl sever nerde baslar nasil adim atılir bu yastan sonra degisebilir mi bazi seyler.

Sizlerden rica benimle ayni yollardan varsa ben soyle soyle yapip astim bu surumu diyenler yada bak bu sekilde degisebilirsin diyenlerden fikir ve oneri bekliyorum
 
Düşünce tarzınızı değiştirin ki hayatınız değişsin. Öncelikle ailenizin size karşı olan tavırları tamamen sizden bağımsız sizle alakası yok bunu iyi anlayın siz onlardan bağımsız ayrı bir bireysiniz. Diyelim anne babanız size beceriksiz dedi siz gerçekten beceriksiz mi oluyorsunuz onlar öyle deyince hayır tabiki onlar size karşı yanlış bir tutum içindeler. Onların söz ve davranışlarını kulak ardı ederek başlayın ve siz her birey gibi değerlisiniz bu düşüncenin etrafına kalkan oluşturun kimse o kalkanı geçemesin.Kendinizi her halinizle kabullenin ancak bu şekilde kendinizi sevmeye başlarsınız. Küçükken babam da hep ablamla benim beceriksiz, işe yaramaz vs olduğumuzu düşünür bunu da her fırsatta dile getirirdi küçükken düşünemiyosun üzülüp oturuyorsun ama belli bir yaşa gelince diyorsun ki beceriksiz falan değilim bu benim düşüncem değil babamın düşüncesi ve beni hiç ilgilendirmiyor,.Ben aceleci olduğum yönümü de seviyorum, kızgın yönümü de seviyorum yufka yürekliliğimi de seviyorum yani her şeyimle kendimi kabullendim ve kimse de beni değersiz hissettiremez kulağını tıka geç, hayat herkese verilmiş bir armağan kimsenin bunu mahvetmesine izin verme kendini kucakla çünkü o kadar çok yara aldı ki yetmez mi sence..
 
Düşünce tarzınızı değiştirin ki hayatınız değişsin. Öncelikle ailenizin size karşı olan tavırları tamamen sizden bağımsız sizle alakası yok bunu iyi anlayın siz onlardan bağımsız ayrı bir bireysiniz. Diyelim anne babanız size beceriksiz dedi siz gerçekten beceriksiz mi oluyorsunuz onlar öyle deyince hayır tabiki onlar size karşı yanlış bir tutum içindeler. Onların söz ve davranışlarını kulak ardı ederek başlayın ve siz her birey gibi değerlisiniz bu düşüncenin etrafına kalkan oluşturun kimse o kalkanı geçemesin.Kendinizi her halinizle kabullenin ancak bu şekilde kendinizi sevmeye başlarsınız. Küçükken babam da hep ablamla benim beceriksiz, işe yaramaz vs olduğumuzu düşünür bunu da her fırsatta dile getirirdi küçükken düşünemiyosun üzülüp oturuyorsun ama belli bir yaşa gelince diyorsun ki beceriksiz falan değilim bu benim düşüncem değil babamın düşüncesi ve beni hiç ilgilendirmiyor,.Ben aceleci olduğum yönümü de seviyorum, kızgın yönümü de seviyorum yufka yürekliliğimi de seviyorum yani her şeyimle kendimi kabullendim ve kimse de beni değersiz hissettiremez kulağını tıka geç, hayat herkese verilmiş bir armağan kimsenin bunu mahvetmesine izin verme kendini kucakla çünkü o kadar çok yara aldı ki yetmez mi sence..
Yani sozlerde vardi ama sozlerden ziyade tepkisel davranislaei vardi mesela giydigimize karisan herseye mudahale edem hayatimiz uzerinde fazlaca hakimiyet kuran mesela cocuklugum anne babamdan korkmakla gecti suan iyiler ama covuklukta bir cok konuda olumsuz etkilerini yasadik

Mesela kiyafet vskonusunda maddi durumumuz iyi olmasina ragmen babam pek ilgili degildi iste anca dugun bayram gibi zamsnlarda yeni seyler alinir annemde hani sacina basina ozen gostereyim guzel giyinsin özensin falan durumlari hiç olmadi hatta küçük yasta bile kendimize cok az ozensek toplum tarafindan araniyor seklinde cirkin espirilere maruz kalirdik

