- 6 Aralık 2020
- 71
- 72
Sizdende Allah razı olsun. İmtihan ne kadar büyükse sabrida o kadar büyük. Allah veriyor Sabrı ferahlatıyor kalbi inancımız olmasa ayakta duramaz dik. Hamd olsun. Şükredecek çok şeyimiz var. Mesela yanımızda vefat etmediler onların o hallerini görmedik. Benim kızımı solunum cihazına bağlanacaktı ve yanımda vefat etseydi ne olurdu nasıl olurdum hiç bilmiyorum. Allah bizi biliyor demekki kaldiramayacktik bu imtihanı Rabbim aldı yanına olsun diyorum ben elbet bu sıkıntının ardından doğar güneş. Ben size çok üzüldüm insanın eşi diğer yarısı aslında onunda yavrusu ve bu şekilde konuşması hakikaten hoş değil. Evlat ya yani o acı bitermi acını yaşadın yeter normale dönmek öyle kolaymı evet işimizi yapıyoruz yemek yiyoruz ama aklımız hep evladimizda yillar geçer o acı geçmez Allah alistirir sabrederiz ölünce kavuşuruz ama evliliğinizi gözden geçirmeniz ek doğru karar Allah yardımcınız olsun ciğeriniz yanarken birde Can yoldaşım dediğiniz kişiyle uğraşmak daha Zor imtihan Allah kolaylaştırsin canım kardeşim. Rabbim yardımcın olsun. Çok üzüldümGözlerim bir kez daha doldu şuan ama bu sfer sizin içinbaşınız sağolsun. Dediğiniz gibi bir gün onlarla buluşma ümidine tutunarak yaşıyoruz yaşıyorsak da. İçinizin acısını anlıyor olsam da aylardır yaşadığınızı hayal bile edemiyorum, çok ama çok kötü oldum. Kuzunuz dediğiniz gibi şuan aklımızın alamayacağı kadar güzel bir yerde. Benim oğlum da öyle. Kimbilir biz böyle acımızı paylaşırken yavrularımız da orda bir araya gelmiş ve dediğiniz gibi şuan bizi izliyorlardır. Ne mutlu size, isyan etmeyişinize ve iman gücünüze. Verdiğiniz müjde sahiden de aklı selim düşününce en büyük teselli. Cennette şuan mahrum kaldığımız o taze bebek kokusunu ebedi alacağız inşallah.
Eşim bu yaptıklarından pişman olur mu birgün inanın hiç emin değilim. Bu kadarını yapan bir adamdan her şeyi bekliyorum. Ona kendimi anlatmaktan, beni anlamasından vazgeçtim artık. Pişman olsa da anlasa da bir önemi yok artık. Kendi yoluma bakmaya kararlıyım. Yaşadıklarım beni fazlasıyla tüketmişken, onun yüzünden günlerdir içime içime ağlarken ona akıtacağım tek bir damla gözyaşım kalmadı artık.
Rabbim metanetinizi korumayı nasip etsin. Gücünüze güç katsın inşallah. Ve bana yazma lütfunda bulunmanız bana da ayrıca güç verdi. Güzel insan, Allah razı olsun sizden
Siz çok güzel bir annesiniz gerçekten sizin o acınızı yüreğimden hissediyorum evlat sahibi olmak için o cabalayisinizi yürekten hissediyorum o zorluğuGözlerim bir kez daha doldu şuan ama bu sfer sizin içinbaşınız sağolsun. Dediğiniz gibi bir gün onlarla buluşma ümidine tutunarak yaşıyoruz yaşıyorsak da. İçinizin acısını anlıyor olsam da aylardır yaşadığınızı hayal bile edemiyorum, çok ama çok kötü oldum. Kuzunuz dediğiniz gibi şuan aklımızın alamayacağı kadar güzel bir yerde. Benim oğlum da öyle. Kimbilir biz böyle acımızı paylaşırken yavrularımız da orda bir araya gelmiş ve dediğiniz gibi şuan bizi izliyorlardır. Ne mutlu size, isyan etmeyişinize ve iman gücünüze. Verdiğiniz müjde sahiden de aklı selim düşününce en büyük teselli. Cennette şuan mahrum kaldığımız o taze bebek kokusunu ebedi alacağız inşallah.
