• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Karanlıklardayım

Nereden başlasam nasıl anlatsam bilmiyorum ama karanlıklardayım

Hayatımı inkar, görmezden gelme ve içine atma düsturuyla yaşıyorum ama çok yoruldum.

Üniversite yıllarından beri olup biten her şey –ki 16 yıllık bir zaman bu- kendini tekrar edip duruyor.

Örneğin insanlar, sadece ben onlara yardım edersem, işlerini halledip arka çıkarsam seviyorlar beni

Ailem de öyle onlar plan yapar ben uyarım, uymazsam huysuzlukla, geçimsizlikle suçlanırım

Sevgili olaylarına hiç girmeyeyim sadece 1 ilişkim oldu ve bir ömre yetecek kadar yıprattı beni hem maddi hem manevi hem bedeni, sonrakilerde de dikiş tutturamadım zaten. Bekar olmama rağmen farklı taleplerle geldi hepsi.

Akrabalarım mesela, teyze, dayı, amca ya da hala fark etmeksizin hep laf sokuştuma çabasındalar hala hatta yengeler bile. Anneme, anneanneme canı sıkıldıkça bana beddua eden yengem var mesela. Erkek arkadaşım bile olmamasına rağmen “abimi rezil etmeden evlen koca delisi” diyen halam. Ünv. Mezun olup çabuk iş bulamayınca “git terzilik filan öğren de eve para getir” diyen bir başka halam. Aldığım arabayla kaza yapınca –ki araba hurdaya çıktı- katıla katıla gülen amcam var benim. evde kaldın diye dalga geçip bunu facebook üzerinden dillendiren amcalarım var benim.

Kızının yaptığı çöreği sevip ikinciyi almaya uzandığımda önümden tabağı çeken bir teyzem, evlerinde misafirken evine görücü gelince kızının kısmetini kapatmamdan endişe edip beni mutfağa tıkan bir başka teyzem.

Kuzenlerim mesela, ben üniversiteyi kazandım diye kitaplarımı parçalayan, kazandığım bölüm hakkında arkamdan ve yüzüme “ıyyyyy iğrenç” diyen kuzenlerim. Kocam seni hiç sevmiyor o çok küstah onunla muhatap olma diyen bir kuzenim var ki eşini sadece bayramda görürüm hoş geldin abi güle güle abiden öteye ya da hal hatır sormaktan başka bir şey yapmamışımdır O’na.

İşsiz olduğum zamanlarda üç beş mal satıp (ki bilidik avon ürünleri) kazandığım parayı yiyen kuzenlerim de var. İşe girince hoş geldin demeyen, cici giyindim diye sevinince “böğğğk çok zevksizsin” cümlesini yüzüme karşı kullamaktan çekinmeyen kuzenlerim.

Gözlerinin önünde dayak yesem sus diyen annem ve babam var. Benim evlatlarıma bacılık yapacaksın mecbursun diye beni onlara gelinlere ve yeğenlere parça parça sunan bir baba, gelinler beni dilleriyle dövse boş boş bakan bir anne. Kötü insanlar değiller severler beni biliyorum ama eziyet ettiklerinin farkında değiller. Konuşmaya kalksam da konuşulmuyor zaten. 17 yaşımdan beri ağabeylerim için uğraşıyorum (nişanları, düğünleri, eşlerinin hamilelikleri, ev temizlikleri, yeğenlerin büyütülmesi) ve bunları bir kardeş veya görümce olarak değil anneleri gibi yapıyorum çünkü annem ben beceremem deyip kenara çıkıyor ve enteresandır zerre sevmezler beni. Hep kahkahalarla geç kaldığımdan, yakında menapoza gireceğimden, bu saatten sonra doğuracağım çocuktan bir hayr gelmeyeceğini söylerler. Kardeşler deseniz hiç girmiyorum o konuya. İyilikleri kendilerinedir.

Tüm bu olumsuzluklar altında sarıldığım eski sevgilim. Desteğim yoldaşım olur dediğim beni yalan dolanla kandırmış bir sevgili. İlişki bittiğinde maddi olarak batmış, bedenen yıpranmış kaşı, saçı, kirpiği dökülmüş ben. 2,5 yıllık depresyon ve sonrasında işe girmemle bir nebze sıyrılma hali ama %100 değil.

Sonrasında hayatıma girip çıkanlar evlilik bana göre değil ama uçalım mı seninle diye soranlar, maaş kartını verecek misin evlenince diyenler ya da karşıma çıkıp sevgililerinin onları nasıl aldattığını anlatan erkek müsveddeleri.