Mesela bu durumu hic asamiyorum evin icinde dahi sacimi farkli bi sekilde baglasam biraz ozensem sanki herkes bakiyirmus gibi aviklama yapma ihtiyaci hissediyirum

Onerileriniz icin cok tesekkur ederim :)
 
Merhaba kızlar hepinize ailesiyle gecirecegi hafızalarinda yer edinecek cok güzel bir Ramazan ayı diliyorum.

Öncelikle belirteyim ki kendimi toparlamak ceki düzen vermek adina kırıcıda olsa tum yorumları dikkate alacağımi bilmenizi isterim

Toplumdaki bir çok hemcinsim gibi bende sevgisiz ve ilgisiz bir ailede büyüdüm bunun yanısira anne baba tarafindan devamli aşagilnma begenilmeme herseye tepki gosterilmesi seklinde büyüdüm.
Hayatımin her evresinde kabul ettigim etmedigim tüm dönemlerde özgüven sıkintısı yasadim hayatimda yeri geldi bu kendini ifade etme sorunu yeri geldi insanlara hayır diyememe bazen sevdigim insanlara aşirı baglilik seklinde kendini gösterdi.
Anlayacaginiz birçok konuda problemlerim var
Ama en önemlilerinden biri şu ki KENDİNİ SEVME
Bazı nedenlerden dolayı uzman destegini alma isini hep sonra sonra diye öteledim tam basladim bi kac seans gittim ki kovid durumundan dolayi psikolog bi sure danisan almayacagini soyledi.
Ve ilk gittigim zaman sorunumun tamamen "Kendimi Sevmeyişimden"kaynaklı oldugunun tespitini yaptı.
Aslında belki bunu biliyordum farkındaydim ama aynaya bakarmısin baktıgında ne hissediyorsun hiç aynaya çıplak baktin mi vs gibi sorularin cevabını verdigimde resmen kendi iç dunyamda bir sarsinti hissettim kendimden cok uzak oldugumu yani tarifi cumlelerle anlatilmayacak hisler.
Bana herseyden once kendini sevmeye basla kendin için birseyler yapmaktan başlamalisin gibi telkinlerde bulundu herkes senin için Terlikli kedide kendini nasıl seviyor nasıl onemsiyir dedikleri gun dogru yolda oldugunu anlayacaksin dedi.
Ilk bir iki deniyirdum ki bu surecte tamamen hic ilerleyemeden ipler koptu.Calisiyirum ama ailemle kaliyorum ihtiyaca binaen maasin yarisindan fazlasi eve masraflara gidiyor kendime en elzem ihtiyaclari alirken bile sanki baskasinin parasini harciyormusum gibi bir cekingenlikle aliyorum telefonum bozulacak yada kaybedecegim diye hep tedirginim sanki para benden degilde baskasindan cikacak yani benim kendime masraf yaptigim seyler o kadar kısitli ki

Maddi boyut bir tarafa kadinsal yanlarım hep bastirilmis durumda sacimi evde bile farkli bi sekilde toplasam disarda farkli bi renk giysem herkes bana bakacakmis gibi geliyor kupe taki toka sevdigim ama hic kullanmadigim seyler
Yani olumluda olsa insanlar bana bakarken cekiniyorum utaniyorum hele yorum yaptikladinda yerin dibine girip çıkıyorum.

Kendimi asiri sekilde kisıtladigimi fark ettim birakın kendimi şımartmayı ben kendi cinsiyetime bile o kadar uzagım ki.

Birgun bir erkek arkadasim universiteden bi arkadasinin resmini gosterdi ben seni heo bu arkadasima benzetiyorum zayiflasan falan ayni o dedi resmini yollamisti bende laf arasinda bir kız arkadasima gosterdigimde hic sanmiyirum hadi benzedin diyelim kıza baksana nasil pozitif duruyor o kısmini ne yapacaksin demisti

Aslinda yazsam yazacak o kadar cok sey o kadar cok detay var ki sadece sizi sıkmamak adina ustun koru anlatip gecmeye calistim yinede uzun olduysa kusura bakmayin lutfen.