Eşim bu yaptıklarından pişman olur mu birgün inanın hiç emin değilim. Bu kadarını yapan bir adamdan her şeyi bekliyorum. Ona kendimi anlatmaktan, beni anlamasından vazgeçtim artık. Pişman olsa da anlasa da bir önemi yok artık. Kendi yoluma bakmaya kararlıyım. Yaşadıklarım beni fazlasıyla tüketmişken, onun yüzünden günlerdir içime içime ağlarken ona akıtacağım tek bir damla gözyaşım kalmadı artık.
Rabbim metanetinizi korumayı nasip etsin. Gücünüze güç katsın inşallah. Ve bana yazma lütfunda bulunmanız bana da ayrıca güç verdi. Güzel insan, Allah razı olsun sizden
Başınız sağolsun, çok üzüldümKızlar dayanamıyorum artık, kimseler anlamıyor beni etrafımda. Buradan anlayan duyan birileri olur umarım çığlıklarımı.
Yaklaşık 7 yıldır evliyim, 35 yaşına dayandım. Hep çocuk sahibi olmayı istedim, eşim ilk başlarda buna yanaşmadı. Sonra tamam dedi bu sefer de hamile kalamadım. Kendimce ne kürler vitaminler kullandım aylarca. Ardından sperm problemi olduğunu öğrendik ve tüp bebek tedavisi gördük. Embriyolarımız oldu şükür 4 sefer transfer oldum. Rahim kalınlaşması problemi de yaşadım transferlerde. Neler neler denedim. Artık olduğu kadarıyla deyip transferler yapıldı. İlk denemede tutmadı. 2. denemede pozitifi gördük, havalara uçtum. Ama çok kısa sürdü, ertesi testte değerim yükselmedi yani kimyasal oldu. 3. denemede yine pozitifi gördük. Değer yükselir mi yükselmez mi derken kalp atışını duyduk ama 8.haftada malesef kalbi durdu miniğimin. Kahroldum. Son embryomuz kalmıştı umutsuz bi şekilde onunla 4.denememizi yaptık ve yine pozitifi gördük. Korku ve endişe hep oldu ama tüm kontroller çok iyi gitti. Oğlummm deyip her gün şükredip dualarla yattım kalktım. Hayaller kurdum. Onunla konuştum, ninniler dinlettim. Eşimse hamilelik döneminde çok üzdü beni. Bana ne zaman bağırsa benim canım oğlum tekmeleriyle “anne buradayım ben, sen üzülme” derdi sanki. Yaşadığım şehirde yalnız sayılırım. Akraba eş dost çevremin çoğu başka şehirde. Kısacası oğlum benim gerçekleşmiş hayalim, kabul olunmuş duam, yaşama sevincim, hatta en yakın dostum olmuştu. Gebeliğimin 6.ayını tamamlamak üzereyken dahası her şey yolundayken oğlumun hareketini hissetmedim bir gün. Önceki akşam kıpır kıpırdı halbuki içimde. Yüreğime bir sızı düştü akşama kadar bekledim ve acile gidelim dedim. O ultrason ekranında kuzumu öylece hareketsiz görmek ve doktordan “malesef” kelimesini duymak hayatımın en büyük travması oldu. İnanamadım. Benim canımın canı melek olmuştu. Her şeyim hayatım yine yarım kaldı. Verilen ilaçlarla ertesi günü doğum yaptım. Onca acıya rağmen bomboş kalmıştı kucağım. Evladımı göstermediler bile. Ve diğer gün benim meleğimin o minik bedenini benim hayatımla beraber toprağın altına koydular. Ne özlüyorum onu bir bilseniz!!!