Son olarak, bizi çarşıya götür, pazardan al diye benimle arkadaşlık kuranlar yani sevgili dostlarım. Benim omzumda ağlayan ama kahkaha atmak için başkalarına gidenler. Elimi uzattığım her şeyi benden önce kapanlar. Kıyafetimden saçıma kadar tüm fiziksel görüntü ve yapımı kahkahalarla eleştirenler ve hatırlamak dahi istemediğim neler neler…

Şimdi 34 yaşındayım ve yaşamak için en ufak bir sebebim yok. Bazen düşünüyorum ölüm parayla olsa keşke diye almaz mıyım hiç.

Hanımlar ben artık dayanamıyorum.
Kişinin kendine yaptığı kötülüğü,kimse kimseye yapmazmış.İlk okurken 20 lerinde bir kız sanmıştım seni.34 yaşında bir insansın.Kendini ezdirmemek,insanlar laf söylediğinde verecek cevabı olmak,kendini kullandırmamak,ilişkide doğru seçimler yapmak,bir ilişkiyi maaş kartını verecekmisin diye sorabilecek boyuta getirmemek senin elinde.İnsanların senin üzerinde hüküm kurmasına izin verme.Taviz veren sensin.34 yaşında olmak evlenmedin diye dünyanın sonu olması da değil.Ki insanları da hiç ilgilendirmez.Anladığım kadarıyla gelirin var araban var.Kimse de bu hayatta dört dörtlük değildir.Arkadaşlarından ve ailenden de fazla doğru olmalarını bekleme.
 
2. Mesajim size ilkini gormediginizi dusunuyorum. Durumunuzla ilgili kendi fikirlerimi paylasmistim.
Takip ediyorum konunuzu. Yaptiginiz diğer açıklamalari da okurken ( akrabalarin kuzenlerin sacma sapan yaptigi hal ve hareketleri, sozleri okurken bu kadar mi insanliktan cikmis tüm sulale diye aklima takiliyor. Hic mi bi Allah in kulu bu angel da kendi halinde bi kiz diye sizin icin en ufak bi olumlu his tasimiyolar ?? Kuzenler arasinda hep bi kiskanclik cekememelik olur cunku yaslar birbirine yakindir. Ama belli yasa gelmis halalardan amcalardan teyzelerden nasil olurda bir tanesi size karsi ilimli olmaz hepsi yaris edercesine sizi ezecek, onurunuzu, gururunuzu kiracak hareketlerde bulunurlar ??
Acaba diyorum siz kendi psikolojik durumuzdan ötürü iyi birsey yapsalar da goremiyor musunuz?? Ornegin ben de sizn yasadiklariniza benzer seyler yasadigim cok oldu hala hatirladikca sinirleri ziplar ama beni uzen insanlarin yaptiklari iyilikleri, kimi zaman yasanilan guzel anlari da bilirim. Ne deolsa bunlar aile, akraba.. herkes ama herkes vurun ezilmise duygusunda olur mu herzaman herzaman ??
Bir de aklima takilan durumdan biri anne babaniz da mi sessiz sakin kendi hallerinde insanlar ? Birileri sizi takmiyorsa da en azindan anne babanizin hatirina size bisey demekten cekiniyo olmalari gerekmez mi? Yoksa onlara da mi kkötü davraniyolar?
Aile olarak birbirinize kenetli olmayisiniz mi onlarin boyle herzaman herzaman kustahca davranma larina cesaret veriyor ?
 
daisysun'a katılıyorum. Bence bu ailede sevgi eksikliği var. Herkes birbiri ile yarışıyor, dıştan belli etmese de diğerinin acısına sevinecek tipte insanlarmış gibi bir his verdi bana. Siz sabredin, bol bol dua edin. Her gün kendinize özenin, saçınızı giyinişinizi değiştirip daha kaliteli hale getirin. Bunları sadece kendiniz için yapın. İnanın kendinize olan güveniniz artacak. Kendinizden çok Allah'a güvenin. Başımıza gelen tüm olayların kaderimizde yazılı olduğunu unutmayın. Önce siz kendinizi sevin, sayın, karşınıza gelen kişi de sizi böyle tanısın. İnşallah bu sene bitmeden hayırlı bir kısmet sahibi olursunuz, kendi yuvanızı kurarsınız.
 