İşin özü insan kendini nasıl sever nerde baslar nasil adim atılir bu yastan sonra degisebilir mi bazi seyler.

Sizlerden rica benimle ayni yollardan varsa ben soyle soyle yapip astim bu surumu diyenler yada bak bu sekilde degisebilirsin diyenlerden fikir ve oneri bekliyorum
Ben de bu yolun yolcusuyum bir buçuk yıldır. Geçen yıl kasım ayında öneri üzerine Zeynep Selvili Çarmıklı'nın Pembe Fili Düşünme'sini öneri üzerine okumamla başladı her şey. Benzer durumlar vardı bende de. Biri bir yerde bana baksa "Ah işte kesin çok kötü giyindiğimi düşünüyor ve o yüzden bakıyor," diye düşünürdüm. Gülerken çirkin göründüğümü düşünüyorum diye gülmezdim. Adres soramazdım salak olduğumu düşünürler diye vs. Ama sosyal kaygı bozukluğu gibi değildi tam benim durumum. Sahnede gayet iyi konuşur, kendimi bulurdum. Yine arkadaş ortamında falan kendimi gayet iyi ifade ederdim. Ama yukarıda dediğim durumlar vardı ve dışarıdan belli olmasa da içimde yaşıyordum. Her şey için kendimi çok suçlardım vs.
Neyse dediğim kitabı okuduktan sonra Zeynep Selvili Çarmıklı'nın En Acımasız Ses adlı TEDx konuşmasını izledim. Bana çok ilham olmuştu. O noktada başkalarına gösterdiğim şefkati ve müsamahayı kendime de göstermeye karar verdim. Bir anda olmadı tabi. Kendimle empati yaptım. Örneğin bana bakan birini görüp olumsuz düşüncelere kapıldığımda "Ben de gün içinde bir sürü insana bakıyorum ve onların salak falan olduğunu düşünmüyorum, sadece gözü takılmış bile olabilir," demeye başladım. Bir şey için fazlaca kendimi suçladığımda "Eğer bir arkadaşım aynı şeyi yapmış olsaydı ona nasıl davranırdım?" diye düşündüm. Cevap çoğu zaman şefkatli bir yaklaşım oluyordu. Kendime de öyle davrandım. Bazı şeylere daha espritüel yaklaştım. İzahı olmayan şeyin mizahı vardır sonuçta. Herkesi memnun edemeyeceğimi kavradım, insanların benim hakkımda ne düşündüğünün o kadar önemli olmadığının farkına vardım. Melek olsam kanat sesimden rahatsız olacaklardı sonuçta. Meditasyon da yaptım. Şu an kendimi daha çok sevdiğimi ve kendime daha çok değer verdiğimi hissediyorum. Tabi daha yolun başındayım, uzun ve güzel bir yol bu. Benim deneyimlerim bu şekilde, size de yolculuğunuzda güzellikler diliyorum.
 
Bence insan kendini kendisi için birşeyler yaparak sever
Bir gün açın müziği deli gibi dans edin
Bir gün alın önünüze sevdiğiniz bir yiyeceği çok çok keyif alarak hatta kendi kendinize konuşarak yiyin
Neşe geldikçe insan kendini sevmeye başlıyor.

Geçin aynanin karşısına saçınızı başınızı değiştirin güzel şeyler alın suçlu hissetmeyin gerek yok ki hiç oyle birşeye.

Rahatlatici müzikler dinleyin gevşeyin

Bir gün sadece kendinizi dinleyin ne istiyorum ben kimim nasıl bı hayat yaşıyorum deyip cevaplarini verin.

