- 28 Kasım 2010
- 42.241
- 140.298
- 798
- Konu Sahibi heygirlgirl
-
- #121
Üste gelecek bir şey yok. Yaşınız çok mu küçük acaba,öfke kontrolü küçük yaşlarda olabiliyor ama toplu ortamlarda yanlış sövmek falan.Bende bunu anlatmaya çalışıyorum ben terbiyemi bozdum bunun farkındayım.
Ama hepsi üstüme üstüme geliyor elim ayağım titriyor şu anda gerçekten.
Bu sitede ne zaman farklı bir fikir ortaya atsam linç ediliyorum.
Magandalık yani başka birşey değil.
Hakaret etmek de fikir olmuş. Keşke karşıdaki insanın seviyesini bilseler de kullanmasalar o kıymetli hitabı.O da sizin fikriniz.
Benim fikrim de bu.
Hakaret değilHakaret etmek de fikir olmuş. Keşke karşıdaki insanın seviyesini bilseler de kullanmasalar o kıymetli hitabı.
Bana olmasın rica edeceğim amme hizmetiBuyurun amme hizmeti olsun herkese ve sizedarkmore . Hocamın hikayesi ve aslinda karsidaki kişiyi ne kadar yüceliğini anlamanız için;
Bugün Onun Doğum Günü! Sinan Cemgil günümüzde de çok kullanılan "HOCAM"lı hitap şeklini başlatan isimdi. Hikaye Ankara’da, ODTÜ’de başlamış ve Türkiye’de her bölgeye yayılmıştı. Cemgil, varlıklı ve aydın bir aileden gelişi, sosyal çevresi, aldığı eğitim ve yetenekleriyle İngilizce, Fransızca, İspanyolca, İtalyanca ve Latinceyi çok iyi biliyordu. Arkadaşlarına Dante’den İtalyanca dizeler ve henüz Türkçe’ye çevrilmeyen Marks kitaplarını Türkçeleştirerek okurdu. Hatta anlatılanlara göre, Sinan bir gün mimarlıkla ilgili bir kitap bakmak için arkadaşlarından biriyle Ankara'da İtalyan Kültür Merkezi'ne gider. Oradaki kadın memurla İtalyanca, yanındaki arkadaşıyla da Türkçe konuşur. Bu konuşmayı duyan görevli kadın dayanamayıp Sinan'a sorar: "Ne kadar güzel Türkçe konuşuyorsunuz. Nerede öğrendiniz?"... Sinan Cemgil, bir kütüphaneden farksız donanımı, politik birikimi ve hitabet yeteneği ile de herkesce kabul edilen bir isim olmuştu. Bu nedenlerle arkadaşları kendisine "Hoca" diye hitap ederdi. Ancak Sinan tevazu göstererek başka bir amaçla ''Hocam''lı cümleleri başlatıp yaygınlaştırdı. Sinan’ın “Hocam” dedikleri bildiğimiz hocalar değildi elbette. Amacı, müstahdeme, bakkala, otobüs biletçisine, arkadaşına vs vs kimle konuşuyorsa ''Hocam'' diye söze başlayarak ''sen benden daha iyi bilirsin'' tevazusuyla karşı tarafa üstünlük ve öncelik sağlamış olup onure ederek insanlar arasındaki sınıf farkını kaldırmaktı. Hümanist, halkçı ve eşitlikci yanıyla en hoşuna giden kelimelerden biriydi bu. Sinan Cemgil'in slogan olmuş anlamlı sözlerinden biri olan “Biz ODTÜ’de İngilizce Üç Kelime Öğrendik: Yankee Go Home” da unutulmayan duruşları arasındadır. Bugün onun doğum günü! 15 Kasım 1944... Eğer yaşasaydı, izin verilseydi yaşamasına 74 yaşında olacaktı. 68 kuşağının devrimci liderlerinden son derece iyi eğitimli, idealist ve hoca lakaplı dopdolu bir karakter olan Cemgil, işçi, köylü ve emekçi sınıfının hakları uğruna can veren emperyalizm karşıtı bir yurtseverdi. Üzüntüyle anıyorum. Tüm yiğitlere ve devrim ruhuna selam olsun...’’
Herkesin kendi seviyesinde ortamı var tabi doğrudur.Bana olmasın rica edeceğim amme hizmeti
Günümüzde hocam hitabını kullanan adamların sizin açıkladığınız anlamda kullanıyor olma ihtimali yüzde sıfır çünkü.
Bahsettiğiniz hitabeti biliyorum, günümüzdekiyle alakası yoktur.
O da sizin fikriniz.
Benim fikrim de bu.
Ya ben eleştiriye açık insanım.Üste gelecek bir şey yok. Yaşınız çok mu küçük acaba,öfke kontrolü küçük yaşlarda olabiliyor ama toplu ortamlarda yanlış sövmek falan.
Herkes farklı düşünür, farklı görür. Yapacak bir şey yok. Eleştiri alınca hemen sövmeyin derim
Seviyem sizinkinden düşük olabilir,siz varsın yüksekte olun sorun değil. Neticede fabrikada çalışan mühendisim ben. Siz daha iyilerine layık olabilirsiniz.Herkesin kendi seviyesinde ortamı var tabi doğrudur.
Bir şey söylemek istiyorum; değilsiniz.Ya ben eleştiriye açık insanım.
Ya hakaret etti diyor ,küfür dışındakiler de hakaret oluyor sadece küfür değil yarıdan çoğunuz bana hakaret etti .Hakaret etmek de fikir olmuş. Keşke karşıdaki insanın seviyesini bilseler de kullanmasalar o kıymetli hitabı.
Bana en garip gelen de alakasız kişilerin gereksiz samimiyete girmesi zaten. Psikoloğun danışanıysam sekreter bana neden hocam demeli ki? X hanım diye hitap eder geçer. Ne hocası?Ya ben eleştiriye açık insanım.
Sorun gerçekten birşeyleri anlamak istememeniz ben kabul ediyorum alınganlık yapıyorum ama alınganlık yapmaktada haklı olduğumu anlatmaya çalışıyorum.
Kimse kimseye hocam diyemez bu nasıl mantığınıza sığıyor?
Okulda doç. Olsam Prof. Olsam doktor olsam birşey olsam anlarım hocam demesine bir insanın .
İlk konu girdiğimdede buna benzer bir eleştiri yapıldı psikologsan hocam demesi normal dedi .
Bende dedim ki ben daha öğrenciyim.
Hadi üniversite sınırları içerisinde bu duruma hocam kelimesine hak veririm ama aynı şeyi üniversite dışındada yaşıyorum diğer yorum yapanada hak veriyorum bu bir magandalıktır.
Evet benim ağzım bozuk öfke kontrolüm olmayabilir.
Zaten bu konu dolayısı ile tedavi görüyorum ilaç tedaviside görüyorum terapi de görüyorum.
Ve malesef bu tarz insanlar yüzünden hiç iyileşeceğimide düşünmemeye başladım.
1-Türkçen bozuk diyor (Nereden biliyor Türkçemin bozuk olduğunu sinirden hızlı yazıyorum.)
2-Rahatsızlığım için dekan üniversitenin dekanı yardımcı oluyor(ki genelde diksyonun çok iyi der.)
3-Hocam kelimesini gerçekten savunmaları beni sinir eden durum.
4-ben eleştirilere değil bakış açılarına kızgınım.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?