Konuyu baştan sona okudum yaşadığınız sıkıntıların kaynağı sizde ki özgüven eksikliği duygu durumunuzu değiştirmek için öncelikli olarak düşünce yapınızı değiştirmelisiniz belki size akıl verecek tahsilim yok ama hayat deneyimim var o yüzden bir kaç tavsiyede bulunmak isterim
1)insanları memnun etmeyi bence kendinizde takıntı haline getirmişsiniz ve bunun bilincine varan yakınlarınız bu durumdan istifade ediyor şunu asla unutmayın herkesi memnun edemezsiniz bunu yapmaya kalkarsanız şimdi olduğu gibi ancak kendinizi mutsuz edersiniz.
2)Söylenen her sözü bu kadar kafanıza takmanız herkes tarafından sevilmek arzusunda olmanızdan kaynaklı ve bu sizin bir diğer zayıf yönünüz ve maalesef siz kendinizi sevmeyi unutmuşsunuz öncelikle kendinizi tekrar sevmeyi öğrenmelisiniz
İnsanların sizin hakkınızdaki düşüncelerini umursamayı bırakın artık söylenen kırıcı sözlerin muhatabı kendinizi görmeyin unutmayın kötü söz sahibine aittir.
3)Haksız eleştirilere gereksiz derecede önem vermektense başardığınız şeylere odaklanmalısınız master ve doktora yapmak doğru düzgün bir iş sahibi olmak böyle duygusuz insanlarla yaşamayı başarmak herkesin harcı değil bunu unutmayın sakın.

Son olarak tavırlarınızı değiştirin çok soğuk bir öneri olacak belki ama kibirli olun onların yaptığı eleştiriler karşısında ukalalık edin kendi kendinizi övün hatta sizde eleştiride bulunun sonuçta eminim bu insanların kendi içlerinde kendilerinde gördükleri eksikler mutlaka vardır vicdan yapmaya gerek yok zayıf noktalarında vurun bir üste çıkmaya kalkarlar iki üste çıkmaya kalkarlar bakarlar ki sizin kabuk artık sağlam onlar da zamanla hadlerini bilirler mesafeli ve soğuk olun söylenecek bir iki sitemlede sakın tavrınızı değiştirmeyin bakın hepsi nasıl yola gelecek vefanında sabrında bir sonu olduğunu gösterin artık aile ve akrabalarınıza yumuşak huylu olmak bu zamanda hakettiği değeri pek görmüyor maalesef ve acizane bir tavsiye daha lütfen ihmal etmeyin ve bir psikoloğa gidin herşey gölünüzce olsun inşallah sağlıkla kalın canım....
 
o 34 olayı çok önemsenmiyor. zama zaman aileme bakın bu zamana kadar tek laf duyurmadım size bundan sonra da bir şey olmaz desem dahi "belliki 34 ünden sonra topyekün rezillik çıkaracaksın" dedikleri oluyor.
tek başına tatile gideyim desem "hıh iyice zırvalamaya başladın, git sor bakalım kimin kızı tek başına tatile gitmiş böyle rezillik mi olur" deniyor.

dediğim gibi kötü insanlar değiller ama fazlasıyla egoistler.

Bu bahsettiğiniz insanların hepsi "kötü". Önce bunu bir kabullenin. Sonra da elinizden hiçbir şey gelmiyorsa yakınmayı bırakın. Etrafında sizinki kadar çok kötü insan var mıydı orasını bilemeyeceğim ama bu tarz şeyler yaşayıp buraya konu açan o kadar çok kişi oldu ki o yüzden burada kim ne yorum yaparsa yapsın "tamam bu bir çözüm olabilir" demeyeceğinizi daha ilk mesajınızda sezdim. Bu yüzdendir ki şöyle yapın böyle yapın diye bir öneri getirmekle hiç uğraşmadım farkındaysanız. Size göre çekmekten başka seçeneğiniz yok mu (ki aslında var)? O halde size benim önerebileceğim tek şey, yakınmayın.
 
hata bende sanırım
ilk falsosunda silmem lazım bazılarını ama yapamıyorum
öyle bir giriş yapıyor ki konuya laf söylenmiyor üstüne
yani "canım benim sen benim için çok kıymetlisin ama......."
buyur buradan yak
karşılık olarak ne cevap verirsem vereyim aaaa ben iyiliğine söylemiştim ne kötü kalplisin diyecek iyice çıldırtacak beni

ayy iyilikleri kendi yanlarına kalsın. her seyden önce söyleyiş şekilleri cok yanlış.sonuçta çözüm önermiyorlar, senin içinde bulundugun durumu cok kırıcı cok belden aşağı vurarak dile getiriyorlar. Allah yardım etsin canım durumuna gercekten üzüldüm
 
Saglikliysan belli bi maddi gelirin varsa kücük bi yerde minik bi daire tut.. Sevimli esyalarla döse ve yeni bi hayata basla herkezi herseyi affet.. Sahsen ben yapmayi cok istedim ama maddi gúcüm yoktu