Daha verilebilecek çok öneri var aslında

Ama en önemlisi... Kendinizi sevin çünkü sizden bir tane daha yok :)
 
Ben de bu yolun yolcusuyum bir buçuk yıldır. Geçen yıl kasım ayında öneri üzerine Zeynep Selvili Çarmıklı'nın Pembe Fili Düşünme'sini öneri üzerine okumamla başladı her şey. Benzer durumlar vardı bende de. Biri bir yerde bana baksa "Ah işte kesin çok kötü giyindiğimi düşünüyor ve o yüzden bakıyor," diye düşünürdüm. Gülerken çirkin göründüğümü düşünüyorum diye gülmezdim. Adres soramazdım salak olduğumu düşünürler diye vs. Ama sosyal kaygı bozukluğu gibi değildi tam benim durumum. Sahnede gayet iyi konuşur, kendimi bulurdum. Yine arkadaş ortamında falan kendimi gayet iyi ifade ederdim. Ama yukarıda dediğim durumlar vardı ve dışarıdan belli olmasa da içimde yaşıyordum. Her şey için kendimi çok suçlardım vs.
Neyse dediğim kitabı okuduktan sonra Zeynep Selvili Çarmıklı'nın En Acımasız Ses adlı TEDx konuşmasını izledim. Bana çok ilham olmuştu. O noktada başkalarına gösterdiğim şefkati ve müsamahayı kendime de göstermeye karar verdim. Bir anda olmadı tabi. Kendimle empati yaptım. Örneğin bana bakan birini görüp olumsuz düşüncelere kapıldığımda "Ben de gün içinde bir sürü insana bakıyorum ve onların salak falan olduğunu düşünmüyorum, sadece gözü takılmış bile olabilir," demeye başladım. Bir şey için fazlaca kendimi suçladığımda "Eğer bir arkadaşım aynı şeyi yapmış olsaydı ona nasıl davranırdım?" diye düşündüm. Cevap çoğu zaman şefkatli bir yaklaşım oluyordu. Kendime de öyle davrandım. Bazı şeylere daha espritüel yaklaştım. İzahı olmayan şeyin mizahı vardır sonuçta. Herkesi memnun edemeyeceğimi kavradım, insanların benim hakkımda ne düşündüğünün o kadar önemli olmadığının farkına vardım. Melek olsam kanat sesimden rahatsız olacaklardı sonuçta. Meditasyon da yaptım. Şu an kendimi daha çok sevdiğimi ve kendime daha çok değer verdiğimi hissediyorum. Tabi daha yolun başındayım, uzun ve güzel bir yol bu. Benim deneyimlerim bu şekilde, size de yolculuğunuzda güzellikler diliyorum.
Siz bubkinuda baya yol kat edip ilerlemissiniz sizin adınıza cok sevindim umarim heo daha iyisi olur

Durumum bir cok konuda sizinle benzer mesela bazen kendimi cok iyi ifade edebiliyorken bazen saskin olarak tabir ediliyorum yillar once gittigim bir psikolog kendimi cok iyi ifade ettigimin altini cizerken bir arkadasim konusurken heyecan yaptigimi soyluyordu

Mesela bazi arkadaslarim beni ozguvenli gorurken gecen is yerindeki ayni yere yeni baslayan biri problem sen kaynakli degilken senin yaptigin is degilken senin panikledigini gordum gercekten cok uzuldum senin icin.Hata baskasinin hatasiyken sen neden bu kadar heyecanlaniyirsun ki dedi

Yani sevme konusu olmasada kendimi degistirme konusunda cok denemelerim oldu ama hep yarim kaldi meditasyon konusuna gelince daha once denedim bana cok iyi geliyordu ama suan ev cok kalabalik kendimle basbasa kalacagim bir alsnim olmuyor

Kitap oneriniz icin teekkur ederim ilk fırsatta okumayi dusunuyorum
 
Bence insan kendini kendisi için birşeyler yaparak sever
Bir gün açın müziği deli gibi dans edin
Bir gün alın önünüze sevdiğiniz bir yiyeceği çok çok keyif alarak hatta kendi kendinize konuşarak yiyin
Neşe geldikçe insan kendini sevmeye başlıyor.