Bu kabusun üzerinden henüz 20 gün geçti. Acım çok taze. 20 yıl geçse de unutabileceğim bir şey değil. Ve dahası acımı yaşamama izin vermiyorlar. Eşim ilk bir haftadan sonra bana anlayış göstermemeye başladı. “Yeter be, bi tek çocuğunu kaybeden sensin değil mi. Yetti artık üzülüp durduğun. Sen acıdan beslenmeyi seviyorsun, sanki bilmiyorum seni. Bahanen de hazır üzülmeye. Git at kendini aşağıya dayanamıyorsan. Zaten sana çocuk falan da yok, tedaviye de bi daha başlarsam hadi bakalım görürsün.” Bu cümleleri duyuyorum. Halbuki yıllardır ne uğraş verdim, neler yaşadım ve ne kadar istediğimi kendisi biliyor en iyi. Annesi de güya bize destek olmak için yanımıza geldi geçen hafta. O da benim acıma anlayış ve saygı göstermiyor. Yok hayata dönmeliymişim, bu böyle olmazmış. Ki böyle dediği için zaten onunlayken içime içime ağlıyorum belli etmeyeyim, yine eleştirilmeyeyim diye bişeylere tutunuyorum. Yemekler pastalar yapıyorum, onunla aptal aptal diziler izleyip yorumlar yapıyorum, beraber yürüyüşlere çıkıyorum. Bunlara rağmen ‘bu böyle olmaz hayata dönmelisin” diye azar işitiyorum kadından sırf ben bu ara hamile ya da bebek görmek içimi acıtıyor dedim diye. Eşimin yanındayken de tutuyorum kendimi. İçime içime ağlıyorum. Bağrıma bir taş oturmuş durumda şuan.
Ne yapacağımı bilmiyorum. Ailemle konuşsam zaten onlar da kahroldular benim bu kaybıma. Daha fazla onları da üzmek istemiyorum. Bikaç arkadaşımla telefonda konuşuyorum gizlice odaya kapanarak anca. Bu da bir yere kadar. Artık nefes alamıyorum sanki sıkıştım kaldım. Kaynana falan bi tarafa da eşim dediğim adamın bu tavırları beni kahrediyor. Zerre anlayışı, merhameti dahası sevgisi yok bana karşı. Hala niye duruyorum burda onu da bilmiyorum. Aslında biliyorum çünkü evli olduğum adam boşanmayla çirkinleşecek karakterde bir adam. Böyle bir adamdan çocuk istemek bile başlı başına bir hata. Onu da biliyorum. Hayatıma son versem diyorum inancım dikiliyor karşıma. Ecelimle ölsem diye dua etmeye başladım artık, hem meleğime kavuşurum hem bu insanlardan kurtulurum böylelikle diye.
Bana bir şey söyleyin nolur. Evladımın acısı, meleğimin hasreti her gün büyüyor içimde. Ve ben böyle yanarken tek gözyaşı dökmeme dahi izin yok deyim yerindeyse. Söyleyin ben şimdi ne yapayım?
Eşiniz hayvanın teki.. Çok ciddi söylüyorum tam bir PİSLİK! Böyle bir insana çocuk doğuracağınıza sperm bankasından falan alıp çocuk doğurun. Kurtulun bu pislikten.Kızlar dayanamıyorum artık, kimseler anlamıyor beni etrafımda. Buradan anlayan duyan birileri olur umarım çığlıklarımı.
Yaklaşık 7 yıldır evliyim, 35 yaşına dayandım. Hep çocuk sahibi olmayı istedim, eşim ilk başlarda buna yanaşmadı. Sonra tamam dedi bu sefer de hamile kalamadım. Kendimce ne kürler vitaminler kullandım aylarca. Ardından sperm problemi olduğunu öğrendik ve tüp bebek tedavisi gördük. Embriyolarımız oldu şükür 4 sefer transfer oldum. Rahim kalınlaşması problemi de yaşadım transferlerde. Neler neler denedim. Artık olduğu kadarıyla deyip transferler yapıldı. İlk denemede tutmadı. 2. denemede pozitifi gördük, havalara uçtum. Ama çok kısa sürdü, ertesi testte değerim yükselmedi yani kimyasal oldu. 3. denemede yine pozitifi gördük. Değer yükselir mi yükselmez mi derken kalp atışını duyduk ama 8.haftada malesef kalbi durdu miniğimin. Kahroldum. Son embryomuz kalmıştı umutsuz bi şekilde onunla 4.denememizi yaptık ve yine pozitifi gördük. Korku ve endişe hep oldu ama tüm kontroller çok iyi gitti. Oğlummm deyip her gün şükredip dualarla yattım kalktım. Hayaller kurdum. Onunla konuştum, ninniler dinlettim. Eşimse hamilelik döneminde çok üzdü beni. Bana ne zaman bağırsa benim canım oğlum tekmeleriyle “anne buradayım ben, sen üzülme” derdi sanki. Yaşadığım şehirde yalnız sayılırım. Akraba eş dost çevremin çoğu başka şehirde. Kısacası oğlum benim gerçekleşmiş hayalim, kabul olunmuş duam, yaşama sevincim, hatta en yakın dostum olmuştu. Gebeliğimin 6.ayını tamamlamak üzereyken dahası her şey yolundayken oğlumun hareketini hissetmedim bir gün. Önceki akşam kıpır kıpırdı halbuki içimde. Yüreğime bir sızı düştü akşama kadar bekledim ve acile gidelim dedim. O ultrason ekranında kuzumu öylece hareketsiz görmek ve doktordan “malesef” kelimesini duymak hayatımın en büyük travması oldu. İnanamadım. Benim canımın canı melek olmuştu. Her şeyim hayatım yine yarım kaldı. Verilen ilaçlarla ertesi günü doğum yaptım. Onca acıya rağmen bomboş kalmıştı kucağım. Evladımı göstermediler bile. Ve diğer gün benim meleğimin o minik bedenini benim hayatımla beraber toprağın altına koydular. Ne özlüyorum onu bir bilseniz!!!