çok şükür hayatımdaki pozitif tek şey işim. zorlukları elbette var ama getirisi zorluklarını göze almayı sağlıyor.
ama maddi olarak güçlü olmak tek başına yeterli değil. o güç, o dayanıklılık ve dik duruş kurulmadan para bile sağa sola saçılıyor zaten.
çok teşekkürler fikirleriniz için
 
Yerinde olsam başka güzel bir yere giderim sıfırdn başlarım madem ailen çevren böyle neden katlanasın neden görmek isteyesin yeni çevren yeni dostların olablr iyi insanlar var azda olsa.Allaha bol bol dua et sana huzuru mutluluğu versin.geçmişide silemezsin ama üzerini örtmeye çalş düşünmeyerek:KK43:

bugünden itibaren uzaklaşmaya karar verdim KK kadınları sayesinde. Sülaleyle görüşmemek için elimden geleni yapıyorum mecburiyetler dışında muhataplığım çok az. Anne-baba olayına gelince de en zor kısmı orası ama yapacağım bir şeyler.
uzaklaşma şansım olsa çok çok iyi olurdu ama daha önce de ifade ettim bende bu mallık varken ben yine arar bulurum birilerini.
çok teşekkürler fikirleriniz için
 
Kişinin kendine yaptığı kötülüğü,kimse kimseye yapmazmış.İlk okurken 20 lerinde bir kız sanmıştım seni.34 yaşında bir insansın.Kendini ezdirmemek,insanlar laf söylediğinde verecek cevabı olmak,kendini kullandırmamak,ilişkide doğru seçimler yapmak,bir ilişkiyi maaş kartını verecekmisin diye sorabilecek boyuta getirmemek senin elinde.İnsanların senin üzerinde hüküm kurmasına izin verme.Taviz veren sensin.34 yaşında olmak evlenmedin diye dünyanın sonu olması da değil.Ki insanları da hiç ilgilendirmez.Anladığım kadarıyla gelirin var araban var.Kimse de bu hayatta dört dörtlük değildir.Arkadaşlarından ve ailenden de fazla doğru olmalarını bekleme.

önce şu kısmı söyleyeyim (belki daha da şaşıracaksınız ama) maaş kartı mevzusu ilk görüşmede konuşuluyor ilişki filan yok ortada. hani merhaba merhaba oturması var ya onda direkt mevzuya giriyorlar.

hatanın bende olduğunu kabul ediyorum. benim karakterim insanların bana bu şekilde davranmasına izin veriyor. hep yumuşak başlı, hep evet, hep tamam. Alıştılar elbette ve şimdi toparlayamıyorum.
bir kaç kural olsa da uygulayıp toparlasam tam olarak analiz edemiyorum bile ne nasl yapılmalı diye
çok teşekkürler fikirleriniz için
 
Yaşadıklarınız üzücü fakat şunu önermek istiyorum, sanırım olaylara bakış açınızı değiştirmeyi denemelisiniz.
 
2. Mesajim size ilkini gormediginizi dusunuyorum. Durumunuzla ilgili kendi fikirlerimi paylasmistim.
Takip ediyorum konunuzu. Yaptiginiz diğer açıklamalari da okurken ( akrabalarin kuzenlerin sacma sapan yaptigi hal ve hareketleri, sozleri okurken bu kadar mi insanliktan cikmis tüm sulale diye aklima takiliyor. Hic mi bi Allah in kulu bu angel da kendi halinde bi kiz diye sizin icin en ufak bi olumlu his tasimiyolar ?? Kuzenler arasinda hep bi kiskanclik cekememelik olur cunku yaslar birbirine yakindir. Ama belli yasa gelmis halalardan amcalardan teyzelerden nasil olurda bir tanesi size karsi ilimli olmaz hepsi yaris edercesine sizi ezecek, onurunuzu, gururunuzu kiracak hareketlerde bulunurlar ??
Acaba diyorum siz kendi psikolojik durumuzdan ötürü iyi birsey yapsalar da goremiyor musunuz?? Ornegin ben de sizn yasadiklariniza benzer seyler yasadigim cok oldu hala hatirladikca sinirleri ziplar ama beni uzen insanlarin yaptiklari iyilikleri, kimi zaman yasanilan guzel anlari da bilirim. Ne deolsa bunlar aile, akraba.. herkes ama herkes vurun ezilmise duygusunda olur mu herzaman herzaman ??
Bir de aklima takilan durumdan biri anne babaniz da mi sessiz sakin kendi hallerinde insanlar ? Birileri sizi takmiyorsa da en azindan anne babanizin hatirina size bisey demekten cekiniyo olmalari gerekmez mi? Yoksa onlara da mi kkötü davraniyolar?
Aile olarak birbirinize kenetli olmayisiniz mi onlarin boyle herzaman herzaman kustahca davranma larina cesaret veriyor ?