Geçin aynanin karşısına saçınızı başınızı değiştirin güzel şeyler alın suçlu hissetmeyin gerek yok ki hiç oyle birşeye.

Rahatlatici müzikler dinleyin gevşeyin

Bir gün sadece kendinizi dinleyin ne istiyorum ben kimim nasıl bı hayat yaşıyorum deyip cevaplarini verin.

Daha verilebilecek çok öneri var aslında

Ama en önemlisi... Kendinizi sevin çünkü sizden bir tane daha yok :)
Dans edin dediginiz sey aslinda ne kadar basit bir eylem fakat benim yalniz basimayken bile yapabildigim birsey degil

İste bunlari duymak icin bu konuyu actim :)
Yapmam gereken seyleri basit gorunen seylerin onemini girmek icin

Kendini dinlemek konusu altini cizfigim bir konu oldu.
 
Dans edin dediginiz sey aslinda ne kadar basit bir eylem fakat benim yalniz basimayken bile yapabildigim birsey degil

İste bunlari duymak icin bu konuyu actim :)
Yapmam gereken seyleri basit gorunen seylerin onemini girmek icin

Kendini dinlemek konusu altini cizfigim bir konu oldu.

Gerçekten çok basit şeyler bile çok fark yaratıyor.

Mesela ben dogumgunlerimi kendim kutlarım bı pasta mum ve hediye.
Bunu mutlaka deneyin. Bugün yeni hayatımın ilk günü deyin kutlayın ufleyin mumlarinizi yiyin pastanızı. O kadar çok şeyi değiştirecek ki bu
 
Merhaba kızlar hepinize ailesiyle gecirecegi hafızalarinda yer edinecek cok güzel bir Ramazan ayı diliyorum.

Öncelikle belirteyim ki kendimi toparlamak ceki düzen vermek adina kırıcıda olsa tum yorumları dikkate alacağımi bilmenizi isterim

Toplumdaki bir çok hemcinsim gibi bende sevgisiz ve ilgisiz bir ailede büyüdüm bunun yanısira anne baba tarafindan devamli aşagilnma begenilmeme herseye tepki gosterilmesi seklinde büyüdüm.
Hayatımin her evresinde kabul ettigim etmedigim tüm dönemlerde özgüven sıkintısı yasadim hayatimda yeri geldi bu kendini ifade etme sorunu yeri geldi insanlara hayır diyememe bazen sevdigim insanlara aşirı baglilik seklinde kendini gösterdi.
Anlayacaginiz birçok konuda problemlerim var
Ama en önemlilerinden biri şu ki KENDİNİ SEVME
Bazı nedenlerden dolayı uzman destegini alma isini hep sonra sonra diye öteledim tam basladim bi kac seans gittim ki kovid durumundan dolayi psikolog bi sure danisan almayacagini soyledi.
Ve ilk gittigim zaman sorunumun tamamen "Kendimi Sevmeyişimden"kaynaklı oldugunun tespitini yaptı.
Aslında belki bunu biliyordum farkındaydim ama aynaya bakarmısin baktıgında ne hissediyorsun hiç aynaya çıplak baktin mi vs gibi sorularin cevabını verdigimde resmen kendi iç dunyamda bir sarsinti hissettim kendimden cok uzak oldugumu yani tarifi cumlelerle anlatilmayacak hisler.
Bana herseyden once kendini sevmeye basla kendin için birseyler yapmaktan başlamalisin gibi telkinlerde bulundu herkes senin için Terlikli kedide kendini nasıl seviyor nasıl onemsiyir dedikleri gun dogru yolda oldugunu anlayacaksin dedi.
Ilk bir iki deniyirdum ki bu surecte tamamen hic ilerleyemeden ipler koptu.Calisiyirum ama ailemle kaliyorum ihtiyaca binaen maasin yarisindan fazlasi eve masraflara gidiyor kendime en elzem ihtiyaclari alirken bile sanki baskasinin parasini harciyormusum gibi bir cekingenlikle aliyorum telefonum bozulacak yada kaybedecegim diye hep tedirginim sanki para benden degilde baskasindan cikacak yani benim kendime masraf yaptigim seyler o kadar kısitli ki

Maddi boyut bir tarafa kadinsal yanlarım hep bastirilmis durumda sacimi evde bile farkli bi sekilde toplasam disarda farkli bi renk giysem herkes bana bakacakmis gibi geliyor kupe taki toka sevdigim ama hic kullanmadigim seyler
Yani olumluda olsa insanlar bana bakarken cekiniyorum utaniyorum hele yorum yaptikladinda yerin dibine girip çıkıyorum.