Bu kabusun üzerinden henüz 20 gün geçti. Acım çok taze. 20 yıl geçse de unutabileceğim bir şey değil. Ve dahası acımı yaşamama izin vermiyorlar. Eşim ilk bir haftadan sonra bana anlayış göstermemeye başladı. “Yeter be, bi tek çocuğunu kaybeden sensin değil mi. Yetti artık üzülüp durduğun. Sen acıdan beslenmeyi seviyorsun, sanki bilmiyorum seni. Bahanen de hazır üzülmeye. Git at kendini aşağıya dayanamıyorsan. Zaten sana çocuk falan da yok, tedaviye de bi daha başlarsam hadi bakalım görürsün.” Bu cümleleri duyuyorum. Halbuki yıllardır ne uğraş verdim, neler yaşadım ve ne kadar istediğimi kendisi biliyor en iyi. Annesi de güya bize destek olmak için yanımıza geldi geçen hafta. O da benim acıma anlayış ve saygı göstermiyor. Yok hayata dönmeliymişim, bu böyle olmazmış. Ki böyle dediği için zaten onunlayken içime içime ağlıyorum belli etmeyeyim, yine eleştirilmeyeyim diye bişeylere tutunuyorum. Yemekler pastalar yapıyorum, onunla aptal aptal diziler izleyip yorumlar yapıyorum, beraber yürüyüşlere çıkıyorum. Bunlara rağmen ‘bu böyle olmaz hayata dönmelisin” diye azar işitiyorum kadından sırf ben bu ara hamile ya da bebek görmek içimi acıtıyor dedim diye. Eşimin yanındayken de tutuyorum kendimi. İçime içime ağlıyorum. Bağrıma bir taş oturmuş durumda şuan.
Ne yapacağımı bilmiyorum. Ailemle konuşsam zaten onlar da kahroldular benim bu kaybıma. Daha fazla onları da üzmek istemiyorum. Bikaç arkadaşımla telefonda konuşuyorum gizlice odaya kapanarak anca. Bu da bir yere kadar. Artık nefes alamıyorum sanki sıkıştım kaldım. Kaynana falan bi tarafa da eşim dediğim adamın bu tavırları beni kahrediyor. Zerre anlayışı, merhameti dahası sevgisi yok bana karşı. Hala niye duruyorum burda onu da bilmiyorum. Aslında biliyorum çünkü evli olduğum adam boşanmayla çirkinleşecek karakterde bir adam. Böyle bir adamdan çocuk istemek bile başlı başına bir hata. Onu da biliyorum. Hayatıma son versem diyorum inancım dikiliyor karşıma. Ecelimle ölsem diye dua etmeye başladım artık, hem meleğime kavuşurum hem bu insanlardan kurtulurum böylelikle diye.
Bana bir şey söyleyin nolur. Evladımın acısı, meleğimin hasreti her gün büyüyor içimde. Ve ben böyle yanarken tek gözyaşı dökmeme dahi izin yok deyim yerindeyse. Söyleyin ben şimdi ne yapayım?