çok özür dilerim kimseyi cevapsız bırakmamaya çalışıyorum ama gözümden kaçtı demek ki.
içlerinde bir amcam var beni cesaretlendiren kaldır başını kızım yaşa hayatını diyen, bir de teyzem var o da benim için dua edip duruyor.

annem babam çok sessizdirler kardeşlerime bile ama babam bana gelince biraz daha umarsız davranıyor. Annem baba evinde de evlendikten sonra da bayağı ezilmiş hala da öyle susuyor sadece. yengem laf söylesin mesela bana annem de "kızım niye öyle dedin angel sana bir şey demedi ki" diyecek olsa (dese demiyorum diyecek olsa) misliyle geri dönüyor.
aynı şey bu insanların tamamında böyle.

şöyle bir düşünce ve konuşma var baba tarafında
"yahu bu adam kimden dualı çocukları şöyle böyle vs vs hiç üzmediler babalarını"
ya da
"bu adamın şansı bizde olsa yok işte Allah ona veriyor" şeklinde yorumlar yapılıyor. bahsettikleri kişi de babam.
bu ve bunun gibi bir sürü şey var aslında
 
Bu bahsettiğiniz insanların hepsi "kötü". Önce bunu bir kabullenin. Sonra da elinizden hiçbir şey gelmiyorsa yakınmayı bırakın. Etrafında sizinki kadar çok kötü insan var mıydı orasını bilemeyeceğim ama bu tarz şeyler yaşayıp buraya konu açan o kadar çok kişi oldu ki o yüzden burada kim ne yorum yaparsa yapsın "tamam bu bir çözüm olabilir" demeyeceğinizi daha ilk mesajınızda sezdim. Bu yüzdendir ki şöyle yapın böyle yapın diye bir öneri getirmekle hiç uğraşmadım farkındaysanız. Size göre çekmekten başka seçeneğiniz yok mu (ki aslında var)? O halde size benim önerebileceğim tek şey, yakınmayın.

bir olayı bir durumu yaşamadıysak eğer A ya da B şahsına önerilerimiz tamamen mantık çerçevesinde olur. Bu öneriyi yaparken de olaya ve sonuca bakarız "karı-koca geçimsizliği" mesela. kadın bir şekilde şiddete maruz kalıyor ve sesler yükseliyor "boşan arkadaşım" mantıklı mı? elbette öyle. yazılanlara göre bu kadının tek çıkar yolu boşanmak. bazısı bu yola girebiliyor bazısı giremiyor. bu farklılık neden geliyor dersiniz?
bu farklılık boşanan kadının gururlu oluşunu diğerinin gurursuz oluşunu ya da boşanmayı beceremeyen kadının "hım senin de hoşuna gidiyor" dememizi gerektirir mi?
ya da karşısına geçip "arkadaş sen bu kafayla hak ediyorsun" deme hakkımız var mı?
o kadının psikolojik, maddi, ailevi ve sosyal durumunu bilmiyoruz.

benim konumda da öyle
hanımlar sağolsunlar vakit ayırıp okudular, ihtimalleri ve kendileri olsa ne yapacaklarını anlattılar ve hatta ya kalbin kötü ya evlatlıksın diyen bir hanım arkadaş dahi oldu. hepsine makul cevaplar vermeye gayret ettim ama burada durun lütfen.
konuyu rahatlayıp dertleşebileyim diye açtım her eleştiriye de açığım gerçekten. Ancak, ilk mesajdan belli bir şey kabul etmeyeceğiniz, böyle çok konu oldu hepsi aynı yere vardı" şeklinde ki bir görüş cidden yardımcı olmaya çalışmaktan çok çok uzak.
çok teşekkürler fikirleriniz için
 
ayy iyilikleri kendi yanlarına kalsın. her seyden önce söyleyiş şekilleri cok yanlış.sonuçta çözüm önermiyorlar, senin içinde bulundugun durumu cok kırıcı cok belden aşağı vurarak dile getiriyorlar. Allah yardım etsin canım durumuna gercekten üzüldüm

kırılmayacağımı, kırılsam da bir şey yapmayacağımı bildiklerinden belki.
dilleri uzadıkça uzuyor.
belden aşağı tabiri oldukça uygun evet.
çok teşekkür ederim amin...
 