Kendimi asiri sekilde kisıtladigimi fark ettim birakın kendimi şımartmayı ben kendi cinsiyetime bile o kadar uzagım ki.

Birgun bir erkek arkadasim universiteden bi arkadasinin resmini gosterdi ben seni heo bu arkadasima benzetiyorum zayiflasan falan ayni o dedi resmini yollamisti bende laf arasinda bir kız arkadasima gosterdigimde hic sanmiyirum hadi benzedin diyelim kıza baksana nasil pozitif duruyor o kısmini ne yapacaksin demisti

Aslinda yazsam yazacak o kadar cok sey o kadar cok detay var ki sadece sizi sıkmamak adina ustun koru anlatip gecmeye calistim yinede uzun olduysa kusura bakmayin lutfen.

İşin özü insan kendini nasıl sever nerde baslar nasil adim atılir bu yastan sonra degisebilir mi bazi seyler.

Sizlerden rica benimle ayni yollardan varsa ben soyle soyle yapip astim bu surumu diyenler yada bak bu sekilde degisebilirsin diyenlerden fikir ve oneri bekliyorum
Tamda aynı seylerı hıssedıyrm. Bugun tamda bunları dusunuyordum. Yorumları takıp edeceğim. Kendımjzı sececegımız nıce guzel gunlere 🥰
 
Girl belli ki benzer yollardan geçmişiz. Sana uzun bir cevap da yazacağım daha, ama az sonra iftar vakti burda :KK70: şimdiden şu kadrini yazayım: herkes sana kendini sev der, ama bunu nasıl başaracağıni söylemez. İş sadece kendine iyilik yapmakla bitmiyor maalesef. Sonra uzun yazacağım, ama yazının bir cok yerinde kendimi gördüm. Ayni yolun yolcusuyuz ❤️
 
Prof. Dr. Binnur Yeşilyaprak PDR bölümünde hocamızdır.
Bu paylaşımını ben çok beğendim.
Size online olarak terapiye devam etmenizi YouTube'da Beyhan Budak, Tülay Kök ve Gülseren Budayıcıoğlu'nu dinlemenizi tavsiye ederim.
Üç isim de psikoloji eğitimi ve vasfi olan kişiler.
Dr. Gülcan Özer'in İnstagram hesabını da takip edebilirsiniz.
İsterseniz size kitap da tavsiye ederim.
Ben de uzman psikolojik danışmanım.
 

Eklentiler

  • IMG_5557.jpg
    IMG_5557.jpg
    56,7 KB · Görüntüleme: 105
Girl belli ki benzer yollardan geçmişiz. Sana uzun bir cevap da yazacağım daha, ama az sonra iftar vakti burda :KK70: şimdiden şu kadrini yazayım: herkes sana kendini sev der, ama bunu nasıl başaracağıni söylemez. İş sadece kendine iyilik yapmakla bitmiyor maalesef. Sonra uzun yazacağım, ama yazının bir cok yerinde kendimi gördüm. Ayni yolun yolcusuyuz ❤

O yazi aslinda o kadar eksik ki aslinda

Yazmanizi bekliyor olacagim
 
Prof. Dr. Binnur Yeşilyaprak PDR bölümünde hocamızdır.
Bu paylaşımını ben çok beğendim.
Size online olarak terapiye devam etmenizi YouTube'da Beyhan Budak, Tülay Kök ve Gülseren Budayıcıoğlu'nu dinlemenizi tavsiye ederim.
Üç isim de psikoloji eğitimi ve vasfi olan kişiler.
Dr. Gülcan Özer'in İnstagram hesabını da takip edebilirsiniz.
İsterseniz size kitap da tavsiye ederim.
Ben de uzman psikolojik danışmanım.
Tabikide isyerim digerlerinide dikkate alacagimdan emin olabilirsiniz