Evlenmişsiniz bitmiş babanızın yüreğine falan inmez. Bunlar bahane üzgünüm. Size hiç merhameti olmayan bir adamla gerçekten evli kalmayı nasıl istiyorsunuz? Kendini öldür falan diyor, başlarım acına diyor.. Ölüm acısının tarifi yok . O da üzülmüştür evladına demeyin hiç öyle görünmüyor.Tehditkar bir insan. Evliliğim öncesi beraber flört dönemimiz oldu, ben ailemden ayrı şehirdeydim bekarken de işim dolayısıyla. Evlenmeden başımı öne eğecek bir şey yapmadım ama özellikle babama evlenmeden bir yıl önce görüştüğümüzü beraber geçirdiğimiz zamanı anlatmakla tehdit ediyor. Özellikle babam bu konuda çok hassas, duyarsa kalbine iner. E durum böyleyse niye görüştüm ettim, hata mı evet belki ama tanımam lazımdı, sevmiştim de. Hoş tanıyamamışım o ayrı. Buna ilaveten mal paylaşımı vs konusunda da çirkinleşecek onu da biliyorm, gerçi malda mülkte gözüm de kalmadı o ayrı.
Siz çok güzel bir annesiniz gerçekten sizin o acınızı yüreğimden hissediyorum evlat sahibi olmak için o cabalayisinizi yürekten hissediyorum o zorluğuah güzel kardeşim hani hep TV de görürdük ya insanın evladı vefat edince içi yanarmis ben bunu böyle tahmin etmezdim yanıyor kalbim yandı o haberi alana kadar aldıktan sonrada elim ayağımin feri kesildi denir ya öyle oldum siz kim bilir nasıl olmuşsunuzdur Allah yardımcınız olsun
Sizin de başınız sağolsun, sabırlar diliyorum 3 yavrunuzu uğurlamışsınızArkana bile bakma. Uzaklaş o adamdan.. 3 bebeğimi minicikken kaybettim eşimin desteği olmasa ölürdüm. Kimse bulunmaz değil hak etmeyen adamların derdini çekmeyin gidin hayata yeniden başlayın
Başınız sağolsun sizin deBende sizin gibi bebeğimi kaybettim. Karnımda ölmüş. Bir hafta ölü bebekle yaşamışım. Sağa sola hareket edince kipirdiyor sanıyordum meğerse bedeni yer değiştiriyormus, sütum geldi...
velhasıl sonra 2 bebek daha kaybettim. Onlarda karnımda öldüler. Eşim gölge etmedi sadece. Bir boşluk gibiydi. Bu durumda acıyı tek kişi yaşıyor insan. Ama geçiyor. Belki ilk bebeği kaybedince boşanmayi dusunmeliydim. Korktum.
Allah razı olsun, elimden geldiğince kabullenmeye çalışıyorum kaybımıBaşınız sağolsun, çok üzüldümama eminim ki meleğiniz de sizin üzülmenizi asla istemezdi
Ahh öyle zor ki bir zamanlar severek evlendiğim adama bu sıfatları kondurmakEşiniz hayvanın teki.. Çok ciddi söylüyorum tam bir PİSLİK! Böyle bir insana çocuk doğuracağınıza sperm bankasından falan alıp çocuk doğurun. Kurtulun bu pislikten.
Amin sağolun. Kırmak istemediğinizi biliyorum. Burada bazen duygularımızı anlatmaya çalışırken tam yansıtamıyor olabiliriz. Şuanki acımın şokunu hala üzerimden atmış değilim. Bebeğimin olmasına çok anlam yüklemiştim evet çünkü çok ama çok bekledim ve uğraştım onun için. Bilmiyorum normal yolla mı anne oldunuz ama benim ruhen ve fiziken çok canım yandı. Hele o aldığım hormonlar.. bir kaybım olmuştu geçen sene, tam oldu bunca uğraşın sonunda derken kalbi durdu miniğimin. Sonra oğluma kavuşacağım diye tekrar sevinç yaşadım. 6 ay olduk evet dedim en değerli varlığım geliyor ama yine olmadı, kavuşamadım. Sizin de evladınız varmış hiçbir şey için olmasa onun ya da onlar için yaşarsınız değil mi. Tam ifade edememiş olabilirim, anlatmak istediğim buydu. Belki dediğiniz gbi hayatımı anne olmaya çok endeksledim. Ama içimde öyle bir hasret var ki evlat kokusu alıp bağrıma basmayaKaybınız için çok üzgünümSize sabırlar diliyorum. Yalnız sizi kesinlikle kırmak istemem ama bunun söylenmesi gerekiyor. Bebeğiniz olmasına, bir çocuğa gerçekten çok fazla sorumluluk yüklüyorsunuz. O benim olacaktı kimsem yoktu o tek varlığımdı minvalinde düşünceler hiç sağlıklı değil Lütfen bununla ilgili yardım alın.