Ne denir ki...Hic muhattap olma seni uzenlerle (annen ve baban haric) .Selam bile verme o akrabalarina.Yok say yani hepsini.Hayatindan aklindan cikar.Sen hayata guzel bak ki guzel seyler seni bulsun.Karsina seni cok seven mutlu eden birisi cikicaktir eminim.Cunku hayat hep karanlik degil ki.Bak o zaman ne kadar hayatin tadini alcaksin.Ama once psikolojik tedavi almalisin.Sonra yeni baslangiclar yap.Sil seni uzenleri.Hep iyi seyleri dusun.Hayat yasamaya deger canim...
 
Konuyu baştan sona okudum yaşadığınız sıkıntıların kaynağı sizde ki özgüven eksikliği duygu durumunuzu değiştirmek için öncelikli olarak düşünce yapınızı değiştirmelisiniz belki size akıl verecek tahsilim yok ama hayat deneyimim var o yüzden bir kaç tavsiyede bulunmak isterim
1)insanları memnun etmeyi bence kendinizde takıntı haline getirmişsiniz ve bunun bilincine varan yakınlarınız bu durumdan istifade ediyor şunu asla unutmayın herkesi memnun edemezsiniz bunu yapmaya kalkarsanız şimdi olduğu gibi ancak kendinizi mutsuz edersiniz.
2)Söylenen her sözü bu kadar kafanıza takmanız herkes tarafından sevilmek arzusunda olmanızdan kaynaklı ve bu sizin bir diğer zayıf yönünüz ve maalesef siz kendinizi sevmeyi unutmuşsunuz öncelikle kendinizi tekrar sevmeyi öğrenmelisiniz
İnsanların sizin hakkınızdaki düşüncelerini umursamayı bırakın artık söylenen kırıcı sözlerin muhatabı kendinizi görmeyin unutmayın kötü söz sahibine aittir.
3)Haksız eleştirilere gereksiz derecede önem vermektense başardığınız şeylere odaklanmalısınız master ve doktora yapmak doğru düzgün bir iş sahibi olmak böyle duygusuz insanlarla yaşamayı başarmak herkesin harcı değil bunu unutmayın sakın.

Son olarak tavırlarınızı değiştirin çok soğuk bir öneri olacak belki ama kibirli olun onların yaptığı eleştiriler karşısında ukalalık edin kendi kendinizi övün hatta sizde eleştiride bulunun sonuçta eminim bu insanların kendi içlerinde kendilerinde gördükleri eksikler mutlaka vardır vicdan yapmaya gerek yok zayıf noktalarında vurun bir üste çıkmaya kalkarlar iki üste çıkmaya kalkarlar bakarlar ki sizin kabuk artık sağlam onlar da zamanla hadlerini bilirler mesafeli ve soğuk olun söylenecek bir iki sitemlede sakın tavrınızı değiştirmeyin bakın hepsi nasıl yola gelecek vefanında sabrında bir sonu olduğunu gösterin artık aile ve akrabalarınıza yumuşak huylu olmak bu zamanda hakettiği değeri pek görmüyor maalesef ve acizane bir tavsiye daha lütfen ihmal etmeyin ve bir psikoloğa gidin herşey gölünüzce olsun inşallah sağlıkla kalın canım....

öncelikle tahsil kişinin okulda aldığı öğretimin bir göstergesi ve okul dışında da bir dünya var benim başarılı olamadığım bir dünya o yüzden ilk cümleyi okumadım sayarak gerisine cevap vereyim.

herşeyden önce tespitleriniz %100 doğru ve yerli yerinde.
bu kadar susmamın sebebi kabul görme, sevilme arzusu sanırım. bir de sorumluluk duygusu çok yüksek artı bir de süperego yüksek. falanca üzülmesin, filanca kırılmasın, berikinin gözü şu şeyde kalmasın, yardım edebileceğim bir durum varsa yapmamak insalıktan çıkmak demektir diye diye bu güne geldim.
kendimi çok yargılarım mesela,
biri yardım istese ve ben hayır desem o beni yer bitirir. ya gerçekten ihtiyacı vardıysa, ya çok önemli ise halbu ki basit bir şeydir
ya da anneme veya babama terslendim yeter dedim. Ana hakkından girer baba hakkından çıkarım. vicdanım ne o gece ne de ondan sonraki gece rahat bırakmaz beni.

ah kibir, keşke becerebilsem. atıyorum benim bir tokam var karşımdakinin yoksa ve o da o tokaya heves ediyorsa o tokayı ona asla göstermem. ödüm kopuyor kul hakkından.

ama bahsettiğiniz herşeyi yazdığınız her bir maddeyi tekrar tekrar okuyacağım. belli ki bu hayat böyle gitmeyecek.
çok çok teşekkür ederim.
 