Burdaki olumlu yada olumsuz tum yoruari onemsiyorum bana guzel seyler kazandiracagini dusunerek

Ekteki yazida cok guzeldi annem babami tam olarak affettimde diyenem suclamiyorumda diyemem ama ama su var ki nen etkilerinden kurtulmak istiyorum ama basarili olamiyorum

Keske bulundugum sehirden kimsenin beni tanimadigi bir sehire gitme sansim olsaydi sifirdan baslangic yapmak isterdim
 
O yazi aslinda o kadar eksik ki aslinda

Yazmanizi bekliyor olacagim

Merhaba tekrar. Benim şahsi yaşadıklarımı aslında yazıp uzatmak istemiyorum, ama sizinle benzer hisleri paylaştım uzun süre. "yetiştilme tarzım" dan dolayı aslında öz güvensiz, sevgiye muhtaç ve benliğinde yani kendinden bi habe bir insandım. Bizi bastırarak yetiştirdiler. Hem kız olarak bastırıldık, ama kişilik olarak da bastırıldık. En cok annem tarafından. Herseyimiz suç, kusur, hep "başına iş açıyorduk" halbuki yaptığımızı birşey yoktu. Sonuc olarak uzun bir zaman bizden beklendiği gibi robot bir şekilde hayatımızı sürdürdük. Babami kaybettikten sonra evdeki bütün dengeler değişti. Zamanla biz daha çok evde söz sahibi olduk. Aslinda evin yükü bizim omuzumuza bindi. Bu bir kac sorun beraber getirdi: 1. Dünyadan ve insanlardan bi haber büyütüldük.
2. Öz güvenimiz yok.
3. Elimizden tutacak da kimse yoktu.
Tüm bu kargaşanın içinde okuyup ve çalışıyorsun, insanlar seni güçlü biliyor, çünkü güçlü görünüyorsun. Ben sonunda depresyon ve panik hastası olarak hastanelik oldum. Dönüm noktası da tam orda başladı.
Yere çakıldıktan sonra zaten yok olmuş benliğimi sorgulamaya başladım. Ben kimim? Neden bu hala geldim? Neden yemekten içmekten kesildim (uzun boyluyum 48 kiloya düştüm bir ara). Bana ne oldu?!
İşte tam orda fark ettim ki: Ben kendimi herşeyden mahrum bırakmışım. Bunun baş sebebi de çocukluğuma dayanıyor. O sevilmek hissi ve değer sizlik hissi zannettigimden cok daha derin işlemiş. Danimarkali bir yazar demişti: çocuklarimizla konuşma şeklimiz onların iç sesi oluyor diye. Bendede öyleydim. Ailemde bana karşı kullanılan eleştirici dil artık iç sesim olmuştu. Başkalara karşı cok iyidim, kendimi döve döve bitiremiyordum.o yere çakılmış vaziyette anladım ki: benim kim olduğumdan hiç haberim yok. Çocukluğumdan bu yana benimle ilgili hersey bastırıldı ve bilinmek istenmedi. Saç rengimden başla vücudum la devam et herseyimle dalga geçildi. Hep kendime eksik ve yetersiz gözüyle baktim. Eh bu gözle kendine bakan kendine güzel der mi? Üstüne çeşit çeşit elbise deneyip üstünde beğenir mi? Beğenmez. Cünkü baktığı göz kendi gözü değil. İçindeki ses kendi sesi değil.
Şimdi "kendini sev" çok duyduğumuz bir söz. Hatta reklamlardada cok severek kullanılır. Ama kendini sevmek nedir? Kendinin sevmek için önce kendini tanımam gerekir ve kendini kabul etmen gerekir. Kabul etmek kelime yaniltmasin. "Ben kendimi kabul ettim, tamamim" diye birsey degil bu. Şimdiki halinizi ve olduğunuz yeri kabul edip, ama varmak istedikleriniz yerleri hedef olarak göz alarak kabul etmek. Cünkü hiçbirimiz olmak istediğimiz yerde henüz değiliz. Hic kendinize sordunuz mu: Ailemin üstümde bıraktığı bütün etkilerden önce ben kimdim? İnandıklarımin ne kadari benim fikrim, ne kadarı baskalarin fikri? En basiti kiyafet ile ilgi yazdığınız: kendinizi nasıl hissettiğinizden önce baskalarin ne düşündüğünü düşünüyorsunuz. Ben uzun süre güzel elbiseler giymedim. Kimine göre çünkü bana yakışmıyormus. Bana kim tekrar güzel elbise giydirdi biliyormusunuz? O zamanlarda iki yaşında olan oğlum. Bir elbise giydim, tam tekrar cikartacaktim bana "anne cok güzel oldun" dedi. Bendeki şoku bir düşünün. Kaç yaşıma gelmişim, ama çocuğumun o sözü içimden birseyi kopartıp atti. Tüm o "sana elbise yakışmıyor" diyenlerin sesini. Cünkü oğlumun orda arabaları ile oynarken birden bakıp öyle söylemesi iç hesapsız, beni yaralamak için söylemeyen sözlerdi. Simdi dolabımda bir sürü rengarenk elbiseler var,çünkü düşündüm de bende aslında kendime yakıştırıyorum :KK70: öz sevgi bence sorgulamaktan geçer. Ben bu iyileşme süreci bana yaralar açan insanlardan bağımsız görüyorum. Onlar yaraları açtı, ama onları kapatmak benim elimde. Siz kendinizi geliştirdiginiz insanların da sizinle aynı anda geliştiği anlamına gelmez. Onun icin onlardan beklememek lazim birseyler. Cok uzun yazabilirim aslında. :KK70: insallah az cok ne demek istediğimi anlatabilmisimdir.
 
