ayy iyi ki benim ablam degilsin
bu bilginin 3 senedir başaramayan, tum arkadaslari uni hayati yaşarken kendini ezik hisseden gence ne yarari var da soyleyip duruyorsun?
bir evde cok caliskan kardes olmasi digeri için sandigin kadar iyi bir sey degil. bir hayal et 5 defa alınmadığın mulakati tekte geçen, sen onca emek vermisken atanip memur olup zamanla kurum icinde yukselen, en güzel evi en güzel arabayi alan, ideal cocuk bir ablan oldugunu. sonra "ablam en iyisi olsun,tabii ki cook mutlu olurum" klişesinden siyril ve empati yap evde seninle ayni genleri paylasip senin defalarca deneyip başaramadığın seyi kolayca basarmis bir kardesin verebilecegi yükü.
bu soyledigin cumle suna cikiyor "ayni genlere sahibiz, ben kolayca basardim. ben yaptim, sen denedin olmadi, tekrar denedin yine olmadi. senin üçtür denedigini ben ilk seferde ve daha iyisini yaptım"
ayrica "nasil calisir bilirim" cumlesi gercegi yansitan bir cümle degil. sen kendin icin nasil calisilir bilirsin. belki not almak, renkli kalemle altini çizmek sizin calisma seklinizdir ama bu herkese uymaz. herkesin ogrenme stili farklidir. basarili olmaniz bilgilerinizi guzelce aktaracağıniz anlamına gelmiyor. ben ilkokuldayken bir dönem (milenyumda) alakali alakasiz herkes ogretmen oluyordu. bir mali musavir kadin cocugu olduktan sonra daha kolay is diye ingilizce öğretmeni olmustu. kadinin harika ingilizcesi vardi ama ama bir yarari olmamıştı.
bilmek ayri, öğretmek ayri, karşısındaki kisinin ogrenme stiline uygun hareket etmek ayri seyler..mesela ben ne yazarak, ne izleyerek, ne test cozerek daha iyi oturuyorum beynimde. birilerine anlatmak, ondan bahsetmek bilgiyi benim beynimde kalici hale getiriyor. okudugum kitabi unuturum ama okuyup briine anlattigim kitabı unutmam. boyle boyle kendime bir çalışma stili bulmustum. kardesinizin de bunu bulması gerek.
birakin kendi basina yol alsin. gereksiz fedakarlkklarinizla cocugun sirtina yük olmaya son verin