Nereden başlasam nasıl anlatsam bilmiyorum ama karanlıklardayım

Hayatımı inkar, görmezden gelme ve içine atma düsturuyla yaşıyorum ama çok yoruldum.

Üniversite yıllarından beri olup biten her şey –ki 16 yıllık bir zaman bu- kendini tekrar edip duruyor.

Örneğin insanlar, sadece ben onlara yardım edersem, işlerini halledip arka çıkarsam seviyorlar beni

Ailem de öyle onlar plan yapar ben uyarım, uymazsam huysuzlukla, geçimsizlikle suçlanırım

Sevgili olaylarına hiç girmeyeyim sadece 1 ilişkim oldu ve bir ömre yetecek kadar yıprattı beni hem maddi hem manevi hem bedeni, sonrakilerde de dikiş tutturamadım zaten. Bekar olmama rağmen farklı taleplerle geldi hepsi.

Akrabalarım mesela, teyze, dayı, amca ya da hala fark etmeksizin hep laf sokuştuma çabasındalar hala hatta yengeler bile. Anneme, anneanneme canı sıkıldıkça bana beddua eden yengem var mesela. Erkek arkadaşım bile olmamasına rağmen “abimi rezil etmeden evlen koca delisi” diyen halam. Ünv. Mezun olup çabuk iş bulamayınca “git terzilik filan öğren de eve para getir” diyen bir başka halam. Aldığım arabayla kaza yapınca –ki araba hurdaya çıktı- katıla katıla gülen amcam var benim. evde kaldın diye dalga geçip bunu facebook üzerinden dillendiren amcalarım var benim.

Kızının yaptığı çöreği sevip ikinciyi almaya uzandığımda önümden tabağı çeken bir teyzem, evlerinde misafirken evine görücü gelince kızının kısmetini kapatmamdan endişe edip beni mutfağa tıkan bir başka teyzem.

Kuzenlerim mesela, ben üniversiteyi kazandım diye kitaplarımı parçalayan, kazandığım bölüm hakkında arkamdan ve yüzüme “ıyyyyy iğrenç” diyen kuzenlerim. Kocam seni hiç sevmiyor o çok küstah onunla muhatap olma diyen bir kuzenim var ki eşini sadece bayramda görürüm hoş geldin abi güle güle abiden öteye ya da hal hatır sormaktan başka bir şey yapmamışımdır O’na.

İşsiz olduğum zamanlarda üç beş mal satıp (ki bilidik avon ürünleri) kazandığım parayı yiyen kuzenlerim de var. İşe girince hoş geldin demeyen, cici giyindim diye sevinince “böğğğk çok zevksizsin” cümlesini yüzüme karşı kullamaktan çekinmeyen kuzenlerim.

Gözlerinin önünde dayak yesem sus diyen annem ve babam var. Benim evlatlarıma bacılık yapacaksın mecbursun diye beni onlara gelinlere ve yeğenlere parça parça sunan bir baba, gelinler beni dilleriyle dövse boş boş bakan bir anne. Kötü insanlar değiller severler beni biliyorum ama eziyet ettiklerinin farkında değiller. Konuşmaya kalksam da konuşulmuyor zaten. 17 yaşımdan beri ağabeylerim için uğraşıyorum (nişanları, düğünleri, eşlerinin hamilelikleri, ev temizlikleri, yeğenlerin büyütülmesi) ve bunları bir kardeş veya görümce olarak değil anneleri gibi yapıyorum çünkü annem ben beceremem deyip kenara çıkıyor ve enteresandır zerre sevmezler beni. Hep kahkahalarla geç kaldığımdan, yakında menapoza gireceğimden, bu saatten sonra doğuracağım çocuktan bir hayr gelmeyeceğini söylerler. Kardeşler deseniz hiç girmiyorum o konuya. İyilikleri kendilerinedir.

Tüm bu olumsuzluklar altında sarıldığım eski sevgilim. Desteğim yoldaşım olur dediğim beni yalan dolanla kandırmış bir sevgili. İlişki bittiğinde maddi olarak batmış, bedenen yıpranmış kaşı, saçı, kirpiği dökülmüş ben. 2,5 yıllık depresyon ve sonrasında işe girmemle bir nebze sıyrılma hali ama %100 değil.