Yani o surec uzarsa tekrar devam etmek vs o yuzden burdan cozum arama yoluna gittim
O zaman lütfen kendinizi bir kenara koyun. Mesela sabah uyandınız ve makyaj yapmak istediniz: sakın "bu benim yapabileceğim bir şey değil" demeyin. Eğer bir vücutta ve bir karakterde yaşamak sizi rahatsız ediyorsa o siz değilsinizdir. Kendinizin farkına varmak zor bir süreç çünkü normal bir insanın uzun yıllara yayarak yaşadığı değişimi sizin kısa bir sürede yaşamanız gerekecek. Kendiniz olduğunu düşünmediğiniz ama keşke böyle olsaydım diye düşündüğünüz insanı taklit edin. Tiyatro bu yüzden özgüveni arttırır denir ya çünkü özgüveni olan bir karakteri yansıtır, o karakterle bir olur ve kendinizle karakter arasında bir bağ kurarsınız. Sizin karakteriniz şu anda ortaya çıkmamış bir inci gibi. Kim olmak istediğinizi düşünün, o kişi aslında sizsiniz. Siz sorunlarınızın farkındasınız değil mi? Bu sizi güçlü kılar. Probleminizi bilmek sizi güçlü ve yeniliğe hazır bir kadın yapar. Dışarıda sizin, gerçek sizin, olacağınıza benim inandığım kişinin karakterine bayılacak bir sürü insan var. Kimseye kulak asmayın. Belki en zoru bu ama kendinizi yaratırken tamamen ben odaklı olmalısınız. Bencil olun. Kendinizi düşünün. Zararlı bir bencillikten bahsetmiyorum. Bir şey yapmadan önce kendinizi mutlu edip etmeyeceğini düşünün, başkasının mutluluğu için uğraşarak zaman ve efor harcamayın. Kendinizi mutlu edin ki etrafınızdakiler de o ışığı fark etsin. Kendinize çok iyi bakın, mutlu olun.
 
X