Zaten eş dediğiniz kişi eş değil. Gerçekten tedavi görüp sağlıklı bir şekilde bu ilişkiyi gözden geçirmelisiniz.
Umarım hakkınızda hayırlısı olur
Göze aldım ben de bundan sonrasını. İlk iş ailemin yanında gidiyorum ve konuşacağım onlarla. Ben de onunla evli kalmayı artık istemiyorum. Düzelir mi diye bekledim ama bu son yaşananların üstüne bile değişmedi. Hayırlısı bakalım bundan sonrası içinEvlenmişsiniz bitmiş babanızın yüreğine falan inmez. Bunlar bahane üzgünüm. Size hiç merhameti olmayan bir adamla gerçekten evli kalmayı nasıl istiyorsunuz? Kendini öldür falan diyor, başlarım acına diyor.. Ölüm acısının tarifi yok . O da üzülmüştür evladına demeyin hiç öyle görünmüyor.
Sarıp sarmalanmanız gereken bir dönemde bunları yaşamanıza üzüldüm.
Amin. Allah sizin de gönlünüze göre versin İnşallahAmin sağolun. Kırmak istemediğinizi biliyorum. Burada bazen duygularımızı anlatmaya çalışırken tam yansıtamıyor olabiliriz. Şuanki acımın şokunu hala üzerimden atmış değilim. Bebeğimin olmasına çok anlam yüklemiştim evet çünkü çok ama çok bekledim ve uğraştım onun için. Bilmiyorum normal yolla mı anne oldunuz ama benim ruhen ve fiziken çok canım yandı. Hele o aldığım hormonlar.. bir kaybım olmuştu geçen sene, tam oldu bunca uğraşın sonunda derken kalbi durdu miniğimin. Sonra oğluma kavuşacağım diye tekrar sevinç yaşadım. 6 ay olduk evet dedim en değerli varlığım geliyor ama yine olmadı, kavuşamadım. Sizin de evladınız varmış hiçbir şey için olmasa onun ya da onlar için yaşarsınız değil mi. Tam ifade edememiş olabilirim, anlatmak istediğim buydu. Belki dediğiniz gbi hayatımı anne olmaya çok endeksledim. Ama içimde öyle bir hasret var ki evlat kokusu alıp bağrıma basmayaanlatmam mümkün değil. Destek alacağım bu konuda dediğiniz gibi.
Rabbim evlatlarınızı bağışlasın size
Ya boşanma konusunda genel bir kanimBaşınız sağolsun sizin deBenzer deneyimlemişiz kayıplarımızı. İkinci bebeğim benim de karnımda melek oldu. O his nasıl bir histi kımıldamadığını ilk hissettiğimde bir şey olduğunu konduramadım. Neler yaptım kıpırdar diye.. tatlı yemeler. soğuk meyve suları sütler içmeler, karınıma dokunarak uyandırmaya çalışmalar, sağa sola dönmeler, müzik dinletmeler.. Dediğiniz gibi sağa sola döndükçe bi tarafta toplandı ancak meğer cansız bedeniymiş verdikleri sancılarla kıvrıla kıvrıla doğuruşum aklıma geldikçe çıldıracak gibi oluyorum üzüntüden. Hamileyken korkardım ya sütüm gelmezde bebeğimi besleyemezsem diye. Sütüm geldi ama ben yine bebeğimi besleyemedim.
Tüm bu yaşananlarda acımızın ortağından medet umuyoruz elbet. Ama sizde de olduğu gibi bulamadım ben de. 3 haftadır sessizce kıvranıp duruyor ruhum bedenimin içinde. İçime içime hıçkırarak ağlıyorum. Ve boşanmaktan korkmuyorum artık çünkü onunla yaşayacağm yalnızlıktan daha çok korkuyorum.