Sonrasında hayatıma girip çıkanlar evlilik bana göre değil ama uçalım mı seninle diye soranlar, maaş kartını verecek misin evlenince diyenler ya da karşıma çıkıp sevgililerinin onları nasıl aldattığını anlatan erkek müsveddeleri.

Son olarak, bizi çarşıya götür, pazardan al diye benimle arkadaşlık kuranlar yani sevgili dostlarım. Benim omzumda ağlayan ama kahkaha atmak için başkalarına gidenler. Elimi uzattığım her şeyi benden önce kapanlar. Kıyafetimden saçıma kadar tüm fiziksel görüntü ve yapımı kahkahalarla eleştirenler ve hatırlamak dahi istemediğim neler neler…

Şimdi 34 yaşındayım ve yaşamak için en ufak bir sebebim yok. Bazen düşünüyorum ölüm parayla olsa keşke diye almaz mıyım hiç.

Hanımlar ben artık dayanamıyorum.
çok güzel ifade etmişsin..nasıl insanlar bunlar..herkes üzmüş seni..evini ayır onlardanda uzak dur..
 
daisysun'a katılıyorum. Bence bu ailede sevgi eksikliği var. Herkes birbiri ile yarışıyor, dıştan belli etmese de diğerinin acısına sevinecek tipte insanlarmış gibi bir his verdi bana. Siz sabredin, bol bol dua edin. Her gün kendinize özenin, saçınızı giyinişinizi değiştirip daha kaliteli hale getirin. Bunları sadece kendiniz için yapın. İnanın kendinize olan güveniniz artacak. Kendinizden çok Allah'a güvenin. Başımıza gelen tüm olayların kaderimizde yazılı olduğunu unutmayın. Önce siz kendinizi sevin, sayın, karşınıza gelen kişi de sizi böyle tanısın. İnşallah bu sene bitmeden hayırlı bir kısmet sahibi olursunuz, kendi yuvanızı kurarsınız.

iyice göze batıyorum o zaman. ekstra eleştiri malzemesi çıkıyor.
hemen örneklendireyim,
teyzemlerle günümüz var. e haliyle özendim biraz kıyafetime teyzemden gelen yorum aynen şöyle "boşa süslenip dolaşma ersiz gelin" buyrun buradan yakın. insanda ne heves kalıyor ne de başka bir şey.
süsü püsü bıraktım zaten kaç yıldır bir gömlek bir pantolon 15 gündür filan ruhen çok yaşlanmaya başladığımı anlayınca makyaj yapmaya başladım ufak ufak. haliyle şimdi de "oooooo hayrdır ne iş" deniyor.
zaman zaman inancım noktasında da tıkanıyorum. çok atıp tuttuğum zamanlar oluyor Allah affetsin.
umudum olmasa da dilerim güzel bir yuva kurma şansım olur.
çok çok teşekkür ederim.
 
Ne denir ki...Hic muhattap olma seni uzenlerle (annen ve baban haric) .Selam bile verme o akrabalarina.Yok say yani hepsini.Hayatindan aklindan cikar.Sen hayata guzel bak ki guzel seyler seni bulsun.Karsina seni cok seven mutlu eden birisi cikicaktir eminim.Cunku hayat hep karanlik degil ki.Bak o zaman ne kadar hayatin tadini alcaksin.Ama once psikolojik tedavi almalisin.Sonra yeni baslangiclar yap.Sil seni uzenleri.Hep iyi seyleri dusun.Hayat yasamaya deger canim...

mümkün olduğu kadar uzak duruyorum zaten. bazen mecburen denk geliyoruz o zamanları da vukuatsız geçirmiyorlar zaten.
biraz takmamayı he he deyip geçmeyi becerebilsem toparlarım belki.
yıllar önce ilişkimin bitişinden sonraki 2,5 yıllık depresyon döneminde ciddi ciddi daldım psikoloji işlerine, olumlamalar, KGK ları neler neler, maalesef saman alevi gibi yanıp sönüyor hepsi. o yüzden sizin de dediğiniz gibi bir psikologla görüşme ayarlamaya çalışıyorum ya da bir yaşam koçuyla. hayat kullanım kılavuzu filan verirler belki ben bu işi beceremiyorum çok açık.
dilekleriniz çok çok teşekkürler
 
çok güzel ifade etmişsin..nasıl insanlar bunlar..herkes üzmüş seni..evini ayır onlardanda uzak dur..

çok teşekkür ederim. akraba- arkadaş tamam kararımı verdim KK sayesinde ama anne-baba olayı sıkıntılı biraz. içerden çözmem gerekiyor. yaşlandılar iyice vicdanım çok da rahat vermiyor bana.
 
Back