Sizin için de her şeyin hayırlısını dilerim
Korkum boşanmak değildi. Evliliği bitirmek konusu aslinda çok ciddi düşünülmesi gereken bir konu. Yeniden bir hayat kurmak belki eski durumdan daha fazla risk barındırıyor. Boşandıktan sonra mutlu olan anca yüzde onluk bir kısım. Şiddet aldatma yoksa. Adam evine bağlıysa. Bunu düşünmek ciddiyetle ustunda durmak gerekiyor. Bazı insanlar aile olma şuuruna geç varıyor nedense. Biraz zaman tanıyın derim. Yinede siz bilirsiniz tabiki.Başınız sağolsun sizin deBenzer deneyimlemişiz kayıplarımızı. İkinci bebeğim benim de karnımda melek oldu. O his nasıl bir histi kımıldamadığını ilk hissettiğimde bir şey olduğunu konduramadım. Neler yaptım kıpırdar diye.. tatlı yemeler. soğuk meyve suları sütler içmeler, karınıma dokunarak uyandırmaya çalışmalar, sağa sola dönmeler, müzik dinletmeler.. Dediğiniz gibi sağa sola döndükçe bi tarafta toplandı ancak meğer cansız bedeniymiş verdikleri sancılarla kıvrıla kıvrıla doğuruşum aklıma geldikçe çıldıracak gibi oluyorum üzüntüden. Hamileyken korkardım ya sütüm gelmezde bebeğimi besleyemezsem diye. Sütüm geldi ama ben yine bebeğimi besleyemedim.
Tüm bu yaşananlarda acımızın ortağından medet umuyoruz elbet. Ama sizde de olduğu gibi bulamadım ben de. 3 haftadır sessizce kıvranıp duruyor ruhum bedenimin içinde. İçime içime hıçkırarak ağlıyorum. Ve boşanmaktan korkmuyorum artık çünkü onunla yaşayacağm yalnızlıktan daha çok korkuyorum.
Sizin için de her şeyin hayırlısını dilerim
Sağolun fikirleriniz için. Keşke kimse boşanmak zorunda kalmasa. Beraber geçen iyisiyle kötüsüyle onca zaman, alışkanlık vs bir anda geride bırakılması kolay şeyler değil. Düzelir mi diye çok bekledim aslında. Son yaşadıklarım ise çok fazla geldi. Bilmiyorum o yüzde onluk kısımda olmayacağım belki ama şuan da mutsuzum. Yarın ailemin yanına gidiyorum bir süre uzak kalma konusunda anlaştık. Bu arada destek de alacağım.Ya boşanma konusunda genel bir kanim
Korkum boşanmak değildi. Evliliği bitirmek konusu aslinda çok ciddi düşünülmesi gereken bir konu. Yeniden bir hayat kurmak belki eski durumdan daha fazla risk barındırıyor. Boşandıktan sonra mutlu olan anca yüzde onluk bir kısım. Şiddet aldatma yoksa. Adam evine bağlıysa. Bunu düşünmek ciddiyetle ustunda durmak gerekiyor. Bazı insanlar aile olma şuuruna geç varıyor nedense. Biraz zaman tanıyın derim. Yinede siz bilirsiniz tabiki.
Birde çok isteyince ters tepiyor gibi geliyr bana. Akışına bırakın. Rahat olun
Böyle merhametsiz insandan uzak durun. ...Kızlar dayanamıyorum artık, kimseler anlamıyor beni etrafımda. Buradan anlayan duyan birileri olur umarım çığlıklarımı.
Yaklaşık 7 yıldır evliyim, 35 yaşına dayandım. Hep çocuk sahibi olmayı istedim, eşim ilk başlarda buna yanaşmadı. Sonra tamam dedi bu sefer de hamile kalamadım. Kendimce ne kürler vitaminler kullandım aylarca. Ardından sperm problemi olduğunu öğrendik ve tüp bebek tedavisi gördük. Embriyolarımız oldu şükür 4 sefer transfer oldum. Rahim kalınlaşması problemi de yaşadım transferlerde. Neler neler denedim. Artık olduğu kadarıyla deyip transferler yapıldı. İlk denemede tutmadı. 2. denemede pozitifi gördük, havalara uçtum. Ama çok kısa sürdü, ertesi testte değerim yükselmedi yani kimyasal oldu. 3. denemede yine pozitifi gördük. Değer yükselir mi yükselmez mi derken kalp atışını duyduk ama 8.haftada malesef kalbi durdu miniğimin. Kahroldum. Son embryomuz kalmıştı umutsuz bi şekilde onunla 4.denememizi yaptık ve yine pozitifi gördük. Korku ve endişe hep oldu ama tüm kontroller çok iyi gitti. Oğlummm deyip her gün şükredip dualarla yattım kalktım. Hayaller kurdum. Onunla konuştum, ninniler dinlettim. Eşimse hamilelik döneminde çok üzdü beni. Bana ne zaman bağırsa benim canım oğlum tekmeleriyle “anne buradayım ben, sen üzülme” derdi sanki. Yaşadığım şehirde yalnız sayılırım. Akraba eş dost çevremin çoğu başka şehirde. Kısacası oğlum benim gerçekleşmiş hayalim, kabul olunmuş duam, yaşama sevincim, hatta en yakın dostum olmuştu. Gebeliğimin 6.ayını tamamlamak üzereyken dahası her şey yolundayken oğlumun hareketini hissetmedim bir gün. Önceki akşam kıpır kıpırdı halbuki içimde. Yüreğime bir sızı düştü akşama kadar bekledim ve acile gidelim dedim. O ultrason ekranında kuzumu öylece hareketsiz görmek ve doktordan “malesef” kelimesini duymak hayatımın en büyük travması oldu. İnanamadım. Benim canımın canı melek olmuştu. Her şeyim hayatım yine yarım kaldı. Verilen ilaçlarla ertesi günü doğum yaptım. Onca acıya rağmen bomboş kalmıştı kucağım. Evladımı göstermediler bile. Ve diğer gün benim meleğimin o minik bedenini benim hayatımla beraber toprağın altına koydular. Ne özlüyorum onu bir bilseniz!!!
Bu kabusun üzerinden henüz 20 gün geçti. Acım çok taze. 20 yıl geçse de unutabileceğim bir şey değil. Ve dahası acımı yaşamama izin vermiyorlar. Eşim ilk bir haftadan sonra bana anlayış göstermemeye başladı. “Yeter be, bi tek çocuğunu kaybeden sensin değil mi. Yetti artık üzülüp durduğun. Sen acıdan beslenmeyi seviyorsun, sanki bilmiyorum seni. Bahanen de hazır üzülmeye. Git at kendini aşağıya dayanamıyorsan. Zaten sana çocuk falan da yok, tedaviye de bi daha başlarsam hadi bakalım görürsün.” Bu cümleleri duyuyorum. Halbuki yıllardır ne uğraş verdim, neler yaşadım ve ne kadar istediğimi kendisi biliyor en iyi. Annesi de güya bize destek olmak için yanımıza geldi geçen hafta. O da benim acıma anlayış ve saygı göstermiyor. Yok hayata dönmeliymişim, bu böyle olmazmış. Ki böyle dediği için zaten onunlayken içime içime ağlıyorum belli etmeyeyim, yine eleştirilmeyeyim diye bişeylere tutunuyorum. Yemekler pastalar yapıyorum, onunla aptal aptal diziler izleyip yorumlar yapıyorum, beraber yürüyüşlere çıkıyorum. Bunlara rağmen ‘bu böyle olmaz hayata dönmelisin” diye azar işitiyorum kadından sırf ben bu ara hamile ya da bebek görmek içimi acıtıyor dedim diye. Eşimin yanındayken de tutuyorum kendimi. İçime içime ağlıyorum. Bağrıma bir taş oturmuş durumda şuan.
Ne yapacağımı bilmiyorum. Ailemle konuşsam zaten onlar da kahroldular benim bu kaybıma. Daha fazla onları da üzmek istemiyorum. Bikaç arkadaşımla telefonda konuşuyorum gizlice odaya kapanarak anca. Bu da bir yere kadar. Artık nefes alamıyorum sanki sıkıştım kaldım. Kaynana falan bi tarafa da eşim dediğim adamın bu tavırları beni kahrediyor. Zerre anlayışı, merhameti dahası sevgisi yok bana karşı. Hala niye duruyorum burda onu da bilmiyorum. Aslında biliyorum çünkü evli olduğum adam boşanmayla çirkinleşecek karakterde bir adam. Böyle bir adamdan çocuk istemek bile başlı başına bir hata. Onu da biliyorum. Hayatıma son versem diyorum inancım dikiliyor karşıma. Ecelimle ölsem diye dua etmeye başladım artık, hem meleğime kavuşurum hem bu insanlardan kurtulurum böylelikle diye.
Bana bir şey söyleyin nolur. Evladımın acısı, meleğimin hasreti her gün büyüyor içimde. Ve ben böyle yanarken tek gözyaşı dökmeme dahi izin yok deyim yerindeyse. Söyleyin ben şimdi ne yapayım?